Mehmet Göktürk 15 Mayıs 2021 Paylaş 15 Mayıs 2021 Bayramlaşmada Tütün ve Çay konusu açıldı. Burada iki hikaye var. 1- Türk tütününü amerikaya ihraç eden meşhur Manisalı yahudi "ŞİNASİ MORRİS".. (philip morris sandımdı ama yok american tobaco co kurucusu imiş) Bunun bilgisi şurada: başka bilgi de vereceğim: https://tayfunaybek.com/bulletin/3279-unlu-amerikali-sigara-tuccarinin-turkiye-hikayesi ingilizce bilenler mutlaka okumalı: Abdülhamitten felan madalya almış: https://en.wikipedia.org/wiki/Morris_Schinasi okuma yazması yok. şinasi ismini çocukken kendini iyi eden doktorun adı olarak almış. mezarlıkta bekçilik yapmış manisada vs. Türkiyeye her zaman vatanım demiş, birçok hayır işi yapmış ve manisada çocuk hastanesi yaptırmış ve ailesi daha geçen yıllara kadar her yıl ciddi yardım yapmaya devam etmiş. Manhattan'da köşk yaptırmış ve bugün manhattan'da köşk kalan tek ev ve müze haline getirilmiş.https://en.wikipedia.org/wiki/Schinasi_Mansion 1928 yılında hayatını kaybeden Moris Şinasi servetinin 1 milyon dolarını doğup büyüdüğü Manisa'da bir çocuk hastanesinin kurulması için bağışladı. Bu miktarın 800 bin doları ABD borsasına yatırıldı, geri kalan 200 bin dolarla da hastane inşa edildi ve tıbbi ihtiyaçları karşılandı. 15 Ağustos 1933 tarihinde ise düzenlenen bir törenle hastane açılışı yapıldı. Kendisinin yakılan bedenine ait külleri ise hastane duvarındaki "Moris Şinasi’nin doğduğu şehre hediyesidir" ibaresinin bulunduğu anı plakasının arkasına gömüldü. Günümüzde ABD borsasındaki gelirin bir kısmı her yıl düzenli olarak hastaneye bağışlanmaktadır. Hastane, Manisa Merkez Efendi Devlet Hastanesi bünyesinde "Morris Şinasi Çocuk Kliniği ve Hizmet Binası" adı altında halen daha hizmet vermektedir.[6] https://www.manisahaberleri.com/manisa/moris-sinasinin-hayati-ve-kapatilan-cocuk-hastanesinin-akibeti-h93316.html Aşağıda da Türkiyeden gittikten sonra açtığı sigara fabrikasının resmi. bina bugün ayakta adrese göre baktım bir okul var binada. 8 Yorum bağlantısı
Mehmet Göktürk 15 Mayıs 2021 Yazar Paylaş 15 Mayıs 2021 2- FATIMA SİGARALARI Türk tütünü çok kalite olduğu için ciddi tutulan bir ürün. Bu markalaşmış da. 1870 de ilk çıkmış. 1910-1020 arası amerikanın en çok satılan sigarası. 1980 lere kadar devam etmiş ve daha sonra L&M olarak kalmıştır. 1951 reklam (wikipedia) 3- MURAD sigaraları 4- CAMEL Ben sigaraya sonuna kadar karşıyım. Ancak içinde bulunduğumuz zor şartlarda ithal sigara içenlere çok ama çok üzülüyorum. Bizi bu duruma sokanlara da çok kızgınım. Tütün dikmek yasak ve Türk tütünü içemiyorsun ithal içiyorsun. Bu kadar olmaz ya.. Kendi ülkende esaret. İçmeyin içirmeyin. Yerli ne varsa onu için iyi kötü. 4 Yorum bağlantısı
Servet Aydın 15 Mayıs 2021 Paylaş 15 Mayıs 2021 Konu altında hatırlatma yapayım.. Ben dahil sigara içen her üye içtiği markanın box bedelini löseve bağış olarak yapmalı. Madem ölüyoruz hayırla gidelim 12 Yorum bağlantısı
Çağlar Bayur 15 Mayıs 2021 Paylaş 15 Mayıs 2021 yerli domates tohumu da yok, salata yapmayacakmıyız. mercimek felen da meksikadan gelmkete, aç kalırız ama Yorum bağlantısı
Mehmet Göktürk 15 Mayıs 2021 Yazar Paylaş 15 Mayıs 2021 Çağlar Bayur yazdı: yerli domates tohumu da yok, salata yapmayacakmıyız. mercimek felen da meksikadan gelmkete, aç kalırız ama yapmaz isek yerlisi olur. oluşur. Yorum bağlantısı
Aytac Sakal 15 Mayıs 2021 Paylaş 15 Mayıs 2021 Ben çalıştığım sektör gereği her ülkeden her tür mühendis ile teknisyen ile çalıştım.Çalıştığımız önceden çalıştığım makina ve ekipman sürekli yurtdışından ve yüksek maliyet ile gelir , gelirdi. Her zaman yerli alternatifler için çaba gösteririm dışa giden onca döviz para beni hep kahretmiştir.Kendi ülkem ve insanım dururken bu kadar işsizlik yetişmiş yetişmesi gereken iş gücü ve kaynak varken altını çiziyorum gelişme potansiyelimiz varken neden ithal edelim neden biz denemeyelim. Hepimiz çaba göstermeliyiz. 5 Yorum bağlantısı
Çağlar Bayur 15 Mayıs 2021 Paylaş 15 Mayıs 2021 Mehmet Göktürk yazdı: yapmaz isek yerlisi olur. oluşur. yasak ama hocam salata yiyelim diye ceza mı yiyelim Yorum bağlantısı
Metin Mankal 15 Mayıs 2021 Paylaş 15 Mayıs 2021 Yerli tohum üretimi neden yasak bana birisi anlatabilirmi..Uluslararsı anlaşmalar filan diye biliyorum ..Böyle bir anlaşmaya hangi kafayla imza atılır bilemedim..Ve böylesi bir kafaya nasıl ulaşılır onu da bir deyiverin..Malum yasaklar...Alamıyoruz da.. 1 Yorum bağlantısı
Mehmet Göktürk 15 Mayıs 2021 Yazar Paylaş 15 Mayıs 2021 Çağlar Bayur yazdı: yasak ama hocam salata yiyelim diye ceza mı yiyelim "uyumuyorum saygı da duymuyorum" prensibi uygulanabilir. 1 Yorum bağlantısı
Murat Sahın 15 Mayıs 2021 Paylaş 15 Mayıs 2021 Hocam bende keneviri okumuştum ve çok şaşırmıştım. Tütün hakkında bu bilgilendirme için teşekkürler. 1 Yorum bağlantısı
Murat Sahın 15 Mayıs 2021 Paylaş 15 Mayıs 2021 Metin Mankal yazdı: Yerli tohum üretimi neden yasak bana birisi anlatabilirmi..Uluslararsı anlaşmalar filan diye biliyorum ..Böyle bir anlaşmaya hangi kafayla imza atılır bilemedim..Ve böylesi bir kafaya nasıl ulaşılır onu da bir deyiverin..Malum yasaklar...Alamıyoruz da.. Kafa kısmını bilmiyorum ama büyük oyun bu işte. Ben küçük çocuktum. Anneannem ve dedem salatalık, domates, biber, kabak, patlıcan, soğan, mısır ve aklıma gelmeyen daha bir çok ürünü yetiştirirdi. Öyle kendi evleri için de değil. Dönümlerce arazi ekilirdi. Satarlardı. O dönemden çok net hatırladığım bir şey, evin yanındaki birkaç dönümlük tarlaya her şeyden azar azar ekilir ve benim gidip dalından kopartıp yediklerim harici onlar toplanmaz, tohuma kaçması beklenirdi. Hatta en iyi hatırladığım salatalıkların tohuma kaçmış halleriydi. Anneannem ile salatalıkları tam ortadan 2ye yarardık. Çekirdekleri anneannem alırdı, salatalığın kayık gibi kısmını ben iyice oyar kayık yapar evin yanındaki derede yüzdürürdüm Şimdi kalmadı böyle şeyler çünkü yasak. Çiftçilikle uğraşan arkadaşların söylediği, kendi evine yemelik bile olsa, yerli tohum yasak. 2 Yorum bağlantısı
Ali Darbaz 15 Mayıs 2021 Paylaş 15 Mayıs 2021 (düzenlendi) Metin Mankal yazdı: Yerli tohum üretimi neden yasak Ben bildiklerimi söyleyim. Bizim yerli tohumlar toprağı fazla emüklüyor. Toprağın tekrar işler hale gelmesi zaman alıyor. Biz yılda 4 hasat almak istiyoz. O yuzden israilden tek seferlik verim veren tohum alıyoruz. hipermil yapıpda toprağı fazla emüklemiyor. Aynı torpaktan 1 sefer verim alıcağına 4 verim alıyon. 15 Mayıs 2021 tarihinde Ali Darbaz tarafından düzenlendi Yorum bağlantısı
Sani Gerşon 15 Mayıs 2021 Paylaş 15 Mayıs 2021 Mehmet Göktürk yazdı: Kendisinin yakılan bedenine ait külleri ise hastane duvarındaki "Moris Şinasi’nin doğduğu şehre hediyesidir" ibaresinin bulunduğu anı plakasının arkasına gömüldü. Hikayenin tamamının doğruluğundan emin olmamakla beraber bu bilginin yanlış olduğuna yüzde yüz eminim zira Yahudi dininde ölü beden yakılmaz (dinen yasaktır), gömülür. 1 Yorum bağlantısı
Haluk Şentürk 15 Mayıs 2021 Paylaş 15 Mayıs 2021 çocukluğumuz Samsun Yakakent ilçesinde tütün tarlaları içinde geçti.vatandaşın birinci geçim kaynağı idi. tüm borçlar "tütün satımında ödenirdi" toprağı olan ekerdi. toprağı olmayan yarıcılık yapardı. hiç olmazsa gündelikçilik vardı.zor iştir tütün işi. ama vatandaşın nasıl çalıştığını anlatamam. canla başla. ve geçinmeye öyle böyle yeterdi. yakın geçmişte önce kota geldi. öyle herkes kafasına göre ekemedi. sonra sübvanse başladı.ekmediği toprağa para alan köylü o işlerden iyice uzaklaştı. üretim maliyetlerinin de artmasıyla yavaş yavaş ekme dikme işleri hep bitti. köylü ürettiği yumurtayı kasabaya sattı gitti üç harfli marketten yumurta aldı. velhasıl bu işlere kafa yorarsan kafayı yersin. Mehmet Hocam bilgilendirme için teşekkür ederim. yanlış hatırlamıyorsam Yılmaz Özdil de yazmıştı kitabinda... Yorum bağlantısı
Hamit inan 15 Mayıs 2021 Paylaş 15 Mayıs 2021 Haluk Şentürk yazdı: çocukluğumuz Samsun Yakakent ilçesinde tütün tarlaları içinde geçti.vatandaşın birinci geçim kaynağı idi. tüm borçlar "tütün satımında ödenirdi" toprağı olan ekerdi. toprağı olmayan yarıcılık yapardı. hiç olmazsa gündelikçilik vardı.zor iştir tütün işi. ama vatandaşın nasıl çalıştığını anlatamam. canla başla. ve geçinmeye öyle böyle yeterdi. yakın geçmişte önce kota geldi. öyle herkes kafasına göre ekemedi. sonra sübvanse başladı.ekmediği toprağa para alan köylü o işlerden iyice uzaklaştı. üretim maliyetlerinin de artmasıyla yavaş yavaş ekme dikme işleri hep bitti. köylü ürettiği yumurtayı kasabaya sattı gitti üç harfli marketten yumurta aldı. velhasıl bu işlere kafa yorarsan kafayı yersin. Mehmet Hocam bilgilendirme için teşekkür ederim. yanlış hatırlamıyorsam Yılmaz Özdil de yazmıştı kitabinda... Bu yapilanlarda yetmedi. O arazilere sanayiler kurdular oda yetmedi bilmem kaç tane santral açılıp zehirlendi. Yorum bağlantısı
Metin Mankal 15 Mayıs 2021 Paylaş 15 Mayıs 2021 Haluk Şentürk yazdı: sonra sübvanse başladı.ekmediği toprağa para alan köylü o işlerden iyice uzaklaştı. İnsanın içi acıyor gerçekten de..Buralarda da şeker pancarı ekimi yasak mesela..4 senede bir ekebiliyosun..Çünkü işleyecek sayıda fabrika kalmadı.. Diyarbakırlı bir çiftçiyle sohbetim olmuştu zamanında..Mercimek ekiyordum artık bıraktım Hocam dedi..Ekersem 6 ay uğraşıyorum 100 bin kazanıyorum..Ekmezsem devlet bana 80 bin veriyor demişti.. Yorum bağlantısı
Hayrettin Gücin 15 Mayıs 2021 Paylaş 15 Mayıs 2021 Yerli tohum üreticilerimiz var mesela polen tohumculuk, baş üretimi mısır, soya, sudan otu, yonca vs fakat bizim çiftci memed ağalar ne hikmetse pioner, dekalp diye deliriyor. Polende üretiminin yüksek oranını yurt dışına satıyor. Yani yabancı bizim tohumu tercih ederken bizim çiftcimiz de yerli tohumu tercih etmiyor kısaca elin tavuğu kaz görünüyor halbuki kaz olanlar kendileri bana göre...Moris şinasi çocuk hastanesi ise şehir hastanesi açılırken kapatıldı. Artık yok. 2 1 Yorum bağlantısı
Erhan Doruk 15 Mayıs 2021 Paylaş 15 Mayıs 2021 Bağ bahçeyle uğraşan biri olarak ticari tarım yapacaksanız yerli tohum ile market fiyatlarında mal etmeniz, rekabet etmeniz imkansız. Hibrit çok dayanıklı ve gübresini ilacını verirsen çabuk olgunlaşıp çok verim veriyor. Yerli çok geç oluyor ve don vurma,böceklenme, kuraklıktan etklenme gibi tehlikeleri var. Ben bahçenin yarısını hibrit yarısını ata tohumu yapıyorum. Ata tohumunu sofrada yiyip ,hibriti salça yapıyoruz. Hibrit sürekli veriyor, ata tohumu ağustosta anca olgunlaşıyor. Yerli tohum dikmek yasak değil sadece sertifikasız ata,köyden toplanan tohumların ticari satışı yasak. Satanlar hakkında hapis ve para cezası var. Ata tohumu olup da sertifikalı bulursanız ekebilirsiniz. 1 Yorum bağlantısı
Mehmet Göktürk 15 Mayıs 2021 Yazar Paylaş 15 Mayıs 2021 Sani Gerşon yazdı: Hikayenin tamamının doğruluğundan emin olmamakla beraber bu bilginin yanlış olduğuna yüzde yüz eminim zira Yahudi dininde ölü beden yakılmaz (dinen yasaktır), gömülür. Uydurulmuş da olabilir yahut zındık yahudidir. İngilizcesine bakalım. 1 Yorum bağlantısı
Mehmet Göktürk 15 Mayıs 2021 Yazar Paylaş 15 Mayıs 2021 baktım: şurda anlatmış. kül mül işi yok.. orası efsane.. bırak manisalılar öyle bilsin https://web.archive.org/web/20080801192806/http://www.turkofamerica.com/index.php?Itemid=174&id=330&option=com_content&task=view Lütfi kırdar açmış hastaneyi. nerden nereye. Yorum bağlantısı
Erhan Doruk 15 Mayıs 2021 Paylaş 15 Mayıs 2021 İyi İnsanın dili dini ırkı rengi yoktur. Adam kazanmış ve en güzeli bir hastane hediye etmiş ülkemize. Kim bilir kaç çocuk yararlanmıştır. Bugüne kadar kendi cebinden vergi teşviği almadan kaç kişi hastane açmıştır acaba. 3 Yorum bağlantısı
Hayrettin Gücin 15 Mayıs 2021 Paylaş 15 Mayıs 2021 baktım: şurda anlatmış. kül mül işi yok.. orası efsane.. bırak manisalılar öyle bilsin [emoji4] https://web.archive.org/web/20080801192806/http://www.turkofamerica.com/index.php?Itemid=174&id=330&option=com_content&task=view Lütfi kırdar açmış hastaneyi. nerden nereye.Doğma büyüme 61 yıldır Manisa'lıyım ilk kez burada duydum külü. Biz Manisa lılar hiç duymadık kül işini. Yazınızı alıntıladıgınız yer sanırım olayı mitolojikleştirmek istemiş gibi gelmişti bana. Gerek de duymadım- öyle değil - demeye. İyi İnsanın dili dini ırkı rengi yoktur. Adam kazanmış ve en güzeli bir hastane hediye etmiş ülkemize. Kim bilir kaç çocuk yararlanmıştır. Bugüne kadar kendi cebinden vergi teşviği almadan kaç kişi hastane açmıştır acaba. Katılıyorum adam inanmış, değer vermiş, kıymet biçmiş ve hayata geçirmiş ama biz naptık şehir hastanesi kazansın diye bitirdik. Önce cbü tıp hastesineyer açtık orada sonrs terk ettik sonrası malum, bitirdik gitti. 2 Yorum bağlantısı
Muhammet Ali Deli 16 Mayıs 2021 Paylaş 16 Mayıs 2021 (düzenlendi) 2014'te Haberself'te konuyla ilgili başlık açmıştık. Sadece türk değil genel tüm dünya sigaralarıyla ilgili. http://www.haberself.com/h/12587/ 27 sigara markası vardı. Nerede o eski sigaralar.. 1 kez babamın gardıropta duran eski paltosundan çıkan bir samsun içmiştim. Yılları gardıropta geçiren sigara olmasına rağmen şimdiki kimyasallardan bin kat lezzetliydi. Sigara içmeyenlere saygı duyuyorum onlar da içenlere saygı duymalı diye düşünüyorum içen biri olarak. Sonuçta kimsenin evinde arabasında izinsiz içmiyoruz izin vermezse de sabrediyor yine içmiyoruz. En azından ben böyle yapıyorum. Olayı tek taraflı değerlendirmemek gerek. Sağlığıma zararlı evet maddi olarakta zarara sokuyor beni evet ama seviyorum içiyorum. Kimseyi de ilgilendirmez bence bu durum. Sadece insanların özel alanlarında ilgilendirir o konuda da kimseyle sorun yaşamadım hep dikkat ettiğim için. He en fazla evde sigara içilmesine izin vermeyen arkadaşların evine gitme sıklığımı azaltıp, gidince de oturma süremi kısalttım. Pandemi nedeniyle zaten bu durumlar da yok denecek kadar azaldı. Bir de ekleyeyim sigara içen herkes zararını biliyor artık günümüzde. O yüzden zararından girmeyin bence konuya Şahsen ben konuşan sevdiğim biriyse bir büyüğümse dinliyormuş gibi yapıp sonra konuyu değiştiriyorum bu konuda o insanı kırmamak için. Fakat insanların özel hayatına karışmak doğru değil. 16 Mayıs 2021 tarihinde Muhammet Ali Deli tarafından düzenlendi 2 Yorum bağlantısı
Furkan Bakırel 16 Mayıs 2021 Paylaş 16 Mayıs 2021 2014'te Haberself'te konuyla ilgili başlık açmıştık. Sadece türk değil genel tüm dünya sigaralarıyla ilgili. http://www.haberself.com/h/12587/ 27 sigara markası vardı. Nerede o eski sigaralar.. 1 kez babamın gardıropta duran eski paltosundan çıkan bir samsun içmiştim. Yılları gardıropta geçiren sigara olmasına rağmen şimdiki kimyasallardan bin kat lezzetliydi. Sigara içmeyenlere saygı duyuyorum onlar da içenlere saygı duymalı diye düşünüyorum içen biri olarak. Sonuçta kimsenin evinde arabasında izinsiz içmiyoruz izin vermezse de sabrediyor yine içmiyoruz. En azından ben böyle yapıyorum. Olayı tek taraflı değerlendirmemek gerek. Sağlığıma zararlı evet maddi olarakta zarara sokuyor beni evet ama seviyorum içiyorum. Kimseyi de ilgilendirmez bence bu durum. Sadece insanların özel alanlarında ilgilendirir o konuda da kimseyle sorun yaşamadım hep dikkat ettiğim için. He en fazla evde sigara içilmesine izin vermeyen arkadaşların evine gitme sıklığımı azaltıp, gidince de oturma süremi kısalttım. Pandemi nedeniyle zaten bu durumlar da yok denecek kadar azaldı. Bir de ekleyeyim sigara içen herkes zararını biliyor artık günümüzde. O yüzden zararından girmeyin bence konuya [emoji4] Şahsen ben konuşan sevdiğim biriyse bir büyüğümse dinliyormuş gibi yapıp sonra konuyu değiştiriyorum bu konuda o insanı kırmamak için. Fakat insanların özel hayatına karışmak doğru değil.Bu yeni paketlerden sonra tamamen leş oldu sigaralar 1 Yorum bağlantısı
Recommended Posts