Erkut Durmuş 26 Şubat 2021 Paylaş 26 Şubat 2021 Evet değerli forum üyeleri arabam Ford 1.6 tdci 2011 model 90 bg. Km 195.000 Araba 7 yıldır bende ve 1 sefer triger kayışı değiştirdim ve motor için başka birşey yapmadım bakımları hariç. Sizlerde Km durumu nedir? Bugüne kadar motorda ne tür sorunlar çıktı veya çıkmadı? Bizim tdci motorların ömrü ortalama kaç km olabilir? Tabiki yağına suyuna dikkat etmek şartı ile... Sohbet edecek arkadaşlara şimdiden teşekkürler Yorum bağlantısı
Koray Demir 26 Şubat 2021 Paylaş 26 Şubat 2021 Motora teorik olarak mekanik ömür biçilemez parçalar eskidikçe değişir. Yorum bağlantısı
Tansu Kalafatoğlu 26 Şubat 2021 Paylaş 26 Şubat 2021 (düzenlendi) . 26 Şubat 2021 tarihinde Tansu Kalafatoğlu tarafından düzenlendi Yorum bağlantısı
Erkut Durmuş 26 Şubat 2021 Yazar Paylaş 26 Şubat 2021 Internette okuduğum ve bir ustanında dediği üzere bizim tdci motorlar için hassas bir konuyu belirtmek istiyorum ; Normalde çok ucuz olan kızdırma bujileri bizim motorlarda zamanla bloğa kaynadığı için anahtarla çıkmayıp %90 kırılıyormuş ve cam tarafında oldukları için tornacıda çıkaramıyormuş. Mecburen ya kapak sökülüyormuş ya da motoru komple çıkarıp işlem yapılıyormuş. Bunun için ben bundan sonra düzenli olarak kızdırma bujilerinin diplerine wd40 sıkacağım. Faydası olur mu bilmiyorum. Deneyeceğim. Başka fikri olan arkadaş varsa paylaşırsa sevinirim. Koray Demir yazdı: Motora teorik olarak mekanik ömür biçilemez parçalar eskidikçe değişir. Ömür dediğimiz tabiki rektefe oluyor Yorum bağlantısı
Murat Sahın 26 Şubat 2021 Paylaş 26 Şubat 2021 Babamda var. 2006 model 110'luk. Sıfır almıştık. 400 bin km'yi geçti. Bu zaman zarfında 1 kez baskı balata değişti. Bir kez enjektörleri yaptırdık. Bir kez turbo tamir gördü, düzen tutmayınca sıfır orjinali ile değişti. Gerisi standart kitapçık bakımı 2 Yorum bağlantısı
Erkut Durmuş 26 Şubat 2021 Yazar Paylaş 26 Şubat 2021 Murat Sahın yazdı: Babamda var. 2006 model 110'luk. Sıfır almıştık. 400 bin km'yi geçti. Bu zaman zarfında 1 kez baskı balata değişti. Bir kez enjektörleri yaptırdık. Bir kez turbo tamir gördü, düzen tutmayınca sıfır orjinali ile değişti. Gerisi standart kitapçık bakımı Çok güzel. Peki şu anda yağ eksiltme, şakırdama (yatak boşluklarından kaynaklanan) var mı acaba? Yorum bağlantısı
Mehmet Göktürk 26 Şubat 2021 Paylaş 26 Şubat 2021 2015 te 305 binde sattık alanlar hala biniyor 400 olmuştur. 1 Yorum bağlantısı
Erkut Durmuş 26 Şubat 2021 Yazar Paylaş 26 Şubat 2021 Mehmet Göktürk yazdı: 2015 te 305 binde sattık alanlar hala biniyor 400 olmuştur. Bu durumda bu motorlara dikkat edildiğinde 400 ü rahat devirebilir diyebiliriz herhalde. Benim kullandığım axor tır 1 milyon oldu daha rektefiye olmadı. İnşallah ford içinde bunu diyebilirim Yorum bağlantısı
Murat Sahın 26 Şubat 2021 Paylaş 26 Şubat 2021 Erkut Durmuş yazdı: Çok güzel. Peki şu anda yağ eksiltme, şakırdama (yatak boşluklarından kaynaklanan) var mı acaba? Unutmuşum, egr'de iptal edildi. Yağ eksiltiyor, eskisine göre biraz sesli çalışıyor. Ama babam hala binip senede 2 sefer Ankara-Trabzon yapacak kadar güveniyor Yağ eksiltme de yağ eklenece kadar değil. Tölere edilebiliyor. Yani iki yağ değişimi arasında araca yağ falan eklenmiyor. Yorum bağlantısı
Erkut Durmuş 26 Şubat 2021 Yazar Paylaş 26 Şubat 2021 Murat Sahın yazdı: Unutmuşum, egr'de iptal edildi. Yağ eksiltiyor, eskisine göre biraz sesli çalışıyor. Ama babam hala binip senede 2 sefer Ankara-Trabzon yapacak kadar güveniyor Yağ eksiltme de yağ eklenece kadar değil. Tölere edilebiliyor. Yani iki yağ değişimi arasında araca yağ falan eklenmiyor. Teşekkürler hocam güzel bilgi. Hacı amcaya da selamlar. İnşallah hatasız kazasız daha çok gider gelir Trabzona 1 Yorum bağlantısı
Koray Demir 26 Şubat 2021 Paylaş 26 Şubat 2021 Erkut Durmuş yazdı: Ömür dediğimiz tabiki rektefe oluyor Doğru bakım ve parçalarla 400-500 bin km yi rektefiyesiz rahat görmesi lazım sağlam motordur. Tabi sürüş tarzı, iklim ve güzergah da önemli. Yorum bağlantısı
Erkut Durmuş 26 Şubat 2021 Yazar Paylaş 26 Şubat 2021 Koray Demir yazdı: Doğru bakım ve parçalarla 400-500 bin km yi rektefiyesiz rahat görmesi lazım sağlam motordur. Tabi sürüş tarzı, iklim ve güzergah da önemli. Geçenlerde youtube da tesadüf bir videoya rastladım. Eleman, 3 tane arabanın yağını boşaltıp kaç dakika yağsız çalışacak diye deneme yapıyordu. Arabalardan biri Ford biri Honda diğeri neydi hatırlamıyorum. Ford çok kısa sürede yatak sardı. Diğer arabada hemen hemen Ford kadar gitti... Ama Honda neredeyse 7 dakika çalışmaya devam etti... Hatta eleman baktı durmuyor bide spil atmaya başladı son gaz. ... Gerçi fordun hangi motoru belli değil, benzinli mi dizel mi belli değil... Ya da belki zaten yatak sarmak üzeredir onuda bilmiyoruz ama eğer 3 ü de eşit şartlarda başladı ise Honda motor yönünden aşmış kendini 1 Yorum bağlantısı
Ahmet Serin 26 Şubat 2021 Paylaş 26 Şubat 2021 Az önce bir yerde görmüştüm bunu.-----------HONDA MARKASI NASIL OLDU ! 1938 yılında karısının mücevherlerini dahi rehin bırakmak zorunda kalarak yaptığı çalışmaları piston ringleri üzerine olan Honda, bu çalışmalarını tamamlayıp Toyota’ya sunduğunda, terslenerek alay konusu oldu. Üstelik tekrar eğitim alması gerektiği söylenerek, 2’nci kez aşağılandı ve yeniden okula gitmesi söylendi.Çalışmalarından vazgeçmeyen Honda, iki yıl boyunca yaptığı inanılmaz uğraşlar sonucunda Toyota’dan ihtiyacı olan teklifi almayı başarmıştır ki, bu seferde 2. Dünya savaşı engeline takılır. Savaşa hazırlanan Japon hükumeti, fabrikasını kurmak için ihtiyacı olan betonu Honda’ya vermez.Hayalleri İçin Önce Beton ÜrettiHayalleri uğruna çözüm odaklı düşünceler üreten Honda, hiç zaman kaybetmeden arkadaşlarının da yardımı ile kendi betonlarını üretmek için kolları sıvarlar ve ilk fabrikasını kurmadan önce, betonlarını dahi kendi yapmak zorunda kalır.Fabrikasını açtığında patlak veren 2. Dünya Savaşı sırasında fabrikasına 2 kez bomba atılır ve imalat bölümünün tamamına yakını yıkılır. Yerle bir olan fabrikası ile birlikte ülkede hammadde sıkıntısı da görülmeye başlanmıştır. Honda ise tüm bu enkaz ve karmaşanın içinde ABD ordusunun attığı benzin tenekelerini toplayıp biriktirmeye başlar. Çünkü hayalleri için hammaddeye ihtiyacı vardır.Atık tenekeleri toplayarak hammadde açığını kapatmaya ve yeniden fabrikasını açmayı düşünen Honda, bu sefer de deprem engeline takılır. Deprem sonrası yeniden toparlamaya çalıştığı fabrikası yeniden yerle bir olmuştur.Tüm bunların üzerine Japonya’da başlayan benzin kıtlığı, Honda’nın her yere bisiklet ile gidip gelmesine neden oldu. Ancak bu durumu hızlandırmak adına bisikletine yaptığı küçük motor, Honda için yeni bir hayatın kapılarını aralayacaktı.Honda’nın motorlu bisikleti kısa sürede çevrede dikkat çekti ve komşuları birer birer aynı motordan kendi bisikletlerine istemeye başladılar. Honda elindeki motorlarla bu durumu karşılasa da talep her geçen gün artmaya başlayınca bir yerde elindeki motorlar yetersiz kaldı.Hiçbir zaman hayalinden vazgeçmeyen Honda’nın kafasında yeniden fabrika kurma hayalleri canlandı. Japonya’daki 18.000 bisikletçi dükkanına mektup yazarak, icadının Japonya’ya yeniden hayat verebileceğini anlattı. Bu bisikletçilerden tam 5000 tanesi geri dönüş yaparak ihtiyacı olan sermayeyi vermeye hazır olduklarını söyleyince, Honda hiç kapamadığı kollarını yeniden sıvadı.Gelen inanılmaz olumlu tepkinin ardından bisikletlere uyarladığı motorların ağır olduğunu ve sadece belirli bir bisiklet kullanıcısına hitap ettiğini düşünen Honda, motor üzerinde son bir değişiklik yaparak motorun ağırlığını düşürdü.Bir gece içinde başarıya ulaşan Honda’ya imparatorluk Nişanı verildi. Daha sonra motorlu bisikletlerini Avrupa ve ABD’ye ihraç etmeye başladı. Ardından 70’li yıllara gelindiğinde en az motorlu bisikletleri kadar tutulan otomobilleri ile sektöre başka bir koldan daha girdi.Günümüzde Honda şirketi yaklaşık 100.000 kişi çalıştırmaktadır. Bir zamanlar kendisi ile alay ederek aşağılayan Toyota, ihracat konusunda Honda’nın gerisine düşmüş durumdadır. Bu durum ise oluşan tüm olumsuz koşullara rağmen başarıya ve hayallerine odaklanan bir adamın azmi ve gücü sayesinde gerçekleşmiştir.Soichiro Honda ise ardında bıraktığı büyük başarı hikayesi ile 1991 yılında yaşama veda etti.(alıntı)SM-P610 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi 2 1 Yorum bağlantısı
Ahmet Serin 26 Şubat 2021 Paylaş 26 Şubat 2021 Internette okuduğum ve bir ustanında dediği üzere bizim tdci motorlar için hassas bir konuyu belirtmek istiyorum ; Normalde çok ucuz olan kızdırma bujileri bizim motorlarda zamanla bloğa kaynadığı için anahtarla çıkmayıp %90 kırılıyormuş ve cam tarafında oldukları için tornacıda çıkaramıyormuş. Mecburen ya kapak sökülüyormuş ya da motoru komple çıkarıp işlem yapılıyormuş. Bunun için ben bundan sonra düzenli olarak kızdırma bujilerinin diplerine wd40 sıkacağım. Faydası olur mu bilmiyorum. Deneyeceğim. Başka fikri olan arkadaş varsa paylaşırsa sevinirim. Ömür dediğimiz tabiki rektefe oluyorArtık piyasada var mı bilmiyorum ama gazyağı kullanırdık eskiden. Yılda 1-2 kez motor soğukken boya fırçasıyla tüm motora sürülürdü. Bir gece ellemezdik. Gazı uçunca ince bir yağ tabakası kalıyordu.Amcam aracın tüm kaportasına da sürerdi. Boyayı da koruduğuna inanırdı. (Arabanın tavanının ayakkabı boyasıyla boyanıp cilalandığı yıllar.)SM-P610 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi 1 Yorum bağlantısı
Selim Bilgin 26 Şubat 2021 Paylaş 26 Şubat 2021 Ahmet Serin yazdı: Artık piyasada var mı bilmiyorum ama gazyağı kullanırdık eskiden. Yılda 1-2 kez motor soğukken boya fırçasıyla tüm motora sürülürdü. Bir gece ellemezdik. Gazı uçunca ince bir yağ tabakası kalıyordu. Amcam aracın tüm kaportasına da sürerdi. Boyayı da koruduğuna inanırdı. (Arabanın tavanının ayakkabı boyasıyla boyanıp cilalandığı yıllar.) SM-P610 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi Eski makam şoförleri arabalarını mazot emdirilmiş yünlü bezle silerlerdi, hatta paspas gibi tahtanın ucuna takılırdı. Kısa sürede tozunu alıyor, yağlı da olduğu için parlak gösteriyordu. Ama şimdi bir dünya profesyonel ürün var tabi bu işler için. 1 Yorum bağlantısı
Çağlar Bayur 26 Şubat 2021 Paylaş 26 Şubat 2021 eski boyalar selülozikti, kuş pisilği falan işlemezdi, yağlı bez ile silince pırıl pırıl parlardı. 1 Yorum bağlantısı
Oğuzhan Aslan 2 Mart 2021 Paylaş 2 Mart 2021 270.000 km'de 2006 dizel Focus'um var. Performans olarak hiç şikayetim yok. 100.000 Km'dir turboda ıslıklama var oda zaten kronik. Enjektörler için kaliteli yakıt kullanıldığı sürece bir sorun olmadı. Bahsettiğiniz gibi bir tane kızdırma bujisi içeride kırıldı ve 40.000 Km'dir hala kırık parça içerde duruyor, İklimden dolayı bir sorun yaşamadım bujilerde de. Yürüyen aksamda yaş/km olarak bazı parçaların değişmesi gerekiyor sadece. Aracıma henüz motor falan da yapılmadı. Motorda yatak sesi vs gibi bir ses de yok. Sadece turbo revizyon yada değişim istiyor. Yorum bağlantısı
Muhammet Ali Deli 5 Mart 2021 Paylaş 5 Mart 2021 İlk kayıt olduğum sıralar bir konuya uzun uzun yazmıştım dizel motorlarla ilgili bazıları yediremeyip dalga geçmeye kalkmıştı akıllarınca sonra silindi. Her neyse 2015 Focusum var 150 bine yaklaştı 1.6 TDCi. Rutin bakımlar dışında çok şükür servis yüzü görmedi. Hiçbir sorunu da yok. 2006 Fiestam var eşim işe gidip geliyor. 195 binde 1.4 TDCi 8 senedir bizde canavar gibi rutin bakımları yapılıyor zamanında. Bunun dışında bir sorun çıkarmadı motorda. Aldıktan sonra 4 lastik ve triger değiştim bir de fren balatası istemişti birkaç sene önce küçüğümüz onları değişmiştik. Performansta bir sıkıntısı yok. Bu motorlara zamanını geçirmeden düzenli olarak kaliteli yağ kaliteli mazot koyduktan sonra minimum 400-500 bine teklemeden gidersiniz. Dizeli benzinli gibi kullanmamak gerek tabiki bu çok önemli. En sağlam dizel motordur bana göre kendi sınıfında. Zaten Ford'un Duratorq ve Ecotorq motorları harika motorlar. Ben en çok Fordun kendine has kullanım şeklini seviyorum. 2 Yorum bağlantısı
Recommended Posts