İçeriğe Yönlendir

Bayan Sürücü


Tülin Keskin

Recommended Posts

Muhittin Kaplan
(düzenlendi)

bir bilgenin sözü:(babam olur kendisi)

-he deyecen bildiğini yapacan

ayrıca bir yerlede duymuştum abi, kadınları bilgisyarlara benzetiyorlardı

tarihinde Muhittin Kaplan tarafından düzenlendi
Yorum bağlantısı
Lokman Ceritlioğlu
Abi sen tülleri çamaşır makinesi yerine, garajda açtığın silindirlerin içine atmış olmayasın :D

Ya da merdanenin etkisi henüz geçmedi :p

:fiuw:

Yorum bağlantısı
Cavit Doğan
Yıkadığım tülleri yanlışlıkla kurutma programına almışım da, ütü ile uğraşıyordum, ne oldu bişi mi var :D

:D

Çağlar, hiçte göstermiyordun yahu.. :D

Yorum bağlantısı
Çağlar Bayur

Buluşma öncesi elde çitilediğim pamuklular yüzündendir, insanı sakinleştiriyor :D

Yorum bağlantısı
Abdullah Ercan
(düzenlendi)

Bir de Bükçe kadın dili diye bir dil duymuştum. Şimdi onu intten araştırıp buldum. Aslında bizlere neler söylemek isteyip de neler söyledikleri ile ilgili bira uzun bir yazı. :D

Okumaktan sıkılırım diyenlere İzleyebilirsiniz

bir baba oğluna bükçe dilini öğretiyor.

********************************************

İşte hikayemiz:

"Oğlum bir hafta sonra evleniyor. Sorumluluk sahibi bir baba olarak ona öğüt vermem gerekiyor. Fakat bunu evde yapamam çünkü annesi ağız tadıyla öğüt vermeme izin vermez, sözü ağzımdan kapıp kendi devam eder. İş yerimden oğluma telefon açtım, 'Akşam yemeğini dışarıda birlikte yiyelim.” dedim. Deniz kenarındaki bu şirin lokantada şimdi onu bekliyorum. Geliyor aslan parçası, yakışıklılığı da aynı ben. Yan masadaki kızlar gözleriyle oğlumu süzüyorlar. Bakmayın kızlar, onu kapan çoktan kaptı. Hoş beşten sonra konuya giriyorum.

Oğlum haftaya düğünün var, bir baba olarak sana bazı konularda yol yordam göstermem gerekiyor.

Çocukluğunda suç işlediği zamanlardaki gibi birden bire kızardı. Kerata ne anlatacağımı zannettiyse!

-Baba ben yirmi altı yaşındayım, bazı şeyleri biliyorum artık.

-Ah senin o biliyorum zannettiğin konularda da çok bilmediğin çıkacak ama ben o konulardan bahsetmeyeceğim. Keşke konuşabilseydik ama henüz o kadar modern olamadım.

Rahat bir nefes aldı. Bu arada yemeklerimiz de geldi. Oğlumla şöyle keyif yaparak muhabbet edelim bakalım.

-Kaç dil biliyorsun oğlum sen?

-İngilizce, Fransızca, bir de Türkçe'yle üç dil oluyor.

-Bugün ben sana dördüncü dili öğreteceğim. Dilin adı Bükçe. Kadınlar tarafından kullanılır. Sen buna 'kadın dili” de diyebilirsin.

Güldü. Güldüğü zaman benim yanağımdaki gibi küçük bir gamzesi var, o ortaya cıkıyor.

-Kadınların ayrı bir dili mi var?

-Tabii ki. Eğer kadın dilini bilirsen bir kadınla yaşamak dünyanın en büyük zevkidir, ama bu dili bilmezsen hayatın kararabilir. O yüzden bir kadınla mutlu olmak isteyen her erkek Bükçe'yi öğrenmeli.

İyi de niye Bükçe?

-Çünkü kadınlar konuşurken, genellikle söyleyecekleri sözü net söylemezler. Eğip bükerler; onun için dilin adını ;Bükçe” koydum.

-'Bükçe zor bir dil mi baba?” diye sordu gülerek.

-Bana bak, çok önemli bir konu ama eğleniyor gibisin, biraz ciddiye al. Bir kadınla mutlu olmak istiyorsan bu dili bilmen çok önemli. Çünkü kadınlar sözü bükerek bükçe konuşurlar sonra da senin sözün doğrusunu anlamanı beklerler. Felsefesini anlarsan kolay, anlamazsan zor. Mesela Çinli bir karın var, sen karına sürekli Fransızca "seni seviyorum” diyorsun ama karın hiç Fransızca anlamıyor. Fransızca "seni seviyorum” un onun için bir anlamı yoktur. Ona Çince seni seviyorum dediğinde seni anlayabilir.

-Tamam baba, haklısın ciddiyetle dinliyorum. Peki, sence kadınlar neden bizimle aynı dili konuşmuyorlar, söyleyeceklerini direkt söylemiyorlar ?

-Bence bir kaç sebebi var. Birincisi, duygusal oldukları için, hayır cevabı alıp kırılmaktan korktuklarından sözlerini de dolaylı söylüyorlar. İkincisi, kadınlar dünyaya annelikle donanımlı olarak gönderildikleri için onların iletişim yetenekleri çok güçlü.

-Bu konuda biz erkeklerden bir sıfır öndeler yani.

-Ne bir sıfırı oğlum, en az on sıfır öndeler. Düşünsene, henüz konuşmayan, küçük bir çocuğun bile yüz ifadesinden ne demek istediğini hemen anlıyorlar. İşin kötüsü kendileri leb demeden leblebiyi anladıkları için biz erkekleri de kendileri gibi zannediyorlar. Onun için leb deyip bekliyorlar. Hatta bazen, leb demek zorunda kaldıkları için bile kızarlar. "Niye leb demek zorunda kalıyorum da o düşünmüyor?” diye canları sıkılır.

-Biz de bazen Canan'la böyle sorunlar yaşıyoruz. 'Niye düşünmedin?” diye kızıyor bana.

-Kızarlar oğlum, kızarlar. Kadınlar ince düşüncelidirler, detaycıdırlar, küçük şeyler gözlerinden hiç kaçmaz. Bizim de kendileri gibi düşünceli olmamızı beklerler, fakat erkekler onlar gibi değil. Biz bütüne odaklıyız, onlar detaya. Beyinlerimiz böyle çalışıyor.

-Ne olacak baba o zaman, yok mu bu işin çaresi?

-Var dedik ya oğlum, Bükçe'yi öğreneceksin, bunun için buradayız. Hazır mısın?

-Hazırım baba.

-Bükçe bol kelime kullanılan bir dildir. Biz erkeklerin on kelime ile anlattığı bir konu, Bükçe'de en az yüz kelime ile anlatılır. Dinlerken sabırlı olacaksın. Mesela karın o gün kendine elbise aldı, diyelim. Bunu sana 'Bugün bir elbise aldım.” diye söylemez. Elbise almak için dışarı çıktığı -ndan başlar, kaç mağazaya gittiğinden, almak için kaç elbise denediğinden, indirimlerden, yolda gördüğü tanıdıklarından, alırken yaptığı pazarlıktan devam eder ve sana kocaman bir hikaye anlatır.

-Hikaye dili yani.

-Aynen öyle. Sen akıllı bir erkek olarak ona asla, 'Hikaye anlatma, ana fikre gel, kısa kes.”

demeyeceksin. Böyle bir şey dediğinde bittin demektir. İster öyle de, istersen 'seni sevmiyorum.” de. İki durumda da 'seni sevmiyorum” demiş olacaksın.

-Ne alakası var baba 'seni sevmiyorum” demekle 'kısa anlat” demenin?

-Çok alakası var. Kadınlar dinlenmedikleri zaman sevilmediklerini düşünürler.

-Bu önemli. Bükçe'de dinlemek sevmektir diyorsun.

-Aynen öyle. Devam edelim. Bükçe ima dolu bir dildir. Kadınlar konuşurken bir şeyler ima etmeyi severler. Biz erkekler de imalı konuşuyoruz diye düşünürler ve gözlerimizle onlara ne demek istediğimizi çözmeye çalışırlar. Oysa erkeklerin ima yeteneği pek gelişmemiştir. Bizim kastımız söylediğimiz şeydir.

-Geçen hafta Canan bana 'Bir kaç kilo daha versem gelinliğin içinde daha iyi duracağım.” dedi. Ben de 'Böyle de iyisin.” dedim. Canı sıkıldı, bir kaç saat surat astı. ";Neyin var?” diye sordum. 'Hiçbir şeyim yok.” dedi. Sence nerede hata yaptım?

-'Böyle de iyisin” derken o 'de” ekini orda kullanmamalıydın. Canan bunu şöyle anlamıştır. 'Böyle de fena sayılmazsın, eh işte, idare edersin ama tabi daha da iyi, daha da güzel olabilirsin.”

-Peki ne demem gerekiyordu?

-Şunu hiç unutma. Kadınlar kendileri ile ilgili, giysileri ile ilgili ya da aileleri ile ilgili bir soru soruyorlarsa, kesinlikle iltifat bekliyorlardır. Es kaza eleştirmeye kalkarsan yandın. Bunu hiç unutmazlar. O gün 'Hayatım sen zaten Çok güzelsin, kilo vermeye falan bence ihtiyacın yok.” deseydin, günün zehir olmazdı. Mesela bir gün kucağına oturup 'Ağır mıyım?” derse sakın ;Evet, biraz” falan deme 'Hayır” de. Yoksa bir daha kucağına oturmaz.

-Yani diyorsun ki bir kadın her daim güzeldir, her giydiği yakışır ve her kadının annesi bir hanımefendi, babası da beyefendidir. Bana ne yaparlarsa yapsınlar.

-Aferin oğlum, çok hızlı anlıyorsun bana çekmişsin. Kadının, kendi anne babasıyla sorunu olsa, kendi eleştirir ama asla senin eleştirmeni kabul etmez. Bunu kendine hakaret olarak alır.

-Ve asla unutmazlar, değil mi?

-Aynen öyle. Yıllar once annene, annesi için 'Biraz cimri.” demiştim. Hala 'Sen benim annemi sevmezsin.” der ve annesi bize bir şey aldığında gözüme sokar, en çok göreceğim yere koyar.

-Hadi o konularda dilimi tutarım da, şu ima işini çözmek zor geldi.

-Zor gibi ama biraz gayret edersen çözersin. En önemlisi imaları anlayacaksın ama 'Sen şunu mu demek istiyorsun?” diye asla yüzüne vurmayacaksın.

-Anladım. Anlayacaksın ama anladığını belli etmeyeceksin. Buna şöyle de diyebiliriz. O beni iğnelediğinde 'Niye bana iğne batırıyorsun?” Diye sormayacağım, o iğneyi ben kendi kendime batırmışım gibi yapacağım.

-Güzel ifade ettin oğlum. Mesela dün öğlen annen beni aradı. 'Akşama tok mu geleceksin?” diye sordu. Beni biliyorsun akşam yemeklerinde hep evdeyimdir. Kırk yılda bir dışarıda yerim onu da haber veririm. Tabi ben hemen anladım annenin ne demek istediğini. 'Tok gel, yemekle uğraşmak istemiyorum” demek istiyor. Anladım ama tabi 'Ne demek istiyorsun?” demedim.

-Dün çok yorulmuştu baba, düğün alışverişine çıkmıştık.

-Bunun pek çok sebebi olabilir. Yorulmuş olabilir, bir kabul gününden tok gelmiş olabilir, bin beş yüzüncü diyetine başlamış ve o gün yemekle uğraşmak istemiyor olabilir. Ama bunu biz erkekler gibi kısa yoldan "Canım benim karnım tok, sen de dışarıda bir şeyler ye, ya da yorgunum, gelirken bir seyler getir yiyelim.” demez. Sanki böyle derse, iyi ev kadını rütbesi tozlanacak, mevki kaybedecek. İlla Bükçe anlatacak, asık bir yüzle karşılaşmamak için senin de anlaman gerekiyor. 'Hayır, evde yiyeceğim ama istersen hazır bir şeyler alıp geleyim, ne dersin?”dedim. 'Tamam.” dedi. Döneri sever biliyorsun, dün eve giderken, ekmek arası döner yaptırdım. Onun dönerini de porsiyon yaptırdım. Bunu düşündüğüm için ayrıca sevindi. O da diyette, düğünde daha zayıf görünme derdinde bu sıralar.

-Bu Bükçe'de kısa konuşma yok mu baba?

-Var ama yerinde olsam hiç tercih etmezdim. Kadın konuşmuyorsa ya da kısa konuşuyorsa kesin ciddi bir sorun var demektir. Mesela baktın canı sıkkın, soruyorsun, 'Neyin var?” diye. 'Hiçbir şeyim yok.” diyorsa, aman bir şeyi yokmuş diye bırakma. Yoksa az sonra, çok ilgisiz olduğundan yakınarak, ağlamaya başlar.

-Bükçe'de 'Hiçbir şey yok.” demek ";Çok şey var, benimle ilgilen.” demek oluyor, o zaman.

-Evet. Biz erkekler 'Bir şey yok.” diyorsak ya gerçekten bir şey yoktur, sadece başımızı dinlemek istiyoruzdur ya da bir sey vardır ama; 'Şu anda konuşacak bir şey yok.” diyoruzdur. Her ikisinde de konuşmak istemiyoruzdur. Ama kadınlar ilgiyi sevgi olarak gördükleri için "Bana değer veriyorsan, ilgilen ki anlatayım.” demek istiyordur. Çok nadiren gerçekten anlatmak istemiyor olabilir, o zaman da fazla üstüne varıp bunaltmayacaksın tabi.

-Bir arkadaşım da 'Kadınların ‘Peki.' demesi tehlikelidir” demişti.

-Doğru. Bir kadının ağzından çıkan kuru bir 'peki', ‘olur', ‘tamam' her zaman tehlikelidir. Bu Bükçe'de 'Şimdi tamam diyorum ama acısını daha sonra çıkaracağım.” demektir. Sana en kısa zamanda kesin bir ceza keser. Fakat pekinin yanında 'Peki canım, olur hayatım” gibi bir hoşluk ekliyorsa korkmaya gerek yok.

-Zor bir dil baba.

-Yok yok gözün korkmasın, her yabancı dil gibi. İlk başlarda biraz çalışacaksın, pratik yapacaksın, bazen hatalar yapacaksın, dikkat edeceksin sonra otomatiğe bağlanırsın. Kolay yanı şu; senin bükçe konuşman gerekmiyor. Dili anlaman yeterli.

-Anlamak da pek kolay değil ama.

-Korkma, o kadar zor değil. En önemli kuralları ben sana öğretiyorum zaten. Devam edelim. Kadınlar istediklerini söylemek zorunda kalınca, düşünemediğimiz için biz erkeklere kızarlar ve konuşurken suçlayarak konuşurlar; fakat suçladıklarının farkında olmazlar. Sitem ediyoruz zannederler.

-Nasıl yani?

-Mesela, karın sana 'Ne zamandır dışarı çıkmadık.” derse bunu suçlama olarak üstüne alma, canı seninle gezmek istiyordur, bunu sen düşünüp teklif etmediğin için kalbi kırılmıştır. Maksadı seni suçlamak değildir. 'Daha geçenlerde gezmeye gittik.” gibi bir savunmaya girme. "Tamam canım haklısın, ben de istiyorum, en kısa zamanda gideriz.” de, konu kapanır. Tabi ilk fırsatta da sözünü yerine getirirsen iyi olur.

-Küçük ama önemli detaylar.

-Aynen öyle. Mesela karın 'Üşüdüm.” diyorsa, "Üstünü kalın giy.” demeni ya da kombiyi açmanı değil, ona sarılmanı istiyordur.

-Keşke okullarda öğretselerdi biz erkeklere Bükçe'yi. Ne kadar erken başlasak o kadar çabuk kavrayabilirdik belki.

-Haklısın, aslında ben de sana öğretmek için geç kaldım. Neyse zararın neresinden dönülse kardır.

-Not mu alsaydım... Epeyce detayı varmış dilin.

-Sen bilirsin oğlum, unutacaksan al. Keşke ben de not alıp gelseydim. Umarım sana eksik öğretmem. Şimdi aklıma geldi. Kadınların en nefret ettiği sözcük 'Fark etmez.”dir. 'Fark etmez”i kadınlar 'Hiç umurumda değil, ne yaparsan yap.” diye anlarlar.

-En değerli sözcük nedir?

-Sen bil bakalım.

-'Seni seviyorum.” herhalde.

-Evet, kadınlar 'Seni seviyorum.” sözünü sık sık duymak isterler. Biz erkekler ";Söylemiştim, zaten biliyor.” diye bu konuda gaflete düşmemeliyiz.

-Bükçe sadece konuşma dili midir baba? Bunun bir de davranış dili var gibi geliyor bana.

-Zekan kesinlikle bana çekmiş. Ben de tam ona geliyordum. Davranışlar da çok önemli tabii. kadınlar küçük şeylere önem verirler. Akşam ona sarıl, televizyon izliyorsan sarılarak izle. Gündüz onu düşündüğünü ifade etmek için kısacık da olsa bir mesaj gönder, küçük sürprizler yap. O yemek hazırlarken ona yardım et, salata yap, çay demle.

-Akşam gelip sırt üstü yatmak yok yani.

-Gözünde büyütme. Sayınca çok şey gibi görünüyor ama aslında bunlar zaman alacak, zor ve masraflı şeyler değil. Sen bu küçük şeylere dikkat et, zaten karın sana paşa gibi davranır, seni yormaz. Bir erkek bu küçük şeylere dikkat etmezse zamanını karısıyla büyük kavgalar yaparak geçirir. Sevgiyle geçirmek varken niye kavgayla geçiresin ki? Kadınlar çok vericidir ama, eğer sen hep alıp hiç vermezsen, bir gün birden patlarlar. Küçük küçük alırlarsa, büyük büyük verirler.

-Tamam baba, bunlara dikkat edeceğim.

Garson yemek tabaklarını kaldırırken oğlumun telefonu çalmaya başladı. Belli ki nişanlısı arıyor, konuşmak için deniz kenarına doğru adımlamaya başladı. Az sonra geldi.

-Baba çok teşekkür ederim. Bükçe'yi anlamaya başladım. Canan aradı. 'Salonun perdeleri ne renk olsun karar veremedim, yarın birlikte mi baksak?” dedi. Tam 'Fark etmez, sen seç.” diyecektim ki bunu senin söylediğin gibi 'Ev de perde de umurumda değil.” gibi anlayacağı aklıma geldi. 'Tabii canım, istersen birlikte bakabiliriz ama ben senin zevkine güveniyorum, sen seç istersen.” dedim, çok mutlu oldu. Kendi seçecek.

-O zaten perdeyi çoktan seçmiştir de kadınlar illa yaptıklarını onaylatmak isterler. Birlikte de gitsen o seçtiği perdeyi almak isteyecektir. Biz erkekler onların ne demek istediklerini anlarsak, işlerden kolay sıyırırız.

-Baba tekrar teşekkür ederim. Bu iyiliğini hiç unutmayacağım. Bana Bükçe'yi öğretmeseydin halimi düşünmek bile istemiyorum.

Şanslısın oğlum. Benim seninki gibi bir babam yoktu. Bunları deneye yanıla öğrenmem yıllarımı aldı. Sen yine iyisin, hazıra kondun. Güle güle kullan, isteyene de öğret, herkes de güle güle kullansın. Kullansınlar ki yüzleri gülsün.

************************************************

Edir: İzleme linki eklendi..

tarihinde Abdullah Ercan tarafından düzenlendi
Yorum bağlantısı
Mustafa Özer Gelişli
Siz beyler arabanızın motor sesini, şanzıman sesini,kapı gıcırtısını dinlediğiniz kadar biz bayanları dinleseniz keşke ama nerde o günler. :)

Keşke sizde sadece söylemek istediklerinizi bulmacaya çevirmeden doğrudan söyleseniz..:good1:)

Yorum bağlantısı
Adnan Çakır

Keşke bizim gençliğimizde de bilgisayar olsaymış yada bu dili bilen babamız.

Yorum bağlantısı
Tülin Keskin
(düzenlendi)

Ne bir sıfırı oğlum, en az on sıfır öndeler. Düşünsene, henüz konuşmayan, küçük bir çocuğun bile yüz ifadesinden ne demek istediğini hemen anlıyorlar. İşin kötüsü kendileri leb demeden leblebiyi anladıkları için

birrrrrrrrrrr: bu cümleden şu sonucu çıkarabiliriz kadınlar erkeklerden daha zekidir :p

ikiiiiiiiiiiiiiiiii: madem bu kadar dertlisiniz , arabalarınıza ayırdığınız zamanın dörtte birini Bükçe öğrenmeye ayırın o zaman ...sorun kalmasın, ne lilllliiiiiii diye dizlerinize vurun ne de beygire çarpın :D

üçççççççççç: konu nereden nereye gelmiş yahu ....oysa burası yüksek topuklar !

kunduralılar değil ...bilmem anlatabildim mi? :)

tarihinde Ama tarafından düzenlendi
Yorum bağlantısı
Kerim Bilgehan Arbek
(düzenlendi)

İtiraf Ediyorum: Kadınların birçoğu genellikle iyiliğimizi düşünür ama çoğu zaman biz takmayız. :D :D

Edit: Çok saçma bi cümle oldu. :D

tarihinde Bilgehan Arbek tarafından düzenlendi
Yorum bağlantısı
Nezaket Gürsoy

Valla adam dooru şeyler söylemiş. Ben de farketmez kelimesinden nefret ederim. Keşke bizim evde de daha az kullanılsa :)

Yorum bağlantısı
Ali Cihangiroğlu
Siz beyler arabanızın motor sesini, şanzıman sesini,kapı gıcırtısını dinlediğiniz kadar biz bayanları dinleseniz keşke ama nerde o günler. :)

İyide o saydıklarınızın sebebi ve çaresi belli, kapıdır yağlanır vs., sizinkininse ne sebebi nede çözümü belli.

Yorum bağlantısı
Ali Cihangiroğlu

Komple doğru söylemiş adam, Allahtan tamda benim düşündüğüm gibi yapıyormuş, yani bende bu dili baya bir çözmüş durumdayım, hanım bişey dedimi önce anlık bir düşünüp sonra cevap veriyorum, alışması zor oldu biraz, ama oldu gibi ;)

Yorum bağlantısı
Simay Bayur
İyide o saydıklarınızın sebebi ve çaresi belli, kapıdır yağlanır vs., sizinkininse ne sebebi nede çözümü belli.

Siz erkeler bayanlara türlü laf atıyorsunuz yok sizi anlamıyoruz,yok araba kullanamıyorsunuz gibi gibi şeyler. Ama unutmayın doğumunuzdan ölümünüze kadar hayatınızda yanlızca biz kadınlar varız. Doğuran, büyüten,evlendiğinizde sıcak bir yuva sağlayan, size hayatta vaz geçemeyeceğiniz varlıklara sahip olmanızı (çocuklar) sağlayan, yaşlandığınızda tüm huysuzluklarınıza rağmen sizden vargeçmeyen hep bir kadın. Bu anneniz, eşiniz veya hayat arkadaşınız.Onun için bizi fazla hafife almayın. Tek yapmanız gereken peki karıcım demek. Bu çok mu zor. :D :lol2:

Yorum bağlantısı
Ali Cihangiroğlu
Siz erkeler bayanlara türlü laf atıyorsunuz yok sizi anlamıyoruz,yok araba kullanamıyorsunuz gibi gibi şeyler. Ama unutmayın doğumunuzdan ölümünüze kadar hayatınızda yanlızca biz kadınlar varız. Doğuran, büyüten,evlendiğinizde sıcak bir yuva sağlayan, size hayatta vaz geçemeyeceğiniz varlıklara sahip olmanızı (çocuklar) sağlayan, yaşlandığınızda tüm huysuzluklarınıza rağmen sizden vargeçmeyen hep bir kadın. Bu anneniz, eşiniz veya hayat arkadaşınız.Onun için bizi fazla hafife almayın. Tek yapmanız gereken peki karıcım demek. Bu çok mu zor. :unknw::unknw:

Vallahi bizde peki karıcımdan başka bişey demiyoruz zaten inanın :good1: hanım mutlu olsun diye uğraşıyoruz hem herşey karşılıklı bu dünyada, yani yaşlandığımızdada birbirimize muhtacız, arkadaşız dert ortağıyız, birimiz olmadan çocuklarda olmuyor, hayatın zorluklarına beraberce karşı koyuyoruz, karşılıklı huysuzluklarımıza rağmen birbirimizden vazgeçemiyoruz, yani hafife almak diye bişey asla yok, sadece herşeyi çok duygusal düşünüp hislerinizide dolaylı yoldan anlattığınız için arasıra yanlış anlamalar oluyor, bende bazen hata yapıyorum ama fark ettiğim an hemen gidip durumu düzelterek tatlıya bağlıyorum, keşke kadınlarda bizi anlasa dediğimde olmuyor değil, bişey söylediğimizde ne demişsek odur başka anlam yoktur fakat kadınlar söylediklerimizi kendi düşünce sistemine göre algılayınca yanlış anlamalar oluyor, bunuda düzeltmek bize düşüyor, çünki kadının düşünme şekli bu değişmiyor hep duygusallar ve bizim gibi sade konuşamıyorlar, e budurumda erkek olarak kendimizi size göre ayarlamak zorunda kalıyoruz, buda hanım her zaman haklıdır sonucunu doğuruyor :) zamanla yıllar geçtikçe duruma dahada alıştıktan sonra aramızda sorunda kalmıyor zaten, evlilik çok güzel birşey oluyor, birbirimizi (daha çok erkek kadını :)) anlıyoruz ve ömür boyu çocuklarımızla mutlu mesut bir hayat sürebiliyoruz, burda bence en önemli şey karşılıklı anlayış bence, önce sakin olup pat diye fevri hareket etmemek karşındakinin siniri geçtikten sonra bir şekilde duruma çözüm getirmek tartışmaları çözmenin en güzel yolu, bir sorun olduğunda kim hatalıysa bunu idrak ettiği an eşinden özür dilemek gönlünü almak en güzel yol, hem eşte, kendisine değer verildiğini anlaşıldığını hissediyor tabi bu her iki taraf içinde geçerli, sadece olay sakin olmak ve hatalıysanız alttan alarak uygun zamanda eşinizin gönlünü almak, kavgaların çoğu bu şekilde kolayca uzamadan tatlıya bağlanıyor kırıcı olmuyorsunuz. Neyse piskolog gibi yazdım galiba, dahada çok uzar bu yazı neyse, kısaca anlatabildim sanırım, karşılıklı anlayış iyiniyet saygı ve tabii en önemlisi karşılıklı güven olan evliklerde tüm sorunları aşmak çok kolay oluyor, son olarakta kadınlar arada bizi kızdırsalarda :) her zaman baş tacımız eşimiz arkadaşımız olarak bizilere Allahın bir lütfu bence, birimiz olmadımı herşey bitiyor bu dünyada, o yüzden biribirimizin değerini gerçekten bilmek lazım arkadaşlar. :flowers:

Yorum bağlantısı
Lokman Güdül
(düzenlendi)

Kadınlar çok zekidir denilmiş aklıma bir hikaye geldi. Sizlerle paylaşmak isterim.

Doktor ameliyattan çıkar ve kendisini bekleyen hasta yakınlarına;

-Hastayı kaybetmek üzereyiz ancak yeni bir beyin nakledilirse yaşar ama beyin çok pahalı der.

Hastanın yakınlarından biri,

-Bir beyin nekadar eder diye sorar

Doktor;

-Erkek beyni 200$ kadın beyni 5.000$ der.

Kadınlar gülmemek için erkeklerle gözgöze gelmemeye çalışırlar.

Kadınlardan biri dayanamayıp sorar;

-Kadın beyni neden bukadar pahalı?

Doktor cevap verir;

Kadınlarda .....nadiren bulunur ;)

tarihinde Lokman G tarafından düzenlendi
Yorum bağlantısı
Lokman Güdül
Sataşma var silinir bu fıkra ;)

Aman silinmesin ...Hem bu bir hikaye.Biz bayanların kıymetini biliriz.Gerçekten bu sözlerimde samimiyim.Biraz konuya mizaç katalım ağaz dalaşındansa değilmi?

Yorum bağlantısı
Mustafa Özer Gelişli
Vallahi bizde peki karıcımdan başka bişey demiyoruz zaten inanın ;) hanım mutlu olsun diye uğraşıyoruz hem herşey karşılıklı bu dünyada, yani yaşlandığımızdada birbirimize muhtacız, arkadaşız dert ortağıyız, birimiz olmadan çocuklarda olmuyor, hayatın zorluklarına beraberce karşı koyuyoruz, karşılıklı huysuzluklarımıza rağmen birbirimizden vazgeçemiyoruz, yani hafife almak diye bişey asla yok, sadece herşeyi çok duygusal düşünüp hislerinizide dolaylı yoldan anlattığınız için arasıra yanlış anlamalar oluyor, bende bazen hata yapıyorum ama fark ettiğim an hemen gidip durumu düzelterek tatlıya bağlıyorum, keşke kadınlarda bizi anlasa dediğimde olmuyor değil, bişey söylediğimizde ne demişsek odur başka anlam yoktur fakat kadınlar söylediklerimizi kendi düşünce sistemine göre algılayınca yanlış anlamalar oluyor, bunuda düzeltmek bize düşüyor, çünki kadının düşünme şekli bu değişmiyor hep duygusallar ve bizim gibi sade konuşamıyorlar, e budurumda erkek olarak kendimizi size göre ayarlamak zorunda kalıyoruz, buda hanım her zaman haklıdır sonucunu doğuruyor :) zamanla yıllar geçtikçe duruma dahada alıştıktan sonra aramızda sorunda kalmıyor zaten, evlilik çok güzel birşey oluyor, birbirimizi (daha çok erkek kadını :)) anlıyoruz ve ömür boyu çocuklarımızla mutlu mesut bir hayat sürebiliyoruz, burda bence en önemli şey karşılıklı anlayış bence, önce sakin olup pat diye fevri hareket etmemek karşındakinin siniri geçtikten sonra bir şekilde duruma çözüm getirmek tartışmaları çözmenin en güzel yolu, bir sorun olduğunda kim hatalıysa bunu idrak ettiği an eşinden özür dilemek gönlünü almak en güzel yol, hem eşte, kendisine değer verildiğini anlaşıldığını hissediyor tabi bu her iki taraf içinde geçerli, sadece olay sakin olmak ve hatalıysanız alttan alarak uygun zamanda eşinizin gönlünü almak, kavgaların çoğu bu şekilde kolayca uzamadan tatlıya bağlanıyor kırıcı olmuyorsunuz. Neyse piskolog gibi yazdım galiba, dahada çok uzar bu yazı neyse, kısaca anlatabildim sanırım, karşılıklı anlayış iyiniyet saygı ve tabii en önemlisi karşılıklı güven olan evliklerde tüm sorunları aşmak çok kolay oluyor, son olarakta kadınlar arada bizi kızdırsalarda :) her zaman baş tacımız eşimiz arkadaşımız olarak bizilere Allahın bir lütfu bence, birimiz olmadımı herşey bitiyor bu dünyada, o yüzden biribirimizin değerini gerçekten bilmek lazım arkadaşlar. ;)

Bence temel kural güven ve aynı anda iki kişinin birden sinirli olmaması. Sinirler ayaktayken kırıcı olmak çok kolay oysa haklı olsanız bile eşiniz/sevgiliniz/nişanlınız sinirli iken sakin kalmak problemin daha sonra sakin kafa ile çözülmesini çok kolaylaştırıyor. Tabi siz sinirli iken de onun sakin olması kilit nokta. Yoksa iş başka yerlere gidebilir çok rahat.

Bir de madem kadınların dilini anlamaya bu kadar hevesliyiz aşağıdaki kitabı okuyabilirsiniz. Aynı şeyi bir çok kez tekrarladığını düşünsem de psikolojik açıdan kadını değerlendiren ender kitaplardan biri. Ayrıca eğer biraz muhafazakar bir yapıya sahipseniz bazı şeyleri yaradılışa, varoluş amacına v.s bağlayan, islami hayattan örneklenen bir kaç nokta size hitap ediyor olabilir. Değilseniz bile bilimsel olarak yapılmış açıklamalar faydalı olabilir.

Kadın Psikolojisi

Prof. Dr. Nevzat TARHAN

Nesil Yayınları

PS: Yazar, dağıtımcı vs ile hiç bir ilgim yoktur. Yani bu okuduğum bir kitabı tavsiye etmekten öte birşey değildir.

Yorum bağlantısı
Adnan Çakır
Aman silinmesin ...Hem bu bir hikaye.Biz bayanların kıymetini biliriz.Gerçekten bu sözlerimde samimiyim.Biraz konuya mizaç katalım ağaz dalaşındansa değilmi?

Bilmek zorundayız zira sizinde dediğiniz gibi bazıları nadiren bulunan cinsten ;):);)

Yorum bağlantısı
Tülin Keskin
Kadınlar çok zekidir denilmiş aklıma bir hikaye geldi. Sizlerle paylaşmak isterim.

Doktor ameliyattan çıkar ve kendisini bekleyen hasta yakınlarına;

-Hastayı kaybetmek üzereyiz ancak yeni bir beyin nakledilirse yaşar ama beyin çok pahalı der.

Hastanın yakınlarından biri,

-Bir beyin nekadar eder diye sorar

Doktor;

-Erkek beyni 200$ kadın beyni 5.000$ der.

Kadınlar gülmemek için erkeklerle gözgöze gelmemeye çalışırlar.

Kadınlardan biri dayanamayıp sorar;

-Kadın beyni neden bukadar pahalı?

Doktor cevap verir;

Kadınlarda .....nadiren bulunur ;)

Kınadım .....;)

ilk başta açtığım konuya döner göz gezdirirseniz bayanın ne kadar yalın bir dil kullandığını ama erkeğin bammmmmmm diye beygire vurduğunu hatırlayacaksınız....

konu nerelerden nereye geldi,açarken hiç beklemiyordum bu kadarını :)

uzun lafın kısası arkadaşlar; bu hayata gözlerinizi açmanıza bir kadın vesile olduysa gerisi teferrruat,gerisi hikaye :) NOKTA

Yorum bağlantısı
  • 1 ay sonra...
Guest Mertol Kip

Çoğu durumda kadınlar daha adil ve haklara riayete eden tarafta oluyorlar. Ancak düşünce yapılarının erkeklerden farklı olduğuda gerçek. Genelde ne söylemeye çalıştığını anlayabilmeniz için kafasından ne geçtiğini tahmin edebiliyor olmanız gerekiyor. Zira kadınlar genelde direk sonuca odaklandıkları için aradaki detayları atlayabiliyor yada önemsemeyebiliyorlar. Bu da doğrudan yetiştiriliş tarzları ile ilişkili aslında. Erkeklerse hedefe odaklanmaktan ziyade hedefi belirleyip adım adım ilerliyorlar. Arada durup durum değerlendirmesi yapabiliyorlar. Dolayısı ile genelde düşündükleri şey 10 adım değil bir yada iki adım ötesi olduğu için günlük işlemlerinde söyledikleri güncel olaylarla örtüşüp daha kolay anlaşılabilir oluyor. Oysa bayanlar 8-10 adım ötesinde düşünecekleri şeye direk daldıklarından genelde erkekler onları anlayamıyor..

Bunu aslında ilk mesajdaki durumdan da çıkartabilirsiniz. Adam o anı yaşadığı için hakaret edildiğini düşünmüş. Oysa kadın üç beş adım ötesinde..

Bu iyimidir? Bence her zaman değil. Evlilik mevzuu gibi.. Kadınlar sonuç için evlenir erkekler ise sebep için..

Yorum bağlantısı
  • 2 hafta sonra...
Ufuk Kılınçarslan

Kadın Ne İster?

1. Erkeklerin kendisine aşık olmasını ister.

2. Bu aşkın ölünceye kadar sürmesini ister.

3. Anlayış ister.

4. Bu anlayışın ömür boyu sürmesini ister.

5. Affedilmek ister.

6. Bu af ömür boyu olsun ister.

7. Güzel olmak ister.

8. Bu güzellik ömrü boyunca kalsın ister.

9. İsminin bir ağaca kazınmasını ve bu vesileyle asırlık bir çınarın kurumasını ister.

10. 80 yaşında bile olsa kendisine çıtır denilmesini ister.

11. Aynı talebi lolita sözcüğü için de geçerlidir.

12. 3. Dünya Savaşı bile çıksa, evlilik yıldönümü unutulmasın ister.

15. Günün 8 saatini yatakta, 8 saatini kuaförde ve 8 saatini de alışverişte geçirmek ister.

16. Dünyanın en güzel kadını olduğu cümlesininin dakikada bir söylenmesini ister.

17. Kendisi için 1 milyon tane şiir yazılmasını ister.

18. Doğurduktan sonra vücudu bozulmasın ister.

19. Hapur küpür yemek fakat kilo almamak ister.

20. Çiçek bakmaktan nefret eder ama kendisine sürekli çiçekler alınmasını ister.

21. Oğlan çocuklarıyla oynamak ister.

22. Küçükken evcilik oynamak ve büyüyünce de evlenmek ister.

23. İlk öpüşme yıldönümünün de unutulmamasını ister.

24. Saman altından okyanus yürütmek ister.

25. Yere bakıp bir milyon tane yürek yakmak ister.

26. Uğruna ölünsün, geberilsin ister.

27. Uğruna gökteki ay yere indirilsin ve kendisine tepsi içinde ikram edilsin ister.

28. Kocasından daha uzun yaşamak ister.

30. Yenisini almak için, en yeni ayakkabılarının bile hemen eskimesini ister.

31. Ütüyü de otomatik olarak yapacak bir makine icat edilsini ister. Bu olmazsa, bunu yapacak kocası olsun ister.

33. Kocasının sekreteri olmasın ister.

34. Kaynananası çabuk ölsün ister.

35. Kaynanasından yüklü bir miras kalsın ister.

36. Sigarasını erkeklere yaktırmak ister.

37. Yaptığı trafik kazalarında kendisinde kusur bulunmasın ister.

38. 75 kilo bile olsa, bikini giymek ister.

39. Tek tek basmak ve bade süzmek ister.

40. Kenan Işık'ın dadısı olmak ister.

41. Hasılatı kocası, sarfiyatı kendisi yapsın ister.

45. Etmese bile kocasına 'senin için saçımı süpürge ettim' demek ister.

46. Telefon konuşması karşı tarafa yazsın ister.

47. Kadın-erkek eşitliğini savunmakla birlikte hesabı erkek ödesin ister.

48. Kadın-erkek eşitliğini savunmakla birlikte, askere hep erkekler gitsin ister.

49. Taciz edilmemek şartıyla tahrik etmek ister.

50. İstenmeyecek ne varsa tümünü ister.

En son madde herşeyi açıklıyor:)

Not:bazı maddeleri yakışıksız bulduğum için çıkarmak zorunda kaldım.

alıntı:Hatunca.net

Yorum bağlantısı
Hale Uzun
Kadınlar çok zekidir denilmiş aklıma bir hikaye geldi. Sizlerle paylaşmak isterim.

Doktor ameliyattan çıkar ve kendisini bekleyen hasta yakınlarına;

-Hastayı kaybetmek üzereyiz ancak yeni bir beyin nakledilirse yaşar ama beyin çok pahalı der.

Hastanın yakınlarından biri,

-Bir beyin nekadar eder diye sorar

Doktor;

-Erkek beyni 200$ kadın beyni 5.000$ der.

Kadınlar gülmemek için erkeklerle gözgöze gelmemeye çalışırlar.

Kadınlardan biri dayanamayıp sorar;

-Kadın beyni neden bukadar pahalı?

Doktor cevap verir;

Kadınlarda .....nadiren bulunur :nazar:

KALİTE her zaman PAHAlıdır ;)

Yorum bağlantısı
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...