Samet Özel 15 Temmuz 2008 Paylaş 15 Temmuz 2008 Dün gece Discovery Channel'da izledim. Saab firması etanol ile çalışan araç üretmiş.Hem Benzine oranla çok ucuz hemde çok daha performanslı olduğunu test sürüşleri ile kanıtladılar.Ayrıca etanol'ün üretimide şöyle bira üretiminde kullanılan alkollerden açığa çıkan fabrika atıkları arabaya yakıt olarak dönüyor.Nasıl mı fabrika bira üretiminde arta kalan kimyasalların ayrıştırıldığı ikinci bir tesis kurmuş burada.etanolün damıtma işlemi yani sudan ayrıştırma işlemi yapılıyor %95 e kadar temizleniyor hepsi bu. BİYOETANOL osil yakıtların giderek azaldığı dünyamızda petrole eşdeğer enerji türleri bulmak için yapılan çalışmalar hız hesmiyor. Bunlardan biri de biyoetanol. Yenilenebilir bir enerji kaynağı olması, karbondioksit salınımını büyük ölçülerde azaltması, uygun şatlar sağlandığında doğada sonsuza dek üretilebilmesi ve enerji değerinin istenilen verimlilikte olması etanolü iyi bir alternatif yapıyor. Günümüzde özellikle otomobillerde iyi bir aykıt alternatifi olarak kullanılmaya başlanan biyoetanol aslında 1925'lerden beri biliniyor. Henry Fort'un Model T olarak piyasaya sürdüğü etanollü modeli petrolün hakim olduğu o yıllarda istenilen rağbeti görmeyi başaramadı. Fakat günümüzde otomobillerede biyolojik yöntemlerle üretilen ethanol kullanımı giderek artıyor. Biyoetanol araçlarda iki şekilde kullanılmaktadır. Birincil olaral %7-10 civarında ethanol benzinle karıştırıması sonrasında üretilen yakıtlar CO2 salımında benzine göre %8'lere varan azalmalar sağlamaktadır. Bu araçların performans değerlerinde belirgin bir değişme yaşanmamaktadır. Günümüzde üretilen bütün araçlar bu türden %10'luk etanol karışımı benzinle(E10) çalışabilmekte, motora herhangi bir ilave yapılmasına gerek kalmamaktadır. inci kullanım şekli ise etanolün yüzdece fazla olduğu yöntemdir. Buna göre %85 - 90 etil alkolle benzin karıştırılarak oluşturulan yakıtlarda CO2 salınımı %75'lere kadar azalmaktadır. Ayrıca bu yakıtları kullanan araçların motorlarının modifiye edilmesi gerekmektedir. E85 olarak adlandırılan bu yakıt benzine göre aha yüksek performans sergilemektedir. E85'lerin en büyük dez avantajı biyoetanolün %99 oranında saflaştırılmış olması gerekliliğidir. Bugün yut dışında bir çok ülkede E10 ismi verilen düşük etanol karışımlı benzinler kullanılmaktadır. Bununla beraber yeni yeni E85 için üretilmiş otomobilleri de yollarda görmek mümkün olmaktadır. Yeni bir motor yapısına sahip olmaları bu araçların sayısının artmasının şimdilik zor olduğu göstermektedir. Yanda Saab firması tarafından üretilen ve benzinli aynı modeline oranla testlede daha yüksek dereceler yapan Saab 9-5 BioPower modelini görmektesiniz. Etanol günlük kullanımda Etil Alkol olarak adlandırılır. Kimyasal formülü C2H5OH 'dir. Biyoetanolün sadece benzinli motorlarda kullanılmamaktadır. Dizel motorlarda da %15 derişimle motorda değişim yapılmadan kullanılabilmektedir. (% 15 hidrat etanol, % 84.5 diesel yakıtı ve % 0.5 katkı maddesi) Biyoetanol ve dizel yakıtın beraber kullanıldığı bu türe Diesohol denir. Yüksek oranlarda ethanol kullanılan dizel karışımlar teknik bazı problemlerden ötürü oldukca zor bir yöntemdir. Biyoethanolün kimyasal Özellikleri Formülü: C2H5OH Moleküler ağırlık: 46.1 Karbon (wt): % 52.1 Hidrojen (wt): % 13.1 Oksijen (wt): % 34.7 C/H oranı: 4 Biyoethanolün Fiziksel Özellikleri Özgül Ağırlık: 0.79 kg/dm3 Buhar Basıncı (38 Yorum bağlantısı
Emre Özen 15 Eylül 2009 Paylaş 15 Eylül 2009 iyi birşeye benziyorda kafam karıştı performans mı ? yakıt tasarrufu mu ? gibi gibi .. Yorum bağlantısı
Mustafa Tüfekçi 15 Eylül 2009 Paylaş 15 Eylül 2009 şu alkollü arabalar mı oluyodu bioetanol .öyleyse fordun flexi morou var alkollü hatta birazliyada focus I de kullaılıyor yaklaşık %10 daha performanslı https://www.ford.com.br/showroom.asp buradan focus I i seçin performance de yazıyordu Yorum bağlantısı
Emre Özen 15 Eylül 2009 Paylaş 15 Eylül 2009 bu sitede gezinirken birşey dikkatimi çekti bu novo fusion sedanlar neden Türkiyeye gönderilmiyor ? çok hoş bi araç Yorum bağlantısı
Çağlar Bayur 15 Eylül 2009 Paylaş 15 Eylül 2009 Bioetanol buğday sapı, mısır, patates, şeker pancarı gibi tarım ürünü olan biokütlelerden üretilen bir üründür, yani insanların yediği veya yemek isteyipte bulamadığı.... Bu da benim elektrikli arabalardan sonraki favori konum. Bu yakıtı sağlamak için harcanan gıda malzemesi miktarı ile, sayısını unuttuğum kadar aç çocuğa gıda sağlanabiliyor, olayın diğer yanı da, bu tip yakıtlar çıktıktan sonra, gıda borsasında (Türkiye de henüz yok, normal borsa) fiyatlar tavan yaparak, bazı yatırımcılara cillop gibi rant sağlamıştı... Otomotivde genel bir kural vardır, bir yerden kaybetmeden, diğer yerden kazanılmaz. Yorum bağlantısı
Mehmet Göktürk 15 Eylül 2009 Paylaş 15 Eylül 2009 (düzenlendi) Etanol (yani etil alkol, yani rakı hammaddesi) ile araç evet çalışır. Problemler: 1- Dünyadaki tarım alanlrı eğer yakıt için kullanılacak olursa kıtlık, çoraklaşma, gıda fiyatlarında uçuş olacağı tesbit edilmiştir. Bu nedenle avrupa birliği mesela biyodizelden politika olarak vazgeçmiştir 2- etanol ile çalışan motorlarda alkol yanarken oluşan su nedeniyle ciddi korozyon problemleri olur. Bu problem hala çözülememekle beraber 200bin km de korozyon olsa ne olur mantığı ile hareket edilmektedir. karbüratöre su püskürten sistemin de aynı sorunları mevcuttur. (yakıt tasarrufu sağlayan TEK sistemdir) Enerji mühendislerinin uzun vadeli çözümleri yakıt pili ve güneş enerjisi dönüşümü ile nükleer enerjidir (yani santralde). Batarya teknolojisinin gelişmesi ile araçlar sıfır emisyon ve elektrik motoru ile çalışacaktır. Elektrik muhtemelen nükleer ve güneş rüzgar ile elde edilmeye çalışılacaktır. "böyle biline..." 2011 yılında ülkemizde bazı araçları hibrid versiyonları çıkacaktır. 2013-14 gibi bu modellerin şarj et 50 km bedava git versiyonları çıkacaktır. 2015-2018 gibi şarj kapasiteleri 200km gibi olacak ve bazı (fiesta tarzı) araçların içine yanmalı motor konmayabilecektir). O nedenle "aracımı alırım 20 sene binerim" diye düşünmemek lazım. 15 Eylül 2009 tarihinde Mehmet G tarafından düzenlendi Yorum bağlantısı
Bora Akbaş 15 Eylül 2009 Paylaş 15 Eylül 2009 Benim arabanın kullanım klavuzunda E85 yakıtta kullanılabileceği ancak yakıt tüketiminin daha fazlalaşabileceği uyarısı yazıyor.?? Yorum bağlantısı
Mustafa Tüfekçi 15 Eylül 2009 Paylaş 15 Eylül 2009 peki bu brazilyalı focuslar aynı anda nasıl hem benzin alkolle çalışıyor motorları bizimkinden değildir galiba. birde yeni rakının litresi pahalı yoksa bi denrdik bakalım performansta birşey oluyor mu Yorum bağlantısı
Emre Özen 15 Eylül 2009 Paylaş 15 Eylül 2009 yarım depo benzine yarım litre tiner koyan arkadaşlarım vardı anlık fırlamalar için farkediyordu ama motora sağladığı zararın yanında hiç sayılır.. Yorum bağlantısı
Çağlar Bayur 15 Eylül 2009 Paylaş 15 Eylül 2009 Zaten işin özünde, ''batarya teknolojisi'' var. Cep telefonları saat boyutuna indi, arabalar kendi kendine direksiyon çevirip kaymıyor vb. ama batarya teknolojisi, hala limona batırılmış bakırdan vs. öteye gidemedi. Nedense bu konuda Ar-ge yapanlar vazmı geçiyor nedir .... Yorum bağlantısı
Mehmet Göktürk 15 Eylül 2009 Paylaş 15 Eylül 2009 Çağlar Hocam o işler "temel Ar-Ge" konuları. Bizim bilgisayar, elektronik işleri bir nevi uygulama. Asıl gelişmeler fizik kimya biyoloji ve dolaylı olarak malzeme nanoteknoloji genetik nükleer enerji vb konularda oluyor.Ciddi para lazım sağlam personel lazım. Eskiden başarılı öğrencilerden "fizikçi olcam" diyenler çıkıyordu. Var mı şimdi? Varsa yoksa mühendis, doktor, işltmeci. Yorum bağlantısı
Çağlar Bayur 15 Eylül 2009 Paylaş 15 Eylül 2009 Türkiye de Arge denince de, en gelişmişi, ''teşvik alma hünerini sergileyen mali kadro'' olarak aklıma geliyor, nedense Yorum bağlantısı
Çağdaş İbiş 17 Eylül 2009 Paylaş 17 Eylül 2009 Alkol dediğin bardakta ya da şişede olur kardeşim, arabada ne işi var sarhoş mu edeceksiniz arabaları. Geyik bi tarafa; bio yakıtların taşıtlarda kullanılması ile ,Çağlar abinin de söylediği gibi, bu yakıtların elde edilmesinde kullanılan tarımsal ürünlerin dünyada açlığa ve kıtlığa aynı zamanda da tarımsal arazilerin verimsizleşmesine yol açacağı endişesi hep dile getirildi. Ancak benim kafamda hep bu söylentinin de petrol tekelleri tarafından çıkartılmış olabileceği gibi bi koplo teorisi var, yanlış veya yersizdir o ayrı. Anlayamadığım bi diğer konu da; yıllar içerisinde otomobil teknolojisi çok ilerledi geçmişte 2L - 3L hacimli motorlardan alınan güçler artık 1,3L hacimli motorlardan dahi alınır hale geldi. Ancak baktığımız zaman aynı oranda ilerlemenin yakıt tüketimi ve yakıt kullanımı konusunda olamadığını görüyorum. Hala ortalama bir aile otomobilinin ortalama tüketimi 8lt/100km altına düşemedi. Bu da hep bana ilginç gelmiştir. Yanlış da düşünüyor ve ya biliyor olabilirim tamamen sokaktaki vatandaş olarak aklımdakileri dile getirdim. Yorum bağlantısı
Çağlar Bayur 17 Eylül 2009 Paylaş 17 Eylül 2009 Hayırlı olsun, fonlar, şimdi de doğalgaza el atmış, bakalım bu kış fiyatlar ne olacak. Yorum bağlantısı
Recommended Posts