İçeriğe Yönlendir

--Zeybek--


Caner Kardeşseven

Recommended Posts

Caner Kardeşseven

Arkadaşlar , uzun zamandır sağından solundan incelediğim efe- zeybek kültüründen epey bilgi topladım.

2 kitap siparişim var onlarda yaklaşık 1300 sayfa yapacak epeyce bilgi toplamış olacağım.

Yakında harmandalı- kerimoğlu  pyunlarının öğretildiği kursa başlayacağım.

Hafif hafif oynamaya da başladım. 

körüklü çizme yaptırdım zaten, çizmesiz dolaşmıyorum :)

 

Yalnız bu arada entresant ( nasıl saçma bir kelime bu ? "ilginç " demek daha güzel değil mi? ) bilgilere ulaştım, size onları paylaşmak istiyorum.

Bu bilgiler türlü türlü kitaplarda yazılarda sanal paylaşımlarda viki de bulunabiliyor ama henüz derleyip toparlayamadım.

Epeyce de eksiğim olduğu için, kaynak maynak sormayın şimdilik. İlerde çok tefferuatlı ( ayrıntılı ) vereceğim zaten...

 

Kabaca:

Moğollar geliyor Selçukluyu yıkıyor.Ortalık kan gölü karman çorman.

2 büyük cemiyet var: Mevleviler ile Bektaşiler.

Bektaşiler asker memur tebaasından. Devlet gidince bunların düzeni de bozuluyor.

Mevleviler daha geniş halk kitleleri tarafından sevilen kesim.

 

ikisi de son derece değerli öğreti olmasına rağmen  birbirleri ile rekabet ( tehlikeli bir kelime yazdım biliyorum  )içindedirler.

Bektaşi geleneğine bağlı olan kurumlardan Ahilik teşkilatı vardır.

Bu örgüt, esnaf sanatkarları koruyan kollayan  usta çırak ilikisini düzenleyen , pazarda ürün ve malların fiyatlarını denetleyen bir örgüt. 

Bu çok ileri seviyede düzenin birde , bugünkü deyimle "tahsilatçıları" , güvenlik personelleri var.

 

Mevleviler Moğollar ile iyi geçinme politikasını gütmeye başlayınca, Bektaşi geleneğindeki insanlar böyle yapmıyor ve kendi bildikleri doğrular yolunda gidiyorlar.

Zannedersem en büyük ayrım o zamanlar yaşanıyor iki büyük ekol arasında.. ( ekol değil öğreti )

 

ahilik teşkilarını bu güvenlik personelleri  çatışma yoluna giriyorlar ve dağlara çekiliyorlar.

işte ilk zeybeklik o zaman oluşuyor.

 

Dirlik düzenlik sağlamak adına halk, kadıya mahkemeye vs yerine onlara gidiyorlar ve onlarda adaleti kendilerince yapıyorlar.

zaman zaman Şakilik ( Eşkiya kelimesinin köküdür ) de yapıyorlar.

"Dağa kaldırmak" deyimi burdan gelir.

 

Zamanla da belli bir düzenin ve ahlakın adamı olurlar.  Zaman zaman düze inip çiftçilik yaparlar sonra aylarca dağa geri çekilirler. Bazıları evli cocuklu , bazıları afrikadan gelmiş zencilerdir ( fotoğraflar var ). 

 

Kurtuluş savaşında kuvayi milliyenin çekirdeğini bunlar oluşturur.

kimisi sonradan askere dahil olur. kimi olmaz  kimisi de daha ileri seviyelere geçer.

Örneğin Çerkez Ethem gibi, son derece güçlü kişilikler birer efedir. Düşmana kurşun sıkmıştır . Ve lakin maalesef Çerkez Ethem sonraları  yunan fırkateyni ile Yunana geçmiştir...O da ayrı bir kitap konusu, o kısmı bildiğim söylenemez, lafı uzatmam doğru olmaz.

Fakat Demirci Mehmet efe gibi müthiş kişiler de Düzenli yunan ordusuna ciddi zararlar vermiştir.

 

Müteakiben hepimizin bildiği gibi büyük savaşlarda yer almış komutanlar, düzenli ordu kurulmasına karar verince bunlardan bazılarına ordu mensubu olmaları için davet ederler, kimi katılır kimi katılmaz.

Katılanlar da yine ilerde büyük fayda sağlamışlardır.

 

Hatta meşhur biri de vardır aralarında: " Celal Bayar ".... Efedir. Dağdan inmiş bir cumhurbaşkanımızdır ,son derece ilginç bir kişiliktir.

Onu da pek tanımam  ama ilerde okuyacağım kişilerden biri de O 'dur.

 

Zamanla mevleviler ise yerel kalmış anca bektaşı geleneğindeki insanlar daha da keskinleşmişler.

Yeniçerilerinçektiği gülbenglerden anlaşıldığı üzere Bektaşi ocağına bağlı olurlar ve Osmanlı ordsunun kılıcı olurlar.

Fakat etkinlikleri güçleri oranda artıp nüfüsları artınca nedendir bilinmez, Kanuni döneminden sonra  , adeta soykırım yapılırcasına kılıçtan geçirilirler.

Özünde Türkmen olan bu insanlar en büyük darbeyi o zaman alırlar...

Bu kısmı oldukça iyi biliyorum ama dinsel meseleye gireceği için daha fazla yazmam doğru olmaz çünkü forum kuralları bellidir uymak zorundayım. 

Ancak Tarihi vesikalar ortadadır, isteyen herhangi bir tarih forumunda bu konuyu tartışabilir görebilir.

 

Günümüzde  zeybek kültürü, Aydın - nazilli merkez olarak devam ediyor.

Ortaklar- incrliova- koçarlı da deve güreşleri kuşadasından tut izmir bornovaya kadar devam eder. Deve sucukları falan satarlar yollarda.İnsanlar büyük saygı ve sevgi duyarlar.

Ankara bölgesindeki " Seymenler"  de aynı kültürdür bu arada...Başka bölgelerde var mı henüz bilmiyorum.

her yerde halk oyunları kursları var ama en ciddi yapılanmaları  yine ordu içinde görülüyor.

Efeler Taburu, Zeybekler birliği gibi komando birlikleri bordobereli tim isimleri ve logoları devam ediyor.

Sanal ortamda pek çok sayfa ve gruplar var.

ortak etkinlikleri var, av partileri var, gezileri var fotoğrafcılık  kulupleri var.

 

Ve bambaşka bir ruh yapısında insanlar.

Uyum sağlamakta güçlük çekiyorum.

 

Kesinlikle eyvallahları yok.Hiç bir şekilde. Af da yok.  Suç varsa ceza vardır ve bu nettir.

Keyfe keder , kafana göre hiçbirşey yok. Acıma yok.Gittiği yere kadar , inceldiği yerden ..

 

Az kaldı, bu Anadolu zenginliğini de özümseyeceğim. 

 

Bu arada  şunu söyleyim, tüm zorluğuna rağmen semazenlik yapmak, Kerimoğlu zeybeği oynamaktan çok daha kolay...

Şu benzetme pek hoş bir benzetme değil ama doğru: 

Birisinde Hakka sığınıyorsun, ötekisinde doğruyu güzeli Hakkı arkana alıp meydana çıkıyorsun, var mı karşıma çıkacak diyorsun!

İşte fark budur.

 

İki çapraz...

Yukarda yazdıklarım için şimdilik kızmayın bana.

Dediğim gibi, bunlar benim keşfettiklerim , belki düzeltilecek kısımları vardır belki eksik veya yanlış anladıpım yerler olabilir.Bu böyledir ve kesinlikle olmuştur - doğrudur diyemiyorum.  Bunu dersem, kaynak nedir diye soru gelir, cevap veremem kepaze olurum.

Ama kaynak vereceğim belge ve kitap ismi  vereceğim zamanlar da uzak değil.

 

Yunanlıların zeybekliğe sahiplendiklerini, uluslararası fotoğraf sergileri açtıkları, 2 tanesinş fark ettim zeybek moda kreasyonu yaptıklarını da ilave edeyim. 

Yakında Rakı - baklava imam bayıldı  gibi buna da sahip çıkarlarsa şaşırmayın.

Bu bizim kültürümüzdür ve buna mutlaka sahip çıkmamız gerekiyor.

İster bektaşi kardeşlerim olsun ister mevlevi kardeşlerim olsun ister hiçbiri olmasın fark etmez.

Bu toprakları sevsin yeter: Bu kültürleri bilmemiz öğrenmemiz ve öğretmemiz üstümze sorumluluktur.

Olduğu kadari gittiği yere kadar...,

 

Caner .

  • Beğen 6
Yorum bağlantısı
Misafir

Kalemine diline saglik Caner Bey. Ne guzel yazmissin. Birikimlerinizi herkesin anlayacagi sekilde suzgecten gecirip bize aktarmissiniz. Bilgilendirici, aciklayici, keyifverici ve her zaman ki gibi evladiyelik bir yazi olmus.

Saygilarimla.

Yorum bağlantısı
Mustafa Yanar

Caner Bey çok güzel bir araştırma yapmışsınız.Şimdiye kadar duymadığımız bilgilere de ulaşmışsınız.Efeler Taburu ile zeybekler arasında sadece isimde benzerlik kurmuştum .Ben de bazen benzer konulara takılıp araştırırım ama yazıya dökmem zihnimde kalır.İslam öncesi tarihimiz ve kültürümüz en çok ilgimi çeken konulardan.Yazacak çok şey var aslında.

Yorum bağlantısı
Canberk Eken

Elinize sağlık, tarihi boyutunu sizin kadar incelememekle birlikte, kültürel anlamda benim de fazlasıyla ilgimi çekiyor. Oyunlar için kursa ayıracak pek vaktim olmadığı için youtubedan harmandalı-kerimoğlu videolarıyla kendi kendime bir şeyler yapmaya çalışıyorum.Yazlarımı geçirdiğim Muğla Marmaris civarlarında Eylül sonrası neredeyse her gün olan düğünlerde epey lazım oluyor.

Yorum bağlantısı
Serhan Gürbüzol

Emeğinize sağlık, kullandığınız yazım dili net anlaşılır bir şekilde  :bravo:

Yorum bağlantısı
Selçuk Bakış

Caner Abi eline diline sağlık.

Yorum bağlantısı
Tuncay Arslan

"Efelik, Efendiliktir" sıkça kullanırız, burdaki efendilik kelimesi sahiplik anlamında değil ağırbaşlılık anlamındadır. Fikret Hakan'ın oynadığı Atça'lı Kel Memet filmini izlemenizi tavsiye ederim.

Aydın çevresinde arabaların arkasında sıkça görebilirsiniz "efekentli" yazısını, Çakırcalı, Yörük Ali, Gökçen Efe en meşhurlarından. Efeliği yanlış yorumlayan çürük yumurta diyebileceğimiz efeler olsa da özünde gurur duyduğumuz asil karakterlerdir.

Oyunları yöreye göre değişir, harmandalı, kerimoğlu, Aydın-Muğla-Tavas zeybeği gibi versiyonları vardır.

Yazmak istediğim bir sürü şey var ama muhtemelen araştırmışsınızdır, yine de tutamadım kendimi Bir Nazilli'li olarak keyifle okudum. Kaleminize sağlık.

 

Her Aydın'lıda istemsiz de olsa bir efe duruşu vardır :) Hoşgörünüze sığınaraktan;

Pkzagd.jpg

Yorum bağlantısı
Caner Kardeşseven

Tuncay aslana..

Fotoğrafını gördüm.

Yiğidim, yakışır!

Devrin bitmesin!

Ateşin var olsun!

Alem bıyığına badem yağı olsun, var ol!

Biz destur makamı değiliz.

Dök bildiğini, feyz alalım!

Burası dostlar mekanı, saklanmaz güzellik

Dök bildiklerini, gömelim cahilliği!

Efendilikten öte yiğitlik mi var?

Kurşun sıkmak kolay, kaç para eder deyyus?

Atana rahmet olsun, anlat sen;

Yanan yüreğe su olsun..

  • Beğen 2
Yorum bağlantısı
Mehmet Göktürk

Bu olay biraz artık şova dönüşmüş durumda günümüzde, folklor oldu.

 

Çakırcalı Mehmet Efe benim gerçek dedemdir. Anneannem Çakırcalının kızıdır, çocukken az buz hatırlarım, 101 yaşında öldü.

O konuda bilgi lazımsa bana yazabilirsiniz ama pek zaten birşey yoktur. 

 

Oyun oynayacaksanız lütfen yaylanmadan oynayın. En büyük hatadır.

 

facebook da çakırcalı mehmet efe grubumuz vardır. orada birkaç öğretmenimiz bu konuları ve folkloru öğretmektedirler. sizi de bekleriz.

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Caner Kardeşseven

Mehmet göktürk bey'e...

Siz beni facebookta ekleyin, ordan grubunuza geleyim.

Konuyla ilgili ne varsa yükleniyorum zaten. " Kardeşseven Caner " diye aratın.

Efe torunundan ve öğretmenlerden öğrenecek çok şeyim var.

Yorum bağlantısı
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...