İçeriğe Yönlendir

Turbolu araç kullananlar mutlaka okusun


Emre Özen

Recommended Posts

Ayhan Şentürk

Alper beyin yazdıkları doğrudur. Turbo konusunda yazdığım bilgiler eksik.

Yorum bağlantısı
  • 3 hafta sonra...
Mesut Yalçın

merhabalar...

turboo konusunda bilgi var diye buraya yazıyorum. arabamı alalı 1 ay olmadı. ekspertiz yapan servis turbo intercool kısa boru değişmeli diye rapora yazdı. sonraya bıraktım. yaşadığım yerdeki servise geldiğimde bana turbo intercool uzun borunun değişmesi gerektiğini söylediler. şimdi düşünüyorum da; düşünemiyorum aslında nasıl olur bu diye... bakınca iki boru da hafif yağlanmış. ne etmeli ne yapmalı ki????

Yorum bağlantısı
  • 1 yıl sonra...
C.İlker Özsaraç

Bu motor kol çıkarması dedikleri olay tam olarak nedir acaba? Dizel 2004 mondeo aldık geçen Ford 2.elden 26bin km.de. Servisten özellikle sulara girilmemesi ve bu kol çıkarma olayından bahsettiler, suyla alakası nedir acaba? Kızaklanma olayı falan mı acaba?

Yorum bağlantısı
Ali Cihangiroğlu
(düzenlendi)

Turbolu benzinli motorlardada durum aynıdır, dizel nasıl kullanılıyorsa aynı yapılır, ha bende bir düzeltme yapayım Ayhan kardeşin dediklerine katılmakla beraber dikkat etmediğim şey havalandırmadan gelen yağın turboyu yağlaması olayı idi, yağ gelmesi bence turboya iyi gelmez, o yağla zaten turbo yağlanmaz, turbonun sadece mili yağlanır onunda kendi yağ borusu vs. vardır, yağ buharı kanatçıklarda balansa bile sebeb olabilir, tabi çok geliyorsa, bunu normalde tutmak için mutlaka uygun yağ kullanılmalı, ben özellikle tam sentetik yağ kullanıyorum ki buhar minimum olsun, şuan nerdeyse yok gibi.

Motorun ilk ısınmasında çokda kasmanıza gerek yok, ben soğukta çalıştırıp 30 sn kadar bekleyip yavaşça giderim, tabi -10 derece gibi hava şartlarında 1 dk. beklemek yeterlidir, sonrasına yola çıkıp gaza yavaş basarak hemen normal seyir hızıma çıkarım, devri 2500 ü geçirtmeden 5 e atıyor ve gidiyorum, yani ısınsın diye 2. viteste 1500-2000 devir aralığında tırısta gitmem, zaten böyle motor ısınmaz dizel hiç ısınmaz, normal şekilde gidiceksiniz sadece motoru sıkıştırmadan yavaş yavaş hızlanın yeter. Hararet 60 dereceden başlarya ibre azıcık onu geçtimi bastırıp gidebilirsiniz.

Motor kol çıkarma olayına gelirsek, piston kolunun kırılması yada pistondan ayrılarak motor bloğunu delerek çıkması olayıdır, genelde yağsız kalan motorda olur ama başka sebebleride vardır.

Dizelde sudan geçerken kol çıkarması durup dururken olmaz, benzinli araçtada durum aynıdır, ancak su çok yüksekse hava emişten içeri girerse o zaman piston direk kitleyeceğinden kol da çıkabilir turbo darmadağın olabilir ve yeni motor alırsınız, yada motor çok sıcakken langırt diye suya dalarsanız blok çatlatıp bu gibi bir sonuca ulaşabilirsiniz.

Su olan köprü altı gibi yerlerde derinlikten emin olmadan kesinlikle girilmemelidir, girmek zorundaysanızda çok yavaş geçiniz, dizel bu konuda benzinliye göre daha avantajlıdır, ateşleme derdi olmadığından hava emişe su gelmediği sürece banamısın demez, su derinliğinde ölçü olarak tekerleklerin ortasını geçiyorsa tehlike başlamış demektir, sudan mutlaka yavaş geçin, su geçişlerinde ilk olarak çıkan arıza şarj kesmesidir, sıçarayan su alternatöre girer ve lamba yanar, korkmayın ve sudan çıktıktan sonra şarj lambası hemen söner, baktınız sönmedi gaza biraz fazla basıp alternatörün suyu atmasını sağlayın, %90 durum düzelir.

tarihinde Ali Cihangiro?lu tarafından düzenlendi
Yorum bağlantısı
C.İlker Özsaraç

güzel açıklama :good1: peki karter koruma denilen olay bunu engelliyor mu yoksa alakası yok mu? Karter korumanın da kaza anında motorunun düşmesini engellediği söyleniyor yani kötü bi durum sanki. Yolcu ve sürücülere engel olmasın diye.

Yorum bağlantısı
Ali Cihangiroğlu

Alakası yok, su heryerden girer nasılsa, karter koruma yazdığın gibi motor kazada yere düşsün diye yok, olan araçlardada genelde plastik olur, şart değil zaten, bendede yok sadece taşlı çakır çukur yerlerde giderken dikkat et karteri delme, hem havalandırmayıda etkiliyor, interkul olmadığı için motor etrafındaki hava karter koruma sirkülasyonu azalttığından daha fazla ısınabilir, buda güç kaybı yaratabilir, en güzeli böyle kullanmak.

Yorum bağlantısı
dizel turbolardaki bu hassasiyet yeni çıkan benzinlilerde de var mı?

Bunu bende çok merak ediyorum. Tanıdığım bir çok tsi kullanıcısı turbo için beklemiyor. Ayrı bir düzen mi var acaba? Bir ara passatlarda su soğutma sistemi vs. var diye duymuştum yine de emin değilim.

Turbolu benzinli motorlardada durum aynıdır, dizel nasıl kullanılıyorsa aynı yapılır, ha bende bir düzeltme yapayım Ayhan kardeşin dediklerine katılmakla beraber dikkat etmediğim şey havalandırmadan gelen yağın turboyu yağlaması olayı idi, yağ gelmesi bence turboya iyi gelmez, o yağla zaten turbo yağlanmaz, turbonun sadece mili yağlanır onunda kendi yağ borusu vs. vardır, yağ buharı kanatçıklarda balansa bile sebeb olabilir, tabi çok geliyorsa, bunu normalde tutmak için mutlaka uygun yağ kullanılmalı, ben özellikle tam sentetik yağ kullanıyorum ki buhar minimum olsun, şuan nerdeyse yok gibi.

Ali abi:

Bir çok turbo benzinli sahibi arkadaşım var, hiç de dizelin kuralına uymuyolar. Farklı bir sistem olduğunu düşünüyorum.

Yorum bağlantısı
Ali Cihangiroğlu

Bırak uymasınlar, turboyu değişince akıllanırlar; tüm turbo motorlarda durum aynıdır, turbo ayrı bir parçadır ve deli gibi döner :) motor stop edildiği an yağlama kesileceğinden, normal motor gibi durdum anında stop ederim derseniz yağsız kalır yavaş yavaş aşınır, o arkadaşların para biriktirmeye başlasınlar biran önce :) bu tsi çıkalı ne kadar olduki? 2-3 sene sonra bakalım ne olacak göreceğiz, üstelik bu aletler düşük devirde turbo şarj kullanır yani egsoz çıkış basıncı da yüksek basınçtır, belki dizelden bile yüksek (rolantide) bu durumda turbo daha yüksek hızda döneceğinden yağsız kalınca hasarda ona göre artacaktır, diye düşünüyorum.

Yorum bağlantısı
Mehmet Göktürk
(düzenlendi)

TSI da sulu 10 dakika daha soğutma sistemi var ayrı devridaim pompası var elektrikli, aracı kapadıktan sonra. Yağın turboda pişmesini engelliyor. Öte yandan aracın kitabında performanslı kullanımdan sonra bir iki dakika bekletin diyor aynen bizim dediğimiz gibi. İlk çalıştırmadan sonra da motor sıcaklık ibresi ilk kademeye gelene kadar aracı sıkıştırmayın diyor. Daha ne desin :)

Buna ilave olarak şunu söyleyeyim, benim araçta (1.4 tsi passat) yag hararet göstergesi de var sayısal. yazın en sıcak havada klima açık rölantide 85-87 dereceye düşüyor araçta mesela birini beklerken. Dışarısı 40 derece iken. Aynı havada normal 110 ile giderken 98-102 derece gibi bir yağ sıcaklığı oluyor. 160-170 gibi sıkıştırınca ya da dağ yoluna sıkıştırarak tırmanınca 112-114 derece oluyor, sonra rölantide bekletince hemen 90 lara düşüyor.

Bunu belirtmekte yarar gördüm. Yani beklemek iyi oluyor. Ben şahsen abartmadan bir 20 saniye felan bekliyorum normal kullanımda, sıkıştırırsam birkaç dakika bekliyorum ama zaten sıkıştırdıktan sonra varacağım yere yaklaştıkça arabayı daha nazik kullanıp sıcaklığı düşürüyorum. Yağ sıcaklık göstergesi hakikaten çok yardımcı bilgi veriyor.

not: TSI çıkalı 3 sene oldu. İlk çıkanlarda birkaç tanesinde yağ pompası sıkışması yaşandı sonra o sorun pompa tasarımında değişme ile yokedildi. Turbo konusunda sıkıntı çıkarsa bile sonuçta o da bir parça ve atla deve değil. Ya yenisi alınır ya da tamir edilir.

Ben VW forumlarını da takip ediyorum. 100 binlerde tsi araçlar var. Şikayetleri yok. Şikayetler genelde DSG şanzımanda, bazılarında yağ pompası (ilk seride) sıkışması, triger zincir posizyonlayıcının yanlış yag konması nedeniyle boşluk yapması aşınması, ses yapması, aracın bazı yerlerinden ses gelmesi. Başka pek şikayet yok.

Doğuş serviste samimi olduğum belki de türkiyenin en iyi ve ilk vw ustalarından bir arkadaş var. Bu 1.4 tsi motoru çok iyi yaptı vw diye özellikle belirtti.

tarihinde Mehmet G tarafından düzenlendi
Yorum bağlantısı
Çağlar Bayur

bendeki tsi da hiçbiri yok :) ,yağ-su hararet göstergesi, stop ettikten sonra çalışan devirdaim :p ağlıcam şimdi.i , gidip, bir 0-100-0 yapayım kendime geleyim :) ; vesile ile yağ hararer göstergesi olmalı, bluetooth olacağına mesela.

Yorum bağlantısı
Cihan Tiftik

Abicim o alette OBD II den,arabanın ciğerine giren havadaki sineğin bıraktığı yağı bile okursun. tongue.png:D Adamlar koymamış,sana bırakmışlar. :)

Üstüne bi de AEM Turbo timer kondurursan oh oh. :) 25 sene binilir arızasız. tongue.png

Yorum bağlantısı
Mehmet Göktürk

Çağlar ağlama, bir seneye kalmaz moda olacak bu turbo. KArbüratörün kalkması gibi enjeksiyon nasıl standart oldu ise beklenen üç şey var:

1- Doğrudan silindire enjeksiyon (benzinli common rail)

2- Turbo

3- Elektrikli süpaplar

Bunlar gelecek, bu kesin.

Yarın http://www.icatconf.com/ konferansındayım bakalım neler konuşulacak. Çırağan otel.

Yorum bağlantısı
Mehmet Göktürk
Emre arkadaşın dediklerine ilave olarak sabahları gaz vermemenin yanında 1 dk kadar aracın ısınmasını beklemek bu sayede turbonunda yağlanmasını sağlamak gerekir.Ben calıstırdığımda ve stop edeceğim zaman 1 dk yakın bekliyorum.Servis bu şekilde yapmamı söyledi.Birde araçı 3 dk fazla boşta çalıştırmayın dedi..

Bence boşta çalıştırmak yanlış değil. Bu konuyu çok uzun inceledim yurt dışı siteleri ve kütphaneleri makaleleri dolaştım. Böyle bir bilgi yok. Çevrei kirletme konusu sözkonusu. Katalitik tıkanır mı diye epeyce kuruntu yaptım o da yok katalitik sıcaklığını koruyabiliyor rölantide (soğuk olursa tıkanıyor çünkü).

Yağlama konusunda yag basıncı düşerse zaten ışık yanar. Işık yanmıyorsa basınç yeterlidir. Düşük dediğimiz devir 600-700 devir. yolda gittiğimiz devir ise 1500-2000 devir. Arada pompa açısından çok fark yok. Kaldı ki enerji oluşumu da az sıcaklık düşük.

Bu konuda ciddi bilgi varsa lütfen paylaşın. Tüm turbolu otobüsler saatlerce rölantide çalışabilir.

Yorum bağlantısı
Mehmet Göktürk
..

Ayrıca yeni nesil turbo dizel motorların tümünde mutlaka EURO DİZEL kullanılması şart. Normal mazot alırsanız kısa zamanda enjektör sisteminide elinize alırsınız.

İçindeki büyük asılı parçalar ve kükürt enjektörlerin kendi kendini jet ile kesmesine yol açıyor. Enjektör deliği büyüyor ve çalışmaz hale geliyor sınuçta. Turboyu pek ilgilendirmez eurodizel herhalde. daha çok pompa enjektör katalitik dpf ve motor yağı eskimesi ve korozyon.

Yorum bağlantısı
Mehmet Göktürk
(düzenlendi)

Bugün ICAT konferansına gittim. Güzel konuşmaların yanısıra tam yeterli olmadığını düşündüğüm birkaç konuşma da oldu.

hidrolik drive diye olan birşey öğrendim. İş makinalarında kullanılan klasik teknik geliştirilmiş kamyon için kullanılmış. Bir de azot tankı yardımı ile azotu sıkıştırıp enerji depolanıyor (bir nevi bomba). Bu sistemi çöp kamyonuna uygulayıp yüzde 30 enerji tasarrufu sağlamışlar. Hibrit çöp kamyonu.

Diğer öğrendiğim birşey dün de söylediğim gibi motor hacimlerinin küçüleceği konusu idi. Buna paralel olarak araçların da küçüleceği söylendi. Güvenlik konusunda ise araçların kaza yapmamaları için çeşitli elektronik önlemlerin alınacağı bu sayede çarpışma testi yerine çarpışmayı önleme mekanizmaları yapılacağı, araçların çarpışmayacakları üzerine çalışılacağı söylendi.

Emisyon konusunda ilginç birşey öğrendim. Mevcut emisyon problemi çözüldü deniliyor. Yani eksi emisyon diye birşeye geçilmiş euro6 ile. HAva filtresinde aldığınız havanın içindeki zararlı maddelerden daha az zararlı madde egzosdan çıkıyor. Yani aracınız hava temizleyicisi gibi çalışıyor. Bu şu an mevcut teknoloji seviyesiymiş. Ancak ana sorunun karbondioksit ve sera gazı salınımı üzerine kyoto protokolü üzerine yoğunlaşacağı söyleniyor.

Hibrit araçların 2030 gibi %15 orana çıkacağı, benzinlilerin oranında ufak azalma görülürken hibritlerin daha çok dizellerin azalması ile yerleşeceği söylendi.

800 kilo araçlarda teker direnci ve motor verimi vb çalışmalarla 2.4 litre/100 km averajına gelineceği söylendi birkaç yıl içinde.

Ayrıca araçlarda ağırlık düşürülmesi için elektrikli camlar, stepne vb. bir sürü şeyin araçtan alınması gerektiği ve "yeşil araç" kullanımı şeklinde özellikleri az olan (mesela 2 hoparlör, mekanik camlar, klimasız vs) araçların promosyonunun yapılması gerektiği söylendi.

ADBLUE ile çalışan SCR sisteminin ufak bir fabrika olduğu açıklandı. SOğuk egzosun emisyon değerleri kötü çıkıyor bu nedenle ADBLUE tam işini göremiyor ısıtıcı kullanmak gerekiyormuş. Hibritlerde sorun yapıyormuş.

EU15 driving cycle yerine IDS (IStanbul Driving Cycle) çalışması yapılmış İTÜ de. Güzel bir çalşmaydı. yarım litre felan yukarı gelmiş tüketimler. İStanbukl için gerçekçi araç test dinamometre programı yapılmış yani. Halen Amerikan avrupa veistanbul diye üç sürüş modeli ile bakılıyormuş bu adamlar tarafından. Avrupa cycle değeri daha sert amerikaya göre. Türk cycle ise hızlanma değerleri fazla, dur kalk daha az ama bekleme fazla. üst sınır daha yüksek. Avrupa sınırında da şehir içi kullanım cycleında bile 120 ye çıkılıyor bir süre. Bunlar ilginçti.

Önce belirttiğim gibi Doğrudan benzin enjeksiyonu, turbo, araç hafiflemesi, aksesuarların yokedilmesi, start-stop teknolojisi yakında tamamen standart olacakmış.

Elektrikli valften bahseden çıkmadı ama konu zaten oraya yönelik değildi.

Bir ilginç konu sıkıştırılmış hava ile çalışan turbo modifikasyonu idi. Normalde turbo basıncı gaza basınca yanma sonunda olur ya. Bu sistemde ise turbo basıncı esnek bir tankta biriktiriliyor fren yaparken çalıştırılan kopresör ile (retarder gibi). Daha sonra hızlanma gerektiğinde bu basınçlı hava yavaş yavaş turbo sistemine geri veriliyor. Böylece belki de egzos turbosuna ilave destek veren düşük devirde bir sistem yapılıyor. Bunu enerjisi de frenlemeden geldiği için enerji tasarrufu büyük oluyor. Sıkıştırılmış hava ile frenlemede kopmresör ile hava sıkıştıran, daha sonra bunu hava motru ile kalkışta kullanan sistemler de mevcutmuş. Tank ısınmıyor mu ordan enerji kaybedersiniz diye soru sordum evet dedi vatandaş ama fazla değil dedi.

Bakın şu çok önemli ve yapılabilir bir sistemmiş. Kamyonlar ve otobüsler için retader gibi http://www.publicserviceevents.co.uk/wshop...-air-hybrid.pdf

Hibrit çevrim konusunda hespa kitap yapılmış. istanbul şartlarında 7500 liraya yapılabilen ve 30 km aracı benzinsiz götürebilen bir "ilave" sistemin 5 yıl kullanıldığında tasarruf sağlayabileceği belirtiliyordu. Bu ne demek? 7500 lira civarında bir sonradan çevirme (LPG gibi) elektrik desteğini müşteriye satabilirsiniz demektir. Yani bu fiyatın altına yapılan çalışmalar uygun oluyormuş. (getirdiği tasarruf nedeniyle). Fizibilite analizi yapılmış.

EGR-SCR-DPF üçlüsünün emisyon olayını bitirdiği ve artık bu konuda bir sorun kalmadığı söylendi. Tek sorun kısa mesafede katalitik ve DPF ısınmadan önceki problemler. Onun için de özel ısıtıcı yapıyorlarmış. (mesela benim arabada "malesef" katalitik çabuk ısınsın diye "double injection" özeliği var)

eh işte bu kadar. Sabah zaten gebzeden beşiktaşa 3 saatte gidemedim körolası trafik. En son artık altunizadede bayıldım ve köprü yolundan çıktım. Arabayı üsküdara parkedip tekne ile geçtim karşıya. Oh be.

tarihinde Mehmet G tarafından düzenlendi
Yorum bağlantısı
Evren Erakçora
Bence boşta çalıştırmak yanlış değil. Bu konuyu çok uzun inceledim yurt dışı siteleri ve kütphaneleri makaleleri dolaştım. Böyle bir bilgi yok. Çevrei kirletme konusu sözkonusu. Katalitik tıkanır mı diye epeyce kuruntu yaptım o da yok katalitik sıcaklığını koruyabiliyor rölantide (soğuk olursa tıkanıyor çünkü).

Yağlama konusunda yag basıncı düşerse zaten ışık yanar. Işık yanmıyorsa basınç yeterlidir. Düşük dediğimiz devir 600-700 devir. yolda gittiğimiz devir ise 1500-2000 devir. Arada pompa açısından çok fark yok. Kaldı ki enerji oluşumu da az sıcaklık düşük.

Bu konuda ciddi bilgi varsa lütfen paylaşın. Tüm turbolu otobüsler saatlerce rölantide çalışabilir.

Mehmet Hocam, yağ basıncı bildiğim kadarıyla rolanti devirinde çok düşük oluyor bu yüzden rolantide ısıtma tavsiye edilmiyor. Bazı kaynaklarda rolantide ısıtmak iyi değildir 1500-2000 devir daha sağlıklıdır yazıyor. Bazı amerikan kamyonlarında rolanti devrini, arttıran bir düğme var ,buna basınca devir artıyor. Uzun süre rolantide beklemeyin diye uyarılar yazmışlar. Kaynakları bulursam yazarım. :lol2:

Yorum bağlantısı
Fatih Karaca
Bazı amerikan kamyonlarında rolanti devrini, arttıran bir düğme var ,buna basınca devir artıyor.

Aynı düğme, Nissan Country kamyonetlerde de var. Aracı çalıştırdıktan sonra ısınana kadar bekleyecekseniz, bu düğmeye basıp motor devrini 1500/dakika civarına getiriyorsunuz, paşa paşa ısınıyor.

Yorum bağlantısı
  • 1 yıl sonra...
Ertan Çabuk

Bu turbo devirlerinde bahsi gecen 150-300k d/dk abartili bir rakammis gibime geliyor. bu nasil bir mekanizmadirki bu devirde calisabiliyor sorunsuzca. hadi onu da gectim bunun rulmani o sicaklikta o devirde nasil is yapiyor?

konu hakkinda bilgi talep ediyorum arkadaslar

tesekkurler.

Yorum bağlantısı
Çağlar Bayur

Turbo pervanesi dönme hızı sanırım takıldığınız nokta, evet 100binli devirlerde döner, ufacık bir pervane zaten.

Yorum bağlantısı
Servet Aydın

Rölanti de çalışmaya bir ilave yapayım ;

Mesleğimizin en kötü yanı hizmeti hızlıca ulaştırmak. Senelerdir envayi çeşit araçla yolculuk yaparım ve hepsindede sabahlamışımdır. Sabaha kadar çalışma sürelerini toplasam tahminen araç başı fazladan 30.k yapardım. Hiç birinde sıkıntı çıkmadı..

Turbo soğutmaya gelince ;

İlk çalışma anında ilk önce turbo mili yağlanır, bu nedenle marşa bas sıkıştırmadan yürü,, yaparım. Yoldan gelince hemen stop ettiririm. Şanslıyım herhalde hiç turbo bozmadım.

Bu turbo devirlerinde bahsi gecen 150-300k d/dk abartili bir rakammis gibime geliyor. bu nasil bir mekanizmadirki bu devirde calisabiliyor sorunsuzca. hadi onu da gectim bunun rulmani o sicaklikta o devirde nasil is yapiyor?

konu hakkinda bilgi talep ediyorum arkadaslar

tesekkurler.

Sürekli yüksek yağ akışı var o noktada. Malzemeleride yüksek ısı ve hıza uygun. Marş anında dahi 3000 d.d civarında dönüyor pervaneler.

Yorum bağlantısı
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...