Sosyal Devlet Nasıl Olurmuş

[Tolga Tekinoğlu]

hürriyet gazetesi yazarı Özgür BOLAT' ın bu gün çıkan adresteki yazısını mutlaka herkes okumalı ve düşünmeli.

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/140496...sp?hid=14054772

[Ayhan Onaran]

Güzel yazı..Teşekkürler.

[Ali Cihangiroğlu]

Ahh Ahh, bizde toplum bilincini bu hale getirmek için bir 70 sene daha lazım, köy enstütütleri kapandıktan sonra köyden kente eğitimin el ücra köşeden en üst seiyey kadar devam etme işi bozuldu gitti, ülke bu yüzden bu halde zaten, eğitim okumak öğrenmek, ne yazıkki bizde bunlar en son düşünülen şeyler, boşuna hayal kurmayalım, eğer bu şekilde devam edersek bu yazıdaki bilince hiçbi zaman ulaşamıyacak bu ufacık ve tarihi bile olmayan devletlerin maskarası olamaya devam edeceğiz...

[Ali Cihangiroğlu]

Evet kuvvetli devlet olmak lazım, herşeyin başı para (devlet işinde ekonomi yani), yeterli gelir ve iş imkanı ile birlikte belli bir eğitim seviyesini yakalamış ülkelerde çok ta sorun olmuyor genelde, elbette Belçikaylada aramızda pek çok fark var elbette, direk karşılaştırmak tabiki olmaz, adamlar yüksek vergi veriyor ama gelirleride yüksek ve onlara kalan para hayli hayli yetiyor, keşke bizimde güçlü bir ekonomimiz ve çalışkan, kanunlara ve biribirine saygılı bir toplumumuz olsa, o zaman bu hizmetler için seve seve vergide veririm haftanın 6 günüde çalışırım (zaten 7 günü çalışıyorum belki o zaman tatilde yaparız artık ), bunu yapmak zor değil ama toplumsal bilinci olşturmak en azından bişeyler yapmak lazım, aslında bu konuda çabada sarfedilmiyor değil fakat hem ülkenin büyüklüğü hem eğitimin ve seviyesinin genelde çok zayıf olması bu işler için çok geride kalmış olmamız ayrıca ekonomik olarak borç içinde yüzmemiz ve beceriksiz yöneticiler yüzünden bu haldeyiz, elbette dış etkilerde var, bizi bu halde tutmak gelişmemizi sanayimizi eğitimimizi sürekli geride bırakmak amaçlı uğraşan pek çok devlet ve bunlara teslim olmuş insanlarımızda var, bunların üstesinden gelmek için çalışmak en azından bu bilinçte olmak her Türk vatandaşının birinci vazifesi olmalı bence, yoksa bu devletlerden bırakın geri olmayı, kat be kat köklü geçmişi ve tarihi olan bir milletiz, pek çok şeyin ilki bizde, ama ne yazıkki gerisini getirememişsiz, hiç değilse bari bundan sonrasında gerekeni yapabilelim arkadaşlar.

[Serkan Toker]

Yazıyı şimdi okudum ama sanki adam biraz yazmış diğer anlamda...Yok polis arıyormuş yanlış park etmişsiniz bir daha olmasın falan filan...Ben olsam böyle birşey başıma gelse bende şok olurum...Arabayı yanlış yere parkettiği fark edemiyorsan sen zaten öyle bir sosyal devleti haketmiyorsun canım kardeşim, belki de ambulans girişine parketmiştir. Hep derim, vermeden alamazsın....

[Necat Ertan]

Bir anektod: 2009 yılında Belçika'nın tahmin

[Haluk Şentürk]

ulan sıkıntı çekmeye gelimişiz dünyaya.git de oralarda doğsana :lol2:

[Hakan Baha]

Bu ülkenin sorunu sosyal devlet sorunu falan değil bizim tek sorunumuz eğitimsizlik.

Hep aklıma şu soru geliyor, yapılan araştırmalar gösteriyor ki şu anki iktidara oy veren kesimin eğitim seviyesi ile vermeyen muhalif kesimin eğitim seviyesi arasında bir uçurum var (muhalif kesim lehinde).

O zaman bu ülkede mutlu olmak için illa cahil mi kalmak lazım?

Türkiyedeki vergi sistemi ise, baştan sona yıkılıp yeniden yapılması gereken yozlaşmış bir sistemdir. Vergi sistemi altında delik olan bir kazan gibidir; ücretli çalışanı, işçisi, memuru o kazanı doldurdukça, kuyumcusundan, fabrikatörüne bütün vergi kaçıranlar tarafından kazan boşaltılmaktadır.

Her sene vergi rekortmeni sanatçılara ve zenginlere ödül veren maliyenin bence bir kez olsun emekli bir işçi veya memur çıkarıp hayatı boyunca tek bir kuruş vergi kaçırmadan devlete vergi ödediği için ona da bir ödül vermesi lazım.

Diğer yandan maaşlı bir adamın belki borçla belki krediyle aldığı bir evin emlak vergisinin yüksek olmasından yakınması, bu ülkede yıllardır trilyonlar kazanıp kuruş vergi ödemeyen veya ödediği üç kuruş vergi için ağlayan sanayici ve tüccarların yanında çok masum kalır.

Ayrıca bizim ülkemizi özellikle gelişmiş ülkelerle karşılaştırıken lütfen o ülkelerin;

kişi başına düşen milli gelirine

refah seviyesine

kayıt dışılık oranlarına da bakıp karşılaştırma yapalım.

[Zafer Kangallı]

Evet herşeyin başı eğitim. Eğitimli insan hakkını sonuna kadar arar, eğitimsiz insan kendisine verilenle yetinir ve daha kötüsü bununla mutlu olur. Şu andaki devlet ve hükümet politikası budur. Karşınızda eğitimli bilgili insanlar olursa; onları, seçim zamanı gelince kömürle, beyaz eşyayla, 3 kilo pirinç, 5 kilo makarna ile kandıramazsın. Ama çok yazık. Hepsi sadece oy kaygısı değil. Cukka yapalım, iç edelim, 17 yaşındaki oğlum ithalat ihracat yapsın, gemiciklerimizi yüzdürelim. Hep bana Hep bana.....Ohhh ne ala....

[Mehmet Acar]

Oraya daha türkler tam olarak yerleşmemiştir ondan öyledir. Bizimkiler sistemin açıklarını bulup sömürmeye başlasınlar ondan sonra başlar çözülmeler.

[Serkan Toker]

Diğer yandan maaşlı bir adamın belki borçla belki krediyle aldığı bir evin emlak vergisinin yüksek olmasından yakınması, bu ülkede yıllardır trilyonlar kazanıp kuruş vergi ödemeyen veya ödediği üç kuruş vergi için ağlayan sanayici ve tüccarların yanında çok masum kalır.

Netice olarak satın alabilmiş, vergisini de ödemekle yükümlüdür. Kaçıranı örnek alarak vergi vermesin demiyorsunuz değilmi?

Ayrıca bizim ülkemizi özellikle gelişmiş ülkelerle karşılaştırıken lütfen o ülkelerin;

kişi başına düşen milli gelirine

refah seviyesine

kayıt dışılık oranlarına da bakıp karşılaştırma yapalım.

Onların kişi başına düşen milli gelirleri nasıl artmış, onu da düşünmek gerekir...Kaçırma özendirilirse ve vergi ödenmezse bu sonuç ortaya çıkabiliyor..

Basma kalıp ifadeler bunlar artık...

[Hakan Baha]

Netice olarak satın alabilmiş, vergisini de ödemekle yükümlüdür. Kaçıranı örnek alarak vergi vermesin demiyorsunuz değilmi?

Onların kişi başına düşen milli gelirleri nasıl artmış, onu da düşünmek gerekir...Kaçırma özendirilirse ve vergi ödenmezse bu sonuç ortaya çıkabiliyor..

Basma kalıp ifadeler bunlar artık...

Hocam yazdıklarımı okumadınız galiba. Ben düşük gelirli inanların vergi kaçırması normal demiyorum. Tabi ki azı da suç çoğu da suç. Demek istediğim işçinin ücretlinin vergi yükünü artırmakla ne vergi sorunu çözülür ne de sosyal devlet olunur.

mesela esas vergi kaçıran zenginlerden vergi alabilmek.

Diğer yandan vergiden rahatsız olmak bir suç değildir, ben de ödediğim vergiden rahatsızım, suç olan ödememektir.

[Serkan Toker]

Büyük marketlerden tek kibrit alsan belgesini düzenler, personelinin sosyal güvencesini aksatmaz, bütün sosyal haklarını verir. Arabalarını değiştirir vergiden düşer, adama demediklerini bırakmazlar.

[Serkan Toker]

Sendika aidatı da maaştan otomatik kesilir, bırakın maaşlarını tam verinde kendileri yatırsınlar demişti birisi canlı yayında, sendikacı az kalsın kanalı kapattırıyordu. Aklıma geldi yazdım, konuyla alakası yok...

[Selçuk Baysal]

Bütün yazılanları okuyamadım vaktim kısıtlı,yazdıklarım tekrar olursa kusura bakmayın.o yazıda bahsedilen ülkenin nüfusu, vatandaşlarının ödedikleri vergi,vergiye bakış açıları ile bizim ülkemizin bu alanlardaki yaklaşımları arasında bir kıyaslama yapılmalı öncelikle.İşsiz,12 çocuklu,devlet bize bakmıyor zihniyetindeki ailelerin hiç de azımsanmayacak kadar çok olduğu, kaçak elektrik kullanmanın belirli bölgelerde hak olarak görüldüğü, vergisini tam olarak ödeyene garip gözle bakıldığı bir memleket olarak hak ettiğimizi yaşıyoruz.Ha biz böyleyiz de hükümetler sütten çıkmış ak kaşık mı? Tabii ki hayır ama derler ya; Herkes hak ettiği gibi yönetilirmiş...

[Selçuk Baysal]

Neden cahil kalmak gerekiyormuş tam anlayamadım. Un, bulgur, kömür almak için mi?

Demokrasilerde herkesin bir oy hakkı olduğuna göre bunun bir önemi olmaması lazım.

Eğitimsiz insanın da canı var ve kendine göre hayattan beklentileri var.

O zaman muhalif kesim de şapkasını önüne alıp düşünecek ve bu işe bir çözüm bulacak. Un, bulgur, kömür üçlüsünü başarısızlığının mazereti yapmayacak.

Ortada bir muhalefet başarısızlığının olması muhalefet gücüne sahip olan erkin, halkın fukaralığını ve dini duygularını azami derecede sömürmesini başarıya dönüştürmez. Ülkemizde ekonomik alanda üretime ve istihdama dayalı ekonomik bir ışık alamadığımıza göre, halka rağmen bazı kurumların ısrarla yıpratılmaya çalışılmasına da bakarak iktidarın başarısına "Un, bulgur, kömür üçlüsünden başka mazeret bulamıyorum.Bu arada Alper bey bu ileti kesinlikle şahsi bir cevap niteliği taşımamaktadır. Siyasetten ve siyasetçiden çok haz etmem, bu konular için de hiç bir arkadaşımla tartışmam,sadece fikrimi yazdım

[Mehmet Acar]

Ortada bir muhalefet başarısızlığının olması muhalefet gücüne sahip olan erkin, halkın fukaralığını ve dini duygularını azami derecede sömürmesini başarıya dönüştürmez. Ülkemizde ekonomik alanda üretime ve istihdama dayalı ekonomik bir ışık alamadığımıza göre, halka rağmen bazı kurumların ısrarla yıpratılmaya çalışılmasına da bakarak iktidarın başarısına "Un, bulgur, kömür üçlüsünden başka mazeret bulamıyorum.Bu arada Alper bey bu ileti kesinlikle şahsi bir cevap niteliği taşımamaktadır. Siyasetten ve siyasetçiden çok haz etmem, bu konular için de hiç bir arkadaşımla tartışmam,sadece fikrimi yazdım

Halka rağmen bazı kurumlar derken...

Evet evet, diyanet işleri başkanlığını kasdettiniz sanırım, tabi son 4 darbeyi onlar yaptığı için, askerden birifingleri onlar aldığı için yıpratmamak lazım DİB başkanını.

[Selçuk Baysal]

Halka rağmen bazı kurumlar derken...

Evet evet, diyanet işleri başkanlığını kasdettiniz sanırım, tabi son 4 darbeyi onlar yaptığı için, askerden birifingleri onlar aldığı için yıpratmamak lazım DİB başkanını.

Sizinle tartışmayacağım tabii ma şunu yazmak istiyorum, yıpratılan kurum derken neyi kastettiğimi biliyorsunuz "TSK" ve karşı verdiğiniz örnek "Diyanet işleri başkanlığı" Mesajımda da yazıştım dini duyguları kullanmamak lazım.Ama bu konuda uzmanlaştı artık insanlar. Ayrıca yapılan 4 darbeye gelince, iyi o zaman toptan fes edelim orduyu. Bir de bütün mesajımdan sadece bu kısım dikkatinizi çektiğine göre taktikleri işe yaramış, bir halkı kendi ordusuna düşman etmeyi başarmışlar, tebrik ediyorum.İyi akşamlar...

[Mehmet Acar]

Sizinle tartışmayacağım tabii ma şunu yazmak istiyorum, yıpratılan kurum derken neyi kastettiğimi biliyorsunuz "TSK" ve karşı verdiğiniz örnek "Diyanet işleri başkanlığı" Mesajımda da yazıştım dini duyguları kullanmamak lazım.Ama bu konuda uzmanlaştı artık insanlar. Ayrıca yapılan 4 darbeye gelince, iyi o zaman toptan fes edelim orduyu. Bir de bütün mesajımdan sadece bu kısım dikkatinizi çektiğine göre taktikleri işe yaramış, bir halkı kendi ordusuna düşman etmeyi başarmışlar, tebrik ediyorum.İyi akşamlar...

Yanlış olan bu işte. Ya ordu düşmanısınızdır ya da tam destekçisinizdir. Yok böyle birşey. Üzüldüğüm nokta bu ölçüde militarist bir toplumu oluşturabilmiş olmaları.

Oysa bu ülke için TSK neyse DİB de aynıdır, aynı olmalıdır. Gazeteciler gece yarısı internet sitesini takip etmemelidirler.

[İbrahim Cem Oğuz]

Kayıt dışı vergiyi kontrol edemediği veya etmediği için akaryakıta zam yapan ve yıllık vergi gelirinin yüzde 30 ya da 50'sini -net hatırlamıyorum- bundan karşılayan bir ülkede hangi adaletten bahsedebiliriz ki. Zengin olan sadece vergi kaçırmakla kalsa neyse, zengin olandan vergi dahi alınmamakta. Pırlantadan vergi alınmadığını hepimiz biliyoruzdur. Asıl sıkıntı burada. Siyaseti para kontrol eder. Dolayısıyla büyük şirketler-kuruluşlar yaptıkları/yapacakları yatırımlar için kanun çıkartacak derecede hakimdirler siyasete. Bunu engellemezsek bindiğimiz araca yıllar önce geçici olduğu söylenen vergileri ödemeye devam ederiz. Ya da birileri çıkar dalga geçer gibi ''Ötv zammı fakiri ilgilendirmez'' der. Nasıl bu kadar umursamaz olabilir bir toplum. Kendi seçtiği insan onunla dalga geçerken hala sessiz kalabilmekte...