Gerçekten Avrupa Çok mu Güzel?

[Muhammed Orak]

Oraya gidip yaşamış-yaşayan arkadaşlardan yorum bekliyorum, youtube'da instagram'da görüyoruz yok şöyle ucuz yok şöyle güzel, gerçek hayat şartlarından kimse bahsetmiyor dikkatimi çekti, evlerde yaşam nasil, Gündelik rutinleri nasıl.

Yani benim merak ettiğim sosyal medyadaki gibi gercekten refah seviyesi çok mu yüksek hersey toz pembe mi? Öyle anlatıyorlar ama bana pek mantıklı gelmiyor. 

[Erhan Odabaşı]

geçende formda bi arkadaş Almanya'da hayatın nasıl olduğuna dair bi yazısı vardı ve bence gayet bilgilendiriciydi..

[Ali Darbaz]

Çok övülen Yunanistanda, Repcinin cenazesine gelen insanlar, mezarlıkdaki mezarları ezip kırmışlar. Medeniyetin beşiği derler birde. 

 

10 Eylül 2021 tarihinde Ali Darbaz tarafından düzenlendi

[Hamit inan]

Muhammed Orak yazdı:

Oraya gidip yaşamış-yaşayan arkadaşlardan yorum bekliyorum, youtube'da instagram'da görüyoruz yok şöyle ucuz yok şöyle güzel, gerçek hayat şartlarından kimse bahsetmiyor dikkatimi çekti, evlerde yaşam nasil, Gündelik rutinleri nasıl.

Yani benim merak ettiğim sosyal medyadaki gibi gercekten refah seviyesi çok mu yüksek hersey toz pembe mi? Öyle anlatıyorlar ama bana pek mantıklı gelmiyor. 

Sülalemin yarısı avrupada. Abim yaklaşık 30 yılı geçkin fransada. Zar zor bir ev aldı oradan. Çalışkan ve elinden her iş gelir. Günü zor kurtarıyor. 
Yengemin sabah 3 te peugeot fabrikasına mesaiye gittiğini biliyorum. O kadar yoğun çalışma ile burada daha rahat bir hayat sürebilir idi.
Bir tarafta ise diğer akrabalarım var dışarıdan çok rahat görünüyorlar her sene tatillerini falan yapıyorlar. Oto tamir işi ile uğraşıyorlar. 
Kısaca Türkiye gibi zengini de var fakiri de. Biraz nasip işi. 
Ülkeden ülkeye de fark çok var avrupada.

Özetle ben abimde asla toz pembe bir hayat görmedim hatta çoğu zaman üzüldüm durumuna.

[Muhammed Orak]

Erhan Odabaşı yazdı:

geçende formda bi arkadaş Almanya'da hayatın nasıl olduğuna dair bi yazısı vardı ve bence gayet bilgilendiriciydi..

Sanirim kaçırdım konuyu, varsa bi link

[Burak Tokcan]

Parası olana her yer Paris

[Erhan Doruk]

Avrupada çalışıp Türkiye"de harcayabiliyorsa krallar gibi yaşarsın. Diğer türlü iyi bir işin olmazsa Avrupada hayat zor. Mesela 2000 eur kazanıyorsun ama 500-1000 eur su kiraya gidiyor gibi. Ha şu var. Birşeye sahip olmak istiyorsa faizsiz uzun kredi ile alabiliyorsun. Bu en büyük kolaylık. Burada ise birşey almak istersen bir o kadar da faiz ödemek durumundasın.

 

Bir ara araştırmıştım, TL ye göre daha düşük para birimli ülkeleri , ancak son iki yılda TL öylesine değer kaybetti ki , daha değersiz paraların olduğu ülkeler hep güvenlik sorunu olan yerler kaldı. 

 

Bazıları : Venezüella , İran , Vietman, Endonezya , Özbekistan , Gine , Sierra Lione , Paraguay , Kamboçya v.s.

10 Eylül 2021 tarihinde Erhan Doruk tarafından düzenlendi

[Metin Akbal]

Komşumuz İngiltereden çocuklarının yanından geldi yaz başı. Gerçekten görmüş geçirmiş birisi İstanbul un en köklü bayan kuaförlerinden imiş nice bakan sanatçı vs onlara iş yaparmış. Oya Başar a küstüm de bana Perihan Savaş tan haber yolladı barışalım diye, Levent abi (Kırca) Çorum dan börek isterdi otobüsle yollatırdım Bülent Ersoy u kuaföre almazdım kapıda hallederdim işini (şu havaya bakın) Emel Sayın a küsüm, Nilüfer İzmir e fuar a giderken bile beni çağırırdı kuaför olarak vs diye anlatmıştı daha öncesinden. Şu an emekli ve gezmekle meşgul yazlık İngiltere Çorum vs.

 

Abi dedim Avrupa bizi kıskanıyor mu?

Orda su yok suyumuzu çok kıskanıyorlar dedi. Burda 2 lira olan Saka su orada 36 liraya denk geliyormuş. Su ihracatı yapılıyormuş.

İnsana değer veriliyor, kurallar belli, trafik belli, insanlar kedi köpek pisliğini bile peçeteye sarıp çöpe atıyor dedi. Kapalı alanda maskeni takmak zorundasın dışarıda sorun yok. İlaç yazdıracaktım aile hekimi eve geliyor ilaç yazmaya veya dağıtmaya tarzı birşey söyledi.

 

İnsan a değer verdikten sonra kendini değerli hissettikten sonra gerisi geliyor diye düşünüyorum. Tabi ülkeden ülkeye semtten semte değişebilir bu durum.

[Ahmet Türedi]

Avrupa'da benim gibi bir mühendis 6000 7000 dolar maaş alıyor.Fabrikaya genel yabancılardan biliyorum. Yaşam orda pahalı değil tabi bir evin varsa.Avrupa da en pahalı şey ev gibi görünüyor. Ama ev sahibi olabiliyorsun sonuçta.Bizde sanki çok mu kolay ev sahibi olmak.Yıllarca borç ve faiz içinde kıvranıyorsun. Temel gıda ürünleri gerçekten ucuz ve gıda güvenliği ülkemizden çokdaha iyi durumda. Bizim hayal ettiğimiz arabalara çok rahat ulaşabiliyorlar.Ama öyle bir dertleri pek yok.

Çalışma saatleri ülkemize kıyasla çoğu Avrupa ülkesinde daha az.Yani yıpranmıyorsun.O yüzden emeklilik yaşları biraz daha yüksek.Bİz sadece yaş  yönünü örnek alıyoruz ,çalışma saati şimdilik umrunda değil bizi yönetenlerin. Avrupa'da asgari ücret var ama çalışanların çok az bir kısmı asgari ücretle çalışıyor bizdeki gibi hemen her sektörün standart ücreti değil.Bizde eski köle düzenine benzer bir durum var.Karını doyur ve bana çalış başka bir şey sana lazım değil mantığı.Yeni nesil kölelik bu.

Sonuç itibarı ile  bende Avrupa yada özellikle Yeni Zelanda gibi bir ülkede yaşamayı isterdim.Biz yapamadık ama çocuklarım isterse elimden ne geliyorsa yaparım gitmeleri için. 

[Ahmet Çalışkan]

Sosyal medyada tamamen gerçeklerden uzak, toz pembe bir hayat empoze ediliyor. İşin aslının kesinlikle öyle olmadığına eminim. Bu tıpkı şuna benziyor: Yarın ülkemizde yönetim değişip X gidip Y gelince her şey güllük gülistanlık olacakmış, çiçekler açacak böcekler uçacak insanlar mutlu mesut yaşayacakmış gibi  oysa bi halt olmayacak. 100 yıldır nasılsa yine aynı devam edecek. Yani demem o ki, bu dünyada cenneti kimseye öyle bedavadan yaşatmazlar. Paran varsa her yer Avrupa, parasızsan her yer Afrika.

[Ahmet Türedi]

Metin Akbal yazdı:

Komşumuz İngiltereden çocuklarının yanından geldi yaz başı. Gerçekten görmüş geçirmiş birisi İstanbul un en köklü bayan kuaförlerinden imiş nice bakan sanatçı vs onlara iş yaparmış. Oya Başar a küstüm de bana Perihan Savaş tan haber yolladı barışalım diye, Levent abi (Kırca) Çorum dan börek isterdi otobüsle yollatırdım Bülent Ersoy u kuaföre almazdım kapıda hallederdim işini (şu havaya bakın) Emel Sayın a küsüm, Nilüfer İzmir e fuar a giderken bile beni çağırırdı kuaför olarak vs diye anlatmıştı daha öncesinden. Şu an emekli ve gezmekle meşgul yazlık İngiltere Çorum vs.

 

Abi dedim Avrupa bizi kıskanıyor mu?

Orda su yok suyumuzu çok kıskanıyorlar dedi. Burda 2 lira olan Saka su orada 36 liraya denk geliyormuş. Su ihracatı yapılıyormuş.

İnsana değer veriliyor, kurallar belli, trafik belli, insanlar kedi köpek pisliğini bile peçeteye sarıp çöpe atıyor dedi. Kapalı alanda maskeni takmak zorundasın dışarıda sorun yok. İlaç yazdıracaktım aile hekimi eve geliyor ilaç yazmaya veya dağıtmaya tarzı birşey söyledi.

 

İnsan a değer verdikten sonra kendini değerli hissettikten sonra gerisi geliyor diye düşünüyorum. Tabi ülkeden ülkeye semtten semte değişebilir bu durum.

Bu arada ülke olarak su fakiri bir ülkeyiz bilginiz olsun ve Avrupa dan önce çöl olacağımız kesin. Karadeniz bölgesi hariç.

[Metin Akbal]

Ahmet Türedi yazdı:

Bu arada ülke olarak su fakiri bir ülkeyiz bilginiz olsun ve Avrupa dan önce çöl olacağımız kesin. Karadeniz bölgesi hariç.

 

Valla anlattığını aktardım İçme suyunu bile oraya yolluyoruz. Şuna denk gelirsem şaşırmayacağım ihrac ettiğimiz suyu geri ithal ederiz.

[Ahmet Türedi]

Metin Akbal yazdı:

 

Valla anlattığını aktardım İçme suyunu bile oraya yolluyoruz. Şuna denk gelirsem şaşırmayacağım ihrac ettiğimiz suyu geri ithal ederiz.

Avrupa ülkeleri yemyeşil ve bolca su kaynakları var.Markette satılan su fiyatı su bakımından fakir olduklarını göstermez. Bizdede alkol çok pahalı ama bolca üretiyoruz.

Avrupa bizim en az 7 katımız kadar su kaynağına sahip.

[Sani Gerşon]

@Erdem Doğan yeni Almanya'ya taşındı. Anlatacaktır.

[Evren Erakçora]

Litvanya Avrupa sayılırsa 1 hafta kaldım orada. Trafik çok düzenli ve iyiydi. Kurallara uyma konusunda çok iyiler. Ülke çok yeşildi. Sokaklar temiz . Sigara içen pek az. İnsanlar sandığımızın aksine sıcaklardı.  7, 8 sene önce ekonomileri bize yakındı, şimdi bizden çok daha iyi durumdalar. Suları tatsız tutsuz. Yemekleri pek iyi değildi gibi. 

[Ahmet Hasan Şendağ]

Ahmet Türedi yazdı:

Avrupa'da benim gibi bir mühendis 6000 7000 dolar maaş alıyor.Fabrikaya genel yabancılardan biliyorum. Yaşam orda pahalı değil tabi bir evin varsa.Avrupa da en pahalı şey ev gibi görünüyor. 

Hocam benim dayı oğlu Abd’de makine mühendisliği yapıyor. Benden büyük, 12-13 yıl tecrübeli. Orada yüksek yaptı. Mühendislik için bir belgeye hak kazandı imza vs hakkı için. Onun için de sınav mınav uğraştı.

Bir iki ay önce konuştuğumuzda brüt olarak yıllık 95.000 dolar maaş aldığını söyledi. Vergi ve emeklilik sigortası vs için %30-35 kesinti olduğunu söyledi. Ev almak için peşinat toplamaya çalışıyorum dedi. %10-15 gibi peşinat lazım en az dedi. Tasarruf burada kolay değil diyor. 

[H.Cenk Bayrakçı]

Avrupa'da mekanlar planlanırken tabiri caizse "evladiyelik" yapılıyor ve insan odaklı bir sistem düşüncesi mevcut. Öte yandan kazanç anlamında ülkesine ve mesleğine göre değişiklik gösteriyor. Gurbetçi vatandaşlarımızın birçoğu zor şartlarda çalışıyorlar. İşgücü ve ustalık önemli Avrupa'da. Daha nitelikli meslek gruplarında ise iyi bir eğitim almış olmak gerekiyor. (doktor, mühendis, mimar vb.) 

Kısacası memleketimizde de durum aynı, zengin de fakir de Avrupa da aynı. Ama ders vermeye gittiğimde, staj eğitimimde, oradaki sempozyumlarda  ve gezilerimde gördüğüm kadarıyla tarihi koruma, planlı olma ve insan odaklılık daha üst düzeyde bize göre.  

[Yurdaer Elay]

Sosyal devlet anlayışından dolayı asgari geçim şartları çok iyi. Eğitime çok değer veriliyor. Ama eğer siz daha refah bir hayat sürmek istiyorsanız ve işiniz/mesleğiniz iyi değilse hayat zor olabilir. Daha 3 gün önce Berlin'de yaşayan kuzenimle konuştuk hiçbir şey eskisi gibi değil dedi. Onun en çok üzerinde durduğu şey mesela toplum/aile yapısı. Her geçen gün biraz daha eksiye doğru gidiyor, kurallar yasalar olmasa ortaçağa dönmek an meselesi diyor. 73-84 arası Almanya'da yaşadım. İnsan olarak size değer veriliyordu ama mesela bir Türk aileden gördüğün ilgiyi şefkati asla bir Almanda bulamazsın. Sadece ekonomi ve refah yönünden bakmamak lazım.

[Ali Darbaz]

İngilterden gelen bir truist Türkiye gezmiş. İngiltereye döndüğünde şöyle bir önermede bulunmuş. 

 

"Londraların sokaklarında , İstanbul'un sokaklarından kat ve kat fazla evsiz-dilenci var"

 

 

[Mahmut Yıldız]

Bizim ülkemiz güzel bir yer ancak Avrupa şunu çözmüş. Minimum standartlar herkes için sağlanmış. Onun dışında bazı şeylerde iyiyiz, bazısında kötüyüz.

 

Karı koca asgari ücretle çalışan aile orada neyse burada da yakın geçinme şartlarını sağlar. Ancak dövizle gelen şeyleri almaya gelince iş değişir.

 

2018'de bir hafta Belçika'da kaldım, bayıldım. 2 gün Paris'te kaldım, çok pahalı ve çok pisti. Belçika'da konuşurken Paris'e gideceğiz deyince orada buradaki gibi trafikte aracın önüne atlamayın, durmazlar dediler. Sebep deyince nüfus yapısını söylediler. Gerçekten de sınırı geçince ki sınırda yoldaki iki duba ve iki polisten ibaretti, bir kargaşa başladı. Trafik sıkıştı, stres başladı. Bizdeki Suriyeli, Afganlı gibi orayı da bozanlar var. 

 

 

 

[H.Cenk Bayrakçı]

Ahmet Hasan Şendağ yazdı:

Hocam benim dayı oğlu Abd’de makine mühendisliği yapıyor. Benden büyük, 12-13 yıl tecrübeli. Orada yüksek yaptı. Mühendislik için bir belgeye hak kazandı imza vs hakkı için. Onun için de sınav mınav uğraştı.

Bir iki ay önce konuştuğumuzda brüt olarak yıllık 95.000 dolar maaş aldığını söyledi. Vergi ve emeklilik sigortası vs için %30-35 kesinti olduğunu söyledi. Ev almak için peşinat toplamaya çalışıyorum dedi. %10-15 gibi peşinat lazım en az dedi. Tasarruf burada kolay değil diyor. 

ABD çok farklı. 

[Erkut Uysal]

Bu gençleri takip ediyorum, güzel şeyler anlatıyolar... Bu videolarıda hoşuma gitti ama aradaki Alım gücü farkı açıkçası beni üzdü... 

[Ahmet Türedi]

Ahmet Hasan Şendağ yazdı:

Hocam benim dayı oğlu Abd’de makine mühendisliği yapıyor. Benden büyük, 12-13 yıl tecrübeli. Orada yüksek yaptı. Mühendislik için bir belgeye hak kazandı imza vs hakkı için. Onun için de sınav mınav uğraştı.

Bir iki ay önce konuştuğumuzda brüt olarak yıllık 95.000 dolar maaş aldığını söyledi. Vergi ve emeklilik sigortası vs için %30-35 kesinti olduğunu söyledi. Ev almak için peşinat toplamaya çalışıyorum dedi. %10-15 gibi peşinat lazım en az dedi. Tasarruf burada kolay değil diyor. 

Normal ortalama bir maaş alıyormuş.Ülkemizdede çok iyi maaş veren şirketler var.Daha iyi bir iş bulabilirsin şansın varsa.Ama Amerikada güzel bir evi 1 milyon dolardan aşağı zor alırsın.Biriktirdiği para miktarı ona göre yüksek olabilir. Ama en kral arabayı 30 bin dolara binersin.

Sonuç itibari ile alınan birim maaşa göre Türkiye'de ne düzgün bir araba nede ev sahibi olmak kolay değil.Kişi başına yıllık tüketilen et miktarıda ortada.Yani beslenme yönündende zayıfız.Kişisel adalet ve insan hakları konusundada sınıfta kalıyoruz.Teknoloji olarakta gerideyiz. 

Bizim ülkemiz her hangi bir Avrupa ülkesinin elinde olsaydı bu ülke her yönüyle dünyada örnek olacak seviyede olurdu. Biz Türkler nedense ülke yönetimini beceremedik bir türlü.

 

[Çağlar Bayur]

Muhammed Orak yazdı:

hersey toz pembe mi?

yıllarca her yaz oralarda kaldım, temelde Tek  birşey farklı, mesela sorunuzun cevabının kriteri ne olacak?

misal: bir suriyeli için bakkla giderken sebesiz yere bıçaklanıp ölmemek bir lüks tür. floridalı için teknesini bağladığı iskelenin gıcırdaması bir felakettir.

yani anlayışa, yaşam kültürüne, alışkanlıklara bağlı bu sorunun cevabı.

örnek bir video: geçen hafta hollanda formula yarışından sonra heineken pistinde çekildi (bu cümleyi mesela TÜrkiye de kuramazsınınz yasaklandı)

 

 

 

10 Eylül 2021 tarihinde Çağlar Bayur tarafından düzenlendi

[Baha Kanberoğlu]

**2004te 6 ay Zurih'te yaşadım ve genelde her sene veya 2 senede bir Avrupada bir yerlere gittim. Yaşamın standart kuralları var. İnsan hakları, adalet konularında genel olarak iyiler. Kurallara uyan birisinin başına durduk yere bir iş gelmez. çöp işinin bile düzeni var(En azından Alman ekolünde). Geri dönüşüm kuralları belli.  

**Trafik genel anlamda sorunsuz. Kurallara uymadığınız zaman bir şekilde sizi buluyorlar. Şikayet mekanizması çok aktif. Gerekeni yapıyorlar. 4 frank'lık bilet almayıp, biletçiye kimlik vermeyince polis tarafından karakola alınan ve ancak 1200 frank ödeyince karakoldan çıkabilen arkadaşım da oldu, yanan kırmızı da geçip psikologa yollandığını gördüğüm insanda(görerek geçtiği için bir sıkıntısı olmalıymış).  İsviçre'de bir arkadaş  bu trafikte sana biri çarparsa ya Sırp ya Türk çıkar demişti.  

**İtalya'da havalimanında eşimi beklerken yarım saat içinde 3 tane büyük tartışma çıktı. O kadar hararetli kavgalar sadece bağrışma seviyesinde kaldı. Çünkü vurduğun zaman işi sonu sıkıntılı. Bizde ilkinde valizler çoktan havalarda uçmuştu. o yüzden 2 ve 3 olmayabilirdi tabi  Kamera yokken, tenhadayken ve kafalar güzelken tabi ki kavga ediyorlar. 

**Mali açıdan bir düzen var. Aldığınız maaştan gelir vergisi kesiliyor. Zorunlu sağlık sigortasının kapsamını da siz seçip ödüyorsunuz. Kalan paranın 3te biri kira, 3te biri yaşamsal ihtiyaç ve 3te biri ise sosyal faaliyet gibi düşünebilirsiniz. İster biriktirin veya ister cuma cumartesi akşamları kafe ve barlarda çıkıp bitirin. Bu 3te biri 1-2 sene biriktiren gençler istifa edip bu şekilde tura çıkıyorlar genelde.  1000-2000 avro biriktiren Avrupa'da ancak bir haftalık tatil yapar ama Türkiye'de bir ay istediği gibi takılır. 

** Bürokrasi yavaş. Posta sistemi ile evrak gönderiyorlar. Sistem sağlam ama yavaş işliyor. Mesela teyzem aylardır Almanya'dan bir evrak bekliyor ama bizim posta sistemi patlak olduğu için evrak nerede bilmiyoruz. 

**Evler küçük.  Merkeze yaklaştıkça kiralar yükselip, evler küçülüyor ama toplu taşıma işi genel anlamda yaygın ve aktif olduğu için mesafeyi açıp kirayı düşürme ihtimaliniz var. Ben 1+0 bir evde kalmıştım. Kirası 1250 franktı. İsviçre'deki kurum kirayı ödediği için sıkıntı olmadı ama kirayı ben ödeseydim o evde kalmazdım  Emeklilikte içeride biriken parasını teminat gösterip ev peşinatı yapanlar gördüm. 

**Gençlerde 4 yıllık üniversite okuma oranı düşük. Maddi imkanların da bunda etkisi var. Meslek yapmak diye bir kavram var. Liseden sonra 2 senelik meslek okulu ve işe girip kendi hayatını kurmak, çok yaygın.  O yüzden Türkiye'den kalifiye bir mühendisin veya doktorun yurtdışında iş bulup iyi para kazanma ihtimali yüksek.  son 2 senede 40 yaşından sonra yurtdışına taşınan 3 arkadaşım var mesela. 

** Su işi sıkıntılı. Gazlı su, gazsız su. Çeşme suyunun tadı kötüydü genelde. 

** Türkiye'deki şartları görüp büyüyen ve orada işe giren "orta direk ve altı" birisi aynı sosyal yaşantı şartlarını devam ettirerek orada doğan büyüyen birisine göre epey fazla para biriktirebilir. Oranın sosyal yaşamına dahil olursa para biriktiremez ama en azından buraya göre daha düzenli ve huzurlu bir hayatı olabilir. Burada belirleyici unsur insanın adapte olma gücü ve isteği. Belli bir yaştan sonra Avrupa'ya taşınan tez canlı, agresif yapılı bir insanın tutunma ihtimalini düşük görüyorum.