Unesco Kültür Mirası Safranbolu 360 Derece

[Mustafa Karaaslan]

Umarım beğenirsiniz güzel bir uygulama gezmiş kadar oluyor insan.

http://www.360safranbolu.com/

[Akan Belen]

Vay be çok güzel olmuş bencede.Birde kumda kahvenin tadı yok

[Zafer Ayvacı]

Çok güzelmiş Mustafa. Sağolasın.

Gelip görmek şart. Ben şimdi gittim, gördüm, geldim

[Ahmet Taşkın]

Bence de şart Akan Abi sayesinde o tarafları çok güzel gezdim. Sağolsun.

[Ali Eren]

Teşekkürler Mustafa.

[Hüseyin Matur]

Paylaşım için teşekkürler. Çok güzel.

[Mustafa Karaaslan]

çok güzel görüntüler, bende çok beğendim. gitmiş kadar oluyorsunuz, tek eksiği yemeklerinin tadına bakamıyorsunuz.

buyrun gelin abi gerçekte görelim misafir edelim sizi

Vay be çok güzel olmuş bencede.Birde kumda kahvenin tadı yok

o nedir abi??

Çok güzelmiş Mustafa. Sağolasın.

Gelip görmek şart. Ben şimdi gittim, gördüm, geldim

abi tam da o konuya gelecektim Murat Yılmaz da gelmiş şöyle güzel bir buluşma yapsak mı ?

Teşekkürler Mustafa.

Paylaşım için teşekkürler. Çok güzel.

beğendiğinize sevindim

[Zafer Ayvacı]

Murat Yılmaz gitti de, biz bize yeteriz Mustafa Hafta içi ararım belki bir akşam.

[Akan Belen]

Safranboluda Türk kahvesi yapıyorlar.Ama öyle ocakta pişmiyor.Koca bir kazanın içindeki ateşte her fincan için ayrı cezveyle.Közde pişiriyorlar.Kum ateşi diyorlardı

[Mustafa Karaaslan]

Murat Yılmaz gitti de, biz bize yeteriz Mustafa Hafta içi ararım belki bir akşam.

tamam abi numaram 0506 218 82 55

Safranboluda Türk kahvesi yapıyorlar.Ama öyle ocakta pişmiyor.Koca bir kazanın içindeki ateşte her fincan için ayrı cezveyle.Közde pişiriyorlar.Kum ateşi diyorlardı

haa şu arasnadaki kahve şunu bi deneyeyim

[Enis Sever]

Kesinlikle Safranbolu'ya gidilmeli bir dünya mirası. Her Türk onu görmeli. Eski konaklar harika. Mutlaka dönüşte sevdiklerinize küçük bir pakette olsa safranlı lokum alınmalı

[Selçuk Keleş]

Akşam Sayınlar Otel'deki odama yerleşiyorum, hafif yağışlı havanın da etkisiyle uykuya erken dalıyorum.

Tabii sabah erkenden ayaktayım benim dışımda herkes hala uykuda. Hızlı bir kahvaltı yapıp kısa bir tura çıkalım bakalım. Öğlene kadar zamanımız var.



Meydana inip Cinci hamamının yanından yürüyüşe devam ediyorum. Az ilerleyince sola ayrılan ara sokağın girişindeki kemerli küçük köprü dikkatimi çekiyor "hele şuraya bir girelim bakalım" diyip devam ediyorum.




Dere yatağına paralel olarak ilerliyorum. Ev girişleri için küçük köprücükler sıralanmış. Sokağın adı da Dere Sokağı. Burası Akçasu mahallesine çıkıyor.



Sabahın erken saatleri, ortalık çok sessiz. "Şimdi bir yerden karşıma bir köpek çıkacak" diye hafif tırsak ilerlerken birden dere yatağının üzerine inşa edilmiş camiyle karşı karşıya geliyorum. İlginç bir süpriz bu.




1880 yılında yapılmış olan Lütfiye Camii bu. Mahalle sakinlerinden biri tarafından, zorlu bir yolculukla gidip geldiği gidip geldiği hac yolculuğuna şükür amacıyla yaptırılmış. Hem alan dar olduğundan hem de doğal dokuya zarar vermemek için böyle bir çözüm üretmişler.

Alt kısmında kahvehane üstünde de dini eğitim verilen küçük bir mektebi de bulunuyor. Tabii mektep Cumhuriyet döneminde işlevini yitirmiş. Minaresi ahşap. İçine giremedim ancak içinde de ahşap bölümler bulunuyormuş.



Caminin az yukarısında bir su kaynağı var ve köprünün altındaki çeşmeden buz gibi su akıyor. Fotoğrafta ağacın altındaki çeşmeyi niyeyse çekmemişim, şaşkınlığın etkisi herhalde.

Ön tarafta da zamanında köprü varmış ancak araçlar manevra yapabilsin diye genişletilmiş. Cami 2006 yılında restorasyon geçirmiş. Çatısının bir kısmı eski bir kısmı yeni kiremitle kaplı.

Yoluma devam ediyorum, tepeye kadar çıkıp Hıdırlık tepesine üstten varıyorum.



Biraz ürkütücü bir mahalle ismi



Bir kaç fotoğraf çekiyorum. Artık dönüş zamanı. Bir çay molasından sonra tepeden direk aşağı çarşıya inen taşlı yoldan iniyorum.

[Lokman Ceritlioğlu]

ellerinize sağlık bende çok beğendim, hazırlayan baya emek harcamış.