Polonya Ziyareti Izlenimleri

[Mehmet Göktürk]

Konuyu mesajla açamıyorum. "METHOD NOT IMPLEMENTED/index.php" diyor. Şimdi açayım bununla içeriği cevap olarak koyacağım.

Evet Arkadaşlar,

Yaklaşık 5 gündür Polonya'da erasmus kapsamında ders vermek üzere bulunuyorum. Bu arada çeşitli yerleri zaten programın da mantığı nedeniyle gördük konuştuk vs vs. Şimdi size hem genel deneyimlerimi, göze çarpan şeyleri ve tabi otomotiv ve kültür, şehir çevre yaşam hakkındaki detayları biraz vermeye çalışayım.

Ziyaret ettiğim yer Krakov ve Krakov'a 2 saat mesafede (100km) Bielsko Biala denilen Almanya sınırına yakınca bir yer. Varşova ve Gdansk daha yukarda daha dümdüz. Bir dahaki severe Varşova ve Gdansk'a gidilebilir ama Tarihsel başkent Krakov olduğu için Krakov ilginç idi.

Ziyaret ettiğim okul adını hala telaffuz edemediğim ufak bir okul, bizim onlarla ilgilendiğimizden daha çok onlar bizle ilgileniyor ve davete icabet ediyoruz. Dünkü dersten sonra iki öğrenci Türkiye'ye bizim okula gelmeye karar vermiş. Bu tip şeyleri pompalamak için gelip gidiyoruz işte. Burada öğrencilerim vardı 4 tane. Onlarla biraz dolandık. Sağolsunlar ilk 2 gün araç kiralamışlar ücretini ben vereceğim demiştim. Almışlar bir tane 2006 sümbül günlüğü 60 liraya (şu andan itibaren türk lirası fiyat vereceğim) tanıdıktan. ilk gün şehre gittik, tabi klasik avrupa. Havaalanın küçük, çıkar çıkmaz ağaçlık yeşil ormanlık bir yer. Sanırsın ki belgrad ormanlarındasın. Neyse şehre gittik açık otoparka bıraktık. Şehirde ilk dikkat çeken şey eski binalar. Tramvaylar. Her yer beyoğlu gibi. İyi yeri de kötü yeri de. Sonra Schindler Factory diye biryer var hocam biz de gitmedik dediler beraber gittik.

Detayları merak eden bakar ama bir fabrikayı yahudi müzesi yapmışlar. NAzi zulmünü anlatıyor. Güzel bir müzeydi. Çıktık otoparka geldik ahaa. Araba çalışmıyor. Bizim vatandaş ışıkları açık bırakmış. Ya ışıkları ya teybi ya da navigasyonu. Birkaç vurdurmayı denedik hm olmuyor otoparkın içinde. Otopark da düzgün değil yıkık bri evin arsası okul bahçesi gibi toz toprak bir yer yani. Görevli amcam hiç anlamıyor. Kablo deyince arabayı çekeceğiz sandı. Sonra sokaktan taksici buldum, ama anlatamıyoruz. Sokaktan ingilizce bilen bayan bulup taksici ile konuşturup bu işi yapabilecek taksi durağına yönlendik. Neyse orda takviye yapacağını söyleyen taksicinin arabasına binip geldik. Adam sarhoş mudur nedir dikkatlı tutturmuyor ulan dur yavaş diyorum şakır şukur kıvılcım. Neyse arabayı çalıştırdık. Bu arada öğrencilerim stres olmuş meğer kaldık diye. Yok dedim biraz gezeri akü dolar. Direksiyone ben geçtim dolandık. sonra yeniden parkettik. Dandirik sümbül.. manifolddan ses geliyor, avans vuruyor, ön takımlar lakırdıyor felan.

Neyse biraz dolandık merkezde KARE bir meydan var. Ülkemde niye böyle meydanlar yok dedim yine kendime. Neyse dolandık parkettik yeniden bir yemek yedik. 4 kişiyiz adam pizza dedik düdük kadar pizza geldi. Yahu bre adam görmüyor musun 4 kişiyiz. Pizzayı braktı gitti. Arada gelir "abi başka isteğin var mı" "ortaya salata?" diye ek sipariş için aranırsın. Bir içecek daha söyleyeceğim adam yok. Yuhunuz dedim. Böyle esnafın.

Sonra yola düzüldük. Bende uykusuzluk var ama öğrenci arkadaşlar pek tecrübeli sayılmaz direksiyona ben geçtim. Sabah gelirken navigasyonda "ana yol" seçmedikleri için köylerden dolaşmışlar. perişan olmuşlar. HAtta yol bitmiş "sal ile" karşıya geçmişler.

neyse otobana çıktım navigasyonu yeniden programladık bu sefer hızlı moduna aldık. Otoban değişik. Her 15 km de bir yeniden para veriyorsun. KGS felan yok gibiydi. hepsi memurlu. 5 lira gibi paralar veriliyor.

Benzin TL olarak 3.33 lira.

devam ettik. Yollar otobandan sonra 30 km daha 1 gidiş 1 geliş.

Trafik disiplini had safhada. Amerika'dan felan daha iyi diyebilirim. Sosyalist etkinin de faydası olmuş galiba.

Yollar sıcak asfalt. Çukur yok ama yama var. Ancak rahatsız etmiyor. Trafik işaretleri fazlası ile yeterli. İşarete dikkat etmiş birisi için navigasyona bile gerek yok. Yol çizgileri vs kavşaklar çok düzgn çizili. En ufak sıkıntı çıkmıyor.

Sonra geldik ufak kasabaya. 100 bin felan nüfuslu bir yer. Ama herhalde beyaoğlu tarzı apartman sayısı beyoğlu belediyesi sınırlarında olandan fazladır.

İnsanların yarısı şehir dışı evlerde yarısı da şehirde apartmanda oturuyor. Araçlar küçük. Corsa, astra ve fiat uno, panda çinkoçento gibi ufaklıklar var. 126 bis bile bir sürü var. Yeni araba az. focus az. fiesta az. polo var. golf passat var (passatlar en eski kasa daha çok). Mersedes pek yok. hyundai daewoo var. genelde almanya gibi sw araçlar yaygın. SW dışında da HB yaygın. birkaç tane benim tip 2010 türü passat gördüm ama B5 olanlar fazla. Bir de eski mondeo çok. escort çok. Yeni focus (en yenisi ve öncesi) pek göremedim. Audi de mevcut. KArışık yani ama reno yaygın fiat yaygın almanlar yaygın. pejo 206 207 çok yine. istanbul'dan gelince araç modellerinde geri gidişi gözlüyorsunuz.

Çevre çok güzel. Bir tane bile gecekondu yok. Tüm kaldırımlar yapılı. Fakir ama düzgün nasıl olunur anlıyorum.

Çevre güvenli. Gece saat 12 de bayanlar yanlız başına boş sokaktan alt geçitten vs geçebiliyor. Bizde olsa anında çizerler. Hiçbir tedirginlik yok. Yolda çöp olan yer yok. Şehrin aşağı mahallesi yok. Her yer güvenli (öğrendim).

Nüfus ülkede 40 milyon. Krakov 1.5 milyon. Bu nedenle trafik az.

Krakov da tren istasyonu ve otobüs istasyonu şehrin tam göbeğine gidiyor. Yeniden bir yere gitmene vesaite gerek yok. Ankara'da otobüsle Taksim'e geldiğini düşün. (Taksim değil de mesela elmadağ şişli). Yine muazzam tren de şehrin göbeğine geliyor. Tam istasyonu ve otobüs garını (acayip sakin yerler bu arada kalabalık sıfır) Galleria Krakov diye bizim cevahi büyüklüğünde bir merkez ile desteklemişler. Bu adet olmuş yenide. Benim kaldığım yerde de tam merkezde muazzam bir alışveriş merkezi var. Kışın soğuk olduğu için insanların toplanma merkezi oluyor.

Biz ise ankara'dan gelen otobüsleri saçma sapan yerlerde, trenleri ise (şu an tren yok ya!) Gebze'de sonlandıracağız. Ne akla hizmetse.

ertesi gün NAzi kampını ziyaret ettik. Tabi bir sürü çevre de gördük özel araçla gidiyoruz. Evler çok güzel modelli. Hiçbri gecekondu yok. eski ev var ama gecekondu değil. Nazi kampı çok fena. Anlatmak güç tabi görmek lazım. Tek söylenebilecek şeylerden biri insan saçından dokunmuş kumaş örneği. O baya ilginç ve üzücü geldi.

Ölülerin (öldürülenlerin) yakıldığı krematoryumlardan 6 tanenin 5 i yıkılmış. yıkmışlar naziler. Bir tanesi de restore edilmiş. Eskiden nazilerin bu ölüleri "sabun yaptığı" gibi birşey dinlerdik büyüklerden ama gördüğüm kadarı ile sabun ile ilgili bri bilgi yok. Sadece yakıp yok ediyorlar. Ama tabi çok fena yerler var. Mesela 4 kişinin ayakta yan yana yukardan sokulduğu ayakta durma işkence hücresi var. belden yukarısı açık ama belden aşağısı kapalı ve oturacak yer yok. DIşarı da çıkamıyorsun felan. Başka bir sürü şey var. Gaz odaları vs vs. Fena yani. Polonlalılar da az çekmemiş. Yahudi de dense çok ciddi oranda pol lar da etkilenmiş olüm oranı olarak.

neyse üniversitede dersleri verdim dün yeniden krakova gittim. dolandım kaleleri vs gezdim.

Şehirlerin yeşilliğine imrendim. Her yerden kuş cıvıltıları bisikletli insanlar. Kimsenin yüzünde kızgın ifade yok. İlginç.. Yolda sana çarpan yok. Yaya geçitlerinde araçlar durup yol veriyor. Tabi ben de veriyorum. (Türkiye de de veririm ama arkadan küfür yiyerek).

Kornaya basan yok.

gündüz farlar açık gidilecek. Çoğu yolda hız sınırı 80. Otobanda 120. şehirde 50. Yüzde 10 polis payı var. Her yer radar (sabit).

Ev fiyatlarına baktım. 100-200 bin liralara müstakil güzel evler var. 700 metrekare arsa içinde.

Bugün de uzun sürdü dersler. Öğrenciler bildiğin türden, kaşımazsan konuşmuyorlar. Kaşıyınca konuşuyorlar aynı yani.

Yarın dönüyorum. Hayat pahalılığı türkiye ile karşılaştırınca biraz daha ucuz. Park yeri mesela ya 50 kuruş ya da 1 lira. (TL). Mac donalds menüleri 7 lira felan. Konfeksiyonlara baktım (alışveriş merkezinin içinde otelim 60 euro gecelik iyi bri otel) 20 -30 lira markalı tshirt fiyatları. Şöyle böyle Türkiye den gelene pahalı sayılmıyor. Sokak ise daha ucuz. KDV %23.. Ancak fatura kesmeyeni kesiyorlar. O nedenle insanlar korkuyormuş faturasız çalışmaya.

İşte böyle. Sorularınız varsa yanıtlarım.

[Oğuzhan Alp]

Hocam çok teşekkürler. Üşenmemiş yazmışsınız. Bayılırım böyle yazıları okumaya

[Mehmet Göktürk]

3 yıl Polonya'da yaşadım, çok güzel ülkedir Çok özledim. Şimdi annemin üniversiteden en yakın arkadaşının eşi(eski YÖK başkanı YZÖ) Polonya Büyükelçisi oldu, yakın zamanda tekrar gitmek istiyorum.

Ekleme: O müze psikolojimi bozdu küçükken.

YZÖ den tam rahip olur giydir bir cübbe tamam Tam yerine gitmiş..

24 Haziran 2012 tarihinde Mehmet G&#246ktürk tarafından düzenlendi

[Sani Gerşon]

hocam, schindler in fabrikasi icin schindlers list filmini izlemen lazim.

sabun meselesi icin; krematoryumlarda yanarak olenlerin akan vucut sivilari ile yapiliyordu. Ayrica kemiklerden de dugme yapiliyordu maalesef...

24 Haziran 2012 tarihinde Sani Gerşon tarafından düzenlendi

[Mehmet Göktürk]

Çok iyi bir insandır. Hükumetle hiçbir alakası yok, o göreve atandığı gün kendisi de şok oldu neden ben diye...

Tamam ben de aksi birşey söylemedim. Yumuşacık adam işte Giydir papaz elbisesini papaz olur. Giydir hoca cübbesini imam olur. Ya da YÖK başkanı olur. Her şey olur. Buldular yumuşak adamı koydular kukla gibi. neyse yerin kulağı vardır...

hocam, schindler in fabrikasi icin schindlers list filmini izlemen lazim.

sabun meselesi icin; krematoryumlarda yanarak olenlerin akan vucut sivilari ile yapiliyordu. Ayrica kemiklerden de dugme yapiliyordu maalesefççç

Bu kamplardakilerde öyle bir düzenek göremedim. Belki Almanya'dakilerde olabilir. Kemik felan kalmamış olabilir çok fena yani sadece kül sipirme yeri vardı.

[Hüseyin Sönmez]

Mehmet hocam peki insanlar orada ne iş yapıyorlar, hayatlarını nasıl kazanıyorlar ve nasıl harcıyorlar tespit edebiliyormusunuz?

Yani hayattan beklentileri bizdeki gibi evlen borç öde çocuk yap borç öde ev al borç öde şeklinde mi?

[Mehmet Göktürk]

Öyle oldu biraz Çok da nazik biridir, oğullarının göbek adını Murat koymak için annemden izin aldılar. Yıllardır Ford Explorer Limited kullanıyor.

E yani kulübe üye yapalım. Birkaç hoca madem var bir de YÖK başkanı olsun üye ford club için.

[Mehmet Göktürk]

Mehmet hocam peki insanlar orada ne iş yapıyorlar, hayatlarını nasıl kazanıyorlar ve nasıl harcıyorlar tespit edebiliyormusunuz?

Yani hayattan beklentileri bizdeki gibi evlen borç öde çocuk yap borç öde ev al borç öde şeklinde mi?

Kadın erkek çalışıyorlar. Devrimden (1990) sonra çocuk yapma sayısı işsizlik nedeniyle düşmüş. Bu nedenle şu an üniversite öğrencileri sayısında geçici bir azalma var. Bazı okullar kapanıyormuş ama tekrar yükselecek diyor hocalar.

Kadınların iş hayatına girmesi oldukça ilginç. Her yer kadın. Otobüs şöförü, taksi şöförü, market, kasap, bakkal her yer.

Yeni evler yapılıyor. Banka kredisi ile ev alma işi evet var. Yabancı bankalar gelmiş. Cİtibank ve BNP ya da ING felan varlar.

Çocuk yapma oranı tabi bizdeki kadar değil.

Ancak aile bağları bizdeki gibi. Evlenenler bazen aynı evde yaşamya devam ediyormuş. Torunlara da dedeler nineler bakıyormuş. SOn zamanlarda boşanma oranları artmış (katoliklikten uzaklaşma ile) bu nedenle aileleri ile yaşayanlar artmış.

Avrupa'ya gitmek oralara yerleşmek fikri de var çoğunda. Öğrenciler hep batıya gitmek istiyor. sıkılmışlar.

Endüstri var. Yok değil. Tarımsal çalışanlar da var. Çok alkol tüketimi de var ama yolda sarhoş görmedim. Otobüste ise hafiften alkol kokusu alabiliyorsunuz.

[Uğraş Özyurt]

Hocam güzel yazı olmuş elinize sağlık . Eksik yanlar olsada zevkle okudum.

[Hüseyin Sönmez]

Kadın erkek çalışıyorlar. Devrimden (1990) sonra çocuk yapma sayısı işsizlik nedeniyle düşmüş. Bu nedenle şu an üniversite öğrencileri sayısında geçici bir azalma var. Bazı okullar kapanıyormuş ama tekrar yükselecek diyor hocalar.

Kadınların iş hayatına girmesi oldukça ilginç. Her yer kadın. Otobüs şöförü, taksi şöförü, market, kasap, bakkal her yer.

Yeni evler yapılıyor. Banka kredisi ile ev alma işi evet var. Yabancı bankalar gelmiş. Cİtibank ve BNP ya da ING felan varlar.

Çocuk yapma oranı tabi bizdeki kadar değil.

Ancak aile bağları bizdeki gibi. Evlenenler bazen aynı evde yaşamya devam ediyormuş. Torunlara da dedeler nineler bakıyormuş. SOn zamanlarda boşanma oranları artmış (katoliklikten uzaklaşma ile) bu nedenle aileleri ile yaşayanlar artmış.

Avrupa'ya gitmek oralara yerleşmek fikri de var çoğunda. Öğrenciler hep batıya gitmek istiyor. sıkılmışlar.

Endüstri var. Yok değil. Tarımsal çalışanlar da var. Çok alkol tüketimi de var ama yolda sarhoş görmedim. Otobüste ise hafiften alkol kokusu alabiliyorsunuz.

Klasik doğu avrupa ülkesi gibi görülüyor.

[Murat Kavuk]

Ben de Mikolow'a gitmiştim 2 yıl önce. Oraya da Krakow üzerinden gidiliyor. Batı Avrupa'nın zenginliği yok ama, geleceği çok parlak bir ülke. Almanlara yakın olmanın avantajını çok iyi kullanıyorlar. Bu özellikleri esasında Türkiye için iyi olmadı. Genel olarak hem çalışkan, hem de zeki insanlar. Fransa, İtalya gibi ülkeleri geçecekler zamanla..

[Mehmet Göktürk]

Baştan sona ilgiyle okudum. Teşekkürler hocam

RNS510'lar orada ne kadar?

Al şu 510 u da seninkini bana ver ücreti mukabili

Çok aşırı bir ucuzluk ya da almanya gibi fırsatlar pek yok gibi geldi. Sadece biraz ucuz o kadar.

24 Haziran 2012 tarihinde Mehmet G&#246ktürk tarafından düzenlendi

[Misafir]

hocam, schindler in fabrikasi icin schindlers list filmini izlemen lazim.

sabun meselesi icin; krematoryumlarda yanarak olenlerin akan vucut sivilari ile yapiliyordu. Ayrica kemiklerden de dugme yapiliyordu maalesefççç

Bu filmi en az 6 defa izledim gerçekten o günleri çok fazla abartmadan anlatan ender bir film.Filmin sonunda Türkiye'mizin yardımından da biraz bahsediliyor ama çok kısa.

Öncelikle elinize saglık güzel bir gezi olmuş ve anlatmış sınız.Bu ülke birlige katılınca son derece olmasada oldukca düzenli bir yapıya döndü.Öncesinde tarımla geçinen bir ülke iken birlik katılımı sonrasında oto sanayisinde ve diger sanayilerdeki kısmi ilerleyiş ayağa kaldırdı hepsi bu yoksa çokta abartılacak kadar düzenli bir ülke olamadı diye düşünüyorum.

Şu yorumumumda lütfen yanlış anlaşılmasın.Bu tür ülkelerin şu anki hallerini yurdumuz hali ile karşılaştırmak son derece hata olur.Boşa geçen neredeyse 60 70 yılın bakımsızlıgını,yatmışlıgını,kandırılmışlıgını,harcanılmışlıgını kısa sürede asla aşamazsınız.Heleki arkanızda birlik adına oluşum yoksa.Ben bu tür yaklaşımları hiç bir zaman haklı bir yaklaşım olarak göremedim lütfen kusuruma bakmayın.Avrupa Avrupa'dır kendi kendilerini bitiren yiyen böcek sınıfı gibi oldular bunun sonuda uzun sürmeyecegi şimdiden ortada.

24 Haziran 2012 tarihinde Oktay Toker tarafından düzenlendi

[Mehmet Göktürk]

Sen gittin mi erasmusla şimdi? Gitsene o zaman?

..

Şu yorumumumda lütfen yanlış anlaşılmasın.Bu tür ülkelerin şu anki hallerini yurdumuz hali ile karşılaştırmak son derece hata olur.Boşa geçen neredeyse 60 70 yılın bakımsızlıgını,yatmışlıgını,kandırılmışlıgını,harcanılmışlıgını kısa sürede asla aşamazsınız.Heleki arkanızda birlik adına oluşum yoksa.Ben bu tür yaklaşımları hiç bir zaman haklı bir yaklaşım olarak göremedim lütfen kusuruma bakmayın.Avrupa Avrupa'dır kendi kendilerini bitiren yiyen böcek sınıfı gibi oldular bunun sonuda uzun sürmeyecegi şimdiden ortada.

Ben ne demek istediğinizi "gerçekten" anlamadım. 60-70 yılı boşa geçen biz mi onlar mı onu bile anlamadım. Ama herşeyin para olmadığını çok iyi anladım.

Muazzam diye nitelendirdiğim binaların çoğu 100 yaşın üzeri. 100 sene öncesinin kayseri sinde var mı böyle binalar? köprüler? Yollar?

24 Haziran 2012 tarihinde Mehmet G&#246ktürk tarafından düzenlendi

[Mehmet Göktürk]

sen saçmalamışsın murat. Hadi bakalım çalış.

[Cavit Çırakoğlu]

Ağzınıza sağlık hocam..

Hocam gelmedinizse ilköğretimleri nasıl yada kaç artı kaç bakabilirmisiniz?

[Mehmet Göktürk]

Ağzınıza sağlık hocam..

Hocam gelmedinizse ilköğretimleri nasıl yada kaç artı kaç bakabilirmisiniz?

Bu bilgi her yerde var (bir tek milli eğitim bakanı giremiyor herhalde :

Türkçe özetleyeyim. 7 yaşında başlıyor. İlkokul 6 sene. (ilk 3 farklılaştırılmış). 18 yaşına kadar aşağıdaki modelde okumak zorunlu.

---

• 
  
  • 6-year primary school
    
  • 3-year gymnasium
    
  • post-gymnasium schools:
    
    • 3-year specialized lyceum
      
    • 3-year general lyceum
      
    • 4-year technical secondary school
      
    • 2 or 3-year vocational school
      
    • 2-year complementary lyceum
      
    • 3-year complementary technical secondary school.
      

  The total number of years of primary and secondary education is 12 or 13. At the end of the secondary education cycle students can take the maturity examination - egzamin dojrzałości (matura), i.e. standardised national secondary school achievement examination, and receive the maturity certificate - świadectwo dojrzałości.

  Education in Poland is compulsory until the age of 18. Full-time compulsory education starts during the calendar year in which the child reaches 7 years of age and lasts until the end of the gimnasium - lower secondary school, yet no longer then he/she reaches 18 years of age. Attending of both primary and lower secondary schools is obligatory.

  Upon completion of gymnasium compulsory education can be implemented through:

  • attending of a public or non-public post-gymnasium schoolˇ Participation in classes organised in out-of-school forms in public or non-public institutions with accreditation
    
  • participation in classes organised by legal bodies or individual persons with accreditation for running educational activities
    
  • vocational training offered by the employer.
    

  [*]Primary Education

  The reformed 6-year primary school, introduced in the school year 1999/2000 under the Act of 8 January 1999 on the Implementation of the Education System Reform, is divided into 2 stages:

  • Stage I covers grades 1,2 and 3, and is called integrated teaching Teaching at this stage is designed to ensure smooth transition from pre-school to school education.
    
  • Stage II covers grades 4,5 and 6.
    

24 Haziran 2012 tarihinde Mehmet G&#246ktürk tarafından düzenlendi

[Cavit Çırakoğlu]

Hocam ben lazım Türkçeyi zor öğrendim. Ahanda bu ingilizce ...Çok sağolun...

[Mehmet Göktürk]

Sınıfta lise matematik öğretmeni, çok sayıda 3.-4. sınıf matematik terk var mat-2'den geçemediler. Hele Dif hocası herkese tek bitlik not vermiş ama geçip geçmemek anlamında değil. Diğer derslere de hiç çalışmadım, hiçbir dersin içeriği hakkında fikrim olmadığı halde çalışan herkesten yüksek aldım, yürüttüğüm mantığı seviyor sanırım hocalar 40'tan düşük vizem yoktu ama değerlendiremedim.

O matematik öğretmenleri "öküz" demek ki. Bu dersin zor olduğunu göstermez. Alt tarafı diferansiyel. Bulursun aygenvektörlerini alırson öte tarafa terslersin hepsi bu kadar. Çalış oğlum. Şakaya gelmez bu yıllar bir daha ele geçmez sonra pişman olma.

[Cavit Çırakoğlu]

Anladığım kadarı ile rakamsal olarak 3+3+3+ 3 yada 4

[Mehmet Göktürk]

Evet ama 6=3+3 aynı okulda

[Mehmet Ozyurek]

Hocam, güzel olmuş...

Biliyorum googleda çok ama, biz senin çektiğin fotoğrafları bekliyoruz

[Mehmet Göktürk]

Yüklüyorum ama videolar için 6 saat daha var diyor sadece cepten 3mp çektiklerimi yükleyebildim. merak edenlere:

http://www.mehmetgokturk.com/files/pictures/polonya/

[Uğraş Özyurt]

Güzelmiş fotoğraflar Hocam. Romanya gibimidir acaba diye düşünürken fotoğrafları görünce daha farklı olduğunu anladım bana geçen yaz sonu Avrupa Basketbol Şampiyonası için gittiğim Litvanyayı hatırlattı...

Düzenleme; Litvanya başkenti Vilnus daha modern bir görünümde fakat diğer şehirler örneğin panaviji (yazılışını hatırlayamadım) bu tarzdaydı.

24 Haziran 2012 tarihinde Uğraş Özyurt tarafından düzenlendi

[Mehmet Göktürk]

Romanya Polonya'nın yanında tırt. Türklere benziyor onlar biraz.

"Romandır onlar Roman "