Misafir 20 Nisan 2012 Paylaş 20 Nisan 2012 Mangalın tadı başkadır ama,o kömürler nar gibi olucak ondan sonra tada bakın. Yorum bağlantısı
Mehmet Kaya 20 Nisan 2012 Paylaş 20 Nisan 2012 Ben bu mangal işi ve diğer yeme içme hadiselerini,tamamen bünyeye bağlıyorum,kimine yarıyor kimine yaramıyor. Kayınvalidemde kolestrol çok yüksekti. Ancak 1 yıl yanımızda kaldı. Neredeyse her hafta mangal yaptım ekmeği hiç önemsemeden yedi. 1 yıl boyunca hiç kolestrol sıkıntısı yaşamadı. Ancak kendi evine döndüğünde yediklerine dikkat ettiği halde kolestrol yüksek çıkıyordu. Nedenini bilmiyorum. Mangal candır yahu. Şimdi Mehmet hoca bana da bu yaşta konuşmak kolay diyecek de. Elin adamı kahvaltıda yağlı yağlı donutları yiyor, üstüne de sosislileri, burgerleri götürmüyor mu koca kolalarla veya biralarla? Biz de pirzolamızı atarız mangala, yanında soğan, biber, balcan pişiririz. Ayranla bir güzel götürür, üstüne de közde çay demleriz. Zararsız olduğunu iddia etmiyorum ama... Kuzu yaramaz mı ya? Yavuz Selim senin şu yazdılarına kelimesi kelimesine katılsam olurmu Yorum bağlantısı
Mehmet Göktürk 20 Nisan 2012 Paylaş 20 Nisan 2012 (düzenlendi) Aradaşlar bu mangal etini yesekte öleceğiz yemesekte öleceğiz.(çok saçma geldi biliyorum) Benim çevremde kömürde mangal eti tüketen 60 yaşlarında çok insan var kolestrol dahi yok diyebilirim. Türkiye'de en çok mangal eti tüketen sanatçı İbrahim tatlıses taş gibi . Durmak yok yemeye devam Muhammed gardaş hafta sonu pazargünü görüşürüz inşallah Hocam sen istatistik ne biliyor musun? elbette istatistiği delecek olanlar çıkar ama bu oranı bozmaz. Mesela sigara kanser yapıyor ama adam 95 yaşında günde 2 paket içiyor diye birini görünce sigara kanser yapmaz diyemiyoruz. Çünkü bilimsel olarak kanıtlanıyor yaptığı. Aynı şekilde işlenmiş etlerin (yanlış işlendiği için değil, sadece türü nedeniyle) de kanser yaptığı bilimsel olarak çıkıyor. Yine aynı şekilde yanıcı maddelerin (kömür, gaz, odun) içinden çıkan vesairenin ve mangala damlayan yağ buharlarının yanarak geri ete yapışması sonucu oluşan plastik türevlerinib zaman içinde kanser olasılığını artırdığı ortaya çıktı bu kanıtlandı. Mangal etini yesen de öleceksin yemesen de evet. Bu işlerde genetik faktörü de var. Ama genetik olarak sıkıntılı olup da bir de üstüne bunları yapıyorsan başına bazı işler gelebiliyor ve geldiğinde hiç de öyle yapsak da öleceğiz yapmasak da demiyorsun "niye ben" diyorsun. Burada (forumda) mesela çeşitli hastalık ve kazalarda çok sevdiğimiz arkadaşları (gerçekte tanımasakta) (örn ilker) kaybettik. Ateş düştüğü yeri yakıyor o nedenle sadece bir tek arabanız olduğunu ve değiştiremeyeceğinizi düşünerek kullanın vücudunuzu. Ben 35 yaşında kötü bir deneyim yaşadım, şükür şu an birşeyim yok ama mangalı ben de severdim, şimdi keşke sevmeseydim, keşke çok yemek ve tatlı meraklısı biri olmasaydım diyorum ama giden gitti (10 cm kalınbağırsak). O yüzden benim bu dediğimi yabana atmayın. Elbete insan ömrü çok kısa, göz açıp kapayana kadar bitiyor, insan nefsi herşeyi (maddi manevi) istiyor. Bazılarımız manevi yönden kendilerini geliştiriyor oradan tatmin alıyor, bazıları para bazıları yemek bazıları eğlence gezme tozma. Sonuçta hepimiz aynı yere gidiyoruz ama gidene kadar belirli süreçte çok sıkıntılı dönemler oluyor. Bunları yaşamamak elimizde. mesela her yıl ülkemizde 100bin kişi akciğer kanseri oluyor. Bunun 97bini sigara kaynaklı. BAğırsak ve mide ve karaciğer kanserlerinin istatistiklerini bilmiyorum ama kendimize iyi baksak eminim düşer. Malesef devletin ve sağlık kurumlarının, hekimlerin bakış açısı henüz modernleşmedi. Hasta olsun iyi yapalım şeklinde düşünüyorlar. Oysa ki "hasta olmadan" kişiyi korumak lazım. Buna da sektör (ilaç vs) lobisi nedeniyle tam önem verilemiyor. Arada bir iyidir, ama alışkanlık haline getirmemelidir. Benim evin mutfağında vardı gömme mangal. Yıktım dolap yaptım. bu arada yanlış bir kanı var kuzu eti kötü diye, kuzu eti çok daha iyidir sağlık açısından. Ve keçi. 20 Nisan 2012 tarihinde Mehmet Göktürk tarafından düzenlendi Yorum bağlantısı
Şahin Topaloğlu 20 Nisan 2012 Paylaş 20 Nisan 2012 lem bizim cingen tavuğundan şüphelenmeye başladım falla.... Yorum bağlantısı
Misafir 20 Nisan 2012 Paylaş 20 Nisan 2012 Apikoğlu bir açıklama yapmadı hala,yada duyan varmı ? Yorum bağlantısı
Mehmet Kaya 20 Nisan 2012 Paylaş 20 Nisan 2012 Hocam sen istatistik ne biliyor musun? elbette istatistiği delecek olanlar çıkar ama bu oranı bozmaz. Mesela sigara kanser yapıyor ama adam 95 yaşında günde 2 paket içiyor diye birini görünce sigara kanser yapmaz diyemiyoruz. Çünkü bilimsel olarak kanıtlanıyor yaptığı. Aynı şekilde işlenmiş etlerin (yanlış işlendiği için değil, sadece türü nedeniyle) de kanser yaptığı bilimsel olarak çıkıyor. Yine aynı şekilde yanıcı maddelerin (kömür, gaz, odun) içinden çıkan vesairenin ve mangala damlayan yağ buharlarının yanarak geri ete yapışması sonucu oluşan plastik türevlerinib zaman içinde kanser olasılığını artırdığı ortaya çıktı bu kanıtlandı. Mangal etini yesen de öleceksin yemesen de evet. Bu işlerde genetik faktörü de var. Ama genetik olarak sıkıntılı olup da bir de üstüne bunları yapıyorsan başına bazı işler gelebiliyor ve geldiğinde hiç de öyle yapsak da öleceğiz yapmasak da demiyorsun "niye ben" diyorsun. Burada (forumda) mesela çeşitli hastalık ve kazalarda çok sevdiğimiz arkadaşları (gerçekte tanımasakta) (örn ilker) kaybettik. Ateş düştüğü yeri yakıyor o nedenle sadece bir tek arabanız olduğunu ve değiştiremeyeceğinizi düşünerek kullanın vücudunuzu. Ben 35 yaşında kötü bir deneyim yaşadım, şükür şu an birşeyim yok ama mangalı ben de severdim, şimdi keşke sevmeseydim, keşke çok yemek ve tatlı meraklısı biri olmasaydım diyorum ama giden gitti (10 cm kalınbağırsak). O yüzden benim bu dediğimi yabana atmayın. Elbete insan ömrü çok kısa, göz açıp kapayana kadar bitiyor, insan nefsi herşeyi (maddi manevi) istiyor. Bazılarımız manevi yönden kendilerini geliştiriyor oradan tatmin alıyor, bazıları para bazıları yemek bazıları eğlence gezme tozma. Sonuçta hepimiz aynı yere gidiyoruz ama gidene kadar belirli süreçte çok sıkıntılı dönemler oluyor. Bunları yaşamamak elimizde. mesela her yıl ülkemizde 100bin kişi akciğer kanseri oluyor. Bunun 97bini sigara kaynaklı. BAğırsak ve mide ve karaciğer kanserlerinin istatistiklerini bilmiyorum ama kendimize iyi baksak eminim düşer. Malesef devletin ve sağlık kurumlarının, hekimlerin bakış açısı henüz modernleşmedi. Hasta olsun iyi yapalım şeklinde düşünüyorlar. Oysa ki "hasta olmadan" kişiyi korumak lazım. Buna da sektör (ilaç vs) lobisi nedeniyle tam önem verilemiyor. Arada bir iyidir, ama alışkanlık haline getirmemelidir. Benim evin mutfağında vardı gömme mangal. Yıktım dolap yaptım. bu arada yanlış bir kanı var kuzu eti kötü diye, kuzu eti çok daha iyidir sağlık açısından. Ve keçi. Yok hocam ben istatistik nedir bilmem. İstatistiklerle yaşarsak hayat zindan olur. Çevremde sağlıklı yemek yemek için çırpınanların hastalanma oranları beniş şaşırtıyor. İlker Abiyi tanır ve çokta severdim. Çok üzüldüğüm kayıplardan biri.Onun ölümünün ayrıntısı farklı. Ben sigaradanda arkadaş kaybettim. Ancak Mangal olayına gelecek olursak mangalı iyice kor yapmadan alevinde pişirirsen ve etleri yakarsan gerçekten tehlikeli. Zaten o şekilde yapılan pişirimden tat alınmaz. Ben 32 yaşındayım ve her daim kuyruk yağını şişe sade dizr pişirir yerim. Şükürler olsun kan değerlerim çok iyi doktor bile şaşırdı yemek düzenimi öğrendiğinde Şükürler olsun. Ancak neyi nasıl yemen gerektiğini iyi bileceksin. Dediğiniz gibi birçok hastalık genetik bunu hemfikirim. Hocam Fastfoodlar insanı öldürmesi gerekir istatistiklere bakarsak. Çünkü onların pişirdiği etlerin ne eti olduğunda tutun nasıl pişirildiğini kimse bilmiyor ve bir çoğuda yanmış et kıvamında. Yurt dışındaki insanların büyük çoğunlu kanser olmalı. Ama genetikolduğu konusunda size katılıyorum. Yorum bağlantısı
Misafir 20 Nisan 2012 Paylaş 20 Nisan 2012 yakında yapar..ürünlerine analiz raporlarıyla destek verip.. Doğru diyorsunuz mühendisleri harıl harıl çalışıyordur şimdi. Yorum bağlantısı
Evren Erakçora 20 Nisan 2012 Paylaş 20 Nisan 2012 Fast food, sigara, şeker , hava kirliliği bunların kanser yaptığını biliyoruz. Ben stresin çok etkili olduğunu düşünüyorum, kaygılı, kötümser, bunalımlı insanların çok daha çabuk çöktüğünü görüyorum. Kaygısız insanlara pek bir şey olmuyor, 50 yaşında kafada beyaz saç yok. 1 Yorum bağlantısı
Erhan Doruk 20 Nisan 2012 Paylaş 20 Nisan 2012 şüphelendiğiniz gıdaları tarım bakanlığının 174 numaralı hattına ihbar edebilirsiniz. İlgili gıdaların satıldığı yere gidip numune alıp laboratuvara gönderiyorlar. 15 gün içerisinde de size olumlu , olumsuz yanıt veriyorlarmış. Benimde bir ihbarım olmuştu, gidip numune almışlar ancak 1 ayı geçmesine rağmen sonuç yok. http://www.alo174.gov.tr/ 1 Yorum bağlantısı
Misafir 20 Nisan 2012 Paylaş 20 Nisan 2012 Bende bunu anlamıyorum tv de reklam yapılıyor halk bilinçlensin diye.arıyorsun ilgilenen yok,o zaman ne anlamı kalıyor bu işin? Yorum bağlantısı
Mahmut Yıldız 20 Nisan 2012 Paylaş 20 Nisan 2012 (düzenlendi) İnsan da motor gibidir, zamanla çalıştıkça kurum yapar. Bunu da cc ile temizlemek gibi temizlemek gerekir. Bunun en güzel yöntemi spor yapmaktır. Ne kadar yerseniz yiyin, ne çeşit yemek yerseniz yiyin, yediklerinizi harcadıktan sonra hiçbir şey olmaz. Terlemek, kasları çalıştırmak çok faydalıdır. Bir de detoks var, onun da en güzeli oruç (ramazan ayı) tutmaktır. düzeltme: yazım yanlışı 20 Nisan 2012 tarihinde Mahmut Yıldız tarafından düzenlendi 2 Yorum bağlantısı
Misafir 20 Nisan 2012 Paylaş 20 Nisan 2012 İnsan da motor gibidir, zamanla çalıştıkça kurum yapar. Bunu da cc ile temizlemek gibi temizlemek gerekir. Bunun en güzel yöntemi spor yapmaktır. Ne kadar yerseniz yiyin, ne çeşit yemek yerseniz yiyin, yediklerinizi harcadıktan sonra hiçbir şey olmaz. Terlemek, kasları çalıştırmak çok faydalıdır. Bir de detoks var, onun da en güzeli oruç (ramazan ayı) tutmaktır. Kesinlikle katılıyorum hemşerim sana. Yorum bağlantısı
Mert Yeldan 20 Nisan 2012 Paylaş 20 Nisan 2012 Ben 20 gündür düzenli spor yapıyorum. Yarım saat yüksek tempolu yürüyüş, yarım saat bisiklet ve bir kaç kas çalıştırıcı hareket. 3 kilo vermişim. Kilo vermesinde değilim. Ama kendimi zinde hissediyorum. İyi hissediyorum. Daha rahat uyuyorum. Ne yemek yersem yiyim ne hazımsızlık çekiyorum nede şişkinlik. Böyle de devam etme niyetindeyim inşallah devam edebilirim. 1 Yorum bağlantısı
Mahmut Yıldız 20 Nisan 2012 Paylaş 20 Nisan 2012 her lafı inanca getirmeyelim. Yazdıklarım içinde her lafın inanca bağlandığı kısmı anlamadım. Yorum bağlantısı
Misafir 20 Nisan 2012 Paylaş 20 Nisan 2012 İşin özü su dur.bol bol günde ortalama 3 litre ye yakın su içerim,adeta vucud yenileniyor. her lafı inanca getirmeyelim. Ben uyguladığım için direk yazdım cevabımı. Yorum bağlantısı
Mahmut Yıldız 20 Nisan 2012 Paylaş 20 Nisan 2012 İşin özü su dur.bol bol günde ortalama 3 litre ye yakın su içerim,adeta vucud yenileniyor. Evet çok doğru, su çok önemli. Beslenmede önemli olan, yaş, kilo, cinsiyet, yapılan iş gibi şartlar nedeniyle vucüdün ihtiyacı olanı yemektir. Ama sürekli aynı şeyleri çok sevdiğimiz için yemek sıkıntı çıkarır. Mangal mı yapacaksın, et güzel olacak, çok yağlı olmayacak, yakmayacaksın, yanında kola türevi içecekleri içmeyeceksin ya da az içeceksin. Bunu da sık sık yapmayacaksın. Arada bir açık havaya çıkacaksın, sevdiklerinle güzelce yelleyeceksin mangalı. O zaman tadı çıkar. 1 Yorum bağlantısı
Misafir 20 Nisan 2012 Paylaş 20 Nisan 2012 Atalarımız boşuna dememiş,herşeyin fazlası zarar diye.tadında yapıp tadında yemek lazım. Yorum bağlantısı
Mehmet Kaya 20 Nisan 2012 Paylaş 20 Nisan 2012 Evet çok doğru, su çok önemli. Beslenmede önemli olan, yaş, kilo, cinsiyet, yapılan iş gibi şartlar nedeniyle vucüdün ihtiyacı olanı yemektir. Ama sürekli aynı şeyleri çok sevdiğimiz için yemek sıkıntı çıkarır. Mangal mı yapacaksın, et güzel olacak, çok yağlı olmayacak, yakmayacaksın, yanında kola türevi içecekleri içmeyeceksin ya da az içeceksin. Bunu da sık sık yapmayacaksın. Arada bir açık havaya çıkacaksın, sevdiklerinle güzelce yelleyeceksin mangalı. O zaman tadı çıkar. Aynen dediğine katılıyorum. Haftada bir imkanlar el verdiği sürecede yapalım ama değilmi. Heleki bahar Yorum bağlantısı
Fatih Öztürk27 20 Nisan 2012 Paylaş 20 Nisan 2012 Yemek mevzuu hiç bu kadar kötü bir yere bağlanmamıştı. Formu çok etkiledi. O zaman kuzu canlı alınacak, kesilip yenilecek. Yetkililere çok iş düşüyor. 1 Yorum bağlantısı
Tahir İlter 20 Nisan 2012 Paylaş 20 Nisan 2012 Valla çevremde eşek eti yiyen çok hatta Isparta da yemeyen çok azdır Isparta nın ilk dönercisi yarım alana ayran bedava usulü senelerce sattı millete Sonra anladık ki ayranı promosyon amaçlı değil millet eşekten zehirlenmesin diye vermiş :D Yemek mevzuu hiç bu kadar kötü bir yere bağlanmamıştı. Formu çok etkiledi. O zaman kuzu canlı alınacak, kesilip yenilecek. Yetkililere çok iş düşüyor. Her konu bir gün kuzuya bağlanacak :D 2 Yorum bağlantısı
Misafir 20 Nisan 2012 Paylaş 20 Nisan 2012 Valla çevremde eşek eti yiyen çok hatta Isparta da yemeyen çok azdır Isparta nın ilk dönercisi yarım alana ayran bedava usulü senelerce sattı millete Sonra anladık ki ayranı promosyon amaçlı değil millet eşekten zehirlenmesin diye vermiş :D Bu dünyanın öbür tarafıda var. Yorum bağlantısı
Mahmut Yıldız 20 Nisan 2012 Paylaş 20 Nisan 2012 Biraz önce bunu gördüm, yesek ne, yemesek ne? 3 Yorum bağlantısı
Mehmet Göktürk 20 Nisan 2012 Paylaş 20 Nisan 2012 (düzenlendi) Biraz önce bunu gördüm, yesek ne, yemesek ne? işte malesef öyle. nasıl bir iş anlamıyorum nasıl oluyor. 1-Ne kadar sıcak? En az bi 7bin derece vardır heralde. edit: (baktım öğrendim minimumu): The surface temperature of the sun is about 5,780 K, which is 5,500 °C or about 9900 °F, while at the core it's something on the order of 15 million °C or 27 million °F. 20 Nisan 2012 tarihinde Mehmet Göktürk tarafından düzenlendi Yorum bağlantısı
Recommended Posts