İçeriğe Yönlendir

10 Dövme - Role Play (Orta Dünyadan Kısa Bir Hikaye)


Hadi Küçükoğlu

Recommended Posts

Hadi Küçükoğlu

FRP nedir, ne kadar aşinasız bilmem ama bir kere kendini kaptıranlar için vazgeçilmeyecek bir dünyadır.

En sade ve basit şekliyle "yüzüklerin efendisi" serisinin geçtiği "zaman" ve "mekanlar", FRP nin yaşandığı Orta Dünya'ya aittir.

Büyücüler, savaşçılar, cüceler...vs hepsi bu FRP'ye aittir. Uzun yıllardır severek okuduğum onlarca kitaptan sonra becerebileceğimi düşünerek kısa kısa FRP hikayeler yazmaya başladım. İlerleyen yıllarda kitap haline getirmeyi düşünüyorum.

Okuyan olursa mutlu olacağım, oldukça kısa bir hikayedir. Beğenilirse zaman içinde diğer hikayelerimi de eklerim.

10 DÖVME - Role Play (Orta Dünyadan Kısa Bir Hikaye)

Sanık ayağa kalk!

BeaLzeBuB tüm onuruyla ayağa kalkar.

"Anlat, ne diyorsun suçlamalar hakkında" diye sorar hakim.

BeaLzeBuB ortalama bir dwarftan daha uzun, yaklaşık 280 yaşında, uzun gri saçlı ve kaslarının her birinde dwarf dilinde dövmeler olan biriydi.

Sağ omzunun dış kaslarındaki dövmeyi gösterir. Dwarf dilinde GURUR(1) demektir. Hemen dirseğinin altındaki dövmeyi gösterir... BİLGELİK(2)...

"Bu dövmeler" diye girer konuşmasına...

... hizmet ettiğim her kentten bir armağandır bana. Sol kulağının altından omuzlara kadar uzanan teraziyi gösterir. Bu tüm kentlerin yüce meclisinden, kadim dostlarım tarafından verildi der. 9 dövmeyi temsil eder.

Uzatma konuya gir! diye çıkışır hakim.

BeaLzeBuB durumu anlamıştır. Ne anlatsa nafile, ne söylese karar değişmeyecektir. Hüküm çoktan verilmiştir.

Başka diyeceğim yoktur... Salondakilerin uğultusu altında sandalyesine oturur ve sakallarını kaşımaya başlar. Ne zaman bir dwarf sakallarını kaşısa o gün dünya düzeni değişir.

Ortalık birden kararır, gün gece olur. Yüksek ve taş meclisin direkleri sallanır. Derinlerden ejderha homutuları yükselir...

.

.

.

(Yaklaşık 2000 sene sonra...)

Küçük DaGua babasının pantolonunu çekiştirerek, "BeaL dedemi anlat, hadi anlat" der.

Babası; "oğlum 100 kere anlattım yine mi anlatayım, git şurdaki ateşi korla daha yapmamız gereken yüzlerce mızrak var" der.

"Hadi ama anlat anlat, çok değişik bir hikaye lütfen" diye ısrar edince baba anlatmaya başlar.

2000 yıl kadar önceydi. Britain ve minoc arasında muazzam bir demir ticareti vardı. Yıllarını demir ustalığına vermiş olan deden artık kumaş ve yün ticaretini de elinde bulunduruyordu. Deden herkes tarafından sevilen sayılan birisiydi. Soyumuzda bulunan hiç kimse 9 dövme mertebesine erişememişti. Bu nedenle onu kentler arası sadakat ve barış elçisi seçip, mecliste bir sandalye vermişlerdi. Soğuk bir kış gecesi, meclisin tüm sandalyeleri tatilde iken,şehir karışır. Haftalardır dedenin uyarılarını dinlemeyip, insanlara sataşan, kuralları hiçe sayan üstelik tanrıların yazdığı "Mukaddes Yehid Kuralları" nı bile bozan Aria'nın evinin önünde kızgın bir kalabalık birikmişti. Aria'nıın evinin önü sarı taşlarla çevriliydi. Bilirsin ki bizim ulusumuzun rengi gri'dir, taş grisi. Başka renkler bizi, soyumuzundan atalarımızdan uzaklaştırır.

"Sarı mı?" diye araya girdi DaGuA. "Ne kadar da gereksiz."

Gelde onu Aria'ya anlat. Deden daha sonra kalabalığı yarıp Aria ile yüzyüze konuşmuş ve bir kaç uyarıda bulunmuş. Konuşmaları camdan dinleyen Aria'nın samimi arkadaşları ev önünde toplanan halkı "BeaL, Aria'yı tehtit ediyor, BeaL tehtit ediyor, böyle barış elçisi mi olur. Bu bize hakarettir" gibi konuşmalarla galyana getirip olaylar çıkmasına vesile olmuşlar. Daha sonra birbirini takip eden olaylar silsilesi sonunda deden yüce mecliste, yargılanmadan sürülmek istenmişti.

İşte en heyecanlı kısmı, diye bağırdı küçük DaGuA...

Bahsettiğim 9 dövmeyi hatırlıyormusun. Bir tanesi AYDINLIK(3) simgesiydi ve bu dövenin gücüyle günü geceye çevirdi. DOSTLUK(4) dövmesiyle, karanlık zindanlardan 4 başlı ejdarha dostlarını çağırdı. Meclis salonunda kargaşa ve korku hakimdi. İnsanlar karanlıkta sağa sola kaçışırken birbirlerine çarpıyordu. BeaL deden KUDRET(5) ile ayağa kalkmış 15 dwarf boyuna yükselmişti. GÖRKEM(6) ve İHTİŞAM(7) doluydu. Karanlıkta sadece gözleri parlıyor ve insanlar, meclisin ortasında ki dev dwarfı etrafında halka şeklinde duruyorlardı. Ejderhalar büyük bir gürültüyle meclisin ikonalarla süslü camından içeri girip dedenin yanında durdular. Ejderhaya eski dwarf dilinde birşeyler fısıldadı, ejderha ağzındaki kılıcı dedene verdi. SAVAŞÇILIK(8) ve YETENEK(9) dedenin en belirgin dövmeleriydi. Mecliste bulunan tüm kalabalığı kılıçtan geçirdi ve ejderhaya binip oradan uzaklaştı.

Peki dedem şimdi nerde? diye sordu ufaklık.

Gitti, geri gelirmi bilinmez. Belki başka bir dünyaya yeniden doğar.

Peki 10'uncu dövme nedir baba?

Deden meclistekileri öldürdü mü sanıyorsun? Hayır, sadece hepsinin alnına kılıcıyla bir dövme yaptı. .. :: UTANÇ(10) :: ..

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Hadi Küçükoğlu

İlgi görmedi. :kafa2:

..ve Bz kendi dünyasında yaşamaya devam eder. icon_gimli.gif

Yorum bağlantısı
  • 4 hafta sonra...
Adnan Çakır

Gözden kaçmış,güzel bir hikaye :bravo: .Belki konuyu sevmemiş olabilirler diğer hikayeler de ilginç olan olabilir. :good1:

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Mehmet Pınar

İlk başta okumak istememiştim ancak , güzelmiş

Yorum bağlantısı
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...