İçeriğe Yönlendir

Yerli Spor Otomobil


Mustafa Tüfekçi

Recommended Posts

Mustafa Tüfekçi

TEKNİK

Genel Bilgiler

Şasi

Tam, Çelik

Kupa Monoblok Fiberglas Renk Ford Signal Yellow (Akzo Skala: FEU1022-KL) Kapı Sayısı 3 Güç Aktarımı Arkadan İtişli Karoser Boyutlar Uzunluk: 3980 mm Genişlik: 1640 mm Yükseklik: 1280 mm Dingil Aralığı 228 cm İz Açıklığı Ön: 1320 mm Arka: 1280 mm Yerden Yükseklik 162 mm Ağırlık (boş) 920 Kg Ağırlık Dağılımı Ön: %55 Arka: %45 Benzin Deposu 39 Litre Direksiyon Rack&Pinion, Tur Sayısı 3.34 Dönüş Çapı 9 mt. Motor Bilgileri Motor Yeri Ön Aks Ortasında Motor Yerleşimi Longitudinal Motor Yapısı Döküm Demir, Ford Kent Silindir Sayısı Sıralı 4 Silindir Hacmi/per 399,75 cc Sibop Sayısı 8 Soğutma Su Hacim 1599 cc Sıkıştırma Oranı 9:1 Yakıt Sistemi GPD Karbüratör Motor Gücü 68 PS/DIN 5200 RPM de (50 Kw)

Maksimum Tork 2600 devirde 116.0 Nm (11.8 kgm)

Maksimum Devir 5700 dakikada

Spesifik Tork 72.55 Nm/litre Şanzuman Vites Sayısı 4 ileri 1 geri Senkromeçli Vites Oranları 1. Vites 3.543:1 2. Vites 2.396:1 3. Vites 1,412:1 4. Vites 1,000:1 Geri Vites 3,324:1 Genel Performans Azami Hız 174 km/saat (165/80-13 3.77:1 aks oranı ve 6000 devir/dakika ile) 0-100 km/saat hızlanma 15-17 saniye

Güç ağırlık oranı 72.83 bhp/ton Top Gear Ratio 1.00 Final Drive Ration 4.13 Yürüyen Aksam Ön Bağımsız Çift Salıncaklı, Teleskopik Amortisör, Helezon Yay, 232 mm çaplı Dolu Disk Frenler Arka Düz Akisli, Teleskopik Amortisör, Yaprak Yay, Kampana Frenler Lastikler 165/80-13

İLK FİKİR:

Anadolun 1966 yılında ilk üretiminden sonra 1970'li yıllarda yerli bir spor otomobil üretme fikri, o yıllar Otosan'ın başında olan, rahmetli Erdoğan Gönül'ündür. Hedefi Otosan'ın spor bir otomobili tasarlayıp üretebileceğini kanıtlamaktı.

TASARIM SÜRECİ:

Belçika Kraliyet Güzel Sanatlar Akademisi mezunu Yüksek Resim Master dereceli olan Eralp NOYAN uzun süreler Fransa, İtalya ve İngiltere'de, otomobil dizaynı yapan butik firmalarda çalışmıştır. 1969 yılında Otosan'da göreve başladı ve Erdoğan Gönül'ün istemiyle STC 16'nın tasarımını üstlendi.

İlk çizgiler yönetimde revizyonlara uğradı ve bu süreç Eralp NOYAN'In projeyi bırakması ile sonuçlandı. Yerine İngiliz tasarımcı Carl Orsen getirildi.

Carl Orsen, Eralp NOYAN'ın çizimlerinden yola çıkıp, koca burunlu, Jaguar bozması denemelerin arkasından işi bıraktı.Daha sonra Hyundai'nin tasarımcısı Crosswhite göreve getirilir. Crosswhite ilk çizimleri görünce: "Bu adamı bulun, işi bitirsin" demiş.

Tekrar Otosan'a dönen Noyan, STC 16'nın ilk tasarımlarını 6 ayda elden geçirir ve maket üzerindeki düzeltmeler tamamlanınca gerçek modele ortaya çıkar.’

ZOR EKİP:

Mühendislik çalışmalarını Ekber Onuk, Günay Atuk, Kadri Nişel, Necdet Oral ve Zeki Diker yürütmüştür. STC-16 nın yaratıldığı o günleri STC 16'nın şasi tasarımı ve mekaniği aksamı üzerine çalışan Ekber Onuk anlatıyor: ‘‘Yüksek sayıda yapılması gerekmeyen bir otomobildi. Daha hafif yatırımlar gerekiyordu. Bu ekibin bir şey yaratabileceğini göstermek için akıllıca bir karardı. Otosan'ın başında otomobili çok seven, bu işe gönül koymuş, Erdoğan Gönül vardı. Erdoğan Bey'in misyonunu takdir etmek gerekir. Projede çalışanlar zor insanlardı. Hepsi de heyecanlıydı. Görev almak yerine herkes kendine görev yaratıyordu. Cumartesi pazar çalışıyorduk. Bu ekip Otasan'a denk düşmüştü. Bu zor adamları Erdoğan Gönül birarada çalıştırdı.’’

ÜRETİM:

1973 yılında piyasaya çıkan STC 16'nın ilk üretim hızı haftada bir otomobildi. Daha Sonra günde 1 otomobil hızına ulaşıldı. Üç yılda 175 adet STC 16 üretildikten sonra, üretimi durdu.

ÜRETİMİ NEDEN DURDU?

İki kişilik üretilen STC 16, bir pazarlama kitabına konu olmuştu. Kitapta, kalabalık aile yapısına sahip Türklerin 2 kişilik otomobili tutmadığı, Otosan'ın bu yüzden projeyi zararla kapattığı yazılmıştı. Otomobilin yaratıcısı Eralp Noyan'a göre ortada hata yok. Çünkü zamanın spor otomobil konsepti 2 kişilikti.

NEDEN 2 KİŞİLİK?

‘‘Spor otomobil belli bir kültür meselesi. Spor otomobil talebi, otomobille belli bir yakınlaşmanın sonucu ortaya çıkar. O zaman 2 kapılı otomobilin sayısı sınırlıydı. Spor otomobile böyle bir yakınlığı yoktu insanların. Spor otomobil biraz fedakarlık ister. Spor otomobilin raconu vardır. Yanına kızını attığın zaman, 3'üncü adam istemezsin otomobilde.’’

Bilindiği üzere ÖTV yüzünden birçok Anadol kıyıma uğradı. Ancak zaten özellikle STC-16 daha önce de birçok kez deformasyona ve tahribata uğramış durumdaydı.

Gerek gelişen teknolojinin otomobil üretiminde yarattığı üstün performans düzeyleri gerekse de beklentilerin gittikçe yükselmesi bu kaçınılmaz sonu sağladı.

Zamanın, nemin, ısı farklarının ve diğer koşullarına yaptığı tahribat da buna eklenince oluşan tablo işte gözlerinizin önünde.

Bir zamanlar büyük bir heyecanla oluşturulmuş bir proje, büyük emekle ortaya çıkmış bir ürün. Bize ait bir değer. Üreticisinin bugünlerde hiç bir heyecan duymadığı, dönüp göz ucuyla bile bakmadığı bir efsane.

Hiç olmazsa geriye kalanları koruyalım. Bu konuyu ticari bir meta haline getirmek arzusu içinde olanlar var. Bunu kınayalım ve içimizde barındırmayalım.

Alıntıdır...

anadol_stc16.jpg

aok28kasmautodromgymkhana0235c.jpg

005aq1.jpg

Bu son 3 resimi geçn avrupa rallisi istanbuld açektim :)

goruntu395.jpg

goruntu394.jpg

goruntu396.jpg

Arada mkII escort rs de var :)

daha öncede kocaeli otosan rallisinde beyaz bir stc vardı kalbinde cosworth motor yatıyordu :) Son yarışta stc sanıeım arıza yaptı :p ama escort mkII toprak yolda süper yol alıyordu :D

Yorum bağlantısı
Çağlar Bayur

Orjinal kalıpları hurdaya satılıyordu, bir tanıdığım satın almıştı, çöpte kaybolup gitmesin diye.

Yorum bağlantısı
Onur Demirer

Klasik otomobil bilgim yok, ama 40 yil once herhangi baska bir aractan ozenilmeden boyle bir tasarim hele de bir Turk'un elinden cikmissa ne mutlu bize :fiuw:

Yorum bağlantısı
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...