İçeriğe Yönlendir

"Boyasız/Değişensiz" Fetişi


Ali Erkan Aktaşgül

Recommended Posts

Ali Erkan Aktaşgül

Arkadaşlar merhaba.

Farklı başlıklarda farklı vesilelerle araçlardaki 'boyalı/değişen' parçalar ve bunların satışlara etkilerini konuşuyoruz fakat bu kavramların otomobil piyasasındaki genel ve özel etkileriyle ilgili ana bir konu açıp fikirlerinizi almak istedim.

Hepimiz otomobillerine farklı gözlerle bakıyoruz. Kimimiz arabasına "oğlum", "ilk aşkım" gibi ailesinin bir parçası gibi gönülden bağlıyken kimimiz için arabaları sadece "günlük işlerini gören birer makine". Belki bu farklı bakış açılarının yansıması belki de piyasa elemanlarının biz farketmeden zihnimize bilinçli kazıdıkları terimler olarak "boyasız/değişensiz" sizin için ne ifade ediyor?

Bir aracın "satın alınabilir" olması için herkes bir çırpıda en az 20 tane madde sayabilir herhalde. Bunların içinde boya ve değişen unsurunun önemi sizce nedir? Satın alma ve satış stratejilerinizi ne kadar etkiler?

Benim uzun süredir kafama takılan husus, bu iki kavramın araba piyasasında tam bir takıntıya ve hatta çılgınlığa dönüşüyor olması. Zaten bu takıntı hali yüzünden "fetiş" kelimesini kullanmayı seçtim. Trafiğe her dakika yeni katılan onca aracı, ekonomik olarak araçlara ulaşımın kolaylaşmasını, bu kolay ulaşımla birlikte artan acemi şoför ve maddi hasarlı trafik kazalarındaki artış oranlarını düşünüyorum ve ondan sonra da bu değişensiz/boyasız kavramlarını.. İki farklı dünyanın kavramları gibi geliyor bana.

Maddi olarak daha kolay ulaşılan bir "eşya"nın zarar görmesi sahibinin canını daha az acıtmaz mı? Biz bundan 20 sene öncesine göre arabalara çok daha kolay ulaşabiliyor, değiştirebiliyor, yenileyebiliyorsak; vuruklarını, çiziklerini niye daha çok kafaya takar olduk?

Bu konuyla alakalı aklıma gelen, yazmak ve sormak istediğim epeyce başlık var ama sizlerin katkıları ve yorumlarına istinaden ileride eklerim diyerek lafı fazla uzatmış olmanın mahcubiyeti ile başlığı size bırakıyorum. :)

  • Beğen 7
Yorum bağlantısı
Can Kulak

Koyun sürüsü meselesine dönüyor bu olay, belki sizin yada benim için problem teşkil eden bir durum degil ama sizin de dediğiniz gibi o kadar piyasaya yayılan bir kavramki bizlerde istemsiz bir şekilde bu furyanın içinde buluyoruz kendimizi, ki olmamızda gerekiyor arabamızı satılıga cıkardıgımızda ilk sorulan yine bunlar oluyor.

Yorum bağlantısı
Sertaç Karginer

Geçen gün ustamla konuşuyorduk kendisi 89 model bi araba toplamış aracı alacak kişi : Bu boya aracın ilk orjinal boyasımı diye sorumuş.. :)

Baya bi güldük, durum hakikatten vahim boyutta...

Yorum bağlantısı
Baran Ekici

Bizde boyalar hep arabaların kusurlarını kapatmak için yapıldığından dolayı hepimizde böyle bir ön yargı oluştu. Türkiye dışında nereye giderseniz gidin arabanızı yeni boyatmış ve satıyor olun, hemen kaparlar. Alan adam boya masrafından kurtulduğu ve temiz arabaya bindiği için mutlu olur. İtalyada herkesin arabalarının her tarafı çarpık, kimsenin umrunda değil çünkü araba para etmiyor; boyatsa satarken ekleyeceğinden pahalıya geliyor. Bu vergi sistemi ve gizli enflasyon da var olduğu sürece bizdeki eski arabalar da allanıp pullanıp boyanıp satılmaya devam edilecektir. Biz de 1 cm boya görünce acaba takla mı attı, direğe mi saplandı diye meraklanmaya devam..

  • Beğen 7
Yorum bağlantısı
Can Çeralp

Aslında hesaba katmadığımız bir şey var; alım-satım yapan çok ama gerçekten anlayan neredeyse yok! Bu durumda anlıyormuş gibi görünmek için gerçekten anlayabileceği tek şeye yöneliyor potansiyel alıcı. Sonuçta çoğu insan motordan, elektrikli aksamdan vs. anlamıyor.

Bir diğer -daha kötü- durumsa; aslında boya-göçük kimsenin umrunda değil. Sadece çok güzel bir fiyat kırma bahanesi.

Ocak ayında telefonumu satışa koydum; Galaxy Note almıştım, kutudan hatalı çıkınca satıcı geri almadı ve servise gitti, 2 ay beklettikten sonra Note 2 verdiler. Bunu aynen yazdım ilana ve gelen mesajlardan birisi şuydu; "Eski telefonun garantisi devam etmez, yenisi de nerden baksanız 15-20 gündür elinizde; o da 1 ay yani 3 ay garantisi eskimiş bile servislerde beklerken. 1 senesi falan kalmış siz en iyisi düz 1000 TL diyin anlaşalım" O an benim ilanım 1400 lira, cihazın sıfırı da 1900 lira idi. Üstelik servislerde beklenen süre garantiye eklenir, bu yasada çok açıkça belirtilmiştir. Bir insanın bunu yanlış bilme şansı yok, ya doğru bilir ya da hiç bilmez; iddia da etmez.

Demek ki milletin derdi bilmek değil, katakulliye getirip fiyat kırmak.

Aracınız orijinaldir; zaten en ucuz plastik olan tamponunda 1-2 ezik vardır, müşteri gelip der ki "buna ne olmuş böyle? kamyon mu çarpmış? bunun çok da masrafı vardır şimdi, daha bu tampon komple inecek (inme fiilini biliyor, aferin) gözük düzeltilecek, boyanacak, belki yatakları da bozulmuştur onlar eğildiyse masraf çok fena, tekerleğe gelmiş miydi o darbe? uf uf uf en az 1000-1500 lira masraf var". Aynı adam eminim ki kendi arabasıyla arabanıza gelip tamponunuza öyle bir hasar verse inip pişkin pişkin der ki "kardeşim bunda birşey yok, olur öyle şeyler, kazara insan ölüyor, en fazla 100 lira valla, kasko var mı kasko? vardır vardııııır, halleder onlar, bu arada benim hastaneye yetişmem lazım acil, sen benim numaramı al ama arama sakın olur mu güzel kardeşim, hadi bana müsade..."

Aracınıza gül gibi bakmışsınızdır, yaşı hafif geldi ve yıllardır sabrettiğiniz de bütün kozmetik sorunları bir kerede çözdürüp tertemiz boyatırsınız, herşey cillop gibi olur bu defa da satıcı size yalancı muamelesi yapar. 3 yıl önce bu anlattığımı Golf 4'üme yaptım, günün birinde satma zamanı geldi, tavan hariç boyalı olduğu için beni serseri ilan eden oldu, pert aracı topladığımı iddia eden oldu, zaten 20000 olan ilana 15000 teklif eden oldu (o dönem 20-21000 arasıydı bütün fiyatlar). Aylarca sinir hastası oldum ölücü insanlar yüzünden..

  • Beğen 3
Yorum bağlantısı
Mustafa Yenigün
(düzenlendi)

Boya takıntısı maalesef Türkiye'nin acı gerçeği. İstanbul gibi bir yerde, bir aracın orjinal boyasını korumak için artık arabayı garajdan çıkarmamak ve kullanmamak gerekiyor :) Siz ne kadar aracınızı tehlikelerden sakınırsanız sakının, bir alışveriş merkezinin otoparkında, evin kapısının önünde ya da sizin bir anlık dikkatsizliğinizle bir yeri çizilebilir. Düşünün, öyle bir çizik ki, aracınızın yanına gittiğinizde her gördüğünüzde sizi aracınızdan soğutuyor. Boyatabilir misiniz ? İşte burada geleceğe dair hesaplar başlıyor. Kaç yıl kullanacaksınız ? Boyattığınız parça aracınızın değerini ne kadar düşürecek ? Boyatmazsanız, bu kadar para verdiğiniz aracı çizikle / çiziklerle mi kullanacaksınız ?

Ben aracımı 5 yaşında Bursa'dan aldım, çizikleri ve boyası mevcuttu. Ancak sahibi, aracı satarken daha fazla değer düşümüne neden olacağı için belli bir noktadan sonra çiziklerin hiçbirini boyatmamıştı, dahası kendince kalın fırçalarla rötuşlamış, görsel olarak daha da kötü duruma getirmişti. Yani 5 yıl boyunca serviste bakımını yaptırdığı, içini tertemiz tuttuğu araca piyasadan çekindiği için maalesef çiziklerle binmeye devam etmişti.

Hedefim bu aracı aldıktan sonra 10 yaşına kadar kullanmak olduğu için bir ay sonra daha önceki boya sonrası renk uyumsuzlukları ve çizikleri kapatmak için tavan hariç boyattım. Yaklaşık 30bin lira verdiğim bir aracı kullanacağım 5 yıl boyunca, satacağım kişi boya takıntısı yapıp fiyat kıracak diye çizikler içinde binemem. Aracımın yanına gittiğimde, çizikleri değil güzelliği dikkatimi çeksin isterim. Benim için önemli olan aracın düzenli bakımı ve içinin temizliğidir. Dışındaki çizikler bir şekilde çözülür, ama içindeki sigara yanığı, koltuk lekeleri, plastik aksamdaki çizikler veya donanımdaki arızalar ya da motordaki bakımsızlık sonucu ortaya çıkacak herhangi bir sıkıntı benim için daha önemlidir.

Sonuç olarak satacağım zaman boya yüzünden fiyat kırmak isteyenler olacaktır. 10 yaşında bir araçta boya sormak bence komik olsa da, ben aracımı satarken kar etmeyi hedefleyerek almadığım için bana göre uygun olan bir fiyata satacağım. Ancak satarken de, "ooo araçta boya mı var, 1000 TL'ni kestim o zaman" gibi ilginç tabirlerle gelen arkadaşlara satmak yerine, düzgün konuşmasını bilen, benim yıllarca gözüm gibi baktığım aracıma çöp muamelesi yapmayan birine, gerekirse hedeflediğim fiyatın altına satacağım.

tarihinde Mustafa Yenigün tarafından düzenlendi
  • Beğen 4
Yorum bağlantısı
Murat Bal

Eşyalara fiyat, insanlara değer biçilir. Ama günümüzde eşyalara değer, insanlara fiyat biçiliyor. Bence sorunun ana kaynağı bu.

  • Beğen 2
Yorum bağlantısı
Misafir

Hiç değişensiz, boyasız arabalar millet gözünde motoru yağ yakıp yatak vurandan daha makbul.

Yorum bağlantısı
Mehmet Gürcüoglu

Hiç değişensiz, boyasız arabalar millet gözünde motoru yağ yakıp yatak vurandan daha makbul.

katılıyorum ;) Herkes motordan anlamıyor veya açacağı sorunlardan ve buna bağlı olarak masraftan.

Yorum bağlantısı
Fatih Mehmet Uslu

Ben hep şunu merak ediyorum, orjinal boyası olan kaporta mı yoksa düzeltilip tekrar boyanan kaporta mı paslanmaya vs. karşı daha dayanıklı olur? Kaportadaki pas yolda bırakmaz ama görüntüsü nedeniyle arabadan soğutur. Yani eğer boyalı parça ile orjinal parça arasında mukavemet vs açısından hiç fark yoksa boyaya takmak mantıksız. Ama varsa?

Yorum bağlantısı
Misafir

Ben şu an kullandığım arabayı alırken ful boyalı olduğunu bilerek aldım. Sağ arka kapıda ufak bir işlem görmüş ve boyaya bulaşmışken tümden boyanmış. Zaten fiat hastalığı olan vernik yanıkları doluymuş heryeri. Alıp ben boyatsam daha mı iyi olacaktı ki?

14 yaşında araba illaki ufak tefek kazası olmuştur. Sormadım bile. Motor ve yürüyen aksam sorunsuz daha ne olsun.

Çok didikleyecek olan sıfır araç almalı ...

Yorum bağlantısı
Guest Feti Ercan

Boya olmasından korkutan aracın büyük kaza geçirme ihtimalidir ben o şekilde korkuyorum. Bir de boyalı araç rengi çabuk soluyor belli oluyor diyorlar yoksa çok da önemli değil bence.

Fetiş kelimesini çok güzel bulmuşsunuz. Çok orjinal bir kelime tebrik ederim maşallah :)

  • Beğen 2
Yorum bağlantısı
Ali Gürsoy

Benim için . Şase de oynama olmamışsa , kaportada orjinal aksam kullanılmışsa . Sorun olmaz , bu gün'e kadar sattığım araçlardan da geriye dönük bir şikayet almadım çok şükür .

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Hüseyin Sönmez

Arabalara hala reşat altını muamelesi yapan zihniyetin ürünüdür, boyanan değişen yok, kaza bela yok gibi salak saçma tanımlar.

Arabada boya yok ! ya motor delik olsa bile satabililirsin muhabbeti.

Elinde boya kalınlığı ölçen aletler ile araba pazarında dolaşan ey yurdum insanı, ne motoru ne e sürüşü kontrol etmeden sadace boyaya bakıp araba alan simsarlar, inşallah memlekette birgün enayi kıtlığı olurda görürsünüz.

  • Beğen 5
Yorum bağlantısı
Ali Gürsoy

Mesela , şuanki aracımda 2-3 parça boya var ama etrafında çiziklervar ve bu güzel görünmüyor gözüme . Bel altı boyatıcam , vakit bulursam :)

Yorum bağlantısı
Hüseyin Sönmez
(düzenlendi)

Arabamı kendi elcağızım ile cilalı şampuan vasıtası ile yıkar yumar, en birinci cilalar ile parlatırım,

Dayının biri gelirde (satmadığım halde teklif bu), 'yegenim boya çoh barlah belli kompilene boyalı 18 lira vereyim' derse,

O dayıya ne derim,

Dayı dayı, sana da nal çakacaklarına ayakkabı giydirmişler, biz birşey diyormuyuz. :)

'Gerçek olaylardan alınmıştır.'

tarihinde Hüseyin Sönmez tarafından düzenlendi
  • Beğen 4
Yorum bağlantısı
Misafir

"Boya takıntısı olanlar aramasın" Sahibinden.com klişe lafı. Şimdi durum şöyle oluyor. İkinci el araç almak biraz daha zor. Çünkü 2. el araç için kredi almak zor. Genelde peşin para ödüyor aracı alan. Ve bir araba belirlediğinde herkes gibi, doğal olarak en iyiyi seçmeye çalışıyor. Örneğin 2010 Focus 32 bin tl olsun. Aşağı yukarı fiyatlar aynı. Adam cebinden 32 bin çıkacağı için, 32 bine en iyiyi almaya çalışıyor. Sonradan yapılan, düzeltilen, oynanan parçalar, ne yapılsa yapılsın ayar tutmayabiliyor. Burada kendimize sormamız gereken şey "fotoğraf var mı?" Yani tavanı boyalı arabanın üzerine saksı düşmüş olabilir. Önemli olan onu fotoğraflayıp, dürüstçe alıcıya bildirmek. Yapılamazsa "tampon, kaput ve çamurluklarda boya var" diyene, araba "önden sağlam girmiş" sonucu yapıştırılıyor.

Yorum bağlantısı
Halim Keskin

Arkadaşlar konu güzel yaşadıklarımız bizi doğru güvenilir olmamızı söylüyor arabanın boyasını satmak yada kullanmak için fiyatı değişiyorsa satılık diye motora şanzıman a farklı katkı koymak ? satılık deyip silecek fırçasını alan taksın demek ? satılık diye pasta cila yaptırmak ? arızanın giderilmesi masraflı diye arızayı alıcıdan gizlemek ? garanti süresinde ekonomik ömrünü bitirip her şeyi orijinal demek ? mesele arabayı ne gözle baktığınıza göre muamele yaparsınız . bana göre her arabanın sesi kokusu kendine özgüdür yani kendine özgü bir ruhu vardır yeri gelir arabanızla konuşursunuz bizler doğru ve samimi olursak problemler daha aza inermi ? teşekkürler.

Yorum bağlantısı
Fatih Mehmet Uslu

"Boya takıntısı olanlar aramasın" Sahibinden.com klişe lafı. Şimdi durum şöyle oluyor. İkinci el araç almak biraz daha zor. Çünkü 2. el araç için kredi almak zor. Genelde peşin para ödüyor aracı alan. Ve bir araba belirlediğinde herkes gibi, doğal olarak en iyiyi seçmeye çalışıyor. Örneğin 2010 Focus 32 bin tl olsun. Aşağı yukarı fiyatlar aynı. Adam cebinden 32 bin çıkacağı için, 32 bine en iyiyi almaya çalışıyor. Sonradan yapılan, düzeltilen, oynanan parçalar, ne yapılsa yapılsın ayar tutmayabiliyor. Burada kendimize sormamız gereken şey "fotoğraf var mı?" Yani tavanı boyalı arabanın üzerine saksı düşmüş olabilir. Önemli olan onu fotoğraflayıp, dürüstçe alıcıya bildirmek. Yapılamazsa "tampon, kaput ve çamurluklarda boya var" diyene, araba "önden sağlam girmiş" sonucu yapıştırılıyor.

Biz fotoğraflarını görüp içimiz rahatlayarak alsak bile, satmaya kalktığımızda sadece boyalı olduğu için araç için arayan sayısı yarıya iniyor. Talep az olunca da mecburen fiyatı indirmeniz gerekiyor. Sonuçta zararı boyalı arabayı fotoğrafa güvenip alanın oluyor. Boyalı araba almama isteğinin bitmesi için piyasadaki herkesin boya takıntısını zihninden silmesi gerek.

Yorum bağlantısı
Sani Gerşon

Hepimizin arabası boyalı ki. Fabrika çıkışı boyalı :crazy:

  • Beğen 2
Yorum bağlantısı
Fatih Mehmet Uslu

Hepimizin arabası boyalı ki. Fabrika çıkışı boyalı :crazy:

Layyyn :angry::D

Yorum bağlantısı
Turkay Enez

Şimdiye kadar kendim için 11 adet araç aldım. Bırakın 2. eli, sıfır bile alırken ilk kontrol ettiğim şey arabanın boyasıdır. Elbette kontol ettiğim tek şey boya değildir. Başka bir sürü kontrol daha var. Ama, ilki boyadır. Dolayısıyla an itibariyle 1 araç kullandığıma göre 10 tanesini sattım.

Eninde sonunda aldığım aracı satacağıma göre, alırken (parama göre) boyasız, kazasız, hasarsız, kırık döküksüz, çiziksiz, vb en temizini almaya çalışmak en mantıklısı değil midir. Niye boyasız araç almaya çalışmak takıntı ya da "fetiş" bir hareket olsun ki...

Parasının değerini bilen herkesin araç alırken izlemesi gereken yol budur.

Şunu da belirteyim ki, aldığım bütün araçlar boyasız değildi. O anki şartlarıma (ekonomik durum) göre boyalı da araç aldım. Kullandım ve sattım...

Boyasız aracmı satarken (örnek forumda bilinen 2005 Tdcim) akşam ilan verip sabah ilk gelene belirlediğim fiyata sattım. Boyalı olsaydı hemen satamazdım ya da iyice fiyat düşmem gerekirdi. Daha uygun fiyatlısı varken, alıcının boyasız ve kazasız olduğu için benim aracımı tercih etmesi mantıklı bir hareket değil midir?

Dolayısıyla tamamen duygusal...

  • Beğen 3
Yorum bağlantısı
Fatih Mehmet Uslu

Bu arada verdiğiniz ilandaki tsi golf lpg liymiş. 3000 tl ye takılan lpg iyi sonuç veriyor mu bu araçlarda.

Yorum bağlantısı
Hüseyin Sönmez

ilandaki arabanın koltukları şarküteri malı gibi sağı solu niye film ile sarılmış.

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...