İçeriğe Yönlendir

Şiir Defteri


Fatih Çalıkuşu

Recommended Posts

Timuçin Ülver

Acıyla Erir Yüzüne Aşık Çocuk

Ne zaman yüzüne baksam

yalnızlığın o mutlu gerilimi

O öksüz göl hızla derinleşir

biliyorum,acılarım hiç bitmeyecek,bu öyle bir

yeşil

Ne zaman gözlerinin içine baksam,biliyorum

ikimizi de aşar,o kapının ardındaki masal

bense yüreğimin bu hallerinden korkar,kalırım

bir hız trenine bindirilmiş küçük bir çocuk gibi

geçip giden yüzlerine bakar kalırım

Ömrün kısalığı çarpar camlara

ateş hızla yayılır içerilere

Akşam olur,evler dolar boşalır

acıyla erir,yüzüne aşık çocuk

Ne zaman gözlerinin içine baksam,bliyorum

İkimizi de aşar,o kapının ardındaki masal

Cezmi Ersöz

Yorum bağlantısı
Ahmet Özdemir

OLVİDO

Hoyrattır bu akşamüstüler daima.

Gün saltanatıyla gitti mi bir defa

Yalnızlığımızla doldurup her yeri

Bir renk çığlığı içinde bahçemizden,

Bir el çıkarmaya başlar bohçamızdan

Lavanta çiçeği kokan kederleri;

Hoyrattır bu akşamüstüler daima.

Dalga dalga hücum edip pişmanlıklar

Unutuşun o tunç kapısını zorlar

Ve ruh, atılan oklarla delik deşik;

İşte, doğduğun eski evdesin birden

Yolunu gözlüyor lamba ve merdiven,

Susmuş ninnilerle gıcırdıyor beşik

Ve cümle yitikler, mağl

Yorum bağlantısı
  • 2 hafta sonra...
Alaattin Çakıroğlu
(düzenlendi)

Canımı yoluna koyduğum

Mimoza çiçeğimsin

Kanatlanıp göğe uçma

uçma sevdiceğim

Avcın değilim ki senin

Kaçma sevdiğim

Yıktın dağlarımı yıktın

Mimoza çiçeğimsin

Başkası okşanıp sevilmez

Delirme sevdiceğim

Yaktın ciğerimi yaktın

Yapma sevdiğim

Öpüp okşayamam ben seni

Mimoza çiçeğimsin

Alaca karganın gülüsün

Ellerin çiçeğisin

Değişmem dünyaya seni

Gitme sevdiğim

Yıktın dağlarımı yıktın

Mimoza çiçeğimsin

Başkası okşanıp sevilmez

Delirme sevdiceğim

Yaktın ciğerimi yaktın

Yapma sevdiğim

Çekilmez bir adam oldum yine

Uykusuz aksi nalet

Bi bakıyorsun ki ana avrat söver gibi

Azgın bir hayvan döver gibi bugün çalışıyorum

Sonra bir de bakıyorsun ki

Ağzımda sönük bir sigara gibi tembel bir türkü

Sabahtan akşama kadar sırt üstü yatıyorum ertesi gün

Evet evet ve beni çileden çıkarıyor

Büsbütün

Kendime karşı duyduğum nefret ve de merhamet

Çekilmez bir adam oldum çekilmez

Uykusuz aksi nalet

Yine her seferki gibi haksızım

Sebep yok

Biliyorum

Olması da imkansız

Bu yaptığım iş ayıp rezalet

Fakat elimde değil gülüm

Elimde değil sevgilim

Seni kıskanıyorum

Beni affet

Beni affet sevgilim

Beni affet...

tarihinde Alaattin tarafından düzenlendi
Yorum bağlantısı
Murat Dere

şiirden çok anlamam ama en evdiklerimden biri aşağıdadır:

Bir gün padişah Vehbi Efendi'yi yanına çağırır ve: "Bana öyle bir şiir yaz ki bir mısrasını okuyunca içimden seni öldürmek, bir sonrakini okuyunca ise

ödüllendirmek gelsin" der. Ve işte sonuç aşağıda:

Azm-u hamam edelim, sürtüştürem ben sana,

Kese ile sabunu, rahat etsin cism-u can.

Lal-u şarap içurem ve ıslatıp geçirem,

Parmağına yüzüğü, hatem-i zer drahsan.

Eğil eğil sokayım, iki tutam az mıdır?

Lale ile sümbülü kakülüne nevcivan.

Diz çökerek önüne ılık ılık akıtam,

Bir gümüş ibrik ile destine ab-ı revan.

Salınarak giderken arkandan ben sokayım,

Ard eteğin beline, olmasın çamur aman.

Kulaklarından tutam, dibine kadar sokam,

Sahtiyenden çizmeyi, olasın yola revan.

Öyle bir sokayım ki, kalmasın dışarda hiç,

Düşmanın bağrına, hançerimi nagehan.

Eğer arzu edersen, ben ağzına vereyim,

Yeter ki sen kulundan lokum iste her zaman.

Herkese vermektesin, bir de bana versene,

Avuç avuç altını, olsun kulun şaduman.

Sen her zaman gelesin, ben Vehbi'ye veresin,

Esselamun aleyküm ve aleykümesselam.

Sümbülüzade Vehbi Efendi

  • Beğen 2
Yorum bağlantısı
  • 4 hafta sonra...
Tülin Keskin

Yaşadıklarımdan ögrendiğim bir şey var:

Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi

Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten

Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği

İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne

Denize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğa

Yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır

Kopmaz kökler salmaktır oraya

Kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını

Kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle, tutkunla gireceksin

Ve uzandın mı bir kez sımsıcak kumlara

Bir kum tanesi gibi, bir yaprak gibi,

Bir taş gibi dinleneceksin

İnsan bütün güzel muzikleri dinlemeli alabildiğine

Hem de tüm benliği seslerle, ezgilerle dolarcasına

İnsan balıklama dalmalı içine hayatın

Bir kayadan zümrüt bir denize dalarcasına

Uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın insanlar

Bütün kitapları okumak,

Bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın

Değişmemelisin hiç bir şeyle

Bir bardak su içmenin mutluluğunu

Fakat ne kadar sevinç varsa yaşamak

Özlemiyle dolmalısın

Ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle

Çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı

Kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına

Dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanı

Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:

Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe,

Bütün evrene karışırcasına

Çünkü ömür dediğimiz şey,

Hayata sunulmuş bir armağandır

Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana

Ataol Behramoğlu

Yorum bağlantısı
Abdullah Ercan

Selahattin Eyüboğlu Özdemir Asafı görünce hep şunu dermiş : "Onu bir daha oku".

Şimdi size hasır altından çıkartacağım şiirlerimden birini yazacağım. Bunu tam 17 yıl önce üniversitede iken yazmıştım.

ERCİYESTEN NERGİSE

Bir sis çöktü kocaman

Bir kara duman sardı gök kadar

Öyle kapladılar ki

Bırakmaz oldular

Kıpırdayamaz oldu Erciyes dağı

Belki bin yıldır

Bakamıyordu biricik Nergisine

Kaldırdı kafasını öyle bir baktı ki

Eteğinde boynunu büktü Nergisi

UTANDI.

Kaldırdı başını o da baktı.

Bir kıpırdanma oldu Erciyeste

Yanmaya başladı içi

Sevmeye başladı eteklerini

Ayağa kalktı püskürmeye çalıştı.

Püskürdü püskürdü püskürdü...

Yaktı herşeyi

Yaktı her yeşili, her varlığı

Dokunmadı dokunamadı

Biricik NERGİSİNE

Erciyes Kadar

Kocaman yüreği kadar ....

Abdullah ERCAN

20-05-1992

Yorum bağlantısı
Hacı Erdinç

dudaklarımı kanatırcasına ısırıyorum günlerdir

her sözcük dilimin ucunda küfre dönüyor çünkü

bir gök gürlese bari diyorum bir sağnak patlasa

bitse bu sessizlik, bu kirli yapışkanlık bitse

ama bir tufan az mı gelir yoksa yine de

yırtılan ve parçalanan birşeyler olmalı mutlaka

hiç durmadan yırtılan ve parçalanan bir şeyler

oysa ne kadar sakin bu sokaklar ve bu kent

ne kadar dingin görünüyor bana şimdi gökyüzü

gidenler nerde kaldılar, özledim gülüşlerini

bir kenti güzelleştiren yalnız onlardı sanki

onlardı çocuklara ve aşka ölesiye bağlanan

kadınları güzelleştiren herhalde onlardı

' tükürsem cinayet sayılır' diyordu birisi

tükürsek cinayet sayılıyor artık

ama nerde kaldılar, özledim gülüşlerini onların

uzun uzun bakıyorum kıvrılan sokaklara

tek yaprak bile kımıldamıyor nedense

ve tek tek söndürüyor ışıklarını varoşlar

alnımı kırık bir cama yaslıyorum, kanıyor

kanımın pıhtılarında güllerin serinliği

ve fakat bir cellat gibi yetişiyor pusudaki

dilimin ucunda küfre dönüyor her sözcük

yaşamak neleri öğretiyor, düşünüyorum

okuduğum bütün kitaplar paramparça

çıkıp dolaşıyorum akşamüstleri bir başıma

bir uçtan bir uca yalnızlıklar oluyor kent

bulvar kahvelerinin önünden geçiyorum

sırnaşık aydınlar, arabesk hüzünler

bir gazete sayfasında sereserpe bir yosma

sesler gittikçe azalıyor, kuşlar azalıyor

ve ne zaman yolum düşse vurulduğun yere

kızgın bir halka oluyor boynumda o sokak

hüznü yalnız atlarımız duyuyor artık

biz çoktan unutmuşuz böyle şeyleri

ama içimde bir sırtlanın dalgın duruşu

ve dilimin ucunda küfre dönüyor her sözcük

içimde zaptedilmez bir kırma isteği

dizginlerini koparan bir at sanki bu

soluksoluğa kalıyorum her sonbahar

ve sevgilim ne zaman hoşgörülü olsa

bir yolculuk düşüyor aklıma, gidiyorum

bütün gençliğim böylece geçip gitti işte

ama hala bir şeyler var vazgeçemediğim

hangi duvar yıkılmaz sorular doğruysa

birgün gelirsek hangi kent güzelleşmez

şiirlerim bir dostun vurulduğu yerde yakıldı

geri almıyorum külleri yangınlar çıksın diye

devriyeler çıkart şimdi, bütün ışıklarını söndür

sorduğum hiçbir soruyu geri almıyorum ey sokak

ve dilimin ucunda küfre dönüyor her sözcük

dudaklarımı kanatırcasına ısırıyorum günlerdir

bir gök gürlese bari diyorum bir sağnak patlasa

bitse bu kirli ve yapışkan sessizlik, hiç gitmesem

oysa ne kadar sakin sokaklar, kent ve bütün yeryüzü

ipince bir su gibi sızıyorum gecenin tenha göğüne

sessizce çekip gidiyorum şimdi, sessiz ve kimliksiz

belki yine gelirim, sesime ses veren olursa bir gün

ahmet telli

Yorum bağlantısı
  • 2 ay sonra...
Çağdaş İbiş

Uzun süredir hiç birşey yazılmayan bu konuya uzun bir süredir çektiğim acıyı, yaşadıklarımı, beni bana en iyi anlatan ADAM'ın, Cemal Süreya'nın şiirlerini eklemek istedim, umarım beğenirsiniz.

Biliyorum Sana Giden

Biliyorum sana giden yollar kapalı

Üstelik sen de hiç bir zaman sevmedin beni

Ne kadar yakından ve arada uçurum;

İnsanlar, evler, aramızda duvarlar gibi

Uyandım uyandım, hep seni düşündüm

Yalnız seni, yalnız senin gözlerini

Sen Bayan Nihayet, sen ölümüm kalımım

Ben artık adam olmam bu derde düşeli

Şimdilerde bir köpek gibi koşuyorum ordan oraya

Yoksa gururlu bir kişiyim aslında, inan ki

Anımsamıyorum yarı dolu bir bardaktan su içtiğimi

Ve içim götürmez kenarından kesilmiş ekmeği

Kaç kez sana uzaktan baktım 5.45 vapurunda;

Hangi şarkıyı duysam, bizimçin söylenmiş sanki

Tek yanlı aşk kişiyi nasıl aptallaştırıyor

Nasıl unutmuşum senin bir başkasını sevdiğini

Çocukça ve seni üzen girişimlerim oldu;

Bağışla bir daha tekrarlanmaz hiçbiri

Rastlaşmamak için elimden geleni yaparım

Bu böyle pek de kolay değil gerçi...

Alışırım seni yalnız düşlerde okşamaya;

Bunun verdiği mutluluk da az değil ki

Çıkar giderim bu kentten daha olmazsa,

Sensizliğin bir adı olur, bir anlamı olur belki

İnan belli etmem, seni hiç rahatsız etmem,

Son isteğimi de söyleyebilirim şimdi:

Bir geceyarısı yazıyorum bu mektubu

Yalvarırım onu okuma çarşamba günleri

CEMAL SÜREYA

Aşk....

Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git.

Gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. Gitsinler.

Oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin

Oysa Allah bilir bugün iyi uyanmıştık

Sevgiyeydi ilk açılışı gözlerimizin sırf onaydı

Bir kuş konmuş parmaklarıma uzun uzun ötmüştü

Bir sevişmek gelmiş bir daha gitmemişti

Yoktu dünlerde evvelsi günlerdeki yoksulluğumuz

Sanki hiç olmamıştı

Oysa kalbim işte şuracıkta çarpıyordu

Şurda senin gözlerindeki bakımsız mavi, güzel laflı İstanbullar

Şurda da etin çoğalıyordu dokundukça lafların dünyaların

Öyle düzeltici öyle yerine getiriciydi sevmek

Ki Karakoy köprüsüne yağmur yağarken

Bıraksalar gökyüzü kendini ikiye bölecekti

Çünkü iki kişiydik

Oysa bir bardak su yetiyordu saçlarını ıslatmaya

Bir dilim ekmeğin bir iki zeytinin başınaydı doymamız

Seni bir kere öpsem ikinin hatırı kalıyordu

İki kere öpeyim desem üçün boynu bükük

Yüzünün bitip vücudunun başladığı yerde

Memelerin vardı memelerin kahramandı sonra

Sonrası iyilik güzellik.

CEMAL SÜREYA

Yorum bağlantısı
Hüseyin Solum
(düzenlendi)

Gül Yaprağındaki Çiğ Damlam

Görmeni istemezdim beni böyle

Böyle saç sakal karışmış.

Böyle perişan.

Bir elimde cigaram.

Ardı ardına içime çektiğim senssin.

Dökülüyorsa kağıdıma göz yaşlarım.

Ondandır, kelimelerin bu kadar ıslaklığı,

Ondandır mürekkebin böyle dağılışı.

Göremesemde ela gözlerini

Bilirim ışıltısını.

Hep karanlık gecelerimi

odur aydınlatan.

Tanır onlar beni.

İnanmazsan bir sor onlara beni...

Bir sor onlara

Ben; Varol Hüseyin SOLUM

tarihinde H tarafından düzenlendi
Yorum bağlantısı
Hüseyin Solum

Aşk

Seninle Olmanın En Güzel Yanı

Seninle olmanın en güzel yanı ne biliyor musun?

Elin elime değmeden avuçlarımı terleten sıcaklığını taa içimde hissetmek.

Seninle olmanın en kötü yanı ne biliyor musun?

''Seni seviyorum'' sözcüğü dilimin ucunu ısırırken her konuşmamızda boş yere saatlerce havadan sudan söz etmek.

Seninle olmanın en heyecanlı yanı ne biliyor musun?

Aynı şeyleri seninle aynı anda düşünmek birlikte ağlamak gülmek. Ve buradayken bile seni çılgınca özlemek...

Seninle olmanın en acı yanı ne biliyor musun?

Seni hiç tanımadığım bir sürü insanlarla paylaşmak. Senin yanında olan, seninle konuşan herkesi çocukça kıskanmak.

Seninle olmanın en mutlu yanı ne biliyor musun?

Tanıdık birileriyle karşılaşma tedirginliği ile yollarda yürümek yan yana... Elimdeki şemsiyeye inat yağmurda ıslanmak birlikte. Elimde kır çiçeğiyle seni beklemek... Aynı mekanlarda aynı yiyecekleri yemek.

Seninle olmanın en romantik yanı ne biliyor musun?

Sensiz gecelerde sana söyleyemediklerimi yıldızlara aya anlatmak... Okuduğum kitabın sayfalarında dinlediğim şarkıların türkülerin şiirlerin her mısrasında seni bulmak.

Seninle olmanın en zor yanı ne biliyor musun?

Seni kaybetme korkusuyla hayatta ilk kez tattığım o tarifsiz duygularımı umut denizinin ortasında küreksiz bir sandala hapsetmek. Sevgili yerine yıllarca dost kalmayı başarmak. Yalın ayak yürümek bıçağın en keskin yerinde. Kanadıkça tuz yerine gözyaşlarımı basmak yüreğime.

Seninle olmanın tek yan etkisi ne biliyor musun?

Nereden bileceksin?

Sen benimle hiç olmadın ki. Olsaydın avuçlarım terlemezdi... Isırmazdım dilimin ucunu... Özlemezdim seni yanımdayken.Kıskanmazdım.

Korkmazdım yollarda yürümekten. Islanmazdım yağmurlarda... Yıldızlara aya dert yanmaz, böyle her şarkıda serhoş olmazdım.

Korkmazdım seni kaybetmekten ayaklarım kan revan atlardım sandaldan denize... Ve her kulaçta haykırırdım seni..

Ama sen hiç benimle olmadın ki...

YA AKLIN BAŞKA YERLERDEYDİ YA YÜRE

Yorum bağlantısı
Çağdaş İbiş

Yattığın yer gül gülistan olsun Can Baba, çook güzel şiir, çoook :cray:

Yorum bağlantısı
  • 1 ay sonra...
Tülin Keskin

Öyle sabah uyanır uyanmaz yataktan fırlama, Yarım saat erkene kurulsun saatin..

Kedi gibi gerin, ohh ne güzel yine uyandım diye sevin..

Pencerini aç, yağmur da olsa, fırtına da olsa nefes al derin derin

Yüzüne su çarpma, adamakıllı yıka yüzünü serin serin,

Geceden hazır olsun, yarın ne giyeceğin.

Ona harcayacağın vakitte bir dilim ekmek kızart Çek kızarmış ekmek kokusunu içine

Bak güzelim kahvaltının keyfine..

Ayakkabıların boyalı olsun, kokun mis,

Önce sana güzel gelsin aynadaki siluetin

Çık evinden neşeyle, karşına ilk çıkana gülümse, aydınlık bir gün dile

Sonra koş git işine, dünden, önceki günden,

Hatta daha da eskiden yarım ne kadar işin varsa hepsini tamamla,

Ohhh şöyle bir hafifle...

Bir güzel kahve ısmarla kendine, seni mutlu eden sesi duymak için alo de

Hiç işin olmasada öğle üzeri dışarı çık,

Yağmur varsa ıslan, güneş varsa ısın, hatta üşü hava soğuksa

Yürü, yürürken sağa sola bak, öylesine değil, görerek bak

Çiçek görürsen kokla, köpek görürsen okşa, çocuk görürsen yanağından makas al..

Sonra,şöyle bir düşün, kimler sana yol açtı,

Sen çok dar da iken kimler seni ferahlattı,

Hani kapını kimsenin çalmadığı günlerde kimler kapını tıklattı?

Ne kadar uzun zamandır aramadın onları değil mi?

Hadi hemen uğrayabilirsen uğra, arayabilirsen ara,

Hatırlarını sor, öyle laf olsun diye değil, kucaklar gibi sor..

Bu sadece onların değil, senin de yüreğini ısıtacak, yüzünde güller açtıracak..

Günün güzeldi değil mi? Akşamın da güzel olsun..

Yemeğin ne olursa olsun, masanda illaki kumaş örtü olsun..

Saklama tabakları, bardakları misafire

Sizden ala misafir mi var bu dünyada...

Ailecek kurulun sofraya, öyle acele acele değil, vazife yapar gibi hiç değil,

Şöyle keyife keyif katar gibi, lezzete lezzet katar gibi,

Eksik bıraktıklarını tamamlar gibi tadına var akşamının..

Gece evinde, dostların olsun

Sohbet mezen, kahkahan içkin olsun,

Arkadaşım, hayat bu daha ne olsun?

Ama en önce ve illa ki sağlık olsun !..

Can YÜCEL

Yorum bağlantısı
Tülin Keskin
ötme BULBUL ötme

şen değil bağım :s

anlamlı ve özel paylaşımların yapıldığı bu başlığa anlamsız msjlr yazmayalım MOD BEY :D:(

Yorum bağlantısı
  • 1 ay sonra...
Tuna Aksu

Alırsın FORD Olursun CORD

Seksen altı model araba aldım

Adı Ford’ tu kendi dert di başıma,

Ne zaman bindiysem hep yolda kaldım,

Adı Ford’ tu kendi dert di başıma,

Fordun sayesinde hurdacı olduk,

Tamirciye git gel artık yorulduk,

Sonunda kapıya çektik kurtulduk,

Adı Ford’ tu kendi dert di başıma,

Düzde iyi kaçar yokuşu aşmaz,

İş yerine gider eve ulaşmaz,

Satılıktır desem kimse yanaşmaz,

Adı Ford’ tu kendi dert di başıma,

Kapısı kapanmaz, sinyali yanmaz,

Kıllığı tutarsa tekeri dönmez,

Bir binen korkudan bir daha binmez,

Adı Ford’ tu kendi dert di başıma,

Yürüyeni iyi motor sıfırdı,

Nasıl oldu bilmem dingili kırdı,

Gitti de polisin yanında durdu,

Adı Ford’ tu kendi dert di başıma,

Hayret ettim geçen farları yandı,

Komşular itmekten bıktı usandı,

Kulağım çınlasa, Ford beni andı,

Adı Ford’ tu kendi dert di başıma,

Sigortası tamam ya muayene yok,

Çevirmeye girme tali yola sok,

Polis ceza yazar zaten para yok,

Adı Ford’ tu kendi dert di başıma,

Binmezsem duramam, hastayım hasta,

Arıza yapınca “alo ya usta”

Ben kaldım da bugün yine Ulus ta

Adı Ford’ tu kendi dert di başıma,

Olmadık bir anda egzozu patlar

Çocuklar korkudan dışarı atlar,

Direksiyon bile aniden kitler,

Adı Ford’ tu kendi dert di başıma,

Bagajı genişte koltuğu kırık,

Kriko bozulmuş, stepne yarık,

ÖTV gelmeden yaşlandı moruk

Adı Ford’ tu kendi dert di başıma,

Kaportası sağlam, boyası tamam

Kalorifer dersen içeri hamam,

Kışın bineceksen ona karışmam

Adı Ford’ tu kendi dert di başıma,

Dört milyar verirsen bu Ford senindir,

Pazarlık yap canım fiyatı indir,

Üç olsun arkadaş garip sevindir,

Adı Ford’ tu kendi dert di başıma,

Kadir ORAKÇI

Aralık 2006

Yorum bağlantısı
  • 3 hafta sonra...
Ali Gürsoy
(düzenlendi)

Senin yolunda

İki lafımdan bir tanesi sensin..

Seviyorum seni aşkım

Sen bilmessin

Sevmiyorsan beni git

Gözüm görmesin

Seni sevdiğimi unut kimse bilmesin...

Yıkılsın dünya

Koymaz ki bana

Ölüm olsada sonundaa..

Sensiz mi? asslaa doymadım ki sana

Ölümse ölüm olsun senin yolunda.

İki lafımdan bir tansei sensin.

Seviyorum seni aşkım

Sen bilmessin

Sevmiyorsan beni git gözüm görmesin..

Seni sevdiğimi unut

Kimse bilmesin..

Yıkılsın dünya

Koymaz ki banaa

Ölüm olsada sonunda..

Sensiz mi? asla doymadım ki sana

Ölümse ölüm olsun senin yolunda..

Yakup Ekin

tarihinde Ali G tarafından düzenlendi
Yorum bağlantısı
  • 2 ay sonra...
  • 4 ay sonra...
Amaç Keskin

Eski plaklarımın arasından çıktı, zülfü okuyor, pek beğenirim:

Onlar ümidin düşmanıdır, sevgilim,

akar suyun,

meyve çağında ağacın,

serpilip gelişen hayatin düşmanı.

Bursa da havlucu Recebe,

Karabük fabrikasında tesviyeci Hasana düşman,

fakir köylü Hatçe kadına,

Irgat Süleymana düşman,

sana düşman, bana düşman,

düşünen insana düşman,

vatan ki bu insanların evidir,

sevgilim, onlar vatana düşman...

Çünkü ölüm vurdu damgasını alınlarına:

- çürüyen diş, dökülen et-,

bir daha geri dönmemek üzre yıkılıp gidecekler.

Ve elbette ki, sevgilim, elbet,

dolaşacaktır elini kolunu sallaya sallaya,

dolaşacaktır en şanlı elbisesiyle: işçi tulumuyla

bu güzelim memlekette hürriyet....

Nazım Hikmet-1945

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Emre Demir2

YARIM KALDIM

Belki o günlerdeki neşem yok, huzursuzum artık belki, ama gittiğinden beri boynum bükük zamana, hayallerin gölgesinde yaşamak kolay değil bahar gözlüm! Çok zorlanıyorum! AYAKTA DURMAM GURURUMDAN! İlk kez kollarında aşkı öğrenen çocuk değilim artık, oysa ilk sevişmemdin sen, son olduğunu sandığım. Seni unutmak için sevişmeleri gölgeledim! Gittiğinden beri karanlıklara dost oldum! Büyüdüm kadınım, sensiz... BÜYÜDÜK DE NE OLDU! Hayallerimizdeki evi kurdum bu arada, sensiz, lila renginde bir odam var artık, planladığımız gibi! Sensiz oturuyorum saatlerce o odada. Sadece o odaya bilerek hiçbirşey koymadım, ne televizyon, ne süslü eşyalar. Yalnızca karşılıklı iki koltuk eflatun... Birinde oturuyorum saatlerce, varmışsın gibi davranmaktan yoruldum artık! Kimse oturmayacak o koltuğa, gelmeyeceğini bile bile BİR DİLEK TUTTUM, bekliyorum sadece... Sana kızmıyorum, sen benim yaşamam gerekendin, kaderimdin. Gitmen acı oldu ama GİT BAHAR GÖZLÜM! AŞK YÜREK İSTER diyen biz, neye yenildik, kime yenildik! Olsun kadınım... BU DA SENDEN OLSUN! Sigarayı azaltamadım, oysa sana söz vermiştim ama, aksine fazlalaştı dumanlarım. Bu aralar bir şarkı takıldı dilime; demiş ki: BİLSEYDİM RUHUNUN SATILIK OLDU

Yorum bağlantısı
Kuzey Kaya

Yaz henüz gelmişti ben ayrıldığımda,

Kaç vakit oldu,kaç ay,kaç yıl,kaç asır evimden ayrı...

A benim ruhumun teri memleketim;

Dünyayı verseler değişmem çayırındaki bir çiğ tanesine,

Meğer gurbet dediğin,mahpuslukmuş güneşli avlularda,yaşanırmış öylesine...

Dönüşümde ne bulurum bilemem,

Bildiğim;döneceğim ey verilmiş sözüm,edilmiş yeminim,elbet birgün döneceğim...

Yıl kaç olur,hangi mevsim bilemem,

Elimde takvim yapraklarından güller,gözümde bir çocuk,saçlarımda kar...

BUNCA ACIYI BOŞA ÇEKMEZ HİÇ KİMSE;

ve BUNCA ÖLÜMDEN KOLAY DÖNÜLMEZ,BU KADAR SEVMEYİNCE....

Asker olduğum için bana çok anlamlı gelen parça arasındaki kıs bi şiir :D

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
R.Bahadır Irmak

Sus

"Hayır sus!..

Gitmeni anlarım ama sus!..

Bahanelerini cüzdanına kaldır...

...Gitmek zorundayım'la başlayan cümlelerini ağzının içine topla...

Küçükken öğrenememişsin!..

Ağzında yalan varken konuşma..."

Yorum bağlantısı
  • 4 hafta sonra...
Muhittin Kaplan

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;

Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.

O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;

O benimdir, o benim milletimindir ancak.

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hil

Yorum bağlantısı
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...