Çorlu Ahi Evran Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde Yaşanan Skandal

[Erkut Uysal]

5 saat önce, Mehmet Göktürk yazdı:

Bedeneğitim öğretmeni çocukları serbest bırakıyor (elinde telefon). ailenize söylemeyin yoksa size sert ders yaparım diyor. Bunu çok güç farkediyoruz. Şimdi bu öğretmeni ne yapmalı? Öneriniz?

Tamam aileler baskı yapıyor olabilir ama bu öğretmene ne yapılabilir? Baskı yapılmamalı mı? Özgür mü bırakmalı?

Eşim ingilizce ogretmeni bu yuzden okula, öğretmenlere, öğrencilere cok uzak sayılmam... Her meslekte olduğu gibi öğretmenlik mesleginde de gorevini, işini dogru duzgun yapmayan insanlar var malesef hocam... Öğretmenin başında idareci var hatayı, yanlışı gorüp duzeltmesi icin yada başarı yi odullendirmesi için... Öğrencilerin başında da aileleri... 

Bu bir silsiledir gorevini duzgun yapmayanin kimse gozunun yasina bakmayacak... Tum yaptirimlar uygulanacak... Çözüm bence denetim denetim denetim hocam...

12 Şubat 2018 tarihinde Erkut Uysal tarafından düzenlendi

[Hasan Yıldız]

Ne amaca,hangi yapiya bagli olursa olsun, bir kurum da etkin,adaletli,hakkaniyetli,yaptirimi ve bunlarlarla beraber bagimsiz bir denetim mekanizmasi yok ise ki herkes biliyor yok, kurumun sagladigi fayda,sosyal yapiya degil sahislaradir.

[Hakan Gürsu]

Olay anne babada başlıyor bence. Kızım 10 yaşında sınıfta bazı arkadaşlarının öğretmenine ve  anne babasına salak gerizekalı vs dediğinden bahsediyor.

[Bekir Memur]

Daha neler neler yaşanıyor ben mezun olalı fazla olmadı bu durumların çok ağırı var fakat müdürler sadece tehtit ediyor yaptırım uyguladıkları yok...

Olay idarede bitiyor seneler önce lise 1 veya 2 de tam hatırlamıyorum bir müdür muavininin öğrenici akrabasıyla aynı ismi taşıyordum, bu zibidi sıranın birisine kocaman adını yazmış. Okulda aynı ismi taşıyan 2 kişiyiz birgün muavin beni yanına çağırdı daha girer girmez vurmaya başladı yanındada kandırdığı diğer yardımcılar vardı. Bir sürü tehtite bulundu kabul et sen yaptın diyerek. Bende bunu sindiremedim il milli eğitim müdürlüğüne mail attım. 

 

1 hafta sonra o bana sebepsiz yere vuran suçu üstüme yıkmaya çalışan muavin gözü yaşlı şekilde sınıfa girdi beni çağırdı müdürün yanına gittik. Müdür çok arkadaşça "yavrum neden böyle birşey yaptın" dedi Yahu gelip bana böyle birşey yaptı dersem inanacakmısınız ? o zibini öğrenciler yüzünden bize inandıkları yok hepimizi aynı kefeye koyuyolar. Şikayetimi geri çektiğime dair imzalı bir yazı yazdırıp millieğitime gönderdiler. 

1 ay daha sonra malum muavinin görevi alınıp bir ilk okula ingilizce öğretmeni(branşı) olarak sürmüşler. Bir kaç yıl sonrada oradan ayrılıp valiliğe bağlı bir sosyal kurum tarzı yerde göreve başlamış. En sonundada malum örgüt soruşturmasından dolayı görevi alınıp tutuklanmıştı şimdi haber yok. 

 

Ülkenin öğrenciside öğretmenide sıkıntılıdır. Bu zibidiler yüzünden bizde kötü görünüyoruz. İdare öğretmenin şikayetini sallamıyor öğrencinin şikayetini sallamıyor...

Çok sorunluyuz...

[Ferhat Yavuz]

Anne babada başlar herşey.Arkadaşım fizik öğretmeni lisede çocugu tenefüste sigara içerken yakalamış sınıfın içerisinde bahçede de değil.Müdüre götürüp teslim etmiş müdür babasını aramış babası kabadayı öküzün teki söylemesi ayıp gelmiş siz mi veriyorsunuz lan parasını ister içer ister içmez demiş.Neyse cezası verin arayıp durmayın beni demiş gitmiş.Buna benzer neler neler oluyor ,lise sona gelmiş çarpım tablosunu bilmeyen adamlar , 3 basamaklı 2 sayıyı toplamayı bilmeyenler var diyor.

[Selçuk Keleş]

Toplumumuzda erkekler çoğunlukla yeterli tecrübeyi, maddi/manevi gücü, özgüveni, farkındalığı olmadan evleniyor ya da evlendiriliyorlar. Sonuç : evin reisi belli değil. İyi bir rol modeli olmayan bir çocuğu eğitemezsiniz.

[Mehmet Kaya]

On 12.02.2018 at 15:00, Mehmet Ozyurek yazdı:

Bizim zamanımızda olmazdı böyle şeyler.. 

Öğretmenlerimizle arkadaştık, Ama gerekince sıra dayağını da yer otururduk. 

Kızım, öğretmeninin evinin önünden geçerken telefonunu cebine koyuyor görmesin diye.  

 

Bunlar saygısız.  Terbiyesiz. 

Bunların başına Mehmet Kaya lazım

 

 

 

Neden böyle dedin anlamadım ama

 

Ortaokulda 6.sınıf öğrencisi  bayan hocaya o....u dedi sınıfta.  Bayan ilk defa bir öğrenciye o anda elinin tersiyle ağzına vurmuş. (sert değil sınıfın ifadesi) Öğretmene veli gelip oğlumdan özür dilemezsen sınıfın önünde Seni şikayet edeceğim dedi. Arkadaş özür dilemem dedi. Özür dilecek biri varsa oğlun dedi. Kadın şimdi soruşturma ile uğraşıyor.

 

Bir veli okul çıkışı hizmetliden müdürün numarasını istiyor. Hizmetlide müdür bey yarın sabah okulda olur gelip görüşün benim numara verme yetkim yok diyor. 

Kadın okul çıkışı öğrenci öğretmen veli bakmaksızın si.....ceğim o müdürünüzü yarın diye bağırıyor. Olayın müdürle alakası yok. Bir veliyi şikayet edecek.

 

Bir öğrenci 5. Sınıfta benim zümreme gel lan gel gel. Bakmasana koyun gibi gel buraya dedi. Kime dedin dedim. Yanındakine dedi. Sen nasıl konuşuyorsun dedim. O da koyun gibi bakmasın gel diyorsam gelsin dedi. Ben şok oldum. Veliye bildirdik. Kızımın psikolojik sorunları var dedi ve kızını savundu. (hiç birşeyi yok. O kelimeyi bana diyemez. Şimdi ben aldım dersini. Bakalım ne olacak. Kızın babasıyla konuşmasını gördüm. Bir de annesiyle konuşmasını. Kızın hiç birşeyi yok sadece kime ne diyeceğini iyi seçiyor)

 

Öğrenci benimle alay etti taklitimi yaptı diye çocuğa bağırdım. Dışarda alakasız veli bana bağırdı, Bağıramazsın çocuklara gaddar vicdansız diye   Başka veli de beni 147'ye şikayet etti beni çok merhametli çok değerli çok insancıl çocuklarımıza çok şey kattı diye milli eğitim kaymakam herkes şok ilk defa böyle birşey oldu diye.

 

Daha çooook hikaye var...

Eğitim ailede başlar. 

Alişan Kapaklıkaya'nın bir sözü var. " Eşyanının az olduğu dönemde çocuk çoktu eşyanın kıymeti vardı, Eşyanın çok çocuğun az olduğu dönemdeyiz çocuğun kıymeti arttı." Aile tek çocuğum var benim ne yaparsa yapsın yeterki psikolojisi bozulmasın diyor. Ben yapamadım o yapsın  ben alamadım o alsın ben yaşamdım o yaşasın diyor. Şımarıklığın adı özgüven oldu. Bakalım nereye kadar devam edeceğiz. Farkında değiliz nesil kayboluyor. 

Hakkımızda hayırlısı.

 

On 12.02.2018 at 21:57, M.Fatih Yüce yazdı:

Mehmet hocam,

Markette, avm'de görüyorum aileleri ve yanlarındaki çocukları.Bende yetiştirdim 2 tane. Geçenlerde tv de bir konuşmada geçen cümleler aynen şöyleydi."Eskiden bizde ataerkil bir aile yapısı vardı,sonraları bu anaerkil bir yapıya dönüştü şimdilerde ise çocukerkil oldu toplum. El kadar çocuk ne derse o oluyor, anne baba etrafında deli dana gibi dönüyor. Böyle çocuk yetiştirmek olmaz" demişti kim olduğunu hatırlayamadığım biri. 

Abi kesinlikle dediğinize katılıyorum. 

[Mehmet Kaya]

On 12.02.2018 at 22:54, Erkut Uysal yazdı:

Eşim ingilizce ogretmeni bu yuzden okula, öğretmenlere, öğrencilere cok uzak sayılmam... Her meslekte olduğu gibi öğretmenlik mesleginde de gorevini, işini dogru duzgun yapmayan insanlar var malesef hocam... Öğretmenin başında idareci var hatayı, yanlışı gorüp duzeltmesi icin yada başarı yi odullendirmesi için... Öğrencilerin başında da aileleri... 

Bu bir silsiledir gorevini duzgun yapmayanin kimse gozunun yasina bakmayacak... Tum yaptirimlar uygulanacak... Çözüm bence denetim denetim denetim hocam...

Dediğiniz gibi her meslekte olduğu gibi bizim meslektede de işini yapmayan öğretmen var. çünkü 1 milyon personelin çalıştığı başka bir kurum daha yok. Bu kadar öğretmenin için de %1 bile yatan olsa kaç kişi yapar, dr polis hemşire kaymakam vali vergi memurunda kaç yapar. Benim okulumda 70 öğretmen var 3-4 tanesi yatıyor geri kalanları bunlara bakarak yargılarsak okulun her yıl 15-25 arası fen lisesi kazanan bir okul olduğunu iyi anadolu liselerine ve fen liselerine 50-60 öğrenciyi yerleştirip Maraş'ta ilk 3te olduğumuzu göz ardı ederiz. (geçen sene 25 fen lisesi iyi anadolu liselerinden 2 tanesinede 25 öğrenci gönderdi kenar mahallede) 

10 saat önce, Bekir Memur yazdı:

Daha neler neler yaşanıyor ben mezun olalı fazla olmadı bu durumların çok ağırı var fakat müdürler sadece tehtit ediyor yaptırım uyguladıkları yok...

 

İdarenin hiçççç bir yaptırımı yok. Disiplin cezası eskisi gibi değil. O eskiden di. Şimdi psikolojisi bozulmasın diye bir çok testten bir çok işlemden geçiyor. Hele ortaokulda asla birşey yapamıyorsun. Erkek öğrenci engelli öğrenciye ..... yapacakmış engelli bıçak çekmiş ve kurtulmuş. Yapan Çocuk itiraf etti. Çocuğa hiç bir yapamadık. Tüm resmi işlemler nerdeyse bize zarar veriyordu. Öğrenci tüm haklarını bilse varya... Neyse.

[Mehmet Kaya]

10 saat önce, Bekir Memur yazdı:

 

1 hafta sonra o bana sebepsiz yere vuran suçu üstüme yıkmaya çalışan muavin gözü yaşlı şekilde sınıfa girdi beni çağırdı müdürün yanına gittik. Müdür çok arkadaşça "yavrum neden böyle birşey yaptın" dedi Yahu gelip bana böyle birşey yaptı dersem inanacakmısınız ? o zibini öğrenciler yüzünden bize inandıkları yok hepimizi aynı kefeye koyuyolar. Şikayetimi geri çektiğime dair imzalı bir yazı yazdırıp millieğitime gönderdiler. 

1 ay daha sonra malum muavinin görevi alınıp bir ilk okula ingilizce öğretmeni(branşı) olarak sürmüşler. Bir kaç yıl sonrada oradan ayrılıp valiliğe bağlı bir sosyal kurum tarzı yerde göreve başlamış. En sonundada malum örgüt soruşturmasından dolayı görevi alınıp tutuklanmıştı şimdi haber yok. 

 

Peki sizin yaptığınızı suçlu bir öğrenci yapmış olsaydı. Aynı şekilde mail atsaydı. Suçlu olduğu halde -ki var. Ne olacaktı? Sizin suçsuz olduğunuzu siz nasıl ispatladınız milli eğitime. Milli eğitim sizin mailinize göre mi işlem başlatıp müdür yardımcısını suçladı?

Not: Sizin olaydan dolayı alınmamıştır o görevden. Şikayet ortadan kalkmış zaten.Sendikal farklılıklardan dolayı almıştır. Sizin olaydan olsaydı aynı anda görevden alırlardı. 

13 Şubat 2018 tarihinde Mehmet Kaya tarafından düzenlendi

[Bekir Memur]

2 saat önce, Mehmet Kaya yazdı:

Peki sizin yaptığınızı suçlu bir öğrenci yapmış olsaydı. Aynı şekilde mail atsaydı. Suçlu olduğu halde -ki var. Ne olacaktı? Sizin suçsuz olduğunuzu siz nasıl ispatladınız milli eğitime. Milli eğitim sizin mailinize göre mi işlem başlatıp müdür yardımcısını suçladı?

Not: Sizin olaydan dolayı alınmamıştır o görevden. Şikayet ortadan kalkmış zaten.Sendikal farklılıklardan dolayı almıştır. Sizin olaydan olsaydı aynı anda görevden alırlardı. 

Son görevden alınma olayıyla zaten bir alakam yok fakat tek şey biliyorum bu tür şikayetlerde müfettiş gönderebiliyorlar. O zibidi öğrenciler yüzünden bizide aynı kefeye koyup haylaz muamelesi yapıyolardı. Ben zaten mağdurum bir şahıs geliyor suçu üstüme yıkmaya çalışıp beni darp ediyor hemde öyle böyle değil. Nedense tüm yardımcıları toplayıp suçu bana kabul ettirmeye çalışıyor ben bunu kabulmu edeyim yani ? 

Olaylar oldu bitti başka yere gönderdiler benim sınıf arkadaşlarım beni uyandırdı yan tarafta bunun akrabası olduğunu benimle isminin aynı olduğunu.

 

Haydi diyelim suçluyum ben yaptım diyelim; hangi insan evladı bir insan evladını odaya çekip baskı yapıp birşeyleri kabul ettirip dövebilir ? öyle böyle bir dövmeden bahsetmiyorum 2 3 tokat yumruk değil sokakta birisiyle kavga edergibi girişti. Bende bunları kabul edeyim öylemi ??? Peki o muavin benim suçlu olduğumu nasıl kanıtlayacak? Keşke ozaman aklım olsaydı darp raporu alıp iyice süründürseydim!

 

Eskiden öğrenciler ne biçim dayak yerdi bunu hepimiz biliyoruz kimse gelip bunu inkar etmesin, şuan bu dayakların çeyreği dahi yok. İlk okulda daha gelişim çağındayken yazım kötü diye sınıf öğretmeni kendini hayvan terbiyecisi sanıp sağ baş parmağımı sakatladı sopayla vura vura. Şuan düz bir şekilde bir defteri 1 dakikadan fazla tutamıyorum peki ben bunları hak edecek ne yaptım ? 

İşin kötü yanı annem babam beni tutup müdürün yanına götürüp ellerimi gösterdiğinde müdürün hiç birşey yapmaması ? 

 

Kimse kusura bakmasın başka zibidilerin yaptığı hatanın bedelini ben çekmek zorunda değilim kurunun yanında yaş yanıyorsa adalet yok demektir. Benim çektiğimi bir ben bir allah bilir sizinde belki çocuğunuz vardır zaten öğretmensiniz çocuğunuzun üstündeki ilgiyi bırakmayın devamlı gidin hocalarıyla konuşun benim annem babam bunu pek yapamadı şimdi cezasını çekiyorum...

 

Not: tüm öğrenciler ve öğretmenler sıknıtısız demiyorum zaten fakat idare hiç bir zaman görevini yapmıyor ya videodaki gibi öğretmenleri ezdiriyor şahsen bu olayın daha ağırını gördüm hocalara neler neler yapıyorlardı. Ya da öğrenciler haksızyere dayak yiyip sorun yaşıyor. Daha sabiyim ilk okuldayım yazım kötü diye bir insanın parmağına deynekle vurup çıkartılırmı ? Yahu daha kemiklerim bile büyümemiş çocuğum. Şuan düşünüyorumda öğretmen olsam şahsen bunun gibi birşeyi yapamam bir çocuğun eline devamlı sopayla vurmak.

13 Şubat 2018 tarihinde Bekir Memur tarafından düzenlendi

[Bekir Memur]

2 saat önce, Bekir Memur yazdı:

Son görevden alınma olayıyla zaten bir alakam yok fakat tek şey biliyorum bu tür şikayetlerde müfettiş gönderebiliyorlar. O zibidi öğrenciler yüzünden bizide aynı kefeye koyup haylaz muamelesi yapıyolardı. Ben zaten mağdurum bir şahıs geliyor suçu üstüme yıkmaya çalışıp beni darp ediyor hemde öyle böyle değil. Nedense tüm yardımcıları toplayıp suçu bana kabul ettirmeye çalışıyor ben bunu kabulmu edeyim yani ? 

Olaylar oldu bitti başka yere gönderdiler benim sınıf arkadaşlarım beni uyandırdı yan tarafta bunun akrabası olduğunu benimle isminin aynı olduğunu.

 

Haydi diyelim suçluyum ben yaptım diyelim; hangi insan evladı bir insan evladını odaya çekip baskı yapıp birşeyleri kabul ettirip dövebilir ? öyle böyle bir dövmeden bahsetmiyorum 2 3 tokat yumruk değil sokakta birisiyle kavga edergibi girişti. Bende bunları kabul edeyim öylemi ??? Peki o muavin benim suçlu olduğumu nasıl kanıtlayacak? Keşke ozaman aklım olsaydı darp raporu alıp iyice süründürseydim!

 

Eskiden öğrenciler ne biçim dayak yerdi bunu hepimiz biliyoruz kimse gelip bunu inkar etmesin, şuan bu dayakların çeyreği dahi yok. İlk okulda daha gelişim çağındayken yazım kötü diye sınıf öğretmeni kendini hayvan terbiyecisi sanıp sağ baş parmağımı sakatladı sopayla vura vura. Şuan düz bir şekilde bir defteri 1 dakikadan fazla tutamıyorum peki ben bunları hak edecek ne yaptım ? 

İşin kötü yanı annem babam beni tutup müdürün yanına götürüp ellerimi gösterdiğinde müdürün hiç birşey yapmaması ? 

 

Kimse kusura bakmasın başka zibidilerin yaptığı hatanın bedelini ben çekmek zorunda değilim kurunun yanında yaş yanıyorsa adalet yok demektir. Benim çektiğimi bir ben bir allah bilir sizinde belki çocuğunuz vardır zaten öğretmensiniz çocuğunuzun üstündeki ilgiyi bırakmayın devamlı gidin hocalarıyla konuşun benim annem babam bunu pek yapamadı şimdi cezasını çekiyorum...

 

Not: tüm öğrenciler ve öğretmenler sıknıtısız demiyorum zaten fakat idare hiç bir zaman görevini yapmıyor ya videodaki gibi öğretmenleri ezdiriyor şahsen bu olayın daha ağırını gördüm hocalara neler neler yapıyorlardı. Ya da öğrenciler haksızyere dayak yiyip sorun yaşıyor. Daha sabiyim ilk okuldayım yazım kötü diye bir insanın parmağına deynekle vurup çıkartılırmı ? Yahu daha kemiklerim bile büyümemiş çocuğum. Şuan düşünüyorumda öğretmen olsam şahsen bunun gibi birşeyi yapamam bir çocuğun eline devamlı sopayla vurmak.

Düzenleyemediğim için alıntıyla ekliyorum

 

 

 

http://www.hurriyet.com.tr/hakkaride-iki-ilkokul-ogrencisine-okul-bahcesinde-meydan-dayagi-28565799

 

Daha neler var neler. Herşeyi bilipte tüm öğretmenler sıkıntısız dememek gerek...

Bu videodakiler yine iyi benden eskiler daha iyi bilir bizi böyle itip kaktıklarında dayak yemedik diye seviniyorduk. 

İlk okulda bir seferinde öğretmenim beni tahtaya kaldırmadığı için anneme söylemiştim annemde geldi okula konuştu. 1 Ders sonra "neden beni şikayet ediyosun" diyerek allah ne verdiyse vurmuştu. Yaşım 8 var yok ilk okul 1 veya 2. Veliler olayları çok abartıyo diyolar herşey videolu olarak ortada geçmişte yediğimiz dayaklarıda biliyoruz zaten ozamanlar kimse bu kadar haylaz değildi ya ödev yapmadığımız için ya da sınıfta birşeyleri beceremediğimiz için dayak yiyorduk. Şimdiki çocuklar çok şanslı hakkaten şu videodakiler hiç birşey. 

Boşa dememişler ne ekersen onu biçersin. 

Not: ben kalkıp tüm öğrenciler sıkıntısız demiyorum bunu tekrar tekrar hatırlatayım. Lisede yaşadığım olayları ben bilirim hocaları illallah ettiren öğrenciler çok fazlaydı neler neler yapıyolardı şimdi anlatsam kimse inanmaz. Bu zibidiler yüzünden ben boş yere dayak yiyemem kimse kusura bakmasın!

14 Şubat 2018 tarihinde Bekir Memur tarafından düzenlendi

[Mehmet Kaya]

4 saat önce, Bekir Memur yazdı:

Düzenleyemediğim için alıntıyla ekliyorum

 

 

 

Daha neler var neler. Herşeyi bilipte tüm öğretmenler sıkıntısız dememek gerek...

Bu videodakiler yine iyi benden eskiler daha iyi bilir bizi böyle itip kaktıklarında dayak yemedik diye seviniyorduk. 

İlk okulda bir seferinde öğretmenim beni tahtaya kaldırmadığı için anneme söylemiştim annemde geldi okula konuştu. 1 Ders sonra "neden beni şikayet ediyosun" diyerek allah ne verdiyse vurmuştu. Yaşım 8 var yok ilk okul 1 veya 2. Veliler olayları çok abartıyo diyolar herşey videolu olarak ortada geçmişte yediğimiz dayaklarıda biliyoruz zaten ozamanlar kimse bu kadar haylaz değildi ya ödev yapmadığımız için ya da sınıfta birşeyleri beceremediğimiz için dayak yiyorduk. Şimdiki çocuklar çok şanslı hakkaten şu videodakiler hiç birşey. 

Boşa dememişler ne ekersen onu biçersin. 

Not: ben kalkıp tüm öğrenciler sıkıntısız demiyorum bunu tekrar tekrar hatırlatayım. Lisede yaşadığım olayları ben bilirim hocaları illallah ettiren öğrenciler çok fazlaydı neler neler yapıyolardı şimdi anlatsam kimse inanmaz. Bu zibidiler yüzünden ben boş yere dayak yiyemem kimse kusura bakmasın!

 

Benim sorumun cevabını vermemişsiniz. 

Milli eğitim sizin doğru söylediğinizi müdür yardımcısının yanlış davranış sergilediğini hangi delile bakarak karar verdi. Ben bunu sormuştum. 

14 Şubat 2018 tarihinde Mehmet Kaya tarafından düzenlendi

[Cihat Küçükay]

Konu hep 2 taraftır;

1- Aile: Eğitim ailede başlar ve devam eder. Aile çocuğunu nasıl eğittiyse, ne tavizler verdiyse çocuk bunu hayatına yansıtıyor. Son 15 yıldır benim gözlemlediğim aşırı şekilde aile yapısının bozulduğu, eskisi gibi insancıl yetiştirme tarzı yerine (hakkını savunma adına) daha saldırgan ve bencil bireyler yetiştirildiği.

2- Eğitim: Eğitim ailede başlar ve devam eder demiştim. Eğitim hayatı da ailenin verdiği eğitime büyük katkı verir, ufuk açar. Öğretmenler bu ufku açan kilitlerdir. Kötüsü de iyisi de vardır. Ama önce sisteme bakın. Okula başladığı sistemle mezun olan görmedim son 10 yıldır!! Üstüne malum olaylara bağlı olarak sisteme giren bylockcu tipler, muhafazakarlığını öğretmenlik kisvesi altında çocuklara empoze etmeye çalışan tipler vb. etkenler girince insan ne yapacağını şaşırıyor. 

Sonuç olarak genele bakarsak, eğitimde büyük açıklarımız var ve çocuklar bunları çok güzel kullanıyor. Neresinden başlanıp nasıl düzeltilir?

[Tahir İlter]

Meslekler de çok itibarsızlaştırıldı gibi. Doktor dövüyoruz,öğretmen dövüyoruz yakında polis,asker,hakim vs diye gidecek.

[Mehmet Ozyurek]

Çok takılırım ama, tüm öğretmenleri de çok seviyorum.. Ancak aşağıdaki mal oğlu mal öğretmeni bulup, o tebeşiri yedirmek isterdim.. 

Çocuk kilitlenmiş.. tıkanmış. Hala üstüne gidiyor, şefkatle açılır ancak o çocuk, ilgiyle övgüyle açılır.. 

 

 

[M.Fatih Yüce]

18 dakika önce, Tahir İlter yazdı:

Meslekler de çok itibarsızlaştırıldı gibi. Doktor dövüyoruz,öğretmen dövüyoruz yakında polis,asker,hakim vs diye gidecek.

 

Polis bir arkadaşıma bu konuyu sordum.Ab yasaları geldi böyle oldu,suçluya bile suçlu muamelesi yapamıyoruz.Kaçarken ayağı takılıp düşse biz hesaba çekiliyoruzi.Hırsızı yakalıyoruz nezarete alıyoruz sabah elini kolunu sallayarak çıkıp gidiyor diyede ilave etmişti.Toplumun büyük bir kesimi yoldan çıkmış vaziyette.Bir ataözü var bana göre çok güzel bir cümledlerden oluşur.

"Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir; tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir". Nasihat ile yola gelmeyenin azarlanması gerektiğini, azar ve nasihat ile yola gelmeyenin ise hakkının dayak olduğunu anlatan Ziya Paşa tarafından söylenmiş bir vecizedir, yani özdeyiştir.

[Tahir İlter]

18 dakika önce, M.Fatih Yüce yazdı:

 

Polis bir arkadaşıma bu konuyu sordum.Ab yasaları geldi böyle oldu,suçluya bile suçlu muamelesi yapamıyoruz.Kaçarken ayağı takılıp düşse biz hesaba çekiliyoruzi.Hırsızı yakalıyoruz nezarete alıyoruz sabah elini kolunu sallayarak çıkıp gidiyor diyede ilave etmişti.Toplumun büyük bir kesimi yoldan çıkmış vaziyette.Bir ataözü var bana göre çok güzel bir cümledlerden oluşur.

"Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir; tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir". Nasihat ile yola gelmeyenin azarlanması gerektiğini, azar ve nasihat ile yola gelmeyenin ise hakkının dayak olduğunu anlatan Ziya Paşa tarafından söylenmiş bir vecizedir, yani özdeyiştir.

Durum biraz da '' çingene beylik vermişler, önce babasını kesmiş'' durumu aslında. Önceden haklar doktor,öğretmen,polis vs deydi bir kısmı kan kusturuyordu milllete. Şimdi haklar vatandaşa geçince kendini bilmezler kan kusturuyor. Dengeyi sağlayamıyoruz bir türlü ama bu bizim toplumsal yapımızdan kaynaklı bir sıkıntı galiba. Yetkiyi gördük mü şımarıyoruz. 

[Mehmet Göktürk]

Polis ceza verme hakkına sahip degil. Bu gibi noktalarda matematik mantık felsefe egitimi sorunları var her kademede. Halkta da. İki tane patlatsaydın diye yorum yazılabiliyor memur arkadaşların davranışlarına. Ülkedeki adalet algısı eskiden beri yok. Herkes hem polis hem savcı hem hakim hem gardiyan hem doktor vs vs. Yaşanan sıkıntılar da ondan kaynaklanıyor.

Adliye önündeki kavgayı ayırma yetenegi ve ilgisi de mevcut değil. Misal.

Şapka ve üniforma konusu da bence burda yeniden düşünülüp biraz havalı hale gelmeli.

[Zafer Ayvacı]

 

On 12.02.2018 at 22:37, Metin Mankal yazdı:

....

Öncelikle devletimiz öğretmenin sosyal statüsünü yükseltmek için bir şeyler yapmalı..

....

 

Bu kısmın konuya faydasını ben anlayamadım Metin Bey. Biraz daha açıklayabilir misiniz?

[Mehmet Göktürk]

Bir saat önce, Zafer Ayvacı yazdı:

 

 

Bu kısmın konuya faydasını ben anlayamadım Metin Bey. Biraz daha açıklayabilir misiniz?

 

parasal kastediliyor belki ama mesele o da değil. O ayrı mesele.

 

Medyada işlenmesi lazım. medyada silah bagırganlık villa metres  para... bunlar prim yapıyor. 

 

okul öğretmen filmi olunca da iş aşka dönüşüyor. Etik konuları işleyen dizi yok.

[Mehmet Göktürk]

Öğretmenlerde de eski etik ve eğitim aşkı yok gibi geliyor bana "çoğunluğunda". Çünkü onlar da üniversitede eski idealler olmadan yetişiyor.

[Bekir Memur]

9 saat önce, Mehmet Kaya yazdı:

 

Benim sorumun cevabını vermemişsiniz. 

Milli eğitim sizin doğru söylediğinizi müdür yardımcısının yanlış davranış sergilediğini hangi delile bakarak karar verdi. Ben bunu sormuştum. 

Kendiniz önceki mesajlarda cevap vermişsiniz zaten. Öğrenci haklarını bilse diyerek.

Müdür ve benim tarafımdan bir yazılı belge gönderildi yazıyı bizzat ben yazdım şikayetimi geri çektiğime dair. Hem ben imzaladım hemde kendisi imzaladı bu belge ortada bir suçun olduğunu ve bunun geri çekildiğini gösterir. Müdürde bunu imza ile onaylıyor zaten. 

Bu tür konularda onay niteliği taşıyan belge varsa iş biter ben aynı zamanda kamu yönetimi son sınıf öğrencisiyim. 

Zaten müdür bana "yavrum bak öğretmenin zarar görebilir senden ricam şikayetini geri çek" diye konuştuğu için içim el vermedi o an zaten onca dayağı yiyip yerlerde sürünsem bile şikayet ettiğim için kendimi suçlu hissedip kendi isteğim ile şikayetimi geri çektim. Zaten "geri çekmiyorum allah belasını versin" gibi birşey söyleyip çıksaydım aksi birşey söyleyemeyecekti fakat sonra ders notlarımın akibetini allah bilirdi ortada böyle bir risk daha vardı.

Olaydan bir kaç gün sonra sınıftaki çoğu arkadaşımı ders sırasında müdür çağırdı. Diğer sınıflarda böyle bir olay olmamış.

[Ali Uymaz]

Fatih Sultan Mehmet Han çocukken çok yaramaz bir öğrenciydi. Ders esnasında yaptığı şımarıklıklarla Hocası Akşemseddin’i çileden çıkarırdı. Hocası kendisine kızdığı zaman hemen “Ben Padişahın oğluyum bana bir şey yapamazsın” deyip tehdit ediyordu. Padişaha şikâyet etmeyi edepsizlik sayan Akşemseddin, durumu II. Murat’a anlatamıyordu. Ancak gün geldi artık küçük Mehmet’in yaptığı yaramazlıklar çekilmez hale geldi.
Bunun üzerine destur dileyip II. Murat’ın huzuruna çıktı. “Padişahım size bir hususu arz edeceğim ancak hayâ ediyorum” deyince II. Murat “Buyur çekinmeden anlatabilirsin” dedi. Bu söz Akşemseddin’i rahatlattı ve başladı olayı anlatmaya. Padişahım oğlunuz, ciğer pareniz Fatih çok yaramaz, onun yaramazlıkları yüzünden ders işleyemiyorum, kendisine kızdığım zamanda hemen sizinle beni tehdit ediyor deyince II. Murat Akşemseddin’in yanına gelerek kulağına bir şeyler fısıldar.

Fatih ve Öğretmeni
II. Murad’ın kulağına söylediği sözleri duyan Akşemseddin çok şaşırdı. Bu ne plandı, mümkün değildi bu planı uygulamak. Akşemseddin plan konusundaki rahatsızlığını padişaha ilettiyse de Padişah onu dinlemedi ve bu iş olacak dedi.
Ertesi gün yine derste Fatih Sultan Mehmet yaramazlık yapıyordu. Akşemseddin’in uyarısına aynı tehdit cevabını verdiği sırada Padişah ansızın kapıyı açıp içeri girdi. Bu olay karşısında Akşemseddin hiddetlenerek Padişaha bağırdı ve bir tokat atarak, bu şekilde sınıfa giremeyeceğini izin istemesi gerektiğini söyleyerek derhal dışarı çıkmasını istedi. Padişah mahcup bir şekilde boynunu bükerek özür diledi ve dışarı çıktı.
Olaylar karşısında Fatih Sultan Mehmet’in nutku tutulmuş ne yapacağını şaşırmıştı. Güvendiği babası tokat yemişti. Fatih Sultan Mehmet allak bullak olmuştu. Az sonra kapı vuruldu ve Padişah mahçup bir şekilde içeri özür dileyerek girdi. Plan muhteşem bir şekilde işlemişti. O günden sonra Fatih Sultan Mehmet asla yaramazlık yapmadı. Çünkü güvendiği dağlara kar yağmıştı.
İşte akşemsettinin kulağına fısıldanan muhteşem plan,işte çocuk eğitimi.işte onlar, işte biz….
Koskoca padişah sırf çocuğunu terbiyesi için gözünü kırpmadan tokat yemeği göze almıştı…

[Metin Mankal]

5 saat önce, Zafer Ayvacı yazdı:

 

 

Bu kısmın konuya faydasını ben anlayamadım Metin Bey. Biraz daha açıklayabilir misiniz?

Şöyle ki ; eskiden köylerde öğretmen en saygın ve sözü dinlenen insanmış.Köylerde okuyup kasaba veya kentlere göçenlerde aynı saygıyı göstermeye devam etmişler.Taşımalı eğitimle birlikte köy okulları kapatıldı..Medya hayatımıza gireli beri yeni ve saçma sapan saygıdeğer figüranlar ortaya çıktı...Son 20-25 senedir yeni nesil bizlerin eseri olmaktan çıktı ne yazık ki..Son yıllarda devletimizde öğretmene hem maddi hem de manevi destek olmaktan çok uzakta.Her gelen bakan öğretmenin çalışma saatinin azlığından ve aldığı parayı haketmediğinden dem vuruyor. E bakanı böyle konuşan toplumun  çocukları da öğretmeni kucağına alıyor..

  Diyeceksiniz öğretmenin hiç mi suçu yok...Belki şu tartıştıklarımızdan daha fazla öğretmenin suçu var...O ayrı konu...

[Murat Gedik]

Bence bu zorunlu kesintisiz eğitim bir an önce kaldırılmalı. Mesleki eğitim daha alt kademelerden beri uygulanmaya başlanmalı.
Ben de ortaokulda çalışıyorum. Derse ve okula karşı o kadar ilgisiz çocuklar var ki ne anlatırsan anlat orada o çocuk seni dinlemek istemiyor. Farklı beceriler üzerinde çalışması lazım. Herkes aynı şeyde başarılı olacak değil herkesin başarılı olduğu yönleri var ama biz bütün öğrencileri aynı kefeye koyuyoruz.
Önceki seviye sınıfı uygulamaları da getirilmeli bence. Aynı seviyeye sahip çocuklar bir arada olmalı ki öğretmen seviyeyi yakalasın.

Velhasıl orada olmak istemeyen adam tabi ki böyle taşkınlıklar yapacak. Eğitim çok büyük bir ayrıcalıktır bence isteyene ve hak edene verilmesi gerekir.