Korhan Orkun 22 Ekim 2012 Paylaş 22 Ekim 2012 http://www.beyazperde.com/filmler/film-209296/ http://www.youtube.com/watch?v=Nx6OnDbPN2E Filme Cuma aksamı İstinye Park'ta eşimle gittik. Salonda 4 kişiydik. Diğer İstanbuldaki salonlara da baktım bomboştu. Ciddi anlamda çok güzeldi. Fetih 1453'e gösterilen ilginin gösterilmesini ve devamının da çekilmesini ümit ediyorum.. 3 Yorum bağlantısı
Sani Gerşon 22 Ekim 2012 Paylaş 22 Ekim 2012 Tarihi duyguları bi kenara koyarsak, film (sinematogrofik) olarak güzel miydi? Mesela 1453'e giden arkadaşlarım beğenmemişler. 1 Yorum bağlantısı
Ayhan Onaran 22 Ekim 2012 Paylaş 22 Ekim 2012 1453 güzel değildi..bunu ben izlemedim.Ancak çok ön plana çıkan şeyler fiyasko çıkıyor.Bu filmi hiç duymadım..İyi olma şansı yüksek. Yorum bağlantısı
Korhan Orkun 22 Ekim 2012 Yazar Paylaş 22 Ekim 2012 Kurgu inanın çok güzeldi, 1453'ü ben de hiç beğenmemiştim ama gidip izlemiştim. Bu filmde kimse ilahlaştırılmamış. Sırf Atatürk üzerine oynanmış olabileceğini düşünen insanlar yanılıyor. Filmin 10/1'lik bölümünü oluşturuyor. Ancak Çanakkale zaferinin ne şartlarla ne İlahi duygularla kazanıldığı göz önüne seriliyor. Hele bir kaç sahnesi varki, gözyaşlarını tutmamak imkansız. Atalarımızla gurur duymayan varsa hala, izlesin. Gelecekten korkan varsa izlesin.. Yorum bağlantısı
Ertan Alptekin 22 Ekim 2012 Paylaş 22 Ekim 2012 1453 bana gore on numaraydi onemli olan bakis acisi zevk meselesi tabi ama 1453e gidip de yuzuklerin efendisi gibi bir film izlemeyi beklemek de pek dogru olmaz konuyu ve gerceklerin yansitilmamasini bir kenara koyuyorum ayrica turgut ozakmanin kitabi da harikadir... 1 Yorum bağlantısı
Tahir İlter 22 Ekim 2012 Paylaş 22 Ekim 2012 Filmle ilgili olumlu şeyler duymadım.Bu filmin iyi veya kötü olmasından ziyade Türk askerlerinin kötü gösterildiği yönündeydi.O yüzden açıkçası gitmeyi düşünmüyorum ama burada ki izleyen arkadaşların yorumlarına göre karar değiştirebilirim. Yorum bağlantısı
Ali Gürsoy 22 Ekim 2012 Paylaş 22 Ekim 2012 Gölzerim doldu bu fragmanda bile , gidip izlemek lazım ... Yorum bağlantısı
Ayhan Onaran 22 Ekim 2012 Paylaş 22 Ekim 2012 Bu akşam yer bulabilirsem gidicem .. Her yer boş diyorlar Bu arada özel mesaj atamıyorum sana... Yorum bağlantısı
Ersen Tapan 22 Ekim 2012 Paylaş 22 Ekim 2012 Her yer boş diyorlar Bu arada özel mesaj atamıyorum sana... Bir daha dene Yorum bağlantısı
Korhan Orkun 22 Ekim 2012 Yazar Paylaş 22 Ekim 2012 Filmle ilgili olumlu şeyler duymadım.Bu filmin iyi veya kötü olmasından ziyade Türk askerlerinin kötü gösterildiği yönündeydi.O yüzden açıkçası gitmeyi düşünmüyorum ama burada ki izleyen arkadaşların yorumlarına göre karar değiştirebilirim. Tahir bey kuvvetle muhtemel size gelen yorumlar, Sinan Çetin in çektiği Çanakkale filmidir. Bu filmi seyredip, Türk askerinin kötü gösterildiği yorumunu yapan ya kördür, ya ingiliz.! 4 Yorum bağlantısı
Ali Gürsoy 22 Ekim 2012 Paylaş 22 Ekim 2012 Tahir bey kuvvetle muhtemel size gelen yorumlar, Sinan Çetin in çektiği Çanakkale filmidir. Bu filmi seyredip, Türk askerinin kötü gösterildiği yorumunu yapan ya kördür, ya ingiliz.! Bende katılıyorum , Sinan Çetin'in çektiği film hakkında çok sayıda eleştiri var . 1 Yorum bağlantısı
Tahir İlter 22 Ekim 2012 Paylaş 22 Ekim 2012 Tahir bey kuvvetle muhtemel size gelen yorumlar, Sinan Çetin in çektiği Çanakkale filmidir. Bu filmi seyredip, Türk askerinin kötü gösterildiği yorumunu yapan ya kördür, ya ingiliz.! Evet o film.Ben aynı film zannettim. Zaten Turgut Özakman'ın bütün kitaplarını okudum.Filmin kötü olması saçma geliyordu. Yorum bağlantısı
Korhan Orkun 22 Ekim 2012 Yazar Paylaş 22 Ekim 2012 (düzenlendi) O filmin adı Çanakkale Çocukları, karışmamalı, karıştırılmamalı. 22 Ekim 2012 tarihinde Korhan Orkun tarafından düzenlendi 1 Yorum bağlantısı
Ersen Tapan 22 Ekim 2012 Paylaş 22 Ekim 2012 Evet o film.Ben aynı film zannettim. Zaten Turgut Özakman'ın bütün kitaplarını okudum.Filmin kötü olması saçma geliyordu. Turgut Özakmanın anlatımı çok güzel ; filime güveniyorum ben.. Yorum bağlantısı
Guest Feti Ercan 22 Ekim 2012 Paylaş 22 Ekim 2012 1453 tam beklediğim gibiydi. Recep İvedik filminin yapımcısından beklediğim nitelikteydi. Artık ne anlarsanız. Bu filme ise hafta sonu gitmeyi planlıyorum. 1 Yorum bağlantısı
Furkan Avcı 22 Ekim 2012 Paylaş 22 Ekim 2012 Ben gittim, işe duygusal olarak bakarsak bir çok sahnede ağladım ve hissettim, eleştirim ise (gerçi tam eleştiri) sayılmaz. O kadar çok kahramanlık ve fedakarlık varki Çanakkale cephesinde, ufak tefek hepsine değinilmiş, aslında bunların her biri bir film olur. Bazıları çok özet kalmış. Sinema yönünden ise yorum yapabilecek bilgim yok. Bir tek bir sahne yanlış olmuş Seyit onbaşı ile iligli (izleyenler görecek). Bana göre her Türk gencinin (türk,kürt, zaza vs. tüm bu ülkenin gençlerinin) muhakkak izlemesi gereken bir film, özellikle milli duygularımızın bu kadar yozlaştırılmaya çalışıldığı bir dönemde.... 1 Yorum bağlantısı
Ersen Tapan 23 Ekim 2012 Paylaş 23 Ekim 2012 Dün akşam gittim ; benim hoşuma gitti ; Fctr Çanakkale şehitlik toplantısında anlatılanları görsel olarak yaşadım; duygu yüklü bir filim olmuş.. Salon hafta içi ve son seans olmasına rağmen yarı yarıya doluydu , 2 salonda birden aynı anda oynuyor.. ve çıkış 00:15 idi.. Bence ilgi yeterli düzeyde.. Birtek Seyit onbaşı sahnesi garip geldi ; çevresinde birsürü asker varken tek başına top mermisini taşıması yanlış olmuş.. 1 Yorum bağlantısı
Korhan Orkun 23 Ekim 2012 Yazar Paylaş 23 Ekim 2012 Onu bende çok düşündüm, gerçekten öyle mi taşıdı? Etrafında kile şok olup mu yardım edemedi? Sırtına verenler neden topa kadar taşımadılar? Ya da belkide gerçekte o kadar zorlanmadan taşıdı bilemiyorum. Yorum bağlantısı
Ersen Tapan 23 Ekim 2012 Paylaş 23 Ekim 2012 Onu bende çok düşündüm, gerçekten öyle mi taşıdı? Etrafında kile şok olup mu yardım edemedi? Sırtına verenler neden topa kadar taşımadılar? Ya da belkide gerçekte o kadar zorlanmadan taşıdı bilemiyorum. Yanlış hatırlamıyorsam Çanakkale de tek başına kalıp ; kendi gayretiyle taşıyarak topu ateşledi diye anlatmışlardı.. 1 Yorum bağlantısı
Korhan Orkun 23 Ekim 2012 Yazar Paylaş 23 Ekim 2012 Benim bildiğimde öyleydi ancak gerçeği nedir bilemiyorum. http://tr.wikipedia.org/wiki/Seyit_Ali_%C3%87abuk Burada da böyle yazıyor. Yorum bağlantısı
Çağlar Bayur 23 Ekim 2012 Paylaş 23 Ekim 2012 Sülale olarak da bayağı yakın ve duygulu bir birey olarak, 2. günü koştum salona, önce telefon açtım, yer ayırtayım diye, salon bomboş dediler. 11milyon dolara mal olmuş diye haber de okumuştum ama neden Mart 2013 beklenmedi diye de bir soru işareti vardı içimde, 50 dak. lık filmin son sahnesi dahil tüm soru işaretlerini sildi aslında.... Ben gittim, siz gitmeyin derim, yine de hür irade ile karar okuyanların...... Akıcı bir konu yok, parça parça hadisedeler birleştirilmiş..... Edit: yanlış salona girmişiz, tekrar gidip izleyeceğiz Yorum bağlantısı
Furkan Avcı 23 Ekim 2012 Paylaş 23 Ekim 2012 Yanlış hatırlamıyorsam Çanakkale de tek başına kalıp ; kendi gayretiyle taşıyarak topu ateşledi diye anlatmışlardı.. Askerliği Çanakkale'de Deniz Asteğmen olarak yaptım, askeri belgelerden ve derlemelerden okuduğum; Seyit onbaşı bataryasında tek başına kalıyor ve sadece bir top vermisi var yaklaşık 250 kg diye hatırlıyorum, tek başına sırtlayıp topa sürüyor mermiyi, tek atışta düşman zırhlısını vurması gerekiyor, bismillah diyerek ateşliyor topu ve zırhlıyı dümeninden vurup saf dışı bırakıyor. Seyit onbaşı cephede şehid düşmüyor, savaş bittikten sonra defalarca denemesine rağmen top mermisini kaldıramıyor yerinden. Sonra boş olan bir topu kaldırıp öyle fotoğraf çekiyorlar. Benim bildiğim bu. Yorum bağlantısı
Korhan Orkun 23 Ekim 2012 Yazar Paylaş 23 Ekim 2012 (düzenlendi) Sülale olarak da bayağı yakın ve duygulu bir birey olarak, 2. günü koştum salona, önce telefon açtım, yer ayırtayım diye, salon bomboş dediler. 11milyon dolara mal olmuş diye haber de okumuştum ama neden Mart 2013 beklenmedi diye de bir soru işareti vardı içimde, 50 dak. lık filmin son sahnesi dahil tüm soru işaretlerini sildi aslında.... Ben gittim, siz gitmeyin derim, yine de hür irade ile karar okuyanların...... Akıcı bir konu yok, parça parça hadisedeler birleştirilmiş..... Abi tek cephede yapılan ve 1 hafta süren bir savaş değilki bu. Ayrıca film 2s 8dk bu arada. Yanlışlıkla sinan çetin insanın filmine gitmedin dimi Seyit Ali Çabuk Vikipedi, özgür ansiklopedi Atla: kullan, ara Seyit on başının Çanakkaledeki olayı Seyit Onbaşı Doğum Eylül 1889 Balıkesir Havran Ölüm 1939 Balıkesir-Havran-Manastır (KocaSeyit Köyü) Bağlılığı Osmanlı İmparatorluğu Rütbesi Osmanlı: Onbaşı Savaşları/Çatışmaları Çanakkale Savaşı Balkan Savaşları Madalyaları Sonraki işi Odunculuk ve kömürcülük Başlığın diğer anlamları için Seyit (anlam ayrım) sayfasına bakınız. Seyit Ali Çabuk, veya Seyit Ali Onbaşı, (d. Eylül 1889 - ö. 1939) I. Dünya Savaşı'nda Çanakkale Cephesi'nde çarpışan Osmanlı askeri. 1889 yılının Eylül ayında Balıkesir'in Havran İlçesi Çamlık (Manastır) köyünde dünyaya geldi. Babası Abdurrahman, annesi Emine idi. 1909 yılında Osmanlı Ordusu'na katıldı. Balkan Savaşı'nda çarpıştı. I. Dünya Savaşı'nın başlaması ile Çanakkale Cephesi'nde topçu eri olarak göreve başladı. 18 Mart 1915'de Müttefik donanması Çanakkale Boğazı'nı geçmek için saldırıya geçti. Bu sırada Seyit Onbaşı Rumeli Mecidiye Tabyası'nda görevliydi. Türk topçusunun yoğun karşı ateşi ve daha önceden Nusret mayın gemisinin döktüğü mayınlar, bu saldırıyı püskürttü. Çatışma sırasında Fransız savaş gemisi Bouvet vurularak hareketsiz kaldı ve batmaya başladı. Gemi mürettebatını kurtarmak için yardıma İngiliz Ocean ve Fransız Irresistible gemileri geldi. Ancak çatışma sırasında Seyit Ali'nin görevli olduğu topun vinci arızalandı. Bunun üzerine Seyit Ali 275 kilogram[1] ağırlığındaki top mermilerini Niğdeli Ali Çavuş'un yardımıyla sırtlayarak[2] top kundağına yerleştirdi. Seyit Ali, ilk iki atışta Ocean'a hafif bazı hasarlar verdiyse de, üçüncü atışında İngiliz gemisi Ocean'a ağır yara verdi. Atılan mermi geminin su kesiminin biraz altına isabet ederek geminin anında yan yatmasına neden oldu, bu nedenle mürettebat gemiyi terk etmek zorunda kaldı. Ocean da bu yaradan kısa bir süre sonra alabora olarak battı.[3] Bu yüzden komutan ona onbaşılık görevini verdi. Çanakkale savaşından bir gün sonra Seyit Ali Onbaşı'ndan top mermisi sırtında fotoğrafı çekilmesi istendi. Seyit Ali Onbaşı ne kadar zorlansa da top mermisini kaldıramadı. Sonra Seyit Ali Onbaşı yine savaş çıksın yine kaldırırım dedi. Bundan sonra ancak fotoğrafı tahta bir mermiyle çekilebildi. Savaşın sona ermesi ile 1918'de köyüne dönen Seyit Ali, ormancılık ve kömürcülük işlerine devam etti. 1934 yılında çıkartılan Soyadı Kanunu ile Çabuk soyadını aldı. Seyit onbaşı 1939 yılında verem hastalığı yüzünden hayatını kaybetti. 23 Ekim 2012 tarihinde Korhan Orkun tarafından düzenlendi Yorum bağlantısı
Recommended Posts