İçeriğe Yönlendir

Skor Tablosu

  1. Çağlar Bayur

    Çağlar Bayur

    Gold Üye


    • Puan

      51

    • Mesaj

      104.728


  2. Mehmet Ozyurek

    Mehmet Ozyurek

    Yönetici


    • Puan

      30

    • Mesaj

      80.334


  3. Tansu Kalafatoğlu

    Tansu Kalafatoğlu

    Gold Üye


    • Puan

      13

    • Mesaj

      26.926


  4. Muhittin Kaplan

    Muhittin Kaplan

    Gold Üye


    • Puan

      12

    • Mesaj

      3.579


Popüler İçerik

14-09-2021 'den beri en çok beğeni alan içerik

  1. Bluetooth bağlantılı hoparlörlerde gelecek görüyorum. Bizim eve lazım oldu araştırmaya başladım. Benim ihtiyacım (ya da isteğim): - Ses kalitesi çok iyi olsun - Şarj süresi çok uzun olmasın - Kullanma süresi 5 saatten az olmasın - Aynı üründen bir tane daha aldığımda ikisi birbirine bağlanıp stereo ses alabileyim. Konu biraz geniş olsun. Deneyimlerinizi ve fikirlerinizi de alalım, hoparlör alacaklara genel bir tavsiye olsun. Bütçe üçyüz beşyüz üçyüz beşyüz.. ??
    2 Puan
  2. Merhaba, Bugün @Mert Gulkokan Bey'in gönderisini okurken yurtdışındaki kazançlara ve alım gücüne dair farklı görüşler olduğunu gördüm. 2019 sonundan beri Almanya’da olan biri olarak fikir vermesi açısından bir şeyler yazmak istedim. Konu çok detaylı olduğu için elbet eksik kalan bir şeyler olacaktır, bu nedenle eksik bıraktığım ya da tam anlaşılmayan detaylara dair sorulara da konu içinde cevap vermeye çalışırım. Çalışma şartları ve kazançlar için mecburen kendi sektörümü (otomotiv) baz alacağım, aslında benim sektörüm için geçerli olan kriterler üretime dair çalışan birçok sektörde de geçerli diyebilirim ancak tüm sektörler için genelleme yapmak doğru olmayacaktır. İyi kazanıldığı düşünülen bir sektör olduğu için en azından sizlere bir fikir verecektir. Geri kalan konular (kira, fatura, market, vergi, sigorta) herkes için geçerli olduğu için genel olarak kabul edilebilir. Özellikle maaşlar konusunda ön bir bilgilendirme yapmam gerekiyor. Almanya’da özel sektörde maaşlar bölgesel olarak çok değişken olabiliyor. Yaşamın pahalı olduğu bir büyükşehirde daha çok kazanıyorken, küçük bir kalabalık olmayan bir şehirde daha az kazanıyorsunuz. Aslında bu açıdan Türkiye’den çok farkı yok. Bildiğiniz gibi Mercedes, BMW, Audi, VW, Porsche gibi ana üreticiler ve bu firmaların bazı yan sanayileri burada. Bu firmalar büyük ölçekli oldukları için, çok fazla lokasyonu ve buna bağlı olarak çok fazla çalışanı (mavi ve beyaz yaka) olduğu için ve bu kadar kişiye ödenen / teklif edilen maaşları belirleyebilmek için memuriyet kademesi ve seviyesi içeren bir maaş tablosu kullanıyorlar. Yapılacak her işin bir hedef kademesi yani şirket için maksimum bir değeri var, ancak size işe girdiğinizde direk olarak o kademeyi vermiyorlar. Daha aşağıdan başlayarak deneyim ile hedef kademenize ilerliyorsunuz, bu da tabii ki zaman içinde maaşa yansıyor. Yıllar sonra hedef kademenize vardığınızda maaş açısından artık gidecek pek bir yolunuz kalmıyor. Sıkıldınız biliyorum ama şimdi anlatacaklarım için bu girişi yapmak zorundaydım ? Peki bu maaş tablosu nasıl belirleniyor? Burada her firmada olmasa bile, özellikle üretim yapan firmalarda mavi yakanın ve Türkiye’den farklı olarak beyaz yakanın da bağlı olduğu bir sendika var. (bkz. IG Metall : https://www.igmetall.de/ ) Bu sendikalar da firmalar kadar büyük ölçekliler ve aynı anda birçok üretici ile çalışıyorlar. Örneğin otomotiv sektöründeki birçok firma ve tedarikçileri aynı sendikaya bağlı olabiliyor. İşte bu maaş tabloları, bir zamanlar firmalarla oturulup sektörel bazda oluşturulmuş. Yani X bir işi yapan çalışanın alması gereken minimum maaş belirlenmiş ve tabloya eklenmiş. Firmalar da bu ana tabloyu alıp kendileri de performansa ya da şirkete katkıya göre bazı ek ödemeler belirliyor ve nihai bir maaş tablosu oluşturuluyor. Bu tablolar normalde 2 yılda bir firmalarla masaya oturularak enflasyon zammı uygulanıyor. Almanya’da enflasyon mu var demeyin ? Az da olsa var, %2 – 4 arası bir artış yapılabiliyor. Tabii burada şöyle bir sorun var. Aynı sektörde çalışan ve bu sendikaya bağlı tüm firmaların bu artışı onaylaması gerekiyor. Bu da çekişmeli bir sürece sebep oluyor ve tabii ki hedef oranın altında bir zam oranında anlaşılıyor. Tabloları merak edenler için : https://www.igmetall.de/tarif/tariftabellen Link Almanca, kusura bakmayın. Ancak aşağıdan herhangi bir sektörü seçip ardından da PDF dosyalarına bakabilirsiniz. Belirlenmiş aylık brüt maaşları göreceksiniz. Evet tablolar halka açık ? Bunun haricinde zam alınabiliyor mu? Evet, performans zammı adı altında bir zam var. Senelik olarak 0 ile 2,5 arasında alabilirsiniz. Tam olarak performansa bağlılığı soru işareti, daha çok ekipler içindeki maaşlar arasındaki orantısızlıkları gidermek için kullanılıyor. Çok yazdın ama hala bir maaş görmedik diyenler için hemen hesaplamaya geçiyorum. X bir firmanın mühendislik için tanımladığı kademelerin 1-2-3 ve 4 (en yüksek) olduğunu varsayalım. Mühendislik yöneticilerinin de 5 ve 6. kademe olabileceğini düşünelim. Haftalık çalışma saatlerini haftalık 35 olarak baz alacağız. Özel durumlar haricinde ana üreticiler 40 saatlik sözleşmeler yapmıyorlar. Tabii ki 40 saat çalışan sektörler de mevcut, ancak şirket çok büyük ölçekli değilse, büyük ölçekli firmada 35 saat çalışan biri ile aynı maaşı alabiliyorlar. Detay tablolara girip baktığımızda, ( burada bakılmışı var ? ) bugün otomotiv sektöründe büyük ölçekli bir firmada işe yeni giren bir mühendis (kademe 1’e ait ilk seviye) için 4700 brüt maaş alırken, deneyiminin zirvesine gelmiş, artık emekliliğe doğru giden bir mühendise (kademe 4’e ait son seviye) ise 7500 brüt maaş verildiğini görüyoruz. Bu arada emekli olmak üzere olan ya da çok deneyimli olan herkes tabii ki bu maaşı almıyor, alamıyor. Bu maaş sistemin teorik olarak izin verdiği en yüksek maaş diyebiliriz. Bu hesaplar tablonun bugünkü durumu için geçerli. 2 senedir bir yapılan enflasyon zammı kararları bu maaşlara belli oranda uygulanıyor. Aynı firmada maksimum deneyimli yönetici ise teorik olarak 8500 Euro brüt kazanca sahip diyebiliriz. Deneyimsiz yönetici için hesaplarım doğruysa, 5900 Euro brüt diyebiliriz. Yöneticiler bir noktada daha şanslı, çünkü 40 saatlik sözleşmeye sahip olabiliyorlar. Bu durumda yukarıda yazdığım maaşları 35’e bölüp 40’la çarpabiliriz. Yani minimum maaş 6750 brüt – maksimum ise 9700 brüt oluyor. Tablolar incelenirse aynı tecrübeye sahip mavi yaka – mühendis ve yöneticinin birbirine yakın maaşlar aldığını görebilirsiniz. Bu nedenle Almanya’da, Türkiye’nin aksine iyi kazanmak için yönetici olmak (en azından müdür olmak) gerekli değil diyebiliriz. Buna benzer olarak da aynı firmada çalışan imalat bandında görevli mavi yaka ve ofiste görevli beyaz yakanın yaşam koşulları arasında da uçurum bulunmuyor. Yöneticiler kadar işinde uzman çalışanlara da ihtiyaç var ve firmalar herkesin yönetici olmasına fırsat tanıyamayacağı ve deneyimli çalışanlarını kaybetmek istemediği için kazançlar arasında aşırı bir fark yok. Yukarıdaki örneği baz alırsak, çok deneyimli bir mühendisin çıkabileceği en yüksek maaş 7500 brüt iken, bir yönetici maaşı 5900 – 8500 aralığında dolaşıyor. Maaşların kesiştikleri ciddi bir aralık var. X firma için maaş tabloları bugün için böyle diyor. Almanya geneline dönersek, 2020 ortalamasına göre tam zamanlı bir çalışan için Almanya’da ortalama kazanç 3900 Euro brüt olarak hesaplanmış. Bu ortalama maaş devlet tarafından açıklanıyor. Resmi olmayan kaynaklara göre de 3600 Euro brüt diyebiliriz. Almanya’da yaşayanların %30’unun bu ortalama brüt maaştan fazla kazandığı, geri kalanın ise ortalamanın altında olduğu söyleniyor. Bu ortalamanın çok üstünde kazanan meslekler tabii ki mevcut, örneğin deneyimli doktorlar. Tabii burada klinik şefi gibi konumlardan bahsediyoruz. Hatırladığım kadarıyla sıralama doktorlar, bankacılar, IT sektörü, mühendisler, hukuk, sigorta uzmanları, satın alma, zanaatkarlar olarak gidiyor. IT sektörü ve hukukun sıralamadaki yerlerinin daha üstte olması gerektiğini düşünsem de, sıralama böyle açıklanmış. Peki çalışanların aldığı ek ödemeler var mı? Şirkete göre değişen bir durum olmakla beraber, bazı firmalar her yıl aylık brüt maaşın %60’ı ile 80’i arasında bir noel ikramiyesi veriyor. Aynı şekilde yılda bir kez brüt maaşın %60’ı kadar tatil parası ödeyen şirketler de mevcut. İkisinin alınması durumunda ortalama 1,3 brüt ek maaş gelmiş oluyor. Bunların hiçbirini ödemeyen şirketler olduğu gibi, her sene sabit bir brüt ek prim veren şirketler de mevcut. Maaş tablolarından bağımsız çalışıp, istediği maaşla çalışanları transfer eden ve ciddi oranlarda zam yapabilen şirketler de mevcut, bunu genel olarak IT sektöründe görüyoruz. Proje bazlı çalışan şirketler bu konularda biraz daha esnek olabiliyor. Yine büyük ölçekli firmaların 40 saatlik sözleşmelerini denk getirip daha iyi kazanmak da mümkün. Gençler genelde bu sözleşmeleri kovalayıp başlarda iyi kazanmayı hedeflerken, belli bir yaşın üstünde olan çalışanlar 35 saatlik sözleşme ile kazandıklarını yeterli buluyor ve daha fazla çalışmak yerine o zamanı ailesine veya kendisine ayırmayı tercih ediyor. Şu ana kadar hep brüt kazançtan bahsettim. Bunun nedeni Almanya’da Türkiye’den çok farklı bir vergi sisteminin olması. Bir sonraki mesajımda da vergi mantığını biraz açıklamaya çalışayım.
    1 Puan
  3. İsim japoncada dayanıklı anlamında. Bakalım dedikleri kadar dayanıklı mı Merhabalar. Lafı uzatmadan hemen süreci anlatmak istiyorum. Çünkü hikaye zaten uzun Malum aracım 2010 model mazda 3. Zamanına göre donanımı çok çok iyi olmasına rağmen, sürerken çok zevk almama rağmen, km’si düşük de olsa değiştirme vakti gelmişti. Sebeplerim vardı. 1- aracım artık 10 yaşındaydı ve bakımlı olsa da ekonomik ömrünü doldurmuş sayılır. 2- Araç piyasası hızla yükselirken son vagonu kaçırmamak istiyordum 3- büyük araç alıp daha ferah iç ortam ve bagaj kapasite isteği vardı 4- mazda’nın türk milletinin isteklerine cevap verememesi ve ben böyleyim mantığından ötürü servislerinin bir kısmının kapanması. Satış azaldıkça yan sanayi parçalarının azalması, çıkma parça bulma zorluğu. İçeride parça satanların eline düşmemiz sonucu dubai’lerden orijinal parça bakar oluşumuz. Parça servislerde her zaman var ama daha ucuza mal etmek varken servisten almamayı tercih eder olduk. Bu da yorucu oldu. En basitinden blue print hava filtresi civic için 15tl, mazda için 45 lira. Aslında daha önceden aracı yenileyecektim ama hanım boşver dedi, fiyatlar düşer dedi ve beni durdurdu. Ama işler öyle gitmedi. Otomobilde fiyatlar uçunca kamyonet caddy bakalım dedik. O da şekli şemalinden dolayı elendi neden ikinci el bakmıyorsun diye soranlar olacaktır. Piyasadaki üçkağıtçılıktan artık iğreniyorum. Çoğu sorunlu arabayı kakalamaya çalışıyor. Büyük araba hayali suya düşmüştü. Döndük yine c segmente. Artık karar vermiştim. Ben de piyasa arabası alacaktım. Boyası beyaz olacaktı ve çizilirse rütuşü kolay olacaktı. Parçası bol olacaktı ve markası asla sorun çıkarmayacak, hep satacak marka olacaktı. Biraz da donanımı olsun dedik. Tüm markalara baktım. 2 hafta önce piyasa öyle bir duruma gelmişki, alabileceğim tek arabanın corolla olabileceğini gördüm. Diğer tüm arabaların fiyatları uçmuş gitmiş ya da en baz donanımdalar. Bunu sadece ben düşünmemişim. Meğer corolla piyasada tek zamlanmayan ve donanım açısından idare eder seviyede kalan arabaymış. Eylül ayında bayilere talep girimi 3 kat artmış. Ağustos ayında aldığı siparişleri eylül’de teslim eden bayi, Eylül ayında aldığı siparişleri ancak aralık ocak’ta verebilirim der olmuş. Hatta bazıları mart diyordu. Erzurum diyarbakır elazığ bile ilkbahar’a diyordu. Fabrika araç gönderimini 1/5 azaltmış. Tam bir kaos ortamı hakim. Hiçbir yerde araba yok. Tarih yok. Dedim ki yazılayım sıraya. İstoç gürses en makulünü yaptı. Aralık gibi teslim edebiliriz dediler ama kesinlik yok. Kasım da olabilir ocak da olabilir. Fabrika hiçbir bilgi vermiyor dedi. Başka birkaç bayiye de adımı yazdırdım. Çok sevdiğim buz gri yerine istanbul’da yaşadığım için kolay boya rütuşu olsun diye dışı kar beyaz, içi siyah, dream 1.6 cvt modele yazıldım. Özellikleri yeterliydi. Otomatik far apple car play 16inc jant led gündüz ve sis farı elektrikli katlanır aynalar elektrikli el freni deri direksiyon vites arka koltuk kol dayama geri görüş kamerası çift bölge digital klima usb çıkışı bluetooth bağlantı hız sabitleme 7 hava yastığı lastik basınç sensörü Tek dokunuşla tam açılan tüm camlar ve tuşların ışıklı olması gibi ayırt edici özellikleri vardı. Bir üst paket flame idi fakat fabrikadan x-pack ek paketi ile çıkıyordu. Onda fark olarak kablosuz şarj, elektronik yol yardım destekleri (şerit takip, adaptif hız sabitleme, oto. uzun farlar, yaya bisiklet algılama), anahtarsız giriş ve çalıştırma, ışıklı makyaj aynası, yağmur sensörü, kararan iç ayna, karartılmış camlar vardı. Ve ilave olarak sunroof. Fakat ben sunroof istemediğim için bu paketi direkt eledim. Çünkü aracın içini ciddi anlamda basıklaştırıyordu. 5-6 cm kadar tavan daha alçaktı. Fiyatlara gelince. Liste fiyatları Dream 1.6 cvt 185.000tl Flame xpack cvt 212.000 idi. Fakat bayiler kafalarına göre bu araçlara aksesuar ekleyip öyle veriyordu. Bazısı 6 bin bazısı 10 bin ekliyoruz diyordu. Ama arabayı alanlara sorunca 13 bin 15 bin rakamları konuşuluyordu. Bu beni iyice korkutmuştu. 185 bin tl olan araba satış olsa 195-200 bin liraya geliyordu. Bayiler tok. Almazsan alma diyordu. Ve araç seçme yok. Fabrika bayiye karışık araba gönderiyor ve bayi de topladığı isteklere göre sıradan müşteri çağırıyordu. Vazgeçen olursa diğerini arıyordu. Her şey ortadaydı. İçimdeki his çok yakında corolla’ya zam geleceğini söylüyordu. Geç kalmıştım. Aracı aralıkta alana kadar belki 15-20 bin tl zam gelecekti. Bir de bayinin ne kadar ekleyeceği meçhuldü. Bu araba bana aralıkta 215 bine bile mal olabilirdi. Fakat fabrika araç göndermezse, pandemi artar fabrika durursa, üretimi kesip direkt 2021’e geçerlerse ve en erken ocakta araç gönderirlerse fiyat daha da artacaktı. Ben o yüzden başladım sarı siteye bakmaya. Sarı site sıfır corolla ile dolu. Galeriler bir şekilde araba alıyor. Bu konuya hiç girmeyeceğim. Çünkü bambaşka sinir bozan bir dünya. Benim aradığım aracın fiyatları 212’den başlıyor 230’a kadar gidiyordu. Kimisi aksesuarsız, kimisi az, kimisi çok aksesuarlı. Ama hepsi sıfır ya da 5-10km’de. 210’a düşürdüğüm gibi aracı alacaktım. Fakat galeriler de uyanmış. 215’ten aşağı veren yok. Bir iki kişi ile irtibat kurduk. Güven vermediler ve kapora göndermeyince araba alamadım. Liste fiyatı 185 olan arabaya 210 vermeye razıydım. Ama olmadı. O sırada ilanlara bakarken bi de hibrit bakayım dedim. Şans bu ya, gürses 2.el’de (toyota exchange değil) dream hibrit 2020 model 12 bin km’de boyasız hatasız ilan vardı. Fiyat 228.500. Atladım gittim. Baktım ettim. Aracın tek sorunu kronik göğüs çizilmesi. Muhtemelen yanlış bezle silinmesi sonucu belli belirsiz yolcu tarafı göğüs üstünde birkaç silik beyaz iz var. Ama dikkatli bakınca görülüyor sadece. Başka her şeyi sıfır gibi. Arkadaşla baktık ettik. Araç toyota flo’da yönetici tarafında kullanılmış. Arkadaş direkt al kaçırma dedi. Benim hala kafam karışıktı. 224.000tl liste fiyatı olan araca 228.500 yazmışlar. Hem de 12 binde. Özelliklerine gelince; üstte yazdığım benzinli dream özelliklerine ek olarak Anahtarsız çalıştırma Kablosuz şarj Elektronik yol destek sistemleri (x-pack pakette belirttiklerim) Sunroof olmaması ise çok hoş. Özellikleri vardı. Ve araç hibrit. 1.8 motor Mtv 3500 civarı. Ama yakıtı yarı yarıya azdı. Biz bi düşünelim dedim ve yürümeye başladık. O an aklıma bu aracın ham fiyatı ne diye soru geldi. Bayide öğrendim ve aracın ham fiyatının 124 bin olduğunu öğrendim. Yani beklenen zam geldiğinde, bu araç zamlanıp 135 bin değerini gördüğünde liste fiyatı 224 binde tl’den 286 bin tl olacaktı. Ve bu kısa zamanda olacaktı. En kötü bunu satar gider sırası gelince sıfır dream benzinli alırım dedim anında bir u dönüşü yapıp direkt kaporayı verdim. Dışarıda ekspere götürüdüm. Onlar da sorunsuz dedi. Bayinin bankasından kredi başvurusu yaptım. Mazda’yı satmadan alacaktım çünkü satmaya vakit kalmamıştı. Heyecan bitmedi. Salı günü kaporasını verdiğim aracı bugün almak için sözleştik. Para işlerini dün hallettim. Ve bomba, Merkez faiz artırımı yayınlanır yayınlanmaz corolla’lar 12 bin tl zam yedi. Benim alacağım arabanın fiyatı 236 bin oldu. Ham fiyatı 134 bin oldu. Sınıra çok yaklaştı. Açıkçası bayinin satıştan vazgeçeceği korkusu oluştu. Ama kapora vermiştim kredi ayarlamıştım her şey hazırdı. Gürses gibi yer 10 bin için yapmaz bunu dedim. perşembe günü satış için vakit kalmamıştı. Para işlerini ancak akşam üstü halledebildim. Arabayı daha almadan üstüne 10 bin koydu. Kredi çekmiştim. Onlar da pazartesi sanırım zamlanacak. Ya rabbim şükür dedim. tren hareket etti, kıçına zar zor atabildim kendimi dedim. Yoksa ortamların düzelmesi en az 5 sene. Araba almak hayal olacaktı. Sigorta kasko işlerini mehmet abiye önceden söylemiştim. Yeni trafik sigortası ve mazda’nın kaskosunu aktarma yapacaktık. Zaman kısaydı. Banka satıştan sonra parayı bayiye göndermesi için bu işlemlerin olması lazımdı. Sağ olsun mehmet abi sabah halletti. Ve sonuç aşağıda. İlave olarak aracın yıllık işletme maliyetini benzinli corolla ile karşılaştırdım. Senelik 15 bin km yapan ve bunun %80’ini istanbul yoğun trafik şehir içinde yapan biri olarak aracın bu günkü benzin fiyatıyla bana maliyeti Hibrit Ort 4,5lt yaksa 4600tl Benzinli ort 8,5 yaksa 7800tl Ben 4,5 dedim ama corolla sahipleri sadece şehir içinde 3-3,5 ile geziyor. Yani 4,5 en en fazla tüketim diyelim. Şehir dışı da dahil. Beylikdüzü’nden sefaköy git gel 2,8lt tüketen bile var. Hibrit mtv 3500 Benzinli mtv 2000 Hibrit bakımı daha uzun aralıklı ve egzoz muayenesinden muaf. Sonuç olarak yıllık bana benzinliden 2000 tl daha ucuza gelecek. Belki yakıtı daha çok düşürebilirim ve fark artar @Ali Darbaz Aracın 0-100’ü 11sn. Benzinliden 1sn daha fazla. 98hp’lik benzinli, 53kw’lık elektrik motoru var. Totolde 122 beygire geliyormuş. Benzinlisi 132hp idi. 6,5ah’lık nikel metal hibrit aküleri koltuk altında. Bagajdan yemiyor. 43lt depomuz var. 1100-1250km menzile sahip. Fabrika yakıt verileri şi: 3,5 — şd: 4lt/100km. İlginç ama bu araç şehir içinde daha az yakıyor 5 yıl garanti. 2 yıl uzatılıyor. 10 sene pil garantisi var. Bayide dıştan takma ön arka park sensörü taktırdım. Aracı 227 bine aldık. Pazartesi serviste ön arka park sensörü taktıracağım Kaput altı karışık. V kayışın çevirdiği klima, devirdaim, dinamo yok gerisini yavaş yavaş öğreneceğiz. En merak edilen tüketim değerlerini bir ay sonra paylaşacağım. İlk yarım saatlik sürüş tecrübesi; araba çok güzel. Çok sessiz. Motor sesi yok. Ses yok. Şehir içinde kullandıkça yakıt düşüyor. Yarım saatlik istoç hal bayrampaşa ve sokak dolanımı kullanımım sonucu 3,2lt’lik ortalama yaptım @Mehmet Ozyurek abi’ye de teşekkürler. 5dk’da kasko işlemleri halletti yardımcı oldu sağ olsun
    1 Puan
  4. 2 aylık araç arayışımızı 2008 ile sonlandırdık. Gerek pert aşaması, gerekse araç arama aşamasında Emminin emeği çok geçti, hatta bıktırmış bile olabilirim ? emeğinin karşılığı ödenmez. Sürece 5008 ile başlayıp 3008de karar kıldık ama gönlümüze göre bulamadığımız için alamadık. Alınacak aracı ağırlıkla hanım kullanacağı için seçimi birazda ona bıraktım. Oda 2008 istedi ve alım sürecini sonlandırdık. Hatta pazarlık aşamasında bulunmadım bile ? kayınpeder ile birlikte hallettiler sağolsun. Araç hakkında kısaca bilgi vereyim, 2014 model 1.2 Puretech Allure start stop donanımı ile zamanında alınmış. 2 gündür sadece işe gidip gelirken kullanabildim çok inceleme fırsatım olmadı. ETG5 diye adlandırılan yarı otomatik şanzıman var. Şanzımanı sevdim, genel olarak titreme vs yok ama bazen park ederken olabiliyor. Motor atmosferik imiş aldıktan sonra öğrendim ? ama gidişinde sorun hissetmedim. Koltuklar yarı deri, çift bölgeli dijital klima navigasyon ve en sevdiğim Jbl ses sistemi mevcut. Zamanla yine güncelleme yaparım inşallah ? Tavanımız bu şekilde Araç hakkında ilk aklıma gelenler bunlar, zamanla yeni eklemeler gelecek inşallah ?
    1 Puan
  5. 1.6 Atmosferik 16v Motor 105 hp 6 İleri Kısa Şanzıman. 4x4 lü ve tüplü 87 binde. 2011 model Tüp dolum ağzı depo kapağının yanında. Dolu olan paketmiş ama CC yok.
    1 Puan
This leaderboard is set to İstanbul/GMT+03:00
×
×
  • Yeni Oluştur...