Nuri Güngör 18 Ekim 2008 Paylaş 18 Ekim 2008 RAKININ İÇİM TEKNİKLERİ VE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR * Rakıyı güneş battıktan sonra, yavaş yavaş ve muhabbet eşliğinde içmeli. Rakıdan küçük küçük yudumlar alınır... * Bülent Ersoy öyle içiyor diye bir dikişte bir duble rakıyı içmek makbul değildir. Buz gibi şişeden bardağa çevire çevire dökülür ve o nefis kokunun daha fazla yayılması sağlanır. * Bardağa konulan rakının yarısı kadar su konması makbuldür. * İlk yudumu aldıktan sonra ağızda bekletip, dişlerin arasından derin bir nefes alınır ki akciğerler de nasibini alsın. * Masada yaşça en büyük kişi rakı kadehini tokuşturmak için kaldırmadan rakı kadehleri masadan kalkmaz. * Rakı sofrasında planlı, programlı ciddi işler konuşulmaz. * Geyik muhabbeti yapılır, memleket kurtarılır, anılar tazelenir, dedikodu yapılır. Sigara küllüğüne zeytin çekirdeği, sıkılmış limon kabuğu konmaz. * İçilen kahve fincanında, tabağında sigara söndürülmez. * Rakı kadehine önce rakı, sonra su, daha sonra da (konmasa daha iyi olur ama) buz konur. Bu sırayı bozarsanız, anason kadehin üzerine çıkar, rakının hem tadı hem keyfi kaçar... * Rakıya buz koymak neden yanlıştır: Buz rakının içindeki suyla alkolü aynı oranda etkilemediği için daha seyrek olan alkol üste çıkar. İdeal karışım bozulmuş olur. En uygunu rakıya soğuk su koymaktır. * İçmeye başlamadan önce aperatif bir şeyler yenmelidir. Favori zeytinyağlılardır. Zeytinyağı, mide dolmaya başladıkça üste çıkarak, alkolün genzinize doğru gelmesini engeller. * Rakı sofrasında kadeh yalnızca bir defa tokuşturulur. Hadi bakalım hoş geldiniz vs. falan diye.Bundan sonra kadeh tokuşturulmaz sadece kaldırılır. Masaya yeni birisi eklendiğinde ise tekrar kadeh tokuşturulabilir. * Rakı şalgam suyuyla içilmez!. Mezesiz de rakı içilmez. * Ben akşamcıyım, öyle bir kadehlik keyfim var diyorsanız gidin bira filan için. * Şişe numarasının önemi yoktur. Zira ilk damıtılan rakı, 01 numaraya denk gelmez. * Rakı masasına avuç içiyle ya da yumrukla vurulmaz. * Bağıra çağıra, böğüre öğüre konuşulmaz... Sakin olmak, efendi takılmak gerekir... Önce kendine gel, sonra meyhaneye, Kalender ol da gir kalenderhaneye, Bu yol kendini yenmişlerin yoludur, Çiğsen başka bir yere git eğlenmeye... * Rakı bardağı boş beklemez. Evet masadan kalkarken bile dibinde biraz bırakılır. * Usul, adap bilen en genç kişinin saki olması adettendir, büyüklere (ki büyüklük kavramı orada anlam bulur) sakilik yaptırılmaz... Ev sahibi olsa bile. * Şişede kalan son rakı damlasına kadar eşit paylaştırılır, daha da içmek isteniyorsa bu paylaştırma ritüeline girilmeden yenisi sipariş edilir. * Rakı sizi ne zaman sarhoş edeceğini zamanında söyleyen bir içkidir, bunu fark ettiğiniz zaman yanınızdakilere söylemeli, ya da izin isteyip kalkıp gitmelisiniz, * ama eğer sizin kalkmanız masayı dağıtacaksa ölseniz bile orayı terk etmeyin. Çünkü rakı masasından tuvalete gitmek için bile zar zor kalkılır, hoş karşılanmaz... * Rakı masasında bira, şarap gibi başka alkollü içecekler (masada kibar hanımefendiler olsa dahi) olmaz. * Her nevi ızgara balık (lüfer, çupra, levrek, istrongilos) uğurlu yemeği, hususi nihavent ve rast makamından sanat musikisi eserleri uğurlu nağmesi, akordeon, keman ve ud uğurlu çalgısı olan rakının, uğurlu cl'si 70'dir. Rakı yalnız başına içilen bir içki değil, meze ile birlikte yavaş (sindire sindire) içilen bir içkidir. * Mide ve beyne belirli bir etki yaptıktan sonra insan keyiflenir ve güzel sohbetlere yönelir. Yani hem anlatır hem dinler... * Böylece rakı sofrası en az iki kişinin katıldığı toplu bir eylem, karşılıklı konuşmalara dayandığı için demokratik bir forum, evrensel ve kişisel sorunların ortaya getirildiği, fikir alıp verilen, insanın kendisi ile yüksek sesle düşünerek hesaplaştığı bir tür psikolojik grup terapisi olmaktadır. * Unutulmamalıdır ki rakı sofrası saygın bir cemiyettir. Buraya katılan hem bu meclise kabul edildiği için saygı gören bir kişiliğe sahip demektir hem de diğerlerine karşı aynı saygıyı göstermek zorundadır. * Herhangi bir marka rakı içilirken başka bir markayı övmemek önemlidir, aksi yapıldığında, o an yudumlanan nimete hakarette bulunulmaktadı r, yanlıştır. * En büyük mezesi muhabbettir. Muhabbet konusu 'bi kız vardı, 5 yıl sevdim, yüzüme bile bakmadı' gibi duygusal ağırlıklı olabileceği gibi, 'bu güneş niye hep doğudan doğuyo batıdan batıyo?' gibi yarı-felsefi konular da olabilir. * Tam yağlı koyun peynirinin üzerine kırmızı toz biberle renklendirilmiş sarımsaklı zeytinyağı süslemesi... * Turşu gibi ekşi mezelerde yine rakının kendine has tatlı nefasetini dengeler, damarlarınızı büzer, anasonla dost olur.. 1 Yorum bağlantısı
Amaç Keskin 18 Ekim 2008 Paylaş 18 Ekim 2008 aha, ben unutmuştum, konu yeniden hortladı, güzeeeel e katkımız olsun bari: Yorum bağlantısı
Can Karacaer 18 Ekim 2008 Paylaş 18 Ekim 2008 Bir ufak devirip gelmişim zaten Öpücemm... Yorum bağlantısı
Nuri Güngör 18 Ekim 2008 Yazar Paylaş 18 Ekim 2008 Bir ufak devirip gelmişim zaten Öpücemm... yakışırrrrr Yorum bağlantısı
Can Karacaer 18 Ekim 2008 Paylaş 18 Ekim 2008 * Rakıyı güneş battıktan sonra, yavaş yavaş ve muhabbet eşliğinde içmeli. Rakıdan küçük küçük yudumlar alınır... Budur * Bülent Ersoy öyle içiyor diye bir dikişte bir duble rakıyı içmek makbul değildir. Buz gibi şişeden bardağa çevire çevire dökülür ve o nefis kokunun daha fazla yayılması sağlanır. +1 * İlk yudumu aldıktan sonra ağızda bekletip, dişlerin arasından derin bir nefes alınır ki akciğerler de nasibini alsın. Aydın Abimin diline sağlık, ancak bu kadar güzel ifade edilir... * Rakı kadehine önce rakı, sonra su, daha sonra da (konmasa daha iyi olur ama) buz konur. Bu sırayı bozarsanız, anason kadehin üzerine çıkar, rakının hem tadı hem keyfi kaçar... Buza şiddetle karşıyım, rakıyı suyu sıcak getiren yerin bir daha sokağından geçmem... * Rakı sofrasında kadeh yalnızca bir defa tokuşturulur. Hadi bakalım hoş geldiniz vs. falan diye.Bundan sonra kadeh tokuşturulmaz sadece kaldırılır. Masaya yeni birisi eklendiğinde ise tekrar kadeh tokuşturulabilir. Ayrıca yaşça büyük olanın kadehiyle yanak yanağa tokuşturmak ayıptır, mutlaka 1-2 parmak altına götürmek gerekir... * Rakı şalgam suyuyla içilmez!. Mezesiz de rakı içilmez. Şalgam suyuyla içilir, turşu meze oluyorsa şalgam suyu da olur * Rakı sizi ne zaman sarhoş edeceğini zamanında söyleyen bir içkidir, bunu fark ettiğiniz zaman yanınızdakilere söylemeli, ya da izin isteyip kalkıp gitmelisiniz, Ağzıyla içemeyen adamla içilmez * Her nevi ızgara balık (lüfer, çupra, levrek, istrongilos) uğurlu yemeği, hususi nihavent ve rast makamından sanat musikisi eserleri uğurlu nağmesi, akordeon, keman ve ud uğurlu çalgısı olan rakının, uğurlu cl'si 70'dir. Rakı yalnız başına içilen bir içki değil, meze ile birlikte yavaş (sindire sindire) içilen bir içkidir. 100lük rakı fkrine hala alışamadım * Unutulmamalıdır ki rakı sofrası saygın bir cemiyettir. Buraya katılan hem bu meclise kabul edildiği için saygı gören bir kişiliğe sahip demektir hem de diğerlerine karşı aynı saygıyı göstermek zorundadır. +1000 Yorum bağlantısı
Amaç Keskin 18 Ekim 2008 Paylaş 18 Ekim 2008 "Dünyanın hiçbir yerinde İzmir'deki kadar güzel batmaz güneş. Yine öyle bir vakit... Bitmeyen enerji, kavuniçi bir top olmuş, trajik bir yangının küllerinden yeniden doğan şehrin ufuk çizgisinde, körfeze usul usul iniyor. Rakının dibine vurma saati... Takvimler, 1923'ü gösteriyor. Adres, numara 248, Kordon... Naim Palas... İkinci kat... Cumbada oturuyor Mustafa Kemal. Sevmez fazla yemeği. Leblebi var yine önünde... Garson titriyor. Çünkü çocuk, Rum! Sesleniyor Gazi, şefkatli bir ses tonuyla... "Vre Dimitri" diyor, "gel bakayım." Çocuk, "buyur pasam" diyor, ş'lere dili dönmeyen, kırık dökük Türkçesi'yle. "Sizin Kosti" diyor... İşgal sırasında İzmir'e gelen Yunan Kralı Konstantin'i kastederek... Sizin Kosti, geldi mi buraya? Geldi pasam... Oturdu mu bu masaya? Oturdu pasam. Güneş batarken rakı içti mi? İçmedi pasam. E O ZAMAN SORMADIN MI ÇOCUK, NE ... YEMEYE ALMIŞ İZMİR'İ? " 1 Yorum bağlantısı
Serkan Toker 21 Ekim 2008 Paylaş 21 Ekim 2008 Bu kuralların tamamına muhabbet boyunca dikkat etmek zor.Bir yerden sonra çakır keyif olup unutmak var.Kim bakar yok iki parmak altında olacakmış küçük olanın kadehi büyüğünkünden falan filan.Kadehi gördün daha ne istiyorsun. Yorum bağlantısı
Mehmet Kazancıoğlu 17 Nisan 2013 Paylaş 17 Nisan 2013 doktor maşallah 2008 deki konuyu nereden buldun da hortlattın Yorum bağlantısı
Yurdaer Elay 17 Nisan 2013 Paylaş 17 Nisan 2013 Aydın Boysan gibi muhteremler biraraya gelip rakı içsin, ben sadece seyrederek bile mest olurum 1 Yorum bağlantısı
Nuri Tanır 18 Nisan 2013 Paylaş 18 Nisan 2013 Ben rakıda tek adap bilirim o da ''Rakıyı Ağzınla İçeceksin '' anlayanlar bu derin anlamı anlamıştır anlamayanların bir parça daha yolu var demektir Yorum bağlantısı
Murat Altındal 18 Nisan 2013 Paylaş 18 Nisan 2013 eskiden rakı içebilirdim, ta ki antepsin adlı mide şurubunu kullandığımdan beri, ne zaman anason kokusu duysam midem bulanıyor kendimi kötü hissediyorum nedeni ise antepsin şurubunun içinde ki anason çok kötü bir tadı var, Yorum bağlantısı
Mahmut Sayar 18 Nisan 2013 Paylaş 18 Nisan 2013 Hiç içmesem de, turizm eğitimi almış ve bu mekanlarda çalışmış biri olarak, bu çerçevede rakı içenleri sadece televizyonda izlediğimi söyleyebilirim. Alkolün adabı varsa da sarhoş olana kadardır. Yorum bağlantısı
Recommended Posts