Emre Ünal2 8 Mart 2015 Paylaş 8 Mart 2015 Hocam niye oradan bakıyorsunuz.Ben param varsa devletin imkanları ile sınırlı olmak istemiyorum.Özel hastanenin ister devletle anlaşması olsun ister olmasın.Ben aldığım hizmete bakarım. Taşımalı öğrenciler için de veriliyormu bu devlet okullarında verilen kurslar???? Yoksa göz boyamak için merkezde oturan öğrencilere mi veriliyor? Hocam kimin parasıyla ne hizmet alacağı kimseyi ilgilendirmez, elbette beni de. Ancak dersane iyidir okul kötüdür düşüncesi en azından beni ilgilendirir. Bu durum aslında başta öğretmenleri rahatsız etmelidir bence. Dersanede çalışanlara nereden mezun olduklarını ve neden bu işi yaptıklarını sorun, ben sordum çoğundan aldığım cevaplar beni çok şaşırttı. Düz mantıkla örnekten gidecek olursak: fıtık olduğumuzda Dünya'nın Parasını verip hiç eğitim almamış kişilere kendimizi emanet etmemiz sırf param var demekle çözümlenebilir mi? Şu an verilen kursların yetersiz olduğu ve dersanelerin kapatılmasına gerekçe oluşturduğu konusunda ise size katılıyorum. Yorum bağlantısı
Mert Yeldan 8 Mart 2015 Paylaş 8 Mart 2015 Okullarda eğitimin olduğunu soylemekte yalan bence. Eğitim yoktu ki dershaneler türedi. Sebebi kaldırmadan sonucu değiştiremezsin. Parası olan zaten özel okul özel üniversite hatta yurtdışı eğitim ile hep önde. Fırsat eşitliği malasef yok. 2 Yorum bağlantısı
Emre Ünal2 8 Mart 2015 Paylaş 8 Mart 2015 Adamin parasi var cocugunun esit sartlarda sinava girmesine engel bir durum olarak goruyor bu durumu ve ozel ders aldiriyor. Sonra o ozel ders veren hocanin referansi yayiliyor ve hergun baska eve gidecek zamani olmadiginda cocuklar 10 kisi toplanin benim evde ders vereyim diyor. Evde verilen dersin kaydi olmadigi icin vergisi de olmuyor dogal olarak. Dershane ortadan kalkmis mi oldu?Hayır. Cocuklara esitlik mi saglandi bu durumda yine hayir? Peki ders veren ögretmen baska egitim kurumunda ders vermeye mi mecbur oldu yine hayir? Kim kazandi?Kimse. Cunki bir yenilik olmadi. Kim kaybetti?Devlet. Nerden?Dersaneyi merdiven alti sektor haline getirip, vergiden kaybetti. Dershaneye sicak bir insan degilim ama dershane ihtiyacini yasaklanarak ortadan kalkamayacagini gorebilecek durumdayim. Gercekten egitim sistemini duzeltmek istiyorsak, dunyanin hemen her yerinde egitim ateselerimiz var. Yoksa ikili iliskileri saglayan elcilerimiz var. 6 ay icersinde bulundugunuz ulkenin egitim sistemini rapor edin denir. 6 ayda burada milli egitim burokratlari uzerinde calisir. Bilimsel bir egitim sistemi ile kendi geleneklerimiz arasinda orta yolu bularak uygularsin. Cocuklarin egitim hayatinda surekli basarili olarak yukselecekleri bir model yerine, her ogretim kademesi sonuna konan test usulu bir sinavla onlarin kaderini belirlemek ve sinava girmeden once bu sinavi mutlak kazanmalisiniz diyerek programladiginiz cocuklari sinavi kazanamadiginda aslinda psikolojik olarak benden artik hicbir sey olmaz sessiz cigliklarini duymadan her kademede kazanamadigi sinavlarla yikarak hayata hazirlayan bir egitim sistemi olmaz. Yetenegine, egilimine gore spor okuluna, meslek okuluna, muzik okuluna, imam hatibe, universiteye, ciftcilige branslastirarak gondermenin onu acilmali bu ulkede. Eger universite cagina kadar guzel bir branslastirma sistemi olursa zaten universite sunavina gerek de kalmaz, 13-14 senelik egitim hayatindaki not ortalamasina gore belirleyecegi ilk 3 okulun sinavina girer. Hangisini kazanirsa universitesine orada devam eder. Benim dusunduklerim cok basit. Ancak yillardir yapilmadigina gore vardir bir sebebi. Saygilarimla. Evren bey dediklerinize Katılıyorum. Ölçme ve değerlendirme sisteminin çok ciddi revizyonu ve beceri ağırlıklı yapılandırılması gerekiyor. 2 Yorum bağlantısı
Mehmet Kaya 8 Mart 2015 Paylaş 8 Mart 2015 Okullarda eğitimin olduğunu soylemekte yalan bence. Eğitim yoktu ki dershaneler türedi. Sebebi kaldırmadan sonucu değiştiremezsin. Parası olan zaten özel okul özel üniversite hatta yurtdışı eğitim ile hep önde. Fırsat eşitliği malasef yok.Okulda temel alamayan öğrenci dershanede başarılı olamaz mert. Evren bey dediklerinize Katılıyorum. Ölçme ve değerlendirme sisteminin çok ciddi revizyonu ve beceri ağırlıklı yapılandırılması gerekiyor.aynen. Yorum bağlantısı
Osman Oğuz 8 Mart 2015 Paylaş 8 Mart 2015 Hocam kimin parasıyla ne hizmet alacağı kimseyi ilgilendirmez, elbette beni de. Ancak dersane iyidir okul kötüdür düşüncesi en azından beni ilgilendirir. Bu durum aslında başta öğretmenleri rahatsız etmelidir bence. Dersanede çalışanlara nereden mezun olduklarını ve neden bu işi yaptıklarını sorun, ben sordum çoğundan aldığım cevaplar beni çok şaşırttı. Düz mantıkla örnekten gidecek olursak: fıtık olduğumuzda Dünya'nın Parasını verip hiç eğitim almamış kişilere kendimizi emanet etmemiz sırf param var demekle çözümlenebilir mi? Şu an verilen kursların yetersiz olduğu ve dersanelerin kapatılmasına gerekçe oluşturduğu konusunda ise size katılıyorum. Hocam bu konuda size katilmiyorum. Şimdi siz 4 +4+4 ile matematik türkçe zihinsel engelliler pdr hatta ben bizzat şahidim ıngilizce (1 ay sonra ben bu ısi yapamıyorum diye gelen) ogretmenliklerine atanan sınıf öğretmenlerinin daha mi kaliteli eğitim verebilecek kapasitede olduğunu soyluyorsunuz. Hocam özel sektör kalitesiz adamı barindirmaz hastane de dersane de özel kargo şirketleri de. Yalnız devlet işinin ehli olmayan ben mesaimi bilirim diyen çok adamla dolu. Ayrıca her özel girişim devletin ihtiyacı tam olarak giderememesinden dogmustur. Örneğin bir kargo şirketi devletin sunduğu hizmeti ben daha hızlı ve kaliteli sunarim paramı da alirim girişimi ile başlıyor. Eğer devlet kargo işini daha hızlı ve kaliteli sunmus olsaidi böyle bir ihtiyaç da dogmamis olacaktı. Yorum bağlantısı
Mert Yeldan 8 Mart 2015 Paylaş 8 Mart 2015 Okulda temel alamayan öğrenci dershanede başarılı olamaz mert. aynen. Bana gore okullar hikaye durumunda. Sende biliyorsun içinde sin. Yorum bağlantısı
Uğur Samyeli 8 Mart 2015 Paylaş 8 Mart 2015 (düzenlendi) Dershaneler tabii ki kalkmalıdır ama öncesinde köklü bir eğitim reformu gerekir. Okullar acilen devam zorunluluğu olan kurumlardan çıkarılıp öğrencinin koşarak, istekle gittiği, eğitim ve öğretimin bir numaralı adresi haline getirilmelidir. Yoksa dershaneler kapanır. Ekonomik gücü olan aileler çocuklarını özel derslere boğar. Ailesi maddi zorluklar içinde boğuşan çoğunluk ise “Batsın Bu Dünya” der ve kaderine küser. Özel derslerinde bülbül gibi şakıyan “öğretmenler”, okulda dut yemiş bülbüle dönmediğinde Öğrencilerin papağanlar gibi ezberleyip ezberleyemediğine bakmak yerine algı ve sorgulamaları değerlendirildiğinde Okulda verilen eğitimde çok başarılı bir öğrenci merkezi sınav soruları karşısında Fransız kalmadığında dershaneler sorunu çözülmüş olur diye düşünüyorum.. 8 Mart 2015 tarihinde Uğur Samyeli tarafından düzenlendi 3 Yorum bağlantısı
Mehmet Kaya 8 Mart 2015 Paylaş 8 Mart 2015 Bana gore okullar hikaye durumunda. Sende biliyorsun içinde sin.İçinde Olduğum için hikaye olmadığını söylüyorum. Okulda başarısız öğrenci olan öğrencinin dershaneye gidipte büyük başarı sağladığını görmedim. Içinde biri olarak söylüyorum Mert. 2 Yorum bağlantısı
Mert Yeldan 8 Mart 2015 Paylaş 8 Mart 2015 İçinde Olduğum için hikaye olmadığını söylüyorum. Okulda başarısız öğrenci olan öğrencinin dershaneye gidipte büyük başarı sağladığını görmedim. Içinde biri olarak söylüyorum Mert. İyi de ben, okulda yamuk olanı dershanede duzeltiyorlar demiyorum ki. Okulda eğitimin hic bir turlu olmadığını, Dersanelerin ise bu duzenden faydalandıgini söylüyorum. Dershane kapanınca düzen değişecek mi hayır. Onu soyluyorum Yorum bağlantısı
Mehmet Kaya 8 Mart 2015 Paylaş 8 Mart 2015 İyi de ben, okulda yamuk olanı dershanede duzeltiyorlar demiyorum ki. Okulda eğitimin hic bir turlu olmadığını, Dersanelerin ise bu duzenden faydalandıgini söylüyorum. Dershane kapanınca düzen değişecek mi hayır. Onu soyluyorumOkulu sadece eğitim yuvası olarak görmeyin. Okullar hem eğitim hem öğretim yapmak zorunda. Eğitim'in hiç birtürlü olmadığını iddia etmen büyük hata Mert. Ben içindeyim. Okullarda öğretim olmasa şu anda Dr Mühendisler hakim savcılar olmaz. Neyse seni tanıdığım için sen bildiğini söyleyeceksin. Ben de bunu değiştiremeyeceğim için uzatmayacağım. 2 Yorum bağlantısı
Fırat Önal 8 Mart 2015 Paylaş 8 Mart 2015 Bence dersaneler kapatılmalı. Nedeni ise herkesin geliri aynı değil. Kimisi gönderiyor kimisi gönderemiyor. Ama her iki çocukta aynı sınava giriyor. Bunun yerine okul müfredatı düzenlenmeli. Sınav sistemi düzenlenmeli. Günümüz Türkiyesinde dersaneler kesinlikle kapanmaz. Sadece ad değişir. Etüt merkezi,kolej vs...Yine eskiden olduğu gibi zengin gider fakir gidemez. Eeee nasıl olacak bu iş? Yeteri kadar öğretmen alınırsa , okulun imkanları düzelirse , öğretmen maaşları yeterli düzeye gelirse ( kısaca mutlu olursa) , Eğitim sistemi gözden geçirilirse dersanelere ihtiyaç kalmaz. 5 Yorum bağlantısı
Mehmet Kaya 8 Mart 2015 Paylaş 8 Mart 2015 Bence dersaneler kapatılmalı. Nedeni ise herkesin geliri aynı değil. Kimisi gönderiyor kimisi gönderemiyor. Ama her iki çocukta aynı sınava giriyor. Bunun yerine okul müfredatı düzenlenmeli. Sınav sistemi düzenlenmeli. Günümüz Türkiyesinde dersaneler kesinlikle kapanmaz. Sadece ad değişir. Etüt merkezi,kolej vs...Yine eskiden olduğu gibi zengin gider fakir gidemez. Eeee nasıl olacak bu iş? Yeteri kadar öğretmen alınırsa , okulun imkanları düzelirse , öğretmen maaşları yeterli düzeye gelirse ( kısaca mutlu olursa) , Eğitim sistemi gözden geçirilirse I dersanelere ihtiyaç kalmaz. Ben maaşından ziyade çalışma ortamı.Ben 20 bilgisayarla 48 Öğrencl ile ders işliyorum. Hala her Sınıfta 3 kişi oturan öğrenci var. 17 sıra (kapı zor Açılıyor) 42 öğrenci var. Yorum bağlantısı
Serdar Akgül 8 Mart 2015 Paylaş 8 Mart 2015 Bence dersaneler kapatılmalı. Nedeni ise herkesin geliri aynı değil. Kimisi gönderiyor kimisi gönderemiyor. Ama her iki çocukta aynı sınava giriyor. Bunun yerine okul müfredatı düzenlenmeli. Sınav sistemi düzenlenmeli. Günümüz Türkiyesinde dersaneler kesinlikle kapanmaz. Sadece ad değişir. Etüt merkezi,kolej vs...Yine eskiden olduğu gibi zengin gider fakir gidemez. Eeee nasıl olacak bu iş? Yeteri kadar öğretmen alınırsa , okulun imkanları düzelirse , öğretmen maaşları yeterli düzeye gelirse ( kısaca mutlu olursa) , Eğitim sistemi gözden geçirilirse dersanelere ihtiyaç kalmaz. Dershaneler mevcut egitim sistemine gore kapatilmamali. Yada mufredat ve sistem sinav duzenine gore duzenlenmeli. Gelir duzeyine gore dersaneye gidemeyenleri devlet destegi saglamali. Nasil ki suanda koleje gidene 2.500-3000 tl devlet destegi var,asil binu dershane destegi alamayan cocuklara saglamali. Maddi durumu iyi olan bikac arkadasim da bu destekten yararlaniyorlar. Zaten koleje gidemeyen yine gidemiyor ilginc olan.... Son olarakta devletin actigi kuslarin cokta bir faydasi olmadigi kanisindayim. Okumakla alakasi olmayan talebelerin bedava olmasi ile katilimi,kaynak kitaplarin yasak olmasi vs...( Bulundugum ilce duzeyinde) Yorum bağlantısı
Emre Ünal2 8 Mart 2015 Paylaş 8 Mart 2015 Hocam bu konuda size katilmiyorum. Şimdi siz 4 +4+4 ile matematik türkçe zihinsel engelliler pdr hatta ben bizzat şahidim ıngilizce (1 ay sonra ben bu ısi yapamıyorum diye gelen) ogretmenliklerine atanan sınıf öğretmenlerinin daha mi kaliteli eğitim verebilecek kapasitede olduğunu soyluyorsunuz. Hocam özel sektör kalitesiz adamı barindirmaz hastane de dersane de özel kargo şirketleri de. Yalnız devlet işinin ehli olmayan ben mesaimi bilirim diyen çok adamla dolu. Ayrıca her özel girişim devletin ihtiyacı tam olarak giderememesinden dogmustur. Örneğin bir kargo şirketi devletin sunduğu hizmeti ben daha hızlı ve kaliteli sunarim paramı da alirim girişimi ile başlıyor. Eğer devlet kargo işini daha hızlı ve kaliteli sunmus olsaidi böyle bir ihtiyaç da dogmamis olacaktı. Hocam benim hangi yazdıklarımdan bunu söylediğimi çıkarıyorsunuz? Eğitim sisteminin bu şekilde bölümlemesinin ve bundan dolayı fazla olan sınıf öğretmenlerinin aldıkları azıcık Eğitimle bu branşa geçmelerinden (iyi eğitim Alıp yıllarını harcamış Olanları tenzih ederim) ben de sizin gibi rahatsızım. Ancak bunun da dersanelerde düzeleceğini Öne sürmek sorunu ortadan kaldırmak yerine hep eğitim sistemlerinde olduğu gibi sorunu artırmak anlamına geliyor. Eğitim devletin vatandaşlarına sunmak zorunda olduğu bir hizmettir. Bunu kargo, hastahane ya da dersane gibi diğer özel sektör birimlerine indirgemek hatalıdır. Neticede ülkemizde başında MİLLİ kelimesi bulunan iki bakanlık bulunmaktadır. Özel sektörde üst birimlerde dediğinizde haklısınız iyi olmayanları barındırmaz ama herhalde tüm birimlerde tam donanımlı bireyleri de istihdam etmez. Dersane sınıflarına gidin bakın Sınıflar kaçar Kişilik, ders veren öğretmenlerin eğitim ve deneyimi nedir? İşinin ehli olmayanların hiçbir kurumda çalışmaması gerektiği konusundaki düşünce ve görüşlerinize katılıyor ve bu sistemin de bir an önce düzelmesi gerektiğini temenni ediyorum. Yorum bağlantısı
Mehmet Kaya 8 Mart 2015 Paylaş 8 Mart 2015 O zaman sınavlarda sorulan sorularda okulda verilen eğitime göre olsun. Yıllarca dersaneye gittim hiç okulda anlatılanlarla alakası yoktu. Bu konu önceden de konuşuldu ve kapatılmıştı. Şimdi yine konuşmanın da bir anlamı yok. Kısacası moneytalksMert soruldu. Teog okulla göreydi. 4700 kişi full yaptı. Şimdi bu nasıl oldu diyor MEB. Şimdi başka Kaygı başladı. 4700 çocuk aynı okulları tercih edecek neye göre yerleştirecek. Bu Kaygı başladı MEB de. Ha konuyu siyasete getirmezsek. Kapanmaz. Yorum bağlantısı
Mert Yeldan 8 Mart 2015 Paylaş 8 Mart 2015 Okulu sadece eğitim yuvası olarak görmeyin. Okullar hem eğitim hem öğretim yapmak zorunda. Eğitim'in hiç birtürlü olmadığını iddia etmen büyük hata Mert. Ben içindeyim. Okullarda öğretim olmasa şu anda Dr Mühendisler hakim savcılar olmaz. Neyse seni tanıdığım için sen bildiğini söyleyeceksin. Ben de bunu değiştiremeyeceğim için uzatmayacağım. Bende sana laf anlatmak zor olduğu için hic heveslenmedim. Tamam diyelim gitsin. Yorum bağlantısı
Mehmet Kaya 8 Mart 2015 Paylaş 8 Mart 2015 Bende sana laf anlatmak zor olduğu için hic heveslenmedim. Tamam diyelim gitsin.Içinde OLDUĞUm için senden daha iyi görüyorum. Neyse. Sen daha iyi bilirsin. Yorum bağlantısı
Emre Ünal2 8 Mart 2015 Paylaş 8 Mart 2015 İyi de ben, okulda yamuk olanı dershanede duzeltiyorlar demiyorum ki. Okulda eğitimin hic bir turlu olmadığını, Dersanelerin ise bu duzenden faydalandıgini söylüyorum. Dershane kapanınca düzen değişecek mi hayır. Onu soyluyorum Mert Bey dersaneler yapısı gereği eğitim yapmaz Mehmet beyin de dediği gibi öğretim yaparlar. Sistemin tek bir unsurunu ki pek çok şey yanlış gidiyorsa düzeltmekle Herşeyin düzeleceğini Söylemek mümkün değildir. Yorum bağlantısı
Mert Yeldan 8 Mart 2015 Paylaş 8 Mart 2015 (düzenlendi) Zaten su konuda bi egitimcilere bir de bazı malum arkadaslara anlatamiyoruz, ama hakli çıkan biz oluyoruz ya neyse.. 8 Mart 2015 tarihinde Mert Yeldan tarafından düzenlendi 1 Yorum bağlantısı
Uğur Samyeli 8 Mart 2015 Paylaş 8 Mart 2015 Finlandiya & Türkiye eğitim sistemleri arasındaki 15 fark 1- Biz okula başlama yaşını altı bezli döneme çekmeye çalışıyoruz. Finlandiya’da ise zorunlu okula başlama yaşı 7. 2- Türkiye’de çocuklar birkaç sokak ötedeki okullarına bile mutlaka servisle gidiyor. Finlandiya’da ise çocuklar birinci sınıftan itibaren okula yürüyerek veya bisikletle gidiyorlar. Özel durumlar haricinde çocuklar okula aileleri tarafından götürülmüyor. 3- Bizde müfredat ve ders kitapları eğitimin baş aktörleri olarak biliniyor. Eğitim kalitesindeki zayıflık genelde bu ikisinin suçu olarak görülüyor. Ama Finlandiya’da çok basit bir müfredat var ve pek değişmiyor. Öğretmenler okutulacak kitapları kendileri seçiyorlar ama yine de ortalıkta pek ders kitabı gözükmüyor. Yani Fin eğitim sisteminde ders kitapları bırakın aktör olmayı, figüran bile değil. Figüranların başrol oynadığı ülkemiz eğitim sisteminden gişe hasılatı beklemek bu yüzden bir hayal. 4- Türkiye’de birinci sınıf öğrencilerinin velileri “Bizim çocuk bugün Matematikten 90 aldı,” diye gururla gezebiliyor. Resmiyette not verilmiyor olsa bile öğretmenler sağ olsunlar kendi inisiyatiflerini kullanarak büyük bir özveriyle testler hazırlıyor ve çocukları sınav dolu bir geleceğe hazırlıyorlar. Ama Finli öğrencilere okulun ilk altı yılında asla not verilmiyor. Buradaki öğrenciler ilk olarak 16 yaşına geldiklerinde ülke genelinde bir sınava giriyorlar. 5- Türkiye’de öğrencilere çöp attırsanız ertesi gün muhtemelen velileri okulu basıp olay çıkarır. Ama Finlandiya’da öğrenciler okulun tüm işlerini nöbetleşe sistemde birlikte yapıyorlar. Yani Fin okullarında hizmetli yok, tüm işler öğrenciler tarafından yapılıyor. Böylece sorumluluk duyguları gelişiyor. 6- Finlandiya’daki okullar öğrencilerin rahat edebileceği şekilde tasarlanıyor. Sınıflarda yaparak-yaşayarak öğrenme modeline uygun alanlar mevcut. Binaların fiziksel özellikleri öğrencilerin evdeymiş gibi rahat etmelerini sağlayacak şekilde düşünülüyor. Türkiye’de ise her şeye hazır olan öğrenciler yıllardır komutla rahatlıyor. “Beni rahatta dinleyin” diye bağıran müdürün karşısında ne kadar rahat olunursa tabi… 7- Türkiye’deki özel okullarda ders saati 8. Ama yetmediği için okul çıkışında etütler, hafta sonu kursları ve özel derslerle bu sayı günde 12-14 bandını yakalıyor. Finlandiya’da ise günlük ortalama ders saati 4. Dünya eğitim ligindeki sıralamamıza baktığımızda, nitelik ve nicelik kavramlarının ne kadar önemli olduğu gün yüzüne çıkıyor. 8- Türkiye’de bütün öğretmenler kendilerini mesleğin zirvesinde görüyor. Sınav sonuçları kötü geldiğinde genelde öğrenme güçlüğünden bahsediliyor. Öğretme güçlüğü çeken öğretmenlerin durumu hep sümen altı ediliyor. Bu yüzden mesleki gelişimle ilgili düzenli bir çalışma yok. Finli öğretmenler ise haftada en az 2 saat hizmet içi eğitime katılmak zorunda. 9- Türkiye’de, “Hiçbir şey olamazsa, bari öğretmen olsun,” mantığı devam ediyor. Ama Finlandiya’da öğretmenlik mesleği toplumun en gözde mesleklerinden bir tanesi! Öğretmenler master derecesi olanlar arasından seçiliyor. Lise mezunları arasında öğretmenlik için müracaat edenlerin ancak yüzde onu öğretmen yetiştirme programına kabul ediliyor. 10- Ülkemizde öğretmen olabilmek için sınavdan geçer puan almak yeterli. Finlandiya’da ise öğretmen olabilmek için üç aşamalı bir testten geçmek zorundasınız. Bu aşamalar arasında mülakat, ders anlatma gibi bölümler de var. Ülkemizde heykeltıraş olmak isteyenlere bile özel yetenek sınavı uygulanırken, etten kemikten gerçek insanı şekillendirecek olan öğretmenlerin çoktan seçmeli sorularla mesleğe kabul edilmesi kabul edilebilir bir şey değil. 11- Finlandiya’da öğretmenlerin gelir düzeyi oldukça iyi. Kendi mesleği haricinde bir iş yaparak ek gelir elde etmeye çalışan öğretmen yok denecek kadar az. Bizde de ek gelir için bir şeyler yapmayan öğretmen yok denecek kadar az. Çünkü aldıkları maaş faturalara bile yetmiyor. Öğretmenlerin fatura ödemek için başka şeylerle uğraşması neticesinde oluşan durumun faturasını da bütün millet ödüyor. 12- Türkiye’de en başarılı öğretmen en çok ödev verendir anlayışı hala devam ediyor. Ama Finlandiya’da öğrencilere ödev verilmiyor. Öğrenmenin yeri okul olarak görülüyor. Bu yüzden Finlandiya’da akşamları çocuğunun proje ödevi için kartona boncuk dizen veli yok. 13- Finlandiya’da hiçbir babayiğit resim dersinden öğrenci alıp matematik çalıştıramıyor. Bizdeyse öğrenciler matematik dersinde sıkılıp defterlerine resim yapıyor. Sonra matematik öğretmeni çocuğu resim dersinde yakalayıp matematik çalıştırmaya götürüyor. Döngü bu kadar kısırken, sistemin üretken bireyler yetiştirmesini beklemek tabi biraz zor oluyor. 14- Bizim sınıflarımızda eğer bütün öğrenciler yerlerinde oturuyor ve ses çıkmıyorsa, o sınıfın öğretmeni övgü alıyor. Ama Finlandiya’da durum tam tersi… Eğer bir sınıftan hiç ses çıkmıyorsa, öğrenciler sıralarında oturuyor ve hiç kalkmıyorlarsa o öğretmen soruşturmaya alınıyor. Çünkü Fin eğitim sisteminde ders anlatan bir öğretmen yok. Hep birlikte etkinlik yapan sınıflar var. Bu yüzden Fin okullarındaki sınıflarda, “Ayakta gezinme evladım, otur yerine,” sözü pek duyulmuyor. 15- Finlandiya’daki okulların kantinlerinde su, süt ve meyveden başka hiçbir şey yok. Bizdeyse işin suyu çıkmış durumda. Her teneffüs fıstıklı çikolata yiyen çocukları 8 saat sırada oturtmaya çalışmak öğretmenler için büyük imtihan! Belki de bu yüzden teneffüste sınıflardan hızlı boşalma rekoru bizde. 3 Yorum bağlantısı
Cüneyt Demir 8 Mart 2015 Paylaş 8 Mart 2015 Eğitim bu ülkenin kanayan yarası bence.Ve her sorunda olduğu gibi bunu da çıkmaz hale gelince çözmeye çalışacaklar sanırım. Dersaneler de malesef kapanacak.Kayıt almaları yasak. Yorum bağlantısı
Mert Yeldan 8 Mart 2015 Paylaş 8 Mart 2015 Mert Bey dersaneler yapısı gereği eğitim yapmaz Mehmet beyin de dediği gibi öğretim yaparlar. Sistemin tek bir unsurunu ki pek çok şey yanlış gidiyorsa düzeltmekle Herşeyin düzeleceğini Söylemek mümkün değildir. Dershanenin ne olduğunu emin olun çoğu insandan iyi biliyorum. Ben halen görüşümun arkasındaydım. Okullar ve okul yöneticileri düzgün eğitim öğretim verse dershaneler olmaz.. 5 Yorum bağlantısı
Emre Ünal2 8 Mart 2015 Paylaş 8 Mart 2015 Zaten su konuda bi egitimcilere bir de bazı malum arkadaslara anlatamiyoruz, ama hakli çıkan biz oluyoruz ya neyse..Mert bey sistemin bütünü hakkındaki düzeltmeye dönük görüşlerinizi ve önerilerinizi paylaşırsanız ve bu konuda beni bilgilendirirseniz sevinirim. Yorum bağlantısı
Mert Yeldan 8 Mart 2015 Paylaş 8 Mart 2015 (düzenlendi) Mert bey sistemin bütünü hakkındaki düzeltmeye dönük görüşlerinizi ve önerilerinizi paylaşırsanız ve bu konuda beni bilgilendirirseniz sevinirim.Öyle bir zorunlulugum var mi?Bunu düşünecek kişi ben değilim, müsteşarı var bakanı var sosyologları var var oğlu var. 8 Mart 2015 tarihinde Mert Yeldan tarafından düzenlendi 1 Yorum bağlantısı
Hüseyin Kuvvet 8 Mart 2015 Yazar Paylaş 8 Mart 2015 Hüseyin Bey soruyu bir de şu şekilde düşünseniz: "neden dersaneye ihtiyaç duyuyorum?" Böylece daha etkin, ücretsiz ve Kökten çözüm bulabiliriz gibi geliyor bana. okullarda ki eğitim sistemini görüyoruz . kaç tane öğrenci sadece okul ile bi üniversite kazanmıştır ? siz diyeceksiniz ki her şey sizin ellerinizde. öyle olmuyor işte. mutlaka takviye lazım oluyor . okullarda anlatılan dersleri kaç kişi dinliyor ya da dinleyebiliyor ? bunlarda haliye "neden dershaneye ihtiyaç duymayım" cevabını veriyor. Yorum bağlantısı
Recommended Posts