Arda Bülent Güzel 20 Mayıs 2021 Paylaş 20 Mayıs 2021 niye laf diyorsun bu bir. ikincisi bıçağı sokamaz lisede sokmamayı öğrenir.Hocam bu zamane gençleri kafasını hiç bir şeye vermiyorlar lise bittikten sonra çalışmayı bek düşünmüyorlar ve üniversitede daha farklı bölüm istiyorlar kimse çırak ve usta olmak için O yaşlarda üniversiteye gitmez. Bakış açıları farklı çünkü. Laf desen bozuluyor üzerine yürüyorlar. Hele sanayi ustası boyun köküne tokatı bastımı gör sen çümbüşü. Yorum bağlantısı
Köksal Yılmaz 20 Mayıs 2021 Paylaş 20 Mayıs 2021 Bu zamanda hazır işinde çalışanın çalışası yok ki çırağa meslek öğretilsin. İçimizden bile kaç kişi mesleğinde kendini gerçek anlamda geliştiriyor? 1 Yorum bağlantısı
Alpay Sumer 20 Mayıs 2021 Paylaş 20 Mayıs 2021 Gözunde o kıvılcımı görmeme bağlı. Cook cırak gördüm ustayı cebinden cıkarabilecek. 1 Yorum bağlantısı
Emre Şimşek 20 Mayıs 2021 Paylaş 20 Mayıs 2021 Şu anda gittiğim ustanın çırağı ya da kalfası yok. Oraya gittiğimde çırak ben oluyorum. Sevdiğimi bildiği için o da yardım alıyor. Tabi buna yardım denirse. Falanca spreyi al, klima filtre yuvasına sık.. Bu kadar. Daha önce gidip de koşarak uzaklaştığım yerde usta yok, patron ce kalfalar var. Güya hepsi usta ama bana göre kalfa. Abi enjektöre bir bak diyorum bakmadan enjektör değişecek diyor. Karter contası yağ damlatıyor diyorum, bir bakışta karter değildir o falanca keçeden diyor, şanzıman inecek diyor.. Hadi len ordan, karter contasını değiştirdiğimden beridir damlıyor olmasa inanacağım ve büyük bir macera beni bekliyor olacak.. Sonuç olarak çırakları kalfaları kimse sevmez pek, ben bi nebze severim, ustanın ona işi anlattığını görürsem mutlu olurum ama çakalları görünce koşarak uzaklaştım öyle dükkanlardan.. 1 Yorum bağlantısı
Aytac Sakal 20 Mayıs 2021 Paylaş 20 Mayıs 2021 (düzenlendi) Birçok ülkeden mühendis ile çalıştım İngilizi Amerikalısı Hintlisi Afrikalısı Batılı ülkelerden gelenler daima tulumu giyer ellerini kirletir ve sanayi çırağı gibi çalışırlar gocunmazlar. Bizde eksik olan bir işe yaklaşım hatta tavır var bırakın mühendisi formen yada kıdemli teknisyenin çok büyük bir çoğunluğuna altında biri varsa iş yaptırmakta zorlanırsın ustada böyle bazen kayıp motivasyon. Önemli bir gözlemimdir daima sahada kalır işi takip ederim ellerimi bulaştırırım yapmazsam geri kalıyor kopuyorum. 20 Mayıs 2021 tarihinde Aytac Sakal tarafından düzenlendi 6 Yorum bağlantısı
Murat Sahın 20 Mayıs 2021 Paylaş 20 Mayıs 2021 Mert Gulkokan yazdı: 15 bin veren yeri söyleyin ben direk geçiyorum Audi A7 2.0 TFSI kullanıyor opelim varken gittiğim tamirci Ümit Türk yazdı: Buna katılmıyorum. Her meslek için geçerli değil. Ama yarım alıntılamışsın Ümit kardeşim Çoğunlukla diye şerh koymuşum oraya Yorum bağlantısı
Mehmet Göktürk 20 Mayıs 2021 Paylaş 20 Mayıs 2021 Aytac Sakal yazdı: Birçok ülkeden mühendis ile çalıştım İngilizi Amerikalısı Hintlisi Afrikalısı Batılı ülkelerden gelenler daima tulumu giyer ellerini kirletir ve sanayi çırağı gibi çalışırlar gocunmazlar. Bizde eksik olan bir işe yaklaşım hatta tavır var bırakın mühendisi formen yada kıdemli teknisyenin çok büyük bir çoğunluğuna altında biri varsa iş yaptırmakta zorlanırsın ustada böyle bazen kayıp motivasyon. Önemli bir gözlemimdir daima sahada kalır işi takip ederim ellerimi bulaştırırım yapmazsam geri kalıyor kopuyorum. Bizde çalışmak ayıp. Bedevi hikayesini dinlediniz mi? 1 Yorum bağlantısı
Aytac Sakal 20 Mayıs 2021 Paylaş 20 Mayıs 2021 (düzenlendi) Mehmet Göktürk yazdı: Bizde çalışmak ayıp. Bedevi hikayesini dinlediniz mi? Haklısınız Hocam çalışmayı sevmiyoruz malesef yabancı bir atasözünden bahsedilir hep. Bir işe Türk gibi başlayacak Alman gibi sürdürüp İngiliz gibi bitireceksiniz derler. 20 Mayıs 2021 tarihinde Aytac Sakal tarafından düzenlendi Yorum bağlantısı
Mehmet Göktürk 20 Mayıs 2021 Paylaş 20 Mayıs 2021 Aytac Sakal yazdı: Haklısınız Hocam çalışmayı sevmiyoruz malesef yabancı bir atasözünden bahsedilir hep. Bir işe Türk gibi başlayacak Alman gibi sürdürüp İngiliz gibi bitireceksiniz derler. bedevi hikayesi buydu: (Türkiye bilimler akademisi tören konuşması). Önemli konuşmadır. "..Bilim ve teknolojinin insanlığın faydasına kullanılabildiği ve başkalarına aktarılabildiği ölçüde kıymetli olduğunu belirten Erdoğan, şöyle devam etti: "Mesnevi'de geçen, Bedevi ile filozof kıssası malumunuzdur. Bedevi, devesinin iki yanında birer çuval yükle yol alırken, çölde pejmürde ve bitap bir vaziyette oturan filozofla karşılaşır. Filozof, Bedeviyi görünce 'Devenin iki yanına astığın bu çuvallarda ne var' diye sorar. Bedevi 'Çuvalların birinde buğday diğerinde ise dengeyi sağlamak için kum var' diye cevap verir. Filozof 'Bir çuvalı kumla doldurmak yerine diğer çuvaldaki buğdayı 2 çuvala pay edip dengeyi sağlasan daha akıllıca olmaz mı' diye cevap verir. Bedevi fikri çok beğenir ve düşkün durumdaki bu adama hayretle sorar 'Sen çok akıllı bir adamsın, böyle bir yetenekle çok varlıklı olmalıydın, buralarda ne geziyorsun'. Filozof 'Ne işim var ne de bir varlığım, yerim yurdum da yok, bir parça ekmek verenin peşine koşuyorum' diye cevap verir. Bedevi bu cevaba hem şaşırıp hem de kızarak 'O halde benim yanımdan derhal uzaklaş, benim cahilliğim senin hikmetinden çok daha faydalıdır' diyerek oradan ayrılır. İşte bu, Peygamber Efendimizin de Allah'a sığındığı faydasız ilimdir. Bir ilmin sadece eyleme dönüşmesi yeterli değildir, gerekli olan faydalı hale gelmesidir. Sizlerin ortaya koyduğu bilimi, ürettiği teknolojiyi özgün ve değerli kılan işte bu hassasiyettir. Onun için faydasız ilimden Allah'a sığınırız, bu çok önemli. Eğer ailenizden, kendinizden feragat ederek yürüttüğünüz, hayatınızı adadığınız çalışmalar insanlığa fayda sağlamıyorsa, o zaman şöyle oturup ne yaptığımızı bir düşünmemiz lazım. Unutmayınız, her medeniyet kendi teknolojisini, her teknoloji kendi kültürünü ve değerini üretir.".. 1 Yorum bağlantısı
Aytac Sakal 20 Mayıs 2021 Paylaş 20 Mayıs 2021 (düzenlendi) Mehmet Göktürk yazdı: Bizde çalışmak ayıp. Bedevi hikayesini dinlediniz mi? Anlatmışsınız geç kaldım. 20 Mayıs 2021 tarihinde Aytac Sakal tarafından düzenlendi Yorum bağlantısı
Mehmet Göktürk 20 Mayıs 2021 Paylaş 20 Mayıs 2021 Aytac Sakal yazdı: Bedevi hikayesini okumak isterim Kısrak ile ilgili olan hikayemi kastınız merak ettim paylaştım yukarda. Yorum bağlantısı
Aytac Sakal 20 Mayıs 2021 Paylaş 20 Mayıs 2021 Mehmet Göktürk yazdı: bedevi hikayesi buydu: (Türkiye bilimler akademisi tören konuşması). Önemli konuşmadır. "..Bilim ve teknolojinin insanlığın faydasına kullanılabildiği ve başkalarına aktarılabildiği ölçüde kıymetli olduğunu belirten Erdoğan, şöyle devam etti: "Mesnevi'de geçen, Bedevi ile filozof kıssası malumunuzdur. Bedevi, devesinin iki yanında birer çuval yükle yol alırken, çölde pejmürde ve bitap bir vaziyette oturan filozofla karşılaşır. Filozof, Bedeviyi görünce 'Devenin iki yanına astığın bu çuvallarda ne var' diye sorar. Bedevi 'Çuvalların birinde buğday diğerinde ise dengeyi sağlamak için kum var' diye cevap verir. Filozof 'Bir çuvalı kumla doldurmak yerine diğer çuvaldaki buğdayı 2 çuvala pay edip dengeyi sağlasan daha akıllıca olmaz mı' diye cevap verir. Bedevi fikri çok beğenir ve düşkün durumdaki bu adama hayretle sorar 'Sen çok akıllı bir adamsın, böyle bir yetenekle çok varlıklı olmalıydın, buralarda ne geziyorsun'. Filozof 'Ne işim var ne de bir varlığım, yerim yurdum da yok, bir parça ekmek verenin peşine koşuyorum' diye cevap verir. Bedevi bu cevaba hem şaşırıp hem de kızarak 'O halde benim yanımdan derhal uzaklaş, benim cahilliğim senin hikmetinden çok daha faydalıdır' diyerek oradan ayrılır. İşte bu, Peygamber Efendimizin de Allah'a sığındığı faydasız ilimdir. Bir ilmin sadece eyleme dönüşmesi yeterli değildir, gerekli olan faydalı hale gelmesidir. Sizlerin ortaya koyduğu bilimi, ürettiği teknolojiyi özgün ve değerli kılan işte bu hassasiyettir. Onun için faydasız ilimden Allah'a sığınırız, bu çok önemli. Eğer ailenizden, kendinizden feragat ederek yürüttüğünüz, hayatınızı adadığınız çalışmalar insanlığa fayda sağlamıyorsa, o zaman şöyle oturup ne yaptığımızı bir düşünmemiz lazım. Unutmayınız, her medeniyet kendi teknolojisini, her teknoloji kendi kültürünü ve değerini üretir.".. Çok net Mehmet Hocam bize düşen edinimlerimize öğrendiklerimize ihanet etmemek bunun yoluda kullanım ve sonucunda mutlak fayda. Yorum bağlantısı
Mehmet Göktürk 20 Mayıs 2021 Paylaş 20 Mayıs 2021 Aytac Sakal yazdı: Çok net Mehmet Hocam bize düşen edinimlerimize öğrendiklerimize ihanet etmemek bunun yoluda kullanım ve sonucunda mutlak fayda. Bilim yaparken faydayı önceden düşünmeye çalışırsan ilerleme kaydedemezsin. Bütün bilim kitapları bilimin "merak" ile ilerlediğini yazar. Faydacı felsefeyle yola çıkarsan bedevi olarak kalırsın. Bunu bütün bilim kitapları yazar. Bilim tarihi dersinde ben de anlatırım. Doktora öğrencilerine ilk söylenen şey de budur. MSWORD yapsan sıfırdan doktora tezi olmaz çünkü. Olamaz. Siyasetçiler tabi farkında olmayabilirler. 1 Yorum bağlantısı
Çağlar Bayur 20 Mayıs 2021 Paylaş 20 Mayıs 2021 Mehmet Göktürk yazdı: Bilim yaparken faydayı önceden düşünmeye çalışırsan ilerleme kaydedemezsin. Bütün bilim kitapları bilimin "merak" ile ilerlediğini yazar. Faydacı felsefeyle yola çıkarsan bedevi olarak kalırsın. Bunu bütün bilim kitapları yazar. Bilim tarihi dersinde ben de anlatırım. Doktora öğrencilerine ilk söylenen şey de budur. MSWORD yapsan sıfırdan doktora tezi olmaz çünkü. Olamaz. Siyasetçiler tabi farkında olmayabilirler. torbaları yarı yarıya buğdayla ayırma fikrini bedeviye satabilen filozofa ne derdik? 1 Yorum bağlantısı
Mehmet Göktürk 20 Mayıs 2021 Paylaş 20 Mayıs 2021 Çağlar Bayur yazdı: torbaları yarı yarıya buğdayla ayırma fikrini bedeviye satabilen filozofa ne derdik? Adam belki daha evvelden sarayın filozofu idi "başlarım ben bu dünyaya" deyip sıyırdı? İhtiras ve mal mülk peşinde koşmanın anlamsız olduğunu belki anladı? hayatının kadınını buldu? Bunlar ekip işidir. bedeviye onu başkası pazarlar. her bilimsel faaliyetten yarar çıkacak diye planlarsan bilimsel faaliyet yapamazsın. Bu nettir. Teknolojik faaliyettir. Roma dönemi ile Yunan döneminin farkı mesela çok önemlidir. Roma döneminde bilim ileri gitmemiştir. Ama adamlar köprü yol yapmıştır. (isteyen bunu doğrulayabilir). Roma ve Ortaçağ döneminden sonra bizans dönemi ve sonrasında arapların da yardımı ile eski yunan kitapları tercüme edilmiştir de rönesans başlamıştır. 1 Yorum bağlantısı
Servet Aydın 20 Mayıs 2021 Paylaş 20 Mayıs 2021 Bilim yaparken faydayı önceden düşünmeye çalışırsan ilerleme kaydedemezsin. Bütün bilim kitapları bilimin "merak" ile ilerlediğini yazar.Tam beni tarif etmiş 1 Yorum bağlantısı
Haluk Şentürk 20 Mayıs 2021 Paylaş 20 Mayıs 2021 Ben başlarından ayrılmam.. Sorun görürsem müdahale ederim.. Gıcık olurlar.. Yada sorun görürsem ve çırakla papaz olmak istemiyorsam sessizce ustaya giderim ve bak şunu yanlış yapıyor derim.. Usta haberi yokmuş gibi gelir ve uyarır.. Abi daha bugün yaşanan olay. Aracın bakımı vardı, Mann filtre mobil yağ falan aldım gittim. Bakım esnasında bir baktım benim filtrelerden birini çocuk rafa koydu . Yağ filtresini değiştin mi dedim. Değiştim dedi.kutusunu gördüm de dedim. Yok abi değiştirdim dedi. Ben de belki de doğrudur diye ısrar etmedim ama çöpe falan bakıyorum, tezgahtaki filtreye bakıyorum. Tek Mann filtre rafta duruyor. Killandim tabiki. Meğer başta benim getirdiğim yağ filtresini görmemiş, adını duymadığım başka marka filtreyi takmış. İş bitince farketmis, çaktırmadan benim filtreyi ortadan kaldırıyor. (yemeğe çıktığında iş yeri sahibine sordurdum o öğrendi) Ya de ki bana yanlışlık oldu. Yok söylemiyor da. Patron ne yapalım dedi. Ben de sökülsün Mann takılsın dedim. Neyse iş öyle çözüldü. Ama kıl müşteri olduk yine. [emoji51] 5 2 Yorum bağlantısı
Ahmet İhsan Akşen 20 Mayıs 2021 Paylaş 20 Mayıs 2021 Benim İzmir'de Forum da çokça tavsiye edilen özel serviste 10/40 yağ koydu çırak diyeceğim ama kalfa falandır sanırım. Uyardım patronu yanlış yapmışlar diyip boşalttirdi. Baktım kalfalar gidip 5/30 alıp geldiler... Ellerinde yok diye koymuşlar yani üşendiklerinden... Kötü çırak mekanın adını da kirletir böyle de bir durum var, bir daha gitmedim mesela patron burada da aktif olup sevilse bile. 1 Yorum bağlantısı
Haşmet Güngör 20 Mayıs 2021 Paylaş 20 Mayıs 2021 Mühendis lafı Geçmiş de. Biraz kılçık atayım. Halkımız tulumu geçirip teknisyenin işini yapan mühendisi sever, Makinacı ise motor tamir etmesini , Bilgisyarcı ise bsayarı tamir etmesini, inşaatçı ise beton dökmesini, elektrikçi ise sigorta takmayı bilmiyor der. Sizce ? @Mehmet Göktürk hocam şu benim bsayara bi el atın, koskoca akademisyen bilgisayarcısınız.😄 3 Yorum bağlantısı
Ersin Gökdemir 20 Mayıs 2021 Paylaş 20 Mayıs 2021 Önder Özcan yazdı: Benim gittiğim yerlerde gördüğüm, çırak liftin ayaklarını ayarlar, Bu da benim en hassas olduğum işlem. Kesinlikle çok dikkat edilmesi ve önemsenmesi gereken bir konu. Allah muhafaza en ufak bir hata, can kaybı ile bile sonuçlanabilir. 1 Yorum bağlantısı
Mehmet Göktürk 21 Mayıs 2021 Paylaş 21 Mayıs 2021 Haşmet Güngör yazdı: Mühendis lafı Geçmiş de. Biraz kılçık atayım. Halkımız tulumu geçirip teknisyenin işini yapan mühendisi sever, Makinacı ise motor tamir etmesini , Bilgisyarcı ise bsayarı tamir etmesini, inşaatçı ise beton dökmesini, elektrikçi ise sigorta takmayı bilmiyor der. Sizce ? @Mehmet Göktürk hocam şu benim bsayara bi el atın, koskoca akademisyen bilgisayarcısınız.😄 Ben yaparım da ben diğerlerine benzemem. Çoğu elektrik mühendisi arkadaş sigorta değiştiremez. Kablo sıyıramaz. Çocukları eğitirken motive de etmek lazım. Biz biraz üniversitede ona gayret ediyoruz, bilgisayarda nisbeten kolay elektronikte şöyle böyle ama genel kanı masa başı işe geçeyim olduğundan hiç kimse elimi kirleteyim diye bir merak içine girmiyor. evet görevi değil, evet bilmek zorunda da değil ama merak niye etmiyor önemli konu. Din adamı arkadaşlara soruyorum mescidi aksada ne var diye ses yok... e ne çalıştın sen senelerce? Her bölümün üniversitesi aynı sorundan muzdarip. Avukat desen roma hukuku bilmez, dilekçe yazamaz vs. 2 Yorum bağlantısı
Emre Demir 21 Mayıs 2021 Paylaş 21 Mayıs 2021 Aydın Sert yazdı: Bir ustanın yanına girsem fevkalade çıraklık yaparım. Usta işle uğraşıyor, takip ediyorum işi, çırak avarece izliyor. Ustaya bir sonraki hamlede lazım olacak aleti ben uzanıp veriyorum. İçim elvermiyor. Çırak hala izliyor. Çocuk gencecik içinde şevk yok. Yazık! Nasıl iş öğrenecek bu genç? Keza berber/kuaför çırakları, yoldan geçeni izliyor Arabamı tamire götürdüğümde beni görmeniz lazım , gitmeden sorunu araştırırım , bulamazsam foruma konu açarım tecrübelerden faydalanırım , geceden ararım ustam ben geleceğim aracın şöyle şöyle problemleri var diye. Sabah sanki orda çalışıyormuş gibi giderim , iş kıyafetlerimi giyerim , çoğu zaman dükkanı beraber açarız , elimi yağ ederim , kendi arabamın işi bitince vaktim var ise , diğer işlere yardım ederim , baya baya çıraklık yaparım bişey lazım olduğunda koşarak getiririm , sen gibi 1 kişi olsun şu çırakların hepsini yollarım demişlikleri vardır. Çırakların boş vermişlikleri aşırı derecede fazla çalışacak adam bulamıyorlar , buldukları insanların içlerinde en ufak bir meslek aşkı yok. Kalfalar ise ustadan fazla usta geçiniyorlar , içten içe ustalar ile çekişme halindeler , ustanın yaptığı işi , kalfa , kalfanın yaptığı işi usta beğenmiyor . 2 Yorum bağlantısı
Haşmet Güngör 21 Mayıs 2021 Paylaş 21 Mayıs 2021 (düzenlendi) Mehmet Göktürk yazdı: Ben yaparım da ben diğerlerine benzemem. Çoğu elektrik mühendisi arkadaş sigorta değiştiremez. Kablo sıyıramaz. Çocukları eğitirken motive de etmek lazım. Biz biraz üniversitede ona gayret ediyoruz, bilgisayarda nisbeten kolay elektronikte şöyle böyle ama genel kanı masa başı işe geçeyim olduğundan hiç kimse elimi kirleteyim diye bir merak içine girmiyor. evet görevi değil, evet bilmek zorunda da değil ama merak niye etmiyor önemli konu. Tabi ki bilmek zorunda değil hocam, ne işi, ne de görevi ama dediğiniz gibi meraklı olmakla ilgili .Bende öyleyimdir elim anahtar tutar, ama merakımdan. Toplumun algısına dikkat çekmek istemiştim. Dilekçe yazamayan avukat ise memleket ve eğitimimizin sorunu.☹️ 21 Mayıs 2021 tarihinde Haşmet Güngör tarafından düzenlendi 4 Yorum bağlantısı
Aytac Sakal 21 Mayıs 2021 Paylaş 21 Mayıs 2021 Benim algıladığım iş anlamında yetkilinin yetkili olmayanın işini yapması değil yetkili ve yeterli olmayanın yetkilinin işini yapması. Yetkili ve yeterli yapmadıkça işten işleyişten uzaklaşır yeterliliklerini hatta yeteneklerini yitirir kullanılmayan uzuvlar körelir.Boynuz kulağı ondan geçer. Görev tanımı doğru belirlenmeli. 1 Yorum bağlantısı
Aydın Akdeniz 21 Mayıs 2021 Paylaş 21 Mayıs 2021 (düzenlendi) Bende meslek lisesi mezunuyum. meslek lisesi elektronik olarak başlayıp ilk dönem 8 dersimin 1 (zayıf) olmasıyla devam edip 2. sınıfı yıl sonu ortalamasını yükseltip (alternatif yöntemlerle) elektronik teknik lisesine geçerek devam ettim. 4 yıllık teknik lise elektronik bölümü mezunuyum. staj işimi yarım kilo tatlı götürüp dosyamı imzalatarak hallettim o dönemde. bilgi olarak sadece okulda gördüğüm kadardım . okul hayatım boyunca her yaz dönemi hep farklı işlerde çalıştım ve ufakta olsa çoğu işten anlarım. çok ustam kalfam oldu. her birinden en kötü şeyleride gördüm en kaliteli şeyleride gördüm. okulda deney setlerimiz vardı. plc setimiz, osilaskoplar, sınırsız elektronik malzeme ve işini çok severek yapan en fazla 3-4 öğretmenimiz vardı. çok yaramazdık okulda kavga eksik olmazdı. okulda tek rakibimiz bilgisayar bölümündekilerdi. onlarda kavga etmezdi ama bizden akıllılardı. üst sınıflardan korkardık alt sınıfları korkuturduk. o dönemde bizi meslek olarak sürekli ileri iten 3 öğretmenimiz vardı. ne kadar işe yaramaz bireylerde olsak önce dövüp sonra abilik babalık yapan kişilerdi. sınıf öğretmenimizde biz ne kadar gereksiz kişilerde olsak arkamızda durup önce o dinleyip savunmamızı yapardı ( halen görüşüyoruz , sınıfça toplanıp sohbet ediyoruz) meslek liselerinin kaderi alt seviye öğrencilerin toplanıp en azından eli iş tutsun diye kullanılan kurumlar olarak anılmaya döndü. ama almak isteyene ne hazineler barındırıyor. şanslı olanlar iyi eğitimcilerle karşılaşıp yolunu çiziyor. 21 kişilik sınıfımızda 13 kişiye yakını halen mesleğin içinde ve güzel işler çıkartıyor. hatta liseden mezun olurken hepimizin hayali aselsan gibi yerlerde çalışmaktı. öğretmenlerimiz yurtdışı eğitim proğramlarını bize anlatıp bizi heyecanlandırırdı. hedefimiz hep yüksekti. bir yere girip maaşımı bakarım demiyorduk. 11 senedir kendi işimi yapıyorum. aldığım stajyerlerin yarısını ben kovmuşumdur. çünkü işinde hevesi olmayan eleman sabır sınırlarını zorluyor ve işletmene zarar veriyor. çıraklarımda ise bu işi yapar geleceğini bu yolda planlar dediklerimde ise 1-2 sene sonunda hep hüsran. okul dönemimizde yaramazdık . çok dayak yedik bölüm şefimizden . çelik cetveliin elimize bıraktığı kırmızı çizgileri halaa hatırlıyorum önceden alternetifimiz yoktu ya okuyacaktık ya çalışacaktık yada bi kavgada kaybolacaktık. eiğitimcilerimizin yönlendirmeleriyle meslek öğrenip insan olmaya doğru itildik. meslek lisesindeyken sınıfımızdaki masalarda prizler vardı ve bazı arkadaşlar ucu açık kabloyu prize sokup diğer arkadaşına elektrik veriyordu yada prize kablo sokup kondansatör dediğimiz malzemeleri patlatıyorlardı. mesleği böyle öğrendik ve sevdik. iyiki dayak yemişiz ve iyiki bizi düşünen eğitimlerimiz olmuş. tornavida tutmaya mecali olmayan kişilere ve yaparsanız yapın iş öğretemezsiniz. tv tamiri yapıyorum 2 kez elemanın dikkatsizliğinden müşteri televizyonu çöp oldu. yenisini aldım verdim. benim ihmalim ve elemanın isteksizliği. böyle olunca her işi ben yapacaksam elemana ne gerek var diye düşünüyorum . önceki gibi aile terbiyesi , usta çırak ilişkisi ve alternatifsizlikler yok artık. önceden oyun hamuruyduk istenilen sekil veriliyordu. şimdikiler balon gibi az bişey sıkıştır hemen elinden kayıyor yada patlıyor. içinde istek olmayan çırağa 2 kat maaşta versen o iş olmaz. az ile geçinemeyen çokla hiç geçinemez. 21 Mayıs 2021 tarihinde Aydın Akdeniz tarafından düzenlendi 5 Yorum bağlantısı
Recommended Posts