Murat Dere 19 Mayıs 2009 Paylaş 19 Mayıs 2009 Heh he dün bir ara lazim oldu, sonra buldum bir arkadaş istemişti:)Erkelerin bir tek hormonu vardir kadinlarinda kabaca 15-20 bir de şu cin ve karayolu fikrasini bilirsiniz parelel şeylerdir.... Bir evlenen pişman bir d eevlenmeyen dimi??? beni uyaran olmadi hiççç Ne yaziyor yahu, rusçam iyi değildir bir dek daa yi bilirim birde davai davay (her nasil yaziliyorsa) o değil de, senin araba mındar, o konuyu n'apçaz? Yorum bağlantısı
Ali Gürsoy 19 Mayıs 2009 Paylaş 19 Mayıs 2009 o değil de, senin araba mındar, o konuyu n'apçaz? kugamı mındar hojam Yorum bağlantısı
Cavit Doğan 19 Mayıs 2009 Paylaş 19 Mayıs 2009 yokluğu BİR dert varlığı BİN dertsiz tasasız hayat mı olur hocam . hayat biraz zor olacak Benimkisi aşırı zor.. Yorum bağlantısı
Vedat Orhan 19 Mayıs 2009 Paylaş 19 Mayıs 2009 kugamı mındar hojam Heee kuga yı ona vereyim diye mundar diyo:)) Yorum bağlantısı
Murat Dere 19 Mayıs 2009 Paylaş 19 Mayıs 2009 mındar tabe. yetişemediğimiz her şey mındardır. Heee kuga yı ona vereyim diye mundar diyo:)) Yorum bağlantısı
Ersen Tapan 11 Nisan 2013 Paylaş 11 Nisan 2013 Ne arardı eskiden buralarda geyik. Buralar hep forumluktu 7 Yorum bağlantısı
Mehmet Kaya 11 Nisan 2013 Paylaş 11 Nisan 2013 Bende tarihe bakmadan diyecektim.Emmi ne iş yengem ne dedi diye soracaktım 1 Yorum bağlantısı
Mahmut Yıldız 11 Nisan 2013 Paylaş 11 Nisan 2013 Hort Konu ile ilgili tespitlerime gelince.. 1) Ayça Şimşek bu konuyu hiç beğenmedi. 2) Bu konu nasıl olmuş da sadece 1 sayfa sürmüş? 2008 yılında geyik potansiyeliniz bu kadar mı düşükmüş? 3) Konu mangala bağlanmadığına göre kapanmış sayılmaz 1) 2)Geyik potansiyeli değil, cesaret diyelim. Yazmak yememiş. 3)Mangala bağlanan konu yeni ısınmaya başlamıştır. 1 Yorum bağlantısı
Ali Gürsoy 11 Nisan 2013 Paylaş 11 Nisan 2013 Aslında bu konu biraz kalabalıktı ama , gidenler olunca yanlarında yazılarıda gitmiş malesef 2 Yorum bağlantısı
Sani Gerşon 11 Nisan 2013 Paylaş 11 Nisan 2013 2008 de geyikler portakalda vitamindi 1 Yorum bağlantısı
Önder Özcan 11 Nisan 2013 Paylaş 11 Nisan 2013 (düzenlendi) * Size 'neyiniz var' diye sorduğumuzda, 'hiç bir şeyim yok!!!' derseniz size inanırız, bizim için olay bitmiştir. O yüzden bir şeyiniz varsa doğrudan söyleyin sonra bizi anlayışsız durumuna düşürmeyin, olay budur yahu -hanım neyin var,iyi misin? -yok bişeyim yok. -.. -sen devam et tv izlemeye devam et. -... -şurda ne haldeyim görmüyorsun.anlayışsız odun -... 11 Nisan 2013 tarihinde Önder Özcan tarafından düzenlendi 7 Yorum bağlantısı
Mahmut Şahin 11 Nisan 2013 Paylaş 11 Nisan 2013 baştan sona kadar olmasa da %90 ına katılıyorum. ama pek te dert edilecek bir durum değil galiba. çünkü tüm erkekler bu yazınlara katıldığına göre tüm kadınlar hemen hemen aynı demekki. o halde tüm erkekler de aynı olmalı. bu nasıl dünya beee. işin içinde çıkamadım. 1 Yorum bağlantısı
Cem Işık 11 Nisan 2013 Paylaş 11 Nisan 2013 Uf konuya bak.. Mutlu bir ailenin arasına nifak tohumları ekmek için biçilmiş kaftan. Allahtan eşim foruma girmiyor Konuyu acilen mangala bağlayıp kapatalım;yoksa bize nurtopu gibi birer merdane görünüyor 3vakte kadar.. 2 Yorum bağlantısı
Oğuzhan Demir 11 Nisan 2013 Paylaş 11 Nisan 2013 oradaki "yok bir şeyim" tınısına dikkat etseniz, hiç sorun olmayacak ama nerdeeeeee Tabi tabi, normal olan erkekler, anormal olan kadınlar zaten hıhı Tını yerine direk söylense daha açık ve net olmaz mı? Ve forum içi savaş çanları çalınmaya başladı Yorum bağlantısı
Mahmut Yıldız 11 Nisan 2013 Paylaş 11 Nisan 2013 oradaki "yok bir şeyim" tınısına dikkat etseniz, hiç sorun olmayacak ama nerdeeeeee Tabi tabi, normal olan erkekler, anormal olan kadınlar zaten hıhı Ayça Hanım zaten kimse bir kere sorup tamam demiyor. Israrla "neyin var" diye sormaya devam ettikçe "birşeyim yok" diyorlar, ne zaman sormayı bıraksak hemen serzenişe başlıyorlar. Öyle olmuyor mu? 2 Yorum bağlantısı
Oğuzhan Demir 11 Nisan 2013 Paylaş 11 Nisan 2013 (düzenlendi) Olmaz... Olsa da sizin anlamanız kadar bizi mutlu etmez. Size iki nazlansak belki olay daha kolay kapanacak ama siz anlamadıkça biz daha çok bileniyoruz. Saçma sapan bir kısır döngü oluyor işte.. Israrla "neyin var" diye sormak yerine hard diski biraz zorlasanız, filmi az biraz geri sarsanız, zaten bulacaksınız. Bizi delirten, yaptığınızın farkında bile olmayışınız Tuz biber diyelim mevzuya daha sabah okuduğum bir yazıyı sıcağı sıcağına sizlere sunmak istedim okudum çok beğendim. Bir kadın anlatıyor: Kocam bir mühendisti. Onunla sâkin tabiatını sevdiğim için evlenmiştim. Bu sâkin adamın göğsüne başımı koymak içimi nasıl da ısıtırdı Gel gör ki iki yıl nişanlılık ve beş yıl evlilikten sonra bu sakinlik beni yormaya başlamıştı. Eşimin -bir zamanlar çok sevdiğim- bu özelliği artık beni huzursuz ediyordu Sonunda kararımı ona da açıkladım: Boşanmak istiyordum Şaşkınlıktan gözleri açılarak ”niye?” diye sordu. ”Gerçekten belli bir sebebi yok” dedim, ”sadece yoruldum” Bütün gece ağzını bıçak açmadı. Düşünüyordu. Bu hâli ise hayal kırıklığımı daha da artırmaktan başka bir işe yaramıyordu: işte, sıkıntısını dışarı vurmaktan bile aciz bir adamla evliydim. Ondan ne bekleyebilirdim ki! Sonundasordu: ”seni caydırmak için ne yapabilirim?” Demek ki söyledikleri doğruydu: insanların mizacı asla değiştirilemiyordu. Son inanç kırıntılarım da kaybolmuştu. ”İşte mesele tam da bu” dedim ”Sorunun cevabını kendin bulup kalbimi ikna edebilirsen kararımdan vazgeçebilirim.” ”Diyelim dağın tepesinde bir uçurum kenarında bir çiçek var. O çiçeği benim için koparmak, düşüp vücudunun bütün kemiklerinin kırılmasına, hattâ ölümüne mâl”olacak. Bunu benim için yapar mısın?” Yüzümü dikkatle inceledi ve ”Sana bunun cevabını yarın vereceğim” dedi. Bu cevapla son ümidim de yok olmuştu. Ertesi sabah uyandığımda evde yoktu. Boş bir süt şişesini mutfak masasının üzerine koymuş, altına da bir not bırakmıştı. ”Hayatım” diye başlıyordu, ”O çiçeği senin için koparmazdım” Kalbim yine kırılmıştı. Okumaya devam ettim. ”Çünkü her zaman yaptığın gibi bilgisayarın altını üstüne getirip çökerttikten sonra monitörün önünde ağladığında, onu tekrar düzeltebilmem için ellerime ihtiyacım var.” ”Anahtarları her zaman evde unuttuğunu bildiğimden, senden önce eve varabilmem üzere koşmam gerektiğinden bacaklarıma ihtiyacım var.” ”Arabayı kullanmayı çok sevdiğin halde şehirde hep yolu kaybettiğinden, yolu gösterebilmem için gözlerime ihtiyacım var ”Evde oturmayı sevdiğinden, içe kapanıklığını dağıtmak, can sıkıntını hafifletmek üzere sana şakalar yapabilmem, hikây eler anlatabilmem için ağzıma ihtiyacım var.” ”Sabahtan akşama kadar bilgisayara bakmaktan gözlerinin bozulması kaçınılmaz olduğundan, yaşlandığımızda tırnaklarını kesebilmem, saçlarında -görülmesini istemediğin- beyaz telleri ayıklayabilmem, merdivenlerden aşağı inerken elini tutabilmem, çiçeklerin renginin – gençliğinde senin yüzünün rengi gibi olduğunu söyleyebilmem için gözlerime ihtiyacım var.” ”Ama seni benden daha fazla seven biri varsa, evet o uçuruma gidip, o çiçeği senin için koparırım bir tanem.” Baktım, mektuptaki yazının mürekkepleri yer yer dağılıyordu. Göz yaşlarım mektuba düşüyordu. ”Mektubu okuduysan ve kalbin ikna olduysa lüften kapıyı aç canım. Çok sevdiğin susamlı ekmek ve taze sütlekapıda bekliyorum.” Koşarak kapıyı açtım. Endişeli bir yüzle ve ellerinde sıkıca tuttuğu susamlı ekmek ve sütle kapının önündeydi. Artık çok iyibiliyordum: beni ondan daha çok kimse sevemezdi. O çiçe ği uçurumun kenarında bırakmaya karar verdim Bu gerçek aşktı İlk yıllardaki heyecanlar içinde görmeye alıştığımız aşkın, seneler sonra o heyecanlar kaybolup gittiğinde, huzur ve durgunluk içinde de hep var olmaya devam ettiğini göremeyebiliyoruz. Oysa aşk hep vardır. Belki artık heyecansız, belki artık romantik değil Belki sıkıcı, tekdüze, hatta belki yüzsüz Ama hep oralarda bir yerdedir. Çiçekler ve romantik dakikalar ilişkinin başlaması için elbette gereklidir. Bir zaman sonra bunlar gitse de gerçek aşkın sütunu ebedi kalır. 11 Nisan 2013 tarihinde Oğuzhan Demir tarafından düzenlendi 2 Yorum bağlantısı
İ.Göksel Yaman 11 Nisan 2013 Paylaş 11 Nisan 2013 * Biz farklı anlamlar taşıyan dolaylı, mecazlı soruları anlamayız. Ne istiyorsanız doğrudan söyleyin ve bizi yormayın, Yav bende diyordum ki sadece bana oluyor bu 4 Yorum bağlantısı
Mehmet Kaya 11 Nisan 2013 Paylaş 11 Nisan 2013 oradaki "yok bir şeyim" tınısına dikkat etseniz, hiç sorun olmayacak ama nerdeeeeee Tabi tabi, normal olan erkekler, anormal olan kadınlar zaten hıhı Niye naza çekiyorsunuz. Açık açık konuşun. Niye hep aracı yokuşa sürersiniz düz yol varken. * Biz farklı anlamlar taşıyan dolaylı, mecazlı soruları anlamayız. Ne istiyorsanız doğrudan söyleyin ve bizi yormayın, Yav bende diyordum ki sadece bana oluyor bu YOk yok tek değilsin. Aksi durumu olan varsa o arkadaş enderdir 1 Yorum bağlantısı
Murat Ersel Çevik 11 Nisan 2013 Paylaş 11 Nisan 2013 Tuvaleti hala çözemedim. İçeri zatn giremeyeceğim, yolda niye eşlik edeyim. kaybolmaktan mı korkuyorlar. +onyüzbinmilyon http://www.vidivodo.com/video/cem-yilmaz-tuvalet/160316 Yorum bağlantısı
Mehmet Kaya 11 Nisan 2013 Paylaş 11 Nisan 2013 Bu hikayen için çok farklı anlamlar yükleyen kadınlar var. Hatta adama Odun diyen çok var. Facebookta paylaşmıştım bunu bayanların yorumları erkek odunmuş oldu Tuvaleti hala çözemedim. İçeri zatn giremeyeceğim, yolda niye eşlik edeyim. kaybolmaktan mı korkuyorlar? Gidenler ys flört ya çıkma ya da nişanlıdır Yorum bağlantısı
Oğuzhan Demir 11 Nisan 2013 Paylaş 11 Nisan 2013 Klavye hep kahvemi içecek Dikkat tuzlu göz yaşı zamanla çürüme yapabilir Bu hikayen için çok farklı anlamlar yükleyen kadınlar var. Hatta adama Odun diyen çok var. Facebookta paylaşmıştım bunu bayanların yorumları erkek odunmuş oldu Diyecek söz bulamadım Biz daha ne edelim... 3 Yorum bağlantısı
Recommended Posts