İçeriğe Yönlendir

1.sınıf Öğrenci Kayıtlarında Önemli Değişiklik Yapıldı


Halis Parlak

Recommended Posts

Çocuklarımız el kadar kesinlikle değil bizler onları bu modern yaşam tarzına uyduğumuz için el kadar yapıyoruz,peşinde dolaşıyoruz çozukların yapması gerekenleri bizler onlara yaptırıyoruz ve onlarda bu kolaylığa alışıp kendi başlarına yapmaları yaş ilerlemesinde ancak oluyor.Çevremde 8 yaşında olup hala çocuk bezi ile dolaşanlar mevcut bu durum kimin suçu.Yaşadığımız apartman hayatı bir çok şekilde çocuklarımzın evde hapsolmasına uygun koşullar oluşturuyor,buna çevredeki olumsuz kötülüklerde eklenince çozukları bizler istemeden eve tıkıyoruz ve evde artık ne yapılabiliyorsa onlar ile çocuklar vakit geçirip sıkılmadan akşamı ediyorlar,Baba işe gidiyor,anne ev işleri ile uğraşıyor,abla abi var ise kendi aleminde banane der,bu çocuk ne yapacak çizgi filmlerden başka şansı var mı?Bizlerin yaptırdığı kolaylıkları kendine öğretmeye şansı var mı?başka çocukların nasıl oynadığını,nasıl konuştuğunune yiyip ne içtiğini,giydiğini bilmeye okula gidinceye kadar şansı var mı?

 

Yaş olayını bahane yapıp bu yılda göndermedik peki bu çocuklarımızı evde bırakıp tv,bilğisayara teslim edip şu çizgi karekter bu çizği karekter ezberletip hayal dünyasını kafasına kopyalasın,bilğisayardaki oyunları geceleri rüyasında bile oynamaya dalsın,kendi yapmaları gereken ihtiyaçlarını aman yavrum dur ben yaparım yaptırırım diyerek edinmesi gereken alışkanlığını engellersin,Okul yaşına geldiğinde gittiğinde yine seni arayacak,senin yardımını isteyecek,yine sınıfta ağlayacak,yine kendi ihtiyacını sensiz yapamayacak,Önceki yıldan farkı ne olacak?Bu geçecek yıl içinde sen dünyalık çalışma hayatını bırakıp,ev geçindirmeyi bırakıp,ev hanımlığını ev işlerini bırakıp çocuga öğreneceği,arkadaşlık oyunlarını,sevğisini,gözleriyle göreceği başka çocukların oyunlarını,konuşmalarını, falan filan bunları verebilecekmisin?Yapılacak şey eve kapatıp ne yaparsan yap bu olacak.Bizler çektik siz çekmeyin sizin yerinize biz siz öğrenene kadar yaparız,ederiz,siz rahatca büyüyün,sonra öğrenirsiniz diyerek bom boş beyinleri bir sürü olumsuzluklar ile doldurmasına fırsat verilerek bence esas eziyeti bizler çocuklara yapıyoruz.Okula erken gidenler düşünsüzler diğer çocuklardan farklarını bir müddet sonra nasıl farklı olduğunu görecekler.Çocuklarınıda erken gönderenler bu farkı çocuklarındada görecek.İşin olumsuz tarafları illaki olacak ama sizler ve ben kolay büyümedik değil mi?Neden çocuklarımız kolayca büyümesini isteyipte gelecekte bizlerin başına gelenlerin onlarında başına gelmeyeceğini düşünerek kendimizi kandırıp çocuklarımızı buna alet ediyoruz.

 

Yazacak çok şey var .Bana kızabilirsiniz ama çozuklara el kadar demek kendini kandırmaktan öte değil.Rahatlığa alışkın bir çocuk ile okulda sıra arkadaşı tam tersi durumda iken çocuklarımızın düşüncelerini bilmek isterdim.YAnındaki arkadaşına nasıl davranacak,nasıl arkadaşlık kuracak,bunu erkenden yapması siz yokken yapması ne kadar kolay olacak.

 

Eğitimin yaşı yoktur diye hep deriz ve deriz ya hep önce eğitim.Bunun imkanı verilincede yaşı gelmedi deyip bahane zinciriyle önlenmeye çalışılan eğitim süreci.Zararı kişiye mi,çocuğa mı bilinmeyen bir denkleme dönüşüyor.Evinizde her şeyi bırakıp bende dahil bu eğitimi sosyal hayatı verebilecekmiyiz öyle olur ise 1 yıl daha yollamayalım,bizler yaşam hayatının gerekliliğini yaparken bir kenarda onu bırakıp ihtiyaçlarını biz yaptıralım sonra git pc,çizgi film dünyasında vaktini geçir deyip beyinleri dolsun diyebilecek isek amenna.

 

Öğretmenlik zor meslek rabbim her şekilde kolaylık versin.Burada yazdıklarım bu arkadaşlarımızn kötülüne değil tam tersi onların yaşamdaki işlerinin gerekliliğine dairdir.

 

Çoğumuzun şansı apartman hayatının zorlukları olmadan sosyalliğin en güzelliğini mahalle sokaklarında serbestce oynayarak geçirdik.Şimdiki çocukların bunları yapabilmesi sadece ve sadece okul bahçesi sınırları içinde geçerli.Bunlarıda yaşı erken deyip elinden alınınca 1 yıl sonra gittiğinde farkeden ne olacak.Senin için kendini kandırma,çocuk için daha geç bir sosyalleşme fırsatı olacak başka bişi değil.Bunuda normal karşılıyorum çünki yaşanılan sosyallik artık bunu gerektiriyor. :(

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Hasan Basri Bayraktar
(düzenlendi)

Çok uzun ve güzel bir yazı ama ...Kimse çocuğunu okula yollamasın demiyoruz...Sadece zamanının erken olduğunu söylüyoruz...Anasınıfı etkinlikleriyle kendini gerçekleştirecek çocuğu yaşının ,el ve beden dilinin ,zihin ve zekasının üstünde bir dünyaya yollamak en basit tabirle acemi askeri dağda aç susuz bırakmaya benzer...Çocukların velileri genelde çok sevdikleri yavrularındaN bir an önce kurtulmak ister...bu kurtulma özellikle ev hanımlarında ve daha sonra da mecburen çalışan bayanlar da gözlenir...Sabah ki anasınıfları genelde çalışan annelerin çocuklarıyla öğleden sonra ki sınıflar ise evde oturan , çalışmayan bayanların çocuklarıyla doludur..Hatta sabah ki sınıflar daha ucuzdur...Böyle de bir gerçekliği olan bu durumun neticesi eğitim seviyesi düşük veli profilinin işine gelir ve çocuğun ne yapabileceğini devlet büyükleri daha iyi düşünmüşdür diye rahat davranırlar ama gerçek hiç te öyle değildir...

tarihinde Hasan Basri Bayraktar tarafından düzenlendi
  • Beğen 2
Yorum bağlantısı

Bu durum zamanımızın sosyalleşme kültürünün dönğüsel bir gerçeği.Son cümlemde bunu belirtmeye çalışmıştım.Bende yollasınlar demiyorum. :biggrin:

 

Ana okulu durumları hayatımıza gireli ne kadar oldu malumumuz.Bu kısımlara değinmeye gerek yok.El,beden dili vesaire gelişmi en başta aile ortamı içinde gelişen bir durum buna hayır diyemeyiz diye düşünüyorum.Bu yaşlara kadar okula gitmeden ne beceri edindi ise o şekilde okulda faaliyette bulunur.Bu yaşa kadar beden dili vesiare edinemedi ise ben hatayı aile ortamında bulurum.6 yaşında hatta 4 yaşından sonra bedenini gereksinimleri doğrultusunda kullanamıyor ise,dilini geliştiremedi ise bu ortamının adı sosyallik veya çocuk bakımı iliğisi gibi olan şeylerin günümüz şartlarındaki basitleştirilmiş,kolaylaştırılmış,sen dur ben yapayım sen yapamazsın kavramlarının getirisi olarak görürüyorum.Bu duruma bende dahilim.Şu anki toplumuzda bunun aksini büyük şehirlerde görmemiz imkansız gibi bir şey.

 

Bu nedenledir ki ciddi manada bu eğitimi veren sevgili öğretmenlerimiz son derece sıkıntı içinde kalıyor.Kaldıki bu öğretmenlerimizde belirttiğim şekilde kendi çocuklarını yetiştirmeye gayret ediyo ve o nedenledirki bu yaş olayını doğrulayabiliyorlar.En azından ben öyle düşünüyorum,çünki hayatın günümüz gerçeği bu.Bu gerçeklik ile oturtulmaya çalışılan bir eğitim düzeyinin sürekli değişimlere uğraması ile dahada zor olduğu bir gerçek.Bu zorlanma nedeniyle kendi sosyalliğimizin yaşsal olarak sınırının değişmesi neticesinde olması gereken eğitim düzeyinin kabullenilmemesine yol açmasıda son derece normal.

 

Şimdi Abd'ye taşınıldı,5 yaşında çocuk var ve eğitime burada başlayacak o ülkede bu yaşlarda eğitimin başladığını söylemeye gerek yok.Ne yapacaksınız o kurala uymayacakmısınız,rapor alıp sonraki yılamı gitsin diyeceksiniz.Sanmıyorum.Çünki orada oturmuş bir sistem var ve her şey tıkırında diye hep okuyoruz değil mi.Ben diyemiyorum gözümle görmedim ama aktarılanlar böyle.Denilecek ki o ülke zengin refah içinde vesaire,o ülkenin fakirleriyle ünlü bölgeleride mevcut oralardada aynı kurallar var ve uyuluyor.Biz o kadar zengin ülke değiliz deniliyor,oturmuş bir sistem yok deniliyor ve denilecek.İşte bunun cevabınıda ilk yazdığım yazıda verdim.O  düzeni oturtmuş ülke bu savaşlarını bilmem kaç senesinde vermiş bitirmiş düzene azıcıkta olsa koymuş ve o çizgide kuralları değilde şekillerini gün şartlarına değiştirerek götürüyor.Bizimde bu seviyeye gelmemiz için bu sıkıntıları yaşayacağız bundan kurtuluş ve kaçış ne kadar şikayet etsekte yok.Cumhuriyetimizin zenginleşmesini,refaha ulaşmasını önüne yaşının yarısından fazlasını siyasi oyunlara heba edildiğini düşünürsek,bu eğitim sürecinin dahada uzun yıllar sürecek şekilde olması gereken seviyeye gelmesini ben normal karşılıyorum.Buda bizim yaşamımıza denk geldi biz sıkıntı çekiyoruz fakat ilerde bizim çocuklarımız bu sıkıntıların daha az olacağına inandığım zamanlarda kendi çocuklarını okutacak.

 

Ben kıyafet serbest oldu diye çok sevindim ama ne yaptılar bunuda kısıtladılar niye bürokrasi denen kelimenin zulmü olduğu için oldu.Bu değişimlerin çoguda bu kelimenin eserlerinin artık zamanımızda daralan boyutlarının iyice daralmış boyutu.İnanıyorum ki bu boyut ilerde bitecek ve bu bitişin nedeninin eğitimini yine öğretmenlerimiz yeni nesile anlatacak.

 

Bütün öğretmenlerimize sayğı ve sevğilerimi gönülden iletiyorum.Bu konuda en büyük sıkıntı işiniz gereği sizlerde olacak,bu durumu bu mesleği seçerek kabullenmiş olmayı mecburda olsa ettiniz ve bu bence çokta uzun süre değişmeyecek.Bizlerde bu yeni yaşam sosyalleşmesinin dönğüsünde sizleri dahada çok sıkıntıya sokacağımız aşikar çünki sizler olmaz iseniz bu evlatlar kendilerini sadece bizim çabalarımızla bulamaz. :good1::nazar:

Yorum bağlantısı
(düzenlendi)

Bu verileri biliyor olmam ve bilmemem yazdıklarımın boyutunu değiştirmez. hatta doğruluyor denilebilir diye düşünüyorum.Kaldıki bu veri sırf bu bilme ne modeli yüzünden okulu bıraktı denemez bu inandırıcı olmaz.Çünki dar açıklamada sistem nedeniyle bırakıldı veya eğitim boyutu değişti denemiyor denemez.Bu veriler geçmişteki yıllardada aynı boyutlardadır gelecekteki yıllardada aynı boyutta olacağı tartışılmaz yani her yıl ve bundan sonraki her yıl geçmişteki yıllarda bu rakamlarda illaki okul terki veya değişimi vesaire zaten oldu ve olacaktır.Ben inanın 1983 1984 yılında ortaokulu terk ettim.Askerden geldim açıktan bitirmeler girdim ve eğitim düzeyimi liseye çıkardım sonra üniversite kazandım.Bu terkedişimin sebebini ne kimse bana sordu nede yazımı aldı.Okul bitirme isteğimi de ne kimse sorguladı nede niye akumaya geldin dedi.Şimdi zorunlumu bilmiyorum okul terketme kanıtında ben bu sistemi sevmedim açıktan okuyacağım mı yazdırılıyor ki bu veriler bu sistem arızası olarak nüksettiriliyor.Sanmıyorum.Sorulan soru bir atıf ile kaç kişi okulları terketti denilmiş ve cevaben okul terkedişinin sayısı belirlenmiş ve verilmiş.Verilen soru önergesinin soru kısmındaki 2 kelimeye bakarak verilen cebapta bu sorundan dolayı  bu kişiler okulu bıraktı denemez diye düşünürüm.

 

1980 yılındaki durumda  bu rakamlar sanırım oldukca düşük rakam olarak kalır.Hiç olmaz ise bu kişilerin çogu açıktan okuma tercihi yapmışlar.Yani yine sistemin özünü açıktan okuma yolu ile bitirmek zorundalar.

 

Sonuç olarak ben bunu yaşam koşullarının vgetirdiği bir sonuç olarak yorumlarım,sisteme değil.Sistemden dolayı aileler okuldan çocuklarını alsalar bile bu bence sonucu değiştirmez.Eğitim sorunu yılları alacak bir sorun ve düzelmesi için mutlaka sıkıntı çekilecek

tarihinde Oktay Toker tarafından düzenlendi
Yorum bağlantısı

Bu linkten alıntıdır.

http://egitimedair.net/index.php/e%C4%9Fitime-dair/1818-dunya-ulkelerinin-egitim-sistemi

 

Dünya ülkelerinin eğitim sistemi

 dunya.gif197 ülkenin 60'ında zorunlu eğitim süresi 8 yıl ve daha az, 130'unda ise 12 yıla kadar zorunlu. İşte dünya ülkelerindeki zorunlu eğitim süreleri ve sistemleri:

 Dünyadaki ülkelerin büyük çoğunluğu, uzun süreli zorunlu eğitimi tercih ediyor. 197 ülkenin 60'ında zorunlu eğitim süresi 8 yıl ve daha az süreler içerirken, 130'unda 12 yıla kadar zorunlu eğitim uygulanıyor. 197 ülkenin yaklaşık 137'si Türkiye'deki zorunlu eğitim süresinden dahauzun bir zorunlu eğitim süresine sahip.

Milli Eğitim Bakanlığınca yapılan çalışmaya göre,dünya genelinde 197 ülkenin 60'ında zorunlu eğitim süresi 8 yıl ve daha az süreler içerirken, 130'unda 9-12 yıl arası ve 7'sinde ise 13-14 yıllık eğitim veriliyor.Türkiye ise 8 yıllık zorunlu eğitim süresiyle yüzde 30.5'lik grupta yer alıyor. Başka bir ifadeyle 197 ülkenin yaklaşık 137'si Türkiye'deki zorunlu eğitim süresinden daha uzun zorunlu eğitim süresine sahip.

Zorunlu eğitime başlama yaşı 3-7 arasında değişiyor. Ülkelerin çoğunluğunda zorunlu eğitime başlama yaşı 6 iken, 38 ülkede ise zorunlu eğitime 6 yaştan önce başlanıyor. Zorunlu eğitime başlama yaşı 7 olan 44, 6 olan 113, 5 olan 33, 4 olan 4 ve 3 olan 1 ülke bulunuyor.

Eğitim süresi de ülkelere göre farklılık gösteriyor. Zorunlu eğitim 5 ülkede 5 yıl, 24 ülkede 6 yıl, 11 ülkede 7 yıl, 20 ülkede 8 yıl, 54 ülkede 9 yıl, 34 ülkede 10 yıl, 20 ülkede 11 yıl, 22 ülkede 12 yıl, 6 ülkede 13 yıl, 1 ülkede ise 14 yıl. Böylece 197 ülkeden 60'ında zorunlu eğitim süresi 8 yıl ve daha az, 130'unda ise 12 yıla kadar zorunlu eğitim uygulanıyor. 137 ülkede, Türkiye'deki 8 yıllık zorunlu eğitim süresinden daha uzun zorunlu eğitim sistemi uygulanıyor.

İlköğretim süresi İrlanda'da 8 yıl

Avrupa Birliği ve bazı ülkelerde zorunlu eğitim süresi çeşitlilik gösteriyor. Zorunlu eğitime başlama yaşı Belçika, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Almanya, İrlanda, Estonya, Fransa, İtalya, Avusturya, Romanya, Portekiz, Polonya, ABD, Avustralya, Kore, Japonya'da 6 olarak uygulanıyor.

Bulgaristan, Finlandiya ve İsveç'te 7, Macaristan, Hollanda ve Malta'da 5, İngiltere'de ise 4-5 yaşındaki çocuklar zorunlu eğitime başlıyor.

Dünyadaki uygulamalarda eğitimin yapılanmasında ilk kademe ilkokulların süreleri de değişiyor. İlköğretim süresi Almanya, Avusturya, Brezilya, Bulgaristan, Macaristan ve Rusya Federasyonu'nda 4 yıl, Fransa, İtalya, Hindistan ve Pakistan'da 5 yıl, Japonya, Hollanda ve Güney Kore'de 6 yıl, Avustralya, Norveç ve Güney Afrika'da 7 yıl, İrlanda'da ise 8 yıl olarak uygulanıyor.

Öğrenim süreleri

Ülkelerin ilköğretimin başlangıcından lise son sınıfa kadar toplam öğrenim süreleri, 10 yıl ile 13 yıl arasında değişiyor.

Dünya genelinde 204 ülkenin 50'sinde lise sona kadar öğrenim süresi 13 yıl, 116'sında ise 12 yıl olarak uygulanıyor.

Lise eğitiminin sonuna kadar toplam öğrenim süresine göre ülkelerin sayıları ve yüzde dağılımları şöyle:


Öğrenim süresi      Ülke sayısı         Yüzde
---------------    -------------        ------

      10                 6                2.9

      11                 32               15.6

      12                 116              56.6

      13                 50               24.4

Lise eğitimi 2-4 yılları arasında değişiyor

Dünyada lise eğitimin süresi de genel olarak 2-4 yılları arasında değişiyor. Filipinler'de 1 yıllık lise eğitimi süresi, İtalya, San Marino ve Samoa gibi ülkelerde 5 yıl uygulanıyor. Lise eğitimi süresi 66 ülkede 2 yıl, 88 ülkede 3 yıl ve 47 ülkede ise 4 yıl olarak belirlendi.

Gelişmiş ülkelerin yer aldığı Kuzey Amerika ve Batı Avrupa ülkeleri arasında da lise eğitimi süresi 2-5 yılları arasında değişiyor. İrlanda, Malta ve İspanya'da 2 yıl iken, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Almanya, Hollanda, Norveç, İsveç, Portekiz ve ABD'de 3 yıl, Avusturya, Belçika, İsviçre, İngiltere ve Kanada'da 4 yıl, İtalya'da ise 5 yıl orak veriliyor.

Eğitim modelleri

Ülkelerde, eğitim süresinin üniversite öncesi yıllar itibarıyla yapılandırılmasında, 3 basamaktan oluşan bir yapılanma olduğu görülüyor.

Bazı ülkelerin eğitim kademeleri şöyle:

dunya-ulkelerinin-egitim-sistemi.jpg

Bu yapılandırmanın dışında bazı ülkelerde ise eğitim ''4 5 2, 5 3 4, 5 4 3, 6 2 4, 6 3 2, 6 3 4, 7 3 2'' şeklinde kademelendiriliyor.

ABD, Almanya'da eğitim

12 yıllık zorunlu eğitim uygulanan ABD'de, okul öncesi eğitim zorunluluğu bulunmuyor. Amerika eğitim sitemi ilköğretim (okul öncesi ve ilkokul), ortaöğretim ve yükseköğretim olmak üzere 3 düzeyde organize ediliyor.

Mesleki eğitim faaliyetleri ortaöğretimin 11. ve 12. sınıflarında başlangıç düzeyinde, community kolejlerinde ise mesleki teknik ve uzmanlık eğitimi veriliyor. Mesleki eğitim daha çok 2 yıllık ''meslek yüksekokul'' diye adlandırılan community kolejlerde yapılıyor.

Almanya'da eğitim sistemi, hemen tüm eyaletlerde okul öncesi, ilköğretim, ortaöğretim birinci kademe ortaöğretim, ikinci kademe ortaöğretim ve yüksek öğretim olmak üzere 5 basamaklı yapıdan oluşuyor. Almanya'da zorunlu eğitim süresi 6-16 yaş arasında başlıyor ve 10 yıl sürer.

Tam zamanlı genel eğitimin 4 yılı ilköğretim, 6 yılı da birinci kademe ortaöğretim seviyesinde veriliyor. Ortaöğretimin ikinci kademesi de öğrencileri yükseköğretime giriş için zorunlu olan genel eğitim olgunluk diplomasına hazırlayan üç yıllık (11-13. sınıflar) lisenin ve çok programlı okulun ikinci devresi ile öğrencileri mesleki eğitim olgunluk diplomasına veya mesleğe hazırlayan 1-3 yıllık mesleki eğitim okullarıdır.

İngiltere'de ilköğretime başlama yaşı 5

Fransa'da da zorunlu eğitimin süresi 10 yıl olarak belirleniyor. 6-16 yaş arasındaki çocukları kapsayan zorunlu eğitimin 5 yılı ilköğretimde, 4 yılı ortaöğretimin birinci kademesinde veriliyor.

Ortaöğretimin birinci kademesini bitiren öğrencilerin, zorunlu temel eğitimlerini tamamlayabilmeleri için ortaöğretim ikinci kademede genel eğitim, teknik eğitim veya mesleki eğitim liselerinden birinde bir yıl daha tam zamanlı öğrenim görmeleri zorunluluğu bulunuyor.

Zorunlu eğitim 6 yaşında başlıyor ve 5 yılı ilkokul, 3 yılı birinci kademe ortaöğretim olmak üzere 14 yaşına kadar devam eder.

Zorunlu eğitim devlet okullarında, özel okullarda veya evdeki eğitimle tamamlanabilir. Tüm ülke kapsamında bulunan resmi okullar ve resmi olarak kabul edilen özel okullar, yasa ve yönetmeliklerle yönetiliyor.

İtalya'da da zorunlu eğitimin süresi 10 yıl olarak uygulanıyor. 16 yaşını dolduran ve örgün eğitime devam etmeyen öğrencilerin 18 yaşına kadar mesleki eğitim görmeleri öngörülüyor.

İngiltere'de ise örgün eğitim sistemi, 3-5 yaş arası çocukların devam ettiği okul öncesi eğitim, 5-11 yaş arasındaki çocukların devam ettiği 6 yıllık ilköğretim, 11-16 yaş grubun devam ettiği ortaöğretim birinci kademesi ve 16-18 yaş grubunun devam ettiği genel ve mesleki eğitimin verildiği ortaöğretim ikinci kademesi akademik ve mesleki eğitimin bulunduğu yükseköğretimi kapsıyor.

Japonya'daki eğitim, 6 yıllık ilkokul, 3 yıllık ortaokul, 3 yıllık lise ile 4 yıllık üniversitelerde veriliyor.

İlkokul ve ortaokulu kapsayan zorunlu eğitim süresi 9 yıl olarak uygulanıyor. Ülkede ulusal okullar, kamu okulları ve özel okullar olmak üzere üç tür okul bulunuyor. Ulusal okulların finansmanı merkezi hükümetçe, kamu okullarınınki il ve belediye yönetimlerince özel okullarınınki ise özel kuruluşlarca karşılanıyor.

 

Bir kaç dipnot olarak.Bunu okuyunca şaşırdım dersem yalan olmaz.

  • Çağdaş ABD eğitim sisteminin temel ilkeleri 1991 yılında kabul edilmiştir. Başlıca ilke eğitimde fırsat eşitliğidir. Irk, cinsiyet, sosyo-ekonomik ayrım yapmak yasaktır.

http://www.tugeb.org.tr/index.php?option=com_content&view=article&id=189:abdde-eitim-sistemi&catid=50:duenyadan-eitim&Itemid=113

 

Okul Öncesi Eğitim

 ABD de 4–6 yaş arası okul öncesi eğitim programları vardır. Okul öncesi eğitim zorunlu değil ancak yoğun bir katılım mevcuttur. Örneğin ABD de 5 yaş grubunun %93’ü anaokullarına devam etmektedir.
Okul öncesi eğitim programlarının amacı, çocukları ilkokula hazırlamak, kendilerine güvenlerini artırmak, iyi ahlak davranışları ile oyun ve çalışma alışkanlıklarının kazandırılmasıdır. Diğer taraftan bir çocuğun en hızlı ve kalıcı öğrenme yaş grubunun 3–7 yaş grubu olduğu düşünüldüğünde, bu ülkede öğrencilerin eğitime ne kadar önde ve hazırlıklı başladıkları görülmektedir.
http://tr.wikipedia.org/wiki/Almanya%27da_e%C4%9Fitim Almanya'da okul sistemine genel bakış Sınıf Ortalama Yaş Okul Seviyesi
(Berlin/Brandenburg) Okul Seviyesi
(Almanya'nın geri kalanı) 1 6/7 ilköğretim ilköğretim 2 7/8 ilköğretim ilköğretim 3 8/9 ilköğretim ilköğretim 4 10/11 ilköğretim ilköğretim 5 11/12 ilköğretim ortaöğretim 6 12/13 ilköğretim ortaöğretim 7 13/14 ortaöğretim ortaöğretim 8 14/15 ortaöğretim ortaöğretim 9 15/16 ortaöğretim ortaöğretim 10 16/17 ortaöğretim ortaöğretim 11 17/18 ortaöğretim ortaöğretim 12 18/19 ortaöğretim ortaöğretim 13 19/20 ortaöğretim ortaöğretim

 

İngiltere

 

4.Zorunlu Eğitim

 

  1. Safhaları

İlköğretim

  1. yaş ve 11 yaş arası (İngiltere/Galler)

4 yaş ve 11 yaş arası (Kuzey İrlanda)

Ortaöğretim

11 yaş ila 16 ya da 18 yaş

 

Eğitim 5 yaş (Kuzey İrlanda’da 4 yaş) ile 16 yaş arasındaki kişiler için zorunludur.

 

İngiltere’deki ve Galler’deki pek çok çocuk 4 yaşında ilkokul öncesi dönemi sınıflarında eğitimlerine başlarlar.

 

Çocukların çoğu 11 yaşında ilkokuldan bir ortaokula geçiş yaparlar ancak İngiltere’nin bazı bölgelerinde çocuklar 8 ya da 9 yaşından 12 ya da 13 yaşlarına kadar ortaokula devam eder.

 

Bir çok ortaöğretim okulu 16 yaşından 18 yaşına kadar olan yaş grubundaki öğrenciler için zorunlu eğitim sonrası eğitim sağlamaktadır.

 

 

Kısaca Türkiye cumhuriyeti Öğretime bence daha yeni başlıyor.Aşacağı çok sınav gideceği çok yol var.

 

Fakat ben bu ülkelerden geri kalır bir ülke olmadığımıza gönülden inanıyorum.Bu ülkelerdeki insanlar buralarda yazılan el kadar bebe diye bebelerini okula yollamasa ne olurdu.Bizim bebelerimiz bana göre rabbim tarafından özel bir nesil olarak bizlere hediye ediliyor bizler bu hediyeleri el kadar bebe sen otur oturduğun yerde şu yaşında eğitime başla iyi olur diye en verimli ve canlı hallerini heba etmelerini sağlayarak bu hediyeleri bence kendi nefsimize feda ediyoruz.O nedenle bu şekillerde şikayet edilen şeyleri hayatımızdan silmemiz en yerinde verilecek karar olacaktır.Çocuklarımız elbette kıymetli.Fakat onların bizim yaşlarımızda başarılı düzenli veya deriz ya vatana millete hayırlı evlat olsun diye işte bu cümleye layık olmaları için onlar için çocuklarımıza el kadar demek yerine eğitimini çizgi film veya pc başında oyunlar oynasın diye evde tutmadan okullara yollayalım.

Yorum bağlantısı
Murat Dere
(düzenlendi)

Oktay,uzun olduğu kadar da gereksiz bir yazı alıntılamışsın. :p Bu yazı hiç bir şey göstermiyor ki. Zaten eski bir yazı. Hala Türkiye'de zorunlu eğitimin 8 yıl olduğunu söylüyor. Ayrıca 4-5 yaşında çocukları zorunlu eğitime başlatmak demek 1. sınıftan bildiğin derslerle, okuma-yazma ile mi başlamak demek? Biz burada çocuklarınızı 5,5 yaşında 1. sınıfa göndermeyin diyoruz, okula göndermeyin değil.

 

Sen gönderdiğin/göndereceğin için ya da bilmediğim bir sebeple bu yanlış düşünceyi savunuyorsun ama bana kalırsa önce bir pedagoga gidip 5/5,5 yaşında bir çocuğu ilkokul 1. sınıfa başlatmanın fiziksel, ruhsal ve bilişsel olarak neden yanlış olduğunu sorduktan sonra bu düşünceyi/düşüncelerini gözden geçir yetenekli arkadaşım benim. :)

tarihinde Murat Dere tarafından düzenlendi
Yorum bağlantısı
Ertan Çabuk

Fiziksel yetersizliğe bir örnek : parmak kasları tam olarak gelişmediği için kalem tutmada ve kalem kullanmada zorluklar çekilmekte ve bu nedenle çocuğun doğası gereği yapamıyorum hissi ile sıkılmasına ve dersten soğumasına neden olmakta.

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Murat Dere

Fiziksel yetersizliğe bir örnek : parmak kasları tam olarak gelişmediği için kalem tutmada ve kalem kullanmada zorluklar çekilmekte ve bu nedenle çocuğun doğası gereği yapamıyorum hissi ile sıkılmasına ve dersten soğumasına neden olmakta.

 

En bilineni bu Ertan ve bence sadece bu bile yeterli göndermemek için.

 

Alın size bir alıntı da benden:

 

Haber: UMAY AKTAŞ SALMAN - umay.aktas@radikal.com.tr / Arşivi

Bu yıl isteğe bağlı olarak 5, zorunlu olarak da 5.5 yaşındaki çocuklar gelişimlerinin henüz ilkokula uygun olmadığı tartışmaları arasında ilkokul sıralarıyla buluştu. Peki b bu yıl nasıl geçti? Radikal biri 5.5 yaşında, diğeri daha küçük iki çocuğun ailesine bir yılı nasıl geçirdiklerini sordu. 

Avukat Şengül Türkdoğan, 5.5 yaşından küçük oğlu Taylan’ı Anadolu yakasındaki bir özel okulun anaokuluna yazdırmaya gittiğinde, okul yöneticileri 5-5.5 yaş için ayrı sınıflar ve anaokulu öğretmeni olacağını, derslerin oyunla geçeceğini söylemiş. Bunun üzerine Türkdoğan oğlu Taylan’ı isteğe bağlı grupta olmasına karşın 1. sınıfa kayıt ettirmiş. Ancak şartlar vaat edildiği gibi olmayınca kararından pişman olmuş. Türkdoğan’ın anlatıkları, uzmanların uyarılarının ne kadar önemli olduğunu birkez daha gözler önüne seriyor: 

“Sınıfımız 5-5.5 yaşında 10 çocuktan oluşuyordu. Tuvalet problemimiz oldu. Tek başına gitmekte sıkıntı yaşadı. Öğretmeni ilgileniyordu, bu kez de diğer çocuklar durmuyordu. Ya da çocuklar tuvalete gittiklerinde korkuyor, kapıları kapatmıyorlardı. Bu kez de başka çocuklar görüyor, utanıyorlardı. İki-üç ay böyle geçti. Yemeklerini de belirli süre içinde bitirmeleri gerektiği için yetiştiremediler. 1.5 yıl kreşe gitmesine karşın zorlandı. ‘Ders yapmak istemiyorum’ diyordu. Kasları gelişmediği için 5 dakika yazıyor, yoruluyordu. yordu. Şubat ayında okumayı söktü. Sınıfında iki üç kişi çok iyi okuyor. Diğerleri heceliyor. Çok pişman oldum okula başladığına. Rapor alayım bu sene gitmesin ya da sınıfta kalsın diye düşündüm. Bu kez de sınıf tekrarı yaptığı için kendine güveni gidecek, kendi yaş grubuyla da olmayacak. Kitaplara meraklı çocuktu ama şu anda çok soğudu. Yazı yazmayı sevmiyor. Ondan biraz daha büyükler iki-üç sayfa yazı yazarken, Taylan dört sayfa yazıp yoruluyor. Okuldan gelip oyuncaklarına sarılıyor, okula oyuncaklarını götürüyor. Kaygılarım yüksek. Hiçbir zaman diğer birinci sınıfların seviyesinde olamayacaklar. Okula başlamak için 6 yaş normal.” 

‘Niye beni okula yolladın?’ 

Adını vermek istemeyen bir veli, kızı 67 aylık olduğu için zorunlu olarak okula kaydettirmiş. KızıBağcılar ’da İnönü İlkokulu 1. sınıf öğrencisi. “Çocuğuma rapor alıp damga vurmak istemedim. Zekasında bir problem yok ki” diyor. Tekrar fırsatı olsa anaokulunu seçeceğini anlatan veli, kızının bir yaş büyümek zorunda olduğunu anlatıyor: 

“Hâlâ okula giderken ağlıyor, gitmek istemiyor. 15 gün çişini kaçırdı. ‘Sen ne biçim annesin beni niye okula gönderdin’ dedi. 34 kişilik bir sınıfta 5-5.5 yaşındaki çocuklarla birlikte okuyor. Sınıfta herkes zorlandı. Çok zor geçti bu bir yıl. Bir ay önce okuma yazmayı öğrendiler. Çizgi çizerken bile hâlâ yoruluyor. Çok ders veriyorla , zorlanıyor. Okuyor ama okuduğunu anlat deyince anlatamıyor. Çünkü okurken anlamıyor. Her gün okul ne zaman bitecek diye soruyor. Daha önce iki-üç ay kreş deneyimi vardı. Ancak sınıfta okulöncesi eğitimi alanlar da zorlandı. Konuları öğrenmek ve yakalamak için gece saat 10-11’e kadar ders çalıştığımız oldu.”

Hayatları etkilenir

Sınıf öğretmeni Adnan Temur, bu yıl 5. kez birinci sınıf okutmuş, Anadolu’da görevliyken 64 kişilik sınıfı da olmuş ancak hiç bu yılki kadar zorlanmamış. Gültepe İlköğretim Okulu öğretmeni ve Eğitim- Sen İstanbul 7 Nolu Şube yöneticisi olan Temur, 20 kişilik sınıfında 5.5 yaşında dört öğrencisi olduğunu belirterek bu yıl yaşadıklarını şöyle anlatıyor: 

“Sınıfta gelişimlerini çok iyi tamamlamış öğrencilerim de vardı. Verdiğim bir şeyi onlar 10 dakikada yapıyorlardı. Ben diğerleriyle uğraşıyordum. Onlar da sıkılıyordu. Küçüklerin motor kasları gelişmemişti. Hiçbiri okulöncesi eğitim de almadığı için zorlanıyorlardı. Okuma-yazmaya geçtik ama bazıları kelime okuyor, cümle okuyamıyor. Velilerde de ‘Eğitim zorunlu, başlamazsa ceza alır’ endişesi var. O yüzden yazdırıyorlar okula. Tuvalet problemi de yaşadık ama bunlar çözülecek şeyler. Ama bir çocuğun derste arkadaşlarının yapabildiğini yapamaması sorun. Öğretmen de yoruluyor ama bizim için telafisi var. Veli de yorgunluğunu telafi eder ama çocukların bir derste yaşadığı bir şey, hayatlarına bedel. Keşke bu uygulamadan dönülse.” 

‘Okumak önemli değil okuduğunu anlamıyor ki’ 

11 yıllık sınıf öğretmeni Eğitim-Sen İstanbul 1 Nolu Şube Kadın Sekreteri Evrim Doğan ise minik öğrenciler için “40 dakika oturup ders dinlemeleri mümkün olmadı. Hâlâ sınıf içi kuralları bilmiyorlar. Anlamada da zorluk yaşıyorlar. Hâlâ okula gelmek istemeyen, ödev yapmak istemeyen o kadar çocuk var ki. Üç sınıf böyle 5.5 yaş çocuklarından oluşuyor. Diğer sekiz sınıf ise 6 ve 7 yaşında başlayanlar. Kendi çocuklarımı beden eğitimine çıkardığımda diğer sınıfların yavrusu gibi duruyorlar. Oturduğu sırada ayağı yere değmeyen öğrencim var” diye konuşuyor. 

5 yaş sınıfını okutan ve adını vermek istemeyen bir öğretmen ise sınıftaki manzarayı şöyle özetliyor: 

“Önce 52 öğrenci vardı şimdi 43’e düştü. Uzun süre ağladılar. Çocuğunu zorla sınıfa sokup kapıyı dışarıdan tutan veli vardı. Altını ıslatan, kaçıp eve gitmeye çalışırken kaybolanlar oldu. Tek başıma onca çocuğa anaokulu öğretmenliği yapmaya çalıştım. Bıkan çocuklar oldu. Halen sorunları aşmış değilim. Sınıfta toplu monolog halindeler. Türkçe kitabında çocuğun şiir yazması isteniyor, mümkün mü? Nisanda okumaya geçtiler ama okumak bir şey değil. Okuduklarını anlamıyorlar. Her zaman bir adım geride olacak bu çocuklar.”

  • Beğen 2
Yorum bağlantısı

Öğretmenim tarihini biliyorum buna takılıp 8 yıl diyerek geçiştirmeyelim demekki şimdi 12 yıllık egitim veren ülkeler ile aynı guruptayız buda bir gelişme değil mi? Ve hala bu ülkeler bu çizgide eğitim veriyor yaş değişikliği olsa idi bu eğitim yazılarıda güncel olurdu.

 

Peki bu ülkelerdeki eğitmen uzmanları sizin örnek verdiğiniz yaş gelişim bilmemlerini göz önüne almıyorlarmıda o yaşlarda ilköğretime alıyorlar.1 sınıf demek kalem alsın yazsın demek illaki değil ben öyledir demiyorum.O ülkelerdeki doktorlar niye sizin verdiğiniz örnekleri kendi ülkelerinde çıkıpta 7 yaşında ilköğretim 1.sınıf olarak belirlensin demiyor?Onlar çocuklarını düşünmüyor mu?Gelişimleri bozulacak korkusunu halkına aktarmıyor mu? Onlar cahil mi?

 

Engiliz adamları çocukların gelişimini bilmiyorlarsa çocuklara zulüm yapıyorlar demekki çünki sizin belirttiğiniz yaşlarda onlarda 1.sınıf olarak geçiyor.Buda demektir ki yazma ve okumanın başladığı bir sınıf.İç eğitim şekline bakmalı ve ben ülkemizde bunun yavaşca düzeldiğini görüyorum.

 

Ben anladığımı bildiğimi iddia etmiyorum niyetimde yok.Önümdeki verilerde dünyanın en ileri eğitimine sahip bu ülkeler bu yaşta 1.sınıf eğitimine başlıyorsa Ülkemizde neden karşı çıkılıyor.? Ayrıca 5 yaşında 1.sınıfa alınmuyor ki öyle olsa idi benim oğlum şimdi 2.sınıfa gidecek ti?Sizin dediğiniz gibi 5 yaşında 1.sınıf işlemi oluyorsa devlet niye otomatik man oğlumu kayıt etmedi 1 ay ile kaybetti?Benim bildiğim bu?


Şimdiki bir çok 4 yaşındaki evladımız,kızımız pc nin kurdu olduğunu inkar edemeyiz değil mi?Buna seviniyorsak belirlenen yaşta okula gönderip beyinlerini düzgünce geliştirsinler diye ben bunları savunuyorum.

Yorum bağlantısı
Murat Dere

Öğretmenim tarihini biliyorum buna takılıp 8 yıl diyerek geçiştirmeyelim demekki şimdi 12 yıllık egitim veren ülkeler ile aynı guruptayız buda bir gelişme değil mi? Ve hala bu ülkeler bu çizgide eğitim veriyor yaş değişikliği olsa idi bu eğitim yazılarıda güncel olurdu.

Peki bu ülkelerdeki eğitmen uzmanları sizin örnek verdiğiniz yaş gelişim bilmemlerini göz önüne almıyorlarmıda o yaşlarda ilköğretime alıyorlar.1 sınıf demek kalem alsın yazsın demek illaki değil ben öyledir demiyorum.O ülkelerdeki doktorlar niye sizin verdiğiniz örnekleri kendi ülkelerinde çıkıpta 7 yaşında ilköğretim 1.sınıf olarak belirlensin demiyor?Onlar çocuklarını düşünmüyor mu?Gelişimleri bozulacak korkusunu halkına aktarmıyor mu? Onlar cahil mi?

Engiliz adamları çocukların gelişimini bilmiyorlarsa çocuklara zulüm yapıyorlar demekki çünki sizin belirttiğiniz yaşlarda onlarda 1.sınıf olarak geçiyor.Buda demektir ki yazma ve okumanın başladığı bir sınıf.İç eğitim şekline bakmalı ve ben ülkemizde bunun yavaşca düzeldiğini görüyorum.

Ben anladığımı bildiğimi iddia etmiyorum niyetimde yok.Önümdeki verilerde dünyanın en ileri eğitimine sahip bu ülkeler bu yaşta 1.sınıf eğitimine başlıyorsa Ülkemizde neden karşı çıkılıyor.? Ayrıca 5 yaşında 1.sınıfa alınmuyor ki öyle olsa idi benim oğlum şimdi 2.sınıfa gidecek ti?Sizin dediğiniz gibi 5 yaşında 1.sınıf işlemi oluyorsa devlet niye otomatik man oğlumu kayıt etmedi 1 ay ile kaybetti?Benim bildiğim bu?

Şimdiki bir çok 4 yaşındaki evladımız,kızımız pc nin kurdu olduğunu inkar edemeyiz değil mi?Buna seviniyorsak belirlenen yaşta okula gönderip beyinlerini düzgünce geliştirsinler diye ben bunları savunuyorum.

Oktay'ım, sen beni anlamamışsın. Bu adamlar bize dese ki "4 yaşından 6 yaşına kadar okul öncesi eğitim zorunlu" o zaman senin verdiğin örnek ülkeler gibi olur. Onlar 4-5 yaşlarında zorunlu eğitime başlıyorlar ama bizdeki birinci sınıf mantığında değil anaokulu mantığında. Bizde okumalı yazmalı, bildiğin dersli okula başlandığında onların ki okul öncesi eğitimde oyunlarla fark etmeden öğreniyor. Bizimkiler gibi tahta sıralarda bir tarafları acıyarak da değil üstelik. Falan filan yani konu uzun Oktay. Güzel araştırmak lazım. Onların aynı yaştaki çocuklarının okuma şartlarına da bak, sınıflarını gör. Gelişmek sadece yaşı aşağıya çekmekle, zorunlu eğitim süresini artırmakla olmuyor canım benim. Hizmetin içeriğini, kalitesini, fiziksel ortamını vs... Öff Oktay, git pcb falan çıkar sen yaa! :p

  • Beğen 3
Yorum bağlantısı
Halis Parlak

Şu an telefonda olduğum için rahat yazamıyorum.Eğitim işi teorik bilgilerle dersle kitapla yorumlanacak birşey değildir.Eğitime dair ansiklopedileri yutsanız sınıf veya okul ortamına girmediğiniz müddetçe bunların bir manası yoktur.

Sıkıntının nedeni,okul veya sınıf ortamına girmeyen hayatında okul öncesi öğrencisi ve velisi görmemiş bürokratların eğitimi kitaplarda okudukları veya yurtdışında aldıkları eğitimle yorumlamalarıdır.Bu yorumlamalara istinaden de mevzuat hazırlamalarıdır.

Hep söylüyorum ilköğretim kurumları mevzuatını 5 tane idareci ve uygulayıcı öğretmen yazsa bunlardan iyi yönetmelik hazırlarlar.

Daha önce de yazdım yine yazıyorum örneklem olsun diye,geçen sene 148 isteğe bağlı öğrenciden 18 öğrenci kaydoldu.İlk 2 ay oyun zamanı sıkıntı yok ne zamanki çizgileri görmeye başladılar 11 tanesi çocuğu almak zorunda kaldı.Kalan 7 taneden 5 i veli isteği ile sınıfta kaldı 2 öğrenci geçti birinin kaynaştırma raporu vardı.Yorumu size ait...

Öğrenmenin temel şartı,öğrenmeye hazır olmaktır.Hazır olması da fiziksel ve zihinsel olarak belli bir olgunluğa ulaşmasıyla olur.

Bilgisayar bulursam devam ederim:)

  • Beğen 3
Yorum bağlantısı

Sizin cevaben yazdıklarınızada benim cevaplarım ise zaten yazdıklarımın içinde fazlası ile var.Ben bu dediklerinizi zaten kabulleniyorum aksinide yazımda bulacağınızı düşünmüyorum.

Sizleride gayet iyi anlıyorum. :good1:

Ben şuna inanıyorum o denilen düzeydeki eğitime ulaşmak için bu adımlar mecburen bu şekilde atılabiliyor ise ve atılacak adınlarda olacak bunlarda bir gelişme sürecidir.Dahasınıda kısa zaman zarfında ulaşmak sadece ileriye dönük bir hayal olur.Çünki atılacak adımların boyutu bana göre sadece ülkemiz insanlarının sınırıyla orantılı değil,çok fazla coğrafyaya ulaşılabilecek bir adımların atıldığını ben düşünüyorum.Bunun zor kabul göreceğinide net şekilde görüyorum.

 

Konu uzasın istemiyorum.Ben ögrenim düzeyi nasıl olur,şöyle olur böyle olur demiyorum ve bu cahiliğimlede zaten bilmiyorum,kafamıda yormuyorum alanım değil.Kendimde dahil onca yıl önceki eğitimden anlamadığım gibi çözemedimde şimdi 2 evladımda okulda ve ben halada çözemedim.Küçük oğlumda gidecek yine çözemeyeceğimi biliyorum.Elimden bişide gelmez.Birden birede çözüme ulaşacağınıda zaten düşünmüyorum.Yazılarımada bakılırsada buna dair yazımda yok.Ben yaş bahanesi ile şu bu bahanesi ile çocukların şu yada bu şekilde egitime koşullar uygun olur olmaz ama bu yaşlarda başlanması ve yaşaması taraftarıyım.Çocuklarımızın gerçek düşmeni evdeki tv'ler belli bir dönemde olsa bu meret şey hayatlarıında olmuyor ve hayal dünyasını beyinlerine yazamayacakları.Hiç olmaz ise arkadaş edinip onlarla vakit geçirip apartman hayatının hapis ortamındanda kısa süreliğinede olsa kurtulmaları.Bunlar minnacık sebebler ama önemli konular.

 

Cahil başım ile anladığım.Günümüzdeki gelişmeleri gözlerimle,kulaklarımla şahit olduğum ve tarihimizin bunca yıllık yönetimdeki bilmen ne yanlışlarının verdiği tarih öncesine doğru geri geri gidilişinin ardından oluşan sorunlarından sonra,şurada daha yeni ayagını yere basabilen bir ülke olmaya aday iken böyle birden bire pat diye rahat bir düzeyli kaliteliöğrenim sürecinin beklentisi ile hemen olsun düşüncesiyle şikayetlerin bu dozda olmasını doğru bulmuyorum.Adım atılacak daha çok uzun yıllar var.Eğitimciyim ben iyi biliyorum diyen kardeşlerimiz güçleri yettiği sürece rabbimin izni ile çıkıp gönül versin ve kazansın bu kuralları değiştirsin.Buna engel olacak hiç kimse yoktur.Bizde sonrasındaki seneye düzeyli bir eğitim süreciyle evlatlarımızı yollayalım.Benim temennimde zaten bu olur.

 

Okuduğunuz için rabbim razı olsun. :good1:

 

Öğretmenlerim öğrenim konusunu ben irdelemiyorum haşa haddimde değil,benim anlatmak istediğim yazdıklarımın arasındaki anlamlar.O ülkeler tarihleri boyunca koşulları oluşturmadan dahi çocukları bu yaşlarda eğitim veren ülkelrdi tarihlerinizde az çok cahilliğim elverdiği sürece okudum azcıkta öğrendim.Şimdiki boyuta gelmeleri kolay olmamış heleki engilizler çok fena koşullarda bile eğitim yaptırmışlar ve görüyoruz ki şimdi dünyanın en ileri eğitimine sahipler.Bende isterdim son Tarihimizde sadece insan yararına bişiler yapılsaydıda bu eşkilde eğitim sürecini kazanmış olsaydık.Ahhh Ahhhh. :D :D :D :D

Yorum bağlantısı
Murat Dere

Sizin cevaben yazdıklarınızada benim cevaplarım ise zaten yazdıklarımın içinde fazlası ile var.Ben bu dediklerinizi zaten kabulleniyorum aksinide yazımda bulacağınızı düşünmüyorum.

Sizleride gayet iyi anlıyorum. :good1:

Ben şuna inanıyorum o denilen düzeydeki eğitime ulaşmak için bu adımlar mecburen bu şekilde atılabiliyor ise ve atılacak adınlarda olacak bunlarda bir gelişme sürecidir.Dahasınıda kısa zaman zarfında ulaşmak sadece ileriye dönük bir hayal olur.Çünki atılacak adımların boyutu bana göre sadece ülkemiz insanlarının sınırıyla orantılı değil,çok fazla coğrafyaya ulaşılabilecek bir adımların atıldığını ben düşünüyorum.Bunun zor kabul göreceğinide net şekilde görüyorum.

 

Konu uzasın istemiyorum.Ben ögrenim düzeyi nasıl olur,şöyle olur böyle olur demiyorum ve bu cahiliğimlede zaten bilmiyorum,kafamıda yormuyorum alanım değil.Kendimde dahil onca yıl önceki eğitimden anlamadığım gibi çözemedimde şimdi 2 evladımda okulda ve ben halada çözemedim.Küçük oğlumda gidecek yine çözemeyeceğimi biliyorum.Elimden bişide gelmez.Birden birede çözüme ulaşacağınıda zaten düşünmüyorum.Yazılarımada bakılırsada buna dair yazımda yok.Ben yaş bahanesi ile şu bu bahanesi ile çocukların şu yada bu şekilde egitime koşullar uygun olur olmaz ama bu yaşlarda başlanması ve yaşaması taraftarıyım.Çocuklarımızın gerçek düşmeni evdeki tv'ler belli bir dönemde olsa bu meret şey hayatlarıında olmuyor ve hayal dünyasını beyinlerine yazamayacakları.Hiç olmaz ise arkadaş edinip onlarla vakit geçirip apartman hayatının hapis ortamındanda kısa süreliğinede olsa kurtulmaları.Bunlar minnacık sebebler ama önemli konular.

 

Cahil başım ile anladığım.Günümüzdeki gelişmeleri gözlerimle,kulaklarımla şahit olduğum ve tarihimizin bunca yıllık yönetimdeki bilmen ne yanlışlarının verdiği tarih öncesine doğru geri geri gidilişinin ardından oluşan sorunlarından sonra,şurada daha yeni ayagını yere basabilen bir ülke olmaya aday iken böyle birden bire pat diye rahat bir düzeyli kaliteliöğrenim sürecinin beklentisi ile hemen olsun düşüncesiyle şikayetlerin bu dozda olmasını doğru bulmuyorum.Adım atılacak daha çok uzun yıllar var.Eğitimciyim ben iyi biliyorum diyen kardeşlerimiz güçleri yettiği sürece rabbimin izni ile çıkıp gönül versin ve kazansın bu kuralları değiştirsin.Buna engel olacak hiç kimse yoktur.Bizde sonrasındaki seneye düzeyli bir eğitim süreciyle evlatlarımızı yollayalım.Benim temennimde zaten bu olur.

 

Okuduğunuz için rabbim razı olsun. :good1:

 

Öğretmenlerim öğrenim konusunu ben irdelemiyorum haşa haddimde değil,benim anlatmak istediğim yazdıklarımın arasındaki anlamlar.O ülkeler tarihleri boyunca koşulları oluşturmadan dahi çocukları bu yaşlarda eğitim veren ülkelrdi tarihlerinizde az çok cahilliğim elverdiği sürece okudum azcıkta öğrendim.Şimdiki boyuta gelmeleri kolay olmamış heleki engilizler çok fena koşullarda bile eğitim yaptırmışlar ve görüyoruz ki şimdi dünyanın en ileri eğitimine sahipler.Bende isterdim son Tarihimizde sadece insan yararına bişiler yapılsaydıda bu eşkilde eğitim sürecini kazanmış olsaydık.Ahhh Ahhhh. :D :D :D :D

 

PCB'ni bastın mı sen bakim? :p

Yorum bağlantısı
Murat Dere

Yok bi-xenon mercek basıyorum,pardon takıyorum. :p:D

 

O da olur. Yalnız, gereksiz taramalardan kaçın. <--

                                                                               |

 

Not: Bakalım kaç kişi bunu anlayacak kadar yaşlı. ;)

Yorum bağlantısı
Yılmaz Ertek

merhaba,

 

kızım 1 Mart 2008 doğumlu, geçen sene anasınıfından mezun oldu. 1.sınıfa kaydı düştü.

yeni düzenleme ile kayıt erteleme dilekçesi vermek istiyoruz. Örnek bir dilekçe örneği var mı ?

biraz bakındım, bulamadım...

dilekçede "fiziksel ya da zihinsel hazır değil" gibi ifadeler kullanmak istemiyorum.

tamamen kendi isteğimizle göndermek istemiyoruz.

 

 

 

 

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Yılmaz Ertek

sorun çocukların okula erken başlamasında değil, zaten 3-4 yaşından itibaren kreş veya anaokulu/anasınıfına gidiyorlar.

benim de kızımın (çok şükür) zihinsel olarak bir eksiği yok 1.sınıfa gitmesi için.

sıkıntı okulların-öğretmenlerin buna hazırlıksız yakalanmaları.

geçen sene yaşanan sıkıntıları okuyun, hiç kimse benim çocuğum dersleri anlayamadı, başarısız oldu demiyor.

çoğu sıkıntı tuvalet eğitimi, okulların tuvalet yapısındaki eksikliklerden çıkmış.

ben de geçen sene incelemiştim, kızımın boyu lavabolara yetişmiyordu.

yazacak çok şey var aslında ama uzun yazınca okunmuyor :)

Yorum bağlantısı

merhaba,

 

kızım 1 Mart 2008 doğumlu, geçen sene anasınıfından mezun oldu. 1.sınıfa kaydı düştü.

yeni düzenleme ile kayıt erteleme dilekçesi vermek istiyoruz. Örnek bir dilekçe örneği var mı ?

biraz bakındım, bulamadım...

dilekçede "fiziksel ya da zihinsel hazır değil" gibi ifadeler kullanmak istemiyorum.

tamamen kendi isteğimizle göndermek istemiyoruz.

Zaten göndermeye mecbur değilsiniz,kendi isteğimle göndermek istemiyorum diye dilekçe yazıp verin sorun olmaz. 

Benim kızımda 2008 nisan doğumlu ben gönderecem inşaallah pişman olmayız,hayırlısı olur.

Yorum bağlantısı
Yılmaz Ertek

Zaten göndermeye mecbur değilsiniz,kendi isteğimle göndermek istemiyorum diye dilekçe yazıp verin sorun olmaz. 

Benim kızımda 2008 nisan doğumlu ben gönderecem inşaallah pişman olmayız,hayırlısı olur.

 

fiziksel olarak (sizce) yeteri kadar gelişti ise göndermenizde bir sakınca yok (bence)

ama benim kızım anasınıfının hem en küçüğü idi (yaş olarak)

hem de minyon ve zayıf olduğu için (14 kilo hala ) sıkıntı yaşadık.

çok sık hasta oldu üstelik, toplam sürenin yarısı kadar gidebilmiştir okula...

 

Yorum bağlantısı

fiziksel olarak (sizce) yeteri kadar gelişti ise göndermenizde bir sakınca yok (bence)

ama benim kızım anasınıfının hem en küçüğü idi (yaş olarak)

hem de minyon ve zayıf olduğu için (14 kilo hala ) sıkıntı yaşadık.

çok sık hasta oldu üstelik, toplam sürenin yarısı kadar gidebilmiştir okula...

fiziksel olarak gelişimi iyi çok şükür hayırlısı olsun artık.

Yorum bağlantısı
Mustafa Çiçek
(düzenlendi)

   Sınıf öğretmeni olmamama rağmen sıkıntı çeken arkadaşlarımı gördükçe sistemin ne kadar "idareten" olduğunu görüyorum. Sistemde yıpranan/yıpratılan öğretmen gözüyle bakın biraz da. Öğretmen hazırlıksız derken biraz elinizi vicdanınıza koyun. Her pazartesi okula gidiyoruz, bu hafta neyle uğraşacağız acaba diye. 

 

Kendi çocuğuna göstermediği ilgiyi gösteren öğretmenler var gerçekten. Fiziki şartlar kesinlikle bu işi oldu bittiye getiren Miili Eğitimin suçudur okulun veya öğretmenin değil

tarihinde Mustafa ÇİÇEK tarafından düzenlendi
Yorum bağlantısı
Yılmaz Ertek

   Sınıf öğretmeni olmamama rağmen sıkıntı çeken arkadaşlarımı gördükçe sistemin ne kadar "idareten" olduğunu görüyorum. Sistemde yıpranan/yıpratılan öğretmen gözüyle bakın biraz da. Öğretmen hazırlıksız derken biraz elinizi vicdanınıza koyun. Her pazartesi okula gidiyoruz, bu hafta neyle uğraşacağız acaba diye. 

 

Kendi çocuğuna göstermediği ilgiyi gösteren öğretmenler var gerçekten. Fiziki şartlar kesinlikle bu işi oldu bittiye getiren Miili Eğitimin suçudur okulun veya öğretmenin değil

 

benim yazdıklarıma istinaden yazdınız sanırım.

ben öğretmenler ve okul hazır değil derken öğretmenleri suçlamadım. onlar da hazırlıksız yakalandı demek istedim.

babam da ilkokul öğretmeni, çektiğiniz sıkıntıları çok iyi biliyorum...

Yorum bağlantısı
Mustafa Çiçek

Tabi ki  hazırlıksız yakalandık çünkü geçen sene eylül seminerlerinde bile sistem hakkında bilgimiz yoktu karambole bitti bir yıl. Bu sene ki çocuklar sadece 1 ler değil 5 ler de kayıptır malesef

Yorum bağlantısı
Halis Parlak

sorun çocukların okula erken başlamasında değil, zaten 3-4 yaşından itibaren kreş veya anaokulu/anasınıfına gidiyorlar.

benim de kızımın (çok şükür) zihinsel olarak bir eksiği yok 1.sınıfa gitmesi için.

sıkıntı okulların-öğretmenlerin buna hazırlıksız yakalanmaları.

geçen sene yaşanan sıkıntıları okuyun, hiç kimse benim çocuğum dersleri anlayamadı, başarısız oldu demiyor.

çoğu sıkıntı tuvalet eğitimi, okulların tuvalet yapısındaki eksikliklerden çıkmış.

ben de geçen sene incelemiştim, kızımın boyu lavabolara yetişmiyordu.

yazacak çok şey var aslında ama uzun yazınca okunmuyor :)

 

Dilekça konusunda sıkıntı yaşarsanız yardımcı olabilirim.

Yorum bağlantısı
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...