İçeriğe Yönlendir

Almanya'da Yaşam


Mustafa Yenigün

Recommended Posts

Çağlar Bayur

alman silahlı kuvvetleri gezegen savunma birimi yeni binasına kavuşmuş, gündemleri yoğun, 40 milyon avroya mal olan bu uzay komandoları binasnın görünen kısmı 1/3 müş, asıl yatırım ve teknoloji yer altındaki 2/3 lük kısıımda yer almış, 112 odalı /ofisli binada konaklama mekanları da mevcutmuş. yapımı 2 yılda tamamlanarak yapılan açılışa dark veder da katılmış.

 

  • Mutlu 1
Yorum bağlantısı
  • 1 ay sonra...
Mustafa Yenigün
(düzenlendi)

Herkese merhaba,

 

Fark ettim ki, bugüne kadar Almanya konusunda genel olarak güzel seylerden bahsetmisiz.

 

Bugün de, biraz da zorluklardan ve yolunda gitmeyen seylerden bahsedelim isterseniz.

 

Tabii konuya baslamadan once, asagida yaptigim cikarimlarin kendi deneyimlerimden olustugunu ve bunlara bagli olarak yorumladigimi soylemek isterim.

 

Öncelikle ulasim ile baslayabiliriz.

 

Deutsche Bahn: Kendisi Almanya’nin TCDD’sidir. Evet, Almanya ciddi bir tren agina sahip. Yani burada aslinda toplu tasima ile neredeyse her yere ulasabilirsiniz. Ama "zamaninda" ulasabilir misiniz? Maalesef genel olarak hayir. Özellikle sehirler arasi tren yolculuklarinda, tren gecikmeleri artik cok alisilmis bir durumdur. Trenlerin zamaninda geldigi, zamaninda kalktigi, zamaninda ulastigi falan pek gorulmez. Burada bahsettigim tabii ki, üc bes dakikalik gecikmeler degil, cok daha kötü durumlar mevcut.

 

Bu cok uzun yillardir kanayan bir yara, ama ayni zamanda da iyi yonde hicbir ilerleme de goremiyoruz. Gecikmenin süresine göre, belli oranda para iadesi falan yaparlar. Ama ozellikle gec saatlerde geliyorsaniz, trenden sonra yine farkli bir trene veya metroya binecekseniz, onu kacirdiktan sonra para iadesi yapmislar ya da yapmamislar, hic onemi kalmiyor. Esim buraya 2 saatlik mesafede olan bir sehirde calisiyor ve haftanin iki gününde orada oluyor. Ama ulasimin 2 saatte gerceklestigine neredeyse hic sahit olamadik. En son 55 dakika gecikme ile geldi. Cok daha kötü gecikmelerin yasandigi da oldu.

 

Saglik sistemi : Aile hekimi burada da mevcut ve zorunlu. Yani herhangi bir uzman doktora gitmeden önce, aile hekimine ulasip durumu anlatmali ve sevk almalisiniz. Burada ilk sorun, Almanya’ya sonradan göcen biriyseniz, yani hayatiniz burada baslamadiysa, aileniz sizin icin düzeni coktan kurmamissa, öncelikle yasadiginiz bölgede bir aile hekimi bulmaniz ve kayit olmaniz gereklidir.

 

Devlet bu doktoru size otomatik olarak atamaz. Siz, cevrenizdeki aile hekimlerini tek tek ziyaret ederek ya da telefonla ulasarak, sizi kabul edip etmeyeceklerini sorarsiniz. Cogunlugunun hasta kayit kapasitesi doludur, bu nedenle genel olarak sizi kabul etmezler. Bazen sevindirici haber alirsiniz, derler ki, „evet kabul etme imkanimiz var, bunun icin görüsme randevusu verelim size“, kisa bir süre sevinirsiniz, sonra o randevunun yaklasik bir yil sonra oldugunu anlarsiniz, burada bu normaldir.

 

„Saglik sistemi zor is, Almanca konusuyorum ama saglik dertlerini anlatmak zor, o nedenle Türk aile hekimi bulmaliyim“ derseniz ve bu hekim hasta limiti ile calismiyorsa, sizinle ayni yöntemi deneyen kayitli yüzlerce hastadan biri olursunuz. Aile hekimine telefonla ulasmaniz da, görmeniz de oldukca zorlasir.

 

Neyse, aile hekimimiz var, her sey yolunda diyelim. Ciddi bir kulak agrisi yasiyorsunuz ve acilen bir uzman doktora gitmeniz gerekiyor. Kusura bakmayin ama bu konu sizin icin acil, sistem icin degil. Aile hekimi sizi bir uzman doktora sevk eder ama bu demek degil ki, onceliklisiniz. Uzman doktoru arar ve randevu almayi denersiniz. En az uc aydan baslayan bir süreyle ileri tarihli randevu alirsiniz. Bazi uzman doktorlar, eger onu daha onceden ziyaret etmemisseniz, daha da ileri tarihli randevu verirler ya da hic vermezler. Yine her sey yolunda gitti ve yakin tarihli bir randevu aldiniz ve o zamana kadar baska bir sorun daha gelisti diyelim. Doktora ilk derdinizi anlatirsiniz, size yardimci olur, „ya bu arada sonradan soyle bir olay daha gelisti, bir de su sorunum var“ dersiniz, „onun icin yeni bir randevu almaniz gerekir“ deyip sizi yollayabilir.

 

Ya benim cok param var, basarim parayi, giderim özele derseniz, „hangi özel“ diye sorarlar size. Sosyal devlet anlayisi benimsendigi icin, her vatandas neredeyse esit sartlara sahip olmalidir, o nedenle özel diye bir sistem pek gelismemistir. Özel bir kan tahlili yaptirmak istersiniz, özel bir laboratuar bulursunuz. Zaten doktorlara hizmet verdikleri icin yine tamamen dolulardir, randevu almak oldukca zordur.

 

Türkiye’ye benzer sekilde, insanlar ya devlet tarafindan ya da özel olarak sigortalidir. Ancak Türkiye’nin aksine, burada özel sirketlerin cogu size özel saglik sigortasi yapmaz. Ben de dahil, cogu kisi devlet üzerinden sigortalidir. Bunun özele göre ciddi bir avantaji vardir, esiniz ve cocuklariniz da sizin üzerinizden otomatik olarak sigortali olur.

 

Ancak özel saglik sigortaniz varsa, esiniz ve cocugunuz icin ek olarak ciddi primler ödemek zorundasiniz. Tabii yil icinde yaptiginiz doktor ziyaretleri de bir sonraki yilin primine kötü yönde etki edecektir. Peki bu durumda, neden özel saglik sigortasi yaptiralim ki? Ben de bunu bir Alman ekip arkadasima sordum. Bana ögretmen vs. gibi devlet memurlari burada „özel saglik sigortasi“ yaptirmak zorundadir dedi, keza kendi esi de ögretmen. Yani maalesef özel saglik sigortasi burada bir secenek olmaktan cok, daha cok bir zorunluluk diyebiliriz. Peki, devlet sigortasina göre avantajlari var mi? Evet, doktorlardan öncelikli randevu alabilirsiniz. Hastaneye yatma durumunuzda sigorta sirketiniz ile yapmis oldugunuz anlasma dogrultusunda tek kisilik odada kalabilirsiniz.

 

Örnegin dis tedavisi konusuna gelirsek, tahmin edebileceginiz üzere oldukca pahalidir. Hatta öyle pahalidir ki, atlayip Türkiye’ye gelip otel, ucak, tedavi dahil daha ucuza yapabilirsiniz.

 

Iyi bir usta bulmak : Burada fiyat / performans acisindan baktiginizda iyi bir usta bulmak her konuda cok zordur. Yani tesisat, bahce, tamir, bakim vs. her sey bunun icine girer. Zaten konu ustalik gerektiren bir konuysa, bu kapsamlarin cogu göcmenlerin calistigi kapsamlardir. Iscilik ücreti asiri yüksek oldugu icin, fatura almadan calismayi tercih ederseniz (ki aslinda yasaktir), usta resmi bir sorumlulugu olmadigi icin kucaginiza bircok dert birakip gidebilir. Fatura yok, neyin garantisini isteyeceksiniz?

 

Yok, ben bu isi uzman bir firma ile yapacagim derseniz, her konuda cok düzgün hizmet veren firmalar tabii ki var. Diyelim ki, banyonuzu komple yenileteceksiniz. Bu firmalar size kalem kalem teklif hazirlar, neredeyse hangi gün neyi yapacagini bildirir, cikacak cöpüne kadar her seyi toparlar götürür ama bu is karsiliginda öyle bir fatura cikar ki, daha ucuz bir usta ile calisip risk almak istersiniz.

 

Yok, benim elimden geliyor, kendim yaparim dediginiz bazi konulari kendinizin yapmasi aslinda yasaktir. Yaptiktan sonra basiniza gelebilecek ya da cevreye zarar vereceginiz her konuda yaptirimi agir olur. Mesela sigorta kutusundan baslayarak bahcenizden gecirerek garajiniza kadar bir elektrik hatti cekmek istiyorsunuz. Eger gerekli yeterlilik belgelerine ve izne sahip degilseniz, teoride yapmaniz yasaktir. Bu konuda yetkilendirilmis olan bir teknikerin gelmesi, gerekli incelemeleri yapmasi ve sistemi kurmasi gereklidir.

 

Bazen ev icinde yaptirdiginiz islerde teklifi verirken firmalarin öngöremedigi bazi seyler olur. Mesela Almanya’da bulunan eski evlerin bir cogunda, laminat parkeler yere yapistirilmistir. Firma bunu basta tespit edemezse, eski parkeleri söküp yenilerini döseme süreci oldukca zorlasir ve bu sürecte kullanilacak, kiralanacak her türlü arac gerec faturanin sonuna eklenmeye devam eder. Ilk basta aldiginiz ve uygun buldugunuz icin calismaya karar verdiginiz bu firma, size maalesef cok pahaliya gelebilir.

 

Tamirat konularinda, gercekten isten anlamayan ya da dolandirici olan cok fazla usta vardir. Hatta bu tip insanlari gizli kamera ile görüntüleyen ve sonra baskin yapan „Achtung Abzocke!° - „Dikkat, dolandiricilik !“ adli bir program vardir, Youtube’da bulabilirsiniz.

 

Randevu almadan bir is yaptirmak : Cok zordur. Bir cok seyi önceden öngörüp hazirlikli olmaniz gerekir. Arabanin arkasina kislik lastikleri atayim da, gidip degistireyim diyemezsiniz. Özellikle büyük sehirlerde bu tip isler daha da zordur. Ben aracimi aldiktan sonar, tam bir ay boyunca kayit ettiremedim ve plaka cikaramadim. Otoparka koydum ve o sekilde durdu. Cünkü en yakin kayit randevusunu bir ay sonraya veriyordu. Ancak sehir merkezinden 30 kilometre kadar uzaklasip, baska bir sehire tasindigimda, bir gün sonraya randevu alip ruhsattaki adres degisikligini yaptirabildim. Yani sehir ne kadar kalabaliksa, randevu konusu da o kadar sorun olur.

 

Online hizmetler : Yok denecek kadar azdir. E-devlet sisteminin nasil mükemmel bir sistem oldugunu buraya geldiginizde anliyorsunuz. Özellikle devletten almaniz gereken resmi hizmetleri (belge olusturma, kayit, adres bildirme, degisiklik, kimlik yenileme vs.) online olarak yapmayi gecelim, randevusunu bile bir sehirde online olarak almak mümkünken, bir sehirde telefonla aramaniz gerekir. O telefon bazen acilir, bazen acilmaz.

 

Evet, konuyu toparlarsak, bizler gibi buralara sonradan gelen insanlar icin, eger elinizde karsilastirabilecek baska örnekler varsa, yukarida yazdigim konularda sasirmaniz normaldir. Ancak burada dogup büyüyen ya da cok uzun zamandir burada yasayan insanlar icin, artik bu durumlar cok normal karsilanip, kabullenilmistir diyebiliriz.

 

Dipnot : Soracak olanlar icin simdiden cevaplayayim. Hayir, kiskanmiyoruz :)

 

 

tarihinde Mustafa Yenigün tarafından düzenlendi
  • Beğen 7
  • Teşekkür 1
  • Mutlu 2
Yorum bağlantısı
Çağlar Bayur
Mustafa Yenigün yazdı:

. Mesela sigorta kutusundan baslayarak bahcenizden gecirerek garajiniza kadar bir elektrik hatti cekmek istiyorsunuz. Eger gerekli yeterlilik belgelerine ve izne sahip degilseniz, teoride yapmaniz yasaktir. Bu konuda yetkilendirilmis olan bir teknikerin gelmesi, gerekli incelemeleri yapmasi ve sistemi kurmasi gereklidir.

ne sıkıcı yer yahu

Yorum bağlantısı
Mustafa Yenigün
Aydın Sert yazdı:

:(

 

Tamam, belki birazcik kiskaniyor olabiliriz :)

Ama Almanlarin cogu Türkiye'yi hic görmedikleri icin, neyi kiskanacaklarini bilmiyorlar.

 

Çağlar Bayur yazdı:

ne sıkıcı yer yahu

 

Öyle deme abi, sence kimse bunlari yapmiyor olabilir mi :) 

Yorum bağlantısı
Mehmet Ozyurek

Sağlığı okudum.. 

Türkiye'nin gözünü seveyim :)

 

Ben hükümette olsam ilk işin yoğun şekilde sağlık turizmine yoğunlaşmak olur.. 

 

Yorum bağlantısı
Mustafa Yenigün
Mehmet Ozyurek yazdı:

Sağlığı okudum.. 

Türkiye'nin gözünü seveyim :)

 

Ben hükümette olsam ilk işin yoğun şekilde sağlık turizmine yoğunlaşmak olur.. 

 

 

Tahmin edebileceginiz üzere, sac ekimi, estetik ameliyatlar ve dise dair her konuda su anda Türkiye'de bu turizm mevcut.

 

Saglik konusunda ek olarak su parantezi de acmak gerekiyor. Burada bir doktorun, günlük baktigi hasta sayisi oldukca düsük. Bu maalesef doktorlari bana göre Türkiye'deki doktorlara göre daha deneyimsiz yapiyor. Türkiye'de doktorlarin calisma sartlari cok agir ama gördükleri hasta sayisi ve cesitlilik nedeni ile kisa sürede kazandiklari uzmanliklari oldukca yüksek. Bu nedenle buraya göcen doktorlari, insanlar memnuniyetle karsiliyor.

 

Artik Almanya'da tip okumak isteyen ögrenci sayisi cok az. Ayni zamanda diger ülkelerden buraya doktor göcü varken, buradan da baska Avrupa ülkelerine ciddi anlamda doktor göcü oluyor. O nedenle de maalesef saglik sektöründe doktor sayisi bir türlü yeterli olmuyor.

 

 

 

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Çağlar Bayur
Mustafa Yenigün yazdı:

Artik Almanya'da tip okumak isteyen ögrenci sayisi cok az.

çok gerek yok , geleceğin meslekleri arasında yer almıyor olabilir

Mehmet Ozyurek yazdı:

ilk işin yoğun şekilde sağlık turizmine yoğunlaşmak olur.. 

sen bir alman a ilk veya ikinci teşhiste hatalı tanı koy , bak bakalım hastane tapusu nasıl uçup gidiyor

Yorum bağlantısı
Mehmet Ozyurek
Çağlar Bayur yazdı:

sen bir alman a ilk veya ikinci teşhiste hatalı tanı koy , bak bakalım hastane tapusu nasıl uçup gidiyor

 

Önce imza alırım. 

 

Yorum bağlantısı
Çağlar Bayur
Mehmet Ozyurek yazdı:

 

Önce imza alırım. 

 

istersen söz alıp pasta kes

Yorum bağlantısı
Kerim Bilgehan Arbek

Valla okudukça “cennet ülkemim gözünü seveyim” deyip durdum.

Yorum bağlantısı
Erdem Doğan
Mustafa Yenigün yazdı:

Herkese merhaba,

 

Fark ettim ki, bugüne kadar Almanya konusunda genel olarak güzel seylerden bahsetmisiz.

 

Bugün de, biraz da zorluklardan ve yolunda gitmeyen seylerden bahsedelim isterseniz.

 

Tabii konuya baslamadan once, asagida yaptigim cikarimlarin kendi deneyimlerimden olustugunu ve bunlara bagli olarak yorumladigimi soylemek isterim.

 

Öncelikle ulasim ile baslayabiliriz.

 

Deutsche Bahn: Kendisi Almanya’nin TCDD’sidir. Evet, Almanya ciddi bir tren agina sahip. Yani burada aslinda toplu tasima ile neredeyse her yere ulasabilirsiniz. Ama "zamaninda" ulasabilir misiniz? Maalesef genel olarak hayir. Özellikle sehirler arasi tren yolculuklarinda, tren gecikmeleri artik cok alisilmis bir durumdur. Trenlerin zamaninda geldigi, zamaninda kalktigi, zamaninda ulastigi falan pek gorulmez. Burada bahsettigim tabii ki, üc bes dakikalik gecikmeler degil, cok daha kötü durumlar mevcut.

 

Bu cok uzun yillardir kanayan bir yara, ama ayni zamanda da iyi yonde hicbir ilerleme de goremiyoruz. Gecikmenin süresine göre, belli oranda para iadesi falan yaparlar. Ama ozellikle gec saatlerde geliyorsaniz, trenden sonra yine farkli bir trene veya metroya binecekseniz, onu kacirdiktan sonra para iadesi yapmislar ya da yapmamislar, hic onemi kalmiyor. Esim buraya 2 saatlik mesafede olan bir sehirde calisiyor ve haftanin iki gününde orada oluyor. Ama ulasimin 2 saatte gerceklestigine neredeyse hic sahit olamadik. En son 55 dakika gecikme ile geldi. Cok daha kötü gecikmelerin yasandigi da oldu.

 

Saglik sistemi : Aile hekimi burada da mevcut ve zorunlu. Yani herhangi bir uzman doktora gitmeden önce, aile hekimine ulasip durumu anlatmali ve sevk almalisiniz. Burada ilk sorun, Almanya’ya sonradan göcen biriyseniz, yani hayatiniz burada baslamadiysa, aileniz sizin icin düzeni coktan kurmamissa, öncelikle yasadiginiz bölgede bir aile hekimi bulmaniz ve kayit olmaniz gereklidir.

 

Devlet bu doktoru size otomatik olarak atamaz. Siz, cevrenizdeki aile hekimlerini tek tek ziyaret ederek ya da telefonla ulasarak, sizi kabul edip etmeyeceklerini sorarsiniz. Cogunlugunun hasta kayit kapasitesi doludur, bu nedenle genel olarak sizi kabul etmezler. Bazen sevindirici haber alirsiniz, derler ki, „evet kabul etme imkanimiz var, bunun icin görüsme randevusu verelim size“, kisa bir süre sevinirsiniz, sonra o randevunun yaklasik bir yil sonra oldugunu anlarsiniz, burada bu normaldir.

 

„Saglik sistemi zor is, Almanca konusuyorum ama saglik dertlerini anlatmak zor, o nedenle Türk aile hekimi bulmaliyim“ derseniz ve bu hekim hasta limiti ile calismiyorsa, sizinle ayni yöntemi deneyen kayitli yüzlerce hastadan biri olursunuz. Aile hekimine telefonla ulasmaniz da, görmeniz de oldukca zorlasir.

 

Neyse, aile hekimimiz var, her sey yolunda diyelim. Ciddi bir kulak agrisi yasiyorsunuz ve acilen bir uzman doktora gitmeniz gerekiyor. Kusura bakmayin ama bu konu sizin icin acil, sistem icin degil. Aile hekimi sizi bir uzman doktora sevk eder ama bu demek degil ki, onceliklisiniz. Uzman doktoru arar ve randevu almayi denersiniz. En az uc aydan baslayan bir süreyle ileri tarihli randevu alirsiniz. Bazi uzman doktorlar, eger onu daha onceden ziyaret etmemisseniz, daha da ileri tarihli randevu verirler ya da hic vermezler. Yine her sey yolunda gitti ve yakin tarihli bir randevu aldiniz ve o zamana kadar baska bir sorun daha gelisti diyelim. Doktora ilk derdinizi anlatirsiniz, size yardimci olur, „ya bu arada sonradan soyle bir olay daha gelisti, bir de su sorunum var“ dersiniz, „onun icin yeni bir randevu almaniz gerekir“ deyip sizi yollayabilir.

 

Ya benim cok param var, basarim parayi, giderim özele derseniz, „hangi özel“ diye sorarlar size. Sosyal devlet anlayisi benimsendigi icin, her vatandas neredeyse esit sartlara sahip olmalidir, o nedenle özel diye bir sistem pek gelismemistir. Özel bir kan tahlili yaptirmak istersiniz, özel bir laboratuar bulursunuz. Zaten doktorlara hizmet verdikleri icin yine tamamen dolulardir, randevu almak oldukca zordur.

 

Türkiye’ye benzer sekilde, insanlar ya devlet tarafindan ya da özel olarak sigortalidir. Ancak Türkiye’nin aksine, burada özel sirketlerin cogu size özel saglik sigortasi yapmaz. Ben de dahil, cogu kisi devlet üzerinden sigortalidir. Bunun özele göre ciddi bir avantaji vardir, esiniz ve cocuklariniz da sizin üzerinizden otomatik olarak sigortali olur.

 

Ancak özel saglik sigortaniz varsa, esiniz ve cocugunuz icin ek olarak ciddi primler ödemek zorundasiniz. Tabii yil icinde yaptiginiz doktor ziyaretleri de bir sonraki yilin primine kötü yönde etki edecektir. Peki bu durumda, neden özel saglik sigortasi yaptiralim ki? Ben de bunu bir Alman ekip arkadasima sordum. Bana ögretmen vs. gibi devlet memurlari burada „özel saglik sigortasi“ yaptirmak zorundadir dedi, keza kendi esi de ögretmen. Yani maalesef özel saglik sigortasi burada bir secenek olmaktan cok, daha cok bir zorunluluk diyebiliriz. Peki, devlet sigortasina göre avantajlari var mi? Evet, doktorlardan öncelikli randevu alabilirsiniz. Hastaneye yatma durumunuzda sigorta sirketiniz ile yapmis oldugunuz anlasma dogrultusunda tek kisilik odada kalabilirsiniz.

 

Örnegin dis tedavisi konusuna gelirsek, tahmin edebileceginiz üzere oldukca pahalidir. Hatta öyle pahalidir ki, atlayip Türkiye’ye gelip otel, ucak, tedavi dahil daha ucuza yapabilirsiniz.

 

Iyi bir usta bulmak : Burada fiyat / performans acisindan baktiginizda iyi bir usta bulmak her konuda cok zordur. Yani tesisat, bahce, tamir, bakim vs. her sey bunun icine girer. Zaten konu ustalik gerektiren bir konuysa, bu kapsamlarin cogu göcmenlerin calistigi kapsamlardir. Iscilik ücreti asiri yüksek oldugu icin, fatura almadan calismayi tercih ederseniz (ki aslinda yasaktir), usta resmi bir sorumlulugu olmadigi icin kucaginiza bircok dert birakip gidebilir. Fatura yok, neyin garantisini isteyeceksiniz?

 

Yok, ben bu isi uzman bir firma ile yapacagim derseniz, her konuda cok düzgün hizmet veren firmalar tabii ki var. Diyelim ki, banyonuzu komple yenileteceksiniz. Bu firmalar size kalem kalem teklif hazirlar, neredeyse hangi gün neyi yapacagini bildirir, cikacak cöpüne kadar her seyi toparlar götürür ama bu is karsiliginda öyle bir fatura cikar ki, daha ucuz bir usta ile calisip risk almak istersiniz.

 

Yok, benim elimden geliyor, kendim yaparim dediginiz bazi konulari kendinizin yapmasi aslinda yasaktir. Yaptiktan sonra basiniza gelebilecek ya da cevreye zarar vereceginiz her konuda yaptirimi agir olur. Mesela sigorta kutusundan baslayarak bahcenizden gecirerek garajiniza kadar bir elektrik hatti cekmek istiyorsunuz. Eger gerekli yeterlilik belgelerine ve izne sahip degilseniz, teoride yapmaniz yasaktir. Bu konuda yetkilendirilmis olan bir teknikerin gelmesi, gerekli incelemeleri yapmasi ve sistemi kurmasi gereklidir.

 

Bazen ev icinde yaptirdiginiz islerde teklifi verirken firmalarin öngöremedigi bazi seyler olur. Mesela Almanya’da bulunan eski evlerin bir cogunda, laminat parkeler yere yapistirilmistir. Firma bunu basta tespit edemezse, eski parkeleri söküp yenilerini döseme süreci oldukca zorlasir ve bu sürecte kullanilacak, kiralanacak her türlü arac gerec faturanin sonuna eklenmeye devam eder. Ilk basta aldiginiz ve uygun buldugunuz icin calismaya karar verdiginiz bu firma, size maalesef cok pahaliya gelebilir.

 

Tamirat konularinda, gercekten isten anlamayan ya da dolandirici olan cok fazla usta vardir. Hatta bu tip insanlari gizli kamera ile görüntüleyen ve sonra baskin yapan „Achtung Abzocke!° - „Dikkat, dolandiricilik !“ adli bir program vardir, Youtube’da bulabilirsiniz.

 

Randevu almadan bir is yaptirmak : Cok zordur. Bir cok seyi önceden öngörüp hazirlikli olmaniz gerekir. Arabanin arkasina kislik lastikleri atayim da, gidip degistireyim diyemezsiniz. Özellikle büyük sehirlerde bu tip isler daha da zordur. Ben aracimi aldiktan sonar, tam bir ay boyunca kayit ettiremedim ve plaka cikaramadim. Otoparka koydum ve o sekilde durdu. Cünkü en yakin kayit randevusunu bir ay sonraya veriyordu. Ancak sehir merkezinden 30 kilometre kadar uzaklasip, baska bir sehire tasindigimda, bir gün sonraya randevu alip ruhsattaki adres degisikligini yaptirabildim. Yani sehir ne kadar kalabaliksa, randevu konusu da o kadar sorun olur.

 

Online hizmetler : Yok denecek kadar azdir. E-devlet sisteminin nasil mükemmel bir sistem oldugunu buraya geldiginizde anliyorsunuz. Özellikle devletten almaniz gereken resmi hizmetleri (belge olusturma, kayit, adres bildirme, degisiklik, kimlik yenileme vs.) online olarak yapmayi gecelim, randevusunu bile bir sehirde online olarak almak mümkünken, bir sehirde telefonla aramaniz gerekir. O telefon bazen acilir, bazen acilmaz.

 

Evet, konuyu toparlarsak, bizler gibi buralara sonradan gelen insanlar icin, eger elinizde karsilastirabilecek baska örnekler varsa, yukarida yazdigim konularda sasirmaniz normaldir. Ancak burada dogup büyüyen ya da cok uzun zamandir burada yasayan insanlar icin, artik bu durumlar cok normal karsilanip, kabullenilmistir diyebiliriz.

 

Dipnot : Soracak olanlar icin simdiden cevaplayayim. Hayir, kiskanmiyoruz :)

 

Güzel anlatım olmuş, teşekkürler.

Genel olarak yorumum, neredeyse hepsi büyük şehirde yaşamanın olumsuz yanları. Şehir merkezinin biraz dışında bambaşka olabiliyor herşey.

 

Kısaca benim yorumlarım;

 

Deutsche Bahn, şahsen uzun bir yolculuk yapmadım, ancak gecikme şikayeti ülke genelinde mevcut. Yolcular bu durumdan rahatsız ama bence fiyat/performans ve ulaşım ağı olarak bakıldığında kabul edilebilir. Aynı hatlardan dünyanın heryerinden gelen trenler de geçiyor. Bu sebeple organizasyon zorlaşıyor olabilir.

 

Sağlık Sistemi, küçük şehirde yaşamanın avantajı sanırım, biz aile doktoru bulurken zorlanmadık. Ama genel olarak doktarlar aynı. Kimse memnun değil. Çoğu bol bol su iç geçer diyor. Gereksiz ilaç, gereksiz sevk, gereksiz tahlil vs kesinlikle yok. Bizim önemli bir rahatsızlık sebebiyle sevk almamız gerekmedi. Çok acil olunca direk hastanenin acil servisine gidip hizmet alabildik. Tahmin ettiğim kadar kalabalık değildi ve tedavi başarılıydı. Bu durum da hastaneden hastaneye değişiyor. Ancak kesinlikle TR deki doktorlar kadar tecrübeli, pratik ve başarılı değiller. Hastanelerde bizdeki kadar sistematik değil. Koskoca hastane, kan örneğini dışarıda özel bir firmaya gönderip 4-5 saat sonra sonuç alıyor. Kendi içindeki laboratuar çok acil durumlar için olabiliyor.

 

Usta, evet iyi ustalar/firmalar çok pahalı. Ucuz ustalar iş bilmiyor. Her usta her işi kabul etmiyor. Edenlerin bilmem kaç tane şartı var. Bu ev için de araba için de aynı diyebiliriz. Kısaca işçilik pahalı. Bu yüzden ufak tefek işleri herkes kendisi yapmaya çalışıyor. Yapıyor da. 

 

Randevu, kesinlikle kırmızı çizgi :) Günleri geç, aylar/yıllar sonrasının randevuları alınmıştır. Herkesin planı var ve randevusuna uyar. Geç kalmaz, gereksiz ertelemez, gitmemezlik yapmaz. O yüzden spontane iş yapılmıyor. Bir nevi düzen, disiplin.

 

Online, TR ile kıyas edilemez. Bankacılık sadece para transferinden ibaret. Fatura, ceza, vergi ödeme vs. yok. E devlet gibi bir sistem, belge edinme, bilgi güncelleme veya kayıt vs. yok uzun zaman da olmayacak gibi :) 

Bizim burada araç işlemleri çok basit. Online ranvdevu sistemi çok kullanışlı ve yoğun değil. Hatta randevusuz araç devri, açtırma/kapattırma yapabiliyoruz. Ancak başka bir eyalette bu mümkün olmayabiliyor. Büyük şehirde yoğunluk sebebiyle hem randevu bulmak zor, hem randevusuz iş yaptırmak.

 

özet olarak, planlı ve sakin yaşam sevenler için güzel olan bu sistem, hızlı ve anlık yaşamayı sevenler için sıkıcı hatta eziyet olabilir. Tamemen sizin ne istediğinize bağlı aslında..

 

  • Beğen 5
Yorum bağlantısı
Çağlar Bayur
Erdem Doğan yazdı:

E devlet gibi bir sistem, belge edinme, bilgi güncelleme veya kayıt vs. yok uzun zaman da olmayacak gibi :) 

N'ası yani? oralarda yetkili bir kamu personeli cep telefonundan çat foto çekip şak diye sülale dökümü alamıyor mu 3.5 saniyede?

  • Beğen 1
  • Mutlu 4
  • Üzgün 1
Yorum bağlantısı
Servet Aydın

Günde 6 saat benle aynı işi yapan şahıs ile 3 gün geçirdim burada. Konu saatlere geldi. Ben gibi saat manyağı arkdşaın 20bin avroluk rolexinden konu açılınca 100'lül şişejiii öpüjjem demişim en son

  • Mutlu 5
Yorum bağlantısı
Tansu Kalafatoğlu

Her sektör ihtiyaçlar doğrultusunda gelişiyor. Almanya geçmiş sömürgecilikten zenginleşmiş, teknolojik hamlelerini yapmış, şu an ihraç ettiği ürünlerden olağanüstü para kazanan bir ülke. Vergi düzeni iyi. Gelir adaletli. Hastalık az veya bir yere zamanında ulaşım talebi çok da önemli değil demekki. Adamlar rahat yani. Hem zengin hem rahat

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Erdem Doğan
Çağlar Bayur yazdı:

N'ası yani? oralarda yetkili bir kamu personeli cep telefonundan çat foto çekip şak diye sülale dökümü alamıyor mu 3.5 saniyede?

yetkili de olsan kimsenin fotosunu çekemezsin :p

ülkede, avm ve mağazalar dahil güvenlik kamerası yok. kvkk kapsamında kayıt tutmak yasak.

Yorum bağlantısı
Mehmet Ozyurek

Adamlar hasta olmuyor ki.. stresleri yok. Ne yediklerini biliyorlar. 

Aynı meyve suyunun içinde bizimkinde %01 meyve varken onlara gidende % 10 meyve var.. 

 

Hiç bir şeye de acele etmiyorlar.. Aşırı derecede hantallar. Her işleri hala posta.. Bizde posta sistemi taahhüt ve kargo hariç dağıtım bile yapmıyor. Toptan çöpe atıyor..

Aynı kişiye üç defa forum sticker'ı gönderdiğimi bilirim.. En sonunda dağıtım şubesini arayıp müdüre ulaşıp, postanın ulaşması için ricacı olarak yerine ulaşmasını sağlamıştım. 

 

Edevlet mükemmel bir hizmet. Çok başarılı. 

Düşünenden yapandan Allah razı olsun.  

 

Sağlık sistemimiz çok başarılı. En azından paran varsa anında her şeyi yaptırabilirsin. 

 

 

  • Beğen 2
Yorum bağlantısı
Köksal Yılmaz

Sağlık koşullarına şaşırdım, büyük şehirlerde doktor-hastane sayısı da daha fazla değil mi?

 

Yoksa sağlıklı beslenip yaşayıp hasta mı olmuyorsunuz? 

Yorum bağlantısı
Doğan Arşiray
Servet Aydın yazdı:

Günde 6 saat benle aynı işi yapan şahıs ile 3 gün geçirdim burada. Konu saatlere geldi. Ben gibi saat manyağı arkdşaın 20bin avroluk rolexinden konu açılınca 100'lül şişejiii öpüjjem demişim en son

ha sen ondan benim telefonları açmıyorsuuuunn...

Mert Gülkokan yazdı:

Valla kardeşim alamanyada burun etlerini aldırdı

Aynı ameliyatı acıbadem de olmuştu

Türkiyede yapılan ameliyatta uyandırma işleminde sorun oldu 10 kişi zor tutmuş odaya geldiğinde üstü başı kandı

2. Ameliyat almanyada bu sorunları yaşamadı ve bu ameliyattan sonra bir daha tekrarlamadı tabiki burun ameliyatları tek seferde başarılı olacak diye bir şartı yok

Tabiki özel hastaneye gitmedi aile hekimine görüldü ameliyat içinde bir para da ödemedi 

bu bence referans değil. münferit birşey olabilir.

Çağlar Bayur yazdı:

Hubble-home-banner-video-fallback-1200x1

orası neresi bi rbakayım

5.9 mopar egzosu bu yahu? teleskop diye süsleyip sallamışlar uzaya.

Yorum bağlantısı
Mustafa Yenigün
Mehmet Ozyurek yazdı:

Adamlar hasta olmuyor ki.. stresleri yok. Ne yediklerini biliyorlar. 

Aynı meyve suyunun içinde bizimkinde %01 meyve varken onlara gidende % 10 meyve var.. 

 

Hiç bir şeye de acele etmiyorlar.. Aşırı derecede hantallar. Her işleri hala posta.. Bizde posta sistemi taahhüt ve kargo hariç dağıtım bile yapmıyor. Toptan çöpe atıyor..

Aynı kişiye üç defa forum sticker'ı gönderdiğimi bilirim.. En sonunda dağıtım şubesini arayıp müdüre ulaşıp, postanın ulaşması için ricacı olarak yerine ulaşmasını sağlamıştım. 

 

Edevlet mükemmel bir hizmet. Çok başarılı. 

Düşünenden yapandan Allah razı olsun.  

 

Sağlık sistemimiz çok başarılı. En azından paran varsa anında her şeyi yaptırabilirsin. 

 

 

 

Köksal Yılmaz yazdı:

Sağlık koşullarına şaşırdım, büyük şehirlerde doktor-hastane sayısı da daha fazla değil mi?

 

Yoksa sağlıklı beslenip yaşayıp hasta mı olmuyorsunuz? 

 

Aslinda herkes hasta oluyor. Ama bizdeki gibi direk doktora kosmak yok diyelim. Zaten doktorlar da, hemen ilac vermiyor, "git evde dinlen, vitamin al" diyor.

Sirketten sirkete degismekle beraber, burada hastalik raporu konusunda bir esneklik var.

Soyle ki, hastaysaniz, rapor almadan, sadece sirketinize bildirerek aylik 3 güne kadar hastalik izni alabiliyorsunuz.

Sabah kalktiniz, hastasiniz, calisma sansiniz yok, ilgili kisiye/birime hasta oldugunuzu bildiriyorsunuz ve evde dinlenmeye geciyorsunuz.

Üc günü gectiginde, doktor raporu vermeniz sart. Tabii isveren güven problemi yasiyorsa, ilk günden itibaren de rapor talep edebilir ama denk gelmedim.

  • Beğen 2
Yorum bağlantısı
Erdem Doğan
Köksal Yılmaz yazdı:

Sağlık koşullarına şaşırdım, büyük şehirlerde doktor-hastane sayısı da daha fazla değil mi?

 

Yoksa sağlıklı beslenip yaşayıp hasta mı olmuyorsunuz? 

Zaten hastaneler büyük sehirlerde :)

Sehir disinda oturan önce ev doktoruna gidiyor. Doktor tedavi edemez ise sevk veriyor ancak öyle hastaneye gidebiliyorsunuz. O yuzden hastaneler cok kalabalik degil ama bazi polikliniklerde aylarca randevu bulamiyorsunuz. Hastanelere bizdeki kadar talep olmadigi icin veya gereksiz gordukleri icin her cihazdan 5er tane yok :) Bu tabi bölgeden bölgeye degisiyor.

Burada bir de acil doktor var. Sizin kosa kosa hastaneye gitmenize gerek yok. Muhtemelen hastane uzakta oluyor ama yakin bölgede nüfusa göre acil doktorlar var. Onlar size daha cabuk ulasip ilk tedaviyi yapabiliyor. Gerekirse ambulans cagirip sizi hastaneye götürüyor.

Resimdeki ambulans degil mesela, doktor arabasi. Icinde doktor ve yardimcisi var.

 

Der Notarzt kommt im Kreis Lörrach meist mit einem Kleintransporter - Kreis  Lörrach - Badische Zeitung

  • Beğen 2
Yorum bağlantısı
Köksal Yılmaz

Sağlıksızlıktan kırılmıyorsunuz yani, tam da sevinecektim , peh :D 

  • Beğen 1
  • Mutlu 3
Yorum bağlantısı
Mustafa Yenigün
Erdem Doğan yazdı:

Zaten hastaneler büyük sehirlerde :)

Sehir disinda oturan önce ev doktoruna gidiyor. Doktor tedavi edemez ise sevk veriyor ancak öyle hastaneye gidebiliyorsunuz. O yuzden hastaneler cok kalabalik degil ama bazi polikliniklerde aylarca randevu bulamiyorsunuz. Hastanelere bizdeki kadar talep olmadigi icin veya gereksiz gordukleri icin her cihazdan 5er tane yok :) Bu tabi bölgeden bölgeye degisiyor.

Burada bir de acil doktor var. Sizin kosa kosa hastaneye gitmenize gerek yok. Muhtemelen hastane uzakta oluyor ama yakin bölgede nüfusa göre acil doktorlar var. Onlar size daha cabuk ulasip ilk tedaviyi yapabiliyor. Gerekirse ambulans cagirip sizi hastaneye götürüyor.

Resimdeki ambulans degil mesela, doktor arabasi. Icinde doktor ve yardimcisi var.

 

Der Notarzt kommt im Kreis Lörrach meist mit einem Kleintransporter - Kreis  Lörrach - Badische Zeitung

 

Burada bir yanlis anlama olusabilir, o nedenle bir seyler eklemek istiyorum. Notarzt dedigimiz "acil doktorlari" normalde bizim acil olarak adlandirdigimiz her sey icin gelmiyor. Yani Türkiye'de gece ates, öksürük vs. nedeniyle bir hastanenin acil servisine gidebiliyorsunuz, burada da bunun karsiliginda acil doktoru gelip evde müdahale ediyor gibi düsünmemek gerekiyor.

 

Durum aslinda su sekilde calisiyor. Evde acil bir durum oldugunda 112'yi ariyorsunuz. Oradaki operator sizden acil durumun detaylarini ogreniyor. Burada onemli olan nokta su : Acil duruma sahip olan kisinin ciddi bir kanamasi, bilinc kaybi durumu, nefes alma zorlugu, kalp problemi vs. gibi zaman kaybetmeden müdahale edilmesi gereken bir durumu var mi? Eger varsa, bu durumda eve bir ambulans bir de yukarida gordugunuz acil doktoru araci geliyor. Cünkü burada ambulanslarda sadece teknikerler mevcut. Onlarin gorevi risk tasimayan durumlarda, size basit ilk mudahaleyi yapip gerekirse durumu evde cozmek, risk gorurlerse de sizi hastaneye goturmek.

 

Yani operatör durumu basit acil olarak degerlendirirse sadece ambulans, ciddi acil olarak degerlendirirse ikisi birden geliyor. Ama siz kendi imkanlarinizla acil servise gidebilecek durumdaysaniz, zaten kendiniz kalkip gidiyorsunuz.

  • Beğen 4
Yorum bağlantısı
Erdem Doğan
Mustafa Yenigün yazdı:

 

Burada bir yanlis anlama olusabilir, o nedenle bir seyler eklemek istiyorum. Notarzt dedigimiz "acil doktorlari" normalde bizim acil olarak adlandirdigimiz her sey icin gelmiyor. Yani Türkiye'de gece ates, öksürük vs. nedeniyle bir hastanenin acil servisine gidebiliyorsunuz, burada da bunun karsiliginda acil doktoru gelip evde müdahale ediyor gibi düsünmemek gerekiyor.

 

Durum aslinda su sekilde calisiyor. Evde acil bir durum oldugunda 112'yi ariyorsunuz. Oradaki operator sizden acil durumun detaylarini ogreniyor. Burada onemli olan nokta su : Acil duruma sahip olan kisinin ciddi bir kanamasi, bilinc kaybi durumu, nefes alma zorlugu, kalp problemi vs. gibi zaman kaybetmeden müdahale edilmesi gereken bir durumu var mi? Eger varsa, bu durumda eve bir ambulans bir de yukarida gordugunuz acil doktoru araci geliyor. Cünkü burada ambulanslarda sadece teknikerler mevcut. Onlarin gorevi risk tasimayan durumlarda, size basit ilk mudahaleyi yapip gerekirse durumu evde cozmek, risk gorurlerse de sizi hastaneye goturmek.

 

Yani operatör durumu basit acil olarak degerlendirirse sadece ambulans, ciddi acil olarak degerlendirirse ikisi birden geliyor. Ama siz kendi imkanlarinizla acil servise gidebilecek durumdaysaniz, zaten kendiniz kalkip gidiyorsunuz.

Aynen simdi okuyunca farkettim sizin gitmenize gerek yok doktor gelir gibi bi anlam cikabilir :) Arkadaslar sakin olun, hasta olacak kisinin doktor ayagina gelmiyor. O TR de olan bir atasözü :biggrin:

  • Mutlu 2
Yorum bağlantısı
Çağlar Bayur
(düzenlendi)
Tansu Kalafatoğlu yazdı:

Almanya geçmiş sömürgecilikten zenginleşmiş, teknolojik hamlelerini yapmış,

? ingiltere olmasın o ? diğer yandan da teknolojik hamleyi organize edebilme becerisi diyelim

Erdem Doğan yazdı:

yetkili de olsan kimsenin fotosunu çekemezsin :p

ülkede, avm ve mağazalar dahil güvenlik kamerası yok. kvkk kapsamında kayıt tutmak yasak.

lem ne sıkıcı yer orası

Köksal Yılmaz yazdı:

Sağlıksızlıktan kırılmıyorsunuz yani, tam da sevinecektim , peh :D 

geçen yaz alman emeklileri gördüydüm antalya marinada, bir öksürük nasıl hapşuruyorlar acıdım yahu , 80 yalşnda yata atlamış neymiş yelken basacakmış pehhh

Servet Aydın yazdı:

100'lül şişejiii öpüjjem demişim en son

ich deine flasche küssen :onder:... düşündüm de deme öyle şeyler 

tarihinde Çağlar Bayur tarafından düzenlendi
  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...