Melih Uyar 2 Ekim 2009 Paylaş 2 Ekim 2009 o araba nasıl 5.vites 7000 dd çevirdi anlayamıyorum herhalde baya bir bayır aşağıydı yoksa imkansız Yorum bağlantısı
Melih Uyar 2 Ekim 2009 Paylaş 2 Ekim 2009 mondeo 1.6 değişken egzantrik 125 hp düzlükte 7000 dd çevirmesi imkansız Yorum bağlantısı
Guest Mertol Kip 2 Ekim 2009 Paylaş 2 Ekim 2009 Bende öyle dedim ama polis radarı benimle aynı fikirde değilmiş işte.. Yorum bağlantısı
Nuri Başer 2 Ekim 2009 Paylaş 2 Ekim 2009 Sırf bu çipi test etmek için dizel almak istiyorum Satayım benimkini.. hazır çipli.. hem plaka da FB Yorum bağlantısı
Erhan Bulut 2 Ekim 2009 Paylaş 2 Ekim 2009 Mertol abi, 125'lik tsi motor abt yazılımıyla 160 hp yapılsa mantıklı bir iş yapılmış olur mu? Yorum bağlantısı
Hakan Yavaş 3 Ekim 2009 Paylaş 3 Ekim 2009 İşin teknik yönünden anlayan arkadaşlarda geldiğine göre ben bir sorumu tekrar soruyim. Arabam 2006 focusII tdci; Şu anki haliyle normal koşullarda 120 km hızla giderken yaktığı yakıtla chipli ve aynı koşullarda yaktığı yakıt arasında bi fark olurmu acaba? Bana göre Cemal beyin anlattıkları doğrultusunda yakıtın azalması lazım, ama en kötü şartlarda güç ne kadar artsın şartlar aynı olduğu için en kötü ihtimal yakıtın aynı kalması lazım?Düşüncem doğrumudur acaba? Yorum bağlantısı
Eray Yılmaz 3 Ekim 2009 Paylaş 3 Ekim 2009 yahu bu kadar neyi tartışıonuz. her mühendislikte olduğu gibi arabalarında toleransları var ve chip yapılarak tolerans dahilinde max güç elde ediliyor ve önünüze gelen her kendini bilmez aracı tokatlıyorsunuz bu kadar basit Parası olan yaptırsın kapışmalarda morali bozulanlar yaptırsın ama ekonomi aramasın.. Saygılar.. Yorum bağlantısı
Mustafa Özer Gelişli 3 Ekim 2009 Paylaş 3 Ekim 2009 yahu bu kadar neyi tartışıonuz. her mühendislikte olduğu gibi arabalarında toleransları var ve chip yapılarak tolerans dahilinde max güç elde ediliyor ve önünüze gelen her kendini bilmez aracı tokatlıyorsunuz bu kadar basit Parası olan yaptırsın kapışmalarda morali bozulanlar yaptırsın ama ekonomi aramasın.. Saygılar.. Tolerans dahilinde??????? Yorum bağlantısı
Salim İmamoğlu 3 Ekim 2009 Paylaş 3 Ekim 2009 Gücün-Performansın artması için yakıt her zaman gereklidir ne kadar kısıtlarsan o kadar performans düşecektir diye yazıyor kitaplarda...Bunu Cemal abiye sordum.Nasıl oluyor abi yakıt tasarrufu diye sordğumda şöyle söyledi:güç arttığı için eskisine göre daha az gaza basıyorsunuz bu yüzden de yakıt düşüyor...Yani gaz pedalına verilen tepki eskisine göre daha az oluyor alt devirlerde kullanır gibi pedala basılıyor ve yakıt düşüyor diyor. Yorum bağlantısı
Akif Özkan 3 Ekim 2009 Paylaş 3 Ekim 2009 (düzenlendi) Gücün-Performansın artması için yakıt her zaman gereklidir ne kadar kısıtlarsan o kadar performans düşecektir diye yazıyor kitaplarda...Bunu Cemal abiye sordum.Nasıl oluyor abi yakıt tasarrufu diye sordğumda şöyle söyledi:güç arttığı için eskisine göre daha az gaza basıyorsunuz bu yüzden de yakıt düşüyor...Yani gaz pedalına verilen tepki eskisine göre daha az oluyor alt devirlerde kullanır gibi pedala basılıyor ve yakıt düşüyor diyor. Bu tepki eğer kullanıcının pedala verdiği tepki ise gaz pedalı potansiyometre direnç bilgisini, ecu içinde alt gaz açı direnç bandını genişleterek gaza ani yüklenmelerinden kaynaklanan yakıt tületimi artışı iyileştirilebilirmi? 3 Ekim 2009 tarihinde Misafir tarafından düzenlendi Yorum bağlantısı
Salim İmamoğlu 3 Ekim 2009 Paylaş 3 Ekim 2009 Bu tepki eğer kullanıcının pedala verdiği tepki ise gaz pedalı potansiyometre direnç bilgisini, ecu içinde alt gaz açı direnç bandını genişleterek gaza ani yüklenmelerinden kaynaklanan yakıt tületimi artışı iyileştirilebilirmi? Chip uygulaması sırasında TP bilgileriylen oynama yapılıyormu bilmiyorum. Yorum bağlantısı
Cemal Arslan 3 Ekim 2009 Paylaş 3 Ekim 2009 Cemal bey, merakımdan soruyorum. Mesleğiniz gereği pek çok diesel motorla haşır neşir oluyorsunuz. Sizce, dayanıklılık, güç, chipe uygunluk ve pek çok faktörü göz önüne alırsak, VW grubunun TDI'ını mı, PSA'nın TDCI'ını mı, yoksa fiat grubunun multijetini mi tavsiye edersiniz? Hangi diesel motor sizce daha iyi-kaliteli? vw audi Yorum bağlantısı
Ahmet_Yılmaz 3 Ekim 2009 Paylaş 3 Ekim 2009 Focus 1,6 motorun teknik bilgilerine göre standart; 115 hp. 6000 dev/dak. 155nm. 4150 dev/dak. Aracınızın chiplendikten sonraki verileri ise; 125,3 hp. 6590 dev/dak. 153,1nm. 4380 dev/dak. Tamer bey, sizce değerlerde bir sorunmu var ??? Yorum bağlantısı
Cemil Çınar 3 Ekim 2009 Paylaş 3 Ekim 2009 İçime kurt düştü, bu kadar zamandır nerelerdeydiniz. Yazık değilmi bize bilgilerinizi neden esiğrediniz bu kadar zamandır. Ben konuyu okumaya başladığımda daha 10 sayfa 250 ileti olmuştu hepsini okudum. Genelde yaptığım her işte, evrak isterim ama şu an elimde DYNO sonuçlarının fotoğrafları ve banka dekontları dışında birşey yok... Yazısız olarak ise evet performansta fark var, yakıtta da var spritmonitörden kontrol edebilirsiniz. Sonuç olarak sizi focusum.com zamanından beri bilirim doğru bildiğinizde asla taviz vermezsiniz. Size güvendiğim için şimdi yaptığım işi sorgulamaya başladım. Ne yapmalıyım şimdi? Yorum bağlantısı
Guest Mertol Kip 3 Ekim 2009 Paylaş 3 Ekim 2009 (düzenlendi) Şu anki haliyle normal koşullarda 120 km hızla giderken yaktığı yakıtla chipli ve aynı koşullarda yaktığı yakıt arasında bi fark olurmu acaba?Bana göre Cemal beyin anlattıkları doğrultusunda yakıtın azalması lazım, ama en kötü şartlarda güç ne kadar artsın şartlar aynı olduğu için en kötü ihtimal yakıtın aynı kalması lazım?Düşüncem doğrumudur acaba? Yakıtınız artacaktır. Fizik kanunları bunu emreder.. Bakın olayı sadece güç olarak algılamayın. Sizin arabanız ve diğer tüm otto motorlu arabalar, hava+yakıt karışımının yanma odasında patlaması sonucu ortaya çıkan enerjinin piston koluna kuvvet uygulaması ve bu vektörel kuvvetin krangta dönmeye çevrilmesi esasına dayalı olarak çalışır. Buraya kadar basit lise fiziği bu. Şimdi filmi başa saralım. Bize daha fazla güç alabilmemiz için ne lazım? Daha şiddetli patlama. Eğer yanma odasında daha şiddetli patlama olursa sizde daha fazla vektörel kuvvet elde eder dolayısı ile motordan aldığınız güç artar. Peki daha şiddetli patlama için ne gerekir? Daha fazla yakıt. Ve mümkünse hava.. Eğer bu ikisinden birisini arttırırsanız, aynı motordan daha fazla güç elde edebilirsiniz. Atmosferik motor için konuşursak; Arabada motora giren havayı nasıl arttırırsınız? Eğer arabada turbo falan yoksa havanın motor içerisine daha hızlı girmesini sağlayarak. Eğer havanın hızı artarsa birim zamanda daha fazla hava taşınacağından, motorun içine giren hava artacaktır. Bunun için ne yapabilirsiniz? Havanın motora girdiği yolu mümkün olduğunca kısa tutarsınız. NAsıl olur? Manifoltu söker yerine motosikletlerde va caterhamlardaki gibi stb yani tekil gaz kelebeği takarsınız. Bu nedir? Her silindirin girişine bir fgaz kelebeği takarsınız ve kelebeğin öteki ucuna ufacık bir hava filitresi takarak havanın mümkün olan en kısa yoldan ve en hızlı şekilde motora girmesini sağlarsınız. Bu sayede süpapların açık kaldığı süre zarfında silindirin içerisine daha fazla hava alabilir hale gelirsiniz. Eğer bunu uygun yakıt miktarı ile beslerseniz motorunuzun gücü artar.Ancak, aracınızın kullanımı oldukca zorlaşır, yakıt tüketimi artar ve kullanım konforu düşer. Aynı zamanda motorunuzdan alabileceğiniz torkta düşer. Çünkü emme manifoltunda olduğu gibi uzun runnerlarınız olmadığı için rezerv olarak kullanabileceğiniz bir hava yoktur artık. Yok bu çokmu zor ve uzun geldi? Evet zor ve uzun bir yoldur o doğru.. Peki daha kolayına gelelim. Ne demiştik? Motorun içine giren hava miktarını arttırmalıyız. Dolayısı ile girişteki kesitin çapı değişmediğine göre hızını arttırmış oluruz. Bunun için bir başka yolda yolda havanın önüne çıkacak engelleri mümkün olduğunca azaltmaktır. Bu nasıl olur? Alırsınız kapağı elinize, hava girişindeki tüm pütürlü yüzeyleri dremelle iyice işleyip parlatırsınız, böylelikle girişin sürtünmesi düşer ve dolayısı ile havanın hızı artar. Bu işe port polish adı verilir. Giriş parlatma.. Eğer tüm bunları yaptıktan sonra gene giren hava miktarına uygun yakıt gönderirseniz silindirin içerisine, gene ulaştığınız güç artar. stb de olduğu gibi garip tepkilerde oluşmaz. Çünkü yaptığınız iş aracın motorunun volumetrik verimliliğini arttırmaktır. Bu da mı olmadı? Amaç daha şiddetli patlama elde etmek değilmiydi? Evet. Peki bu motorun çalışma prensibi silindirin içine havayı attıktan sonra, sıkıştırmaktan geçmiyormuydu? Evet.. Peki biz bu hava+yakıt karışımını motorun orjinalinden daha fazla sıkıştırırsak ne olur? Patlama şiddetimiz artar ve dolayısı ile daha fazla güç elde ederiz. Tamam hepimiz gidip silindir kapaklarımızı taşlatıp motorun 11 olan (focus motoru) sıkıştırma oranını 12 ye çıkartalım. Ee noldu? Aaa motor deli gibi avans vurmaya başladı. Eksiler bilir. Karbüratörlü arabanıza binerdiniz, bolu dağlarını çıkmaya başladığınızda performans düşer arabadan takır tukur sesler gelmeye başlardı. İnerdiniz arabadan, distribütörü az birşey çevirip avansı değiştirir devam ederdiniz. Eğer kolaydaysa birazda karbüratörün karışım vidası ile oynar verirdiniz kırbacı.. Eee enjektörlü arabada ne distribütör var ne de karbüratör? Ne yapacaz şimdi? Elin gavuru bu arabaları tasarlarken işte bunuda düşünüyor. Diyorki bu adam yarın öbürgün rakımı daha yüksek olan yerlere çıkarsa basınç düşer hava soğur sonra araba hem zor çalışmaya başlar hemde performansı düşer. Hadi biz buna otomatik bir sistem yapıp bu verileri hep kontrol edelim gerektiğinde arabanın ECU su bunu ufak tefek değerlerde olacak şekilde değiştirsin. Peki bu bizim 11 den 12 ye çıkarttığımız sıkıştırmada işe yararmı yaramaz. Neden? Çünkü üretici kalkta sana motorun orasını burasını mıncıkla dememişki. Git yağına suyuna baktır benzini koy git demiş. Ne yapacaz? Bu üreticinin ayarladığı değerleri yeni duruma göre yeniden ayarlayacağız. Peki bunu nasıl yapacağız? İşte burada adına çip tuning dediğimiz şey devreye girecek.. Bu değerleri yeni şartlara yani 12 sıkıştırmaya göre yeniden ayarlayıp arabadan olması gereken performansı almaya çalışacağız. Peki nasıl olacak bu iş? Avansa retard (gecikme) vererek.. Bunuda mı beğenmediniz? Hava ile hiç uğraşmayıp direk yakıta girişirsiniz. Peki nedir bu neden üreticiler yapmaz? Çünkü üreticiler aracı tasarlarken herşeyden biraz içine atılmış yemek gibi birşey yapmak için çaba sarfederler. Yani aynı motordan hem olabilecek en yüksek gücü, hem en ekonomik olanını, hem çevreye en duyarlı olanını hemde en dayanıklısını yapmak için çaba sarfederler. Yani kısacası herkesin arzulayabileceği bir motor yapmak için uğraşırlar. Peki böyle birşey varmı? YOK. Bilerek büyük harflerle yazdım.. Eğer motorun bir tarafını geliştirirseniz mutlak surette birşeylerden feragat etmişsiniz demektir. Gücünü arttırırsanız, yakıt tüketiminiz artar. Aynı zamanda silindir içi basınç artacağından aşınma da hızlanacaktır. Dolayısı ile motorunuzun ömrü kısalır. Peki, bu güçler nerelerden alınıyor? Yanma konusunu makinacılar daha iyi bilir. Elimin vardığı bilgimin yettiği kadarı ile birşeyler karalayayım. Şimdi. Motorun içine giren havanın miktarı sabit ise ve biz bunu değiştiremiyorsak, yakıtın miktarınıda değiştiremeyeceğiz demek değildir. Motorda gücü belirleyen en önemli veri hava+yakıt karışım oranıdır. Yani AFR. Bu neye göre belirlenir? Tüm yakıtların verimliliği bellidir. Yani ne kadar hava ile ne kadar yakıt karışırsa ortaya ne çıkacağı üç aşağı beş yukarı belirlidir. Dolayısı ile AFR oranı da bellidir diyebiliriz. Ancak en verimli yanmanın olduğu oran en fazla güç alınabilen oran demek değildir. Benzin için konuşursak, en verimli yanmanın olduğu oran 14.7/1 dir. Yani silindirin içine 14.7 birim hava 1 birim yakıttan oluşanm karışım sokarsanız o yakıt en verimli şekilde yanar. Nedir en verimli yanma? En az atık olan yanmadır. Yakıtın mümkün olan tüm moleküllerine kadar yanmasını tarif eder bu oran. Bu sayede havayı en az oranda kirletir, makul oranda güç alır, madde dayanımınıda bu değere göre ayarladığınız için mümkün olabilecek en uzun ömürlü motora sahip olursunuz. Ee araba her zaman 14.7/1 AFR ile mi yürüyor? Elbette hayır. Rölanti dışında bir yerde bu oranda çalıştıramazsınız motoru. Neden? Çünkü 14.7 karışım oranına sahip bir motorla hızlanamazsınız. Aracın o anki hızı neyse o hızda devam edebilirsiniz sadece. Ee gaza basınca ne oluyor peki? Araba silindirin içine daha fazla yakıt püskürterek motorun gücünü arttırıyor. Bu sayede siz aracın kütlesinin ve sürtünmenin neden olduğu ters vektörel gücü yenip aracın hızlanmasını sağlıyorsunuz. Demekki neymiş? hızlanmak için güce güç içinde benzine ihtiyaç varmış. Pekii. Nereye kadar? Aracın mekanik donanımının izin verdiği yere kadar. Benzin 10/1 AFR oranından itibaren güc bandının dışına çıkacağı için daha fazla benzin basmanızın size herhangi bir faydası olmaz. E bunu yaparsak yani arabayı stiometrikte değilde daha düşük oranlarda benzin hava karışımı ile çalıştırırsak ne oluyor? Daha fazla güç alıyorsunuz ama havayıda daha fazla kirletiyorsunuz. Bizim gibi afrikanın biraz ötesinde yasal düzenlemeye sahip ülkelerde bu kirlilik normları pek önemli olmasada gelişmiş ülkelerde bu işe çok önem veriliyor. Bizde kimse araba alırken kalkıp bu araba euro4 mü yoksa euro5 normuna mı uyuyor diye bakmaz ama alman bakar. Nedenmi? Havayı çok sevmekten falan ziyade havayı daha fazla kirleten arabaların vergisinin daha yüksek oluşundan... İşte bu nedenle üreticilerde ürettikleri malı daha kolay satabilmek için mümkün olan en sıkı kirlilik normunu karşılayabilecek ama bunu yaparkende makul güç üretebilecek motorlar tasarlayıp tercih edilme oranını arttırmak ister. Dolayısı ile o adam kalıpta 10/1 gibi bir AFR oranı ile yürüyen arabalar yapmaz. Onlar atmosferik arabalarda taş çatlasa 12/1 oranlı falan arabalar üretip bilmem kaç tane katalitik konvertör ile bunu destekleyerek standartları karşılamayı 3-5 beygir daha fazlasına tercih etmek zorundadır. Dolayısı ile ortada atıl bir güç kapasitesi oluşur. Bizim apaçi gençliğimizde ne yapar? Adamın o kadar kastığı ve ürettiği arabanın önce katalitik konvertörünü söker atar. Len o yeni yapma etme.. Çık... sökecem.. E sök aferim sana. Denetleyen yokki.. Aaa egzosttan çıkan havanın hızı artıverdi. Ne güzel. E havayı hızlı atarsan hızlıda girer. Peki bunu kısıtlayan ne? Hava filitresi. Zaten üreticiler dangalak. Kalkıp filitre kutusuydu borusuydu filitreydi carttı curttu bir sürü şey tasarlayıp hem yer kaybediyorlar,i hem ağırlık yaratıyorlar hemde motorun boğazını sıkıyorlar. Sök at. YErine açık hava filitresi diye tabir edilen geçirgenliği daha yüksek bir filitre tak. Uvv havanın girişide hızlandı. Eee araba hala hızlanamadı hala ama? Hımmm... Demekki giren hava artınca benzininde artması gerekiyormuş. HAdi çip tuning yapıp benzinide arttırı verelim. E naılsa katalitiği söktümüz için emisyon falan filan gibi bir şeyde kalmadı. Tüm standartlar yalan oldu nasılsa. O zaman üreticinin belirlediği hava yakıt karışım oranını 11 e düşürelim. Bu bize kafadan min %5 kazanım sağlar. Hava miktarıda arttığına göre oradanda bi %10 falan kazanmış olsak al sana standart halinden %15 daha güçlü bir araba. Araba 100 beygirdi oldu sana 115 hp. Yada atıyorum 120 hp.. Atış serbest ne olacakki.. Otomobiiiil uçar gider. Yok benim arabamda turbo var.. Ee turbo ne işe yarar? Motorun içine daha fazla hava basmaya yarar. Peki bu kafasına göremi basıyor bu havayı? Yoo elbette değil. Giren havanın basıncını kontrol eden hem mekanik hemde elektronik düzenekler sayesinde ne kadar hava bastığı üretici tarafından belirlenmiştir. Bunu değiştiremezmiyiz? E çip tuningciyseniz değiştirirsiniz. Daha fazla hava basmasını sağlarsınız. Önceden 0.6 bar pozitif basınçla yürüyen arabada basıncı 0.8 bar a çıkartırsanız motorun içine alabileceğiniz hava miktarı logaritmik olarak artacağından kazanımınız yüksek olur. Eğer bunu yakıt ile de desteklerseniz daha fazla hava+yakıt karışımı motorun içine girmiş olur. Peki basıncı nasıl arttıracaz? Manifolttaki havanın basıncını sürekli kontrol eden MAP sensörü var. Bu sensörden gelen veri ışığında ECU sinyal gönderip bir valfi açıp kapatmak sureti ile basıncın olabildiğince lineer artmasını ve belli bir değerde sabit kalmasını sağlıyor. Eğer ECU'nun yazılımında bu selenoidi kontrol edeceği değerleri manuple ederseniz, yani değiştiriseniz, selenoid wastegate e daha geç hava gitmesini sağlayarak fazladan oluşan basıncı 0.6 barda değil 0.8 barda tahliye etmesini sağlamaya başlar. Dolayısı ile daha fazla güç elde edersiniz. Bu atmosferik yani turbosuz arabalarda olduğu gibi zor ve meşekkatli bir iş te olmadığındaın sadece yazılımda yapılacak değişikliklerle kazanımınız çok daha fazla olacaktır. Peki zararı yokmu? E vaar. Hem hava kirliliğine var hemde motora var. Ama bu ne kadar zamanda ortaya çıkar? Onu ne yazılımı yazan adam bilebilir ne de üretici. Çünkü üretici kendi hazırladığı yazılıma göre malzeme tedarik edip kullanmıştır. Oysa siz onu değiştirdiniz. Adam o aracı çıkartmadan önce 1-2 sene her türlü doğa şartında test etmişti. Siz kafanıza göre bunu değiştirdiniz diye 2 sene daha test yapacak değil herhalde.. Dolayısı ile o sizin riskiniz. Peki yazılımı yazan adam bilirmi? Nerden bilsin? Hiçbir üretici benim pistonum şu kadar ısıya şu kadar basınca ve şu kadar vektörel kuvvete mukavemetlidir diye bir veri yayınlamıyor ve paylaşmıyorki. Dolayısı ile bu konuda deneme yanılmadan başka bir yol yok. Peki bu basınç artışının bir sınırı yokmu? Elbette var. Turboların tamamının bir sınırı var. Basabilecekleri hava miktarı belli. Dolayısı ile sizin motorunuz ne kadar dayanıklı olursa olsun, alabileceğiniz güç turbonuzun kapasitesi ile sınırlı. E turboyuda değiştiririz. Elbette değiştirirsiniz. Ama dikkat ettiyseniz üreticinin öngördüğü dayanıklılık kriterlerinden gittikce uzaklaşıyorsunuz. Biraz daha abartırsanız aluminyumdan dökülmüş olan pistonlarınızın dayanımı patlamanın şiddetine yetmeyip pistonları kıracaksınız. Yok pistonu kıramazsanız o pistonu tutan ve vektörel kuvveti kranga taşıyan ve bunu yaparkende sürekli yanal kuvvetede maruz kalan piston kolunuzu ya eğer ya da kırarsınız. Aa bende para çok. Nolacak gider aluminyum döküm piston yerine forged (döğme) piston alır takarım der ve motorunuzu rektifiye edersiniz, motorunuzun dayanımı biraz daha artar. Ee şimdi sırada ne var? Daha büyük turbo ve daha fazla yakıt püskürtebilen enjektörler. Ve pek tabii bunu destekleyen yazılım.. Hoppalaaa.. Bu iş cepten bi servet aldı götürdü ya. Ne yapacaz?Rahmetli olmamış olsa Cenk Koray' a sorardık. Yada o bize sorardı. Kutunuzu acayımmı? Aaa yaşayan versiyonu var. Hadi gidip Acun Ilıcalıya soralım.. Bakalım kutumuzdan ne çıkacak.. İşte çip tuning budur... Bunu yapıpta aynı vites kutusu ile aynı lastik oranı ile az yakabilmenizin bir yolu yok. Tüketim düşüşünün gözlemlenmesinin nedeni genelde doğru ölçüm yapamamak ve aynı şartlarda karşılaştırma yapmamış olmaktan kaynaklanır. Tüketimin düşebileceği tek yer daha öncede yazdığım gibi akselerasyon sırasında oluşur. Onunda nedeni aracın daha çabuk hızlanabiliyor olmasından dolayı ayağınızı daha az gaza basmanız halinde olur. Yoksa hızlanıyor leyyyn asılırım gaza derseniz o düşüşte yalan olur.. Sabit hızla giderken bu durum zaten yok. Araba 3000 devirde giderken ne kadar hava alabiliyorsa gene aynı miktarda hava alabilecek. E yakıt oranını arttırmıştınız. Dolayısı ile yakıt artar. Kısacası kimse hayal görmesin. Çiple çüple yakıt tüketimi falan düşmez. Uzun oldu. Mümkün olduğu kadar basit ve anlaşılabilir bil dil kullanmaya çalıştım. Hala anlamayan varsa kusura bakmasın. Milyon tane yazım hatası yapmışım. Gözüme çarpanları düzelttim. Umarım anlam bozukluğuna yol açacak birşeyler gözümden kaçmamıştır. O nedenle de kusura bakmayın.. 3 Ekim 2009 tarihinde Mertol Kip tarafından düzenlendi Yorum bağlantısı
Guest Mertol Kip 3 Ekim 2009 Paylaş 3 Ekim 2009 Bu tepki eğer kullanıcının pedala verdiği tepki ise gaz pedalı potansiyometre direnç bilgisini, ecu içinde alt gaz açı direnç bandını genişleterek gaza ani yüklenmelerinden kaynaklanan yakıt tületimi artışı iyileştirilebilirmi? Zaten iyileştiriliyorki. Arabanızın hem gaz pedalının altında hemde gaz kelebeğinin miline bağlı olarak iki ayrı potansiyometre ile pedala verdiğiniz tepki sürekli kontrol ediliyor. Ve buna uygun olacak şekilde güvenliğide sıkıntıya sokmaksızın en uygun ve konforlu sürüşü gerçekleştirebileceğiniz mümkün olan en ekonomik şekilde motorunuzu çalışması için gerekli hesaplamalar yapılıp buna binaen yakıt püskürtülüyor. Ve pek tabii daha birçok sensörden gelen veriler ışığında düzeltmelerde yapılıyor. Mertol abi, 125'lik tsi motor abt yazılımıyla 160 hp yapılsa mantıklı bir iş yapılmış olur mu? Hangi 125 birde buna cevp vermek lazım. Eğer 1.8 tfsi audi a4 teki 125 hp motorsa elbette mantıklı bir iş yapılmış olur. Ama eğer kastedilern 1.4 tsi motorsa işte bu kritik bir soru. ABT ciddi bir firma. Elbet bunları hesaplamıştır diye umud etmekten başka bir çaremiz yok. Ben yaptırırmıydım? O kadar agresif bir değişimi göze alamazdım herhalde. 140-150 hp bandı falan benim psikolojik sınırım olurdu herhalde.. O hacimlerdeki VW motorları zaten atmosferik olarak max 100 hp falan veriyorlardı. Aşırı besleme ile 160 hp güç elde edilmesi önemli bir devrim değil. Ancak malzeme kalitesini bilemiyoruz. Eğer 1.4 122 hp VW motorunun piston ve kolları ile 170 hp olan tsi ların piston ve kolları aynı ise 160 hp yapmamak hata olur. Ama değilse o zaman düşünmek lazım. Yorum bağlantısı
Guest Mertol Kip 3 Ekim 2009 Paylaş 3 Ekim 2009 İçime kurt düştü, bu kadar zamandır nerelerdeydiniz. Yazık değilmi bize bilgilerinizi neden esiğrediniz bu kadar zamandır. Ben konuyu okumaya başladığımda daha 10 sayfa 250 ileti olmuştu hepsini okudum. Genelde yaptığım her işte, evrak isterim ama şu an elimde DYNO sonuçlarının fotoğrafları ve banka dekontları dışında birşey yok... Yazısız olarak ise evet performansta fark var, yakıtta da var spritmonitörden kontrol edebilirsiniz. Sonuç olarak sizi focusum.com zamanından beri bilirim doğru bildiğinizde asla taviz vermezsiniz. Size güvendiğim için şimdi yaptığım işi sorgulamaya başladım. Ne yapmalıyım şimdi? Kurduğum başka bir forumdaydım. Aslında hala oradayım. Ben aslında yoğum.. Yok o Burhan Altıntoptu değilmi.. Ben doğru bildiğimden taviz vermem diyemem. Bilinen doğrular değişebilir. Ama bilinen gerçekleri de gözardı etmem. Çip yapılırmı ? Yapılır. Ama bununla tüketim düştü, motora hiçbir zararı yok, şunlarla oynuyorum ama neler olduğunu size söylemem bunlar sır derseniz buna itiraz ederim. Uzay mekiği kaldırmıyoruzki burada. Altı üstü 100 küsur senedir her türlü şekli ile üretilen ve gözüken o ki daha uzun süre iretilmeye devam edecek olan bir motordan bahsediyoruz. Bence çıkın balkona açın bi şişe rakı, yanında roka ve az birşeyde yoğurt e olmadı az birşey kavun yanında da edirne peyniri.... Oooh. Bakın İstanbul sonbaharının keyfine. Yorum bağlantısı
Ahmet_Yılmaz 3 Ekim 2009 Paylaş 3 Ekim 2009 güzel paylaşım olmuş bilgiler için teşekkürler, benim arabada chipten sonra ağresif kullanmıyor olmama ragmen ciddi ciddi yakmaya başladı, devamlı uzun yol yapan biri olarak karar verdim prins marka lpg takacagım, yoksa paso benziniciye çalışacaz Yorum bağlantısı
Guest Mertol Kip 3 Ekim 2009 Paylaş 3 Ekim 2009 yahu bu kadar neyi tartışıonuz. her mühendislikte olduğu gibi arabalarında toleransları var ve chip yapılarak tolerans dahilinde max güç elde ediliyor ve önünüze gelen her kendini bilmez aracı tokatlıyorsunuz bu kadar basit Parası olan yaptırsın kapışmalarda morali bozulanlar yaptırsın ama ekonomi aramasın.. Saygılar.. Toleransın sınırını biliyorsanız elbette sorlarsınız. Ama ben bu devirde hiçbir üreticinin 68 beygir güç üretebilsin diye yaptığı motora 120 hp gücü kaldırabilecek şekilde toleranslı malzeme kullandığına inanmıyorum. Ki kendileride kullanmadıklarını zaten yazıp çiziyorlar. Örneğin Fiesta 1.4 tdci de kullanılan vites kutusunun mekanik tork limiti 165 nm. Gene aynı motorda kullanılan KKK üretimi (Börg Wagner oldu) KP25 turbonun max. flow u değişken geometrili olmayan modelde 120 gr/s. Makine mühendisi olarak 120 gr/sn hava giren bir dizel motordan hiçbir şartta 110 hp çıkmayacağını bilirsiniz. Ama sizin arabanızdan konuşuyorsak, zaten arabanızda intercooler var. Turbonuzda mitsubishi üretimi TD025. Pistonlarınız ve diğer mekanik aksamınız 110 hp ler ile aynı zaten. Vites kutunuz MTX75. 360 nm dayanımı var. Siz çipledim 120 hp / 250 Nm oldu deyin eyvallah edelim.. Böyle marangozunda önünde ceketimi iliklerim arkadaş Marangozları hor görmeyin. Hazreti İsa'da marangozdu.. Yorum bağlantısı
Kemal Murat İnce 3 Ekim 2009 Paylaş 3 Ekim 2009 Yuh! senin ortaokulda komposizyon notun kaçtı bakiim. Yorum bağlantısı
Ahmet_Yılmaz 3 Ekim 2009 Paylaş 3 Ekim 2009 Yuh! senin ortaokulda komposizyon notun kaçtı bakiim. Kimin, benim mi ? Yorum bağlantısı
Hakan Yavaş 4 Ekim 2009 Paylaş 4 Ekim 2009 Yakıtınız artacaktır. Fizik kanunları bunu emreder.. Bakın olayı sadece güç olarak algılamayın. Sizin arabanız ve diğer tüm otto motorlu arabalar, hava+yakıt karışımının yanma odasında patlaması sonucu ortaya çıkan enerjinin piston koluna kuvvet uygulaması ve bu vektörel kuvvetin krangta dönmeye çevrilmesi esasına dayalı olarak çalışır. Buraya kadar basit lise fiziği bu. Şimdi filmi başa saralım. Bize daha fazla güç alabilmemiz için ne lazım? Daha şiddetli patlama. Eğer yanma odasında daha şiddetli patlama olursa sizde daha fazla vektörel kuvvet elde eder dolayısı ile motordan aldığınız güç artar. Peki daha şiddetli patlama için ne gerekir? Daha fazla yakıt. Ve mümkünse hava.. Eğer bu ikisinden birisini arttırırsanız, aynı motordan daha fazla güç elde edebilirsiniz. Şimdi varsayıyorum benim arabam 120 km hızı 5 vites 2300 devirde yapıyo.Sanırım bu mekanik bir müdahale olmadığı sürece kesinlikle değişmez? Chipsiz durumu düşünürsek 120 km hız ve 2300 devirde ürettiği güç benim o yolda o hızda gitmeme yetiyo? Chipli durumda aynı şartlarda yani aynı hız ve devirde üretiği güç artığı içinde yakıtı artıyo? Velhasıl bu konuda baştan beridir konuşulan euro normları nediniyle motordan çıkan zararlı gazların engellenmesi sebebiyle motorda her hangi bir güç engellemesi yok ve bu engelleme olmadığı içinde kaldırmak söz konusu diil yani? Karışım şeklini değiştirip yakıt aynı kalarak herhangi bir mekanik müdahale olmadanda daha fazla güç almanın imkanı yok? Umarım doğru anlamışımdır:) Yorum bağlantısı
Nuri Başer 4 Ekim 2009 Paylaş 4 Ekim 2009 Çipli focusla hatırı sayılır bir km yapmış biri olaraktan kısa ve öz çipi anlatayım.. 1-Çipli araç basarsan eskisinden fazla, basmazsan eskisine oranla az yakıyor.. (ilginç ama öyle..) 2-Çipli aracın yol b.syrına güvenmeyin.. aldatıyor.. gösterdiğinden fazla yakıyor.. eskiden 8.1 lerde olan şehir içi şimdi 6.3 lerde (agresif sürüş ile) ama pompa öyle demiyor.. ort. yakıtı kendiniz hesaplayın.. şehir dışındagüzel.. 110 km/h sabitle 3.8 lt ortalama gördüm (tabi inanmadım).. 900 km yol yaptım 116 TL mazot aldı.. şehir içinde 1 depo maximum 700-750 yapıyor.. çok basarsanız onu da yapmaz.. sürüş karakteristiği çok önemli.. 3-alt devirler canlanıyor, 0-100 iyileşiyor, pati eğilimi artıyor, son hıza zorlanmadan ulaşıyor.. eskiden 3000-4000 devir bandında yığılırken şimdi akselerasyonda düşme yok.. 4-lastik ve baskı balata ömrünü azaltıyor.. 5-araç eskisinden daha keyifli oluyor ama 6-7 ay içinde alışıyorsun ve bu da yetmemeye başlıyor.. daha fazlasını istiyorsun.. işte en kötü yanı bu.. performans isteğinin sonu yok.. 6-siyah duman başlarda azalır gibi gelse de (bana öyle gelmişti - benim hüsn-ü kuruntummuş) aslında çipli araç çok daha fazla siyah duman atıyor.. 7-bakım periyotlarını 10bine çekmek gerekiyor zira çip yağı daha çabuk eskitiyor, filtreyi daha çabuk kirletiyor.. 8-son olarak riski varmı diye sorarsanız kesinlikle var.. ama çip için bu riskler göze alınırmı derseniz kesinlikle alınır.. yani en azından ben alırım.. yeni bir dizel araç alsam yine çipletirim.. (Çipi öveme yada tavsiye amaçlı değil sadece bilgi amaçlıdır..) *not: çip olayını Cemal beye yaptırmadım.. çok daha önce Sefanın çiplettiği arkadaşa yaptırdım.. Cemal beyin çiplediği araçlar forumda mevcut.. kendilerinden benzer bilgiler alınabilir diye düşünüyorum.. Yorum bağlantısı
Ali Cihangiroğlu 4 Ekim 2009 Paylaş 4 Ekim 2009 Bende Mertol beye katılıyorum, çiple yakıt sarfiyatı ancak hızlanma daha çabuk olduğundan gaza basma süreniz azalığından birazcık oluyor ama okadar değil, hız sabitlenince olay yine aynı olur, daha öncede dediğim gibi üreticiler motorun dayanma sınırlarını yayınlamadığı sürece chiplemek bariz risk ve şans işi bence, bence parası bol olan yaptırır keyfine bakar, yok aracımı seviyorum riskede girmem diyenler boşuna uğraşmasınlar, tdci lerde sadece egr yi iptal edin azıcık güç artışı ve daha ekonomik motoru elde edin, hiçte risk almamış olursunuz. Yorum bağlantısı
Recommended Posts