Hakan Berk 1 saat önce Paylaş 1 saat önce Foruma 13 yıl sonra yeniden dönüş mecarımı tanışma başlığında anlatmıştım, dönmemin sebebini de halletmiş oldum. Bir müddettir şehir içi için toplu taşıma, uzun yol için aile büyüklerini taşırken kiralık ile idare ediyordum. Fakat bir önceki kasa Courier'i ne kadar seviyor isek bu yaz bir güney turuna çıkarken mecburen artık yeni kasaya geçtiği için Courier'in son kasasını kullandık. Her ne kadar tasarımı mükemmel olsa da kendisiyle bir türlü yıldızımız barışmadı, ilk kullananlardan biri ben olmama rağmen (1200 kmde idi) her yerinde trim sesleri, inanılmaz düşük bir çekiş (keçi gibi giden eski kasadan sonra Anamur yokuşlarında beni çok yordu), sürekli gereksiz yerlerde uyarı veren akıllı sistemler (şeridin içinde giderken şeride sokma manevraları, sonsuz yorgunluk uyarısı vs) derken tatil dönüşü bu işin böyle devam etmeyeceğini anlayarak araç arayışına girdik. İlk planımız uzun zamandır aşina olduğumuz Renault grubuydu, Clio IV özellikle. Gerçekten de sebebi okurken düşündüğünüz gibi, bir ihtimal yurtdışına doktoraya gidersem hızlıca satabilmek. Fakat her baktığımda araçlarda 40-50 bin lira yukarı doğru bir hareket görünce rotayı kurbağa kardeşi Juke'a çevirdik. Bir yandan da aile büyüklerini uzun yolda taşımak için alacağımızı düşünerek acaba hem güvenlik hem konfor odaklı ne olabilir diye bakınıyorduk bütçemize göre. Latitude bir fikir olarak aklımızdaydı, fakat D segment ve Renault anlaşmazlığını düşünerek aynı fiyat bandındaki Volvo'ların daha mantıklı olabileceğini düşündüm, ilginç bir şekilde piyasası hareketli olmadığı için hem ikizi Focus 2.5lardan hem de Clio IV'lerden çok daha uyguna daha dolu bir araç bulabildik biraz da şansa: 2010 model 1.6D TDCi/HDi 109PS motorlu Volvo S40 Dynamic. 195000km de, daha önce ilk sahibi olan göz doktoru bayan hocam tarafından kullanılmış, oldukça diri kalmış, sunroof ve deri koltuk hariç full donanım. Elektrikli hafızalı ısıtmalı koltuklar, hız sabitleyici, bluetooth gibi o yıllarda çok kolay bulunmayan (günümüzde tabi kolaylıkla bulunan) bazı hoşuma giden özellikleri var, Symbol'den Courier'den inip buna binince tabi bünye konfor ve yol tutuş şokunu atlatamadı, zamanla alışacağım. Daha öncesinde forumda okuma yapmama sebebiyet veren DPF sorunu olduğu belirtilen motor olması bir tek dezavantaj, 115PS motorlu olan 6 vitesli S40 1.6D2 Drive-e daha çok tutuluyor ama bu temizlikte bulamadık maalesef. Artık hızlı satılma konusunu, yurtdışına taşınma durumum olursa o zaman düşünmek üzere rafa kaldırdık. Şimdilik araçta gözlemlediğim iki nokta var, birincisi alıştığım diğer dizel motorlardan biraz daha sesli çalışıyor (bana göre çok sesli hatta, ama aynı motorlu araçları dinleyince çok da farklı olmadığını gördüm, içim rahatladı) bir de turbo Renault'lardan çok çok geç devreye giriyor (1750rpm civarında, Renault'larda 1200rpm civarı olmalı yanlış hatırlamıyorsam) o da Dikmen yokuşlarında bazen beni yoruyor ama dediğim gibi alışma süreci. Bakalım ne kadar süre beraber vakit geçireceğiz, merakla bekliyorum 4 Yorum bağlantısı
Koray Demir 6 dakika önce Paylaş 6 dakika önce Hayırlı olsun. Saf İskandinav yer tankı. Yorum bağlantısı
Recommended Posts