İçeriğe Yönlendir

Corona Sayesinde Öğrendiklerim.


Hasan Karabekiroglu

Recommended Posts

Hasan Karabekiroglu

Akşam bir yerde geçti, bu salgın dan sonra öğrendiklerim ve hayatımıza giren bilimsel terimleri bir araya getireyim dedim.

Bilimsel olarak söylenen çoğu yabancı kelimeleri normal düz adam formatına çevirmeye çalışacağım. 

 

Corona : Kelime anlamı taç demekmiş, yani kafaya takılan çıkıntıları olan başlık. Peki niye bu anlam verilmiş, virüs ün şekline binaen, görsellerde gördüğünüz şekilde yuvarlak olan şeklin üzerinde spike denilen çıkıntılar var bu çıkıntılar yüzünden.

 

Covid-19 : Burası biraz komik, Covid kelime anlamı olarak, Corona nın CO harflerini almışlar, Virus ün V harfini almışlar COV oluşmuş arkaya idiot kelimesinin Id sini almışlar ve COVID türetilmiş, yeni bir İngilizce kelime, idiot aptal demek, Covidiot da virüs ün yayılmasına sebep olan kişilere verilen bir genelleme isim şeklinde kullanılmış. arkasındaki 19 da yılı tespit ediyor. Şöyle bir tercüme yapabiliriz. 2019 yılında virüsü salgına çeviren idiot lar.

 

Epidemi - Pandemi : Bir çok türevi var, epidemi den başlarsak, kısaca Türkçesi salgın demek, yalnız epidemi lokal veya bölgesel salgın demek mesela bir mahalle bir ilçe gibi, bunun ülkeye veya dünya ya yayılmış versiyonuna pandemi demiyor. Yunanca Epi-Demos dan geliyor Epi üzerine demek Demos da halk, yani halk üzerindeki hastalık, toplum hastalığı, herkesi hastalandıran hastalık, bunu üzerindeki bilim dalınan adı da Epidemiyoloji.

 

Entübe : Entübe hasta, entübe edildi, entübe yukarı, entübe aşağı, vs. Kafa karıştı, entübe bir fiil yani yapılan iş, Entübasyon işlemin adı, yani virüsü kaptıktan sonra, ciğerlerin görevini yerine getiremeyip solunum yetmezliği durumunda, canım doktorlar hastaya ağzından burnundan hortumlar sokarak bir makine ile solunum yapmasını sağlıyorlar, bu işleme entübe etmek deniyor.

Hmm napalım doktor bey ?

Bu hastanın entübe edilmesi lazım.

Tamam, getirin makineyi

Doktor bey, şu şu hastaların entübasyonu yapıldı.

Tamam aferim size.

 

Hızlı Kit : Tıp camiası bunu hızlı tanı kiti veya hızlı test kiti şeklinde kullanıyor, bizim lastik şişirme kiti gibi bir kullanımı var. Ağzına kulak çöpüne benzer bir çöp sokuyorlar, boğazdan o bademciklerin felan olduğu yerlerden mukoza (sıvı) alıyorlar, bu alınan mukozayı bir aparata takıp makineye veriyor, makine cız cız bakıyor ediyor, taam sen coronasın veya değilsin diyor, fakat bu test kitlerinin güvenirliği konusunda çekinceler mevcut. Çin malı sonuçta.

 

PCR Testi : Bu terimi çok duyduk halen de duymaktayız. Öğrendiklerimden anladığım bu tespit işleminde en sağlıklı yöntemlerden biri. PCR üç kelimenin bir araya getirilmiş halinin kısaltması bunlar nedir ? tabi yine yabancı dilden ilki Polimerase bizdeki söylenişi  polimeraz. Ne ki bu okuduklarımdan anladığım DNA ve RNA içindeki bir polimer enzim. Peki polimer enzim nedir, Polimer molekül, enzim de kimyasal tepkime yapan protein şeklinde açıklayabilirim. Chain zincir demek, yani dizilim, Reaction  zaten bilinen reaksiyon demek, yani aksiyona verilen tepki gibi düşülelim.

Kısaca, örnek alınıyor, PCR makinesine konuluyor bu makine, zincirdeki parçaları ayrıştırıp hepsini tek tek ayırıyor, bu ayırılan parçaların ne olduğunu söylüyor doktorlara onlarda tespiti yapıyor.

 

Anlamadım ?

 

Şöyle devam edeyim, corona virüs hazretleri vücuda intikal ettiği zaman, asli görevi olan kendini kopyalamak ve yaşam alanı elde etmek için hücreye ihtiyacı var. Gözünüzde canlanması açısından, bir insan hücresini otobüs kadar düşünürseniz, bu corona dediğimiz şahsiyet bir cep telefonu büyüklüğünde, haliyle içeri sızması çok kolay.

Yukarıda dediğim spike denilen malzemesi var coronanın çıkıntı yani çengel gibi, bu corona içerde saldım çayıra mevlam kayıra şeklinde ilerlerken bizim hücremizdeki reseptöre tutunuyor (ACE2). Reseptör de bir çıkıntı. Yani muhterem şahsiyet üzerindeki çıkıntılar sayesinde hücreye tutunuyor. Tarlada veya bahçede çorabınıza pantolonunuza tutunan bitki tohumu gibi.

Adı üzerinde virüs bu, bizim hücre napsın bakıyor, malın muhteviyatına, yahu bu  iyi bir şeye benziyor reseptörü var, dna sı şu su, bu su filan derken, tutup bunu hücre içine alıyor. Hah işte tam burada zokayı yutuyor  hücre. Yavrum corona içeri girince cümbüş başlıyor tabi. Hemen kendini ayrıştırmaya başlıyor ve  kendi parçacıklarını asıl hücre içinde olan dna zincirlerinin arasına iliştiriyor. Bu yerleştirme ile birlikte, çoğalan hücre sayesinde kendini de çoğaltmış oluyor ve yayılmaya başlıyor. Bu kuluçka dönemi oluyor, sonrası daha da çoğalmaya başlıyor ve hastalık haline geliyor.

Şimdi burada PCR a geliyoruz, hasta bir insan dan alınan örnek alınıyor, pcr yapılıyor ve burada zincir ayrıştırmasında görülüyor ki, malum şahsiyetinde parçaları var aha deniyor bu corona bulaşmış sana.

 

İmmun Sistem : Bağışıklık sistemi, vücudun kendini savunma mekanizması,  çok detaylı karmaşık ve ilginç bir sistem, ayrı bir bilim dalı ve çok stratejik bir önemi  var. Biraz okudum, vücudun bi yerinde bir vukuat çıkıyor. Bu silahlı güçleri vücut oraya gönderiyor, fakat emri veren kim hangi silahlar ne şekilde kullanılacak, bunları destekleyecek olan şeyler neler. Ciddi kafa yoran bir bilim, her bir kelimesinden bir cilt kitap çıkıyor.

 

Stokin Fırtınası : Stokin Nedir ? Fırtına Nedir ? Sto-Kin kelimelerinin birleşimiymiş. Hücre hareketi demek gibi düşünebiliriz. Baya geniş bir protein sülalesinin genel adı, bu üretilen proteini salarak düşmana korku salan bir aksiyon diye de tanımlayabiliriz Kısaca vücuttaki olağan üstü hallere müdahale mangası gibi. Peki ne oluyor da fırtına oluyor, genelde vücuda dışardan bu sistemi tetikleyecek kimyasallar verildiği zaman bu manga faaliyete geçiyor fakat, bu faaliyet o kadar fazla oluyor ki hedef gözetmeksizin karşısındaki yok etmeye başlıyor. Hem düşmanı öldürüyor hem de masum sivil hücreleri de öldürüyor. Kötü bir durum, vücut kendi kendini tahrip etmeye başlıyor  ve yapılacak olan diğer tedavilere karşı koymuş oluyor…

 

Pide : Kökeni yunanca bir kelime, pita veya nita olarak geçiyor kayıtlarda. Yassı ekmek manasında kullanılıyor. Eski sözlüklerde Osmanlı zamanlarında pite olarak kullanılmış ama günlük konuşmada pide olarak kullanıyoruz. Çokca çeşidi var nerdeyse her ilin kendine has bir pidesi var. Son zamanlarda corona yüzünden evde kalan erkeklerin gözdesi hale gelmeye başladı.

 

Öğrendikçe eklemeye devam edeceğim.

Çok biliyon sen.... diyip yanlış bildiğim veya eksik bildiğim olan varsa yazarsanız öğrenmek isterim. :D 

  • Beğen 15
Yorum bağlantısı
Servet Aydın

Ulan Çin malı hep dandik olur dedik bu çok sağlam çıktı.

  • Beğen 9
  • Mutlu 5
Yorum bağlantısı
Hasan Karabekiroglu
Servet Aydın yazdı:

Ulan Çin malı hep dandik olur dedik bu çok sağlam çıktı.

 

Aliexpress in arama bölümüne "co" yazıyorum did you mean "covid-19 test" çıkıyor

  • Beğen 2
  • Mutlu 1
Yorum bağlantısı
Çağlar Bayur
(düzenlendi)

çok yen, şeyler öğrenmedim, ama pekiştirdim

1. vitrinde canlı balık yüzer mutfatka dınmuş uskumru servis edilir lokantada

2. insanlık ölmüş, şimdi yine ölüyor

3. pide hamuruna ekmeğe oranla daha çok su girilirse yumuşak oluyor, 2 kaşık ta zeytinyağı

tarihinde Çağlar Bayur tarafından düzenlendi
  • Beğen 8
Yorum bağlantısı
Koray Demir

Semptom: Belirti. Hastalığa işaret eden bir dizi biyolojik etkinliği yaşama durumudur. Koronavirüsün neden olduğu COVID-19 hastalığı için yüksek ateş, öksürük ve nefes darlığıdır. 
Sosyal mesafe: Diğer insanlarla aramıza koymamız gereken 1,5 metrelik mesafe

Endemi: Küçük ve belirli bir insan popülasyonunda belirli bir periyotta görülen salgın
Epidemi: Tıbbi olarak da bir toplumda ya da bir ülkede yaygınlaşan salgın, 

Pandemi: Salgının bir bölge, coğrafya ya da toplumdan çıkıp uluslarüstü bir duruma geçmesi, dünya çapına yayılmasıdır.

Örnek vermek gerekirse yeni tip koronavirüs Çin’in Wuhan kentinde yaygınlaşmaya başladığında bir endemi, Çin geneline yayıldığında epidemi, diğer ülkelere sıçrayıp dünyayı sardığında pandemisalgın olarak tanımlanmıştır. Salgın ise üç kelimeyi de kapsayan genel bir kavramdır. 


QbsMuc.jpg

 


 

Negatif Basınçlı İzolasyon Odası:

Hava yolu ile bulaşan bir enfeksiyon hastalığı olan hastaların (pulmoner veya larengeal, tüberküloz, suçiçeği, kızamık, sars, hemorajik ateş) hastaneye yatması durumunda sağlık personelinin de aynı mikroorganizmalara maruz kalma riski ortaya çıkar. Bu hastaların hastaneye yatması durumunda negatif basınçlı izolasyon odalarında takibi uygundur. Bu odalarda hastanın bulunduğu bölüm kirli olarak kabul edilir. Hasta odasının oda dışındaki alanlara oranla negatif basınçta tutulması gerekir. Oda havasının hastane içinde resirküle olması engellenmeli ve hava hastane dışına verilmelidir.

Böylelikle, hem oda içindeki mikroorganizma yükü azaltılmış hem de kirli havanın hastanenin diğer bölümlerine yayılması önlemiş olur.

 

Negatif basınçlı izolasyon odası, koridora ve diğer odalara göre negatif basınçlı. Böylece odalardaki kirli havanın seyreltilmesini ve uzaklaştırılmasını sağlıyor. Sistem saatte 6-10 hava değişimi yapacak şekilde kuruldu. Mevcut HEPA filtreler sayesinde 0,3 mikron ya da daha büyük partikülleri yüzde 99,97 etkinlikte uzaklaştırıyor." 
 

Eklenebilir.

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Mehmet Ozyurek

Fırından bakkaldan ekmek almaya gerek yokmuş. 

Traş makinesi şartmış. 

 

  • Beğen 3
Yorum bağlantısı
Ali Darbaz

Bende iki silindir kapayınca pasatın 85 newtona kadar tork üretebildiğini, arabadaki klima kompresörünün 3.7 kw güç yediğini öğrendim. 

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Metin Akbal

Calismanin kiymeti :) 2 aydir okula gidemiyorum. Tabi bazilarimiz Allahtan baska ne istiyorsun diyebilir, oyle disardan gorundugu gibi degil. Bunlar hep ne kadar cok tatiliniz var diyenlerin yuzunden oldu [emoji16]

  • Mutlu 1
Yorum bağlantısı
Hüseyin Maviş
Mehmet Ozyurek yazdı:

Fırından bakkaldan ekmek almaya gerek yokmuş. 

Traş makinesi şartmış. 

 

Ben 3 yıldır kendi ekmeğimizi kendimiz yapıyordum. (Torunlar sayesinde) 15-16 yıllık emektar ekmek makinem pes dedi artık, yenisini aldım bugün geldi. (Amma da zamlanmış)

Tıraş makinesi elbette ki gerekli ve kullanıyordum sanki saç varmış gibi.

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Haluk Şentürk

kendi saçımı kesmek.üçüncüden sonra aldığım kararla bir daha berbere gitmem arkadaş.

  • Beğen 3
Yorum bağlantısı
Metin Mankal

Okulu ,öğrencilerimi sandığımdan daha çok sevdiğimi öğrendim..İstisnasız her gece rüyalarımda beni ziyaret ediyorlar..

  • Beğen 3
Yorum bağlantısı
Mert Yeldan
Servet Aydın yazdı:

Ulan Çin malı hep dandik olur dedik bu çok sağlam çıktı.

 

Yoo aslında dandik, neden dersen normal şartlarda insana bulaşınca hayvan dışı bir metabolizmada yaşadığını farkedip insana göre mutasyona uğraması lazım ki kendi de yaşasın. Ama çin malı işi salak virüs halen hayvan bedeninde yaşadığını sanıp kendini de insanı da öldürüyor.

Yorum bağlantısı
Bülent Tarakçı
(düzenlendi)
Çağlar Bayur yazdı:

çok yen, şeyler öğrenmedim, ama pekiştirdim

1. vitrinde canlı balık yüzer mutfatka dınmuş uskumru servis edilir lokantada

2. insanlık ölmüş, şimdi yine ölüyor

3. pide hamuruna ekmeğe oranla daha çok su girilirse yumuşak oluyor, 2 kaşık ta zeytinyağı

 

"Tuz kokmuş". Bir arada bulunmamızı sağlayan kavramların içleri boşalmış. Toplumsal doğrularımızın adı var, gölgesi var, kendi yok.

 

 

tarihinde Bülent Tarakçı tarafından düzenlendi
  • Beğen 3
Yorum bağlantısı
Çiğdem Bilen
(düzenlendi)

Meğer sevdiklerimizle özlem gidermek ne kadar kolayken yapmıyormuşuz.

İmkan varsa gözüm dünyayı görmez artık hiçbir işimi ertelemeyeceğim ölümlü dünyayı daha yakın hissettim bi kere. 

Arabaların deposu full ama evde oturunca işe yaramıyormuş.

Bulaş kelimesine tek sinir olan ben miyim ? Adam gibi bulaşmak kelimesi varken neden kullanılırki

Ekmek tüketmeyen biriyseniz karantina günlerinde %50 daha dertsizsiniz. Öneririm

Meğer hayat telaşında unuttuğum telefonla arayıp hal hatır sormadığım ne kadar çok eş dost varmış

Tartı bozuldu mu acaba pili mi bitiyor sanki biraz fazla tartmaya başladı :) 

Mesleki gelişim için online kurslar aldım uzaktan eğitim güzel bir şeymiş daha önce denememiştim.

Ekleme: Hem aldığın nefes için hem de verdiğin nefes için ayrı ayrı şükretmelisin cümlesini çok da hafife almamak lazımmış

 

 

tarihinde Çiğdem Kaya Bilgiç tarafından düzenlendi
  • Beğen 10
  • Teşekkür 2
Yorum bağlantısı
Ebrar Tüfek

Aile büyüklerimi çok özledim, ikidebir dışarı çıkmam gerektiği için risk taşıyorum, birde sanayide 2 3 kişide corona çıktı. Evden çıkamıyoruz siz gelin bari diyorlar ama ya bende pozitif isem ve belirti göstermiyorsa diye gitmiyorum.

Forumda makina ile traş olmayan sayılı kişilerdenim galiba, çok eskiden büyükbabamı traş ederdim ordan öğrendiklerim ile babamın kafasını traş ediyorum çok da güzel oluyor.

 

"Evde karantinada iken neler yaptım" a gelecek olursam,

Kuluçka makinası yaptım civcivlerim çıktı evdeki hayvanlarıma bide civciv eklendi.

Bide onlara üstü açılıp kapanabilen kümes yaptım oturma odasında duruyorlar.

 

Artık gönüllü AFAD üyesiyim, e devletten üye oldum AFAD'ın sitesindeki eğitimlere katılıp zor günlerde görev alabileceğim.

 

Balkona birsürü sarımsak ve maydonoz diktim bayaa da büyüdüler.

 

Biyodizel çalışmalarım devam ediyor, kızartma yağı filtre ediyorum.

 

Kendime kitaplık hazırladım.

 

Odamın köşesine yer minderi, masa ve gece lambası koydum kitap okuma yeri yaptım.

 

Ekmek yapmayı öğrendim, anneme yardım ediyorum. 

 

İnternetten mesleğim ile alakalı e kitaplar indiriyorum, bu covid düzeldiğinde fotokopiciye gidip bütün pdf leri kitap haline getirip kitaplığıma koyacağım. 

 

Dedemden babama, babamdan bana miras tüfeğimi güzel bir bakımdan geçirdim yağladım temizledim. 

 

Şuan nasip olursa yapacaklarım ve yapmak istediklerim, methanol kiti ve intercooler su soğutma sistemi yapmak. İlerde koşturacağım araçlar için şimdiden birşeyler yapmak istiyorum.

 

  • Beğen 5
Yorum bağlantısı
Furkan Avcı
Çiğdem Kaya Bilgiç yazdı:

Bulaş kelimesine tek sinir olan ben miyim ? Adam gibi bulaşmak kelimesi varken neden kullanılırki

 

Yok yok yanlız değilsiniz. Koskoca bakan neden bu kelimeyi kullanıyor çözemedim ben :unsure2: 

 

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Mehmet Ozyurek
Metin Mankal yazdı:

Okulu ,öğrencilerimi sandığımdan daha çok sevdiğimi öğrendim..İstisnasız her gece rüyalarımda beni ziyaret ediyorlar..

 

Senin için yükledim hocam.. 

 

 

  • Beğen 1
  • Teşekkür 1
Yorum bağlantısı
Mehmet Ozyurek
Metin Akbal yazdı:

Calismanin kiymeti :) 2 aydir okula gidemiyorum. Tabi bazilarimiz Allahtan baska ne istiyorsun diyebilir, oyle disardan gorundugu gibi degil. Bunlar hep ne kadar cok tatiliniz var diyenlerin yuzunden oldu emoji16.png

 

Ben devlet olsam kesin ek bir iş verirdim size. :)

 

Yorum bağlantısı
Mehmet Ozyurek

Haber Türk de gecenin son konuşmasını yapan mikrobiyoloji uzmanı Prof..Bülent  Ertuğrul idi...
Son anda öyle güzel şeyler söyledi ki katılmamak mümkun değildi...
Zaten itiraz eden de olmadı...

 

"Memleketim Pamukkalede travertenler beyazlamaya başladı dedi...
İstanbul da yunuslar yüzüyor artık...
Benimde bu konuyla ilgili söyleyeceklerim var eğer dinlerseniz....
Her şeyden önce bu tür programların gediklisi şarlatan doktorlar da yok artık...
Aktarlar, üfürükcüler, hacamatcılar, marankiler, haramkiler, güzel avratcılar, sarı kantoroncular, kelle paçacılar ve sülükcülerin tamamı meydanları gerçek sahiplerine  bırakmak zorunda kaldılar...
Takke düştü kel göründü nihayet...
Vuhan pazarında Çin'li bir garibanın içtiği yarasa çorbası hepimize yaradı...
Doğanın bize hiç ihtiyacı yok muş meğer...
Doga; Üzerinde yaşamasına müsaade ettiği canlılar içinde bir tek insanı virüs olarak kabul etti ve kendini koruyabilmek adına da onunla mücadele ediyor aslında...
Bu virüsten etkilenip rutini bozulan tek varlık insanlar oldu çünkü...
Ne karıncalar,
Ne göçmen kuşlar,
Ne ayılar,
Ne şu ne bu...
Aksine nesli tükenmekte olan hayvanların sayısı bile artmaya başlamış son günlerde...
İnsan dışındaki tüm canlılar planladıkları gibi yaşamaya devam ediyorlar...
Korona olmasaydı salda gölü çoktan millet bahçesi olmuştu arkadaşlar...
Doğanın anasını belleyenlerin belleri de kürekleri de ellerinde kaldı...
Savunmalarına milyarlarca dolar harcayabilen koca koca devletler bir maske yüzünden pert oldular...
Bu virüs bazılarımızın soluğunu keserken dünyanın da soluk almasını sağladı...
Karbon salımını azaldığı için Istanbul dan Uludağ'ı görmek de nasib oldu insanlara...
Doğa çok net mesaj veriyor...
Daha fazla dokunma,
Benim seleksiyonumu bozma,
Kendini bir şey zannedipte bana meydan okuma...
Seni sevdiklerine sarılmaktan bile mahrum edebilirim bak.!!
Bol bol israf yaptın...
Kaynaklarımı yağmaladın ama eşit dağıtmadın...
Çocukların hiç günahı olmadığı için ayrıcalık tanıyorum onlara da...
Şu zor günlerinizde bile utanmadan birbirinize kazık atıyorsunuz...
Karaborsacılık, stokculuk, tefecilik yapıyorsunuz...
Eğer kendinize gelmezseniz ben ikinci bir dalga olarak geleceğim üzerinize ona göre ayağınızı denk alın siz de..
Ne çok ayakkabımız varmış,
Ne çok giysimiz varmış,
Mucevherlerimiz...
Gereksizmiş halbuki...
Takmış takıştırmış ,
Sürmüş sürüstürmüşüz boşu boşuna...
Tek başına olmak nasıl bir duygu...
Ben artık çok iyi biliyorum..!!
RUHİ YILMAZ

  • Beğen 16
Yorum bağlantısı
Metin Mankal
Mehmet Ozyurek yazdı:

Senin için yükledim hocam..

Çök teşekkürler Emmi..Küçük bir bilgi olsun..İşini severek yapan insanlar daha uzun yaşıyormuş..

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Çağlar Bayur
Mehmet Ozyurek yazdı:

Mucevherlerimiz...
Gereksizmiş halbuki...
Takmış takıştırmış ,
Sürmüş sürüstürmüşüz boşu boşuna...

iyi fikir, fazla ise sahiplenebilirm zevkle...

Mehmet Ozyurek yazdı:

Haber Türk de gecenin son konuşmasını yapan mikrobiyoloji uzmanı Prof..Bülent  Ertuğrul idi...
Son anda öyle güzel şeyler söyledi ki katılmamak mümkun değildi...
Zaten itiraz eden de olmadı...

itiraz etmem de, sadece aynılarını benim ev sahibine de anlatsın?

  • Beğen 2
Yorum bağlantısı
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...