İçeriğe Yönlendir

Başıma Gelen Can Sıkıcı Durum


Murat Sahın

Recommended Posts

İlkay Başaran
Servet Aydın yazdı:


Kapattık o konuyu

 

İnceltme işlemi tamam. Buraya yüklüyorum. Gıdı falan alındı ufak tefek rötuş.

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Servet Aydın
 
İnceltme işlemi tamam. Buraya yüklüyorum. Gıdı falan alındı ufak tefek rötuş.

Beybi mi olacak
iban banlanabilir mi? al sana soru

İbanı ver deneyeyim ama akbank olsun
  • Mutlu 3
Yorum bağlantısı
Furkan Avcı

Murat hocam belli ki yaşadığı hayal kırıklığından dolayı biraz içini dökmüş, dökmez olaymış dedirtmeyin :)
Vardır bir hayır hocam.

Bende emmiye katılıyorum, (bu konu için değil genel söylüyorum) evet bende bir imamın, özü sözü bir, yalan söylemeyen, dürüst olan, herkesin güveneceği biri olmasını beklerim.

Hani her namazda okuyor ya Allah'ın ayetlerini, ramazanda 30 gün vaaz veriyor ya, hep bize öğütlüyor ya o bakımdan.

 

Anektod aklımda yanlış kalmadıysa.
Hz. Ömer'e sormuş lar;

- Ya Ömer elbisem pis çamur oldu namaz kılabilir miyim?

- avucunun içinden daha büyük değilse mani değil kılabilirsin demiş.

 

Aradan zaman geçmiş, Hz. Ömer'in elbisesine 1-2 damla pis çamur sıçramış. Hz. Ömer elbiseyi değiştirip öyle namaza durmuş.
Sormuşlar;

- Ya Ömer avucun içi kadar değildi çamur, bir iki damlaydı, hani namaza engel değildi?

- Sizler fetva ehlisiniz ama benim takva ehli olmam luzüm eder, dolayısla şüpheye yer bırakamam demiş.

 

Yani biz kendimiz çok iyi müslüman olmayabiliriz ama bir imamdan en azından Hz. Ömer gibi olmaya çalışmasını bekleriz (bekliyoruz)

O yüzden kendi yaptığımız yanlışları bile onlarda görürsek çok büyük hayal kırıklığına uğruyoruz..

 

S i almadan önce çok düşündüm, mideme ağrılar girdi o derece, kararsız kalmıştım, ciddi borca girecektim. Tam kararımı verdim hayalini kurdum, adamı aradım yarın geleceğim dedim, adam 10.000 TL kapora gönder dedi. Dedim olmaz 10.000 TL göndermem.
Adam dedi abi bir telefon ettin diye arabayı Akyurt'tan Şaşmaz'a ekspere gönderdik sen yokken bile, biz sana güvenip 30 km yol götürdük getirdik sen mi bize güvenmiyorsun, şimdi burda 5.000.000 TL lik aracım var hepsi benim üstüme kayıtlı senin parana mı konacağız vs. müşterisi hazır zaten dedi. İyi dedim ver o zaman müşterisine sağlık olsun.

Nasıl hayal kırıklığına uğradım anlatamam, güvenip 10.000 TL göndermedim tabi.

5-6 saat sonra bir telefon, gelecek misin dedi, dedim saat 11 e kadar geleceğim, 11:01 geçe orda olmasan ver gitsin arabayı :)
Nasip oldu gittim aldım geldim. Hakikaten  adamın galeriye girdim hepsi kendine kayıtlı, S ler CLS ler GLK lar, dedim belmedik tabi :D
Ondan 7-8 sene öncede Ford Mondeo alacaktım (hanım razı değildi), yola çıktım otobüsle gidiyorum gece 12 de telefon geldi, biz vazgeçtik diye.

yolda otobüsten indim geri döndüm :) Sonra mis gibi 407 aldım :D

 

Vesile ile vardır bir hayır, imamında çok suçu yok bence bu durumda, olayı sözleşip kesinleştirmeden satmasaydınız iyiyidi arabayı vs, bu da bir tecrübe olmuştur.

 

  • Beğen 8
Yorum bağlantısı
Cem Işık
Çağlar Bayur yazdı:

neden ki kuzum? desek kaç yıl yeriz?

En son “kuzum “diyen, 6 sene 8 ay almıştı abi😅

  • Beğen 1
  • Mutlu 3
Yorum bağlantısı
Metin Uzunoğlu

Vuku bulanda hayır vardır

Olayı sadece imamlara indirgemek yanlış toplumun her kesiminde bir miktar yozlaşma/yobazlaşma var.

Hani bir atasözümüz derki "gelen gideni aratır ". Her yıl yeni gelen öğrenci gidenleri aratıyor.

  • Beğen 2
Yorum bağlantısı
Arda Bülent Güzel

Biz insanları tanımadan hemen yargılarız ve suçlarız. Nasıl geldik bu hale anlamış değilim. Murat bey içini döktü ve içinden gelenleri yazdı. Murat bey müteahhit bir kişi için bunları dese hangi arkadaş beni yada diğer müteahhit leri savunurdu. Ama imam oldumu olay hemen savunma olayına geçiyoruz. Her iş kolunda olduğu gibi imam arkadaşlarda sorunlu kişiler olabiliyor.
Murat hocam daire işlerinde kapora ve el şıkışma yoksa herkes cayabilir. Bu genellikle yazılı olmayan bir kuraldır emlak işinde. Canınızı sıkmayın vardır her işte hayır. Gönlünüzü ferah tutun daha güzeli olacaktır mutlaka.

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
H.Cenk Bayrakçı
(düzenlendi)

Öncelikle geçmiş olsun Murat Bey, her işte bir hayır vardır. Benim de başıma benzer bir olay geldi, kaparosunu verdiğim halde ev sahibi daha yüksek fiyata başkasına sattı evi, anlaşmıştık halbuki. Ben sana karşı daireyi vereyim dedi, istemedim ben de. Nasip olmayınca olmuyor. İnsanlar sözünü tutmuyorlar maalesef.   

Mevzu tamamen farklı yerlere gelmiş, Benim anladığım, Murat Bey sözüne güvenilecek bir insandan beklemediği bir duruma düşmüş ve bunun sıkıntısını aktarmış.  Herkesin düşüncesi farklı olabilir, meslek gruplarının dürüstlükle alakası olmaz, her meslek grubunda çok kötü ve iyi insanlar olabilir. Ama ülkemizde güvenilir meslek grupları algısı var, herkes de bunu kendince anlatmaya yorumlamaya çalışıyor.

Ülke genelinde olduğu gibi, forum olarak da bizim sorunumuz, karşımızdakini anlamaya dinlemeye çalışmadan önyargı ile mevzuya dalmak. Daha anlayışlı olalım birbirimize... Maksadı aşan anlatımlar, ifadeler olabilir, zaten yönetim de buna müdahale eder.  Hepinize selamlar, sevgiler, saygılar.  :) 

tarihinde H.Cenk Bayrakçı tarafından düzenlendi
  • Beğen 2
  • Teşekkür 1
Yorum bağlantısı
Tayfun Aydın
Metin Uzunoğlu yazdı:

 

Hani bir atasözümüz derki "gelen gideni aratır ". Her yıl yeni gelen öğrenci gidenleri aratıyor.

Sayın hocam malum ilkokul öğretmeniyiz 4 senede bir tekrar başa dönüp birinci sınıf okutuyoruz. Zümremdeki bütün öğretmenlerin dediği şu ki her aldığımız birinci sınıf diğerlerinden daha kötü. Özellikle alıklaşmış bir nesil geliyor.. Z kuşağı çok övülüyor, çok seviliyor ancak bunu bir de lise öğretmenlerinden ve siz değerli akademisyenlerden de dinlemek lazım.. Selamlar..

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Ali Cihangiroğlu

Kardeş hayırlısı değilmiş, sabret çok daha iyisi çıkacaktır nasılsa...

  • Teşekkür 1
Yorum bağlantısı
Murat Sahın
(düzenlendi)
Tansu Kalafatoğlu yazdı:

Yav allam yareppim yaa 😁

 

Çok güldüm, sesli güldüm :D 

 

Abi hani imam cemaat meselesi var ya, tam da öyle aslında durum. Yalan yok, adam imam olunca kendime "lan bunun da sözüne güvenmeyeceksek kiminkine güveneceğiz" dedim yani. Zaten en çok zoruma giden de bu oldu.

 

Muhammet Ali Deli yazdı:

Sözleşme esastır sözleşmeye kadar cayılabilir. Tapu ele alınmadan kesin gözüyle bakılmamalı. 

 

Konuyla ilgili olarak şunu belirteyim, elbette karşınızdaki adamın yaptığı etik değil hatta tamamen karaktersizlik. Meslekle alakası yok sizi anlıyorum imam da böyle yaparsa... diye düşündüğünüz için böyle yazmışsınızdır tahminimce. Lakin her meslekten karaktersiz tip çıkabiliyor. Mesele meslek değil o nedenle. Yaptığı şey etik değil dediğim gibi ama adama herhangi bir yaptırım da uygulanamaz maalesef.

 

Kiracıyı da kendi isteği olmadan çıkaramazdınız zaten bi de bu var 6 ay oturma hakkı var oturduğu ev el değiştirse bile.. 

 

Araç alırken çok karşılaştık böyle durumlarla bazıları notere gideceğimiz günün önceki gecesi arayıp ya kusura bakmayın ben vazgeçtim kaporayı da geri yatırayım hesabınıza diyordu Allah'tan. Bak bu iyi yine. :)

 

Ben bir keresinde kuzenle notere gittim satış için sözleşmiştik karşıyla para çantada 3 saat adamı bekledik orada aradık açmadı meşgule attı en son kapattı telefonu. Whatsapptan döşedim tabi o ayrı mevzu.. Ertesi gün kaporayı oğluyla göndermiş galeriye.

 

Yani var böyle şeyler imzayı atıp tapuyu alana kadar cayabiliyorlar. Etik değil ama ne yaparsın var böyle tipler her zaman çıkıyor.

 

Velhasıl kelam her şerde vardır bir hayır hocam. Moralinizi bozmayın.. Hakkınızda hayırlısı olsun inşallah.

 

Abi mesele şurada, adam halen "yok, vazgeçtim ben" demiyor. Bizde söz esastır. Bu gün başka bir eve pazarlık ettim, aldım.

Abi evi tekrar bir görelim, masrafını hesaplayalım, sonra pazarlık edelim dedim emlakçıya. "Pazarlığa yanaşmıyor ev sahibi ama çağırayım, o gelene kadar da biz eve bakarız" dedi. Adam telefonu kapattıktan 45 saniye sonra geldi. İki dükkan aşağıda bir şey alıyormuş. Biz evi tekrar görecektik, kendimizi pazarlığın içinde bulduk. İstediğimiz fiyatı da kabul etti satıcı, el sıkıştık, hayırlı olsun dedik. Sonra emlakçı "Murat abi evi tekrar görecektin, nasıl yapalım?" diye sordu. Satıcı "El sıkıştık, konu kapanmadı mı?" diye sordu. "Kapandı, laf ağızdan çıktı, artık dönüşü yok" deyip kaporasını verdim, sözleşmemizi yaptık. 

Bizim ilçede, özellikle birbirleri ile tanış olan insanlar (mesela imam ile benim ortak dostlarımız var) arasında söz halen senettir. 

 

Ahmet Hasan Şendağ yazdı:


Aynı durumu bir doktorla yaşasan gidip hastanenin önüne dikilip aynı tepkiyi mi vermeyi düşünecektin? Ya da bir pazarcıyla yaşasan adamın tezgahının önüne mi dikilecektin?
Dar açıdan enteresan bir imam nefreti. Ev alma işi de bahanesi olmuş.
Halbuki bize ne ticaret yaptığın kişinin mesleğinden memleketinden ama değil mi?

 

Ahmet hocam yanlış açıdan bakıyorsun. Bak ben çalıştığım şirkette yöneticiyim ama bunun senin açından bir bağlayıcılığı yok. Pekala sahtekar da olabilirim. Ama konu din adamı (tekke, dergah falan değil, bildiğimiz cami imamı) olunca insan güvenebilmek istiyor. Hani arkasında saf tutup namaz kılıyoruz, evlenirken nikahımızı kıyıyor, ölünce pamuğu tıkıyor ya :D 

 

Bu arada son cümlen için; eğer öyle olsa bu kadar çok ilanda kişiler mesleğini yazmazdı. Açıp sarı siteyi bak. Arabaların yarısı ya bayandan ya memurdan :D 

tarihinde Murat Sahın tarafından düzenlendi
Yorum bağlantısı
Murat Sahın

Şimdi şu açıklamayı yapayım, dün şaşkınlık ve öfke ile biraz hatalı ifade etmişim durumu.

 

Benimki din düşmanlığı yahut din adamı düşmanlığı değil. Bilakis, din adamı olduğu için, günde 5 vakit namaz kıldırdığı için, bize atalarımızdan öyle öğretildiği için ben vatandaşı bir doktordan, bir avukattan daha güvenilir bulmuştum. Öfkem buna. Yani kime güveneceğiz?

Mantık basit, gurbetteyiz, kaybolduk. Karşıda bir polis bir seyyar satıcı var. Kime anlatırız derdimizi? Polise. Aynı mantık.

 

Arada iki tarafla da aile dostu olan bir ahbabımız var, ona burayı bu arkadaşa sat diyor, bana burayı al diyor. O fiyatını söylüyor, aracı olan dostumuz iletiyor, bende kabul ediyorum. Cumartesi geleceğim, görüşelim halledelim diyor. Arabam satılıkta hocam, hızlandırıyorum hemen, Cumartesiye kadar satılmazsa gider galeriye bozdururum, para Pazartesiye hazır olur deyip fiyat kırıp aracı acilen elden çıkarıyorum. Fiyatı kırıp acele elden çıkarıyorum ki sözüm yere düşmesin, aracı olan ahbabımız da mahçup olmasın, bizde mahçup olmayalım. Her şey tamam, hafta boyunca her gün görüşülüyor. Hatta aracım arıza yaptı, Cumartesi için araç arıyorum oraya gelmek için diyor, gerekirse ara gelip alalım diye teklifte bulunuyoruz, bulamazsam öyle yaparız diyor. Her şey  tamam hocam, sen gelince el sıkışır kaporanı veririz, ilk iş günü de tapuya gideriz diye anlaşıyoruz. Cuma günü telefonlarımıza çıkmıyor. Hani açıp "kardeş kusura bakma, vazgeçtim" dese yine bir nebze. Adam Cuma günü hiç birimizin telefonuna cevap vermedi. Cumartesi ilçeye gitmek için plan yapacağım, saat belirleyeceğim, adam açmıyor telefonunu. Gelecek mi gelmeyecek mi belli değil. 

 

Din adamları kötüdür demiyorum, benim için resmi din görevlisi olması bir güven unsuruydu, artık değil. Çok şükür öyle olmaması gerektiğini öğrendim diyorum.

Mehmet Göktürk yazdı:

Olayın din adamlığı ile ilgisi yok. Ona bakarak dünya işlerinde karar vermemeniz lazım. Adamın dini öteki taraf içindir. bu tarafa ne size ne ona yararı olmaz. Ona göre davranamayız.

 

Bu cayma ve satış işinde ise yapacağınız şey bir sözleşme yapmaktır eğer arabanızı satacaksanız. 

 

Kabaca bu sözleşmede satışa karar verildiği yazılır. Siz kapora verirsiniz o yazılır. Ev sahibi cayarsa da kapora iadesi ve üstüne kapora kadar (yahut belirlenen miktar) cayme bedeli ödenecek diye yazılır. İmzalanır. Bunu yapmadığınız için mağdursunuz. Söz uçar yazı kalır. Geçmiş olsun. Yeni araç alırsınız daha güzelini.

Hocam öteki taraf için bu taraftaki yaşantıya dikkat edilmesi gerekmez mi?

Yorum bağlantısı
Tansu Kalafatoğlu

Konuyu imamın sözü esastır diye düşünmeyin. Adam meslek olarak imamlık seçmiş. Belki de istemeden olmuş. Bu işi parayla yapıyor. İmam diye adamı olağan üstü dürüst sözü özü bir olarak görmek zorunda değiliz. 
 

öyle olsa paraları banka yerine imamlara teslim edelim. Eder miyiz? Yani devlet imam atarken kişinin insani vasıflarına göre atamıyor :) 

 

Yorum bağlantısı
Murat Sahın
Tayfun Aydın yazdı:

Sayın hocam malum ilkokul öğretmeniyiz 4 senede bir tekrar başa dönüp birinci sınıf okutuyoruz. Zümremdeki bütün öğretmenlerin dediği şu ki her aldığımız birinci sınıf diğerlerinden daha kötü. Özellikle alıklaşmış bir nesil geliyor.. Z kuşağı çok övülüyor, çok seviliyor ancak bunu bir de lise öğretmenlerinden ve siz değerli akademisyenlerden de dinlemek lazım.. Selamlar..

Tayfun hocam, eski bir meslektaşınız olarak, bu dediğinizi bizzat deneyimleyip, görevimi gerektiği gibi yapamadığımı düşünüp bıraktım öğretmenliği. Sistemin geldiği nokta maalesef bu. Lise sıralarında okuma yazma bilmeyen çok öğrencim oldu. Ülkenin moktan sistemi de etken bunda, bozulan aile yapısı da. Öyle dramlara şahit oldum ki... 

Tansu Kalafatoğlu yazdı:

Konuyu imamın sözü esastır diye düşünmeyin. Adam meslek olarak imamlık seçmiş. Belki de istemeden olmuş. Bu işi parayla yapıyor. İmam diye adamı olağan üstü dürüst sözü özü bir olarak görmek zorunda değiliz. 
 

öyle olsa paraları banka yerine imamlara teslim edelim. Eder miyiz? Yani devlet imam atarken kişinin insani vasıflarına göre atamıyor :) 

 

Köylerde ediliyor Tansu. Sen etmiyor olabilirsin. Anamın köyünde imam müftülüğe gitmek için şehre ineceğinde banka kartını imama verip, imamdan para çekmesini ya da para yatırmasını isteyen çok kişi gördüm. 

Birde ne amaçla olursa olsun, Her yıl 52 Cumada vaaz veriyor, Ramazanda anlatıyor, ne bileyim, öyle gördük, imama da güvenebilmek istiyor insan.

 

Yorum bağlantısı
Mehmet Göktürk
Tansu Kalafatoğlu yazdı:

Konuyu imamın sözü esastır diye düşünmeyin. Adam meslek olarak imamlık seçmiş. Belki de istemeden olmuş. Bu işi parayla yapıyor. İmam diye adamı olağan üstü dürüst sözü özü bir olarak görmek zorunda değiliz. 
 

öyle olsa paraları banka yerine imamlara teslim edelim. Eder miyiz? Yani devlet imam atarken kişinin insani vasıflarına göre atamıyor :) 

 

eğer ruhban okulu YÖK'e bağlanır ve sınavla girilirse (ki öyle olmalı marmara ilahiyata bağlı olmalıdır ya da ayrı fakülte yahut üniversite) bazı Türk mslüman öğrenciler "abi tercihte o  geldi zaten italyada staj da oluyormuş iş imkanları varmış" diye kesin seçer.

Murat Sahın yazdı:

..

Hocam öteki taraf için bu taraftaki yaşantıya dikkat edilmesi gerekmez mi?

Dua edecek. etsin.. yaşantıyla bişey olmaz.

iki tıktık bi fıkfık. arap kültürünü kurallaştırma ile öteki tarafa puan toplanmaz.

  • Mutlu 2
Yorum bağlantısı
Murat Sahın
Mehmet Göktürk yazdı:

eğer ruhban okulu YÖK'e bağlanır ve sınavla girilirse (ki öyle olmalı marmara ilahiyata bağlı olmalıdır ya da ayrı fakülte yahut üniversite) bazı Türk mslüman öğrenciler "abi tercihte o  geldi zaten italyada staj da oluyormuş iş imkanları varmış" diye kesin seçer.

 

Ama bu biraz farklı gibi geldi. Kim gidip Çankırının köyünde imam olmayı yukardaki örnekteki gibi ister ki? :D 

Yorum bağlantısı
Mehmet Göktürk
Murat Sahın yazdı:

.günde 5 vakit namaz kıldırdığı için, bize atalarımızdan öyle öğretildiği için ben vatandaşı bir doktordan, bir avukattan daha güvenilir bulmuştum. Öfkem buna. Yani kime güveneceğiz?..

Yanlış öğretmişler görünüyor. Herkes hata yapabilir.

Murat Sahın yazdı:

 

Ama bu biraz farklı gibi geldi. Kim gidip Çankırının köyünde imam olmayı yukardaki örnekteki gibi ister ki? :D 

maaş var. öğretmen oluyorlar ya? Aynı yine köyde?

Yorum bağlantısı
Murat Sahın
Mehmet Göktürk yazdı:

Yanlış öğretmişler görünüyor. Herkes hata yapabilir.

İşte tamda bunu öğrendiğimi söyledim ama kızıyorlar hocam. 

Mehmet Göktürk yazdı:

maaş var. öğretmen oluyorlar ya? Aynı yine köyde?

Ama italyaya gitmiyorlar :D 

Tabi öğretmenlik olarak bakınca mantıklı. 

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Mehmet Göktürk

zaten bugünkü anlamında imamlık mesleği dinde yoktur. imam denilince alim anlaşılır. üç beş kişidir.

Murat Sahın yazdı:

İşte tamda bunu öğrendiğimi söyledim ama kızıyorlar hocam. 

 

Yok ya. kızmazlar. Bu gerçek.  O da insan.

bi haberde çıkmıştı imamın yarış motoru var diye köyden sürdürdü köylü böyle imam mı olur diye.

  • Mutlu 1
Yorum bağlantısı
Tansu Kalafatoğlu
Murat Sahın yazdı:

Tayfun hocam, eski bir meslektaşınız olarak, bu dediğinizi bizzat deneyimleyip, görevimi gerektiği gibi yapamadığımı düşünüp bıraktım öğretmenliği. Sistemin geldiği nokta maalesef bu. Lise sıralarında okuma yazma bilmeyen çok öğrencim oldu. Ülkenin moktan sistemi de etken bunda, bozulan aile yapısı da. Öyle dramlara şahit oldum ki... 

Köylerde ediliyor Tansu. Sen etmiyor olabilirsin. Anamın köyünde imam müftülüğe gitmek için şehre ineceğinde banka kartını imama verip, imamdan para çekmesini ya da para yatırmasını isteyen çok kişi gördüm. 

Birde ne amaçla olursa olsun, Her yıl 52 Cumada vaaz veriyor, Ramazanda anlatıyor, ne bileyim, öyle gördük, imama da güvenebilmek istiyor insan.

 

Babamın oğluna güvenmiyorum. Bu devirde değil imam, diyanet işleri başkanı gelse güvenmem. Kendimi garantiye almak gibi bir gen oluştu türk insanında. Anadolu’da belki küçük yerlerde dediğiniz olabilir ama maalesef devir dürüstlük devri değil. Keşke öyle olsa. Bugüne kadar imamlara bakışınız farklıymış sizin :) iyisi vardır kötüsü vardır. Fakat konunun özüne dönersek, satıcı satıştan vazgeçmiş hocam. Bu olağan bir durum. Sözleşme de yok. Düşünki o akşam çocuğu işten ayrıldı. Evi kiradaydı. Dedi baba senin eve ben yerleşeyim durumum yok. Ya da adam daha pahalıya satacağı müşteri buldu. Veya kendi evinde komşusu binaya riskli yapı şerhi koydurdu, yıktıracak. Hepsi olabilirdi. Ya da adam hayat planlarında bi hata yaptığını farketti. O daireyi satarsa zarar edeceği aklına geldi. Hepsi olabilir murat hocam

Yorum bağlantısı
Mehmet Göktürk
Murat Sahın yazdı:

..

Tabi öğretmenlik olarak bakınca mantıklı. 

imamın işi de kolay tek kitap var. eski baskı yeni baskı derdi yok. müfredat yok. 

Yorum bağlantısı
Mehmet Ozyurek

Hala hocayı mı tartışıyor bu konu :)

  • Mutlu 2
Yorum bağlantısı
Mehmet Göktürk
Tansu Kalafatoğlu yazdı:

Babamın oğluna güvenmiyorum. Bu devirde ..

Toplumsal gelişimin ve yurttaşlığın gelişiminin sonucu kurallara kanunlara bağlı kalmak ve kapsayıcı kanunlar sözleşmeler hukuk..Bu süreçte daha yeniyiz..Ama gelişiyor. dayak yiye yiye.

Mehmet Ozyurek yazdı:

Hala hocayı mı tartışıyor bu konu :)

Hocanın dediğini yap, yaptığını yapma..

Yorum bağlantısı
Çağlar Bayur
Murat Sahın yazdı:

k. İstediğimiz fiyatı da kabul etti satıcı, el sıkıştık, hayırlı olsun dedik. Sonra emlakçı "Murat abi evi tekrar görecektin, nasıl yapalım?" diye sordu. Satıcı "El sıkıştık, konu kapanmadı mı?" diye sordu. "Kapandı, laf ağızdan çıktı, artık dönüşü yok" deyip kaporasını verdim, sözleşmemizi yaptık. 

satıcı, iyi alıcıyı kaçırmış, içinde bulunduğumuz ay itibarı ile hergün rakamlar değişiyor, konu dolarizasyon bence. hayırlısı varmış deyin, peşin para cebninizde, ev bulunur kolay.

Yorum bağlantısı
Murat Sahın
Çağlar Bayur yazdı:

satıcı, iyi alıcıyı kaçırmış, içinde bulunduğumuz ay itibarı ile hergün rakamlar değişiyor, konu dolarizasyon bence. hayırlısı varmış deyin, peşin para cebninizde, ev bulunur kolay.

Evi buldum abi, sözleşme kapora tamam. Pazartesi para işlerini halledip çarşamba gibi tapuyu alacağım. 

  • Beğen 8
  • Teşekkür 2
Yorum bağlantısı
Misafir
Bu konu kapalıdır.
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...