İçeriğe Yönlendir

Chip Tuning


Uğur Koçyiğit

Recommended Posts

Burak Ekici

Abi bunun bikeresi olmaz aman diyim. Protein tozu kullanabilirsiniz yeni baslayacaksaniz kas hipertrofisi yani kas buyumesi dedigimiz olay 1. Ayda baslar o yuzden ilk 1 ay protein gereksinimi protein takviyesi yapacak kadar gerkli olmadigi icin gerek olmayacak. 1. Aydan sonra antrenmanlardan sonra 1 olcek antrenman yogunluguna bagli olarak yatarkende 2. Olcegi alabilirsin dedigim gibi supplement kullaniminda bi sakinca yoktur.

Yorum bağlantısı
  • 4 hafta sonra...

Arkadaşlar merhaba,

 

Herşeyden önce belirtmek istiyorum, Satmak veya başka birşey için konu açmadım. Bu ürün nasıldır? Motora zarar verir mi? Hep beraber konuşmak/yorumlamak istediğimden açıyorum konuyu. Zaten modifiye'den anlayan arkadaşlarım gerekli şeyleri söyleyeceklerdir. 

 

Dün arabayı yıkatırken biri yanıma geldi (müşteri) araban kaç bg dedi. 110 dedim. 140 olsun istemezmisin dedi, Chıp olayına sıcak bakmadığımı söyledim ve anlatmaya başladı.

 

Bir kutu gösterdi, dedi ki bunun Chıp'le, yazılımla hiç bir alakası yok. Sadece Dizel arabalar için olduğunu montajının ise gayet basit olduğunu (1 dk gibi) ama Ford'larda 20-25dk gibi zaman alacağını söyledi. 

 

2 tane kutu var. Bir tanesi dijital bir tanesi normal. Dijital olanın %40, normal kutunun da %30 güç artırdığını söyledi. Fiyatlarını sorduğumda Normali 450, Dijitalini 600 TL'den satıyormuş.

 

Aşağıda resimlerini paylaşacağım kutuyu italyadan getirttiğini, Türkiyede sadece kendisinin sattığını ve 3 aydır bu işi yaptığını ve şuana kadar 70 civarında satış yaptığını söyledi. 

 

Bağlantısının Direk hava akış metresine kabloyu bağlayıp kutuyu da uygun bir yere yerleştirmek olduğunu, montaja dair başka da birşey olmadığını belirtti. 

 

Hatta örnek olarak hazırda bulunan SuperB'e 1 dk içinde montajını yaptı (Resim aşağıda) Sahibiyle beraber bir tur attılar, gerçekten farkettiğini söyledi.  :unsure2:

 

Şunu itiraf etmeliyim, Adam hakkaten dersine iyi çalışmış ve kitabın ortasından konuşuyor. Özetle iyi satıcı. Ama ben orjinallikten yana olduğum için pek sıcak bakmadım ve böyle şeylerin elbet birgün bir yerden patlak vereceğini düşünüyorum.  :blush:

 

Sizin yorumlarınız nelerdir? 

 

Box'lar ve kablosu. Soldaki Digitaj olan. 

 

2mploio.jpg

 

SuperB'e montajı.

 

2lt600k.jpg

 

fz4vep.jpg

 

Bu da buroşürü,

 

x233ag.jpg

 

2hs12d1.jpg

 

 

Yorum bağlantısı
Mustafa Çayır

sadece common rail sensörüne yüklenerek elde edilen bir güç söz konusu. aynı rakamlara yazılım yaptırılıp tadını çıkara çıkara gezilir ;)

  • Beğen 2
Yorum bağlantısı

Bu Uğur Arslan bir zamanlar bize üyemiydi... ?

Abi dün muhabbeti oldu. Biliyorum o siteyi, bende üyeydim ama sonra ne oldu bilmiyorum dedi. yahoo maili varmış da üye mi olamamış, birşey dedi ama tam anlamadım. 

Yorum bağlantısı

sadece common rail sensörüne yüklenerek elde edilen bir güç söz konusu. aynı rakamlara yazılım yaptırılıp tadını çıkara çıkara gezilir ;)

 

Ama işte, yazılım mı? bu mu mantıklı. Onu konuşmak istiyorum :) 

 

Kullanan varsa yorumlar gelir...Denemek lazım...

 

Akın'ın araçtaki gayet iyi...

 

Akında da mı böyle birşey var?

Benim bildiğim kadarıyla yazılım, boxa göre daha avantajlı oluyor. Şöyle diyim yazılım varken boxu tavsiye etmiyorlar.

Peki neden? biliyormusun? 

Yorum bağlantısı
Mehmet Ozyurek

Abi dün muhabbeti oldu. Biliyorum o siteyi, bende üyeydim ama sonra ne oldu bilmiyorum dedi. yahoo maili varmış da üye mi olamamış, birşey dedi ama tam anlamadım. 

 

Söyle ona, bir ara benimle helalleşsin.. Neler olduğunu ben hatırlıyorum... 

Yorum bağlantısı

Söyle ona, bir ara benimle helalleşsin.. Neler olduğunu ben hatırlıyorum... 

Abi görürsem söylerim. Çünki ben adamı tanımıyorum. Dün aracımı yıkatırken o da kendi aracını yıkatıyordu, yanıma geldi konuştu işte. Hatta Fiesta S'i varmış sanırım ondan bahsetti. 

 

İstersen broşürde iletişim bilgileri var. Ulaşabilirsin..

Yorum bağlantısı

Söyle ona, bir ara benimle helalleşsin.. Neler olduğunu ben hatırlıyorum... 

 

Kişiyi netleştirdikten sonra, anlatmaya müsait olan bölümünü bize de anlat ki helalleşecek bir hukukumuz oluşmadan tedbir alalım. ;)

Yorum bağlantısı
Can Çeralp

Hemen hemen ülkemizdeki bütün araçlar orta düzey-tasarruflu kullanım profiline göre düzenlendiği için gaz tepkileri ve "gaz tepki gecikmesi" gibi konularda araçlarımızın çoğu zaman sınıfta kaldığını hissederiz. Özellikle hayatımzda bir kerecik bile olsa gerçek bir spor araba ya da gücüyle iddialı bir araç sürdüysek. Çünkü yeni elektronik gaz pedalları "momentum" hesaplaması yaparak sizin ayak hareketinizin bir kopyasını değiştirilmiş -genellikle de orta bölgede yayılmış- bir şekilde motora iletmektedir. Gaz telli eski arabalarda böyle bir problem yoktu, tel doğrudan yakıt püskürtmesini kontrol ediyordu ve sistemin milisaniye düzeyinde bir gecikmesi vardı. Şimdiki sistemlerde ise 0-100 hızlanmanızı 0.2 saniye geciktirebilecek kadar bir gecikme olabiliyor. Bundan kurtulmak için üstünde tepinir gibi tüm gücünüzle gaza asılıp, istediğiniz hıza gelene kadar durmamalısınız.

 

Bunu niye anlattım? Elinizde gazı pedalını %20-50 aralığında daha fazla ya da daha uzun süre basılı tutmaya yarayan bir yazılım var. Siz her %1'lik artış için 1 saniye bekleyerek 100 saniye gaza basın, bilgisayardan %lik dilim sürelerine baktığınızda her yerde eşit durmadığınızı, bahsettiğim dilimde daha fazla zaman geçirdiğiniz göreceksiniz. O bölgede ekonomi-performans düzenlemesi "yeterli" görüldüğü için pedal öyle ayarlanmış. 

 

Şimdi 500-600 liraya satılan "gaz tepkisi arttırıcılarını" hatırladınız mı? Gaz pedalı elektronik konum ölçümünü bir direnç üzerinden yapar. Bunu yanıltan ek bir direnç ile (bir kaç parça satın alıp 30-40 liraya hazırlayabileceğiniz bir düzenek ile) gaz pedal grafiğini değiştiremezsiniz ancak ağırlığın verildiği bölgeyi -atıyorum- %40-70 aralığına kaydırabilirsiniz. Ya da %70-100 bölgesine kaydırıp sürekli %100'e kolay ulaşan bir gaz tepkimesi verebilirsiniz. Böylece siz daha ayağınızı dokundurduğunuz zaman gerçekte %10-20 basmış bile olsanız ek dirençle yanılan sistem %80-90 bastığınızı düşünecek, sanki %10-20'lik kısımlara hiç uğramamışsınız gibi gecikmeyi yok edecektir. Bir de bu ek direnci kademeli tasarlarsanız (açık-orta-kapalı/performans-orta-ekonomi gibi..), yanına da yalandan bir kaç saniyelik 0-100 süresi düşüşleri yazarsanız bu sistemi 600 liraya satar parayı da kırarsınız. Halbuki teorik olarak hiç bir zaman gaza %100'ün üstünde basmanız mümkün değildir; er ya da geç..

 

 

Konuyu Box'a getirebilmek için bu kandırmacayı anlattım. Box da tıpkı LPG sistemleri, gaz tepkisi arttırıcılar gibi çalışıyor. Motorun beynindeki bilgileri kandırıyor sadece. Ancak içlerinde hayırlı bir iş yapan sadece LPG'dir. Kısaca siz gazı köklediğinizde enjektörler %100 açılıyor ve motora tam güç üretmesi söyleniyor. Bu esnada da Common Rail tankı basıncı da en yükseğe çıkarılıyor (küçük-orta boy motorlar için bu basınç 1350 bar). Box'taki sistemler beyni bu değerlerin gerçek olmadığına inandırıyor. Yani beyin aslında enjektörlere %100 püskürtme ve tanka 1350 bar basınca çıkma komutunu başarıyla veriyor ancak Box, onu aslında sadece %75'te olduğuna inandırıyor. Böylece beyin diyor ki "haa, o zaman basıncı ve püskürtme oranını daha arttırabilirim, henüz %100'e gelmemişim".. Dolayısıyla sistemi zorlayarak güç artışını elde etmiş oluyor. 

 

Peki Chipten farkı ne? Sonuçta chipte de basınç ve püskürtme artışı mevcut.. 

 

Bu sistemde hiç bir şekilde yakıt tüketimi yapmak mümkün değil, öncelikle bunu unutun.. Zira dizelde püskürtmenin %100 olabildiği devirler orta-alt devirler arası ve bu basit direnç hilesine benzer hile ile yaptığınız tek şey püskürtme oranını arttırmak. Diyelim ki gaz pedalınız 100 farklı kademe ölçebiliyor (aslında çok daha fazla ama kolay olsun hesaplar), eskiden motorunuz 2000 devirde en fazla 50 birim püskürtme yapıyordu. Buna göre sizin her bir gaz kademesi değişiminiz için 0.5 birim püskürtmeyi arttırma veya azaltma şansınız var. Hassasiyetiniz 0.5. Box'ı taktınız, sistemi %30 zorladınız ancak oksijen sensörünün, turbonun vs. bundan haberi yok haliyle (bu detaya sonra gireceğim).. Püskürtme potansiyeliiniz 130 birime çıktı. Bu durumda hassasiyetiniz de 0.65'e çıkar. Gaza bir kademe daha fazla dokunduğunuzdaki artış miktarı arttığına göre tasarruftan bahsedemeyiz. Üstelik sadece püskürtme basıncını ve miktarını %30 arttırarak gücü de paralel bir şekilde %30 arttıramazsınız. Çünkü 100 birim yakıtın yanması için hazırlanan şartlarda (basınç, hava girişi, soğutma, yanma gecikmesi, ön püskürtme oranları vs. vs. vs.) 130 birim yakıt yakıyorsunuzdur. 

 

Chipin güzelliği ne? Motorun karakteristiğinin değişmesi. Yani motorunuzun tork-beygir-püskürtme grafiğinde 100 gördüğünüz yere 130, 50 gördüğünüz yere 65 yazmıyorsunuz. Fazlası var. Öncelikle ne istediğiniz belirliyorsunuz. Diyorsunuz ki "alt devirlerin torku yeterince dolgun değil ve sadece dar bir noktada azami tork elde ediyorum, o devir aralığını hem genişletelim hem de torku arttıralım".. Önce hava sensörleri ve turbo kalibre ediliyor. Elektronikse basınç yazılımla, mekanikse çıkış valfine yapılan müdalelerle turbonun daha fazla basıncı içinde tutmasına olanak sağlanıyor. Sonra yakıt basıncı ve püskürtme oranları arttırılıyor. Ancak! her yerde sabit değil. Alt devirleri istediğiniz için o bölgede tork grafiği "değişiyor". Güçsüz devirler bulunup dolduruluyor. Daha sonra bu halde denenip ön püskürtme değerlerinin artışı veya azalışı gerekli mi ona bakılıyor. Sonra tepe noktası değiştiriliyor. Emisyon değerlerini gözetmek için bir çok motor sıkışmanın en yüksek olduğu noktada patlamayı yapmaz, sıkışma; azalmaya geçtiği anda patlama yapılır. Buna gecikme ya da kayma denir. Bu oran devre, üretilen güce, basınca, hacme göre ayarlanır ve her devir için başkadır. Bunun telafileri ön ve son püskürtmeler ile yapılabilir. Bu değerler kalibre ediliyor. Bir de iklimsel sınırlamalar varsa onlar değiştiriliyor. Örneğin motorlar genelde dünyanın her yerinde kullanılacak gibi ve her kötü senaryo hesap edilerek hazırlanır. Chip tuningde sadece ülkemiz şartlarına uygun bir şekilde bası önlemler devre dışı bırakılabilir ve yine performans elde edilebilir. 

 

Peki bu durumda tasarruf mümkün müdür? Evet, çünkü karakteristiği değişen motorda yanma verimi de değişir. Bazı devirlerde bu verim artmış, bazılarında da azalmış olacaktır. Azalma genelde üst devirlerde görülür çünkü orada amaç tasarruf ve verim değil, güç elde etmektir. Bu yüzden yakıtı kötü yakma pahasına, turboya da yüklenilip püskürtme arttırılır. Artış ise emisyon kaygısı kalmadan ve ön püskürtme değerleri düşürülerek arttırılan alt devir torkunda meydana gelir. Tepe noktasına daha yakın bir yanma denklemi tanımlanarak yakıtın daha fazla yanması sağlanabilir. Burada yanma sıcaklığı daha yüksek olduğu için emisyon değerleri normalde olumsuz etkilenir ancak takip eden püskürtmenin azaltılması ile toplam yanan yakıt azaltılabilir, bu da emisyon artışını telafi eder. Bu şekilde daha kolay yüksek torka ulaştığınız için alt devirlerdeki atiklik problemi ortadan kalkar ve bir yüksek viteste ya da gaza daha az basılarak gidilebilir. Bu da çok az da olsa bir tasarruf sağlar. Çok az çünkü buradaki tasarruf artan güçle, torkla vs. alakalı değil. Sadece motor karakteristiğinin güncellenmesiyle alakalıdır. 

 

Performans konusunda da en güzeli, üreticinin belirli bir tasarruf-konfor-performans üçgeni içinde seçtiği noktayı kafanıza göre değiştirebilmenizdir. Sizin konforunuz ya da ekonomininiz konusunda üretici kadar yüksek bir beklentinizin olmasına gerek yoktur. Üçgenin içindeki noktayı performans köşesine kaydırabilirsiniz kolayca. Her devirde tork eğrisinin doldurulması da mevcut şanzımanı kısa şanzıman durumuna sokar. Yani şanzıman dişli aralığı bu kadar torklanmış bir motora kısa gelir. Bu da ivmede gözle görülecek bir artış doğurur. Yani arttırdığınız beygir noktasına daha gelmeden motorun yeni halinin hazzını çoktan yaşamış olursunuz.. 

  • Beğen 6
Yorum bağlantısı
Çağlar Bayur

box ta pistonlarda mangal kıvamında yanma oluyor. hepsinde var mı bilmiyorum, devir aralığı ve püskürtme uzatması ayrı şekilde ayarlananı alıp, makul manatıklı ayar ile zevk artırılabilir, risk var mı? elbette var, güç artarsa yakıt düşer mi??? düşürebilene istedği fabrikada iş ev araba sosyal imkan gani...

Yorum bağlantısı
Can Çeralp

peki şanzımana ve aktarma organlarına zarar vermez mi bu değişiklik? açıkası bunu hep merak etmişimdir.  :unsure2:

Şanzımanın dayanım sınırları dahilinde kaldığı sürece hiç bir sıkıntı olmaz. Sadece ani dur-kalklarda veya güçlü vites değişimlerinde debriyaj ömrünü -dikkat çekmeyecek kadar küçük de olsa- düşürür.. 

 

Dsg şanzıman maksimum 250 nm torka dayanabiliyor. Vw'nin 1.6 dizel motorlarında tork 250 dir. Eğer yazılım ile torku arttırırsanız dsg şanzıman daha çok zorlanır. Bu nedenle dsg de sorun çıkma olasılığı artar. Bildiğim kadarıyla yazılım yaptıran dsgli kullanıcılardan bazıları torku arttırmadan gücü artırıyorlar.

Burada bir yanılgı var. Hiç bir firmanın mevcut kullanım şeklinin en az 2 katına dayanmayacak bir ürünü piyasaya sürdüğünü görmedim. Yani 250Nm motorla kullanılan bir şanzımanın 500Nm'den aşağı ve hatta çok daha zor şartlarda test edildiğinden eminim. 

 

250Nm sorunu debriyajla alakalı. Bildiğiniz gibi ift vitesin bir araya gelmesinden oluşuyor DSG. Bu düzenek de çift baskı-balata gerektiriyor. Dolayısıyla devamındaki aktarma organlarına doğrudan değil, bir dişli düzeneği ile sağlı sollu bağlanması söz konusu. Yani o an hangi baskı balata etkinse son dişliyi sağından ya da solundan o çeviriyor. Zaten oldukça büyük ve ağır olan DSG'de hem sistemin ekonomik hem hızlı hem de ömürlük kalabilmesi için bu baskı balatanın ömrünün azalmadığı ve kaydırmadığı limit 250Nm. Ama bunun şanzımanla ya da sistemle doğrudan alakası yok. Yani 300 Nm motor bağlarsanız ne olur? Ömürlük parça 60-90000 km'de normal bir baskı-balata gibi değişim ister. Bunu çözmek için bir çok tuning firması platin (ya da başka bir malzemeydi, emin olamadım) kaplama baskı balatalar satıyorlar. Oldukça pahalı çünkü küçük bir diskin dayanıklı olması ancak pahalı malzeme ile mümkün ancak ondan sonra istediğiniz torku elde edebilirsiniz. 

Yorum bağlantısı
Servet Aydın

Yukarıda yazılan bilgiler çok kıymetli. Teşekkürler.

Kendi deneyimlerimdir ;

Box ve yazılım ve hatta ikisini bir arada bile kullandım.

Doğru yerlere müdahale edilen azılım, şehir içi yakıtı düşürüyor. Box, düzgün kalibreli ise sakin kullanımda ( maksimum tork devrinde ) aynı tüketimi, üst devirlerde ise fazla yakıt ile performanslı kullanım sergiliyor. İkisi bir arada olunca motorun kimyası alt üst olup, abartılı güç alınıyor. Bu şekilde Ankara'ya kadar dip gaz gidilse Cankurtaranı çıkmadan en yakın çekici nerde diye aranirsiniz.

Box Icin ödenecek maksimum rakam 200 tl benim nazarımda. İçindeki bir adet opamp Icin iyi rakam.

Yorum bağlantısı

Yukarıda yazılan bilgiler çok kıymetli. Teşekkürler.

Kendi deneyimlerimdir ;

Box ve yazılım ve hatta ikisini bir arada bile kullandım.

Doğru yerlere müdahale edilen azılım, şehir içi yakıtı düşürüyor. Box, düzgün kalibreli ise sakin kullanımda ( maksimum tork devrinde ) aynı tüketimi, üst devirlerde ise fazla yakıt ile performanslı kullanım sergiliyor. İkisi bir arada olunca motorun kimyası alt üst olup, abartılı güç alınıyor. Bu şekilde Ankara'ya kadar dip gaz gidilse Cankurtaranı çıkmadan en yakın çekici nerde diye aranirsiniz.

Box Icin ödenecek maksimum rakam 200 tl benim nazarımda. İçindeki bir adet opamp Icin iyi rakam.

 

Yanlış anlamadıysam,

1- Yazılım Box'a göre daha verimli,

2- Box sakin kullanımda tüketim aynı,

3- Fiyatı pahalı,

olarak notlarımı alabilirmiyim abi? 

Yorum bağlantısı
Servet Aydın

Box takıp, sağdan tintin gideni hiç görmedim :)

Box, sök tak nedeniyle mantıklı. Aracı satarken yazılım bedelini talep edemezsin. Gazladigin, fazladan yaktigin kar sana. Fordun enjektörü, yüksek başında ne kadar dayanıklı, sen nekadar sakin surebileceksin ?

Yanlış anlamadıysam,

1- Yazılım Box'a göre daha verimli,

2- Box sakin kullanımda tüketim aynı,

3- Fiyatı pahalı,

olarak notlarımı alabilirmiyim abi?

Evet
Yorum bağlantısı

Box takıp, sağdan tintin gideni hiç görmedim :)

Box, sök tak nedeniyle mantıklı. Aracı satarken yazılım bedelini talep edemezsin. Gazladigin, fazladan yaktigin kar sana. Fordun enjektörü, yüksek başında ne kadar dayanıklı, sen nekadar sakin surebileceksin ?

Evet

Teşekkür ederim abi :flowers: 

Yorum bağlantısı
M.Fatih Yüce

Bu chip işi daha çook su kaldırır. Gözünü seveyim atmosferik motorların. Turbo çıktı mertlik bozuldu.

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Can Çeralp

Tork artmadan güç artması için maks. torkun verildiği devri yukarı çekiyorlar sanırım. Bana çok sağlıklı bir uygulama gibi gelmedi ama son hızı arttırabilir sanki.

Şöyle;

 

Azami tork ile azami beygirin alındığı devirler birbirlerinden farklılar. Azami torkun aldındığı deviler alt devirler, bu bölgeye dokunulmuyor veya sınırlayıcı konuluyor, üst devirlerdeki düşük tork ise biraz yükseltiliyor.

 

Bazı mekanik parçaların direnci torka karşı ölçülürken bazılarınınki ise devre veya güce karşı ölçülür. Örneğin bir şanzıman dişlisi için burulma direnci (tork) önemlidir. Çünkü düşük torklarla hızlandırdığınız zaman 40000 devirde bile çevirirsiniz isterseniz. Ancak birden bire kabul edemeyeceği bir tork uygularsanız, kuvveti kendi içinde dağıtamaz ve uygulama noktası kayar (başka bir deyişle yamulur ya da kırılır).. 

 

Pistonlar ve silindirlerde ise genellikle toplam güç ve devir hesabı yapılır. Çünkü orada sürtünme direnci önemli rol oynar ve sürtünme, hız ile doğru orantılıdır. Bu durumda da motor yüksek devirlere zorlanmadığı süre torkun arttırılması sadece ekonomiyi bozar. Çünkü verimsiz noktada sıcaklık artışı fazla olur, soğutma için gereken (yani kayıp) güç de artar..  Motorun soğutmasının yeterli gelmemesi ise bambaşka bir senaryo ama zaten kimse 100 beygiri 500 beygir yapmıyor.. 

Bu chip işi daha çook su kaldırır. Gözünü seveyim atmosferik motorların. Turbo çıktı mertlik bozuldu.

Onların mertliği hacimler düşmeye başlayınca bozuldu. Yoksa bugün turboların verdiği o yüksek alt devir torklarını zaten büyük eski motorlar fazlasıyla veriyorlar :) 

 

Keşke topluca Wankel motora geçsek :) Hatta dizelini yapsalar ilk ben alacağım.. 

Yorum bağlantısı
Can Çeralp

Hayallerimin arabası (hayallerimdeki bir adet Mustang ve bir adet eski Auti TT'yi saymazsak :D

 

Bu arabaya sahip olsam sadece kapılarını açar açar kaparım ilk gün...

Yorum bağlantısı
Furkan Avcı

 

:bravo:  :bravo:  :bravo:

O kadar yazı okudum hiç biri bu kadar açıklayıcı ve düzgün değildi, bilimsel hiçbir dayanağı olmayan atıp tutma yazılarına benziyordu. Ellerinize sağlık.

Önceki 407'yi 136 BG den yazılıma müdahale ile 160 BG civarına yükseltmiştik. Yaklaşık 8000 km oldu, motorla ilgili en ufak sıkıntı yok. 1. 2. ve 3. viteslerde belirgin bir ivmelenme ve güç hissedilirken, 4. vitesde az, 5. ve 6. viteslerde pek bir değişiklik olmadı diyebiliriz. Araç halen kayınbiraderimde duruyor.

Yorum bağlantısı
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...