İçeriğe Yönlendir

Ağlanılacak Halimiz...


M.Fatih Yüce

Recommended Posts

Mustafa Şimşek

İk tane bayan arkadaşım bir lisede ücretli öğretmenlik yapmaktalar. Anlattıklarını duyunca çok büyük şaşkınlık yaşadım. Aşırı derecede saygısızlarmış ve bayan arkadaşlarım öğrencilerini sapık olarak görüyorlar. Öğrenciler bayan öğretmenlerine bir hoca gözüyle değilde potansiyel sevgili gözüyle bakıyorlar. Bunda arkadaşlarımında yaşını ufak olmasıda etken olabilir ancak biz zamanımızda  öğretmenlerimiz karşısında korkudan titrerdik. Saygıda kusur etmezdik. Ciddi anlamda maganda bir nesil yetişiyor....

 

 

selamlar,

 

bu bahsettiğiniz gençlerin yetişmesindeki tek sorumlu tv dizileri ve medya patronlarıdır.

 

tv'lerde yayınlanan dizilere bakın kimin eli kimin cebinde belli değil,

 

hayırlısı olsun...

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Mert Ender

Topluma istediğinizi yaptırmanın yolu eğitimi çökertmekten geçer. Eğitim çökünce toplum, halk, millet olmaktan çıkar, kalabalık yığınlara dönüşürsünüz. O kalabalık yığınların dünyaya getirdiği çocuklar da normalin bu çöküş olduğunu sanarak büyür. Büyüdüğünde de emniyet şeridinden gider, yürürken omzunuza çarpar, pardon demez, sokağa tükürür, eliyle bilmemneresini karıştırır, her şeyi kendine hak zanneder. Kısaca adam zaten olamaz ama artık insan da değildir. İnsan olmayanla da aklınızla, terbiyenizle başa çıkamazsınız.

Yorum bağlantısı
Mustafa Şimşek

Sanki önceden bir yazı okumuştum. Geçmişte düşmanlarımız bizi savaş ile yenemeyeceklerini anlayıp medya ile çökertme gibi bir plan yaptılar gibisinden bir şeyler vardı

 

konuyla belki alakasız ama dolaylı yollardan bağlantılı sayılır.

ülkemizde eğitimin durumu böyleyken, teknolojik açıdan geri kalırsak 3.dünya savaşı çıkarsa bunlar kullanılacak sanırım.

 

 

http://www.youtube.com/watch?v=cNZPRsrwumQ

Yorum bağlantısı
Ali Eren

Mevzu çok derin, ne söylesek boş...

Yazmakla bitmez meseleler var.

  • Beğen 3
Yorum bağlantısı
Fedai Özoğlu

Konuşacak o kadar şey varki. Ama tek kelime balık baştan kokar. Uyuşturucu almış başını gitmiş kim ses çıkarıyor. Hiç bağımlı bir çocuk gördünüz mü. Ah.Ah.ne ah. Ağlarım ağlatamam hissederim söyleyemem.

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
İsmail Avcı

Konuşacak o kadar şey varki. Ama tek kelime balık baştan kokar. Uyuşturucu almış başını gitmiş kim ses çıkarıyor. Hiç bağımlı bir çocuk gördünüz mü. Ah.Ah.ne ah. Ağlarım ağlatamam hissederim söyleyemem.

özellille bursa'da müthiş bir bonzai denen zıkkımın patlama yaptığını duyuyoruz görüyoruz yakinen.bu zehire ulaşmak çok kolay 5-10 liraya bulunuyor.

asıl dikkat çekmek istediğim 

 

bursa narkotik subesi büyük şehirler içinde en başarılısıydı ,son 6 ayda bu şube kadrosu tamamen değişti ,bursayı iyi bilen başarılı da olan polisler dağılınca meydan boş kaldı..

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Serhan Gürbüzol

Zamanında işgal kuvvetlerince bizim ülkemizi bölmek için yapılan bir sohbette Rus bir komutanın söylediği tek şey olmuş; '' Türkleri yenebilmenin tek çaresi onların gelenek, görenek ve saygılarını yok edin başka bir şeye gerek yok '' demiş ve sanıyorum üzülerek de kabul etmek istiyorum ki bu işi başarmış adamlar.......

  • Beğen 2
Yorum bağlantısı
Fedai Özoğlu

Gazetede yazı vardı polis" eğitimli ailelerin çocukları daha şanslı" diyordu. Önce aileler sahip çıkmalı. Çocuk sahibi olmayı düşünen her ferd eğitimci olmaya adım atmak zorunda, heleki günümüzde.

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Fatih Öztürk27

Bir sayfa yorum yazabilirim ama işin içinde olduğumuzdan herhalde dilimiz şişti artık konuşmuyoruz bile neredeyse. "neresinden tutupta düzelteyim" . Özgürlük, demokrasi, insan hakları, çocuk hakları, alo 147, müdüre çocuk puan versin, öğretmen notu yüksek tutsun, hoca sen benim çocuğa nasıl karışırsın? ... İçinden çıkılmaz hale gelen bir eğitim. 5-10 yıl sonraki hali nasıl olacak ? merak edenler ve zaman ayırabilecekler için :" Süpermanı Beklerken" belgeseli tavsiye olunur.

  • Beğen 2
Yorum bağlantısı
Emre Ünal2

Öncesine hiç değinmeden yazacağım, çünkü 1953'ten sonra dışarıdan uzman getirmeden kendi sorunlarımızı çözmeye kalktık. Uzman fikri de sonrası da bence doğru adımlardı. Şimdi çok bilinmeyenli denklemi oluşturalım:

1960-1980 arasında;

Okul+çalışmak+normlar+iyi vatandaş olma= başarı = saygın vatandaş= hayat standardının yükselmesi idi.

1980-2000'li yıllar;

Okul+yaramazlık+çalışma+özel ders= sosyal kabul= orta direk = bir üst saygınlık/maddi gelir/statü için nerede hata yaptık sorusu var idi.

2000'lerden günümüze;

Popülarite (ne iş yaptğınızın bir önemi yok ne kadar kazandığınız daha önemli)= sosyal kabul=iyi vatandaş= statü=üst düzey bir yaşam

Son denklemde okul, başarı, çalışma, iyi birey olma özellikleri genellikle toplumda beklentinin dışına çıkmıştır. Hangi memur işini iyi yaptığı için kabul görüyor genel anlamda. Politikacılar, tv kanallları, yayınlanan her türlü popüler listelerde çalışma ile ve iyi vatandaş olma ile ilgili hangi bireyler ön planda? İşte bu yüzden ve kısa yoldan beklentilerini karşılamak isteyen bireyler için okul zaman geçirilmesi mecbur yerler haline ne yazık ki geldi.

Örneğin topluma iyi vatandaş olarak sunulan hangi başarı hikayeleri eğitim ve kalkınma arasındaki ilişki ile ilgili?

Çalışma, saygı ve sonucunda sunulan başarı hikayeleri neden millet olarak artık çok uzağımızda?

  • Beğen 3
Yorum bağlantısı
Fatih Öztürk27

En popüler dizilerin okul dizileri olması, bu dizilerdeki kahramanların edep-kitap-eğitim ile ilgileri ve öyküleri aslında sistemi özetliyor. Okullar çocukların belirli yaş aralıklarında "oyalandıkları" bir yer ve rahmetli Cemil Meriç'in tespiti:

 

"Hoca öğretmen oldu, talebe öğrenci. Öğretmen ne demek? Ne soğuk, ne haysiyetsiz, ne çirkin kelime. Hoca Öğretmez, yetiştirir, aydınlatır, yaratır. Öğrenci ne demek? Talebe isteyendir; isteyen, arayan, susayan."

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Lokman Ceritlioğlu

arkadaşımız bilgisayar, dostumuz telefon olmuş bu dünyada. söyleyecek laf bulamıyorum.

Yorum bağlantısı
İbrahim Aslıoğlu

Bu konuda,bu kadar duyarlı dostların olması geleceğe dair iyi yöndeki umutlarımı bir kat daha artırdı.Arkadaşlar ülkemizde 20 milyon civarı öğrenci var ki bu Avrupanın çoğu ülkesinden fazla.kontrol gerçekten zor.Sınıfta kalmak diye bir şey yok.Öğretmen öğrenciyi sınıfta bırakmaya kalksa başına iş açıyor.Bir üst sınıfa geçen öğrenci sınıf için yeterli olmadığından ders dışı hareketlerde bulunuyor.Örneğin çocuk zar zor okuyup yazıyor ama sistem sayesinde yedinci sınıfta,ben de sınıfta fiilleri anlatıyorum.Mümkün mü öğrencinin bu konuya odaklanması.Bizim zamanımızı toparlayan bir sistemdi sınıfta kalma sistemi.Ortaokula başlayan 40 öğrencinin liseye 15 i başlardı.Yani sınıfın düzeni bozan 25 öğrenci zaten elenir seviyesine uygun yerlere giderdi.Anlama kabiliyeti olan öğrencilerle de öğretmen rahat ders işlerdi.Asıl mesele öğrencinin ahlaksızlığı değil aslında,öğrenciye kabiliyetine uygun eğitim veremeyişimizde.Herkes çocuğunun doktor,avukat,mühendis olmasını istiyor.öğrencide bu ilgi kabiliyet yoksa onu zorla sınıfta tutuyoruz.o anlamamak için uğraşıyor zamanla çevresindeki öğrencilere de zarar veriyor.okul bittiğinde hiçbir şey olamayan bir gençlikle baş başayız.Doktorun,fırıncıya;fırıncının,musluk tamircisine;musluk tamircisinin,çiftçiye ihtiyacı olduğunu-her mesleğin değerli olduğunu-çocuklarımıza öğretmeliyiz ki yeteneği ölçüsünde herkes üretime katılabilsin.

  • Beğen 2
Yorum bağlantısı
Selahattin Topçu

ben laboratuvar sorumlusuyum...her sene 3 tane öğrenci staja geliyor..O kadar bomboş bir nesiller ki....3x1=3    1x3=1 diyen bir lise 4 grubu yanımda staj yaptı...Okulda barajı geçen 10 kişi falan...Acınacak halde yeni nesil..Ne kadar kendileirni havalı ve bilmiş sansalarda...

  • Beğen 2
Yorum bağlantısı

Bize staja gelenlere günde 1 saat sigortacılık dersi veriyorum ki, staj yaptıkları yerde neler satılıyor, tecrübeleri olsun. En üst düğme açık kravat taktıklarından genelde ilk gün uyarıyı yiyorlar, traşsız gelirse traş olması için geri gönderiyorum. Ancak haklarını yemek istemem, her gönderdiğimizin arkasından üzülüyoruz, çocuklar alıştıktan sonra canla başla çalışıyorlar, hediyesiz stajyer göndermedik daha:)

Geçen gün stajyerlerimiz, ertesi gün seminerleri olduğu için izin istediler. Okuldan izin kapıdı niye getirmedin dedim? Hocamız bugün gelecekti dediler. Göndermem, izin kağıdı olmadan dedim. Hocalarını aramışlar, telefonda hocaları benim hatam oldu seminerleri var doğru söylüyorlar dedi. Ben onlara güveniyorum ama resmi olarak stajda gözüktükleri saatte başlarına birşey gelse seminerde bu çocukların mesulüyeti kimde olacağını düşündüğüm için izin vermedim dedim. Sonra çocucklara döndüm çok mu önemli dedim, gidersek iyi olur dediler. Doldurun mazeret izni, yarın okuldan izin kağıdının faksı gelmeze veliliniz getirin, mazerete imza atsınlar dedim. Neyse sabah 8:50'de faks masadaydı. Onlara da durumu izah ettim.

Saygılarımla.

Yorum bağlantısı
Fatih Öztürk27

Şu anki eğitiminde en büyük sıkıntılardan birisi bu aslında. Disiplin konusunda okulların eli kolu bağlı. Eğitim zorunlu, bakıcılık mecburi... Hedefsiz, boş vermiş çocuklardan ne kurtarabilirsek derdindeyiz ama kasada tek limon çürük değil maalesef. Kasada bir kaç tane sağlam limon var. Disiplinden kastım dayak veya şiddet değil. Eti senin kemiği benimden şehzademe yan bakamazsına kadar geldik.

  • Beğen 2
Yorum bağlantısı
  • 2 hafta sonra...

Fatih Abi "Ağlanacak halimiz" diye başlık atmış ya.. Şimdi birkaç damla yaş geldi gerçekten.. Eskiden öğretmenlerin maaşı altınla ödenir, üst düzey çalışanların maaşları belirlenirken "öğretmen maaşıondan çok olmasın" denirmiş! Şu rezillik nedir? Nereye geldik? Nereye gidiyoruz? Devlet, millet olarak neyin peşindeyiz? Yazık ki ne yazık..  :(  :angry:  :unsure2:

 

Haberin devamı,

 

http://www.milliyet.com.tr/ogrencileri-derste-uyuyan-ogretmen-gundem-1920821/

Yorum bağlantısı
Mustafa Çiçek

Alo 147 öğretmen şikayet etme hattı var :) şaka değil gerçek öğrenciler için açılmış istedikleri gibi şikayet ediyorlar arkadaşlarım söyleyince şok olmuştum. Eti senin kemiği benim felsefesinin geri dönmesi lazım

 

Benim oğluma haksızlık yapıyor dediği için ablam soruşturma geçirdi. Sırf bu yüzden mesleğinden soğudu. İlçe müfettiş kurul başkanı biz artık sadece 147 ye çalışıyoruz diyor.

 

çok doluyum bu konuda. herkese suç bulabiliriz ama en çok suçlu veliyi oy potansiyeli görüp el üstünde tutmaya çalışanlardır. 5 senede 4 bakan gördüm ben nedir bu ya muhtar bile 4 senede bir seçiliyor. 

  • Beğen 2
Yorum bağlantısı
Ahmet Yıldırım

Daha üniversite sayılarını arttıralım, öğrenci kontenjanlarını artıralım ama kalite umrumuzda olmasın. 99 yılında 2 milyon kişi üniversite sınavına girerken her 10 öğrenciden  1' i yani 200 bin tanesi 4 yıllık fakülte okumaya hak kazanırken şimdi 3 milyon kişi sınava girsin 3 kişiden biri 1 milyonu üniversite okusun sonra ortalıkta bir sürü işsiz kalitesiz mezun genç olsun. Birde daha 12 yıl zorunlu yapalım. "Herkesin çocuğu okumak zorunda değil! Allah bağışlarsa benim de bir kızım var O da okumak zorunda değil!" Temel eğitimini tabi ki alacak eğer akademik olarak bir öğretim almak isterse tabi ki alacak ama zorla değil. öğretimi zorunlu olmaz zorunlu yaparsanız ondan sonra aileler öğrencilerini aman dışarıda yanlış yerlere gitmesinler de okula gelsinler derler biz lise öğretmenleri de bakıcılık yaparız. işlerine gelmediklerinde öğretmeni şikayet, dersi şikayet, okulu şikayet!!! Zaten sistemde sınıfta kalmak için ya çok affedersiniz geri zekalı olucaksın yada devamsızlık yapıp okula gelmeyeceksin. Öğretim zorunlu olmaz temel eğitim zorunlu olur oda 4 bilemedin bizim zamanımızdaki gibi 5 yıl. Acizane kendi görüşümdür.Saygılar...

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Guest Mert Boran

Bu manzaranın tek suçlusu sınav sistemidir. Eğitim sistemidir. Deli gibi dershane temposu vs. Yüzünden bu hallere düşüyorlar. Yani su an onlar için bundan doğal birşey yok sorsanız.

Yorum bağlantısı
Serkan Karadağ

Eğitim sistemi değil öğretim sistemi olsun. Öğrencilere meslek eğitimin ortaokul ile beraber verilmeye başlasın. Orta okul dan sonra öğrencinin adı konulmuş mesleği olsun. Becerikli ve öğrenme isteği varsa liseye ve üniversiteye devam etsin. Devam etmek istemiyorsa iş yerine girsin değer üretmeye ve para kazanmaya devam etsin.  

  • Beğen 2
Yorum bağlantısı
İsmail Avcı

Bu manzaranın tek suçlusu sınav sistemidir. Eğitim sistemidir. Deli gibi dershane temposu vs. Yüzünden bu hallere düşüyorlar. Yani su an onlar için bundan doğal birşey yok sorsanız.

dershaneler sebep degil sonuctur..
Yorum bağlantısı
V.Ceyhun Emir

İnternet, medya, teknoloji vs. bunlar sadece bizim toplumumuzda mı yaygınlaştı? Dünya tüm bu gelişmeleri olumlu değerlendirirken biz neden olumsuz etkileniyoruz?

Suçu hep çevresel faktörlere atıyoruz ama maalesef kabalık, görgüsüzlük, kuralsızlık bizim içimizde, damarlarımızda dolaşan kanda var. Nerede var kaba kuvvet, küfür, kavga herkesin ilgisi orada.

Ömrümde gördüğüm en kaba, saygısız ve sevgisiz siyasetçiler başımızda, halktan ne bekliyoruz ki? Balık baştan kokar.

  • Beğen 3
Yorum bağlantısı
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...