Eğitim Kurumlarında Çalışanlardan Fikir Lazım

[Hayrettin Gücin]

sorular ortak hazırlanıyor, masa başı da bizim öğtretmen, kıdem var...

Kıdem pek aranmaz zümrelerde her öğretmen söz sahibidir. Zümre başkanı ise sadece başkanlık eder. Diğer öğretmenler kıdem li diye itaat edebilirler tabii...

Bence toplumun geleceği öğretmenlerdir. Üniversite sınavında öğretmenlik yazıp okumak zor olmalı. Yani iyi üniversitelerin mühendislik puanlarıyla eşdeğer olmalı kazanmak. Maaşları da hakim savcı kadar olmalı. 
 
şu an öğretmenlerin profillerine ve yeterliliklerine bakınca zaten yolun sonu kapkaranlık. Gözükmüyor. Elbette iyi öğretmenler var ama yeni öğretmenlerde yeterlilik yok 

Eskiden öğretmen olabilmek zorlu merhalelerden geçerek olunuyordu. Şimdi ise öğretmen ol deniliyor tamam denirse öğretmen oldun deniyor.

[Haluk Şentürk]

ölçme değerlendirmede sorun var gibi görünüyor.sınıftaki notlar 60 -70 leri geçmiyorsa ve diğer notlar daha aşağıda ise sorular sınıf seviyesinin üstünde ya da detaycı bir bakış açısıyla hazırlanmıştır. notlar çan eğrisi gibi olmalı .çok düşük ve çok yüksek not alan öğrenci sayıları bir birine yakın olmalı. önce okul idaresi ile sonra sınıf rehber öğretmeni ile ardında  bahsi geçen öğretmenle konuşulmalı. yapıcı dil işe yarayacaktır. velinin ilgili olduğu düşüncesi öğretmen için oto kontrol sağlar. sınav tekrarlanabilir mesela.sonuç alınamaz ise okul idaresine dilekçe verilmeli. sınavı ortak ise yani örneğin tüm 9.sınıflar aynı sınav kağıdından sınav olmuş ve yalnızca sizin öğrencinizin sınıfında sorun varsa o sınıfta öğrenme gerçekleşmemiş demektir. şu an neredeyse tüm sınavlar ortak yapılıyor. bu durumu da araştırın. yani diğer sınıfların durumunu da...

[Çağlar Bayur]

Hayrettin Gücin yazdı:

Kıdem pek aranmaz zümrelerde her öğretmen söz sahibidir.

yazılı olmayan kıdem var içeride odaya girince gayrı resmi diyelim... burası sınav ile %2 lerin kazandığı bir okul idi, 3 yıldır türlü işler dönüyor.....

[Hasan Basri Bayraktar]

Çağlar…Yarın telefon da konuşalım tüm sorularına cevap vereyim…[emoji6]

[Onur Bulut]

Üniversitedeki Profesör hocam aklıma geldi. Tek soru sorar 2 tane beyaz A4 verir doldurun derdi. Bütün okulu bırakmıştı. Bütte zar zor yalvar yakar dersten geçebilmiştik. Bide derdi benimle iyi geçinin emekliliğime 10 yıl var.  Saygıdeğer hocalarımız ile iyi geçinmek lazım abi. Ama kimisi de burnundan kıl aldırmıyor. Belki o ders için ortalama düşük olabilir. Öğrencilere böyle kök söktüren hoca hangi derse giriyor abi ?

[Oktay Göktaş]

Öğretmenin yaklaşımına üzüldüm, çocukları bu psikolojiye sokması doğru değil. Teknik konuları yazmışlar, gerçi mebde olmadığım için onlar kadar hakim değilim.
Ben kendi adıma öğrencilerime her zaman şunu anlatırım: önce ve her şeyden önce iyi insan olun, işinizi özverili yapın. Not odaklı değil, öğrenme odaklı olun, zaten o zaman başarılı olacaksınız. Öğrencilerinize bir konuyu kavratabilmek için anlatacağınız konulara hakim olmalısınız. Kpss evet atanmak için ön şart, başarılı olmanız iyi bir öğretmen olacağınız anlamına gelmez. Anlattığınız konuyu bir küpe benzetirsek, küpün her yüzüne hakim olmalısınız ki anlaşılmayan yerde diğer yüzünü çevirip anlatabilesiniz gibi gibi… Bunları çokça söylerim.
Ülke şartlarında bir de parasal kısmı var tabi. Hanım bugün okuldan paylaşılan maaş bordro listesine bakıyordu, diyor ki okuldaki hademeyle hemen hemen aynı maaşı alıyorum. Öğretmenin de kendini değerli hissetmesi lazım öncelikle. Yanlış anlaşılmasın, hademeyi küçümsediğimden söylemiyorum. Ancak ücret adaleti gerekli. Öğretmen bir ülkenin en önemli mesleğidir. Hepsinden önce gelir çünkü öğretmen olmazsa diğer meslekleri kim yetiştirir?
Geçen hafta stajyerleri dinlemek için gittiğim okulda Türkçe öğretmenlerinden biri emekli olmuş. Tüm sınıf hüngür hüngür ağladı ders boyu. Kötü örnekler olsa da iyileri çoğunlukta hala.
Öğretmenlerin maaşı yükselmeli, ders ücreti de ciddi oranda yükselmeli, ders yükleri azaltılmalı ki verimli olabilsin. Atanamamış öğretmen sayısı çok fazla, sayı kolayca arttırılabilir. Bu saydıklarım yapılamayacak şeyler değil yeter ki istensin.
Bir de şu formasyon işleri kalkmalı. Parayla sertifika satmak gibi ve formasyon öğrencilerinin de tavrı bu şekilde. Bu ülkede iki yıllık elektrik okuyanlar elektrik elektronik mühendisi olabiliyor mu sertifikayla? Ya da sağlıkla ilgili herhangi iki yıllık ya da dört yıllık bir bölüm okuyanlar doktor olabiliyor mu? Öğretmen de olamamalı. Biz niye varız o zaman? Eğitim fakültesi kazanan öğrencilerin suçu ne? Konu açılmışken içimi döktüm[emoji28]
Biraz uzun oldu Çağlar abi kusura bakma.
Benim anladığım, müdürlükten alınınca içerlemiş, hırsını öğrencilerden çıkarıyor. Keşke emekli olsa. Böyle öğretmenlik yapılmaz. Öğrencilerime şunu da söylüyorum: öğretmek sizin işiniz, anlamayan öğrenciden siz sorumlusunuz. İğneyi kendinize batırın her zaman. Öğrencilerle olumlu iletişim kurarsanız iletişim kanallarını sonuna kadar açar, böylece öğretmeniz kolaylaşır. Sizin öğretmen bir kere en başından o kapıyı sıkıca kapatıyor. Öğrenciye ben zor sorarım, herkesi dökerim mottosuyla gidersen, öğrenci senden uzaklaşır, normalde öğreteceğini de öğretemezsin.
Bence o öğretmenin öğretmenlik yapmaya gönlü yok, hiç yapmasın. Gönülsüz aş, ya karın ağrıtır ya baş. Eğer ki karın ağrıtmaya devam edecek, işini yapmayacaksa onun başı ağrımalı (fiziken değil elbette[emoji4]).

Üniversitedeki Profesör hocam aklıma geldi. Tek soru sorar 2 tane beyaz A4 verir doldurun derdi. Bütün okulu bırakmıştı. Bütte zar zor yalvar yakar dersten geçebilmiştik. Bide derdi benimle iyi geçinin emekliliğime 10 yıl var.  Saygıdeğer hocalarımız ile iyi geçinmek lazım abi. Ama kimisi de burnundan kıl aldırmıyor. Belki o ders için ortalama düşük olabilir. Öğrencilere böyle kök söktüren hoca hangi derse giriyor abi ?

O kadar yanlış bir yaklaşım ki. İşte bu düşüncede olanlar bilim adamı olabilir ama iyi öğretmen olamazlar. Şükür ki ben genel olarak iyileriyle karşılaştım lisansta. Öğrenciye de hiçbir şey katmıyorlar maalesef…

[Alparslan Coban]

Meb Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği 4.Kısım

(öğrenci başarısının değerlendirilmesi) merak ettiğiniz ve olası soruların cevaplarını içeriyor. Örnek birkaç madde

(4) (Değ: 13/09/2014-29118 RG) Öğrenci velisi proje,  performans çalışmaları  ve sınav sonuçlarına, sonuçların ilanını  takip eden 5 işgünü içerisinde yazılı  olarak okul yönetimine itirazda  bulunabilir.  Yapılan  itiraz  doğrultusunda; okul yönetimince ders öğretmeni/öğretmenleri dışında ilgili branştan en az iki öğretmenden oluşturulan komisyon, okulda yeterli öğretmen bulunmaması  durumunda ise il/ilçe millî eğitim  müdürlüğünce oluşturulan komisyon tarafından 5 gün içerisinde incelenip  değerlendirilerek öğrencinin nihai puanı  belirlenir ve  veliye  bildirilir. 

MADDE 47- (1) Ölçme sonuçları, eğitim ve öğretimin amaçlarına ve derslerin programlarındaki kazanımlara ne ölçüde ulaşıldığını tespit etmek, ulaşılamayan kazanımlarla ilgili olarak ne gibi tedbirlerin alınması gerektiğini ortaya çıkarmak amacıyla kullanılır. (2) Öğretmenler, başarıyı etkileyen ve yeterince ulaşılamayan kazanımları belirleyerek konuları yeniden işlemek ve öğrencilere alıştırma çalışmaları yaptırmaya yönelik tedbirler alırlar.  

 

Bir de mecbur olmamakla birlikte sınav sonucu genel bir başarısızlık ortaya çıkarsa öğretmen sınavı yenileyebilir.

 

[Koray Demir]

Çiğdem Kaya Bilgiç yazdı:

Böyle bir durum hiç yaşandı mı? Valiliğe çocuğumun öğretmeni zor soru soruyor diye dilekçe yazılıp da hakkında işlem başlatılan bir öğretmene örnek verebilir misiniz?

100 kişi organize olup dilekçe yazarsa olması gereken budur. Öğretmen işe gelmiyor, belki eğitim öğretim faaliyetlerinde yetersiz veya müfredata, Bakanlık tebliğlerine uygun hareket etmiyor vs. Siz olsanız denetlemez misiniz?

[Murat Sahın]

Koray Demir yazdı:

100 kişi organize olup dilekçe yazarsa olması gereken budur. Öğretmen işe gelmiyor, belki eğitim öğretim faaliyetlerinde yetersiz veya müfredata, Bakanlık tebliğlerine uygun hareket etmiyor vs. Siz olsanız denetlemez misiniz?

Biz olsak denetleriz de, orada ifade biraz yanlış anlaşılmaya müsait olmuş.

Vesile ile, birileri denetlemediği, bazı şeylerde inat ettiği için mevcut durumdayız.

 

İlaveten, yönetim kadrosunda belirli bir süreden fazla görev yapmış kişinin bir şekilde tekrar öğretmen olmasına karşıyım. İdare aşamasında bir çok okul müdürü derse falan girmez, korelir. Sonra git derse gir denildiginde ortaya nahoş sonuçlar çıkar. Zaten okul idarecilerinin öğretmen olması da yanlış. Adam tarih öğretmeni olmak için eğitim almış, niye müdür oluyor, eğitim boşa gidiyor? Kamu yönetimi mezunları neden idareci olmuyor gibi sorularıma cevap alamamıştım vaktinde.

[Evren Erakçora]

Tansu Kalafatoğlu yazdı:

Bence toplumun geleceği öğretmenlerdir. Üniversite sınavında öğretmenlik yazıp okumak zor olmalı. Yani iyi üniversitelerin mühendislik puanlarıyla eşdeğer olmalı kazanmak. Maaşları da hakim savcı kadar olmalı. 
 

şu an öğretmenlerin profillerine ve yeterliliklerine bakınca zaten yolun sonu kapkaranlık. Gözükmüyor. Elbette iyi öğretmenler var ama yeni öğretmenlerde yeterlilik yok 

Atanması zor ,sınavdan 90 puan almak kolay değil. Atanması zor olduğu için üniversite puanları düşük. 

[Metin Akbal]

Adam tarih öğretmeni olmak için eğitim almış, niye müdür oluyor, eğitim boşa gidiyor? Kamu yönetimi mezunları neden idareci olmuyor gibi sorularıma cevap alamamıştım vaktinde.

Şu an ki milli eğitim bakanımız mühendis bir kaç üniversitede öğretim üyeliği yapmış [emoji4] Son dönemde bir tek Ziya Selçuk PDR ci ve eğitimci idi.

Düşüncende haklılık payın var ama daha genel bir çerçevede bakmak gerek. Kamu yönetimi mezunu ve olaya idari olarak istatistiki olarak bakar eğitimci olarak bakamaz. Geçme notu atıyorum 50 dir 50 nin bir anlami vardır bu anlamı ben bilirim ama kamu yönetimi okuyan idareci bilmez. Olaya sayısal olarak bakar. Kamu yönetimi ve eğitim fakültesi mezunu olup öğretmenlik yapıp idareci olsa daha uygundur. Tabanda işleyişi bilmeyen üstü hiç bilemez tepeden inme kurallar devam eder şimdiki gibi. Tabana inmiyor kimse.

[Çiğdem Bilen]

Koray Demir yazdı:

100 kişi organize olup dilekçe yazarsa olması gereken budur. Öğretmen işe gelmiyor, belki eğitim öğretim faaliyetlerinde yetersiz veya müfredata, Bakanlık tebliğlerine uygun hareket etmiyor vs. Siz olsanız denetlemez misiniz?

Koray Bey bilgi almak için ya da ortada bir problem olduğu düşünüyorsanız okul müdürüne dilekçe vermeniz yeterlidir. Bilgi alma kanununa göre belirlenen süresi içerisinde okul müdürü dilekçenizi cevaplar zaten. Dilekçenin kayda girdiğine emin olup sayısını alırsanız daha emin olursunuz telefonunuza da mesaj gelir. Bir problem oldu cevap alamadınız o zaman valiye varana kadar ilçe milli eğitim müdürlüğü, il milli eğitim müdürlüğüne gidebilirsiniz. Silsile yolunu takip ederseniz daha çabuk sonuç alırsınız. O zaman soruşturma açılır ve sınavlar ölçme değerlendirme mevzuatına uygun mu diye incelenir.

[Çağlar Bayur]

Hasan Basri Bayraktar yazdı:

Çağlar…Yarın telefon da konuşalım tüm sorularına cevap vereyim…

sonra da bi avkat tutuayım ben

[Cem Işık]

Çağlar Bayur yazdı:

sonra da bi avkat tutuayım ben

Aa davet, yoldayım🥸

[Murat Sahın]

Metin Akbal yazdı:

 

 

Şu an ki milli eğitim bakanımız mühendis bir kaç üniversitede öğretim üyeliği yapmış Son dönemde bir tek Ziya Selçuk PDR ci ve eğitimci idi.

Düşüncende haklılık payın var ama daha genel bir çerçevede bakmak gerek. Kamu yönetimi mezunu ve olaya idari olarak istatistiki olarak bakar eğitimci olarak bakamaz. Geçme notu atıyorum 50 dir 50 nin bir anlami vardır bu anlamı ben bilirim ama kamu yönetimi okuyan idareci bilmez. Olaya sayısal olarak bakar. Kamu yönetimi ve eğitim fakültesi mezunu olup öğretmenlik yapıp idareci olsa daha uygundur. Tabanda işleyişi bilmeyen üstü hiç bilemez tepeden inme kurallar devam eder şimdiki gibi. Tabana inmiyor kimse.

 

Ya o kısım kolay, kişi kamu yönetimi mezunudur, gerekli eğitimleri hizmet öncesi kurs ve hizmet içi kurslarla tamamlanır, periyodik olarak tazeleme yapılır, çözülür. Makine mühendisi matematik öğretmenim vardı benim. Tel kelime konuşmadan ders anlatırdı, tahtaya yazar, problem de yazar, sonra çözer, sonra silerdi ve ona göre biz öğrenmiş olurduk  

 

[Koray Demir]

Çiğdem Kaya Bilgiç yazdı:

Koray Bey bilgi almak için ya da ortada bir problem olduğu düşünüyorsanız okul müdürüne dilekçe vermeniz yeterlidir. Bilgi alma kanununa göre belirlenen süresi içerisinde okul müdürü dilekçenizi cevaplar zaten. Dilekçenin kayda girdiğine emin olup sayısını alırsanız daha emin olursunuz telefonunuza da mesaj gelir. Bir problem oldu cevap alamadınız o zaman valiye varana kadar ilçe milli eğitim müdürlüğü, il milli eğitim müdürlüğüne gidebilirsiniz. Silsile yolunu takip ederseniz daha çabuk sonuç alırsınız. O zaman soruşturma açılır ve sınavlar ölçme değerlendirme mevzuatına uygun mu diye incelenir.

Prosedürleri biliyorum. Okul müdürü yüz kişi aynı öğretmen hakkında şikayet dilekçesi verince nasıl bir inisiyatif kullanabilir peki sadece cevap alamayınca mı bir üst makama başvurulmalı?

[Çağlar Bayur]

Koray Demir yazdı:

Okul müdürü yüz kişi aynı öğretmen hakkında şikayet dilekçesi verince

lakin bizim müdür yerinde pek bulunmuyor... burası sınav ile %2 lerin girdiği bir yer idi

[Koray Demir]

Çağlar Bayur yazdı:

lakin bizim müdür yerinde pek bulunmuyor... burası sınav ile %2 lerin girdiği bir yer idi

Müdür torpilli o halde?

[Çiğdem Bilen]

Koray Demir yazdı:

Prosedürleri biliyorum. Okul müdürü yüz kişi aynı öğretmen hakkında şikayet dilekçesi verince nasıl bir inisiyatif kullanabilir peki sadece cevap alamayınca mı bir üst makama başvurulmalı?

Kurallar bellidir aslında insiyatif sözle muhabbetle olur genelde işi resmiyete dökmeden veli ve öğretmen arasında ortayolu bulmak amaçlanır bazen iletişimle sorunlar çözülür insiyatif o zaman olabilir. Ama dileçe verdiğinizde iş resmiyete dönünce insiyatif kullanılmaz ne gerekiyorsa kanunen o yapılmalıdır ben yönetmeliğin o kısmını incelemedim ama yukarıda Alparslan hocam yazmış. Sonuç alırsınız neden almayasanız yönetmelikler kurallar tüm okullar için aynıdır

8 Nisan 2022 tarihinde Çiğdem Kaya Bilgiç tarafından düzenlendi

[Çağlar Bayur]

Koray Demir yazdı:

Müdür torpilli o halde?

spaceX yanında maytap kalır

[Mustafa Arıkan]

Öğretmen veya yönetimle görüşülerek çözülür bu olay. 

Bu tarz sıkıntılar her yerde var.

Geçen yıl ünide dersim vardı; final sınavında baraj puan 50. Hoca uyanık ya 20 puanlık 5 tane soru sormuş. Hopp baraj otomatik olarak 60’a çıktı. Sınav çoktan seçmeli. Ders mühendislik matematiği. 

[Erhan Doruk]

Üni. deyken bitki sistematiği dersi vardı. Dersi veren hoca bu yıl arabayı değiştireceğim , yaz okuluna hepinizi bekliyorum diyordu. Biz ne sorabilir ki diye düşünmüştük . Adam otumuş 120 boşluk doldurmalı soru sormuş. cevaplar ağırlıklı latince , sınıf sınav ortalaması 30 çıktı. 60 kişiden 45 kişi kalmıştık. Bazı insanların maalesef amacı birşeyler öğretmek değil ya para kazanmak yada kendi egolarını tatmin etmek. Böyle kişilerin öğretmenlikten ihraç edip , işini hakkıyla  yapacak kişilerin gelmesi lazım. 

[Metin Akbal]

Ya o kısım kolay, kişi kamu yönetimi mezunudur, gerekli eğitimleri hizmet öncesi kurs ve hizmet içi kurslarla tamamlanır, periyodik olarak tazeleme yapılır, çözülür. Makine mühendisi matematik öğretmenim vardı benim. Tel kelime konuşmadan ders anlatırdı, tahtaya yazar, problem de yazar, sonra çözer, sonra silerdi ve ona göre biz öğrenmiş olurduk [emoji3] 
 

Ya işte cano tersten düşünelim aynı kurs öğretmen içinde geçerli. Bir iş okulunda öğrenilmez tecrübe ile öğrenilir altyapı ile öğrenilir. Öğretmen önce idare öğretmen sürecini öğreniyor idareci olunca da hem öğretmen hem idareci gözüyle bakıyor. Kamu yönetimi mezunu kursla falan bu açıdan bakamaz göremez [emoji4] Kolay olsa şu an bunları konuşuyor olur muyduk [emoji28]

[Metin Akbal]

Ha tek olay öğretmen idareci ilişkisi de değil. Velisi var öğretmeni var müfettişi şube müdürü vs vs birçok detay var.