Levent GÖKER 7 saat önce Yazar Paylaş 7 saat önce Cem Bilgiç yazdı: Merhabalar, konuyu inceledim, bende Bursa'da oturuyorum ve gerçekten trafik kültürünün ne kadar kötüleştiğini deneyimliyorum. Bence burada tezatlık oluşturan şu durum var, günümüz insanların %70-80'ının Pick-up alma amacı büyük yüksek olmaktır, ancak burada bu araçların ne kadar güvenlikli olduğunun kanısı kime göre doğru kime göre yanlış? Pick-up aldığınız araç özellikle dönüşüm yapıldıktan sonra, o dönüşüm sırasında çoğu zaman araçtaki aerodinamik, yere basma, çekiş gibi çoğu faktör tamamen değişiyor. O lastiklerle sadece düz yolda açık havada 60-80 arası giderken iyisiniz, gerisinde? Yüksek araç almak güvenlik isteğinizi tamamiyle karşılamayacaktır. 1- Bu araçlar yükseltilirken zaten önü arkası sağı solu kesiliyor, orada bir araca zarar vermek var. 2- Farınız araç yükseltmesinden dolayı ışık hüzmesi yüksekte kesiliyor, dikkat ederseniz akşamları diğer araçlar sizin farınızdan rahatsız olacaktır. 3- Viraj dönüşlerinde aracın arkasının gelmesi sürekli yaşayacağınız bir problem, ki aracınız 4x2, dahada riskli 4- Aracınız yüksek, rüzgar sesi vs gibi şikayetlerle kendinizi boğacaksınız. 5- O lastiklerle beraber araçta yere basma ve frenlerle alaklı problem yaşayacaksınız, ani frende o lastik tutmayacak, viraj dönerken lastik yere tutmayacak. Güvenlik açısınıdan endişenizi anlıyorum, ancak burada yüksek araba = yüksek güvenlik denklemi, hiç gerçekçi olmayacaktır. O zaman Ranger yerine F150 alın, o daha büyük, o daha güvenlikli gibi bir sonuç çıkacaktır. Yıllardır 4 çeker araç kullanırım, bunlara L200-Navara-Amarok-Ranger'ları sayabilirsiniz, gerek manuel gerek otomatiği, bu araçların yük taşımak gibi bir amacınız yoksa çokta bir size faydası olmayacaktır. Burada benim size önerim, premium (high-end) sayılabilecek lüks markalara yönelmeniz. O markaların eski bile olsa modelli araçları, günümüz araçlarından malzeme kalitesi güvenlik sistemleri vs gibi konularda daha yüksek kalacaktır. Aracınız için arkada koruma demiri olması, birşey ifade etmeyecektir. Yakın arkadaşım eşi benzinlikte başka aracın üzerine çıkarttı aracı, bu araçta vardı demir. Ayrıca siz kendi aracınızla başka bir kamyon-tır'a demiri olmadıgı haliyle vursanız yine aynı kaza seviyesine geleceksiniz, ki belki şehit polisimiz frene bastı, siz frene bassanızda o frenle 2çeker haliyle o yükseklikle duramayacaksınız. Tabii elbette, bahsettiğim gibi bu aracı tutup 150-160km/s'lere çıkartıp öyle kullanmaya kalkarsam, illâ ki bir yerde patlarım. Ama ben böyle süren bir adam değilim. Sağ şeritten, tıngır mıngır tabiriyle sürüyorum. Şehit polise gelince, aracımı öyle anormal bir hıza asla çıkartmayacağım için, öyle bir kazık fren yapmama da ihtiyacım olmayacaktır bana göre. Bilemiyorum, ben bu aracın 4 aydır sahibiyim, en ufak bir aksilik görmedim-yaşamadım bahsettiğiniz konularda. Yani normal bir otomobil nasılsa, bu da öyle benim için. Söylendiği kadar problemli araçlar olsalar, piyasada bolca görüyorum bu dönüşümlü pick-up'lardan, kimsenin kullanmaması, uzak durması lâzım o zaman. Yine bilemiyorum, belki de sizler haklısınızdır, dört ay henüz az bir süre, zaman belki sizleri haklı çıkarabilir. Yorum bağlantısı
Oğuzhan Demir 4 saat önce Paylaş 4 saat önce Öncelikle hayırlı olsun rabbim kaza beladan korusun. 10 yıldan ve 500,000 km den faladır pickup kullanıyorum. Genel olarak güvende hissettirir ama bence hiçte öyle değil. yağmurda karda kolay kayar, zor durur. Hele sürücüsü gücünün ve arkadan iter olduğunun bilincinde değilse çok sıkıntılı. Savrulması kolay olası durumda takla riski çok fazladır. Kalıbı ve güçleri sebebi ile gözden kaçma dikkatsizlik gibi durumlarda sıkıntı yaratabilir. (İki aracı birden geri ittim haberim olmadı L200 ile. Bahçede çocukların oyuncağını vs çok ezmişliğim var liste başında ofis sandalyesi var) Kısacası kullanıcı ne kullandığının farkında olur ona göre kullanırsa her araç güvenlidir. Ekstra güvenlik için Volvo gibi sağlamlığını ıspatlamış araçlar iyidir. Şunu da belirteyim verdiği keyif bambaşkadır. Alışınca otomobil oyuncak hissi verir. 3 Yorum bağlantısı
Levent GÖKER 3 saat önce Yazar Paylaş 3 saat önce Oğuzhan Demir yazdı: Kısacası kullanıcı ne kullandığının farkında olur ona göre kullanırsa her araç güvenlidir. Ekstra güvenlik için Volvo gibi sağlamlığını ıspatlamış araçlar iyidir. Şunu da belirteyim verdiği keyif bambaşkadır. Alışınca otomobil oyuncak hissi verir. Teşekkür ederim Oğuzhan bey. Evet, ben de aracı ilk gördüğümde gözüm biraz korktu, çünkü hiç bu kadar büyük bir araç kullanmamıştım. Ama şoför kabinine girince baktım ki normal otomobiller neyse bu da o. Tedirginliğim biraz geçti o an. Sonra Bursa-İstanbul yoluna çıktım, araca alışmam tahminen 10-15 dakika kadar sürdü. Daha önce kullandığım otomobillere göre vitesler çok kısa mesafede geçiyor, örneğin 1'den 2'ye alıyoruz, aradaki mesafe tuhaf şekilde kısa gelmişti bana ilk etapta, sonra buna da alıştım. Şu anda iki sıkıntım var bu araçla ilgili: Olur olmadık yerlerde park eden araçlar yüzünden mahalle aralarına girdiğimde süreç biraz sıkıntılı oluyor. Ve örneğin "normal bir otomobilin dönüp de benim bu araçla dönemeyeceğim şekilde bir sokağa denk gelir miyim? Gelirsem ne yaparım?" sorusu kafamda geziniyor. Bir ikinci sıkıntım da -henüz denk gelmesem de- normal aracın dahi zar zor park edilebileceği bir mıntıkaya denk gelirsem, bu aracı nasıl park ederim? Park edemezsem alternatif olarak ne yapabilirim? Bu iki sorunum var şu an sadece, bunları da çözüme kavuşturabilmek istiyorum. Yorum bağlantısı
Oğuzhan Demir 2 saat önce Paylaş 2 saat önce Levent GÖKER yazdı: Teşekkür ederim Oğuzhan bey. Evet, ben de aracı ilk gördüğümde gözüm biraz korktu, çünkü hiç bu kadar büyük bir araç kullanmamıştım. Ama şoför kabinine girince baktım ki normal otomobiller neyse bu da o. Tedirginliğim biraz geçti o an. Sonra Bursa-İstanbul yoluna çıktım, araca alışmam tahminen 10-15 dakika kadar sürdü. Daha önce kullandığım otomobillere göre vitesler çok kısa mesafede geçiyor, örneğin 1'den 2'ye alıyoruz, aradaki mesafe tuhaf şekilde kısa gelmişti bana ilk etapta, sonra buna da alıştım. Şu anda iki sıkıntım var bu araçla ilgili: Olur olmadık yerlerde park eden araçlar yüzünden mahalle aralarına girdiğimde süreç biraz sıkıntılı oluyor. Ve örneğin "normal bir otomobilin dönüp de benim bu araçla dönemeyeceğim şekilde bir sokağa denk gelir miyim? Gelirsem ne yaparım?" sorusu kafamda geziniyor. Bir ikinci sıkıntım da -henüz denk gelmesem de- normal aracın dahi zar zor park edilebileceği bir mıntıkaya denk gelirsem, bu aracı nasıl park ederim? Park edemezsem alternatif olarak ne yapabilirim? Bu iki sorunum var şu an sadece, bunları da çözüme kavuşturabilmek istiyorum. İki durum içinde geçerli olan nokta mümkünse riskli sokaklara girmemek. Dönülmeyecek yer çok sorun olmaz bence ama park sıkıntılı. Hele büyük şehirde büyük araçla yeri geldiğinde iki arka sokakta bırakıp yürümek en güzel çözüm. Lakin normal araçların giremediği park edilebilecek yerlerde eyrik büyrük bir teker askıda park etmeside çok keyifli. 1 Yorum bağlantısı
Levent GÖKER 1 saat önce Yazar Paylaş 1 saat önce Oğuzhan Demir yazdı: İki durum içinde geçerli olan nokta mümkünse riskli sokaklara girmemek. Dönülmeyecek yer çok sorun olmaz bence ama park sıkıntılı. Hele büyük şehirde büyük araçla yeri geldiğinde iki arka sokakta bırakıp yürümek en güzel çözüm. Lakin normal araçların giremediği park edilebilecek yerlerde eyrik büyrük bir teker askıda park etmeside çok keyifli. Bakın bu alternatif şu ana kadar hiç aklıma gelmemişti. Ne demişler, "Hiç birimiz, HEPİMİZ kadar akıllı değiliz". Teşekkür ederim bu öneriniz için, başka önerileriniz de olursa öğrenmekten yine mutluluk duyarım. Yorum bağlantısı
Mehmet Ozyurek 1 saat önce Paylaş 1 saat önce Oğuzhan Demir yazdı: Lakin normal araçların giremediği park edilebilecek yerlerde eyrik büyrük bir teker askıda park etmeside çok keyifli. Bunu C5 ile çok yaşadım ben. Geriden bakıyorsun, buraya araba girer diyorsun ama, C5 girmiyor. Sizin avatajınız, dere tepe nere bulursanız bir tarafını yoldan çıkarır park edersiniz. Trafik mi tıkandı, ilerde kaza mı var. iner şarampolden yürürsünüz. Kısıtlı olduğu kadar, keyifli ve özgürlükçüdür de Siz güvenlik amaçlı aldım dediğiniz için biz de güvenlik konusundaki tereddütlerimizi dile getirdik. Aslında evin ikinci aracı olsa, çok keyifli olacağı kesin Bende eski Qashqai varken, gözüm şarampolde olurdu, şurdan geçiversem, şurdan dönüversem, şu tarla yolundan gidersem daha kısa vs.. Yeni Qashqaiye kıyamıyorum 1 Yorum bağlantısı
Levent GÖKER 1 saat önce Yazar Paylaş 1 saat önce (düzenlendi) Mehmet Ozyurek yazdı: Siz güvenlik amaçlı aldım dediğiniz için biz de güvenlik konusundaki tereddütlerimizi dile getirdik. Hepinize ayrı ayrı çok teşekkür ederim bunun için, henüz hiç bilmediğim pek çok şeyden haberdar oldum sayenizde. Her fikri tek tek not aldım bilgisayarıma, hepsini değerlendireceğim tek tek, zaman buldukça. Alıntı Bunu C5 ile çok yaşadım ben. Geriden bakıyorsun, buraya araba girer diyorsun ama, C5 girmiyor. Peugeot arabam yaklaşık altı senedir aynı otoparkta duruyor. Sahibi bir hacı ağbimiz, çok iyi ve kendini bilen bir insandır. Kızı da gündüzleri ona yardım ediyor. Benim büyük kızımla hacı ağbinin kızının oğlu, ilk okulda aynı sınıftaydılar, oradan da bir tanışıklık var. Ford'u aldığımda ve kızımın kullanacağını söylediğimde hacı ağbinin kızı çok şaşırmıştı, "Ben şu kadar senelik şöförüm, TOGG marka araç satın aldık ama ben zorlanıyorum bu araçla, satmayı düşünüyorum. Pelin (kızım) nasıl kullanacak bu aracı?" demişti. Ben de demiştim, "Yenge farkındayım durumun, ha, %100 kullanırız bunu diye de bir iddiam yok, ancak kullanmak istiyoruz, yani normal otomobil yerine artık bunu kullanmak istiyorum-istiyoruz. Olmuyorsa da, başka alternatifler düşüneceğim" gibisinden... 1 saat önce tarihinde Levent GÖKER tarafından düzenlendi Yorum bağlantısı
Recommended Posts