İçeriğe Yönlendir

Tek Taraflı Kaza Ve Nasıl Bir Kasko Oyunu


Mehmet Öztürk_2

Recommended Posts

Uzatmayayım, Sigorta masrafını reddetmek için poliçe öncesi aracın fotoğraflarının olmadığını ve masrafı ödemeyeceklerini söylediklerinde, fotoğraf benim sorunum değil acentenizle probleminiz, elimde poliçem var hasarımı ödersiniz, acentenize rücu edersiniz dedim. birtakım bahaneler daha sıraladılar ve 15-20 gün sonunda hasar dosyasına onay verip aracın masraflarını ödediler,

Kıssadan hisse, Hesabını veremeyeceğiniz herhangi bir durumunuzun olmadığından eminseniz, yazıyı beklemeden avukatınızı ayarlayın.

Geçmişler olsun....

Bu tip yaklaşımlar, sektörde tercih edilen ve genel uygulamalara örnek teşkil eden durumlar değildir. Daha ziyade düşük primler ile araç sigortalamaya talip olan, ancak sıra hasara geldiğinde primden ettiği karı ödeyeceği hasarla zarara çevirmek istemeyen şirket anlayışıdır.

Kurumsal sigorta şirketleri bırakın "0" araç için, ikinci el araç için bile fotoğraf istemezler!

Sadece aracın sigortalandığı tarih ile kaza tarihi yakınsa poliçeyi düzenleyen acenteden aracın görülüp görülmediğine dair bilgi alırlar. Acente gördüm derse ödeme yapılır. Görmedim derse dediğiniz uygulamalara gidilebilir ancak acente ile sigorta şirketinin ilişkisi de yara alır ve fesihe kadar gidebilir.

"0" araç zaten "0" dır. Resme gerek olmaz. Ödenecek en kolay hasar şeklidir. Detaya gerek bile yok.

Forumdaki yazışma düzeyi takip edildiğinde, araç konusunda ne kadar bilinçli kullanıcı arkadaşlarımız olduğunu görüyoruz. Araç seçimindeki duyarlılığı sigorta şirketi seçerken göstermek, zaten kaza sonucu bozulan sinir sisteminizin, bir de bu tür aldatmacalarla daha fazla yıpranmamasına vesile olur.

TAbi sigorta şirketlerinin de sigortalılar tarafından suistimal edildiği durumlar yabana atılmayacak gibidir. Ceremesini çekmek dürüst sigortalılara kalıyor maalesef.

Alkol ile ilgili uygulamada;

Diyelim ki kaza geçirdiniz ve rapora göre kazadan bir saat sonra 0,50 promil alkollü çıktınız. Bu hasarınızın ödenme ihtimali yoktur. Nedeni; kandaki alkol oranının her saat min. 0,1 promil düşeceği varsayılarak, kaza sırasında yasal alkol sınırının üstünde alkollü olduğunuz kabul edilir. Bu durum nettir ve adli tıptan verilen tüm raporlar bu esasa göre düzenlenir. Yani kazazedenin tahli yaptırdığı veya üfleyediği saatteki promil değeri değil, kaza saatindeki kandaki alkol oranına göre hareket edilir.

Konuyu açan arkadaşın anlattıkları konusunda yorum yapmak yanlış olur. Sİgorta şirketinin elindeki deliller veya kanaatini yönlendiren verilerin bir şekilde çok güçlü olması gerekir. Büyük ihtimalle mahkemeye intikal edecek bir konuda, kendi zararına hareket edecek bir sigorta şirketi tanımıyorum. Alkol dışında başka konularda hakim vicdanı belki sigortalıya kayabilir ancak; hasarın ödenmemesi tamamen alkole bağlanacaksa(yani sigorta şirketi bütün delillerini sürücünün alkollü olmasına dayandıracaksa) hakimin vicdanı ile hareket etmesi zor bir ihtimal. Ancak hukuk bu durumlar için vardır ve eğer arkadaşımızın kendisinin hatası olmadığına inanıyorsa mahkeme yolunu seçmelidir. Sonuçta haklı olan çıkar ortaya.

Saygılarımla.

Yorum bağlantısı
Mehmet Öztürk_2
Bu tip yaklaşımlar, sektörde tercih edilen ve genel uygulamalara örnek teşkil eden durumlar değildir. Daha ziyade düşük primler ile araç sigortalamaya talip olan, ancak sıra hasara geldiğinde primden ettiği karı ödeyeceği hasarla zarara çevirmek istemeyen şirket anlayışıdır.

Kurumsal sigorta şirketleri bırakın "0" araç için, ikinci el araç için bile fotoğraf istemezler!

Sadece aracın sigortalandığı tarih ile kaza tarihi yakınsa poliçeyi düzenleyen acenteden aracın görülüp görülmediğine dair bilgi alırlar. Acente gördüm derse ödeme yapılır. Görmedim derse dediğiniz uygulamalara gidilebilir ancak acente ile sigorta şirketinin ilişkisi de yara alır ve fesihe kadar gidebilir.

"0" araç zaten "0" dır. Resme gerek olmaz. Ödenecek en kolay hasar şeklidir. Detaya gerek bile yok.

Forumdaki yazışma düzeyi takip edildiğinde, araç konusunda ne kadar bilinçli kullanıcı arkadaşlarımız olduğunu görüyoruz. Araç seçimindeki duyarlılığı sigorta şirketi seçerken göstermek, zaten kaza sonucu bozulan sinir sisteminizin, bir de bu tür aldatmacalarla daha fazla yıpranmamasına vesile olur.

TAbi sigorta şirketlerinin de sigortalılar tarafından suistimal edildiği durumlar yabana atılmayacak gibidir. Ceremesini çekmek dürüst sigortalılara kalıyor maalesef.

Alkol ile ilgili uygulamada;

Diyelim ki kaza geçirdiniz ve rapora göre kazadan bir saat sonra 0,50 promil alkollü çıktınız. Bu hasarınızın ödenme ihtimali yoktur. Nedeni; kandaki alkol oranının her saat min. 0,1 promil düşeceği varsayılarak, kaza sırasında yasal alkol sınırının üstünde alkollü olduğunuz kabul edilir. Bu durum nettir ve adli tıptan verilen tüm raporlar bu esasa göre düzenlenir. Yani kazazedenin tahli yaptırdığı veya üfleyediği saatteki promil değeri değil, kaza saatindeki kandaki alkol oranına göre hareket edilir.

Konuyu açan arkadaşın anlattıkları konusunda yorum yapmak yanlış olur. Sİgorta şirketinin elindeki deliller veya kanaatini yönlendiren verilerin bir şekilde çok güçlü olması gerekir. Büyük ihtimalle mahkemeye intikal edecek bir konuda, kendi zararına hareket edecek bir sigorta şirketi tanımıyorum. Alkol dışında başka konularda hakim vicdanı belki sigortalıya kayabilir ancak; hasarın ödenmemesi tamamen alkole bağlanacaksa(yani sigorta şirketi bütün delillerini sürücünün alkollü olmasına dayandıracaksa) hakimin vicdanı ile hareket etmesi zor bir ihtimal. Ancak hukuk bu durumlar için vardır ve eğer arkadaşımızın kendisinin hatası olmadığına inanıyorsa mahkeme yolunu seçmelidir. Sonuçta haklı olan çıkar ortaya.

Saygılarımla.

öncelikle herkese cevaplarından dolayı çok tesekkur ediyorum elimdeki evraklarla 2-3 farklı avukata danıştıgımda hemde fiyat almamda dosyamda evraklarla bu parayı rahat bir şekilde alacagımı belirttiler bu arada savcılıktki dosyalarda benimle görüşmeye gelen araştırmacının suc duyurusunda benim kaza yaptıgım yerde evinin duvarına ve kapısına vurdugum kişi dışında bir şahışın benim alkollu oldugumu düşündügünü yazmış bunun sebebi ise orda olay sonrası epey bir tartışmalı kavga ve olayın oluş esnasında kapının ne olacagı gitti kapım gibi laflar soyleyen kişiler yapmış oldugum tartışma o sinirle ve şokla başlarım senin kapına benim düştügüm duruma bak sen kapıdan bahsediyosun dierek bir süre kavga oldu ve ne hikmetse bunlar dısında tanımadıgım bir kişi artık kavgadan sebeblemi alkollu oldugumu düşünüyormuş (yasada avukatımın verdigi bilgi çerçevesinde bir kişinin alkollu oldugunu koklama yontemi ile ispat edemeyeceklerini bunun sadece bir düşünce olarak kalacagını belirtti) şuç duyurusunda araştırmacı yazmıs ve demişki polislerde bunu söyleyebilir ve benim eşimin de olaya mudahele ettigini falan belirtmiş şimdi avukatla görüşmemde bu olayın 1 sene kadar rahat sürecegini ögrendim benim hakkımda suc duyusunda bulunmalarının ardından benden alınan 2 ci bir kan ile ilk kanım polis kriminal lab. gitti burda dna testi yapılacak avukatım bu rapor da gelince ayrıntılı bir ihtar cekip sonucunda mahkemeyi acarız dedi ve bu parayı %100 alırız dedi

yukardaki yazıya istinadende bir kaç şey daha söylecegim elimde savcılıktaki dosyalarda polis tutangı var burda polis birde tutanak tutmuş arastırmacı polislerle kavga etmişsiniz neden üflemediniz gibi bir soru yöneltmişti bende onlrla üfleme konusunda degil başka bir şeyden dolayı tartıştıgımı söylemiştim buda dogrulandı çünkü o gece polis tutanagında ....... shısın yapmış oldugu yaralamalı kazada alkol tespiti için olay saatinden hemen sonra .... hastaneye şahışla birlikte gidilmiş şahıştan kan alınmıştır.ve ehliyetine rapor cıkana kadar el konulmuştur.sadece bu yazıyor kaza raporu haric bir de tutanak var ve ben polis olsam oraya sahıs bizle tartıştı bize mukavemet gösterdi üflemeyi red etti bizde hastaneye sevk ettik diye yazardım polis böyle bir şey varsa niye yazmamış demekki sigorta şirketi yalan söylüyor sözde polisler benim alkollü oldugumu söylemişti bir ara sigortadan gelen arastırmacı ama hepsi yalan ve nerden ne cıkartırıza dönmüş şimdi gelecek dna testi sonucu sigorta şirketinin elinde ne olacak birtek iddaa ettigi ve hiç birinin dogru olmadıgı birtek olay esnasında benim alkollu oldugumu düşünen bir şahış var ellerinde o kişiylede ben hala görüşmedim belki allah bilir o şahısın bile bundan haberi bile olmayabilir olsa bile yasalar onunde cok fazla birşey ifade etmeye bilir düşünce ye karsılık rapor var doktor raporumda var 300 yıllık şirket sadece 1-2 düşünce ile beni magur etmeyi biliyor ama benim acacagım davada ne yapacaklar ve bu konu cok buyuyecek ben sigorta şirketine acacagım davalardan biride 13 yıllık bir devlet memurunu zan altında bırakıp olayda parmagı oldugunu düşünmeleri bununa hem sigorta şirketine( böyle bir yazılı şuc duyusunda bulunan bir kişiyi bünyelerinde çalıştırmalarından dolayı şirkete ) hemde araştırmacıya karsı dava acacagım.

sadece burda benim hakkım olan hasarımı belki yıllar sonra ödeyecek 300 yıllık bir şirket var benim burda tek hatam bu ilçede yeni olmam ve bu nedenle secmiş oldugum acenta ve eşimin hastanede çalışıyor olması mahkeme önünde de hesabını veremeyecegim bir şey yok yasal olarak tüm eraklarım tam gerisine makeme karar verecek

bu arada servisede bu olayla ilgili rapor istedim bakalım ne diyecekler cünkü olay dan sonra aracı teslim etmeye gittimde servise bu olayda şansızaman kitlendi sizlerde beni 1 hafta sonra aradıgınızda ilk çarpma anından sonra şanzıman kitlendigini söylemiştiniz dedim ve oraya aracı teslim ederkende şanzıman kitli bir şekildeydi ben sizlerden bunu rapor olarak vermenizi rica ediyorum dedim artık güvenlik gerekcesiylemi yoksa başka bir nedenle mi kitlenmiş servisin verecegi raporda bu da yazacaktır gerci bu konuda ford servisi kendi aracı aracı icin nasıl bir rapor verir bilmiyorum yada bu konuda ne yapılır onuda bilmiyorum ama yinede servisten talep ettim onuda bekliyorum bakalım bu arada acenta hakkındada sonradan ögrendigim kadarı ile cok iyi seyler duymadım belkide bulundugum ilcede degilde başka bir yerde yaptırmıs olsam o acentaya yaptırmam dan daha iyi olur diyenler bile war saglık olsun bu arada bu olayla ilgilide hazine müsteşarlıgı,türkiye sigortalar birligine ve buna benzer bir çok yerlere de şikayetimi yazıp yollacagım

Yorum bağlantısı
Mehmet Öztürk_2
Çağlar Abi,

Araç 2010 model, kazaya bağlı kendini kilitleyen şanzumandan bahsediliyor. Garanti kapsamında değerlendirilemez mi? Sonuçta kişi aracı kullanım yönetmeliğine aykırı kullanmamış kendi beyanına göre, araç kendi güvenlik sisteminden ötürü şanzumanı kilitlemiş deniliyor.

Ayrıca bu dışarıdan gelen bir etkenden ötürü kendini kilitleyen şanzumanı icat eden adam nasıl çözüleceğini icat etmemiş mi? Ciddi anlamda merak ediyorum. Yada şanzuman sorununu ben mi yanlış anladım.

bu konuyuda arastırmadım ama servisten rapor istedim gelecek cevaba istinaden bu konuyada bakacagım ama benden yedek anahtarı istemeleri sanzıman kitli oldugu için kontak anahtarını yerinden çıkartamıyoruz o yzden motor kaputunu acamadık olmuştu belkide kaza sonrası eksper gelip aracı görmeden bir işlem yapmamak adına yedek anahtarla motor kaputunu acmak istediler onun için yedek anahtara ihtiyac duydukları içindir.yinede bilemiyorum tabiki suanda sanzımanı kitli ve hiç bir işleme tabi tutulmadı hala o sekilde serviste yatıyor araç yukarda bir arkadaşımızın da başına boyle bir olay geldigini yazmıstı

Yorum bağlantısı
Mehmet Öztürk_2

birde sigortacı arkadaslara bir sorum olacak benim hasarımı vermiş oldugum beyanın dışında kazanın gercekleştiği tespit ettikleri için için red etmişler bu ne demek oluyor sizce alkolle ilgili ellerinde bir belge olmayıp, bir kişinin alkollu oldugumu düşündügünden dolayı buna istinaden mi alkollüsünüz diye red etmediler de beyandan dolayı dediler bu noktayı anlamadım eger böyle ise bir düşünce yasal belgelerin üstünde mi oluyor? bunu merak ediyorum

Yorum bağlantısı
Mehmet Ozyurek
birde sigortacı arkadaslara bir sorum olacak benim hasarımı vermiş oldugum beyanın dışında kazanın gercekleştiği tespit ettikleri için için red etmişler bu ne demek oluyor sizce alkolle ilgili ellerinde bir belge olmayıp, bir kişinin alkollu oldugumu düşündügünden dolayı buna istinaden mi alkollüsünüz diye red etmediler de beyandan dolayı dediler bu noktayı anlamadım eger böyle ise bir düşünce yasal belgelerin üstünde mi oluyor? bunu merak ediyorum

Sigorta şirketiniz kısaca size, yalan söylüyorsunuz "bu olaylar sizin anlattığınız gibi olmamış" demiş..

Hiç bir düşünce belgenin üstünde değildir..

Beyanlarının aksini ıspat edebildiğiniz takdirde, kazanırsınız..

Ben de avukatınız gibi düşünüyorum... Kolay gelsin..

Yorum bağlantısı
Fatih Karaca
Oğuz,

51 promil olan kişi kazadan bir saat sonra üflemeli ölçme cihazı ile alkol ölçtürür ise alkolü 45 promil çıkabilir..

Kazadan 45 dakika sonra alkol ölçüp, 45 promili gören polis, raporuna 45 promil alkol vardır yazmaz.. Ölçümü yapılan kişiyi hastaneye sevk eder ve hastaneden rapor alınır.. Hastane raporu, şu anki 45 olan promilin, 45 dakika önce 51 olduğunu raporuna yazar..

Çünkü alkolün vücudu terk ediş süresi aşağı yukarı bellidir..

Evet 3 saat hatta 5 saat sonra kandaki alkol bulunabilir.. Benim bildiğim 48 saate kadar izi bulunuyor ve 48 saat önce ne kadar alkol aldığı aşağı yukarı tespit edilebiliyor..

Doktor değilim, ama gördüğüm örnekler var..

Arada yanlış bilgiler vermiş olabilir..

Doktor arkadaşlarım düzeltir..

Tabiki ramazan öncesi çıkmaz.. İlker Bey'de bunu demek istememiştir zaten..

Mehmet Beyin görüşlerine katılıyorum.

Bu konuda Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin bir kararı var. Bu kararda, kişiden kişiye değişmekle birlikte, kandaki alkolün her saat 0.16 ile 0.20 promil azalacağı belirtilmiştir. Davalık olan trafik kazalarında mahkemeler ve nöroloji uzmanı hekimler ve de aynı zamanda Adli Tıp Kurumu bunun ortalamasını alır. Bu da saat başına 0.18 promildir. Bu şekilde geriye dönük olarak kaza saatinde sürücünün kaç promil alkollü olabileceği (kesin rakam değil) tahmin edilir. Bu miktar tespit edildikten sonra nöroloji uzmanının da dahil olduğu bir bilirkişi kurulu, kazada sürücünün alkollü olmasının ne derece etkili olduğunu açıklar. Burada önemli olan husus, alkol miktarına bakılmaksızın, kazaya sürücünün alkollü olmasının yol açıp açmadığının araştırılmaı gerekir.

Yani, kazadan sonra bir iki saatlik beklemeler nedeniyle alkolün tespit edilememesi diye bir şey yoktur. Kazadan iki saat sonra sürücünün kanında alkol tespit edilemiyorsa, sürücünün kaza anında ya alkolsüz olduğu ya da yasal limitler içinde alkol aldığı kabul edilir. Kazaya alkolün sebep olduğunun ispatlanması yükü, yerleşik yüksek mahkeme kararları gereği, sigorta şirketindedir.

Yine de gözden kaçırmamamız gereken husus, sigortanın red gerekçesinden anlaşıldığı kadarıyla bu kazada alkol değil, kazanın oluş biçimiyle alakalı bir şüphe olduğu anlaşılıyor.

Yorum bağlantısı
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...