Emre Gülşen 5 Mayıs 2009 Paylaş 5 Mayıs 2009 Trafik ışıklan uygulaması, önceleri demiryollarının trenleri kontrol için uyguladığı sinyaller örnek alınarak başlamıştır. Demiryolları idaresi kırmızı rengi 'dur' sinyali olarak seçmişti. Kırmızı renk kan rengi olduğundan asırlar boyu tehlikenin, tahribatın ve ölümün simgesi olmuştur. Demiryolları ilk faaliyete geçtiği 1830'lu yıllarda 'ikaz' ışığının rengi yeşil, 'geç' ışığının ise beyazdı. Bir süre sonra beyaz sinyal problem yaratmaya başladı. Beyaz renkli 'geç' sinyali diğer sokak lambaları ile karıştırılabiliyordu. Ama daha da kötüsü 'dur' işaretlerine konulan kırmızı mercekler yerlerinden düşünce ışık beyazlaşıyor, 'geç' sinyali olarak algılanıyor ve kazalara yol açabiliyordu. Sonunda demiryolcular kırmızıyı 'dur', yeşili 'geç' san rengi de 'ikaz' sinyali olarak kullanmaya başladılar. Bilindiği gibi sarı, renk spektrumu içinde en göz alıcı renktir. Böylece makinist bir sinyalin bulunması gereken yerde beyaz ışığı görürse, bir şeylerin yanlış olduğunu anlıyor ve tedbirini alıyordu. Karayollarına gelince, yollarda sadece atların ve at arabalarının bulunduğu tarihlerde bile dünyanın büyük şehirlerinde trafik sorundu. İlk trafik lambası otomobillerin ortaya çıkmasından çok önce 1868'de Londra'da kullanıldı. Gazla yakılan ve bir eksen etrafında döndürülebilen kırmızı ve yeşil lambalar bir yıl sonra patlayıp, kendilerini çeviren polisi de yaralayınca bu uygulama ortadan kalktı. Ama öte yandan otomobillerin ortaya çıkması ve şehirlerde dolaşmaya başlamalarıyla birlikte durum iyice kötüleşti. Çeşitli şehirlerde değişik uygulamalar yapıldı. Demiryollarındaki uygulama örnek alındı ama demiryollarında birbirine paralel iki hat vardı. Bu sistem iki yolun kesiştiği kavşaklarda işe yaramıyordu. Sonunda günümüzdekilere benzeyen ilk elektrikli otomatik trafik lambasını, ilkokul mezunu ve ABD'deki Cleveland'da otomobil sahibi ilk siyah olan Garrett Morgan geliştirdi. 1914'de ilk denemelerine başlayan Morgan 1923'de de patentini aldı. Morgan 1963'de ölümünden az önce patentini 40 bin dolara General Electric firmasına sattı. Morgan'ın lambaları demiryollarına benzer şekilde bir 'T' üzerinde kırmızı ve yeşil iki lambadan ibaretti. Çok geçmeden ikaz anlamında sarı lamba da ilave edildi ve uygulama bütün dünyaya süratle yayıldı. Aradan geçen yıllara rağmen sarı renk hala 'ikaz' anlamındadır ama günümüz sürücüleri onu 'geç' sinyali olarak algılıyorlar. Yorum bağlantısı
Şükrü Yıldızdal 6 Mayıs 2009 Paylaş 6 Mayıs 2009 Aradan geçen yıllara rağmen sarı renk hala 'ikaz' anlamındadır ama günümüz sürücüleri onu 'geç' sinyali olarak algılıyorlar. En can alıcı nokta bu.Sarıyı görünce gaza basan insanlarımız var malesef. Yorum bağlantısı
Murat Dere 6 Mayıs 2009 Paylaş 6 Mayıs 2009 sarı "geç" değil miydi ya? tüh! ben de "niye yeşil koymuşlar, ne gerek var?" diyordum. bir sürü ampul israfı. Yorum bağlantısı
Ali Gürsoy 6 Mayıs 2009 Paylaş 6 Mayıs 2009 hatta bazı yerlerde direk kırmızıdan yeşile geçiyor . geçenlerde arkadaşımın yanına gittim esenler tabya ya kendimi acemi şöför gibi hissettim yayalar kaldırım nedir bilmiyor yoldan gidiyorlar hatta sıkıyosa korna çalın bakalım ne oluyo Yorum bağlantısı
Taha İlgen 6 Mayıs 2009 Paylaş 6 Mayıs 2009 Malum, Türkiye'nin neresi olursa olsun yayalar ışıklara pek uymazlar. Hatta yaya geçidi olmayan bir yerden bile karşıdan karşıya rahatlıkla geçebilirler. Geçenlerde Antalya'dayım. Yayalar saldım çayıra mevlam kayıra misali çekirge sürüsü gibi bir o karşı bir bu karşı geçip duruyorlar. Yaya ışığını takan yok. 45-50 yaşlarında bir alman çift kırmızıda bekliyorlar. Sürüye biz de uyalım psikolojisiyle tedirgin tedirgin yola fırladılar ama hayatlarında ilk defa yayalara kırmızı yanarken karşıya geçtikleri belli. Ürkek ürkek geçsekmi geçmesekmi diye tedirginliklik yaşarken az daha bir arabanın altında kalıyorlardı. Korna sesine bayan baya korktu zaten. Zamanında Almanya'da da yaşamış birisi olarak bu duruma gülsem mi naapsam bilemedim. 3 sene önce gezmek amaçlı almanya'ya gitmiştim. yaya geçitleri o kadar önemli nokta ki sürücüler için adam kaçla gelirse gelsin yaya geçidinin başında birisini gördüğünde kesin duruyor, şaştım kaldım. geçenlerde yaya geçidi olan bir yerde teyzenin birine yol vereyim dedim arkadan yemediğim korna kalmadı,yani kendini düzeltmek isteyenlere de fırsat verilmiyor bizde:) trafik ışıklarını zaten anlatmama gerek yok,sıkıyorsa kırmızı da geç orda:) ayrıca son olarak şunu söyleyebilirim, yaklaşık 2 hafta kaldım, o kadar şeir merkezlerine falan gittim duyduğum korna sesi sayılıdır, canım ülkeme bir indim daha havaalanı kapısından çıkar çıkmaz tam bir curcunanın içinde buldum kendimi:) Yorum bağlantısı
Selçuk Keleş 9 Mayıs 2009 Paylaş 9 Mayıs 2009 Ben yeşil en göz alıcı ve parlak görünen renktir diye biliyorum. Gece trafik ışıklarına baktığımızda yeşil ışık daha parlak gibi görünür aslında aynı güçte lamba kullanılmıştır. Bunun nedeni ise insan gözünün yeşil renge daha fazla duyarlı olmasıdır. Yorum bağlantısı
Recommended Posts