İçeriğe Yönlendir

Derste Aklıma Geldi :)


Kadir Yavuz

Recommended Posts

Çağlar Bayur

Bu arada Prius lar frende enerji üreteceğim diye, fren yapmakta , sistemi geciktirebiliyormuş :)

Yorum bağlantısı
İbrahim Özaşkın
Amacım bir tartışma başlatmak değil ama anlasaydınız zaten bu güzide sözleri sarfetmezdiniz.

Havayı ne ile sıkıştırıp depolamayı düşünüyorsunuz? Bizim buralarda havayı sıkıştıran dediğinize benzer aletlere "kompresör" deniyorda. :s

Bir aralar klimanın kranktan aldığını gücün aynısını elektrik motoru ile verip yokuşta bayılma sorununun önüne geçtiğini söyleyen bir ustanın, aküyü beslemek için kullandığı alternatörün klimanın çektiğinden üç kat daha fazla güç çektiğini anlatan kara mizah bir haber okumuş ve çok gülmüştüm. O yıllarda öğrenciydim. Ama kulağıma nasıl küpe olmuşsa her yaptığım modifikasyon, tamir veya dizayn da önce durup, bir "aman ha" çekerim.

Geçen yaz işimi değiştirip, Eskişehir'e yerleştim. Oryantasyon sırasında Ar-Ge bölümünü gezerken duvara asılı büyütülüp çeçevelenmiş bir gazete küpürü dikkatimi çekti. Okuduğumda ne kadar doğru bir tercih yaptığımı birkez daha anladım. Küpürdeki haber bizim ustanın haberinden başkası değildi. :)

Bu dediğiniz elektrik veya elektronik teknolojisi geliştiği için değil hidrolik ( kimya, mekanik, malzeme) teknolojisi geliştiği için bu şekilde. Arge yapıllıyor ama emin olun bu işi nasıl elektrikle yaparım diye değil.

Bu işin kapitalizmle, ilintisini açıklayamam ama, dediğiniz turbo teknolojisinin otto motorların son günlerine kadar varlıklarını sürdürüceğini rahatlıkla söyleyebilirim. Çünkü eşit hacimden nispeten daha az yakıtla daha fazla güç elde etmenin yolu ya turbodan ya kompresörden geçiyor.

Lütfen sözlerimi yanlış anlamayın.

Saygılarımla,

Yo sözlerinizde yanlış anlaşılacak bir şey yok. Sadece benimde bu konularda merakım , araştırmam vede bilgim olduğunuzu bilmenizi isterim. Turbonun veya kompressörün nasıl çalıştığını vede varoluş sebebini tabiki biliyoruz. Sadece 1920 lerde keşfedilmiş bir kompressörün veya ilk dizel binek otomobiller büyük motor hacimli ve hantal iken onların kurtarıcısı olmuş olan turbo nun alternatiflerinin olabileceği veya zaten keşfedilmiş ve hazırda olabileceğini söylemek istiyorum.

Aynı hacimde daha fazla güç üretmenin tek yolu kesinlikle turbo veya kompressör değildir. Bu tip konularda en iyi çözümü ne otomobil firmaları nede motor tasarım firmaları yapabilirler. öyle bir gücü tek üretebilecek teknolojiyi yarış dünyası yakalar. Turbo motorların gücününün 1,5 litrede 1500 hp ye kadar uzandığı 1985 yılında yarış otorotileri kazaların önüne geçmek için turboyu yasakladıklarında her şeyin normale döneceğini sansalarda çok geçmeden 1000 hp ye yakınını elde ettiler. Tek çözüm silindir hacmi küçültmeye gittiler.

Konunun özünde yarış dünyası otomobil dünyasından bir şey almaz nadiren daha çok onlara teknoloji satarlar çünkü bu pazar bunun içn var. Gücü artırmanın çeşitli yolları var. Deviri artırmak. Nasıl aynı hacimde daha fazla yakıt yakmak için fazla hava kullanılıyorsa devir sayısını artırıp birim zamanda daha fazla iş yaparak yakıt yakmayı dolayısıyla gücü artırır.

İş havayı depolamanın çaresine gelsin. Dediğim gibi o işlerinde çareleri ve yolları var. Varsın onu sıkıştıracak sistemede kompressör desinler buda benim cahilliğim. Ustanızda biraz çağın gerisinde kalmış zira elektrik beslemeli klimalar çoktan yapıldıki otobüslerde ki buzdolabı kompressörlerinin bir benzeri olan rotary kompressör tekniği kullanılır. Elektronik olarak kalkış yeptırılır ve yük yaratmazlar. Dediğiniz gibi standart klima kompressörünü elektrik motoruyla döndürmeye çalışırsanız yükün alasını çekersiniz.

Otomobil firmalarının otomobili fabrikadan satış fiyatlarından yola çıkarak düşündüğüm konu firmanın otomobilden çok parçalarından para kazandığına gidiyor zihnim. Turboyu bu yüzle bu kefeye koyuyorum. Yoksa elektrikli otomobilin bunca yıl geldiği arpa boyu yolu baktığımda BP , Shell diyorum başka şey demiyorum.

Yorum bağlantısı
Yavuz Gürbüz
Yo sözlerinizde yanlış anlaşılacak bir şey yok. Sadece benimde bu konularda merakım , araştırmam vede bilgim olduğunuzu bilmenizi isterim. Turbonun veya kompressörün nasıl çalıştığını vede varoluş sebebini tabiki biliyoruz. Sadece 1920 lerde keşfedilmiş bir kompressörün veya ilk dizel binek otomobiller büyük motor hacimli ve hantal iken onların kurtarıcısı olmuş olan turbo nun alternatiflerinin olabileceği veya zaten keşfedilmiş ve hazırda olabileceğini söylemek istiyorum.

Otomobil firmalarının otomobili fabrikadan satış fiyatlarından yola çıkarak düşündüğüm konu firmanın otomobilden çok parçalarından para kazandığına gidiyor zihnim. Turboyu bu yüzle bu kefeye koyuyorum. Yoksa elektrikli otomobilin bunca yıl geldiği arpa boyu yolu baktığımda BP , Shell diyorum başka şey demiyorum.

Anlaşmamıza sevindim. Bu işlere ilginiz ve bilginiz olduğu zaten üzerinde kafa yormanızdan belli. Birkaç açıkta kalmış noktayıda kendi adıma düzelttikten sonra daha rahat edeceğim. :p

Dikkat ederseniz ben "aynı hacimde, nispeten (eşdeğer güç üreten atmosferik motorlara göre)daha az yakıtla" diye belirttim. Tabi devri arttırmak birim zamanda yapılan işi arttıracaktır ancak bunu en basit tabiri ile birim zamanda yakılan yakıtı arttırarak yapar. Önemli olan Sami Bey'in de belirtiği gibi verimi arttırmaktır. Sadece emme manifoldu ve silindir tepesi dizaynına akıtılan milyon (hadi şunu milyar yapalım) dolarlar hep dengeyi verim tarafına kaydırmak için harcanıyor. İçten yanmalı motor için prensipte bunu yapmanın en basit yolu mümkün olan en üst sayıda yakıt monekülünü hava (daha doğrusu oksijen) ile buluşturmaktan geçiyor. Bu da en kolay yoldan turbo ile mümkün. Zulada zor günler için saklanan alternatif bir teknoloji olduğunu sanmıyorum.

Herşey savaştan yenik çıkmış japonların SEIRI (Sınıflandırma), SEITON (Düzenleme), SEISO (Temizlik), SEIKETSU (Standartlaşma), SHITSUKE (Eğitim ve Disiplin) çığlıkları arasında, otomotiv endüstrisinin yalın üretim felsefesi ile tanışması ile başladı, ve artık o içleri örümcek bağlamış, kaputu açılmadan onbinlerce mil giden devasa otomobillerin yaşama sansı yoktu. Biz de eski güzel günleri mazide bırakmak zorunda kaldık. :)

Otomobil firmaların servis karlarının satış karlarından kat be kat fazla olduğu bir gerçek, ama içiniz rahat olsun en azından turbo konusunda masumlar o konuda başka tekeller mevcut. Hele hele söz konusu bizim araçların turbolarına geldiğinde ben tövbeliyim ağzımı açmam (bir turboya 13000 € (onüçbin yanlış yazmadım :) ) verince nefes kalmıyo insanda :))

Ticari olarak, yaparsa elektrikli otomobili yine japonlar yapar.

Porshe 911 turbo bile dayanamıyor.

Saygılarımla,

Yorum bağlantısı
Mehmet Taner Kadak

Bir hava basacak chargerim bile yok anliyormusun :)

Yorum bağlantısı
Cihan Tiftik
Bir hava basacak chargerim bile yok anliyormusun :)

Öbür focusu sat üstüne az daha koy bi tane kit alırsın. :bambam: Şarjırlı focus pek moda değil mi oralarda? :)

Yorum bağlantısı
Kadir Yavuz
Bence focusların ikisini de sat. Al bi toyota (hazır fiyatları inmişken). Bir daha da fordun kapısından geçme :nazar:

Nedir bu toyota sempatimiz anlamadım :)

Yorum bağlantısı
Mehmet Taner Kadak

WRC yi sattim abi. Turbolamayi dusunuyordum ama su kaynatti falan... SC li focuslar var. Hemde insanlar kendi garajlarinda yapiyorlar. Bu amerikalilari anlamak cok zor. Kimisi motorun M sinden anlamaz kimise garajda motor indirir kaldirir :)

Yorum bağlantısı
Onur Demirer
Yo sözlerinizde yanlış anlaşılacak bir şey yok. Sadece benimde bu konularda merakım , araştırmam vede bilgim olduğunuzu bilmenizi isterim. Turbonun veya kompressörün nasıl çalıştığını vede varoluş sebebini tabiki biliyoruz. Sadece 1920 lerde keşfedilmiş bir kompressörün veya ilk dizel binek otomobiller büyük motor hacimli ve hantal iken onların kurtarıcısı olmuş olan turbo nun alternatiflerinin olabileceği veya zaten keşfedilmiş ve hazırda olabileceğini söylemek istiyorum.

Aynı hacimde daha fazla güç üretmenin tek yolu kesinlikle turbo veya kompressör değildir. Bu tip konularda en iyi çözümü ne otomobil firmaları nede motor tasarım firmaları yapabilirler. öyle bir gücü tek üretebilecek teknolojiyi yarış dünyası yakalar. Turbo motorların gücününün 1,5 litrede 1500 hp ye kadar uzandığı 1985 yılında yarış otorotileri kazaların önüne geçmek için turboyu yasakladıklarında her şeyin normale döneceğini sansalarda çok geçmeden 1000 hp ye yakınını elde ettiler. Tek çözüm silindir hacmi küçültmeye gittiler.

Konunun özünde yarış dünyası otomobil dünyasından bir şey almaz nadiren daha çok onlara teknoloji satarlar çünkü bu pazar bunun içn var. Gücü artırmanın çeşitli yolları var. Deviri artırmak. Nasıl aynı hacimde daha fazla yakıt yakmak için fazla hava kullanılıyorsa devir sayısını artırıp birim zamanda daha fazla iş yaparak yakıt yakmayı dolayısıyla gücü artırır.

İş havayı depolamanın çaresine gelsin. Dediğim gibi o işlerinde çareleri ve yolları var. Varsın onu sıkıştıracak sistemede kompressör desinler buda benim cahilliğim. Ustanızda biraz çağın gerisinde kalmış zira elektrik beslemeli klimalar çoktan yapıldıki otobüslerde ki buzdolabı kompressörlerinin bir benzeri olan rotary kompressör tekniği kullanılır. Elektronik olarak kalkış yeptırılır ve yük yaratmazlar. Dediğiniz gibi standart klima kompressörünü elektrik motoruyla döndürmeye çalışırsanız yükün alasını çekersiniz.

Otomobil firmalarının otomobili fabrikadan satış fiyatlarından yola çıkarak düşündüğüm konu firmanın otomobilden çok parçalarından para kazandığına gidiyor zihnim. Turboyu bu yüzle bu kefeye koyuyorum. Yoksa elektrikli otomobilin bunca yıl geldiği arpa boyu yolu baktığımda BP , Shell diyorum başka şey demiyorum.

Turbo gecikmesi sorunu zaten yeni nesil degisken geometrili turbo kullanimi sayesinde minimuma indirildi, tek sorun cikarabilecegi yer olan yuksek basincli yaris kullaniminda da ALS sayesinde turbo devri yuksek degerlerde korunabiliyor. Biz de dizel ford kullaniyoruz, ama su ana kadar hic turbo gecikmesinin canimi siktigini hatirlamam.

Ayrica onerdiginiz yontemin mekanik olarak getirecegi yukleri gectim, emme manifolduna gonderdiginiz yuksek basincli hava turbonun hizlanmasini da yavaslatir ve soruna cozum olmaktan ziyade ters etki yapar.

Verdiginiz 1500 hp ornegini hic duymamistim gercekten enteresan (bahsettiginiz BMW motoru herhalde), ama gunumuzde f1 tipi ekstrem yarislarla binek araba uretiminin prestij disinda teknik acidan pek bir ortak noktasi kalmadi bana gore. f1'de her sey maksimum performansa yonelikken binek araclarda isin icine cok daha fazla faktor giriyor. Ornegin turboya alternatif olarak verdiginiz yuksek devir yontemi en basitinden motor omrune ters etki yapacaktir, bu f1 icin buyuk bir sorun olmasa da bizim icin sorun. Ikincisi yuksek devir yontemi dizel araclarda ise yaramaz, cunku belli bir motor devrinden sonra dizel yakitin verimli yanmasini saglamak cok zor.

Elektrikli araclarin onundeki dediginiz engelleri de cok guzel ozetleyen bir belgesel vardi "who killed the electric car?" diye, herkese tavsiye ederim.

Yorum bağlantısı
İbrahim Özaşkın
Turbo gecikmesi sorunu zaten yeni nesil degisken geometrili turbo kullanimi sayesinde minimuma indirildi, tek sorun cikarabilecegi yer olan yuksek basincli yaris kullaniminda da ALS sayesinde turbo devri yuksek degerlerde korunabiliyor. Biz de dizel ford kullaniyoruz, ama su ana kadar hic turbo gecikmesinin canimi siktigini hatirlamam.

Ayrica onerdiginiz yontemin mekanik olarak getirecegi yukleri gectim, emme manifolduna gonderdiginiz yuksek basincli hava turbonun hizlanmasini da yavaslatir ve soruna cozum olmaktan ziyade ters etki yapar.

Verdiginiz 1500 hp ornegini hic duymamistim gercekten enteresan (bahsettiginiz BMW motoru herhalde), ama gunumuzde f1 tipi ekstrem yarislarla binek araba uretiminin prestij disinda teknik acidan pek bir ortak noktasi kalmadi bana gore. f1'de her sey maksimum performansa yonelikken binek araclarda isin icine cok daha fazla faktor giriyor. Ornegin turboya alternatif olarak verdiginiz yuksek devir yontemi en basitinden motor omrune ters etki yapacaktir, bu f1 icin buyuk bir sorun olmasa da bizim icin sorun. Ikincisi yuksek devir yontemi dizel araclarda ise yaramaz, cunku belli bir motor devrinden sonra dizel yakitin verimli yanmasini saglamak cok zor.

Elektrikli araclarin onundeki dediginiz engelleri de cok guzel ozetleyen bir belgesel vardi "who killed the electric car?" diye, herkese tavsiye ederim.

Turbo gecikmesi evet biz son kullanıcılar için opel astra kullanmadıkça pek bi sorun yaratmıyor ( Astra da ben böyle geç gelen bir tepki görmedim). ALS ise daha çok etaplarda yavaşlayıp hızlanmak zorunda kalan WRC lerde avansı kaydırarrak patlama anını bir miktar egzost subabı açıkken yapan bir sistem. Bu sayede alt devirlerde silindirden gelen bir miktar yanma sayesinde turbo canlı tutulabiliyordu. Egzosttan çıkan alevde bunun sonucu. Benim burda anlattığım düşünce zaten bir arkadaşımızın derste aklına gelen düşüncesi üzerine benimde aklımın bir köşesinde yürütmekte olduğum bir fantazi. Gerçekleşir veya gerçekleşmez budaöneml değil. Hiç test etmeden denenmeden sistemin işe yarayıp yaramayacağını görmek te zor. Çok param olursa garajda denenebilir gibime geliyor. Amaç turbo ile silindire daha fazla hava göndermekse bir türbin basıncı ile göndermekle, sıkıştırılmış hava göndermek arasında bir fark olmamalı diye düşünüyorum. İhtiyaç olunan 0.8 bar ise bunu tank çıkışındada elde etmek mümkün , hemde daha stabil olarak. Tankın hava sıkıştırılması ile yoğunlaşacak nemin suya dönüşmeden havanın tazelenmeside diğer bir nokta.

Evet 1500 hp örneği 1983 te Brabham-BMW yi Nelson piquet le şampiyon yapan BMW motoru. Hemde bu motor standart yol otomobili 2002 nin elden geçirilen motoru. Bir çok sürücü yardımı elektronik sistemler Yarış dünyasından otomobil dünyasına geçtiler ve geçmeye devam ediyorlar. Çünkü çoğu yarış takımı şirket ismi olarak yarış takımı yerine teknoloji şirketi ni tercih ediyorlar çünkü bunu pazarlıyorlar. Otomobil firmalarının amacı otomobil satmak ve bunu en çok dış görünüş ile gerçekleştiriklerinden bu tür AR-GE leri yapmak yerine satın almalarının daha kolay olacağını düşünüyorum. CVT , DSG değişken zamanlı subap teknolojileri gibi sayısız teknoloji bu dünyadan geliyor.

Yüksek devirli motor örneği ise motosikletlerde kısa strok sayesinde 12.000 rpm ile son kullanıcıdada rahatlıkla kullanılabilirliğini gösteriyor. Tabi daha kısa strok ve yüksek devirin getirdiği yakıt farkı inkar edilemez. Bir diğer yüksek devir başarısıda wankel motoruyla RX8. 1.3 litre ile 245 HP gerçekten iyi. Tabi bu motorun sonuna kadar geliştirilmemesinin sonucu bahsettiğiniz kısa ömür burada kendini 100.000 km gibi ( şanslıysa )gösteriyor. Fakat bu araçların kolay rektefiye edilebildiğini duydum. Hatta RX7 fanları bu işi kendileri hallediyorlarmış.

Dizelin yüksek devirini ise şimdilik zor görebiliriz ama kimse 1200 bar basınçla mazotu bu kadar atomize etmeden bu gün kullandığımız dizellerin bu noktaya geleceğini tahmin etmiyordu. Bekleyip yarış dünyasının bunun hakkında neler yapabileceğini bir görelim. Son üç yıldırda pist yarışlarında dizellerin inanılmaz bir üstünlüğü var.

Bahsettiğiniz belgeseli hemen araştırıyorum. Teşekkürler belgesel ismi için.

Yorum bağlantısı
Çağlar Bayur

Bu belgesel Türkiye de yayınlandı mı acaba? Bu arada Wankel motorlar, fiziki yapısı gereği rektifiye - revize edilemiyor, sadece değiştiriliyor, ancak bu sefer de değişim işçiliği, nerede ise buji değiştirmek kadar kolay, bu yüzden kapalı garajda rahatlıkla yapılıyor.

Not : okuyanların kafası karışmış olabilir, 1.5 lt 1500 PS gibi motorların ömrü 500km dir (mesela)

Yorum bağlantısı
Onur Demirer
Bu belgesel Türkiye de yayınlandı mı acaba? Bu arada Wankel motorlar, fiziki yapısı gereği rektifiye - revize edilemiyor, sadece değiştiriliyor, ancak bu sefer de değişim işçiliği, nerede ise buji değiştirmek kadar kolay, bu yüzden kapalı garajda rahatlıkla yapılıyor.

Not : okuyanların kafası karışmış olabilir, 1.5 lt 1500 PS gibi motorların ömrü 500km dir (mesela)

Belgeselin Turkiye'de yayinlandigini sanmiyorum, en azindan ben denk gelmedim. Kisacasi 90'li yillarin sonunda GM'in urettigi EV1 adli elektrikli aracin ve bundan esinlenerek uretilen diger araclarin su anda niye hic ortalikta gorunmediginden bahsediyor. Cok etkileyici gercekler ve buyuk ihtimalle bir o kadar da komplo teorisi dolu olsa da bu konuda kesinlikle insanin gozunu acan bir belgesel oldugunu dusunuyorum.

Turkce altyazili olarak aradigimda soyle bir sonuc cikti:

http://www.downtr.net/38289-who-killed-the...lgesel-alt.html

Yorum bağlantısı
Çağlar Bayur

Ayda 250 $ ile satılacak diye ön ödemelerin alınıp, sonra birden ortadan kaybolan araç sanırım bu.

Yorum bağlantısı
Onur Demirer

Hatirladigim kadariyla GM araclari satmayi zaten dusunmuyordu, ayda 250$ araclarin kirasidir buyuk ihtimalle tam rakami hatirlamiyorum. Arac uretimden kaldirilirken de kiracilardan toplanip araba hurdaliklarinda imha edildi hepsi. Kiracilar GM'e karsi bircok protesto duzenlediler, hatta bazilari araclarini geri vermemek icin direndi, ama sonuc malum.

Yorum bağlantısı
Çağlar Bayur

1500-2500$ gibi ön ödeme almışlardı, satacaklar diye hatırlıyorum, Amerikada yaşayan bir arkadaşım sıradaydı da, malum California özel kanunları, egzoslar ortalığı çok kirletiyormuş. Turksat 3 A uydusunu yörüngeye oturtana kadar 750.000 ton ! yakıt yanacak.

Yorum bağlantısı
İbrahim Özaşkın

7 part ı işyerine gidince sınırsız adsl ile indiricem malum bizimkisi ev ekonomisi. Benim hatırladığımda bu araç uzun menzil batarya yapılmıştı.400 km kadar. Kullananlar her şeyden memnun olmalarına rağmen bütün raporlar işe yaramaz şeklinde verildi. Başka bir belgeselde ise peugeot fabrikasının her 10 106 dan birinin elektrikli üretildiğini , peugeot fabrikasının karşısında bir batarya fabrikası kurulduğunu ve fransız hükümetinden bazı kişilere elektrikli otomobil tahsis edildiğini seyrettim. Sonrasında işleyen çark aniden durdurulup batarya tesisi kapatıldı ve elektrikli 106 üretimi sona erdirildi. Geçenlerde ise Yine discovery de Tesla isimli ( elektrik motorunun mucidi ) cabrio bir aracın testlerini yapıyorlardı. Aracın hızı menzili bakımı her şey normal. üretiminide şasi den itibaren anlattılar. Motoru 2 kişi tarafından rahatlıkla kaldırılabiliyor. Motor kontrol yüksek akım cihazları bagajda yer alıyor. Fakat aracın üretiminin aşırı yüksek maliyetli olduğunu gösteriyorlar. Yani şimdilik son kullanıcıya uygun değil demeye getiriyorlar. Yani insanları merakta bırakıp uyandırmak yerine var ama cazip değil şimdilik en iyi yol fosil yakıt demeye getiriyorlar. Oysa dizel trenlerden tutun Metrobüsde kullanılan Phileas lara kadar dizeljeneratör - doğalgazjeneratör aracılığla elektrik motorlular. sıradan bir hibrit bile 45-60 hpelektrik motoru gücüne sahip bu çoğumuzun aracının motor gücü. Geriye savundukları tek şey menzil yetersizliği ve uzun şarj süresi kalıyor. Teknolojinin çevremizdeki her şeyi benim yaş grubumun hatırladığı zaman aralığında ne kadar değişime uğradığını görüyorken ben bu hazır değil masalına pek inanamıyorum.

Yorum bağlantısı
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...