İçeriğe Yönlendir

Diesel Partikül Filtresi [ Dpf ]


Çağlar Bayur

Recommended Posts

Ali Cihangiroğlu

Güneş paneli var kardeşim, kendi şarj olur, ayrıca rüzgar enerjisi diyede birşey var, esas güneşten gelen mikrodalgayı elektriğe çevirmenin bir yolunu bulsalar tamamen temiz olucak :)

Yorum bağlantısı
Evren Erakçora

Fiesta larda falan öyleydi, lamba yanınca 3000 devirde sürün yazıyordu kitapçıkta, demek sonradan değiştirmişler.

Yorum bağlantısı
Mehmet Göktürk
(düzenlendi)

otobüse binen yahut 91 model doğan kullanan vatandaşın aynı vergiyi verdiğini düşünmüyorum, daha az verir. Daha fakirdir. Sosyal devlet anlayışı olarak buna tolerans gösteriyoruz.

Ali-> Güneşten mikrodalga mı geliyor? Tam dik olduğu en sıcak noktada metrekarede 1200 watt dır. Bunun %10 kadarı çevrilebilir metrekarede 120 watt genel kabuldür.

tarihinde Mehmet G&#246ktürk tarafından düzenlendi
Yorum bağlantısı
Ali Cihangiroğlu
(düzenlendi)

Geliyor elbette, yalnız ufak bir sorun var, atmosferi pek geçemiyormuş, bu abd liler bir ara uğraşıyordu, şu anki durumlarını bilmiyorum, en son uzaya panel yerleştirip bir şekilde bu MD gücünü aşşağı iletmenin bir yolunu arıyorlardı, acaba ne oldu merak ettim şimdi? İstermisin baktılar yolu yok, en güzeli ozonu delelim kendiliğinden gelsin desinler, zaten kyotoyuda imzalamadı bu gıcık abd, işte o zaman havayı kirletmede yalan oldu demektir.

Yalnız, yanlış yazmışta olabilrim diyerek şu makaleye ulaştım...

Dünya'daki enerji kaynakları tükendikçe, bilim insanları, şimdi sonsuz enerji kaynağı Güneş'ten yararlanmanın yollarını araştırıyor.

UZUN VADELİ ÇÖZÜM

Uzay enerji istasyonu yaşama geçirildiği takdirde, bugüne kadar yörüngede insan elinden çıkmış en büyük yapı olma özelliğini kazanacak. Uluslararası Uzay İstasyonu bunun yanında cüce kalacak. Hepsinden öte, bu yapı insanoğlunun enerji darboğazını aşmasında kilit bir rol oynayacak.

Uzay enerji istasyonu mühendislik açısından devasa ölçekte olmakla birlikte, uzay güneş enerjisinin ardında yatan fikir oldukça basit. Özetle devasa güneş panelleri yörüngeye yerleştirilecek ve daha sonra bunların ürettiği elektrik,Yeryüzü'ne yoğun lazer ışınları veya mikrodalgaların ışınlanmasında kullanılacak. Yeryüzü'ne gelen bu ışınlar elektrik akımına dönüştürülerek şebekeye aktarılacak. Böylece bir çırpıda CO 2 emisyonu ortadan kalkacak ve fosil yakıtlarına olan bağımlılığımız sona erecek. Bu ışınlar ücra köşelerdeki yerleşim alanlarına pahalı nakil hatları döşemeye gerek kalmadan elektrik sağlayacak. Hatta askerlerin istedikleri an, istedikleri yerde, elektrik ihtiyacını karşılayacak. Bir gün bu ışınlar, yeni nesil uzay araçlarına yakıt veya hava kontrol merkezlerine enerji sağlayabilecek.

UZAY ENERJİ İSTASYONU

Elektriğimizi uzaydan elde etme rüyası yeni bir proje değil. Onlarca yıldır üzerinde spekülasyonlar yapılmasına karşın çok pahalı olduğu gerekçesiyle bugüne dek yaşama geçirilmesi için somut bir girişimde bulunulmadı. Ancak bu tutumun yakında değişmesi bekleniyor. Enerji fiyatlarının artması ve yakıt kaynaklarının güvenliği öncelik kazanmaya başladıkça geçen mayıs ayında Massachusetts Institute of Technology'de toplanan bilim insanları bu projenin yaşama geçirilmesinin yararlı olacağına karar verdiler. Ayrıca Pentagon da projenin askeri yararlarının maliyet faktörünün önüne geçmesi gerektiğini vurguladı.

Bu proje ilk kez 1968 yılında Massachusetts'deki Arthur D. Little Danışmanlık Şirketi'nden mühendis Peter Glaser tarafından ortaya atıldı. Glaser'ın tasarımında 1 kilometre uzunluğunda bir mikrodalga anteni Dünya'ya enerjiyi ışınlarken, güneş panelleri güneşe yüzünü dönecekti. Yerdeki alıcı anteni uzaydaki kadar devasa boyutta olmak zorundaydı. Bu gerçekten çok iddialı proje, öngörüldüğü şekilde çalışması durumunda dünyanın enerji sorununa kesin çözüm getirebilirdi. Dünya atmosferinin ötesine yerleştirilen güneş panelleri yerde üretilebilecek elektrik miktarının 20 mislini üretebilir. Geceler ve bulutlu günler için yerde bir de depolama ünitesi bulundurulması planlanıyordu.

Proje 1970'li yıllarda, teknik açıdan uygulanabilir bulunmakla birlikte, maliyetinin çok yüksek olması nedeniyle rafa kaldırıldı. Bugünkü fiyatlarla ilk uyduyu üretip yörüngeye yerleştirmek 1 trilyon dolar tutuyordu. Uzay güneş enerjisi projesi üzerinde çalışan NASA eski araştırmacısı John Mankins , o günden bu güne çok şeyin değiştiğini, yeni bilimsel gelişmelerin yardımıyla maliyetlerin ve boyut sorununun gerçekçi ölçülere indirilebileceğini ileri sürüyor. Değişen koşulların başında güneş pillerinin güneş enerjisini elektriğe dönüştürme verimliliğinin 1970'lere göre 4 misline çıkması ve bu nedenle panellerin küçültülebilmesi geliyor. Katı-hal cihazlarının mikrodalga ışınlarını, anten yerine elektronik olarak odaklayabilmesi, 1 km. uzunluğundaki antenleri de gereksiz kılıyor. Ayrıca inşaat işlerini de artık insanlar yerine robotlar üstlenebilecek.

Ne var ki 1995 yılında proje bu kez başka bir rafa kaldırıldı, çünkü projenin mali yükünü karşılaması düşünülen NASA, yeni enerji kaynaklarının geliştirilmesinin kendi işi olmadığına karar verdi.

Japonya'da Ekonomi, Ticaret ve Endüstri Bakanlıklarının mali desteği ile Kobe Üniversitesi'nden bilim insanları bu projenin maliyetinin düşürülmesi yolunda sıkı bir şekilde çalışmalarını sürdürüyor. Geçen yıl 210 kilometre yükseklikte yörüngeye 130 metre kare genişlikte bir ağ yerleştirdiler.

Bu ağ bir mikrodalga göndericiyi, ağ içinde gezinen iki robota bağlıyordu. Burada nihai amaç güneş panelleri ile donanmış yüzlerce robotun, güneş enerjisi ışınlarını Dünya'ya geri göndermeleriydi. Öncü niteliğindeki deneme başarıyla sonuçlanmasına karşın sonuçlar henüz yayımlanmış değil.

Bu konu yakında M.I.T.'de toplanması planlanan uzay güneş enerjisi panelinde tartışmaya açılacak. Projenin önündeki en önemli engeller, yüksek kurulum maliyeti ve uzaydan gönderilen ışınların ticari uçaklara zarar verme olasılığı. M.I.T. raporu olumlu çıkarsa uzay güneş enerjisi projesi gündeme girecek; olumsuz çıkarsa bu 40 yıllık fikir raflarda tozlanmaya devam edecek.

Derleyen: Reyhan Oksay

Kaynak: New Scientist, 8 Aralık 2007 ve 24 Kasım 2007

tarihinde Ali Cihangiroğlu tarafından düzenlendi
Yorum bağlantısı
Çağlar Bayur

Fiesta larda falan öyleydi, lamba yanınca 3000 devirde sürün yazıyordu kitapçıkta, demek sonradan değiştirmişler.

değişen birşey yok, rejenrasyon süresince gazlamak lazım da, kitapçıkta yazmasına rağmen, mesaj ekranında o mesajı görebilen de yok

Yorum bağlantısı
Mehmet Göktürk

Uzaya iki adamı bile zar zor çıkarıyorlar hala. Normal panellerle mevcut uygun boş yerleri kapasan bile zaten yetiyor. ama daha var o işe.

Yorum bağlantısı
Ali Cihangiroğlu

Şu bildiğimiz güneş panelleri, su ısıtmadaki gibi %98 verimle bir çalışsa, olay biticek ama bakalım ne zamana olucak ve bizim ömrümüz görmeye yetecekmi :)

Yorum bağlantısı
Çağlar Bayur

Şu bildiğimiz güneş panelleri, su ısıtmadaki gibi %98 verimle bir çalışsa, olay biticek ama bakalım ne zamana olucak ve bizim ömrümüz görmeye yetecekmi :)

su ısıtmadaki paneller, siyaha boyanmış borudur sadece?

Yorum bağlantısı
Ali Cihangiroğlu

su ısıtmadaki paneller, siyaha boyanmış borudur sadece?

Yok yanlış anladın, o siyaha boyanmış panellerden çok yüksek verimle güneşin enrjisini ısıya çevirebiliyorsun, benim dediğim aynı verim ile fotoelektrik hücrelerden yani elektrik üreten panellerdende aynı verimle elektrik üretilebilse, şuan sanırım %8 miydi, yanlış olabilir, bu kadar düşük bir verimle güneşten elektrik üretebiliyor bu paneller.

Su ıtımada aldığımız verim gibi, elektrik üretimindede aynı verimi sağlayan metaryeller bulunup panel üretilse diyorum anlayacağın.

Yorum bağlantısı
Ali Cihangiroğlu

O değil canıım, direk solar cell derlerlya yada Fotovoltaik paneller, işte bunların direk güneş enerjisini elektriğe çevirme oranına bakacaksın, acaip az, su ısıtmadaki verimle çalışsa zaten hiçbirşeye ihtiyaç kalmaz, ışığı gördüğün an direk 220 volt, bastır git gibi yani,

Yorum bağlantısı
Çağlar Bayur

Onların verimi y ü k s e l m e z , yükselemez, yükseleceği varsa da yükselemez, yoksa modern insanlık biter, mağara devrine geri döneriz

hirosima_17.jpg

Yorum bağlantısı
Ali Cihangiroğlu

İşte bu konuda haklısın, belkide yükseldide haberimiz yok, birileri başka gezegene yerleşme hazırlığı yapıyor olabilirken biz hala yerli araba yapsakmı yapmasakmı diye tartışıyoruz, neyse fazla kurcalamayalım başımıza bir iş gelmesin :D

Yorum bağlantısı
Çağlar Bayur

lütfen, kaput tasarımı bize ait olan araba diyelim, motoru, şanzımanı,şasesi gücenmesin.

Yorum bağlantısı
Çağlar Bayur

Konuyu okumadım ama DPF olunca yazayım dedim.

Benim arabada DPF'in rejenerasyonu sırasında ekranda herhangi bir uyarı olmuyor.

Konuyla ilgili Ford'a mesaj yazdım. Bir gün sonra aradılar. Yazılım güncellemesi sırasında bu konuyu dikkate alacaklarını söylediler.

tdci motorlu hiçbir markada o mesajı gören olmamış, kitapçıkta yazıyor olması çok ilginç.

Yorum bağlantısı
Ercüment Koyuncu

Konuyu okumadım ama DPF olunca yazayım dedim.

Benim arabada DPF'in rejenerasyonu sırasında ekranda herhangi bir uyarı olmuyor.

Konuyla ilgili Ford'a mesaj yazdım. Bir gün sonra aradılar. Yazılım güncellemesi sırasında bu konuyu dikkate alacaklarını söylediler.

Biz bu konuda c-max li arkadaşların toplandığı bir yerde yaklaşık 40 50 kişi mail attık hepimize sizinkine yakın dönüş yapıldı hatta ben citroen örnek bir videosunuda gönderdim bence uyarmalı sistem çünkü 2 kez başıma gelen bir olay oldu kış günü hararet 90 bile değilken stop ettiğimde fan çalışıyordu ilkinde 4 dakika kadar çalıştı 2 .de otosanı aradım servise yönlendirildim dpf devreye girince fanın çlıştığı söylendi yani haber vermediğinden rejenerasyon yarım kaldı bununda dpf için sağlıklı olmadığını düşünüyorum videoda dpf devrede aracı kullanmaya devam edin diyordu

Yorum bağlantısı
Çağlar Bayur

Vesile ile, dpf liyi, hatta her tdci yı, ayda bir saalam gazlamalı olarak sürmeli, hız yapmak şart değil, yüksek devir olsun.

Yorum bağlantısı
Ercüment Koyuncu

Vesile ile, dpf liyi, hatta her tdci yı, ayda bir saalam gazlamalı olarak sürmeli, hız yapmak şart değil, yüksek devir olsun.

Serviste her 1000 km de bunu yapmamı istedi ama sorun şu diyelimki 1000 km oldu bende dedim çıkayım sizn tabirinizle sağlam gazlayım her gazlayınca dpf rejenerayona başlayacakmı çünkü dpf dolunca sensörler sistemi uyarıyor ve rejenerasyon başlıyor diye yazıyor bir çok kaynakta e dpf dolmadıysa boşamı gazlamış olacağız

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Çağlar Bayur

mesaj yok, dolusu/boşu bir ara denk gelir gazlamağa giderken, zaten 6-7 km de bir rejenerasyon oluyor sanırım.

Yorum bağlantısı
Ercüment Koyuncu

Bekleme salonunun kapısına koca bir afiş yapmışlardı bugün dpf ile ilğili rejenerasyon dan hariç belirli bakım peryotlarında cihazla temizlemenin ilerde dpf değişiminden bizi kurtaracağı yazıyordu baakımlarda servisi uyaracakmışız nedir bu peryot anlamadım neden ben uyaracakmışım onuda anlamadım birde dedikleri gibi dpf değişiminden kurtarırmı bu cihaz bizi

Yorum bağlantısı
Çağlar Bayur

parasını verip temizletince, kurtarır tabii, hatırlatın dediği: nazikçe: bu iş garantiye girmez, danışman söylerse cıngar çıkartırsın, sen kendi ayağınla gel, yaptır, öde demek. Hİç şöyle afiş olur mu: ""garanti sürecinde , lifte sık sık alın bakın, yağ kaçağı varsa, ücret almadan yaptırmak için danışmanı uyarın"" ; diye?

Yorum bağlantısı
Ercüment Koyuncu

Beni onlar uyarsın işte çağırsın göstersin desinki dpf temizlenmesi gerekiyor şundan dolayı yada atıyorum 45000 de, 60000 de ki bakım listesine eklesinler bu daha mantıklı olmazmı

Yorum bağlantısı
Gökhan Kızılkaya

Beni onlar uyarsın işte çağırsın göstersin desinki dpf temizlenmesi gerekiyor şundan dolayı yada atıyorum 45000 de, 60000 de ki bakım listesine eklesinler bu daha mantıklı olmazmı

Kontrol listelerinde yazan fren hidroliği değişimini atlamışlar son 2.yaş/30000 bakımında

Yorum bağlantısı
Çağlar Bayur

Beni onlar uyarsın işte çağırsın göstersin desinki dpf temizlenmesi gerekiyor şundan dolayı yada atıyorum 45000 de, 60000 de ki bakım listesine eklesinler bu daha mantıklı olmazmı

o zamanda bakım masrafı karşılaştırmasında kaybeder markaalr.

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...