Skor Tablosu

devamı gelecek...

Daha 1 ay olmadı, Opel Corsa ile yollarımızı ayırdık ve Seat Leon Plugin Hybrid e geçiş yaptık. Tamam araç güzel, benzin çok kullanmıyor. Elektrikle geziyoruz, şehir içi yakıt yok. Doğaya falanda gayet saygılıyız herşey iyi hoş. Otopark'a daha elektrik tertibatını kuramadım avm lerde arabayı şarj ediyoruz. Çok büyük bir bataryası yok 45 dakkada arac tamamen doluyor. 180 200 TL arası tutuyor aracı şarj etmek. Fakat her avm ye gidişimizde mutlaka bir şeyler alıyoruz. Hiç bir şey almazsak kahve aliyoruz. 3 kişilik aile 3 kahve 600 TL yapıyor 200 de şarj 800 TL bu işin kârı falan yok zarardayim. Depoyu doldurup gitmek yok. Ha bire masraf. Çözüm önerisi olanları bekliyorum, bu böyle olmicak. Bi ara arabayı da tanıtıcam foto çekersem eğer.

Bilenler bilir, araba almadan önce mutlaka forumda konusunu açar yorumlarınızı alırım (sanki çok araba alıyormuşum gibi). @Çağlar Bayur Abi'nin kısa ve öz cevapları ile kullandığı emojileri dikkate aldım. @Mehmet Göktürk Hocam gibi konuya ihtiyaçlar ekseninde bilimsel yaklaşmaya çalıştım. Düşüncelerimi Turnitin'e soksam %98 intihal derdi Haliyle şu konuda epey tartıştık, elektrikliye doğru gidip geldik, ikinci el önerileri geldi, daha önce @H.Cenk Bayrakçı hocam ID4 aldığında kapısından dönmüş Tiguan almıştık. @Mehmet Ozyurek Abim Corsa E aldığı için oraya da bir yükselmiş, yeni gelen Frontera ve C3 Aircross'ların heme elektriklilerine hem de hibritlerine bakmıştım. BYD Dolphin'e yükselmiş, sorun yaşayan forumdaşlarımdan sonra ilişkiyi kesmiştim. Tiguan ile yaşadığım son derece basit ama can sıkıcı problemlerden sonra bi' daha VW'in kapısından geçmem demişim, sağolsun @Metin Akbal önce Taigo'yu çok ucuza veriyorlarmış diye aklıma girdi, sonra da VW'e saydırdığım mesajları önüme çıkardı; ama ok yaydan çıkmıştı artık. Taigo hiç aklımda yoktu. VW bayilerini ararken bir sebepten Doğuş Maslak'a ulaşamadım bütün bir öğleden sonra (evime yakın vs diye). @Ali Darbaz üstat yazdı, Doğuş Merkeze gidiyorum diye, orada bir kulaklarını çekti, exclusive cart curt bir satışçı aradı. Exclusive midir nedir olmasa iyiymiş; sonradan anladım. Uzun süren bir süreçten sonra (değerlendirme formu geldi, orada görüşeceğiz ayrıca) Çarşamba günü kuzuyu teslim aldım. Arada tabii ki konusunda yetkin bir sigorta uzmanından kasko ve trafik sigortası işlemlerini de halletik, reklam olmasın diye paylaşmıyorum, soranlara özelden söylerim Üzerinde daha önce hiç duymadığım bir marka var, aklıma direkt 2006'da aldığım Şimsek Grisi Opel Astra Hatchback H kasa geldi, Bridgestone ile gelmişti tank gibi (Turanza 3000 falandı sanırım). Markayı hep unutuyorum, kim-chi falan diyorum ama Giti'nin Synergy diye bir modeli (Giti Synergy diye ayrıca yazayım da arama yapanlar olursa kolay bulunsun). Doğuş'a bir sövdüm bu konuda. Arabayı alıp benzini fulleyip hayırlı olsun diyerek sıraya geçen emekçi kardeşlerimi gördükten sonra direkt lastikçiye çektim (Başak burcu olmamdan mütevellit arabayı almadan önce uğrayıp bir iki lastik sorup fiyat almıştım) İlk amaçladığım lastik arada geçen iki saatte satıldığı için (ya da benim kirli beyaz kuzuyu görünce yakışmayacağını düşündü), Hankookları çaktı/çektik. Bu arada Amazon'dan Sahler paspasları söylemiştim, arabadan önce paspaslar gelmişti bile; Tiguan'a Rizline almışım, kıyaslayacağım. Arabayı ilk kullanırken farkettiğim şey kolçağın alçakta kalması olmuştu. Bu düşüncemi sesli hiç dile getirmemiş olsam da düşüncelerimi okuyan Instagram hemen karşıma 3D yazıcı ile kolçak yükseltici basıp satan birini çıkardı dün, hemen sipariş verdim, stoktaymış (malum Taigo'yu Kızılay dağıtıyor şu sıralar), kargoya anında verildi. Bugün teslim alacağım, burada da paylaşırım, kendime not. Yoksa Çorum'a gidip de Metin üstat ile kesin çözerdik de o kadar bekleyemem. Dün akşam kızım, arkadaşından almaya gittiğimde arabayla ilk kez tanıştı ve beğendi dışarıdan. Ancak ilk bindiğindeki yorumları paylaşıyorum: "Cam tavan yok, koltukta masaj/ısıtma yok, ekranı küçükmüş, ne kokuyor bu araba? -telefon numarası için aparat almıştım, içinden araba kokusu çıkmıştı, onu asmıştım (çaktırmadan cebime koydum)-" Ben görüşlerimi ayrıca yazarım; ancak bu benim kendi paramla aldığım (Tiguan'ı saymazsak, onun çoğu parası patrondan, kendi arabası) 3. arabam. Daha önce Focus I Collection (2005) ve Opel Astra HB H Kasa (2006). Benim için bu yüzden çok özel; Ascott gri falan diyorlar ama bana göre kirli beyaz kuzum. Ayna altı aydınlatması bile var: Bu da lastikler değişmeden hemen önceki hali; bütün forumdaşlarıma bu yolculukta bana eşlik ettiğiniz için teşekkür ederim. Elimden geldiğince bu konuyu güncel tutacağım.

Alamazsın dediler.... Aldık, hanemize hayırlı olsun. W140 96 s320...... Bı abim ismi saklı kalsın baş harfi ( @Servet Aydın ) bana adres yolla adres yolla dedi. Yolladım ve ertesi gün kapıda bı çekici geldi üstünde bu s classe ile . Bilmeden, beni ötelediğim dieacast dünyasına ittiyor. Ama olsun kendisine teşekkür ederim mahcup etti beni bu jesti.

aracın alt yapısında hazır bulunan fakat privilege paket harici donanımlarda aracın içine elektrik tesisatı çekilmemiş durumda olan hız sabitleme/limitleme fonksiyonu için gerekli olan işlemleri uyguluyorum. bu işlemi universal veya psa tipi kol ile uygulayanlarda var fakat ben orijinale en uygun şekilde olanı tercih ettim. bunun için gerekli parçalar: direksiyon simidi (tuşlu model) airbag sargısı (tuş soketli) hız sabitleme/limitleme tuşu debriyaj switchi yedek soket ve 0,50 veya 0,75mm kablolar aktivasyon icin clip tarzi uygulama bu da islemerin bastan sona videosu: https://youtu.be/k2_nZUl1zTA?si=JyoE6pF1nGYZZhRW

Foruma 13 yıl sonra yeniden dönüş mecarımı tanışma başlığında anlatmıştım, dönmemin sebebini de halletmiş oldum. Bir müddettir şehir içi için toplu taşıma, uzun yol için aile büyüklerini taşırken kiralık ile idare ediyordum. Fakat bir önceki kasa Courier'i ne kadar seviyor isek bu yaz bir güney turuna çıkarken mecburen artık yeni kasaya geçtiği için Courier'in son kasasını kullandık. Her ne kadar tasarımı mükemmel olsa da kendisiyle bir türlü yıldızımız barışmadı, ilk kullananlardan biri ben olmama rağmen (1200 kmde idi) her yerinde trim sesleri, inanılmaz düşük bir çekiş (keçi gibi giden eski kasadan sonra Anamur yokuşlarında beni çok yordu), sürekli gereksiz yerlerde uyarı veren akıllı sistemler (şeridin içinde giderken şeride sokma manevraları, sonsuz yorgunluk uyarısı vs) derken tatil dönüşü bu işin böyle devam etmeyeceğini anlayarak araç arayışına girdik. İlk planımız uzun zamandır aşina olduğumuz Renault grubuydu, Clio IV özellikle. Gerçekten de sebebi okurken düşündüğünüz gibi, bir ihtimal yurtdışına doktoraya gidersem hızlıca satabilmek. Fakat her baktığımda araçlarda 40-50 bin lira yukarı doğru bir hareket görünce rotayı kurbağa kardeşi Juke'a çevirdik. Bir yandan da aile büyüklerini uzun yolda taşımak için alacağımızı düşünerek acaba hem güvenlik hem konfor odaklı ne olabilir diye bakınıyorduk bütçemize göre. Latitude bir fikir olarak aklımızdaydı, fakat D segment ve Renault anlaşmazlığını düşünerek aynı fiyat bandındaki Volvo'ların daha mantıklı olabileceğini düşündüm, ilginç bir şekilde piyasası hareketli olmadığı için hem ikizi Focus 2.5lardan hem de Clio IV'lerden çok daha uyguna daha dolu bir araç bulabildik biraz da şansa: 2010 model 1.6D TDCi/HDi 109PS motorlu Volvo S40 Dynamic. 195000km de, daha önce ilk sahibi olan göz doktoru bayan hocam tarafından kullanılmış, oldukça diri kalmış, sunroof ve deri koltuk hariç full donanım. Elektrikli hafızalı ısıtmalı koltuklar, hız sabitleyici, bluetooth gibi o yıllarda çok kolay bulunmayan (günümüzde tabi kolaylıkla bulunan) bazı hoşuma giden özellikleri var, Symbol'den Courier'den inip buna binince tabi bünye konfor ve yol tutuş şokunu atlatamadı, zamanla alışacağım. Daha öncesinde forumda okuma yapmama sebebiyet veren DPF sorunu olduğu belirtilen motor olması bir tek dezavantaj, 115PS motorlu olan 6 vitesli S40 1.6D2 Drive-e daha çok tutuluyor ama bu temizlikte bulamadık maalesef. Artık hızlı satılma konusunu, yurtdışına taşınma durumum olursa o zaman düşünmek üzere rafa kaldırdık. Şimdilik araçta gözlemlediğim iki nokta var, birincisi alıştığım diğer dizel motorlardan biraz daha sesli çalışıyor (bana göre çok sesli hatta, ama aynı motorlu araçları dinleyince çok da farklı olmadığını gördüm, içim rahatladı) bir de turbo Renault'lardan çok çok geç devreye giriyor (1750rpm civarında, Renault'larda 1200rpm civarı olmalı yanlış hatırlamıyorsam) o da Dikmen yokuşlarında bazen beni yoruyor ama dediğim gibi alışma süreci. Bakalım ne kadar süre beraber vakit geçireceğiz, merakla bekliyorum

Ne zamandır whatsapp grubunda söylüyordum kırmızı traktör aradığımı çocukluğumda demir oyuncak vardı çok aradım bulamadım ve ismi saklı kalsın @Emin Önal başkana yeni modeli yakışır demiş sağolsun varolsun Bu forum bambaşka benim için artık çoğu kişi ile arkadaş değil abi kardeşiz

Ay başında Kia cee'd aracımı satıp arayış içerisine girdim çok seçenek vardı ama gönlümden geçen sıfır bir araçtı çok şükür bu hafta içerisinde 1.0 Skoda kamiq premium donanım aracımı teslim aldım. Kamiq hakkında çok fazla araştırma yaptım özellikle 1.6 turbo dizel bir araçtan sonra çekiş gücü sıkıntı yaratırmı diye çelişkiye düştüm desem yeridir ama test sürüşünden sonra kamiq gerçekten şaşırttı beni Allah herkesin gönlüne göre versin daha iyileri sizlerin olsun inşallah

Ulen yılalrdır grupta yazarsın da ben de yeğenine falan istiyor zannediyordum, kendine mi istiyordun sen Bana da iki dönüm bir tarla lazım.

Bu adımda kalmanı tavsiye ederim yıllardır zarardayız.

Eski aracımız olan yaklaşık 6 yıldır severek kullandığım bizi hiç üzmeyen C Max'imizden geçen hafta ayrıldık, sağa sola bakınırken bu sefer başka markayamı bakalım derken yine dostluğunu ve güvenirliliğini yıllardır hissettiğimiz Ford markasından ayrılmayarak yeni aracımızı aldık hayırlısı ile. Bu nedenle de hem araç sağlamlığı ve forumdaki dostluklarımızın sağlamlığına istinaden kaldığımız yerden devam diyerek yeni aracımızı paylaşalım... 2020 Model Dizel Focus Trend X 190.000 Km'de Sağ ön çamurluk boyalı Sağ ön kapı çamurluk tarafında lokal boyalı Ekspertizi sorunsuz olunca temiz kullanılmış ve fiyatıda biraz uygun denk geldiğinden hayırlısı ile aldık bakalım. Rabbim herkesin gönlüne göre versin, hepinize kazasız belasız sürüşler diliyorum...

Ülkemizde bilinçsiz bir off-road/arazi aracı kültürü var. Özellikle dişli ve agresif yapısıyla MT tip,yani çamur lastikleri havalı duruşu için tercih edilirken bu lastiklerin ıslak asfaltta yol tutuş ve fren performansı ciddi ölçüde kötü,hatta berbat. Hatta yüksek hızlarda kuru asfaltta bile yol tutuşu sınırlayan bir desen/hamur yapısına,tasarımına sahipler. Bu tip lastikleri gereken araziye giderken taktırmak,ya da bulunduğunuz bölgede kullanma durumundaysanız da asfaltta yüksek sürat ve agresif manevralardan kaçınmak gerekir. Aynı şekilde ülkemizde merdiven altı veya gösteriş üzerine işler yapan sözde modifiyeciler hesapsız kitapsız yükseltme kitleri,hatta takozlarla yükseltmeler yaparken aracın süspansiyon geometrisi ve yürüyen aksam niteliğinin dengesi alt üst ediliyor Bu da özellikle asfalt sürüşünde yine aracın yol tutuş ve çekiş kabiliyetini mahvettiği gibi fren performans ve dengesini de bozuyor. Yine spacerlar,off-setleri dışarı taşmış havalı görünme kaygılarıyla seçilmiş jantlar da tüm bunlara tuz biber oluyor. Tabii bu ekstra hesapsız kitapsız işler aktarma organlarına da ekstra yük ve yıpranma oluştururken temel süspansiyon bileşenlerinin de ömrünü Ciddi ölçüde azaltıyor. Fabrikada teknik geliştirme ekibinin de hem asfalt/hem arazi sürüşünde güvenlik kaygıları duyarak geliştirdiği teknik yapılar hava civa işler sevdasıyla feda ediliyor. Off-road modifikasyonu komple birbirine uyum sağlayacak, Bu konuda oem ekipman ve mimariyle uyum sağlayacak mühendisliğe sahip şirketlerin bileşenleriyle yapılması gereken ciddi bir hesap kitap işidir! Not: Ayrıca bu lastikler çok yüksek fiyatlı olduğu için perişan haldeki çıkma olanlarını alıp takanlar da var ki bu durum da ayrı bir sıkıntı… Kaynak

Dostlar, Hem işe gidip gelmem için (sabah 1. köprü üzerinden Sarıyer Maltepe Piazza-Kartal aslında- , dönüş maalesef 3. köprü) hem de evdeki ikizlerin ihtiyaçları için ikinci bir araba düşünüyoruz. Bazı konularda çıtlattım ama cumartesi günü bir kaç bayi gezince konu açmak şart oldu. 1500K olursa güzel ama 1750K en üst limit diyelim; civarı bir araç arayışındayım; kafam çok karışık, ikinci elden çekiniyorum; kafamdakileri aşağıya özetleyeyim: - 1750 veren 2 milyon da verir; ancak daha hesaplı halletmek tercihim, ikizler seneye 5. sınıfa başlayacaklar. - Az yakan bir şey arıyorum. Tiguan Ocak ayında aldık, bugün itibariyle 23K oldu; yukarıda bahsettiğim yolda işe giderken 4.9 görebiliyorum (1. köprü, sabah erken saatler ve düşük trafik) dönüşte 3. köprü olduğu için 5.9 - 6 civarı bir ortalama ile dönebiliyorum (kuzey marmara'da çok kaptırmazsam). ACT ve dandik hibrit beni mutlu ediyor. - C veya D segment arayışında değilim, SUV tarzı yerden yüksek olmak zorunda bile değil. - Şehir içi kullanım elektrikli diye bağırıyor; Fiat Grande Panda, Opel Frontera ve C3 Aircross (44KW yanı sıra 54KW bataryalıları geldi) ve tabi ki BYD Dolphin. Fiat'tan teklif bile almadım daha. Opel Frontera kabaca 1580 civarına 54KW Aralık ortası diyor (fiyat net değil, yaklaşık, aralık başı zamları vs). Aynısının C3 Aircross hali (gene 54KW) 1575 + 15 metalik renk. BYD en dolu paketi için 1660 diyor, bayide bir baba kızına alıyordu, eşine mi alıyorsun diye sorunca ve ben kendime alıyorum diyince uzun bir sessizlik oluştu Bunların içinde BYD diğerlerini suya götürüp susuz getirir gibi görüyorum, sadece tipten kaybediyor bana göre. Arada şehirlerarası yola da çıkarım dediğim için elektrikli bana cazip gelmiyor; çünkü biz eşimle dönüşümlü şoför olarak kullanıp minimum mola ile çok hızlı gidebiliyoruz. Bende hedef belli ise vakit kaybetmeden, en hızlı ve en sağlıklı şekilde hedefe varma takıntısı var; biraz da dolaşa dolaşa bir yerlere gitme imkanımız hiç olmadığı için (hep iş, koşuşturmaca vs) - Hibritimsi modellere baktım, Frontera Hibrit GS 1840 dendi beyaz renk için, C3 Aircross Max ise 1745 Beyaz + 15 metalik renk. Tabii ki burada meşhur yağ içine triger muhabbeti var, kayış mı zincir mi.. Artık zincirmiş ama bilemiyorum, herkes stellantis grubundan uzak dur diyor. Burada @Çağlar Bayur Abi; senden bir emojisi bekliyorum - Honda Jazz bakmıştım geçen hafta, yakıt tüketimi vs açısından tam aradığım gibi; ancak tipi çok hoşuma gitmiyor; Crosstar 1850 demişlerdi ve her bayide yoktu, 22 Kasım itibariyle fiyatı artacak zaten. Başka modeller de bakacağım ama tek araba ile de idare edilebilir zorlansak da diye düşünmüyor değilim. Buraya yazdım ki hem sizin görüşlerinizi alayım, hem kafamı daha da karıştırayım eh bi' de konuyu mangala falan bağlarsak nefis olur Son olarak da pazar günü Yamaha Riding Academy'den ilk motosiklet eğitimi aldım (bu yaşa kadar 0 deneyimim vardı), oradan bi' foto da paylaşayım, konu iyice şenlensin.

Tam da yeni çekirdek aldıydım😀

w222 ye niyetlendim diye satılığa koydum ama beğendim araba satıldı biraz daha kullanalım dedim. Aklımda olanları yaptırayım dedim bu arada. Ön arka tampon boyandı, far camları değişti, içi temizlendi. Bugün de Ankara ya bıraktım makyaj sonrası çalışmayan adaptif farı çözecekler ınşallah, kapılarda softClose (vakum) aldığımdan beri çalışmıyordu onada bakacaklar. Bir kaç kıl tüy daha iş var... Dönünce de koltukların deri boyası yenilecek ve sonradan takılan çam çin çok arka ekranlar için kesilen deri delikleri tamir edilecek, orjinal colourlock (deriklinik) ürünlerle boyanacak bakım yapılacak. @Doğan Arşirayhocam araba Ankara Etimesgut ta git çök istersen bir akbaba misali, sahipsiz şimdii

bugun bi abimizin 1.6 privilege lagunasina bi kac onarim yaptim. - gogus komple sokulup kirik sicak/soguk klape ayagi onarildi. yipranan sungerler yenilendi. trim sesleri giderildi. - gosterge anakart soguk lehim kaynakli akü ikaz hatasi giderildi. - elektrikli sol ön koltuk calismama sorunu giderildi. kablo demeti onarildi 7 saatte yapabildiklerim bunlar

Ben hangi filmlerin olurdum

Borçka/Karagöl bırakayım kenara.

Bunu yeni aldım

Römork gibi malın olsun. Her işini görürsün

Bana yazılanı yazıyorum buraya... Kendime not 1: Hanımla bayiye gitme. Kendime not 2: Gitmen gerekirse not 1'i hatırla ve yine de gitme.

Bişeler ekledik. Ön arka kameramız yerini aldı. Dağıtmadık yer bırakmadım grenajda. Yanlız ön kamera yeri radarın altı oldu ve radar kauçuk tabanlı olduğu için titreşim fazla. Yer değişimi gerekiyor. İlaveten Çabi'nin aldığı monitör arkası telefon gps tutacağı da takıldı. 0.35 mm?

Eğitim şart 🍆 Adventure İstanbul ekibinden Batuhan'dan birebir eğitim alıyorum. Düşme filan yok sallamayın

2026 Şubat ayında 1,2 litre 115 HP’lik benzinli motorla Türkiye’de satışa sunulacak. 1,8 litre 160 HP’lik E-Tech Hybrid ve 120 HP’lik LPG’li versiyon ECO ise yıl içerisinde yollara çıkacak. Yeni Clio’nun boyu 67 mm’lik artışla 4116 mm’ye, genişliği de 39 mm artışla 1768 mm’ye ulaşmış. 2591 mm’lik aks mesafesindeki artışa ek olarak ön iz açıklığı 39 mm, arka iz açıklığı 10 mm artmış. Bayaryasi 1,2 kWh’ten 1,4 kWh’e çıkartılan hibrit versiyonda 309 litre olan bagaj hacmi diğer benzinli versiyonda 391 litreye kadar yükseliyor. Yükleme eşiği 40 mm aşağı çekilmiş. Renault’nun yeni tasarım dilini yansıtan Clio’nun aerodinamik sürtünme katsayısı 0,32’den 0,30’a düşmüş. Google Asistan destekli OpenR Link multimedya sistemi, 10,1 inçlik gösterge tablosu ve multimedya ekranı, sayısı 29’a varqn ADAS sistemleri, yeni Clio’nun özellikleri arasında. Kaynak : https://x.com/hbolkan/status/1994030247126106529?s=20

Bakanlık güzel bir liste yayınlamış. Yerlilik oranında TOGG şampiyon. bkz: https://www.sanayi.gov.tr/assets/pdf/birimler/2025YiliMotorluAraclarYerliKatkiOraniBeyanlari.pdf

Horma kanyonu, Pınarbaşı/Kastamonu

Mehmetli köyü/Alipaşa Yayla yolu. İsfahan kapalı çarşı meydanı.

Gittiğim yerde yöresel lezzetleri tatmayacaksam, iyi bir konaklama ile dinlenemeyeceksem, elimin sevdiğini alamayacaksam yemişim öyle turu. Araç alıyoruz taksit ödüyoruz, aman kaskosuz binmeyelim diyoruz, bakımları geçmesin, garantiden düşmesin takip ediyoruz , ama iş kendimize gelince, mekan pahalıdır girmeyelim, aman lokantada su içmeyelim tribine girmeler, alkol alınacak mekandan otele taksi tutmaya eli cebine gitmemeler vs vs. Araç dediğin nedir ki? Parasını benim kazanıp ödediğim, ulaşım işlerinde kullandığım bir vasıta ama bizim millet şeyini çıkarıyor. Vur kırbacı, kimin kime bindiği belli olsun.😎

Isparta'ya gelesiye kadar her virajda her yol kıvrımında arka öne geliyor. Papuçlar bi sal bizi diyor sanırsam galiba herhalde. İşim biter bitmez sanayiye daldım. Pirelli winter2 ile dönüş yoluna girdim.

odun kesilir, bahçe bellenir. tarla sürülür. vs vb

İleri süremeyiş eğitimi verilir

uygun fiyata (8.500tl) fabrikasyon hiz sabitleme/limitleme kiti denk gelince karşı koyamadim aracta tesisati hazir oldugu icin tek yapnak gereken, parcalari yerlerine takıp ecu dan bu özelliği aktif etmek

İstanbul Esenceli Balıkesir Dursunbey

NAZAR MI DEĞDİ BİZE Emeklilik yaşamımızın en zevkli zamanlarını torunumuzla geçirmeye devam ediyoruz. Ben cipimle okul servisliğini yapıyorum. Eşimde evde ihtiyaçlarını karşılıyor. Okulların 1 haftalık tatile girmesini fırsat bilerek eşimle birlikte Bafa Gölü’nden başlayıp güneye doğru Muğla sahillerini takip eden bir sonbahar turu atalım dedik ve Antalya’dan yola çıktık. - Korkuteli-Söğüt Yaylalarını seyir ederek Fethiye Katrancı Koyu’nda ilk molamızı verdik. Yolun sağındaki Deadala Kaya Mezarını görüp Göcek’e girdik. Limanı gezdik. Ortaca’yı geçerek Köyceğiz’e vardık. Göl kenarında akşam yemeğinin ardından Ula üzerinden Muğla’ya vararak öğretmen evinde konakladık. - Sabah Muğla merkezindeki kültür turumuzun ardından Belen’de kahvemizi yudumladık. Yatağan yakınlarındaki Stratonikiea Antik Kentini gezdik. Piknik yaptık. Milâs’a vardığımızda akşam olmuştu. Otelimize yerleştik. Gece Milas zeytin festivaline katıldık. - Güne Milas turu ile başladık. Euromos Antik Kenti’ni gezdikten sonra Bafa-Gölyaka-Kapıkırı Köyüne vardık. Herakleia-Latmos Antik Kentini gezerek göl kenarına indik. Güneşin batışı ve muhteşem Bafa Gölü manzarası eşliğinde piknik yaptık. Bafa Gölü kıyısından Ege Denizi kıyısına geçerek geceyi Gürçamlar sahilinde cipimizde denize sıfır kamp atarak geçirdik. - Sabah masamızı kurup kahvaltımızı yaptık. Asos Antik Kentini ve Balık Pazarı Müzesini gezdik. Güllük Plajı Tuzla Kuş Cenneti Boğaziçi Plajı, Güvercinlik Koyu, Torba Plajı, Göltürkbükü, Gündoğan, Yalıkavak, Gümüşlük, Turgutreis sahillerini gezerken akşamı oldu. Turgutreis’te hamsi tava ziyafetinden sonra otelimize geçmeden önce sahilde yürüyüş yaptık. - Sabah sahil yolundan Akyarlar, Aspat Koyu, Yahşi Plajı, Bitez, Gümbet Plajlarını gezerek Bodrum’a geldik. Akşam güneşin batışını Yel Değirmenleri tepesinde izledik. Geceyi Ören’de geçirmenin daha uygun olacağını düşünerek Yalıçiftlik, Çökertme ve Türkevleri’ni geçerek Ören’e vardık. Henüz ızgarasının ateşini söndürmemiş köfteci bulduk. Yemekten sonra köftecinin tavsiye ettiği otele yerleştik. - Sabah nefis bir kahvaltı sonrası Ören’i gündüz gözü ile gezdik. Eşi ile Ören’e yerleşip keçi beslemeye başlayarak emekliliklerini yaşayan mühendis arkadaşımızı ziyaret ettik. Çaylarımızı içeren öğle olmuştu. Vedalaşarak Ören’den ayrıldık. Gökova Körfezi’nin yeşille mavinin birleştiği Akbük Koyu ve Akyaka Plajlarında vakit geçirdik. Gökova’yı turladık. Su ve erzak ikmalimizi yaparak Marmaris’e doğru yola çıktık. Marmaris Sahili’ne inmeden tabiat parkında mola verdik. Marmaris’i seyrederek piknik yaptık. Bir deniz efsanesi Sadun Baro’nun anı panosu önünde ve seyir terasında öz çekim yapmayı ihmal etmedik. Marmaris’e inince güneş batana kadar kordon boyunda dolaştık. Marmaris akşamını yaşadık. Rotamızda Knidos Antik Kenti olduğu için Datça’ya geçtik ve gece cipimizde kamp attık. - Sabah toparlanıp kahvaltı yapana kadar saat 10.00 olmuştu. Knidos Antik Kentine gittik. Şahane doğa manzaralı antik kenti gezdik. Datça’ya dönüş yolunda Palamutbükü, Ovabükü, Hayıtbükü Plajlarını gezdik. Datça’dan ayrılmadan Eski Datça sokaklarını ve limanı dolaştık. Karaincir Plajı, Aktur Plajı, Hisarönü Koyu ve İçmeler Plajlarını görüp Marmaris’e döndüğümüzde akşam oluyordu. Marmaris Sahili’nde otururken internetten Gökova merkezinde uygun bir apart otel bulduk. Karnımızı doyurup Marmaris’i dolaşırken hediyelik meşhur çam balı aldık ve Gökova’ya geçtik. - Tura çıkalı 1 hafta olmuştu. Sabah çarşıda simit ve çayla kahvaltımızı yaptık. Özellikle ağaçlı yoldan geçmek için Akçapınar Köyüne gittik. İyi ki gitmişiz. Yolun iki tarafında yükselen ağaçların sonbahar görüntüsü harika idi. Gökova’ dan güneye doğru devam edip önce göl sonra deniz manzarasını seyir ederek Ekincik Koyu’na indik. Mevsim gereği gezdiğimiz her koyda olduğu gibi burada da yazlıkçılar yoktu. Limanda balıkçı tekneleri ve birkaç karavan vardı. Cipimizi karavanların yanına park ettik. Ekincik Koyu’nun sessiz sakin muhteşem doğası ile baş başa olmanın huzuru ile limanda yürümeye başlamıştık ki; Sahipli olmasına rağmen başıboş bırakılmış bir köpek havlayarak yanımıza geldi ve eşimin paçalarına dolandı. Eşim köpekten korkup kaçmak isteyince beton zeminde kolunun üzerine düştü. Bir balıkçı yardıma koştu. Karavanda yaşayan bir kadın Fındık gel buraya, ısırmaz korkmayın diye seslendi ama İş işten geçmişti. Eşimin sol el bileğinde şişlik oluşmaya başladı ve çok acı hissediyordu. Kadınla köpeğinizi tasmasız başıboş bırakamazsınız diye tartıştık. Eşimin acısı gittikçe artıyordu. Bir an önce en yakın acil servise ulaşmamız gerekiyordu. Karavanda yaşayan bir kadının köpeğini başıboş bırakılması yüzünden başımıza gelen olay nedeniyle turumuzu noktalamak zorunda kalarak Köyceğiz Devlet Hastanesi Acil Servisine ulaşmak üzere Ekincik Koyu’ndan ayrıldık. Köyceğiz Devlet Hastanesi Acil Servisinde yapılan tetkiklerde parçalı kırık oluğu tespit edilerek ilk müdahale yapıldı. Ortopedi uzmanı olmadığı için Muğla’ya sevk edildiğimizde saat 15.00 olmuştu. Muğla Şehir Hastanesi Acil Servisindeki Ortopedi Uzmanı da aynı teşhisi yaptı ve ameliyat edilmesi gerektiğini rapor etti. Olayın adli vakaya çevrilmesini isteyerek ifade verdik. Ameliyatı Antalya’da yaptırma isteğimiz kabul edildi. Hava kararırken Tavas üzerinden Antalya’ yaya gitmek üzere hastaneden ayrıldık. Yeni günün ilk saatlerinde Evimize geldik. Sabah Antalya Şehir Hastanesi Acil Servisine gittik. Hemen yatışımız yapıldı. Gece ameliyat edildi. 5.günde taburcu olduk.15 gün sonra da dikişler alındı. Şimdi fizik tedavi uygulanıyor. Bugünlerimize şükürler olsun. NAZAR MI DEĞDİ BİZE şarkısını söylemeden de yapamıyoruz. Hepimize iyi seyirler. 06.12.2025 Zeki Ağaçgözgü

Ayol ulu orta yazma

Havalar soğuyunca tüketimi artar diye bekliyorduk. Kalorifer de açıyoruz ama pek değişen bir şey yok. Hava sıcaklığı 10-15 derece düşmüş olmasına rağmen bizim tüketim aynı. 4000 km ortalaması 12 kw Dolumdan doluma ölçümler de aynı civarda seyrediyor. Pazar günü 350 km uzun yol yaptım, 70-90-110 hızlarla hız sınırlarında seyrettim. Araçta üç kişi ile ortalama tüketim 11.5 kw ile döndüm.

Çok dandik bu marka. Araç yakıyor bozuyor beyin kısa devre yapıyor. Geri dönüşümü özel yöntemler ile yapılıyor. Yetkili bi firma var yapan. Servet elektronik e car service'mi neydi firma. 350yıllık köklü bir firma gebzede. Düşün tükkan olduğu yerde şehirleşme yokmuş vaktinde. Ona gönder imha etsin

Motor çok hızlı.. Hep söylediğim gibi o sürücü yola çıkmadan sola bakmıştır ve baktığında o motor orada yoktur. Tekrar tekrar bakam gereği duymadı. Çıktı ve ilerde muhtemelen sola döneceği için uygun şeridine geçti. Orası şehir içi gibi görünüyor. Şerit çizgilerine göre şerit değiştirmesinde bir mani görünmüyor. Araçların durumunu gördüm, Hasar, öyle 30 40 la çarpılınca oluşacak hasarlar değil. Kazazede arkadaşımıza geçmiş olsun. Motorcu arkadaşlarıma bir otomobil sürücüsü olarak tavsiye; Çok hızlısınız, siz görüş mesafemizde değilken hamleler yapıyoruz ve siz aniden dibimizde veya arkamızda oluyorsunuz. Çok hızlısınız, hızlandığınız kadar duramıyorsunuz. Çok hızlısınız, riskleri göremiyor, analiz edemiyorsunuz. Kuralsızsınız, sağımızdan, solumuzdan geçmeyi görev biliyorsunuz. Kuralsızsınız, araçsanız, araç gibi davranmalısınız. Kuralsızsınız, şerit olmayan yerlerden gidiyorsunuz, haliyle gittiğiniz yerlerde bir araç olabileceği aklımzıa gelmiyor. Bunları yapmayacaksak neder motor aldık, diyorsunuz. Ancak sonuçta bir kaportanız yok, hava yastıklarınız yok. Zarar görüyorsunuz, üzülüyoruz. Bu videodaki çocuğa da çok üzüldüm. Ama yukarda yazdığım hataları yapmış ne yazık ki. Öndeki araca tam arkadan çarpmış ve arabanın yarısına kadar girmiş. Gerektiğinde durabileceği bir hızda olsa, önünde araç hata yapınca dururdu. Kavşak ve bağlantılara yaklaşırken hız düşürülür. Otomobil kullanırken bile çocuklarıma ilk günden beri söylediğim, her kavşağa girerken gazı bırakın, ayağınız frenin üstünde olsun. Bu videodaki kişi, bu analizi yapmadı, aracın çıkacağını düşünmedi, gaz kesmedi. Aracı kendi şeridinde gördüğünde ise iş işten geçmişti. Çünkü durabilmesi için en az 200 metreye ihtiyacı vardı.

Dövüşmen guzum

Sevgili kardeşim lütfen kişiye özel mesaj göndermeyin. zenginin malı züğürdün çenesini yorarmış. Varsa ranger gelin binelim güzel araç burası olgun bir forum. ihtiyar heyeti bu takışmayı sevmedi.

Cengiz Kurtoğlu'nun Sivas şubesine benzettim

Gemini iyi iş çıkarıyor Sinsi Johnny

Geçmiş olsun, bununla kurtulmuşsunuz, eğitim sizi kazadan korur, öğrendiklerinizi uyguladığınız sürece. Sizin kazadan basit örnekle anlatayım, aynaya baktım, bir anda önümdeydi demişsiniz, aynaya göz ucu ile bakarsanız kafanızı çevirmeden, önünüzde olan biten hiçbirşeyi kaçırmazsınız, siz muhtemel başınızı çevirmek suretiyle ayna kontrolü yapıyordunuz. Eğitim almış birisini akan trafikte emniyet şeridine sokamazsınız, girmez, riskleri taşımaz, 50 km hız emniyet şeridinde ciddi sürattir. Emniyet şeridini ben de kullanıyorum, duran veya durmaya yakın trafikte, o da en fazla trafiğin akış hızından 10 km daha hızlı, araç arasından fırlayacak başka bir motorcu, otomobil, yaya, hayvan vs. düşünüp, güvenli duruş mesafesini aşmamak zorundayım, aksi durumda kaza oluştuğunda, “birden fırladı, yol benimdi, aniden frene bastı” gibi şeyler duyarız, okuruz. Bunun dışında akan trafikte, akış hızından daha hızlı gitmek için emniyet şeridini lütfen kullanmayın, bir olay geliştiğinde kaçacak yeriniz yok, bariyer ve araç arasındasınız, ucuz atlatmışsınız. Bununla gelmiş geçmiş olsun. Eğitim sonrası devam. 🧿

Piyasadaki bütün kötü lastikleri ölmesini istediği insanlara aldırmış. İnanılmaz planlı bir katil var karşımızda.

Dostlar, Tiguan'i Dogus Maslak'tan almistik, eve de yakin diye; Tiguan icin kafam attikca gidip cemkirebiliyorum da.. Taigo'larda super fiyatlar var diyince tabii ki aradim; acan olmadi, ayar oldum. Tam o siralarda @Ali Darbaz Dogus'un merkezine gidiyormus; benim icin bir kulaklarini cekti; hemen aradilar. Bir tane ascot grisi 17" jant falan Life bir Taigo icin kapora verdik. Ben gene Tiguan gibi beyaz alalim kafasindaydim, bu kadar uzaklasabildim beyazdan Haftaya insallah parayi toplarsak teslim aliriz..

Tekirdağ da olan her şeye inanırım şişede durduğu gibi durmuyor

Mardin

Ahaha.. Tabi herkeste bendeki imkanlar yok.. Şarj istasyonu evin sokağında. Hem de kw 10 lira.. Şarja takıp eve geliyorum. Doldu bildirimi gelince gidip alıyorum. Genelde % 20-80 aralığında kullandığım için bu aralıkta şarj hızlı 20-25 dakikada 20 den 80 e doluyor. Satılık Qashqai