İçimdeki Anadol Özlemi

[Göktuğ Bozkurt]

Merhabalar, kendimi bildim bileli arabalara özellikle eski arabalara karşın bir ilgi duymuşumdur, çocukluğum babamın işinden dolayı Eskişehir'in sanayisinde geçti, ve inanın sanayide büyüyen bir çocuk olarak tek farkına varabildiğiniz şey arabalardı o dönemlerde, hep bir özlem duyulmaktaydı şöför koltuğuna oturmakta ve oturuluncada arkadaşlarla birazda olsa abartılı bir şekilde paylaşılırdı o anlatılırdı...

Babam sanayideki dükkanını açmadan önce 88 yılıyla 95 arasında araba alıp sattı, ki o dönemdeki arabaları siz düşünün en fiyakalısı Tofaş'lar, Taunus'lar vs, dükkan açılıncada nakite sıkıştığında yine bildiği işi yaptı yine araba alıp sattı ve ben çocukluğumdan bu yaşıma kadar babam sayesinde nice arabalara bindim, ve benim hayatıma damgasını vuran üç arabadan biriside Anadol'dur. Başkadır Anadol, öyle herkesin bildiği kaportasını eşeklerin yediğinin aksine paslanmaz, çürümez Anadol beklediğinizin aksine seridir de, birinci vitesi ile geri vitesi birbirine çok karışır ve karıştırmamak için ikiden bire atarsanız kırmızı ışıklarda sıkıntı yaşamazsınız, bizimkinin frenleri tam kara düzendi bir türlü Westinghouse takamamıştık, frene bastığınızda asla kızaklamaz durmaya yakın ancak bir cıyk sesi duyarsınız, o dönem araba koltukları şimdikiler kadar uzun değildir ve enine geniştir Anadol'unkilerde öyledir,

Başkadır Anadol sürmek, şimdiki 50 li kuşağın siz Anadolu sürerken size başka bir baktığı arabadır, Anadol benim için o yıllara duyduğum bir özlemdir, direksiyonundaki o Hitit geyiğiyle ve o dönem vites topuzlarını anımsatan şeffaf içinde örümcek, boncuk olan o topuzla, ülkemizin seri üretilen otomobili...

Artık sanayide değilim Eskişehir'den ayrılalı 11 sene oldu, babam dükkanı ne yazık ki kapattı, Anadol arabamız yine bir nakit sıkıntısında yada çıkan hurda yasasında nakite dönüştü... O yaşadığım yıllar şimdilerde bende eski, klasik araba sevgisini bıraktı ve şu anda en ulaşılabilir olanı Anadol...Bir gün biliyorum ki tekrardan oturacağım direksiyonuna ve aynı hazzı almak ümidiyle.

26 Nisan 2011 tarihinde Adnan tarafından düzenlendi

[Mehmet Göktürk]

özlediğiniz eski yıllar "sizin" eski yıllarınız. Araba değil. Aynı hazzı alamazsınız. Ama tabi bu da birşeydir.

[Çağlar Bayur]

Artık, eskimeyen otomobil, üretici için makbul değil.....

[Murat Dere]

Göktuğ kardeşim, resimdeki araba bizim eski arabanın aynısının tıpkısı. Ne günlerimiz geçti o arabayla... Diyarbakır'da yaşarken Muğla'ya kaç yaz gelip gittik hatırlamıyorum bile. Nerelere gitmedik ki... Hey gidi günler hey. Bu aracın zevki başkadır. Ben araba kullanmayı bunda öğrendim. Bununla kaza yapmak bile farklı bir deneyimdi. Yoldan parçalarını toplar sanayide yapıştırtırdık. 80'li yılların sonunda farklı bir komple göğüs çıkarmışlardı. Üzerinde bir sürü düğme yeri vardı. Bizim çatlayan göğsü değiştirip geri vites lambası, dörtlü sinyal gibi eksiklikleri o düğme yerlerini doldurarak gidermiştik. Kara şimşek gibiydi. Yıllarca teypsiz gezdik. Babam dırdırıma dayanamayınca ancak teyp takabilmiştik göğüs değişince. Ön koltuğun tek parça olması ayrı bir rahatlıktı; öne 3 hatta 4 kişi oturabiliyordu. 120 km/s hıza çıktığınızda motor gürültüsü yüzünden 300'le falan gittiğinizi hayal edebilirdiniz. Daha da yazarım ama nöbet bitti.

Yani, seni çok iyi anlıyor ve destekliyorum. İnşallah ben de bir gün Anadol sahibi olurum. Anadol'un tadını almamış olanlar anlamaz. Öyle bir iki kere kullanmakla anlaşılacak bir şey değil bu duygu. Neyse...

[Ali Elöver]

Hakettiği değeri görememiş bir arabadır Anadol.

Ya da eşekler yiyor diye dalga konusu edilen kaportasının yarış arabalarında kullanılan türden olduğunu.

Bencede, aynen bal rengi Mondeo Ghia Aygaz Edişın gibi. Ama kapısı değişti denilip değişmemiş olacak

Mondeo'yu eşekler yemiyor da Diyarbekir Ford servisinde ayılar yiyor diye duydum

[Ali Elöver]

Doğru duymuşsun.

Ama o ayılar, başlarına geleceklerden habersizler.

Ahh öyle üzülüyorum ki, o güzel orjinal ellenmemiş, kurcalanmamış Mandaon, ayıların elinde soldu, kurudu gitti.

Önce aygaz takamama dertleri, sonra bu kapı değişimi adı altında çekiçlenip konan eski yamuk yumuk kapı, vs vs arabadan soğudum resmen.

Hani al desen almam, sıfır Palio alırım çok daha iyi. En azından manipüle edilmemiş, ustacıkların elinde kurcalanmamış olur Palionun.

Ama o ayılar, başlarına geleceklerden habersizler.

Napıcan ustacıkları ? Asit kuyusuna mı atıcan

[Zafer Ayvacı]

Napıcan ustacıkları ? Asit kuyusuna mı atıcan

Ali abi bu özelliğin doğuştan mı senin yoksa sonradan çalışarak edinilmiş birşey mi? Çok acayip

[Murat Dere]

Paylaşım için teşekkürler.

Hakettiği değeri görememiş bir arabadır Anadol.

Anadol'da kullanılan süspansiyon sistemini bilen var mı mesela.

Ya da eşekler yiyor diye dalga konusu edilen kaportasının yarış arabalarında kullanılan türden olduğunu.

Abi sen Diyarbakır'da da mı yaşadın?

Ben de bu çılgınlık nereden geliyor diyorum.

Mehmetçik İlkokulu, akasya çiçekleri yemeyi orada öğrendim, dağdağan çekirdekleriyle az vurulmadım-vurmadım... Mine... Pantol yırtmaç oynuyor mu çocuklar hala? Kara Amid duruyor mu? Ofis-İstasyon dolmuşçuları hala "Ofistasyon!" diye mi bağırıyor? Dolu tanelerinin o kadar büyük olabileceğini orada öğrendim. Falan, filan...

[Murat Dere]

Ah abi ah. Nerede o eski Diyarbakır.

Şimdiki çocuklar, ellerinde esrar, başka oyunlar oynuyorlar.

Ofistasyonu hiç duymadım. Ama hala "Da Gapi, Topli Gonit, Ceze evi" diye bağırıyorlar.

Stadyumun orada 9 katlı bir apartman vardır, orada oturduk biz. En üst katta. Her hafta maç seyrederdik. Polis araçlarını devirirlerdi bazı kesimler. Geceleri çatışma sesleri gelirdi. Adamı vurup başında beklerlerdi kimse yardım etmesin diye. Stadyumun köpeği ısırmıştı beni. Çok acımıştı ama ağlamamıştım. Demek ofistasyon dolmuşları kalktı ha? Daha da gitmem Diyarbakır'a. Yalan tabii giderim. İnadına giderim. Orası benim ve benim kalacak. Bak aklıma kötü kötü şeyler geldi şimdi. Siyaset yapasım geldi. Ama bizi izleyen mod gözlerden tırsarım, güzelim konu kapanmasın. Çok severim Anadol'u ben.

[Cavit Doğan]

Yani, seni çok iyi anlıyor ve destekliyorum. İnşallah ben de bir gün Anadol sahibi olurum. Anadol'un tadını almamış olanlar anlamaz. Öyle bir iki kere kullanmakla anlaşılacak bir şey değil bu duygu. Neyse...

Bende seni çok iyi anlıyorum ve destekliyorum..

[Murat Dere]

Bende seni çok iyi anlıyorum ve destekliyorum..

Aslan ağam benim.

[Göktuğ Bozkurt]

umarım arzunuz bir an evvel yerine gelir,Anadol da diğerleri gibi hastası tarafından delice sevilir

çok saolun fikri bey...

özlediğiniz eski yıllar "sizin" eski yıllarınız. Araba değil. Aynı hazzı alamazsınız. Ama tabi bu da birşeydir.

hani belkide haklısınız, ama hepimiz bir an'a özlem duyarken o an'ı eşyalarla özdeşleştirmezmiyiz.Zaman aslında o zamana aidiyetle güzel sanırım. umarım diyelim ozaman...

Artık, eskimeyen otomobil, üretici için makbul değil.....

Çok özlü bir söz olmuş, eskimeyen otomobil üretici için makbul değil haklısınız ve hatta çok haklısınız...

[Göktuğ Bozkurt]

Göktuğ kardeşim, resimdeki araba bizim eski arabanın aynısının tıpkısı. Ne günlerimiz geçti o arabayla... Diyarbakır'da yaşarken Muğla'ya kaç yaz gelip gittik hatırlamıyorum bile. Nerelere gitmedik ki... Hey gidi günler hey. Bu aracın zevki başkadır. Ben araba kullanmayı bunda öğrendim. Bununla kaza yapmak bile farklı bir deneyimdi. Yoldan parçalarını toplar sanayide yapıştırtırdık. 80'li yılların sonunda farklı bir komple göğüs çıkarmışlardı. Üzerinde bir sürü düğme yeri vardı. Bizim çatlayan göğsü değiştirip geri vites lambası, dörtlü sinyal gibi eksiklikleri o düğme yerlerini doldurarak gidermiştik. Kara şimşek gibiydi. Yıllarca teypsiz gezdik. Babam dırdırıma dayanamayınca ancak teyp takabilmiştik göğüs değişince. Ön koltuğun tek parça olması ayrı bir rahatlıktı; öne 3 hatta 4 kişi oturabiliyordu. 120 km/s hıza çıktığınızda motor gürültüsü yüzünden 300'le falan gittiğinizi hayal edebilirdiniz. Daha da yazarım ama nöbet bitti.

Yani, seni çok iyi anlıyor ve destekliyorum. İnşallah ben de bir gün Anadol sahibi olurum. Anadol'un tadını almamış olanlar anlamaz. Öyle bir iki kere kullanmakla anlaşılacak bir şey değil bu duygu. Neyse...

anadolun bendeki gibi sizde de anıları olması ne güzel birşey, yani eskiye duyulan özlemim o dönemin kirlenmemişliği ile mi alakalı diye düşünmüyor da değilim şimdilerde baktığımda eşyanın hayatımızda değeri de yok, herşeye kolay ulaşır olmamızla mı alakalıdır bilmem ama, anadol kelimelere dökemeyeceğim kadar başka bir araba, o bahsettiğiniz tek parça olan o ön koltukta sakar'ın manzarası ne seyredilir, yada saburhanede bir demli çay içimi, muğla ve anadol daha başka bişey...

Bende seni çok iyi anlıyorum ve destekliyorum..

saolun:)

[Guest Hakan Tar?m]

Yan komşu amcanın birinde tek kapı bir anadol var. Harika bir araç tertemiz maşallah Amcacım satılıksa hemen parayı getiriyorum diyorum hayatta olmaz satmam bunu diyor

[Murat Dere]

anadolun bendeki gibi sizde de anıları olması ne güzel birşey, yani eskiye duyulan özlemim o dönemin kirlenmemişliği ile mi alakalı diye düşünmüyor da değilim şimdilerde baktığımda eşyanın hayatımızda değeri de yok, herşeye kolay ulaşır olmamızla mı alakalıdır bilmem ama, anadol kelimelere dökemeyeceğim kadar başka bir araba, o bahsettiğiniz tek parça olan o ön koltukta sakar'ın manzarası ne seyredilir, yada saburhanede bir demli çay içimi, muğla ve anadol daha başka bişey...

Bende seni çok iyi anlıyorum ve destekliyorum..

saolun:)

O tek parça ön koltuğun rahatlığı var mı günümüz arabalarında? Gaz pedalına basarsın basarsın gitmez ama yine de şikayet etmezsin. Bilirsin Anadol bu kadar gider. Anadol ile yüksek hızda kaza yapmak da zordur bu yüzden. Gel Sakar'da bereaber seyredelim manzarayı, Saburhane'yi boş ver demli çayını bizde içersin.

Yan komşu amcanın birinde tek kapı bir anadol var. Harika bir araç tertemiz maşallah Amcacım satılıksa hemen parayı getiriyorum diyorum hayatta olmaz satmam bunu diyor

Akıllı adammış tabii. Şu kadarını söyleyeyim; Anadol şu anda bizde duruyor olsaydı kesinlikle satmazdım.

[Cihan Tiftik]

[Göktuğ Bozkurt]

Yan komşu amcanın birinde tek kapı bir anadol var. Harika bir araç tertemiz maşallah Amcacım satılıksa hemen parayı getiriyorum diyorum hayatta olmaz satmam bunu diyor

öyle bir komşuda bende var 1969 model anadolu var, ve inanırmısın taban sacını kendisi apkant preste bastırıp kendisi değiştirmiş,30 senedir kullanıyormuş keşke satsalar

saolun:)

O tek parça ön koltuğun rahatlığı var mı günümüz arabalarında? Gaz pedalına basarsın basarsın gitmez ama yine de şikayet etmezsin. Bilirsin Anadol bu kadar gider. Anadol ile yüksek hızda kaza yapmak da zordur bu yüzden. Gel Sakar'da bereaber seyredelim manzarayı, Saburhane'yi boş ver demli çayını bizde içersin.

ben anadolu 5 sene kadar kullandım ve inanın hiç radara giremedim, öyle sürat meraklısı bi adam değilim zaten anadolun yaptığı sürattende hiç şikayet etmedim, ama şehir içinde kırmızı ışıkta sol şeritte kaldıysanız sağa bir türlü geçemez arkadanda kornalarla rahatsız ediliyorsunuz malum bizim trafik kültürümüz olmadığı için böyle bir sıkıntı yaşıyorsunuz.

Bu teklifi eylülde değerlendirmek isterim, muğlada 5 sene yaşadım üniversiteyi orada okudum ve inanın hiç gidemedim ben oradan aslında, her sene 20 günde olsa gelmeye çalışırım, inşallah bigün çayınızı içme fırsatını yakalarım neden olmasın

27 Nisan 2011 tarihinde Hakan Tar?m tarafından düzenlendi

[Murat Dere]

öyle bir komşuda bende var 1969 model anadolu var, ve inanırmısın taban sacını kendisi apkant preste bastırıp kendisi değiştirmiş,30 senedir kullanıyormuş keşke satsalar

saolun:)

O tek parça ön koltuğun rahatlığı var mı günümüz arabalarında? Gaz pedalına basarsın basarsın gitmez ama yine de şikayet etmezsin. Bilirsin Anadol bu kadar gider. Anadol ile yüksek hızda kaza yapmak da zordur bu yüzden. Gel Sakar'da bereaber seyredelim manzarayı, Saburhane'yi boş ver demli çayını bizde içersin.

ben anadolu 5 sene kadar kullandım ve inanın hiç radara giremedim, öyle sürat meraklısı bi adam değilim zaten anadolun yaptığı sürattende hiç şikayet etmedim, ama şehir içinde kırmızı ışıkta sol şeritte kaldıysanız sağa bir türlü geçemez arkadanda kornalarla rahatsız ediliyorsunuz malum bizim trafik kültürümüz olmadığı için böyle bir sıkıntı yaşıyorsunuz.

Bu teklifi eylülde değerlendirmek isterim, muğlada 5 sene yaşadım üniversiteyi orada okudum ve inanın hiç gidemedim ben oradan aslında, her sene 20 günde olsa gelmeye çalışırım, inşallah bigün çayınızı içme fırsatını yakalarım neden olmasın

Kötekli'de kaldıysan ve otostop yaptıysan kırmızı Corsa'yla seni de getirmiş ya da götürmüş olabilirim Göktuğ. Öğrencilere çok yardım ederim bu konuda. Gel tabii, ne zaman istersen.

[Fatih Ada]

yakın bir arkadaşımın babasına 18 yaşında iken onun babası tarafından 0 anadol hediye edilmiş ve hala o arabaya biniyor.. şimdi satsa alacak adam aracın 2. sahibi olacak

babası makine mühendisi olduğu için garajında ona neler yaptı neler,motor mu inmedi şanzımanmı inmedi.. en son şaseyi baştan döktürmüştü.. hala binmeye niyeti var değişik bi merak anadol galiba..

ve inanılmaz şekilde araba gidiyorda

27 Nisan 2011 tarihinde Fatih Ada tarafından düzenlendi

[Göktuğ Bozkurt]

Kötekli'de kaldıysan ve otostop yaptıysan kırmızı Corsa'yla seni de getirmiş ya da götürmüş olabilirim Göktuğ. Öğrencilere çok yardım ederim bu konuda. Gel tabii, ne zaman istersen.

köteklide 2001 yılında obam sitesinde kalmıştım, 2001 ile 2005 arasında 9 değişik evde kaldım:) akyol, 112 evler, kötekli, emirbeyazıt mah. kurbanlar sok., konakaltı kültür merkezinin arkasında, en son stad altında öğretmenler sitesinden mezun oldum, çok güzel günlerdi, ılk yıllarda çok otostop çekmiştik gokovaya marmarise kimbilir belkide binmişimdir arabanıza:)

yakın bir arkadaşımın babasına 18 yaşında iken onun babası tarafından 0 anadol hediye edilmiş ve hala o arabaya biniyor.. şimdi satsa alacak adam aracın 2. sahibi olacak

babası makine mühendisi olduğu için garajında ona neler yaptı nelr,motor mu inmedi şanzımanmı inmedi.. en son şaseyi baştan döktürüymüştü.. hala binmeye niyeti var değişik bi merak anadol galiba..

ve inanılmaz şekilde araba gidiyorda

eli öpülesi insanlar onlar, vallahi helal olsun...

[Guest Erc]

modifiyelisi nasıl ama

[Guest Erc]

anadolmu dediniz

nam-ı diğer SUPER TURKISH CAR şimdi ANADOL STC tasarımcı Hayri İstay'ın bilgisayarında yeniden hayat buldu. karşınızda ANADOL STC MARK

8 Mayıs 2011 tarihinde Erc tarafından düzenlendi

[Murat Dere]

Devrim'i bırakmasalardı şimdi böyle arabalarımız olur muydu acaba? Şimdi de diyorlar bazıları gerçi "Araba üretiyoruz" diye ama. Ha, uçak bile yapıyorduk biz de mi ya?