Yalçın Dağlıoğlu 7 Mayıs 2014 Paylaş 7 Mayıs 2014 Ve hepsininde bir zamanı vardı önceden planlanmamış ama zamanı gelince oynanan oyunlar vardı. 1 Yorum bağlantısı
Serkan Toker 7 Mayıs 2014 Paylaş 7 Mayıs 2014 Adını yazamadım galiba shireps kapağı en değerlisiydi. Bulunmuyordu. Çok pahalı bir içecek. Hala pahalı Bunun kapağı Bu içeceğin Ankara bölge bayisi bizim binanın altındaydı ben çocukken... Kamyon her sabah gırn gırn diye çalışır yarım saat ısıtılırdı... Çok fazla içmesem de bilirdim ve hala benzinlikten bazen sabah işe gelirken alır bir tane içerim... Geçenlerde dağıtım firmasına telefon ettim bütün şişeleriniz yapış yapış yıkamıyor musunuz diye... Dolaşın satış noktalarını diğer içecekler gayet normal Schweppes şişeleri eline yapışır dedim, bakacaklarmış... Aynen öyle Mehme Bey...Ne günlerdi yaaa..Gaz lambası altında ders çalışır,bol bol masallar dinler,radyodan arkası yarın dinlerdik... Eve gelen misafiri uğurlarken klasik elektrik kesintisine denk gelinirse apartmanın kapısından elde gaz lambasıyla çıkılmaz, çıkarsan camı yana doğru uzamış bir gaz lamban oluyormuş, doğru mu Uğur hocam ? Isınan cam ani rüzgarla yamulur derlerdi... 2 Yorum bağlantısı
Mehmet Kaya 7 Mayıs 2014 Yazar Paylaş 7 Mayıs 2014 Bu içeceğin Ankara bölge bayisi bizim binanın altındaydı ben çocukken... Kamyon her sabah gırn gırn diye çalışır yarım saat ısıtılırdı... Çok fazla içmesem de bilirdim ve hala benzinlikten bazen sabah işe gelirken alır bir tane içerim... Geçenlerde dağıtım firmasına telefon ettim bütün şişeleriniz yapış yapış yıkamıyor musunuz diye... Dolaşın satış noktalarını diğer içecekler gayet normal Schweppes şişeleri eline yapışır dedim, bakacaklarmış... Eve gelen misafiri uğurlarken klasik elektrik kesintisine denk gelinirse apartmanın kapısından elde gaz lambasıyla çıkılmaz, çıkarsan camı yana doğru uzamış bir gaz lamban oluyormuş, doğru mu Uğur hocam ? Isınan cam ani rüzgarla yamulur derlerdi... Abi ben her uzun yola çıktığımda kesinlikle her yakıt aldığımda alırım Çocukken hiç içmedim ama kapağı çok değerliydi bizde Ve hepsininde bir zamanı vardı önceden planlanmamış ama zamanı gelince oynanan oyunlar vardı. Aynen dediğiniz gibi. Yorum bağlantısı
Mehmet Kaya 7 Mayıs 2014 Yazar Paylaş 7 Mayıs 2014 bu oyunların bazılarının adını anımsıyo gibiyim Yapma be abi Yorum bağlantısı
Serkan Toker 7 Mayıs 2014 Paylaş 7 Mayıs 2014 Abi ben her uzun yola çıktığımda kesinlikle her yakıt aldığımda alırım Çocukken hiç içmedim ama kapağı çok değerliydi bizde Kapaklar asfalta dizilir, herkes kendine göre (ilik derdik biz) onları dizer... Sonra içi çamurla doldurulup ağırlık kazandırılmış konserve kapağı yaklaşık 25-30 merte mesafeden asfalt üzerinde kaydırılarak en baştaki ilik (gazoz kapağı) vurulmaya çalışılır.. Ne kadar başa yakın vurursan ondan sonrakiler envantere girer, şıkır şıkır sesleri arasında olası anlaşmazlık durumlarına karşı eve koşulur ki yenilen pehlivan duruma er geç itiraz edecektir... Çamurda çivi veya tornavida ile PES oynayan var mı ? Darboğazı yaparsan karşıdaki pes etmek zorunda kalır, ps oyunu PES ile alakası yok yani... Benim hikayelerimde eskimiş epeyce, bana müsaade... Meslerimi giyip eve gideyim, mesainin sonuna geldik... 2 Yorum bağlantısı
Mehmet Kaya 7 Mayıs 2014 Yazar Paylaş 7 Mayıs 2014 Kapaklar asfalta dizilir, herkes kendine göre (ilik derdik biz) onları dizer... Sonra içi çamurla doldurulup ağırlık kazandırılmış konserve kapağı yaklaşık 25-30 merte mesafeden asfalt üzerinde kaydırılarak en baştaki ilik (gazoz kapağı) vurulmaya çalışılır.. Ne kadar başa yakın vurursan ondan sonrakiler envantere girer, şıkır şıkır sesleri arasında olası anlaşmazlık durumlarına karşı eve koşulur ki yenilen pehlivan duruma er geç itiraz edecektir... Çamurda çivi veya tornavida ile PES oynayan var mı ? Darboğazı yaparsan karşıdaki pes etmek zorunda kalır, ps oyunu PES ile alakası yok yani... Benim hikayelerimde eskimiş epeyce, bana müsaade... Meslerimi giyip eve gideyim, mesainin sonuna geldik... Aynen abi. Güllede ( misket ) elcik derdik. Hep o gülle aynı gülle ile oynarsın. Tüm gülleri oyunda utulsan( kaybetsende) elcik verilmez. O uğurdur. Onda da bahsettiğin gibi dizerdik. Bizde deniz ve dağ olduğu için aşağı deniz, yukarı dağ olurdu. Şayet oyun büyükse her oyuncu kendine küçük yaşta toplayıcı tutardı. Kimse çalmasın diye. Çünkü 10-20-30 dizerdik. 5kişi olduğunu düşün yerdeki gülleleri çaldırmamak için yardımcı şart ( gülle karşılığında uşak ) Yorum bağlantısı
Mustafa Özcan 7 Mayıs 2014 Paylaş 7 Mayıs 2014 Çok güzel bir konuya değinmişsin Mehmet hocam.Gerçekten de sokakta oynayan çocuklar giderek azalıyor.Bu yüzden enerjilerini bir türlü atamıyorlar.Bizde enerjilerini atsınlar diye hafta sonları oyun parklarına çıkartıyoruz.Aslında her gün düzenli olarak oyun arkadaşları olsa durum belkide böyle olmazdı.90' dizisinin reklamı vardı.Sokakta oynayan son nesil diye.Bana çok anlamlı gelmişti.... 1 Yorum bağlantısı
Misafir 7 Mayıs 2014 Paylaş 7 Mayıs 2014 Bizim buralarda davin vardı yuvarlak küçük çekirdekli yemiş.bakkallar da çay bardağı ölçüsüyle satılırdı.Eski antenlerin yuvarlak metalini söker yemişin dışını yer çekirdeğiyle savaşa çılardık tu tu tü. Yorum bağlantısı
Hayrettin Bahadir 7 Mayıs 2014 Paylaş 7 Mayıs 2014 Biz çocukken oyun oynardık..Şimdi ki çocuklar hayali kahramanlarını oynatıyor.. 1 Yorum bağlantısı
Serkan Toker 7 Mayıs 2014 Paylaş 7 Mayıs 2014 Serkan baba sorayım sana o zaman : Hangisi baş ? Peki baş söylerken söylenen tekerlemeleri hatırlıyor musun ? Tumba... Tekerlemeleri hatırlayamadım ama tumba ya ikinciden itibaren ya da diğer taraftan gibi hatırlıyorum.. Kukalı saklambaç... Çivili tahta ve bozuk parayla temsili maç, tel sapan vs... Yorum bağlantısı
Mehmet Kaya 7 Mayıs 2014 Yazar Paylaş 7 Mayıs 2014 4 yıllık merkezde öğretmenliğin sonunda bu yıl köy okuluna geçtim, o kadar memnunum ki, samimyeti, sevgiyi, özgürlüğü sonuna kadar öğreniyorlar, heryer bilindik, herkes tanıdık, hepsi akraba, birbirini tanıyan aileler, öğle arası gelen yufka emkek, fırın ekmeği, köy yumurtası, köy sütü, tereyağı, herşey olduğu gibi doğallığını koruyor, şehir çocuklarımıza bu imkandan mahrum ediyor. Oyun alanının olmayışı, güven sorunu yaşanan mahalleler, çocuk istismarı, çocuk kaçırılması, umarım çocuklarımız için yeterli oyun alanı yapılır, ya da oyun alanları yokedilmez...Komşuna güven kalmadı hocam. Tumba... Tekerlemeleri hatırlayamadım ama tumba ya ikinciden itibaren ya da diğer taraftan gibi hatırlıyorum.. Kukalı saklambaç... Çivili tahta ve bozuk parayla temsili maç, tel sapan vs... Çivili tahta maçı da güzel olurdu. 1 Yorum bağlantısı
Misafir 7 Mayıs 2014 Paylaş 7 Mayıs 2014 Serkan baba sorayım sana o zaman : Hangisi baş ? Peki baş söylerken söylenen tekerlemeleri hatırlıyor musun ? Kapaklar asfalta dizilir, herkes kendine göre (ilik derdik biz) onları dizer... Sonra içi çamurla doldurulup ağırlık kazandırılmış konserve kapağı yaklaşık 25-30 merte mesafeden asfalt üzerinde kaydırılarak en baştaki ilik (gazoz kapağı) vurulmaya çalışılır.. Ne kadar başa yakın vurursan ondan sonrakiler envantere girer, şıkır şıkır sesleri arasında olası anlaşmazlık durumlarına karşı eve koşulur ki yenilen pehlivan duruma er geç itiraz edecektir... Çamurda çivi veya tornavida ile PES oynayan var mı ? Darboğazı yaparsan karşıdaki pes etmek zorunda kalır, ps oyunu PES ile alakası yok yani... Benim hikayelerimde eskimiş epeyce, bana müsaade... Meslerimi giyip eve gideyim, mesainin sonuna geldik... Hocam bizim buralarda meşhurdu o iki oyun ...küplerin tepesine koyulan parlak yatsı taşlar vardı evden onları aşırırdık.biz ellik derdik taş iki ye bölündüğünde küpün üstünde iki parca tekrar yerini alırdı ...Acaba kim kırmış bilmezdik:) Yorum bağlantısı
İsmail Avcı 8 Mayıs 2014 Paylaş 8 Mayıs 2014 Komşuna güven kalmadı hocam. Çivili tahta maçı da güzel olurdu. bunu ben de oynadim yas 30 .bide 9 tas 3 tas oynardik boyle tabla da 1 Yorum bağlantısı
Misafir 8 Mayıs 2014 Paylaş 8 Mayıs 2014 Sabit telefon diyor. O zamanlar cep telefonumu vardı Köye çekilen telefon hattında çalışan amcaların peşini bırakmazdık. Siyah ana kalın kablodan çıkan renkli kablolardan yapardık Yaptık tabi Mehmet Hocam.. Hemde ne yaptık. Hatta bazen hastalık, kablo bulamayınca, evlerin girişlerindeki kutuları sabote ederdik. Sabit elefonu özellikle sonradan ekledim. Bilen var bilmeyen var. 90 ve üzeri arkadaşlar anımsamayabilir 93 te cep telefonları başladı ... Sende mi yaptın la ... Yorum bağlantısı
Ayhan Onaran 8 Mayıs 2014 Paylaş 8 Mayıs 2014 Telden sapan olurdu..Adına da cıv cıv derdik.. Sonra birisi şeytan uçurtması dediğimiz uçurtmayı uçurur diğerleri de onu vurmaya çalışırdı.. Büyük yaptığımız çıtalı uçurtmaları saymıyorum.. Bir de biz karpit patlatırdık bolca.. Bi çukur kazar içine biraz su koyar sonra da karpit atardık..Üstüne de delikli bir salça kutusu kapatırdık etrafını çamurla örterdik. Sonra da uzaktan ateş değdirirdik Bunlar tehlikeli şeylerdi biraz.. ama güzeldi. biraz da adrenalin lazım değil mi ama 1 Yorum bağlantısı
Yalçın Dağlıoğlu 8 Mayıs 2014 Paylaş 8 Mayıs 2014 Motosiklet lastiği sürerdik elimizde çomaklarla. Birgün arabamızdan çıkan araba tekerini sürmeye başladım (farklı olacam ya) Antebin yüksek tepelerine çıkıp evlerin arasından koşa koşa lastiği sürmeye başladık benim ki ağır olduğundan kontrolden çıktı, gitti oturan bir adamın böğrüne geldi adamlarda ikindi vakti evin önünde çay demlemiş içiyorlarmış adamların ne keyfi kaldı ne bardağı ne de demliği. 1 Yorum bağlantısı
Misafir 8 Mayıs 2014 Paylaş 8 Mayıs 2014 Motosiklet lastiği sürerdik elimizde çomaklarla. Birgün arabamızdan çıkan araba tekerini sürmeye başladım (farklı olacam ya) Antebin yüksek tepelerine çıkıp evlerin arasından koşa koşa lastiği sürmeye başladık benim ki ağır olduğundan kontrolden çıktı, gitti oturan bir adamın böğrüne geldi adamlarda ikindi vakti evin önünde çay demlemiş içiyorlarmış adamların ne keyfi kaldı ne bardağı ne de demliği. Yorum bağlantısı
Tahir İlter 8 Mayıs 2014 Paylaş 8 Mayıs 2014 Biz şanslı bir çocukluk geçirdik. Bu oyunlarla,Tom ve Jery , en güzeli Barış Manço ile büyüdük ... 2 Yorum bağlantısı
Serhat Işık 8 Mayıs 2014 Paylaş 8 Mayıs 2014 çok faydalı paylaşım olmuş.şimdi hepsini yazdırdım.aklımıza geldikçe oynamak lazım çocuklarla............ Biz bir defasında para koymuştuk Düm düz olmuştu. En güzel en zevklisi bu. Şimdi olsa yine binerim Telden arabanın tekerleri eski terliklerden mi yapıyordunuz. Dingil olarak dut ağacını mı kullanıyordunuz ? Uğur hocam şundan mı. Biz yapardık. Tekerleri eski terlik. Özellikle esem marka terlikten. Dingili dut ağacından. Direksiyon milide dut ağacından yapardık. bizde buna bilyalı derdik.çok zevkli ve heyecanlı bir araç.. 1 Yorum bağlantısı
Misafir 8 Mayıs 2014 Paylaş 8 Mayıs 2014 Telli arabaya elektrik tesisati ile lamba yapıp,gece sokakta onu sürmenin ne demek olduğunu bilirmisiniz... Yorum bağlantısı
Misafir 8 Mayıs 2014 Paylaş 8 Mayıs 2014 Biz şanslı bir çocukluk geçirdik. Bu oyunlarla,Tom ve Jery , en güzeli Barış Manço ile büyüdük ... Çizgi filmlere girmeyelim Tahir Çıkamayız. Hastasıydım. Hala pazarları erken kalkarsam seyrederim Güzel bir linkte buldum.. 80'lerin kült dizi ve çizgi filmleri Yorum bağlantısı
Şahin Topaloğlu 8 Mayıs 2014 Paylaş 8 Mayıs 2014 Tornet i çok severdim....Ama o güvercün taklası yokmu o güvercin taklası..... Yorum bağlantısı
Recommended Posts