İçeriğe Yönlendir

Seat Cordoba Deneyim, Test, Tüketim


Misafir

Recommended Posts

Ben başlığı şimdiden açayım. Paylaşımlarımı buradan yaparım.

Bugün sabah 6:30'da Yaşamkentten, Kızılay'a hareket ettim. Yol bilgisayarını sıfırladım. Zİya Gökalp Cad.'ne geldiğimde ortalama tüketim. 5,8lt/100km olarak gerçekleşmişti. Hız sabitleyiciyi 70km kamerasının olduğu bölüm harici 85km'ye ayarladım. Genelkurmayın önünde mecburen devreden çıkardım.

Akşam ise, Sıhhiye köprüsü devamında, gar yönüne doğru istikamet çizdim kendime. Sıkışık ve dur kalk trafiğinde 11.2lt/100km tüketim değeri aldım. Bir iki saat yemek yedikten sonra, Önce Diimevi, sonra tekrar Yaşamkent'e dönüş yaptım. 11.2lt/100km ortalama 7.8lt/100km gibi bir değere geriledi.

Aracın uzun dönem datasını tutan yol bilgisayarının ikinci bölümü, sabhki tüketimle birleştirince 7.2lt/100km gibi bir değere ulaştı. Henüz Seat'ın debriyaj kavramasına alışmakta olduğu, akşam dönüşte zaman zaman aracı denemek için de hızımı 120km'lere çıkardığım düşünülürse, bu tüketim değerleri ile LPG'siz idare etmek mümkün gibi.

Aracın performansı ise gayet tatminkar. Araçtan büyük beklentiniz yoksa, farklı deneyimler yaşatabiliyor. 5. viteste hızlanması gayet güzel. 90km hızda 2.850d/d gibi bir yerde duruyor devir göstergesi. Bu nedenle gaza basıldığı anda araç ivme kazanıyor.

Sert plastik malzemenin, yumuşak malzeme ile buluştuğu bölümlerde sevimli çıtırtı sesleri mevcut. Şimdilik bunlar çok kulağıma gelmiyor:) Genel anlamda ise malzeme kalitesi bu sınıf için yeterli.

Direksiyon son derece hassas. Bu nedenle park manevraları çok kolay. Ayrıca seri kullanımda direksiyon net tepkiler de veriyor. Yapısı gereği, hissiz. Dönüş çapı çok iyi.

Frenler için hala dozajlama sorunlarım olsa da çok iyi diyebilirim. Yol tutuş için her aracımla yaptığım testi yaptığım gençlik cad. alt geçidinde önümdeki taksinin yavaşlaması nedeni ile bugünlük yarım test gerçekleştirdim. Yine de sorun yok gibi. Savurma vs. yok.

Lastikler yarın yazlık 195/55/15 ile değişiyor. Goodrich marka takılacak. Michelin ile karakter ve üretim anlamında benzeşen bir lastikmiş.

Ayrıca yarın yetişirse, ana ünite ve sub montajı ile arka kapılara hoparlör taktırmayı planlıyorum. Aracın sadece ön kapılarında yer alan mid ve tweeter'dan oluşan ses sistemi kasetçaları ile uyumlu ve güzel ses veriyor. Basları açınca sağ kapıda hafifi bir zırıltı oluyor. Hoparlör mü, trim esnemesi mi yarın bakarım. Normal ses düzeyinde sorunu yok ve yine de beklediğimin üzerinde bir ses kalitesi var.

Aracın iç gösterge ışıkları kırmızı ve ilk defa bu renk göstergeli bir aracı kullanmanın farklılığını yaşıyorum. Biraz göz yoruyor. Bu nedenle yeşil göstergeli araçlarımın aksine, ışık şiddetini düşürdüm.

Klimatronik gruptaki diğer araçlarla benzeşiyor. Sanırım tek farklı noktası, Fan şiddeti ve sıcaklık ayar düğmelerinin basmalı değil, çevirmeli olması. Klima soğutma dozajı ve süresi Mondeo'dan daha iyi gibi geldi bana.

Bagaj bu aacın arkasına sonradan eklenmiş havası yaratıyor. Oldukça geniş. Sadece yükleme ağzı biraz dar. Bir de aydınlarma üst orta konuma yerleştirilmiş olduğu için yetersiz. Yapabildiğim en kolay donanım ilavesi olan şerit led ekleme şart oldu.

Kapılar tok kapanıyor. İki kademeli ve biraz zor açılıyor. Pazar günü, 3-4 ay önce almış olduğum plastik koruyucu ve yenileyici markasını hatırlayamadığım ama kaliteli olan malzeme ile tüm plastik yüzeyler elden geçecek.

Sanırım şimdilik bu kadar yeterli.

Saygılarımla.

Yorum bağlantısı
Zafer Ayvacı

Forumda konu açtığında sevindiğim sayılı kişilerin başında geliyorsun abi. Emminin daha önceki bir konunda dediği gibi, beğeneyim de sonra okurum :)

Ellerin dert görmesin.

Saygılarımla.

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı

Forumda konu açtığında sevindiğim sayılı kişilerin başında geliyorsun abi. Emminin daha önceki bir konunda dediği gibi, beğeneyim de sonra okurum :)

Ellerin dert görmesin.

Saygılarımla.

Düşüncen ve görüşün için sağol Zaferciğim. Genelde tercih ettiğim araçlar pek bilinmeyen marka modeller olduğu için, hem kullanıcı deneyimi hem de bir kaynak olabilsin diye gördüklerimi ve düşüncelerimi olabildiğince objektif yazmak istiyorum. Genelde ilk heves olarak yeni araçlara biraz daha tolerans gösterilir. Biraz toleransı var şimdilik. İlerki dönemde daha acımasız olacağım. Şaka bir yana bugün aracı gören arkadaşlarım donanım seviyesi ve model yılı arasında bir terslik olduğunu düşündüler. Ailem ve kız arkadaşım da aracı bayağı sevdiler. Bakalım, ilerleyen dönemlerde üzmez inşallah.

Saygılarımla.

Şimdi bu arabayı Vw'den mi sayacağız :D

İSpanya'dan uzaktan akrabası diyelim Mehmet Bey. Benzeşen çok yönü var ama lisanı farklı:)

Saygıalrımla.

Yorum bağlantısı
Mehmet Ozyurek

İSpanya'dan uzaktan akrabası diyelim Mehmet Bey. Benzeşen çok yönü var ama lisanı farklı :)

Saygıalrımla.

Forumda 20 Vw olursanız özel bölüm açacağım diye okkalı bir laf etmiştim de... Bu Vw'ciler de seatları falan sayıyorlardı :D

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
(düzenlendi)

Burak Toledo güzel de eski modellerin de en zengin donanımı 1.8 Signo'da. Onun da yakıtı konusunda endişelerim vardı. Benim eski Mazda'yı alanlar 1.8 Passatlarının yakıtı konusunda çok şikayetçiydiler mesela. Bu grubun 1.6 motorları da bana cazip gelmiyor. Şehir içi kullanım için ideal olarak 1.4'ler kalıyor geriye. 100bg'lik model Seat'ta alınabilecek fiyatlara olunca; Cordoba, Cordoba ya da Ibıza , Ibıza:)

Yeni Toledo'ya bakmak bile içimden gelmiyor. Leon ise güncel modeller içinde bence çok başarılı.

Saygılarımla.

tarihinde Evren İskent tarafından düzenlendi
Yorum bağlantısı

s80 ama 2003 sonrası olmalı.

http://www.ikincieltest.com/index.php?option=com_content&view=article&id=166:volvo-s80-20t-kinci-el-karnesi-1998-2006&catid=48:volvo&Itemid=82

BMW'ye girme derim.

Hatta bu sınıf araçlara hiç bulaşma da derim. Mondeo ile aynı fiyata satılmalarındaki sebep, senin gördüğün, başkalarının göremedikleri değil, başkalarının görüp keşfedip, senin göremediklerin. İlk heyecan geçince üzer bu araçlar. Çevremde alıp, 5 ay sonra elinden çıkardığı için sevineni gördüm S80 için konuşursak.

Volvoda S40 idealdir. Yine de diğer markalara göre biraz parça fiyatı tuzludur.

Saygılarımla.

Yorum bağlantısı

Sonradan üzüleceğine, şimdiden üzül Volvo seçeneği elendi diye:) Böylesi daha iyi.

EN iyi seçenek, hurdası ve parçası bol araçtır. İlerde seni masraftan ve gereksiz tansiyon yükselmelerinden korur. Ford bu konuda iyidir. Focusu yenileyerek devam etmek, daha iyi bir araç almak için, para biriktirmek yönünde olumlu katkılar sağlar.

Saygılarımla.

Yorum bağlantısı
Necat Ertan

s80 ama 2003 sonrası olmalı.

http://www.ikincielt...volvo&Itemid=82

Hatta bu sınıf araçlara hiç bulaşma da derim. Mondeo ile aynı fiyata satılmalarındaki sebep, senin gördüğün, başkalarının göremedikleri değil, başkalarının görüp keşfedip, senin göremediklerin.

+1500 :flowers::yes: ne güzel bir yorum.

Yorum bağlantısı
Çağlar Bayur

Şimdi bu arabayı Vw'den mi sayacağız :D

Bildiğin Vw işte + 10 demiştin, 20 deel

Yorum bağlantısı

Bugün lastikler değişti, ses tesisatı ise CANCAN'ın akşam müşterisi yoğunluğu bahanesi ile yapılamadı. KIş lastiklerindendir diye yorumladığım ama yazlık lastikleri takınca da devam eden hafif sallama problemi için iç akis kafaları değişti. Sanki devam ediyor gibi geldi bana. Ayrıca 120-140km aralığında lastikler yeni değişmesine rağmen balans problemi de var. Sanırım jant düzeltmesi gerekecek. Tüketimim gün boyu denemelerimde 7,7-7,8lt gibi değerlerde. Klima %80 açık. ara hızlanma ve titreme için denemelerim oldu tabi bu arada. Klima konusunda belki grup araçları kullanan arkadaşlar yardımcı olabilir. Auto modda iken, yönlendirmelerden birini seçersem, auto modu devre dışı kalıyor. İç sirkülasyonda da sanırım aynı şey oluyor. Mondeo'da böyle değildi.

Debriyaja yavaş yavaş alışıyorum ancak, özellikle geri rampa manevralarında ve parklarında zorlanıyorum. Normale ilaveten bir gaz ve debriyaj hareketi daha yapıyorum. Bunu da yakında aşarım herhalde.

Glade'in büyük etkili parfümü aracın bir tek el freni altındaki yerine oturtuluyor fakat bu durumda da el freni tam inmiyor. Fren boşalıyordur ama kol yerine tam oturmuyor sanırım. Bu arada bu satırları yazarken acaba dedim, bizim el freni hafif tutuyor da mı araç titriyor hissi veriyor? Neyse parfümü akşam araçtan aldım zaten, yarın da normal denememi yazarım.

Bf Goodrich lastiklerimin fotoğraflarını paylaşamıyorum, imageshack'te sorun var. Bu lastiklerin üzerinde michelin etiketi var.

Lastikçiden iki ebat için fiyat aldım. Belki lazım olabilir diye aktarayım hemen,

Saygılarımla.

205/55/16:

Michelin Primacy: 215

Energy saver: 210

Toyo: 160

195/60/15

Michelin: 195

Toyo: 170

195/55/15

BF Goodrich: 170

Michelin: 260

Yorum bağlantısı

Resimler geldi. Lastikçi tavsiye üzerine gittiğim biryer. Bu lastikleri foruma yazacağım dedim Gönül rahatlığı ile yazın, çok memnun kalacağınzı garanti ederim dedi. Ahmet yumuşak karakterli bir lastik belli, ancak kışlık olarak takılan 195/60/15 ebadından sonra biraz daha konforsuz geldi bana. LAstiklerin havasını indiresi geliyor insanın:))

Saygılarımla.

20120609134513renamed24.jpg

20120609134538renamed20.jpg

20120609134532.jpg

Yorum bağlantısı

Bu sabah hız sabitleiciyi 70km'ye ayarladım. Yaklaşık 25km yolun sonunda aracı park ettiğimde yol bilgisayarı 4.6lt/100km olarak gösteriyordu. Klima kapalı alınan bir değer. Saat sabah 06:30 olduğu için, hiç durmadan geldim diyebilirim.

Saygılarımla.

Yorum bağlantısı

Bugün Ankara trafiğinde genel bir yoğunluk vardı sanırım. İş çıkışı Cebeci'ye uğrayıp, gar yönünü takip edip, yenimahalle, mit ve en son çiftlik üzerinden eve gideyim dedim. Sonuç tam bir hüsran oldu. Yaklaşık birbuçuk saat dur kalk trafikte, aracın yol bilgisayarı 15.2lt/100km değerini gördü. Sabah yaptığımız 4.6lt/100km'lik tüketimi böylece orantıladık. SAnırım bu değerin üstünü görmeyiz bir daha. Sonra yol açılınca 9,6'lara kadar geriledi ama sıkışık trafikte klima açıkken bu rakamları da görebileceğimizi anlamış olduk.

Araçtan çok memnunum. Ekstra yumuşak direksiyon çok hoşuma gitti. Hissiz ama tepkili olması güzel. Aracın amortisör ve süspansiyon yapısı yaylanmaya müsaade ettiği için, kendimi bazen yastık üzerinde gidiyor gibi hissediyorum. Koltuk ayarından mı bilmiyorum ama uzun süre koltukta oturunca rahatsızlık verebiliyor. Müzikle bastırılabilen trim ve ön göğüs çıtırtıları mevcut ve devam ediyor. Fakat aracın verdiği bütünsel memnuniyet içersinde bu sesler sorun olmaktan çıkıyor.

Klima otomatik moddayken, yönlendirmeleri çalıştırmayı öğrenemedim. HErhangi bir ızagaraya yönlendirdiğimde veya iç sirkülasyon yaptığımda AUTO moddan çıkıyor.

Klima üzerindeki dış sıcaklık göstergesi hoş. Aynı zamanda yol bilgisayarında da var. Kimi araçta hiç olmayan sıcaklık göstergesini Seat bol bulmuş:) Ancak saatin de yol bilgisayarı menüleri içersinde olması, kontak kapalıyken saati göstermesi, diğer türlü menülerin içindeyken bulunması pratik değil. Klimanın için bir de saat yerleştirselermiş tam olacakmış.

Eğer kısa sürüş verilerini tutan bölümde ortalama tüketimi gösteren ekrandan başka ekran açık bulunursa, geri planda ortalama tüketim hesaplanmıyor. ANcak ortalama tüketim menüsü açıldıktan sonra hesaplama başlıyor.

Aracın yol bilgisayarında 2 adet trip(bölüm) var. 1. tripteki bilgiler, kontak açıldığı andan itibaren verileri tutmaya başlıyor. Kontak iki saatten fazla kapalı kalırsa otomatik siliyor. Ya da manuel sıfırlanabiliyor. Trip 2'deki bilgiler ise, belli bir km'ye kadar veya manuel reset atana kadar sıfırlanmıyor. Derece, saat, gerekirse uyarı verebilen kullanım saati, ortalama hız, ortalama yakıt tüketimi, anlık yakıt tüketimi gibi menüleri ile Mondo'daki yol abeküsünden üstün, Opeller'den daha az fonksiyonel ama olması gerektiği kadar menü içeren bir yol bilgisayarı diyebilirim.

Aracın kapılarında ilginç bir mekanizma var. Belli bir kademeye getirdikten sonra yay mekanizması kapıyı kuvvete iterek kapatıyor.Yani kapıyı ekstra çekmeye gerek yok. Açmak biraz zor oluyor, bu mekanizma aaynı zamanda karşı güç uyguluyor. Kapatıken değil ama açarken ekstra bir güç sarfiyatı gerekiyor.

HAreket halinde otomatik kapanan merkezi kilit mevcut. Merkezi kilitin açılması ve kapanması şöför kapısından oluyor. Bu arada Mondeo'da çok ince düşünülen, şöför kapısından arka camlar kilitlendiğinde sönen arka kapı cam açma düğme aydınlatma fonksiyonu Seat'ta yok.

Vites mükemmel diyebilirim. yaylı bir mekanizma gibi olması gerektiği yere gidiyor. Bir miktar itildiğinde kendi, yola giriyor. BAzen 1. viteste hafif kemik hissedilse de diğer viteslerde hiçbir zorlanma emaresi yok.

5 günlük kullanımda ilk gözlemlerim bu şekilde oluştu.

Saygılarımla.

Yorum bağlantısı
(düzenlendi)

Cordoba ile ilk depomuzu tükettik. Geçtiğimiz hafta perşembe günü doldurduğumuz depomuz, bugün sabah yol bilgisayarı menzili 0 kalacak kadar boşaldı. 105.-TL'lik benzin ile (24.88lt) depo tam 3/4 doldu olarak gözüktü. Depoyu da daha önce ışık yanarken doldurmuştum 41lt benzin ile 590km yol kattetti Ankara içinde. Yani yaklaşık tüketimimiz 7lt/100km. Yol bilgisayarı da 7.2lt/100km gösteriyordu ama resetlemesi 15km sonra yapılmıştı ilk hareketten.

Sadede gelirsem, tüketim ekonomik. 15lt/100km'leri görsem de yol bilgisayarında, trafik biraz açılınca hemen düşüşe geçiyor. Aracın en güzel yanlarından biri, silkeleme gibi sorunu yok. Yani 5. vites 50km hızla gitseniz bile hızlanmaya çalışıyor rahatsız etmeden. Öyle vites yetmedi, kafa sallama, zıplama gibi belirtilerde bulunmuyor. Vitesin çok büyük gelmesi durumunda gidemiyor:))

Evimizin önündeki sokağın cadde bağlantısı geçen sene yapılan yol çalışmasında kot farkından dolayı, oldukça yükseldi. Yola çıkmadan eğimli olan bu bölgede durmak zorundayız. İçinde 3 kişi ve klima açık halde, yola çıkarken gelen araç nedeni ile durdum. Bir daha kalkmak bir hayli zor oldu.

1.4lt motora rampada hele de ağırlık varken biraz fazla gaz vermek gerektiğini anlamış oldum. Büyük motorlu araç alışkanlığı, konfor için az gaz ile kalkma 1.4 için fazlaca lüks.

Şehir içi için atik bir motor olduğunu daha önce belirtmiştim. Tabi kendi sınıfı için. HEr araçla boy ölçüşemiyor. Kısa süreli tecrübem doğrultusunnda, ivmeli şekilde yol alan Mazda 3'ü ilk 3 viteste zorlayamasa da yetişebilme azmi mevcut.

Araç yatmayan bir yapıya sahip. Bu hoşuma gidiyor. Yol tutuş için çok önemli. 195/55/15 lastikler 60 yanaklı olan kış lastiğine göre biraz daha konforsuz ancak aracı daha spor gösteriyor. Amortisörler sanırım yarı havalı. Kasislerde hava sesi bolca mevcut. Yaylanma dozajında, sessiz çalışıyor. Ön takım sessiz. Aracın içersinde rahatsız edici sesler sadece plastik trim seslerinden, hızla girilen çukurlarda geliyor. Fitiller bazen geçici süreli ses yapıp kesiyor. Arka koltukların kilit mekanizmasına herkes bant çekmiş, ses yapabiliyormuş. Arkadan ufak tefek sesler beni rahatsız etmedi şu ana kadar.

Yol ve motor sesi konusunda çok sıkıntı yok. Mondeo'dan inip, Cordoba'ya binince ama çok sesli geliyor. Mazda'dan sonra ise yarı yarıya sessiz diyebilirim. Hele ki, düşük devirlerde kullanılırsa, daha önceki konu başlığında belirttiğim şekilde kedi gibi.

Dİreksiyonu çok sevdim fakat korkuyorum. Araç her manevrayı yapabilecek gibi geliyor. Boyu da küçük olunca her araya dereye girmeye çalışıyorum, kendimi frenlemem lazım.

Aynalar yeterli. Sürücü tarafı zaten çift açılı. Parkı çok kolay. Klasik sistem koltuğa kolu atıp, geriye parketmeye çalışılırsa ama felaket zorlaşıyor. Ben zaten genelde aynaları kullanırım, bu şekilde rahat ama, geri geri girmek gerektğinde yüksek arka bagaj görüşü tamamen kısıtlıyor. Bir de arka camın alt bölümü hafifi kusurlu gibi, yol hafif kırılıyor camın eğiminden dolayı.

İç aydınlatmalar kırmızı renkte demiştik. Akşam olunca ambiyans çok güzel. Aracın tavan lambası sadece önde. Gecikmeli sönüyor. Kontaktan anahtar çıktığı anda yanıyor. Uzaktan kumanda açma tuşuna bir kez basılınca sadece şöför kapısı, iki kez basınca tüm kapılar açılıyor. Deaktif etmek Ford kadar kolay değilmiş. Bilgisayarla yapılıyormuş. Otomatik kilitleme var hareket halinde. iptali için yine servise gitmek gerekiyormuş. İçerden kapıları açarken otomatik kilit devreye girdiğinde açma kolunu iki kere açmak gerekiyor. Tabi bunu bilmeyince herkes bir araçta kilitli kalmış sendromuna yakalanıyor.

Göstergede, hız sabitleyici, kapı açık ve emniyet kemeri gibi uyarı işaretleri yanmıyor.

Bugün aracı yıkattım ilk kez. Motor bana teslim edilirken çok güzel temizlenmişti. Ben de temizken birkaç fotoğrafını çekip ğaylaşmak istedim.

Saygılarımla.

20120616123511.jpg

20120616123518.jpg

20120616123527.jpg20120616123623.jpg20120616123628.jpg

20120616123547.jpg

20120616123540.jpg

tarihinde Evren İskent tarafından düzenlendi
Yorum bağlantısı

Ses sistemleri başlığında bahsetmiştim ama tek konu altında devam etmesi bakımından, burada yer vermek istedim. Dün aracımın ses sistemi tesisatı tamamen değişti denilebilir. Doubledin Pioneer 2400bt ana ünite ve değişen diğer ekipmanla ilgili bilgiyi diğer başlıktan buraya kopyaladım.

"İşlem Pioneer Mehmet'in İvedik Organize girişindeki yeni dükkanında yapıldı. Montaj tam 4,5 saatte tamamlandı. Montajı yapan birkaç ustaları var fakat Paşa isimli ustalarına işlem detaylı olduğu için benim aracı teslim ettiler. Ben ustalığını ve insanlığını çok beğendim. Yemek molası bile vermeden, aracın içini kirletmeden, her noktada benim de isteklerimi geri çevirmeyerek, geçiştirmeyerek elden geçirdi.

Bu arada, eski JVC ana üniteyi takasa aldılar. Ayrıca 17cm'lik pioneer tek yönlü hoparlörleride benden alarak, yerine JBL Gt6-6c componentleri taktılar.

Yapılan işlemler; Ana ünite montajı, arka kapılara tiz ve hoparlörler için tesisat çekimi, bagajdaki sub için tesisat çekimi, öndeki tizleri, kendi aldığım Vibe marka tizler ile değişimi ve en son bluetooth mikrofon yerleştirimi.

Ana ünite Pioneer 2400BT: Çok çekinerek taktırdım. Bugüne kadar her aracımda JVC kullandığım içini Pioneer tercihinde hata yapar mıyım düşüncesi vardı. Herşey bittikten sonra ilk deneme dvd film ile yapıldığında tamam dedim. İlk defa ayrı tizler kullandığımdan, kulaklarım bu sesi sevdi. Sanırım cihazın da 8 band grafik equalizer'i buna katkı sağlıyor. Ses güçlendirmek için birçok ayar var. Sub'ı ayrıca kontrol edebiliyoruz. SUb'ı gerçekten hoş besliyor. Ekran büyük olduğu için, menülerin kullanımı son derece kolay. Ekran dokunmatik hassasiyeti sorunsuz. Model no'sunun sonundaki BT ifadesi, tahmin edileceği gibi, bluetooth'u ifade ediyor. Parrot marka bluetooth cihaza gömülü geliyor. Bu cihazın aynı zamanda 1400 modeli mevcut. O modelde bluetooth yok. Yine büyük ekranda telefon kullanımı gayet basit. En şaşırtıcı olanı da kimse bugün bluetooth ile konuştuğuma inanmadı. Sesim gayet net ulaşıyor karşıya. JVC dahili biri mikrofon taşıyordu ancak genelde sesimin çok eko yaptığı belirtiliyordu. Radyo frekansı yakalamada da son derece başarılı buldum. Gçrsellik açısından birçok arka plan ayarı var. Animasyon, sabit arka plan gibi seçenekler mevcut. Tahmin edileceği gibi USB oluyor. Ayrıca çok iddialı olarak bu cihaz, Mp3, Wma gibi sıkıştırılmış formtlarda kaybedilen sesleri de verebiliyor diyor tanıtımlarında. Daha Mp3 denemedim ama:(

Gelelim componentlere. Eğer arkada bas kullanmayacaksanız, anfi kullanmayacaksanız tavsiye etmem. Sub ve tizlere göre yaptığım kalibrasyonlarda, arkada sesler zayıf. Ancak kullandığım bileşenler nedeni ile ben bu zayıflığı sadece tüm sesi arka hoparlörlere verince anlıyorum. Yoksa aracın içersinde ses gayet tatmin edici. Tizler ise arka kapılarda midlere göre çok daha belirgin.

Ön kapıların hoparlörleri orjinal. Zaten güzel ses verdiği için değiştirmedim. Aldığım vibe'lar orjinal phillips tweeterlara göre daha geniş çıktı fakat güzel bir işçilikle vibe'lar orjinali gibi dikiz aynasının arkasına gizlendi. Tweeter farkeder mi diye düşünürdüm, farkediyormuş. Hakan Tarım Bey'e tavsiyesi için teşekkür ediyorum.

Arkadaki SUb'ım ise yıllara meydan okurcasına temiz bir bas sesi vermeye devam ediyor. Kendinden anfili olduğu için, ayrıca anfi gereği duymadım.

20120624093733.jpg

20120623201105.jpg

20120607174116.jpg

Bu arada hepsiburada'dan ortaya kolçak almıştım, Cordoba için özel üretim olan Armster marka. Onu da monte ettirdim bizim ustalarda. Bugün böylece, Cordoba'nın görselliği için tüm makyajlar yapılmış oldu içerden. Bu kolçağın başka markalar için de çeşitleri var, fikir vermesi açısından birkaç fotoğraf ekledim.

20120624083132.jpg

20120624093552.jpg

20120624093616.jpg

20120624093623.jpg

20120624093635.jpg20120624093713.jpg20120624093717.jpg20120624093726.jpg

Yorum bağlantısı
Guest Mert Boran
(düzenlendi)

Maşallah çok güzel olmuş, pioneer orjinalinden daha güzel durmuş orada. :)

Ayrıca ben dahil Ankara'nın %50si radyo fenomen dinliyor galiba. :D

tarihinde Mert Boran tarafından düzenlendi
Yorum bağlantısı

Kolçak vites değiştirilmeyecekse güzel ama şehir içi trafik için çok uygun yükseklikte değil. Vitesi üstten kavramak gerekiyor ki, benim kullanım şeklime çok uymuyor. Yine el frenini üstten tutmak pek mümkün değil, kolçağın sağından indirmek gerekiyor. Ancak kolçağın komple kaldırılabilir olması bu problemleri ortadan kaldırıyor. Ayrıca deri kaplama olması biraz terletiyor. Fakat sabit vitesteyken rahatlığı çok güzel.

Pioneer'ın ise USB okuma hızı JVC'ye göre çok daha iyi. Bugün dvd filmi çok kısa sürede açtı ve gayet seyredilebilir şekildeydi. Sesler de gayet güzel. JVC'de dvd'ye yüklediğim müzikleri açması biraz uzun sürüyordu.

Sonuç olarak iki değişiklikten memnunum. Spoileri görmediğim için birşey diyemiyorum fakat, bagaj kapağının üstündeki hafif çıkıntı spoiler etkisi yaratıyor:)

Saygılarımla.

Yorum bağlantısı

119560 km'de satın aldığım aracımla 121.000km'yi devirdim bugün. Sadece Ankara içi yaklaşık 1.500km'lik kullanımda uzun dönem verisine göre 6.9lt/100km tüketim gösteriyor. Klima açıkken rampa performansımız zayıf. Bugün Cinnah caddesinde 5. vitesten, 2. vitese kadar düştük. Tam devirli girmediğimiz ve sola parkeden çok değerli araçlar yüzünden hızımızı yavaşlatınca büyük motorlu araçlar gibi hızlanamıyoruz ama öğreneceğiz artık.

Yanal rüzgarlardan etkileniyor araç. Fakat elektrik destekli başarılı direksiyon sayesinde tehlikeli bir durum oluşmuyor. Aracın yol tutuş konusunda bir sıkıntısı yok. Frenler hiç huzursuz etmiyor. Debriyaj ise daha huzursuz edici. Örneğin rampada yarım debriyaj kalkarken, gaza yüklenmediniz ve debriyajdan ayağınızı çektiniz. Eğer tam kavramayı yakalayamadıysanız, gaza sonuna kadar yüklenseniz de bir bekleme süresi oluşuyor. Forumlarda normal bir durum, baskı balata kendini koruyor diyorlar fakat bu şekilde hiç bir zaman az gaz ile kalkmak mümkün değil. Her rampada 2.000 devire kadar gaz vermeden kalkış zor oluyor. Bu sefer de kendimi yeni araç kullanan şöför gibi hissediyorum.

Bu arada araçla ilgili diğer olumlu görüşlerimi değiştirecek bir durum bulunmuyor. Kullanımı son derece keyifli. HAfif yaylanan süspansiyonu çok sevdim. Seatçılar çok sert bulsa da bu süspansiyonları ben Ford'a dua ediyorum bize kazandırdığı sert süspansiyon deneyimlerinden dolayı.

Aracın içersindeki çıtırtı ve tıkırtıları kulağım ayrıştırmaya başladı. Nerden ne geldiğini tespit etme aşamasındayım. Yine de yaşına göre trim ses başarısı çok iyi diyebilirim. Keza rüzgar, yol ve motor sesi konusunda da çok daha yüksek desibelli sesler bekliyordum. Akrabamızın Sedan Polosunda tüm motor sesi içerdeydi, bunda ise 120km'ye kadar motor sesi yok gibi diyebilirim.

Aracın enteresan özelliklerinden biri, camları açık bıraktığınızda, manuel olarak kapıya anahtarı takıp, kilitleme yönünde beklerseniz, tüm camlar kapanıyor. Kapıları kumanda ile tek basışta kilitlerseniz, Ford'daki çift kilit gibi oluyor. İçerden dahi açılamıyor. Eğer iki kere basarsanız bu sefer içerden açılıp, dışardan açılamıyor.

Torpido içinde ışık var, bu sınıf araçlarda zor bulunan bir özellik. Hatta kapı altlarında plastik kapaklar var. Bunların yerine uygun tesisat ve şeffaf kapakla, grubun diğer araçlarında bulunan kapı altı aydınlatmaları takmak da mümkün.

Arkadan estetik olarak genelde tek sis ve tek geri lambalı araçları sevmiyorum. Maalesef bunda da tek sis ve tek geri lambası var. Aslında arka stop bölümünde yeterli yer var ama tasarım tercihi bu şekilde olmuş.

Saygılarımla.

20120702134314.jpg

Yorum bağlantısı
Mehmet Kaya

Evren Bey aracınız gerçekten güzelleşmeye devam ediyor. Teyp çok güzel olmuş ve sanki orjinal gibi olmuş. Kolçaksız araç kullanmayı pek sevmeyenlerdenseniz galiba. Oda çok güzel oturmuş.

Rampalarda beğenmeselerde tırt otomatik mondeo kendinisi özletiyordur :) 1.8 Mazda kadar olmasada mondeoda iyi kaçıyor.

Güle güle kullanın. Gerçekten çok temiz.

Yorum bağlantısı

Mehmet Bey haklısınız. 2006 yışından beri araçlarım hep 2.0 oldu. Son 6 aydır da Mazda vardı 1.8. Ben rampada vites düşürmek, aracın çekmemesi gibi problemleri unutmuşum uzun zamandır. Kaçış konusunda 1.4'ler sınıfı içerside hiç fena değil ama Mazda'nın gerçekten 1.8'lere göre çok daha farklı bir ataklığı vardı. O motor farklı bir güç veriyordu. Şirket araçları da küçük motor ama dizel olmalarından dolayı turboları ile gayet iyi devirlendiklerinden 1.4 atmosferik motorun ritüellerine alışmaya gayret ediyorum. Herşey ekonomi için ama arada kendimi tutamıyorum, boyumdan büyüklere biraz kafa tutuyorum:)

Saygılarımla.

Yorum bağlantısı
Emre Cetin

Abi konuyu ilgiyle takip ediyorum mondeo dan sonra kafamdaki tek araç bu eğer gücüm yeterde alabilirsem birgün, kolçak çok güzel durmuş ama el frenini tutmak mümkün gözükmüyor gibi beni deli ederdi sanırım , klima klimatroniklerin hepsinde böyle sanırım bizdeki 2 kasa octaviadada aynıydı kendin biyerlere yönlendirince otomatikden çıkıyor , debriyaj bizim 1,6 octaviada tarif ettiğin gibi yokuşlarda az gazla kalkması imkansız gibi illa bağırtmak gerekiyor arabayı birde kasislerden geçince araba önden geriye yaylanıyor resmen buda aynı sanırım, bu arabada teyp müthiş yakışmış iyi günlerde kullanın .

Yorum bağlantısı
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...