Tüm Aktiviteler

Firma ile geçmişte büyük sorun yaşadım konuyu okuyanlar az çok yaşadıklarımı takip etmiştir. Zamzung ve yarım elma sarj süresinin kısa olması beni hayli düşündürüyordu. Bir kaç gündür arkadaşların söylediklerini dikkate alınca kafam çok karışsada artık karar vermem gerekiyordu ve verdim. Arkadaşlar sizleri dinledim ve bu gün itibari ile gene risk alıp huawei gt5 aldım. Yukarıda konuda yazdıklarım hala geçerli firmaya karşı özellikle servise karşı düşüncelerim değişmedi. Ancak mantık ve arkadaşların söylediklerini dinledim Umarım pişman olmam.

evet haklısın, Edremit garını bende hatırlıyorum, yazık oldu, bu ülkede neler neler yokedildi, esas suçlu bu toplum, ama çokta kızamıyorum zira o zamanda bilemiyorduk şimdide aynıyız aslında, Atatürkten sonra dönüşüm direk durdu ne yazıkki, ite kaka buraya kadar geldik, neyse düşündükçe sinirleniyorum, boşver.....

yağ eksiltne olduğu için doğru olabilir....

208by Peugeot sport Var usta komple krom motor içi OEM

Kesinlikle katılıyorum 4 lastik fikrinize. Yalnız aracın arkası kafadan daha çok güven veriyor bana. Şu an için acil olarak 2 lastik öne alıp dediğiniz gibi bir kaç ay sonra aynı seriden 2 tane daha alınabilir. Arabaya ne kadar daha yatırım yaparım bilmiyorum ama aracın çok işi var. Yapılacakları paylaşırım.

400 hp den aşağısı da kurtarmıyor

Bin km de mazota kaç lira verdiniz? ( depo 60 litreydi galiba değil mi? Yoksa 70 mi?) Aleyküm selam. Çamaşır makinesi olmasa tokaçla dere kenarında çamaşır yıkıyor olurduk.

Arabanın sadece kafası kaymaz. Kaldı ki önden çekişli arabanın kafadan bırakması durumunda toparlaması nispeten daha kolaydır, arkadan kayarsa o yükseklikteki bir aletle işiniz zor. Ben olsam 4 lastik beraber alırdım. Yıllarla lastiklerin kauçuğu çok değişiyor. Bütce olayını anlıyorum ama o araba o dört lastiğin üzerinde gidiyor. Bakım zamanı paranın esirgenmeyeceği tek şey lastik bence. 3 ay sonra olsun ama 4 tane alın. sizin ebatlarda fiyatlarını bilmiyorum ama Michelin Primacy de kötü lastik değil, alternatif olarak bakılabilir.

Benzer bı sorun iki yıl önce başıma gelmisti.fethiye ölüdenize inerken rampada frenler şişti.sonlara doğru çok az tutmaya başladı.el freni yardımıyla sahile indim sonra bi daha sorun olmadı ama memlekete dönünce yenisi ile disk balata değişim yaptım.zaten 180000 km olmuştu.torna kurtarmadı. delikli ferformans diski aldım.2 yıldır kullanıyorum memnunum

Her araba eskir. Aradaki fark şu, Ali 50 liradan benzin almaya devam eder, şehiriçinde kullanırken 100 km de 500 lira harcar, (hemen itiraz etme google diyor) , ben ortalama kw başına maliyeti 1 lira olan elektrikli arabaya binmeye devam eder aynı yolu 15 liraya giderim. O yağını evde değiştirir yılda 3-5 bin liraya kurtardım diye sevinir, ben sadece binerim. Ali senin araba çöp olacak der, ben o arabanın çöp olmasını görecek kadar yaşayacağımdan bile emin olmaya fırsatım olmadan satar yenisini alıp gene 15 liraya 100 km gitmeye devam ederim. O arada da böyle hacivatla karagöz gibi atışmaya da devam ederiz tabi

Bugün ustanın birisi ile daha konuştum. Araç sadece yüklenince duman atıyor benim. Dururken falan duman yok Neyse O ustada yarım motor dedikleri bir şey varmış. Üstten değil de alttan indirip Selman atılacak ancak bu şekilde çözülür senin sorunun diyor. 2 3 sene sorunsuz binersin diyor. Sübaplardan yağ basıyor dedi.

Enerji kaynağı hiçbir zaman bitmez. Ekonomik olmaktan çıkar alternatiflere yönelinir. Yok öyle son damlasına kadar kullanmak falan. Petrol fiyatı artıp elektrik üretim maliyetinin çok çok üstüne çıkar ve gerek yenilenebilirden gerekse nükleerden şundan bundan elektrik üretim maliyeti düşerse petollü araba kalmaz. Ki şu an gerçekten petrollü araba kullanmak lüks. Petrolü satın almak zorundasın, oysa elektriği kendin gerek özkaynaklarınla gerekse yenilenebilir enerji yöntemleri ile bedava bile üretebiliyorsun. Neden dışarıya para veresinki? "Bence" kişisel kullanım için arabaların elektrikli dönüşümü için bizim gibi ülkelerde ertelenebilirdi. Öncesinde şu kamyon ve otobüs denen nesnelerden kurtulmamız gerekirdi sonra kişisel kullanıma bakılırdı. Nitekim avrupada kamyon otobüs falan çok istisnai araçlar. Tren her yerde var zaten ve elektrikli. Trenin ulaşmadığı yerlere TIR lar falan taşıyor. Ki onları da elektrikliye çeviriyorlar zaten. volvo 2-3 senedir elektrikli tır üretiyor. Bizimde ulaşım ağımızı oraya evirmemiz gerekir. Mevcut tüm havalimanlarına tren yolları mutlaka ulaştırılmalı. Madem terminal işe yarasın. Günde 3-5 uçak kalkan bir sürü havalimanı var. Oraya 2-3 tren seferi eklense kapasite kullanımı ve verimliliği artar. Oralardasın diye örnek vereyim, Balıkesir'de tren garı ayrı, havalimanı ayrı, otobüs garajı ayrı, belediye otobüs garajı gene ayrı olmak üzere 4 tane ulaşım merkezi var mesela. Bunların işletme maliyeti bile dünya kadar para tutar. Ki Zafer havalimanı tümüyle atıl bir kapasite. Uzat ren yolunu oraya, gar da orada olsun otobüste oradan kalksın. Yolun kenarında zaten. Geçmişte Balya dan çıkan demiri gemiye yükleyebilmek için Fransızlar Güre iskelesine kadar tren yolu yapmış, demek ki coğrafya uygun, o tren yolunu karayoluna çevirmek istiyorsan gene çevir ama yol da dursun de mi. Oysa biz napmışız? Önce rayları söktürüp hurda demir fiyatına satmışız, Sonra hem Havrandaki hem de Edremit'teki (cennetayağında) tren garını karayollarına verip fenni muayene falan için kullanmışız, şimdide güzelim tarihi binayı yıkıp şu tuhaf mimariye sahip bir kaymakamlık binası daha yapmışlar. Benim çocukluğumda tren garı duruyordu. Ormanın karşısındaki yeri diyorum. Ki o caddenin adı bile istasyon caddesi. (eski SSK hastanesinin olduğu cadde) O tren yolunu kaldırmamış olsalardı bugün Bostancıya uzatıp Körfez havalimanına bağlayabilirlerdi. Şu an Balıkesir'den Edremit'e bir tren yolu döşemenin maliyeti deli para tutar.

Çok gereksiz bir şekilde kötümsersin bu konuda. Elektriklinin aylık maliyeti evinde üretip arabanı şarj edebildiğin sürece hiçbir zaman petrolün üstüne çıkmaz. Ha onun yatırım maliyeti dersen o başka konu. Ama bugün 45 bin lira maliyetle evinde rüzgardan elektrik üretebiliyorken fiziki şartlar buna izin veriyorsa bunu kullanmamak zenginliğe işaret eder Elektrilinin aylık maliyeti arabasına ve kullanıma göre değişir. Konu sadece elektrik maliyeti değil. Eğer arabayı az kullanıyorsan ve evden şarj etme şansın yoksa güçlü bir elektrikli almak çok rantable değil zaten. O durumda küçük motorlu seçeneklere gitmek daha mantıklı. 160KW bir arabanın yıllık vergisi 14bin lira. Oysa 100kw lık motora sahip bir arabanın MTV si 4 bin lira. Ayda 800 lira devlete veriyorsun zaten. Bunu tüketimle karşılayamıyorsan ve birde sürekli dışarıdan şarj ediyorsan mantığı kalmaz. Elektrikten kazandığını MTV ye verirsin. Araba seçimi (ister petrollü olsun isterse başka bir şey) ihtiyacına karşılık gelmiyorsa her zaman bir lüks. Şöyle düşün, torku ile ilgili eleştiri alan Frontera nın motoru 83 KW. Onu alan 2500 lira yıllık vergi verecek. Benim araba 157 kw olduğu 14700 lira yıllık vergi vereceğim. Oysa 149 kw olmuş olsaydı 10500 lira verecektim. Aradaki 8 kw gücün bence hiçbir anlamı yok. Bunların hepsi yıllık. Malum ikiye bölünüyor. Birde şu var, eğer sineğin yağını hesaplayacaksak zaten araba almayalım.

Sen çok geride kalmışsın. Zaten yıllardır öyle. Ama atladığın bir şey var, şebekeye verip vermemek senin elinde. Bu arada ben sistem dışında değilim, şebekeye bağlı sistem. Devletin politikası net, özetle diyor ki, "eğer bunu bir iş olarak yapmıyorsan, bu işten para kazanamazsın, sana bu ayrıcalığı verme sebebim kendi öz elektriğini üretebilmen, kullanımından artan olursa şebekeye gönderebilirsin böylece ben senin yatırımından bedavaya faydalanmış olurum, ay sonunda bakarız kim kime ne kadar elektrik vermiş benim tarafımdaysa bana cüzi meblağ ile (diğer üreticilerle aynı aslında) satabilirsin ancak sonuçta ortada bir para varsa bu ticarettir, seni ötekilerden ayırmam." Fair enough bence. Güneş paneli ile üretip devlete satarak para falan kazanılmaz. Kendi öztüketimini karşılasan yeter. Ki benim sistem tek başına anlık tüketimde yetmiyor. Yeter de o zaman şarj hızını düşürmem gerekir.

Araçta yazılım var mı?

O zaman ultra contact alınacak. Yavaş yavaş sonuca gidiyoruz inşallah.

İstanbul’da bayramlaşma gezileri.

EP6CDTX ?

Hayırlı olsun Allah kaza bela vermesin güzel araç

Aleyküm selam. 208 mi bu

ve aleykümselam

Mehmet Bahçeli

ultra contact daha uzun ömürlü ve sert. PC ise daha yumuşak ve ıslak kuru zeminde daha iyi. Özellikle ıslakta ve frenlemede daha iyi. Ama etiketlere bakınca sanki UC ıslakta daha iyi. Ama üretiliş amaçları bu değil. Bir lastik hem uzun ömürlü hem de yağmur suyunu tahliye edip ıslak zeminde nasıl daha iyi tutunacak? iki lastiği karşılaştıran herkes pc daha iyi konforlu ama uc için daha uzun ömürlü ve sessiz demiş

Ustamıymış, demek buharı gönderemeden turboya vermiş öylemi ha pvc valfinde lastik conta var, o yırtıldıysa daha çok buhar verebilir evet ama o normalde duman yapacak kadar olmaz, yağın düzgünse zaten yağ buharı çok az olur.... Castrolü sevmem, ilk ihtimal hala yağ diyorum, basitten zora gidiş, yağını değiştir, Mobil ESP al bence, kullanmadan önce 1 kez motor iç yıkama yap, daha önce yaptıysan gerek yok, yada her 10 bin km de bir yağ değiştiysen yine gerek yok ama, normalde bu madde sadece motorda yağ çamurlaştıysa yada motor rektefe gödüyse kullanılır, onu dışında her bakımda falan kullanılmaz... yağ orjinal olsun, yetkili bayiden HB yada Amazonun kendi sattığı ürünlerden bulursan yine olur....

Tek balatada olduysa kaliper sıkılı kalmış olabilir. Opel marka aracınızda olmuştu ve sonucunda lastik tutuşmuştu. Emre abinin dediği gibi muhakkak hidrolik değişsin. Hidrolik belli bir süre sıcaklığa maruz kaldıktan sonra nem yapar. Nem başka bir ısı altında hidrolikten ayrışır ve sistemde ayrışık su gezmeye başlar. Disk yamuk orası kesin, eğer tornadan sonra belli bir kalınlığın üzerinde kalacaksa torna yapılabilir aksi halde frenleme esnasında çatlama yapar o da kaza ile sonuçlanır. Ben pimrikli birisi olarak frene dair ne varsa değiştirirdim. İlkay abi cevaplamadan yazayım, evet fren pedalı hariç. Geçmiş olsun.