Ali Darbaz 3 saat önce Paylaş 3 saat önce (düzenlendi) Merhaba dostlar. Muğla Bozburun, Datça ve Knidos olan seyehatim tamamladım. Egea 1.3 multijetimde manual klima ve manual vitesle yaptığım yolculukta herhangi bir sıkıntı yaşamadım. Giderken antalya otobanını kullandım. Orman yangının olduğu bir bölgeye girdim. Uşak da Sivaslı ilçesinde İtfaiye ve jandarmalar arasından 30 40 km hızlarda saatlerce yol gittim. Köyler, kasabalar hiçliğin oırtasından geçtim. Sakar gecidini inerken motor egzostan beyaz duman atınca tırstım, fakat sonunda Boz buruna ulaştım. Tüketim bu kadar hengameye rağman 3.93 litre / 100 km çıktı. Önce Boz buruna gittik, 1 gün kaldık, yeme içme konusunda sınırlı bir yerdi. Denizine girdik çıktık, Ertesi gün Datça'ya devam ettik. Fora Apart 1+1 ev kiralamıştım. Böyle geniş geniş bir alan sunan yerde ilk defa tatil yaptım. tüm hafta boyunca çok güzel gecti. Deniz sabahları temiz akşamları kirleniyordu. Bir daha temmuz ayında tatile gitmemem konusunda kendi kendimi şartladım. Datcada 12:00 ile 18:00 arası sokakta olmak büyük sıkıntı yarattı bende. Hava sıcaklığının 40 dereceye vurması gezmeyi çekilmez kılıyormuş. Her gün yaklaşık 20000 adım atıyorduk. İnsanların tekne turuyla gittiği koyları biz arabayla gitmeyi denedik. Knidos, Palamutbükü, Kumbükü, Hisarönü, vs vs adını unuttuğum tüm yerleri gezmeye çalıştık. bazısına giremedik, araba turu attık. Dönüşe geçtiğimizde son 2 gün artık sıkılmış , bitsede gitsek moduna girmiştim. Kumluk plajındaki balıkcı restoranlarının plajı işgal etmesi, bir süre sonra beni rahatsız etmeye başladı. Ayrıca keçi sütü dondurmasının lezzetsiz olması, sürekli bir Badem güzellemesi açıkçası beni pek kesmedi. Denizinde ancak sabah saatlerinde temiz olması sebebiyle son günler pek denizede girmedim. Dönüş yolunda sabahın köründe kalkıp alışveriş yaptık. Datçam adlı mağazalarda hediyelik ıvır zıvır bal badem, koçum badem, bademli sütüm derken bagaj ağzına kadar doldu. Gazozuna kadar aldık. Arabayı ilk defa bu kadar ağır gördüm. Yolumuza çıktık, Marmaris'i görmeden Yeşil belde adlı bir yerin yolunu kullanarak yarım adadan uzaklaştık. Sakar geçidini tırmandıktan sonra gerçeklerle yüzleştim. Normalde yine Antalya yolunu kullanacaktım. Ama gündüz trafiği ve trafik ışıklarının aktif olması nedeniyle muğla merkeze ulaşmamaız neredeyse 2 saatim aldı. Antalya yolunu iptal edip otoban seyrine başladım. Sabahın erken saatlerinde uykumu yeni almış ve dinç olmama rağmen Aydın otobanının dümdüz oluşu benim konsantrasyonumu bozuyordu. İnsanın uykusunu getiriyordu. Daha önce gece geldiğim Antalya yolunda sürekli bir vites gaz debriyaj yapmak uyanık kalmamı sağlarken otoban insanın uykusunu getiriyordu. Gece yolculuğuna başladığımda 35000 adım sabahtan idef2025 fuar gezisi yapmıştım. Ona rağmen uykum gelmeden Datçaya gelebilmiştim. Uykumu alıp Aydın otoyoluna bağlandığımda ise yavaş yavaş insanın uykusunun bastırıyordu. Bu durum neticesinde İzmir otoyolu daha fena uyku bastırıyordu. Uzun düzlüklerin hipnotik bir etkisi vardı. Kendimi uğraş olarak müzik çalmak ve video kaydı alarak ayık tuttum. Yakıt tüketimi giderken 3,93 litre çıktı. gelişte yakıt tüketimi süratli otoban sürüşünden dolayı 5 litreye ulaştı. Datça koy gezileri ise 5,32 litre tüketim çıkardı. Yolculuk 4424 lira yakıt maliyetine + 2300 lira otoban parasına maliyeti oldu. Günbdüz vakti yaşadığım sıcaklık bunalımından, birde bu bunalım içinde bir yemek derdi ile uğraşmaktan dolayı artık herşey dahil otellere yönelmek konusunda eşimle anlaştım. İyi seyirler. 2 saat önce tarihinde Ali Darbaz tarafından düzenlendi 1 Yorum bağlantısı
Recommended Posts