Kadir Yavuz 4 Mart 2010 Paylaş 4 Mart 2010 Bi tdci kullanıcısı olarak biliyorum ki bu araçların turbosu çok fazla hassas yok çalıştırıken bekle yok stop ederken bekle onu yap bunu yap yani bi ton uğraş. Bu turbonun güç aldığı egsoz tribüni yerine elektrikli bir motor neden konulmamış hem böyle sorunlar olmaz verirsin elektriği tribün döner gerçi yaklaşık 150.000 tr\dk da dönüyor bu tribün ama onu da düşündüm araya konacak bir çevirici sayesinde elektrik motorunun bir turunda tribünün 100(atıyorum) tur dönmesi sağlanabilir. Hem egsoz gazından dolayı motora yüklenen bir kısım performans kaybı da olmaz sadece basit bir elektrik motoru? Ayrıca bu motorun dönüş hızı gaz pedalına entegre bir alet ile kontrol edilecek yani gaza bastığınız kadar hızlı dönecek yani siz yokuş yukarı gazı köklemişsiniz ama araç 2000 d\dk da ve bu sayede motora yine hava pompalanmış olacak hem bu lanet turbo lag olayı da bi nebze azalır... Diye düşündüm derste siz ne düşünüyorsunuz Üreticiler neden böyle bir şeyden kaçınıyorlar sizce çok merak ediyorum... Saygılar Yorum bağlantısı
Çağlar Bayur 4 Mart 2010 Paylaş 4 Mart 2010 Aşırı besleme sistemleri egzos gazının beleş itici gücü ile çalışır (turbo) , veya V kayışı ile (kompresör), 12 V akü le silindire hava basacak debi ve basıncı sağlayacak elektrik motorunun maliyeti ve büyüklüğü sebebi ile, henüz bu tarz bir aşırı besleme yapılmadı. Egzos gazının türbini döndürmesi performans kaybına neden olmaz. Dersin konusu ne idi? Turbo lag, egzosdan basınç alındığı için oluşmaz, piston kafa formu ve sıkıştırma oranı ile alakalıdır. Yorum bağlantısı
Kadir Yavuz 4 Mart 2010 Yazar Paylaş 4 Mart 2010 (düzenlendi) Bu arada ders alakasızdı 4 Mart 2010 tarihinde Ali Yaka tarafından düzenlendi Yorum bağlantısı
Çağlar Bayur 4 Mart 2010 Paylaş 4 Mart 2010 Turbo: epzos tahriği kompresör: V kayışı tahriği. Farkları;kabaca, kompresör ile daha az max. güç alınır, ancak daha homojen yapıda alınır, yani daha çok konfora yönelik, güç küttt diye vurmaz. Yorum bağlantısı
Mustafa Tüfekçi 4 Mart 2010 Paylaş 4 Mart 2010 Mercedes küçük motorda schargerı bırakmaz bence. 1.6 Kompresör favori kombinasyonumdur . ama bi turbolu 5000cc fealn da hayvani sonuçlar çıkarıyor Yorum bağlantısı
Çağlar Bayur 4 Mart 2010 Paylaş 4 Mart 2010 Merso son araçlarında kompresörden turboya dönmeye başladı galiba. Porş bu lag işini nasıl çözdü?Vesile ile epsoz nedir? epzos: benim keşfettiğim bir sistem, 10.000 Euroya satıyorum , Vesile ile Porş nasıl bir marka; hiç duymadım? Yorum bağlantısı
Haluk Şentürk 4 Mart 2010 Paylaş 4 Mart 2010 mil yerine bilya gibi bir düzenek koyulamaz mı? şöyle az yağlı ya da yağsız çalışanından(bu yoruma cahil cesareti denir herhalde:D) Yorum bağlantısı
Çağlar Bayur 4 Mart 2010 Paylaş 4 Mart 2010 bilyalı miller o hızlara dayamadığı için, piston yatağında olduğu gibi, yağ tabakası + mil düzeneği kullanılıyor, zaten ısındıkça da kesiti genişliyordur, bilyanın kesiti sabittir. Yorum bağlantısı
Haluk Şentürk 4 Mart 2010 Paylaş 4 Mart 2010 galiba en kolayı yağlamayı 30 saniye devam ettirebilecek bir alet takılması....ya da milin değiştirilmesinin kolay ve ucuz olması... Yorum bağlantısı
Çağlar Bayur 4 Mart 2010 Paylaş 4 Mart 2010 100km de 2 TL elektrik ile gidecek denen arabalarda , ne kadar meblağlık arıza potansiyeli olabileceğini hiç düşündünüz mü Yorum bağlantısı
Cihan Tiftik 4 Mart 2010 Paylaş 4 Mart 2010 galiba en kolayı yağlamayı 30 saniye devam ettirebilecek bir alet takılması....ya da milin değiştirilmesinin kolay ve ucuz olması... Turbo timer. onca yıldır var hem de. Yorum bağlantısı
Mehmet Taner Kadak 5 Mart 2010 Paylaş 5 Mart 2010 http://cgi.ebay.com/ebaymotors/Electric-Su...sQ5fAccessories Iste aradiginiz sey Yorum bağlantısı
Kadir Yavuz 5 Mart 2010 Yazar Paylaş 5 Mart 2010 Bu alet direk aküye bağlanmış ama dediğim gibi gaz pedalına entegre değil bir açma\kapama anahtarı ile açılıyor gördüğüm kadarıyla Yorum bağlantısı
Mehmet Taner Kadak 5 Mart 2010 Paylaş 5 Mart 2010 Supercharger gaz pedalina mi bagli? Yorum bağlantısı
Hasan Kerik 5 Mart 2010 Paylaş 5 Mart 2010 (düzenlendi) Supercharger gaz pedalina mi bagli? Prdon yanlış anlamışım supercharger değil aşağıdaki turbo charger Soldaki kısım egzost manifolduna bağlı, gaza bastığınızda egzost manifıldunda artan basınç buradaki pervanenin daha hızlı dönüp sağ taraftaki hava filtresi çıkışına bağlı olan pervaneleri ortadaki mil sayesinde aynı oranda çevirip temiz havanın sıkışarak basınçlı bir şekilde enjektörlere basılmasını ve yüksek basınçlı gaz-hava karışımını pistona basmasını sağlayarak ciddi güç artışı sağlıyor. Yani ben öyle biliyorum. Yanlışım varsa bilgili arkadşlar düzeltsin Birde neden elektroniğe kaçılmıyor ? çünkü maliyeti yüksek olacak, bir sürü elektronik alet ve motor kullanılacak elektrik aksamı çekilecek , falan filan . bu maliyeti düşük , heryerde yaptırılabilecek kolay tamir edilebilecek bir sistem. Neden olmasın ? burada 4 tip chargerın mantıklarını anlatmış adamlar http://www.superchargertuning.com/ 5 Mart 2010 tarihinde Hasan Kerik tarafından düzenlendi Yorum bağlantısı
İbrahim Özaşkın 5 Mart 2010 Paylaş 5 Mart 2010 Çok uzun zamandır kafamda tasarladığım bir konuydu bu. Bende neden egzost gazının geç gelen tepkisine yada v kayış tahrikli kompressöre gebe kalındı bunca yıl anlamıyorum. Benim düşündüğüm sistem ise turbonun zayıfladığı anlarda sıkıştırılmış hava dolu tanktan emme manifolduna hava göndermek. Normal turbolu bir dizel 0.6 ila 0.8 bar basınç ile çalışır. İmprezza gibi benzinli performansa dayalı otomobiller ise 1.5 bar gibi bir basınç ile çalışıyor. Düşündüğüm sistemde elektrikli bir turbo ile düşük basıncı her an üretebilmek ve basınç eğrisini aracın hızlanmasına göre bir yazılımla kontrol edebilmek. Yani gereksiz zamanda gereğinden daha fazla veya az turbo basıncı üretmemek. En tepe noktasında daturbomuzda gecikme yaşanırsa sıkıştırılmış tanktan havayı göndermek, bunu yapmak içinde PİD kontrolü kullanmak gerekecek. Tabi tüm bu sistemin önünde ise aracın standart ECU su engel teşkil ediyor. Bir çok şeyi hata olarak kabul edecektir ECU. Bu standart ECU nun yerine ise , ECU nun tüm karakteristiğini bir çok denemeden ve testlerden sonra öğrenip ( hangi devir bandında enjektör palslerinin saniyede kaç olduğu, hava debisini ölçdüğünde neye göre karar verip palsleri azaltıp yükselttiği gibi) Yeni ve çok daha basit bir ECU yapmak gerekiyor. Bu ECU sadece bu motor ve kompresör sistemini yönetmekten sorumlu olacak. Klima merkezi kilit gösterge panelleri gibi daha bir çok karmaşık konu bu yalın performans otomobilimizin ilgi alanları dışında. Amatör olarak hobi amaçlı PİC yazılımı ile uğraştığım için bunların olabileceğini biliyorum fakat çok komplike zaman ve finansa dayalı bir konu olduğu içn sadece iş yoğunluğumun azaldığı zamanlarda ve araba kullanırken aklımdan geçiyor sadece.Ayrıca bu tür bir ecu yu tasarlamak yazılım konusunda baya kafayı yemiş biri gerektiriyor. Donanım ise işin en kolay kısmı. Maslak oto sanayide Evo lar için amerikadan getirilmiş ECU lar kullanıyorlar performans için. Değerleriyle özgürce oynayabiliyorlar. Hidrolik gücünü motordan alan bir direksiyon birden bire elektrikli pompayla besleniliverdi. Otomobil firmaların bu tür konularda zaten bir sürü arge yaptığına eminiö. Bu kapitalist firmalarında şu an için mevcut olan turbo sisteminden bu kadar güzel ekmek yerken böyle bir sisteme geçeceklerini sanmam. Baksanıza nereye gitsek turbon gitmiş ver 1500 lira diyorlar. Yada bir kaç yıl sonra bilmem ne modelde aha size yeni bir özellik araç böyle elektrikli turboyla donatılmış güç bandı şöle falan falan denebilir. Yorum bağlantısı
Sami Aktaş 5 Mart 2010 Paylaş 5 Mart 2010 Benimkinde turbo sürekli aktif...Kayışa bağlı... Yorum bağlantısı
Mustafa Tüfekçi 5 Mart 2010 Paylaş 5 Mart 2010 Benimkinde turbo sürekli aktif...Kayışa bağlı... Kompresör Yorum bağlantısı
Sami Aktaş 5 Mart 2010 Paylaş 5 Mart 2010 Seninki turbo değil ki. SC. Hadi o dediğinden olsun... Yorum bağlantısı
Mahmut Türkmen 5 Mart 2010 Paylaş 5 Mart 2010 Ne var. 193 beygürün var diye hava mı atıyorsun? İlerde benim de olur birgün Hakan Bey o zamana kadar Sami Bey'in beygirler aralarında çiftleşerek çoğalmasınlar sakın Yorum bağlantısı
Yavuz Gürbüz 5 Mart 2010 Paylaş 5 Mart 2010 Bende neden egzost gazının geç gelen tepkisine yada v kayış tahrikli kompressöre gebe kalındı bunca yıl anlamıyorum. Amacım bir tartışma başlatmak değil ama anlasaydınız zaten bu güzide sözleri sarfetmezdiniz. Benim düşündüğüm sistem ise turbonun zayıfladığı anlarda sıkıştırılmış hava dolu tanktan emme manifolduna hava göndermek. Normal turbolu bir dizel 0.6 ila 0.8 bar basınç ile çalışır. İmprezza gibi benzinli performansa dayalı otomobiller ise 1.5 bar gibi bir basınç ile çalışıyor. Havayı ne ile sıkıştırıp depolamayı düşünüyorsunuz? Bizim buralarda havayı sıkıştıran dediğinize benzer aletlere "kompresör" deniyorda. Bir aralar klimanın kranktan aldığını gücün aynısını elektrik motoru ile verip yokuşta bayılma sorununun önüne geçtiğini söyleyen bir ustanın, aküyü beslemek için kullandığı alternatörün klimanın çektiğinden üç kat daha fazla güç çektiğini anlatan kara mizah bir haber okumuş ve çok gülmüştüm. O yıllarda öğrenciydim. Ama kulağıma nasıl küpe olmuşsa her yaptığım modifikasyon, tamir veya dizayn da önce durup, bir "aman ha" çekerim. Geçen yaz işimi değiştirip, Eskişehir'e yerleştim. Oryantasyon sırasında Ar-Ge bölümünü gezerken duvara asılı büyütülüp çeçevelenmiş bir gazete küpürü dikkatimi çekti. Okuduğumda ne kadar doğru bir tercih yaptığımı birkez daha anladım. Küpürdeki haber bizim ustanın haberinden başkası değildi. Hidrolik gücünü motordan alan bir direksiyon birden bire elektrikli pompayla besleniliverdi. Otomobil firmaların bu tür konularda zaten bir sürü arge yaptığına eminiö. Bu dediğiniz elektrik veya elektronik teknolojisi geliştiği için değil hidrolik ( kimya, mekanik, malzeme) teknolojisi geliştiği için bu şekilde. Arge yapıllıyor ama emin olun bu işi nasıl elektrikle yaparım diye değil. Bu kapitalist firmalarında şu an için mevcut olan turbo sisteminden bu kadar güzel ekmek yerken böyle bir sisteme geçeceklerini sanmam. Baksanıza nereye gitsek turbon gitmiş ver 1500 lira diyorlar. Yada bir kaç yıl sonra bilmem ne modelde aha size yeni bir özellik araç böyle elektrikli turboyla donatılmış güç bandı şöle falan falan denebilir. Bu işin kapitalizmle, ilintisini açıklayamam ama, dediğiniz turbo teknolojisinin otto motorların son günlerine kadar varlıklarını sürdürüceğini rahatlıkla söyleyebilirim. Çünkü eşit hacimden nispeten daha az yakıtla daha fazla güç elde etmenin yolu ya turbodan ya kompresörden geçiyor. Lütfen sözlerimi yanlış anlamayın. Saygılarımla, Yorum bağlantısı
Sami Aktaş 5 Mart 2010 Paylaş 5 Mart 2010 (düzenlendi) Ne var. 193 beygürün var diye hava mı atıyorsun? İlerde benim de olur birgün Beygirler 192 tane 193 değil...193 olsa nasıl beslenir hepsi... Yakında bekliyorum zaten senden bir başlık: ''Yeni arabam: 2010 model CLS63 AMG'' diye...Yakışır... Hakan Bey o zamana kadar Sami Bey'in beygirler aralarında çiftleşerek çoğalmasınlar sakın Beygirler çiftleşirse ben o arabaya binmem... Allahtan kısrak yok aralarında... Sami Hoc böyle çalıştıkça o beygürlerin çiftleşmesine gerek kalmaz Bu yaşa kadar çalıştık çabaladık...Seneye emeklilik dilekçesini vereceğim...Bodrum'a yerleşip, patates yetiştireceğim... 5 Mart 2010 tarihinde Sami Akta? tarafından düzenlendi Yorum bağlantısı
Kadir Yavuz 5 Mart 2010 Yazar Paylaş 5 Mart 2010 Bir aralar klimanın kranktan aldığını gücün aynısını elektrik motoru ile verip yokuşta bayılma sorununun önüne geçtiğini söyleyen bir ustanın, aküyü beslemek için kullandığı alternatörün klimanın çektiğinden üç kat daha fazla güç çektiğini anlatan kara mizah bir haber okumuş ve çok gülmüştüm. Bu çok mantıklı bir açıklama ... Yorum bağlantısı
Sami Aktaş 5 Mart 2010 Paylaş 5 Mart 2010 Fiziğin temel kurallarından biri:Enerji yok olmaz, yoktan var olmaz...Ne kadar enerji o kadar köfte... Mekanik sistemlerde enerji üretilemez ancak sürtünme, ısı gibi istenmeyen enerjilerin üretimi azaltılarak verim artırılabilir...Bu klima olayında da yakıtın patlaması sonucu açığa çıkan enerji ne kadarsa, aracın hızı, ısısı, akünün şarjı, farların parlaklığı, klimanın motoru vs hepsinin toplamı bu enerjiye eşittir...Prius ve bazı elektrikli araçlarda normalde frenleme ile ısı enerjisine dönüşüp boşa giden kinetik enerjiyi tekar kullanabilen sistemler kullanılarak verim artırılmaya çalışılıyor... Bu arada bu kanunu altüst ettiğini söyleyen bir Türk girişim grubu vardı...Bişey tekerleği yaptık diyorlardı... Ne oldu acaba? Yorum bağlantısı
Recommended Posts