İçeriğe Yönlendir

Şiir Defteri


Fatih Çalıkuşu

Recommended Posts

  • 4 ay sonra...
Orhan Afacan
TORUNUM BUGÜN 18 MART
Sevgili torunum: bak yarın 18 Marttır.
On sekiz Mart ne! Bilmen ‘’Var Olman’’ için şarttır.

Otur şöyle yanıma birazcık anlatayım.
Dünü, günü, yarını birbirine katayım

Kuruluşa gidelim biz ilk önce özetle
Olacakları olmadan sen, çok güzel gözetle.

Bir çınar çıktı 1290 da Söğütten
Güç aldı Edabali’nin verdiği öğütten-

Dallandı, budaklandı, güçlendi, köklendi
Sonra İstanbul’a fetih için yüklendi.

Böylece Fetih hadisiyle muhatap oldu
Fetihle, haçlı daha çok kin, ıstırap doldu

‘’Cihan Devleti’’ oldu kaç asır ecdadımız.
Hasta Adam’a çıktı daha sonra adımız.

1453 ten 1915’e
Gelibolu’yu verdiler Cehennemi bir ateşe

Denizden, karadan havadan tam muhasara
Hayatı bırak, ölüme bulunmuyor ara.

Dedesiyle, babasıyla yan yana torunlar
Canlarını alan oyuncakları, kurşunlar.

Siperi, zırhı oldu yığılan boş kovanlar
Mehter marşı söylerdi mermilerle, avanlar..

Ölümü bile yendi imanı, cesareti.
Vatan aşkıyla bitti hayata esareti.

Çocuk canıyla yaptı en güzel ticareti.
‘O’du Kutlu asker “”diye resulün işareti.

Makberi değil O’nun Çanakkale Cenneti.
Başındaki gül, Selvi Resule şahadeti

18 Martta yeni bir çağ girilmedi
Ne yaptılarsa da Çanakkale geçilmedi.
***

Ağlama ki kalmasın şehitlikte gözyaşın
Çanakkale ruhuyla sen ahirete taşın.

Vatanı, hilali sözde değil özünle sev
Emeğinin teriyle yıkanan, yüzünle sev.

Aklın gözden dökülsün, dizde bağın çözülsün.
Ruhun tenden sökülsün belin, başın bükülsün.

İhramla, cüppeyle değil, kefen giyerek gez
‘’Cephedeyim, şehit oldum ben’’ diyerek gez.

Vatan, bayrak aşkını tüm hücrelerinde sez
“”Ömrünün Doktorası “”hazırlayacağın tez.

Ecdadımız anlamış ,çok iyi biliyordu.
Madde de, manada lazım bir güçlü ordu.

ORHAN AFACAN

 

  • Beğen 3
Yorum bağlantısı
Serhan Gürbüzol

Tebrikler, yüreğinize sağlık  :bravo:  :bravo:

Yorum bağlantısı
Orhan Afacan

Paralı, zararlı ne bicim heves ?
Ciğere nikotin, Havaya duman.
Sigara içmekle atılır mı stres.?
“Şirk koşuyor”haramdan çare uman.

Ne kanser, ne verem ne doğal afet
Ne trafik adlı güncel canavar.
Sağlıksız bir hayat, kötü akıbet
Keyifle içtiğin sigarada var.

Özenti, merak derken içe, içe
Zamanla olunur bir tiryakisi
Parası ayrılır ekmekten önce
Ağızda kokusu, parmakta isi.

Sigara yakımı gurur bir nevi.
Dumanı havaya hoş üfürürsün.
Sigara yıkımı maddi, manevi.
Çok şeyi kül edip sen süpürürsün.

İki dudağında seyri bir sihir.
Özgürlük, ,cesaret, güven mi verir.?
Nefes, nefes içe çekilen zehir.
Psikolojik bağımlılık hep gerir.

Uyurken içilmez beyin şartlıdır.
Uyanınca ağızda biberon
Sigara kokusuz ağız tatlıdır.
Uyku; sigaraya dilerim sondur.



ORHAN AFACAN

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Ergin Ertuğrul

Sigaranın zararlı olduğunu içen de içmeyen de biliyor buradaki herkes yetişkin insanlar. Ama ben konunun amacından ziyade bu kısımı anlayamadım;

“Şirk koşuyor”haramdan çare uman.

Yorum bağlantısı
Mehmet Kaya

TORUNUM BUGÜN 18 MART

Sevgili torunum: bak yarın 18 Marttır.

On sekiz Mart ne! Bilmen ‘’Var Olman’’ için şarttır.

Otur şöyle yanıma birazcık anlatayım.

Dünü, günü, yarını birbirine katayım

Kuruluşa gidelim biz ilk önce özetle

Olacakları olmadan sen, çok güzel gözetle.

Bir çınar çıktı 1290 da Söğütten

Güç aldı Edabali’nin verdiği öğütten-

Dallandı, budaklandı, güçlendi, köklendi

Sonra İstanbul’a fetih için yüklendi.

Böylece Fetih hadisiyle muhatap oldu

Fetihle, haçlı daha çok kin, ıstırap doldu

‘’Cihan Devleti’’ oldu kaç asır ecdadımız.

Hasta Adam’a çıktı daha sonra adımız.

1453 ten 1915’e

Gelibolu’yu verdiler Cehennemi bir ateşe

Denizden, karadan havadan tam muhasara

Hayatı bırak, ölüme bulunmuyor ara.

Dedesiyle, babasıyla yan yana torunlar

Canlarını alan oyuncakları, kurşunlar.

Siperi, zırhı oldu yığılan boş kovanlar

Mehter marşı söylerdi mermilerle, avanlar..

Ölümü bile yendi imanı, cesareti.

Vatan aşkıyla bitti hayata esareti.

Çocuk canıyla yaptı en güzel ticareti.

‘O’du Kutlu asker “”diye resulün işareti.

Makberi değil O’nun Çanakkale Cenneti.

Başındaki gül, Selvi Resule şahadeti

18 Martta yeni bir çağ girilmedi

Ne yaptılarsa da Çanakkale geçilmedi.

***

Ağlama ki kalmasın şehitlikte gözyaşın

Çanakkale ruhuyla sen ahirete taşın.

Vatanı, hilali sözde değil özünle sev

Emeğinin teriyle yıkanan, yüzünle sev.

Aklın gözden dökülsün, dizde bağın çözülsün.

Ruhun tenden sökülsün belin, başın bükülsün.

İhramla, cüppeyle değil, kefen giyerek gez

‘’Cephedeyim, şehit oldum ben’’ diyerek gez.

Vatan, bayrak aşkını tüm hücrelerinde sez

“”Ömrünün Doktorası “”hazırlayacağın tez.

Ecdadımız anlamış ,çok iyi biliyordu.

Madde de, manada lazım bir güçlü ordu.

ORHAN AFACAN

Konunuz birleştirilmiştir.
Yorum bağlantısı
  • 1 ay sonra...
Yalçın Dağlıoğlu

Arkadaşlar  öncelikle konu kalabalığı yaptıysam hepinizden özür dilerim.  Somadaki  ölümler hepimizi derinden yaraladı, bende haberleri izlemekten  öte elden  bir şey gelmediği günlerde  Soma Devlet Hastanesi duvarındaki yazı gözüme ilişti (BİR AVUÇ KÖMÜR İÇİN, BİR ÖMÜR VERENLERE)  ve dilimden aşağıdaki naçizane kelimeler döküldü siz değerli dostlarımla paylaşmak istedim.

 

SOrMA NE HALDEYİM!...

 

SOrMA

Ne haldeyim bilirmisin sen.

Yırtık çorabımı ,cocuğumun defterini, kalemini.

Kanımla,  yeri geldiğinde canımla çıkardığım ama  evimde olmayan kömürü    

Bilirmisin sen.

Sen şimdi sıcak evinde sobaya benim  kanımla çıkardığım kömürü atarken

Bilirmisin ne halde öldüğümü veya ne halde yaşamaya çalıştığımı

Sıcak evinde vah vahlarla iki gün sonra unutacaksınız beni ve benim gibi yüzleri, binleri

Ama ya ben ,

Emekli olmuşum yoksulluk yakamı bırakmamış

Çalışmışım ölmüşüm, çalışmamışım  ölmüşüm

Bana öl demişler öl, bu senin kaderin.

Kader deyip sineye çekmişim  

Bakmışım  musallada ben

Susmuşum ölmüşüm, konuşmuşum ölmüşüm

Bir avuç kömür için bir ömür vermişim.

 

  • Beğen 11
Yorum bağlantısı
Serhan Gürbüzol

Cuk diye oturmuş derler ya o misal olmuş gerçekten, yüreğinize sağlık......

Yorum bağlantısı
Serhat Böcek

Gerçekten çok güzel.Hz Mevlana'nın da dediği gibi "söz yürekten gelir dilden çıkar".Yüreğine sağlık.

Yorum bağlantısı
Yalçın Dağlıoğlu

Yunus EMRE'nin dediği gibi ''Paylaştığın senindir,biriktirdiğin değil'' düşüncesiyle  gönülden dile düşen düşünceleri söze döktüm ve  gönlü güzel dostlarımla  paylaşmak istedim. Tüm dostlarıma, ilgilerinden dolayı selam olsun.

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Mustafa Çiçek

Yunus EMRE'nin dediği gibi ''Paylaştığın senindir,biriktirdiğin değil'' düşüncesiyle gönülden dile düşen düşünceleri söze döktüm ve gönlü güzel dostlarımla paylaşmak istedim. Tüm dostlarıma, ilgilerinden dolayı selam olsun.

Hocam yüreğime sağlık.

Yorum bağlantısı
Mehmet Kaya

Arkadaşlar  öncelikle konu kalabalığı yaptıysam hepinizden özür dilerim.  Somadaki  ölümler hepimizi derinden yaraladı, bende haberleri izlemekten  öte elden  bir şey gelmediği günlerde  Soma Devlet Hastanesi duvarındaki yazı gözüme ilişti (BİR AVUÇ KÖMÜR İÇİN, BİR ÖMÜR VERENLERE)  ve dilimden aşağıdaki naçizane kelimeler döküldü siz değerli dostlarımla paylaşmak istedim.

 

SOrMA NE HALDEYİM!...

 

SOrMA

Ne haldeyim bilirmisin sen.

Yırtık çorabımı ,cocuğumun defterini, kalemini.

Kanımla,  yeri geldiğinde canımla çıkardığım ama  evimde olmayan kömürü    

Bilirmisin sen.

Sen şimdi sıcak evinde sobaya benim  kanımla çıkardığım kömürü atarken

Bilirmisin ne halde öldüğümü veya ne halde yaşamaya çalıştığımı

Sıcak evinde vah vahlarla iki gün sonra unutacaksınız beni ve benim gibi yüzleri, binleri

Ama ya ben ,

Emekli olmuşum yoksulluk yakamı bırakmamış

Çalışmışım ölmüşüm, çalışmamışım  ölmüşüm

Bana öl demişler öl, bu senin kaderin.

Kader deyip sineye çekmişim  

Bakmışım  musallada ben

Susmuşum ölmüşüm, konuşmuşum ölmüşüm

Bir avuç kömür için bir ömür vermişim.

Konunuz birleştirildi.

Dilinize sağlık çok güzel olmuş.

Yorum bağlantısı
Ali Karadağ

SANA BAKMAK

Göğe bakmak gibi bir şeydi anlaşılan
Açık mavi bir göğe, gündüz yıldızları olan

Sana bakmak gölde kayık olmaktı
Kış günü köy evinde soba olmaktı bir de
Yaz günü bir ağacın gölgesinde uyumak
Elma soymak gibiydi, kavun kokusu
İçimdeki hastaneden taburcu olmak
Sana bakmak bana hep iyi geldi
Sanki saç örgüsüydün salkım söğütte
Sana bakmak güzel olan her şeydi

Sokak kedisine şefkat, baltalara merhamet
Sana bakmak ağaçlardan yana olmak demekti
Bahçe mahkemesinde nergisin tanıklığı
Yoksul öğrencilere defterlerdi, kalemdi

Heyecanını yitirmiş istasyondum belki de
Gelen hiçbir tren beklediğim değildi
Yalnızlığa sarılmaktan kurtuldum
Çünkü yüzüne baktım çünkü yüzün ay
Işıtıverdi birden içimdeki geceyi

Sana bakmak yastan çıkıp dörtnala
Lunapark şenliğine geçmekti bir bakıma

Teneffüs zili kadar sevimli derslerdi yüzün
Çiçekten karneyle eve dönmekti
Bitmiş gibi konuştum, şaşkınlıktandır
Sana bakmak iyi değil, pekiyi.

 

Abdulkadir BUDAK

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Fatih Erol
(düzenlendi)

ANKARA

 

Bitmesin istediklerimin gölgesinde,
Kır saçlarımı, kar yollarımı,
Lal yüreğimi kapladığında,
Bu kalabalık şehirde,
Düğümlenmiş kahırlanmalarla yürürken,
İçleniyorum...
Hüzünsel bir mevsim ayazında,
Basit kafiyeler dizdirir bu şehir adama,
Karasallığından mütevellit değildir oysa,
Mevsimine münhasır bir naifliktir olsa olsa,
Hayat kavgasından başını kaldıramamış,
Sevdalarını içine atıp adamlığına sığdırmış,
Küsmüş belki herkese,
Ve darlanmış yüreğimin sığmadığı bu şehir,
Yaşama sevincimdir arada sırada...
Düşünüp hiçleniyorum,
Sana mı kaldı oğlum diyorum üzülmek,
Sessiz, duygusu noksan bir güruh sanki,
Kimse yazmıyor artık birbirine,
Posta kutuları fatura sessizliğinde bir bekçi,
İşte böyle mektupsuz zamanlarda,
İçi dolup taşmış, asık yüzlü binlercesiyle aynıyız,
Velakin hiçbiri İçini dökememiş belki benim gibi
Şöyle buruşmamış tertemiz bir kağıda...
Dar gelen yürek değildir oysa,
Dar gelen,
Koca bir şehirdir milyonların yanlızlığında,
Bir ömürdür belki kimbilir,
Kocaman yüreklerde yitip giden,
Ankara'dır,
Ve belki Ankara'dır,
İnsana dar gelen arada sırada...
 

Fatih EROL

tarihinde Fatih Erol tarafından düzenlendi
Yorum bağlantısı
  • 2 hafta sonra...
Ali Karadağ

ADAM OLMAK 

 

Çevrende herkes şaşırsa bunu da senden bilse
sen aklı başında kalabilirsen eğer
herkes senden kuşku duyarken hem kuşkuya yer bırakır
hem kendine güvenebilirsen eğer
bekleyebilirsen usanmadan
yalanla karşılık vermezsen yalana
kendini evliya sanmadan
kin tutmayabilirsen kin tutana

düşlere kapılmadan düş kurabilir
yolunu saptırmadan düşünebilirsen eğer
ne kazandım diye sevinir, ne yıkıldım diye yerinir
ikisine de vermeyebilirsen değer
söylediğin gerçeği eğip büken düzenbaz
kandırabilir diye safları dert edinmezsen
ömür verdiğin işler bozulsa da yılmaz
koyulabilirsen işe yeniden

döküp ortaya varını yoğunu
bir yazı-turada yitirsen bile
yitirdiklerini dolamaksızın dile
baştan tutabilirsen yolunu
yüreğine sinirine dayan diyecek
direncinden başka şeyin kalmasa da
herkesin bırakıp gittiği noktada
sen dayanabilirsen tek

herkesle düşüp kalkar erdemli kalabilirsen
unutmayabilirsen halkı krallarla gezerken
dost da düşman da incitemezse seni
ne küçümser ne de büyültürsen çevreni
her saatin her dakkasına
emeğini katarsan hakçasına
her şeyiyle dünya önüne serilir
üstelik oğlum adam oldun demektir
 

Rudyard KIPLING
 
Çeviri: Bülent ECEVİT
  • Beğen 2
Yorum bağlantısı
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...