İçeriğe Yönlendir

Fıkralar


Cihaner Öztürk

Recommended Posts

  • 2 ay sonra...
Timuçin Ülver

Bilimsel açıklama

Fizikçi, matematikçi, kimyacı, jeolog ve antropologdan oluşan bir heyet bir araştırma için arazide bulunmaktadır. Birden yağmur bastırır. Hemen yakındaki bir arazi evine sığınırlar. Ev sahibi bunlara bir şeyler ikram etmek için biraz ayrılır. Hepsinin dikkati soba üzerinde toplanır. Soba yerden 1 metre kadar yukarda, altındaki dizili taşların üzerindedir.

Sobanın neden böyle kurulmuş olabileceğine dair bir tartışma başlar.

Kimyacı:

"Adam sobayı yükselterek aktivasyon enerjisini düşürmüş, böylece daha kolay yakmayı amaçlamış",

Fizikçi:

"Adam sobayı yükselterek konveksiyon yoluyla odanın daha kısa sürede ısınmasını sağlamak istemiş",

Jeolog:

"Burası tektonik hareketlilik bölgesi olduğundan herhangi bir deprem anında sobanın taşların üzerine yıkılmasını sağlayarak yangın olasılığını azaltmayı amaçlamış",

Matematikçi:

"Sobayı odanın geometrik merkezine kurmuş, böylece de odanın düzgün bir şekilde ısınmasını sağlamış",

Antropolog:

"Adam ilkel topluluklarda görülen ateşe tapmanın daha hafif biçimi olan ateşe saygı nedeniyle sobayı yukarıya kurmuş".

Bu sırada ev sahibi içeri girer ve ona sobanın yukarda olmasının nedenini sorarlar.

Adam cevap verir:

"Boru yetmedi."

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
İhsan Yargıcı

çok güzel di teşekkürler yeni duyduğum bi fıkrayıda ben nakletmeye çalışıyım ;

yurt dışından doğu illerimize yapılan bi tarih turunda turun en alımlı ama yaşça geçkin (dişi) kişisinin otele giriş yaprken eksik olduğunun farkına varılır ve yapılan arama tarama sonucunda ikinci günün sonunda dağda koyunlarını otlatan çobanın yanında harap ve bitap bulunur. hemen çoban tutuklanır bir tercüman vasıtası ile kadının şikayeti için karşılaştırılırlar . komutan sorar sikayetçimisin

- evet der madam ama yalnız bi şartla vaz geçerim benimle evlenecek ve xxxx e yerleşecek bu zamana kadar aşkın böle birşey olduğunu hatırlatan tek erkeği anca böyle affedebilirim

- çobana kadının bu isteği anlatılınca kendini savunmaya başlar ben gidersen 4 çocuk 2 karı yaşlı anam hayvanlar naparlar ben nasıl giderim oraya ama benim birader var askerde dönecek 15 yirmi güne onunla eversin

kadın çobana hakvermiş ama kardeşinin durumunu sormuş

çoban demişki aynı ben askere gitmeden bi ayı becerdi idi o ayı hala her sabah bana bal getirir..

Yorum bağlantısı
Timuçin Ülver
(düzenlendi)

Kalp cerrahı

Dünyanın en ünlü kalp cerrahının arabası bozulmuş. Arabasını tamire götürmüş. Tamirci arabanın kaputunu açmış ve kalp cerrahına dönerek:

- "Size birşey soracağım neredeyse ben ve siz aynı işleri yapıyoruz. Mesela ben şimdi itina ile kaputu açacağım bir bakışta problemin nerde olduğunu anlayacağım, kapakçıkları temizleyeceğim, gerekirse kabloları, motor yağını değiştireceğim, hatta çok gerekli ise

motoru çıkarıp yerine yenisini takacağım. Söylesenize nasıl oluyorda siz binlerce dolar kazanıyorsunuz ama ben meteliğe kurşun atıyorum?"

Bunun üzerine cerrah tamircinin kulağına eğilmiş ve şöyle demiş:

- "Bunların hepsini motor çalışıyorken yapmayı denesenize!"

Einstein ve şoförü

Einstein konferanslarına hep özel şoförü ile gidermiş. Yine bir konferansa gitmek üzere yola çıktıkları bir gün şoförü Einstein'a;

"Efendim, uzun zamandır siz konuşmanızı yaparken ben de arka sıralarda oturup sizi dinliyorum ve artık neredeyse söyleyeceğiniz her şeyi kelimesi kelimesine biliyorum" demiş.

Einstein gülümseyerek ona bir öneride bulunmuş:

"Peki, şimdi gideceğimiz yerde beni hiç tanımıyorlar.", "o halde bugün palto ve şapkalarımızı değiştirelim, benim yerime sen yap konuşmayı, ben de arka sırada seni dinlerim."

Şoför, gerçekten çok başarılı bir konuşma yapmış ve sorulan tüm soruları doğru yanıtlamış. Tam yerine oturacağı sırada bir kişi, o güne kadar konferansta sorulmamış bir soru sormuş. Şoför, hiç duraksamadan soruyu soran kişiye dönüp:

"Böylesine basit bir soruyu sormanız gerçekten çok garip" demiş.

Sonra da salonun arkasında oturan Einstein'ı işaret ederek şöyle devam etmiş:

"Şimdi size arka sırada oturan şoförümü çağıracağım ve sorduğunuz soruyu, göreceksiniz, o bile yanıtlayacak."

tarihinde Timu tarafından düzenlendi
  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Sezgin Geridönmez

İleri yaşlarda evli bir çift her zamanki gibi tartışırlar.

Erkek;

- Yeter artık bıktım, öldüğün gün mezarının taşına şöyle yazdıracağım. "Yaşarken soğuktun, hala soğuksun"

Kadın;

- Ya ben ne yazdıracağım biliyor musun?

Erkek;

- Neymiş yazdıracağın?

Kadın;

- "Nihayet sertleşti!!!"

Yorum bağlantısı
Amaç Keskin

Bizim Erzurumun bir köyüne Alman kafilesi turistik ziyarete gelir,kafilenin seksi bayanlardan biri köyün gençlerinden birine göz koyar , duymuş bizimkilerin namını, gence "gel seni almanyaya götüreyim her şeyin benden yeterki benimle gel " der. -Bizim Erzurumlu -ola ben celemem, nasıl celem, çoluh çocuh var, nahır var, kim bahacak bunlara, sene yegenimi gösterim oni götür" der. -Turist kadın "oda senin gibimi " der. -Bizimki "ne demek istediğini aanamadım emme,yegenim geçen sene bir ayıyla garşılaştı dağda, ayıya ne yaptıysa artık ayı ona bir senedir bal taşiir!

Yorum bağlantısı
Sezgin Geridönmez

Erzurum un bir köyünde, ne köylü, ne de köyün 'şıh'ı o güne kadar ayna görmemiştir.

İstanbul'lu bir bayan gittiği dükkanda aynasını düşürür.

Dükkan sahibi aynayı farkeder ve eline alıp bakmaya başlar.

Ardından, aynada gördüğü suratı ölen kardeşi zannedip ağlamaya baslar:

'Vay benim zavallı gardaşım, vay benim zavallı gardaşım.' diyerek.

Aynayı koynuna alıp yatar.

Hanımı eşini ayna koynunda yatarken görünce şüphelenir.

Uyandırmadan adamı, aynayı alıp bakar.

Öfkeden kudurmuştur. 'Vay !' der heyacanla

'Herifim, beni bir karıyla aldatır.'

Aynayı alıp, köyün şıhına gider. Aynayı göstererek

'Şıh Efendi,' der. 'Benim herif beni bu karıyla aldatır.'

Aynayı alır, şıh... Yüzüne tutar...

'Bacım,' der. 'Bu, bir karıdan ziyade, gavata benziir.'

Yorum bağlantısı
Amaç Keskin
Bune şimdi pişti mi? :D

yok, düzeltme :D fıkra Erzuruma aittir :D

Yorum bağlantısı
Yavuz Serhat Karanaz
CIA ve MİT hangi istihbarat örgütünün daha iyi olduğu konusunda bahse girmişler. kurallar belirlenmiş. ormana bi zürafa salınacak, saklanması için iki gün süre verilecek , bu sürenin sonunda zürafayı en kısa sürede bulup yakalayan taraf bahsi kazanmış olacak.

herşey hazırlanır, zürafa ormana bırakılır, iki gün sonra önce cia ajanları aramaya başlar. uydu fotoğrafları, termal kameralar, ormandaki ajanlar vs vs derken iki saat içinde zürafa elleri kolları bağlı , paket şeklinde tutuklanarak getirilir.

sıra mit'e gelmiştir. zürafa tekrar ormana bırakılır, iki gün sonra mit ajanları aramaya başlarlar. bir sat geçer, iki saat geçer, beş saat geçer ses yok. bir gün olur ses yok. ikinci günün sonunda karga tulumba vaziyette ağzı gözü patlamış, kafası kolu kırılmış, hertarafı mosmor bir fil jürinin karşısına getirilir.

"işte zürafayı yakaladık" der mit ajanı.

jüri şaşırır.

"bunun neresi zürafa yahu, basbayağı fil bu" der.

fil bunu duyar duymaz ağlamaya başlar ve.

"abi ne alakası var ne fili , anam avradım olsun zürafayım ben" der

abi bu süper ötesi ya valla koptum

Yorum bağlantısı
Serkan Toker

Temel yine safariye gitmiş.Akşam gruplar toplanıyor tartışıyorlar günü değerlendiriyorlarmış.Bugün fil vurdum, gergedan vurdum falan diye.Temel de 5 tane nosut vurdum demiş.Ertesi gün yine değerlendirmeler, Temel bu sefer 10 nosut vurdum demiş.Biri dayanamamış ve sormuş; ya arkadaşım bu nosut nedir ben hiç görmedim ve bilene rastlamadım, nedir bu neye benzer demiş.Temel kasılarak cevap vermiş, böyle kara kara insana benzeyen canlılar demiş, tüfeği doğrultunca Nosut nosut ( no shut ) diye bağırıyorlar.....

Yorum bağlantısı
Yurdaer Elay

Ferdinand Porsche, rahmetli oluyor ve öbür dünyada melekler tarafından karşılanıyor.

Melekler kendisinin olağanüstü otomobil tasarımından dolayı bir dilek hak ettiğini söyleyerek, isteğini sorar...

Porsche: 'Tanrı ile 1 saat konuşmak isterdim' der.

Melekler derhal istediğini yerine getirmek üzere Ferdinand Porsche'yi bir salona alır.

Porsche Tanrıya sorar: 'Kadını yaratırken düşüncelerin nerdeydi?'

Tanrı: 'Ne demek istiyorsun?'

Porsche: 'Çok hatalı yaratmışsın!'

1. Ön taraf aerodinamik değil.

2. Çok ses yapıyor.

3. Bakım masrafları yüksek.

4. Ayda 5-6 gün tamamen kullanılmaz durumda.

5. Arka taraf çok sarkık duruyor.

6. Sürekli boyanması ve yenilenmesi gerekiyor.

7. Egzoz, emisyona çok yakın.

8. Farlar genellikle küçük.

9. Yakıt da son derece pahalı.

Tanrı kısaca düşündükten sonra cevap verir: 'Ferdinand, bunların hepsi doğru olabilir ama istatistiklere göre bir çok erkek benim icadıma senin icadından daha fazla biniyor!'

  • Beğen 2
Yorum bağlantısı
Can Karacaer
Tanrı kısaca düşündükten sonra cevap verir: 'Ferdinand, bunların hepsi doğru olabilir ama istatistiklere göre bir çok erkek benim icadıma senin icadından daha fazla biniyor!'

:rolleyes::p

Olamaz böyle birşey...

Yorum bağlantısı
Yurdaer Elay

Bir bahar günü adam ve karısı hayvanat bahçesine giderler. Kadın kolsuz, pembe hoş bir elbise giymiştir. Hayvanat bahçesinde fazla kimse yoktur. Gezerlerken gorillerin olduğu bölümde oldukça kıllı ve iri bir goril görürler. Goril kadını görünce heyecanlanır ve çite tırmanıp tek eliyle göğsünü dövmeye başlar (Gorillerin kur yapma biçimi).

Herhalde kadının açık giysisinden etkilenmiştir. Adam bunun komik olduğunu düşünür ve karısına gorili daha fazla tahrik etmesini önerir. Kadın elbisesinin omuzlarını indirir ve goril çığlıklar atmaya başlar. Adam karısını biraz daha teşhirciliğe ikna eder ve kadın elbisesinin eteğini biraz yukarı kaldırır. Goril çıldırır... Zıplamakta ve bağırmaktadır. O anda adam karısını yakalar, gorilin kafesini açar ve karısını içeri atarak kapıyı kapatır.

-Şimdi ona da başının ağrıdığını söyle.

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Yurdaer Elay
Süpersin abi, devam...

Aslında çok var ama... Adabı muaşeret kuralları :rolleyes:

Bir adamla karısı Mısır'da eski bir çarşıda geziyorlarmış. Ayakkabı satılan bir dükkanın önünden geçerlerken satıcı içerden seslenmiş, buyur etmiş.

Girmişler, satıcı :

-Çok özel büyülü sandaletlerim var beyefendi, sizi çok vahşi ve kuvvetli yapacak sandaletler.

Adam tabi ki erkekliğe ... sürdürmemek için pek önemsememiş ama eski günleri özleyen karısının ısrarlarına dayanamayıp sandaletleri denemeye karar

vermiş. Adam sandaletleri giyer giymez gözleri parlamış, kalbi hızlı atmış, fiziksel değişimler başlamış, nefesi sıklaşmış, gözleri büyümüş ve etrafına

farklı bir şekilde bakınmaya başlamış. Karısı bir adım geri kaçmış, 'Aman Allah'ım dur dur... ' derken adam koşmuş, satıcıyı yakaladığı gibi tezgaha

yatırmış, satıcının pantolonunu parçalayarak çıkarmaya başlamış, bu arada satıcı bir yandan kurtulmaya çalışırken diğer yanda bağırıyormuş:

-Dur ulan, sandaletleri ters giydin!

Yorum bağlantısı
Yurdaer Elay
(düzenlendi)

80'lik ihtiyar 20 yaşındaki kıza aşık olur ve evlenirler. Küçük kasabada büyük olay olan evlilik memnun mesut devam ederken bir yıl sonra ihtiyar karısını doğum yapmak üzere hastaneye getirir. Herkes şaşkınlık içindedir. Derken hemşire gelip adamı tebrik eder:

"Bu mükemmel bir şey! Bu yaşta bunu nasıl başardınız?"

"Eee.." der ihtiyar. "Motoru sıcak tutacaksın kızım!"

Ertesi yıl 80'lik ihtiyarın genç karısı tekrar hamile kalır ve yine aynı hastaneye gelirler. Hemşire yine büyük bir şaşkınlık içinde:

"Tebrik ederim, bu olağanüstü birşey!" deyince ihtiyar kıs kıs güler:

"Sana söyledim. Motoru sicak tutacaksin!"

Bir sonraki yıl, ihtiyarin karısı yine hamiledir ve karısı doğumhanede iken gelen hemşire ihtiyara:

"Vay be ne erkekmişsin!" der. İhtiyar: "Motoru sıcak tutacaksın" diye cevap verince hemsire atilir:

"Eh artık yağı değiştirsen iyi olacak. Bu defaki zenci!"

tarihinde Yurdaer Elay tarafından düzenlendi
  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Şükrü Yıldızdal
Erzurum un bir köyünde, ne köylü, ne de köyün 'şıh'ı o güne kadar ayna görmemiştir.

İstanbul'lu bir bayan gittiği dükkanda aynasını düşürür.

Dükkan sahibi aynayı farkeder ve eline alıp bakmaya başlar.

Ardından, aynada gördüğü suratı ölen kardeşi zannedip ağlamaya baslar:

'Vay benim zavallı gardaşım, vay benim zavallı gardaşım.' diyerek.

Aynayı koynuna alıp yatar.

Hanımı eşini ayna koynunda yatarken görünce şüphelenir.

Uyandırmadan adamı, aynayı alıp bakar.

Öfkeden kudurmuştur. 'Vay !' der heyacanla

'Herifim, beni bir karıyla aldatır.'

Aynayı alıp, köyün şıhına gider. Aynayı göstererek

'Şıh Efendi,' der. 'Benim herif beni bu karıyla aldatır.'

Aynayı alır, şıh... Yüzüne tutar...

'Bacım,' der. 'Bu, bir karıdan ziyade, gavata benziir.'

Süper ,buna çok güldüm.

Yorum bağlantısı
Yurdaer Elay

Birgün bir ormana maliyeciler gelir. Bunu gören tilki koşarak ormandan kaçarken kaplumbağa ile karşılaşır. Kaplumbağa tilkinin acelesini görünce merakla sorar:

- Hayrola tilki kardeş böyle acele nereye gidiyorsun?

- Ormana maliyeciler gelmiş duymadın mı? Onlardan kaçıyorum.

- İyi ama senle ne ilgisi var?

- Olmaz olur mu? Bende kürk, hanımda kürk, çocukta kürk.

Bunu duyan kaplumbağa ormanı terk etmek için koşmaya başlar. O sıra koşarak giden kaplumbağayı gören leylek sorar:

- Hayrola kaplumbağa kardeş böyle acele nereye?

- Ormana maliyeciler gelmiş duymadın mı? Onlardan kaçıyorum.

- İyi ama senle ne ilgisi var?

- Olmaz olur mu bende ev, hanımda ev, çocukta ev.

Bunu duyan leylek ormanı terk etmek için koşmaya başlar. Maymun leyleği görür ve sorar:

- Hayrola leylek kardeş böyle acele nereye?

- Ormana maliyeciler gelmiş duymadın mı? Onlardan kaçıyorum.

- İyi ama senle ne ilgisi var?

- Olmaz olur mu, bende yazlık, hanımda yazlık, çocukta yazlık.

Bunu duyan maymun paniğe kapılır ve ormanı terk etmek için koşmaya başlar. Bir müddet sonra yavaşlar ve şöyle der:

- Ya ben niye koşuyorum ki! Benim kıçım açıkta, hanımın kıçı açıkta, çocuğun kıçı açıkta.

Yorum bağlantısı
Salim İmamoğlu

Bir kadinla bir adam ayri ayri arabalarinda giderlerken Çarpisirlar.

İkisinin de arabasi mahvolur ama sans eseri ikisi de hiç yara almadan kurtulur. Arabalarindan sürünerek çikarlar ve kadin adama bakip:

" Çok ilginç! Sen erkeksin ben de kadin. Arabalarimiz mahvoldu ama ikimizde hiçbir sey olmadi. Bu belki de tanisip, dost olup, hayatimizin sonuna kadar huzur içinde birlikte yasamamiz için bir isarettir" der.

Müthis heyecanlanan adam:

Evet, galiba haklisin" diye cevap verir.

KADIN saskinlikla :

"Bak, arabam hurdaya döndü ama bir sise sarap sapasaglam. Bu kesin bir isaret. Bu sarabi içip sansimizi kutlamaliyiz"

DERKEN, sarap sisesini adama uzatir. Adam siseyi alir, açar ve yarisini içip kadina Verir. Kadin hemen sisenin mantarini kapatip adama geri uzatir.

Bunun üstüne adam sorar:

"Sen içmeyecek misin ?"

kadin cevap verir:

"Hayir, ben polisi bekleyeceğim!"

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Yurdaer Elay
(düzenlendi)

Centilmen olmamanın zararı işte.. Önce hanıma ikram etsene be adam :)

tarihinde Yurdaer Elay tarafından düzenlendi
Yorum bağlantısı
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...