İçeriğe Yönlendir

Etimoloji


Murat Dere

Recommended Posts

Murat Dere

Birçok kimsenin, bilir bilmez Osmanlıca dedikleri ve Türkçe'den ayrı bir dil gibi görüp öyle göstermek istedikleri Osmanlı Türkçesi'nde, başka dillerden derlenmiş kelimeler yalnız Arabi ve Farisi'den gelme sözler değildir. Bunların içinde çok sayıda Yunanca, Latince, İtalyanca, Sırpça, hatta Ermenice ve başka dillerde kelimeler de vardır. Türk zevki ve kültürü, bu kelimeleri fethettiği ülkelerden çok kere çiçek derler gibi derlemiş, kendi zevk ve mana bahçelerinde yetiştirip güzelleştirerek Türkçe'ye mal etmiştir. Bu kelimeler, asırlar boyu Türklerin dil, kültür ve gönül lisanı olmuş kelimelerdir.

-------------------------------------------------------------------------------------

Efendi kelimesi de bu kelimelerden biridir.

Türkçe'de Efendi, efendim, efendimiz, efendi hazretleri gibi her haliyle efendilik ifade eden bu söz, bütün Türk milletinin asalet dolu ünvanı olmuştur.

Kelimenin aslı, eski Yunancada authens ve Rum telaffuzunda aftendis'dir. Başlangıçta mutlak hakim demek veya bir kölenin ya da bir cariyenin sahibi olan kimse demekti.

Eskiden, efendi kelimesi Türkçe çelebi kelimesiyle yanyana ve onun yerine kullanılmış, daha sonra, okuma hayatında yükselmiş, ilim ve irfan sahibi olmuşlara efendi denmiştir.

------------------------------------------------------------------------------------------

Amerikan dolarının işareti olan $ nasıl oluşmuştur?

Her ne kadar Amerika Birleşik Devletleri'ninki en bilineni ise de, para birimlerine "dolar" ismini vermiş 26 devlet daha vardır. Bunlar;

Avustralya, Bahamas, Barbados, Belize, Brunei, Canada, Cayman Adaları, Dominika, Dominik Cumhuriyeti, Fiji, Guyana, Grenada, Hong Kong, Jamaica, Liberia, Nauru, San Lucia, Saint Vincent, Singapur, Solomom Adaları, Taiwan, Trinidad, Tobago, Tuvalu, Yeni Zelanda ve Zimbabve'dir.

İngilizce'de kısaca USA olarak da bilinen Amerika Birleşik Devletleri, diğerlerinden ayırt etmek için, kendi paralarına US Doları demişler. Bu nedenle, doları rakamla yazarken, paranın Amerikan doları olduğunu belirtmek için, rakamdan önce veya sonra U harfinin üstüne S harfi süperpoze edilerek yazılan işareti yazmaya başlamışlar. Sonraları, bu işareti yaparken çok vakit kaybettiklerini düşündüklerinden, U harfinin altındaki yarım daireyi kaldırarak S harfi üzerine 2 çizgi çekmeye başlamışlar. Zamanımızda ise, 2 çizgiyi çizmekte külfet olmaya başlayınca, iki çizgi çekmekten vazgeçip tek çizgiyle yetinmişler. Bugün, Amerikan dolarının işareti $ halini almıştır.

------------------------------------------------------------------------------------

"Sabotaj" kelimesi hangi devirde ve hangi olay sonucunda oluşmuştur?

Sabotaj sözcüğünün bir nevi ayakkabıdan alıntı olduğunu tahmin edebilir miydiniz?

Evet, bu söz bir cins ayakkabıdan esinlenerek oluşmuştur. Bakın nasıl;

Fransız ihtilali sonrasında, meydanlarda yapılan toplantılarında, eğer halk konuşmacıların kendileri hakkında söylediklerini beğenmezlerse, ayaklarına giydikleri "Sabots" (okunuşu malum; "sabo") denilen tahtadan yapılmış bir nevi ayakkabılarını çıkartıp, civarlarında bulunan bahçe duvarlarındaki demir parmaklıklara vurarak gürültü yapar, konuşmacıları protesto ederlermiş. Başka bir deyimle, konuşmayı sabote ederlermiş.

Fabrikalarda çalışan işçiler ise, isteklerini kabullenmeyen işverenlerini protesto etmek için tahta ayakkabılarını çıkartıp makinanın dişlileri arasına atarlarmış. Böylece dişlilerin kırılmalarına ve makinaların atıl kalmalarına sebebiyet verirler yani işyerinde sabotaj yaparlarmış. Tam Türkçe karşılığı sabolamak.

-----------------------------------------------------------------------------------------

"Sezar" Eski Latince "caesar"ın değişmesiyle son dönem Latince'de geçen tsazar (çar) kelimesinin türkçe okunuşundan ibarettir. Latince'de "c" harfi a ya da e'den önce gelirse fontetik olarak "s" değil "k" olarak okunur dolayısıyla aslında kaesar şeklinde okunması daha yaygındır (daha doğrusu,içtihad bu yöndedir) ve hem Almanca'daki Kaiser hem de Kayserinin kökü Eski Latincedeki caesar'dır. (Roma İmparatorluğu'nun coğrafi sınırları içindeki bir yerdir ve caesar'ın sefere giderken konakladığı yer anlamına gelir). Çar ise Son Dönem Latince'deki tsazar (sezar)'dan gelir.

---------------------------------------------------------------------------------------------

birader kelimesi zannedildiği gibi başka dillerden türkçeye girmemiştir aksine türkçeden başka dilelre geçmiştir birader kelimesinin en eski hali "bir ata er" yani aynı ababın erkek çocukları manasındadır.

-------------------------------------------------------------------------------------------------

bendeniz: Bu sözcüğün ne "ben" adılıyla, ne de "deniz"le bir ilgisi vardır; ancak sondaki "-niz" eki Türkçe'dir. "Bende", Farsça'da, "kul, tutsak" demektir. Yani kişi kendini sunarken - eski dönemlerin aşırı nezaketiyle -, "Ben kulunuz X kişi," diye sunar ya; bu da öyle konuşmalarla geçmişten günümüze gelmiş.

---------------------------------------------------------------------------------------------------------

sütyen: Genelde ilişki kurulmasa da, bu sözcük "süt-meme" ilişkisini çağrıştıracak bir yapıda kullanılmaktadır. İtiraf etmeliyim ki ben küçükken bu iç çamaşırının - isminden dolayı - sütün dış giysiye sızmasını engellemeye yaradığını sanıyordum. Asıl kökeni Fransızca'daki "sous tien"dir ("aşağıdan tutan" anlamında). Okunuşu: sutien.

----------------------------------------------------------------------------------------------

lahmacun: Bu sözcüğün "macun"la ilgisi dolaylıdır. Arapça'da "acin" yoğrulmuş (macun o kökten gelir), "lahm" ise "et" demektir. Lahm-i acin: yoğrulmuş et...

---------------------------------------------------------------------------------------------

anahtar: Bu sözcüğün kökü, yunanca "anihto" (açmak) eylemidir. "Anihtiri" ise "açmaya yarayan" anlamındadır; yani "anahtar"... Yunanca kökenli sözcükler aslında dilimize Anadolu'da konuşulan ("konuşulmuş olan," demek daha doğru olur sanırım) Rumca'dan geçmiştir. Gerçekte iki dil biririne çok benzese de, Rumca'daki birçok sözcük Yunanlar'ca bilinmez.

--------------------------------------------------------------------------------------------------

serbest: Gerçek anlamı "başı bağlı"dır (ser:baş, best:bağlı). Ancak sanırım bizde yanlış olarak kullanılıyor; gerçeği "serbes" (başıboş) olsa gerektir.

-----------------------------------------------------------------------------------------------------

tuvalet: Yalnız bizim dilimizde değil, birkaç dilde daha "hela"ya verilen isim... Aslı, Fransızca "toilette"tir ve "temizlik" anlamına gelir. "Tuvalet kağıdı" ve "tuvalet masası" temizlikle ilgili şeylerdir. "Tuvalet kağıdı"nı referans alarak mekana "tuvalet" ismini vermek yalnız bizim bulışumuz değil... Yunanlar da bunu başarmış. (Yeri gelmişken... "Yunanlı" diye bir ulus yoktur dünyada.)

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------

yosma: Gerçek anlamı "şen, güzel genç kadın"ken ne duruma düştüğünü ibretle izliyorum. Kadının neşe ve güzelliğinin gizli kalması gerektiği düşüncesinin bir sonucu...

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Yorum bağlantısı
Çağatay Demir
(düzenlendi)

Anadoluda , İzmir ve İstanbulda konuşulan Rumca ile Yunanistandaki Yunanların konuştuğu dil baya farklıdır. Kelime bazında nerdeyse tamamen farklı 2

dildir. Mübadele sonrası Yunanistana giden Anadolu Rumları oradakilerle pek anlaşamamış , biraz da dışlanmışlardır. Onlarda kendi Türk mahallelerini ,

kahvelerini, futbol takımlarını kurmuşlardır. 3 büyüklerden herhangi biri şampiyon olduğunda Atinadaki, Selanikteki veya Teselyadaki Türk mahallelerinde

tura çıkmış insanlar görebilirsiniz.

Ayrıca dünyanın neresine giderseniz gidin eğer Türk lokantası yoksa mutlaka Yunan lokantasına gitmenizi tavsiye ederim. En azından ne yediğinizi bilirsiniz bikaç örnek;

Pilaki, caciki( cacık ) ,musakka, dolmas( bildiğimiz zeytinyağlı dolma ), atina kebab( adana kebap :( ), keftedes( bildiğimiz köfte) , barbounia ( barbunya balık),

tavukgoksu( tavukgöğsü), kazan dipi ( kazandibi ) , ravaini ( revani), kadaifi ( kadayıf), helva , houmous( humus)

Bunlar aklıma gelenler :) . Menüye baktığınızda direk Türkçe olan onlarca yemek daha görürsünüz.

Eğer rakı içecekseniz mutlaka Türk olduğunuzu belirtin. Yoksa bir küçük bardağa buz ve biraz Ouzo koyup getiriyorlar. Aval aval bakınca restoran sahibi gelip

"You Turk?? " :D diyip bildiğimiz Yeni Rakıyı kapıp geliyor :D

tarihinde Misafir tarafından düzenlendi
Yorum bağlantısı
Çağlar Bayur

Almanya daki çoğu Yunan lokantasının sahipleri Türk. Türk mutfağı diye açınca kimse gelmiyor derlerdi.

Bu arada Çelebi ne demek?

Yorum bağlantısı
Murat Dere
Almanya daki çoğu Yunan lokantasının sahipleri Türk. Türk mutfağı diye açınca kimse gelmiyor derlerdi.

Bu arada Çelebi ne demek?

çeleb/çalap: yüce kişi, tanrı, Aramca: Slab/Slāb 1. haç, 2. (mecazen) rab, İsa. Süryanice telaffuz 'tslab' şeklinde olup fonetik açıdan Türkçe çeleb ile uyumludur. Sözcüğün 11. yy'dan önce Nasturi din adamları yoluyla Orta Asya'ya yayılmış olması muhtemeldir.

Yorum bağlantısı
Arzu Gürkan

Sümer Medeniyeti çok ilginç. Türklerin Sümerlerden geldiğini söyleyenler var. Asyada birbiriyle çok yakın iki ırk olduğunu söyleyenler var. özellikle divan edebiyatının Sümer edebiyatıyla benzerliğini, adetlerin, dini rütüellerin aynı oluşunu örnek gösterenler var.

Sümerler MÖ 2500 yıllarında hüküm sürmüşler. Kaç bin yıldır kuşaktan kuşağa aktarılanlar çok etkileyici, genlere yazılmış ve uzun yıllar da devam edecek.

Sadece birkaç ortak kelime...

Sümer Karaçay Türkçesi Türkiye Türkçesi

az az Az

baba ata Baba (ata)

me men Ben

mu Bu, ol bu, o

ne ne Ne

Ru ur Vur

Er er Er, asker

Çar çarh Çark

Uş üç Üç

Ud ot Od, ateş

Uzuk uzun Uzun

Eşik eşik Eşik, kapı

Aur avur Ağır

Jau Jav/cav Yağ

Jen Jer/cer Yer

Kal kal Kal

Güya kelime aralıklarını düzenledim ama olmamış, karışıklık için özür..

Yorum bağlantısı
Murat Dere
Sümer Medeniyeti çok ilginç. Türklerin Sümerlerden geldiğini söyleyenler var. Asyada birbiriyle çok yakın iki ırk olduğunu söyleyenler var. özellikle divan edebiyatının Sümer edebiyatıyla benzerliğini, adetlerin, dini rütüellerin aynı oluşunu örnek gösterenler var.

Sümerler MÖ 2500 yıllarında hüküm sürmüşler. Kaç bin yıldır kuşaktan kuşağa aktarılanlar çok etkileyici, genlere yazılmış ve uzun yıllar da devam edecek.

Sadece birkaç ortak kelime...

Sümer Karaçay Türkçesi Türkiye Türkçesi

az az Az

baba ata Baba (ata)

me men Ben

mu Bu, ol bu, o

ne ne Ne

Ru ur Vur

Er er Er, asker

Çar çarh Çark

Uş üç Üç

Ud ot Od, ateş

Uzuk uzun Uzun

Eşik eşik Eşik, kapı

Aur avur Ağır

Jau Jav/cav Yağ

Jen Jer/cer Yer

Kal kal Kal

Güya kelime aralıklarını düzenledim ama olmamış, karışıklık için özür..

karışıklık yok. sümerler çok ilginçtir. incelemek, araştırmak lazım.

Yorum bağlantısı
Arzu Gürkan

Yüzyıllarca sadece yıldızlara bakarak, yıldızlardaki değişimleri saptayarak günümüze ne büyük miraslar bırakmışlar. Mitoloji Sümerler zamanında çıkmış.

Sümerlerin inanışında Temmuz çok önemliymiş. Simgesi ise ağaçmış, bu ağaç bütün meyvelerin olduğu, hiç kurumayan dut şeklinde bir ağaçmış. Bu ağaç Kuran'da da tarif edilirmiş.

Kutsal törenler özellikle evlilikler temmuz ayında, hurma ağacının meyvesinin toplanma zamanı yapılır, düğün; bahçelerde müzik eşliğinde yemekler ikram edilerek, hediyeler verilerek gerçekleştirilirmiş.

Temmuz ile gelin İranna düğün öncesi flört ederler, aşk yaşarlar, Temmuzun ablası onların buluşmalarında aracılık eder, evlilikten önce hamama gidilirmiş.

Balak gibi yatmak deyimi var, harf değişikliğine uğramış malak gibi yatmaya dönmüş.

Balak Sümerlerde törenlerde çalınan devasa boyutlardaki davul demekmiş. O davul oradan hiç kalkmazmış. Dümbeleği zaten hepimiz biliriz.

Temmuz bitki tanrısını, İranna ise ambarı temsil edermiş. Bitkilerle ambarın buluşması da düğün dernekle karşılanırmış.

Temmuz yeraltından gelen güçler tarafından öldürülünce İranna'da kendi yaşamına son verirmiş. Temmuz ile İranna'nın aşkı yüzyıllarca isim değiştirilerek akrarılmış. Leyla ile Mecnun hikayesi Sümerlerdeki Temmuz ve İrannanın hikayesiyle birebir örtüşürmüş.

Aklımda kalanlar böyle..

Yorum bağlantısı
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...