Skor Tablosu

Bu hayvan hakları savunucuları nedense sadece köpekleri koruyor.. Nevşehir'de bir tane dağ keçisi kalmıştı, avcılar onu da vurdu.. Nevşehir'de ben 30 yıl boyunca keklik görmedim. Başta benim dedem olmak üzere hepsini vurdular.. 3-4 yıl önce sesini duydum.. şaşırdım.. sesine gittim. bir tane gördüm. Sonradan araştırdım ki, tarım bakanlığı araziye bir kaç keklik bırakmış ona da ben denk gelmişim. Arazide tavşan da bırakmadılar. Benim bağda yaşayan bir tane vardı. her gittiğimde görürdüm. son yıllarda onu da görmez olmuştum. Onu da vurdular.

Çok şükür. Ağzı var dili yok yavrunun

Bu konu çok tartışma kaldırır ve sonu gelmez. Bir terörist, katil, tecavüzcü vs nasıl insana zarar verdiğinde öldürülmesine hepimiz/çoğunluğumuz veya ben rıza gösteriyorsam çocuklara, büyüklere saldıran her canlı doğal ortamında yaşamalı olmuyorsa gerekirse uyutulmalıdır. 1997 yılında bir gece vakti sürü ile üzerime gelmişlerdi zor kurtulmuştum. Çocukken evimizin horozu çoluk çocuğa saldırırdı en son bana saldırdığında babam kesmişti.

Bende bir tane mondeo sony'si var sesi çıkmıyor, yapabileceğini bilsem yollarım ama yapamaz gibi geliyor bana..

1 defa, siz? İzleri ölene kadar benimle. Ama bu konuyu konuşurken bu 1 kere bile aklıma gelmedi, ta ki siz sorana kadar.

eskimo der ki: pilsizim diye sevinme pilli yanına park etme

O değil de, bir tane redresör var. Montaj sırasında vidayı uzun atmış anakarta saplayıp lehimini bozmuşum. Yapabilir miyiz

Kadınlarda annelik duygusu doğuştan var ama erkekler baba olmayı baba olunca öğreniyor hocam. Motosiklet kullanıyordum, gece yarılarına kadar arkadaşlarla takılıyorduk falan. Evin sokağa giriyorum, babamın odasında lamba açık. Bahçe girişine durup kapıyı açıyorum, motorun sesi duyulunca ışık sönerdi. Yaşım 27-28 falan. Merak ederdim bu adam niye halen ben eve girmeden uyumuyor diye. 35 yaşında oğlumu ve kızımı getirip kucağıma verdiklerinde anladım. Yani baba olmadan bunun nasıl bir duygu olduğunu anlamak zor.

Beni ısıran kuçunun bıraktığı yara 10yıldır düzelmedi. Net olayım canıma canımdan çok sevdiğime saldırsın sülasini kazırım ki yolda araçların telef ettiği, bağırsaklarını içine toplayıp çok hayvanı gömdüğüm olmuştur millet tiksinip kaçarken

Hot dog. ?

Kimsenin kimseyi bir yerden kovduğu yok. işgal ettiğini düşünüyorsan git denmiş. Ancak biri gidecekse köpekler gitsin Eti yenen bir şey olsaydı onları da afiyetle keser yerdik. Onlar da canlı, biz onların vatanını işgal ettik demezdik. Bence kontrollü olarak azaltılmalılar. Saldırgan cinsler insanlardan uzaklaştırılmalı.

Gazla çalışmıyor artık elektrikli olmuş diyorlar

20x20 cm kafeslerde gün ışığı görmeden büyüyen tavuklar veya çamurun kendi pisliğinin içinde annesinden 3 aylık buzağı iken ayrılan sonra özgürce koşup gezemeyen danaları yiyoruz, avcı hayatını doğanın göbeğinde yaşayıp suyun en güzelini otun en tazesini yiyen geyiği vurunca vahşet öyle mi ? Bir daha seni kanat ızgara yerken görürsem elinden alırım çocuk.. Sokak köpekleri problemdir, kaç sayfa ileti yazdınız hala çözemediniz. Ne yapıyorsanız bir an önce yapın, benim evin orada doğal yaşam tüm hızıyla sürüyor. Bolca sokak köpeği, kerkenez kuşu zaten güvercin kadar çok, muhtelif sayılarda tilki, garip sesler çıkaran keklikler vs. bolca var. Geçen arabaya mazot alırken yüksekçe bir kayanın üstünden keklikler bana bakıyordu, yazık la 38 liradan mazot alıyor diye.. Avlanmalarına ben de kesinlikle karşıyım. Bizim kampüsün içinde de kaplumbağa, keklik, tilki popülasyonu da epeyce var. Karşıdan karşıya falan geçiririm kaplumbağaya denk gelirsem..

Bu mama falan işleri bana da tuhaf geliyor. Birden türediler, her köşede her markette reyon sahibi oldular. TV'lerde radyolarda falan reklamları dönüyor patili dostlarınız diye. Ne kadar denetim var? Aşırı karlı bir ticarete dönüşebilir. 10 tane irice köpeği mesela, bütünce kıyma makinesine atsak endüstriyel boyutta, çöpten çıkan bazı organikleri de eklesek, mama diye işleyip satsak kim bilecek? Daha biz ne yediğimizi bilmiyorken bu sektörde denetim olduğunu hiç sanmıyorum. Denetim olmayan her alanda karlılık yüksektir, bu da tekelleşme, mafyalaşma doğurur.

çokta sorun değilmiş abi ya

Bi değişiklik şart Bıhtıh yaa...

ben kadıköyde oturuyorum. Evet hayvan sevgisi ama şunu anlamakta güçlük çekiyorum hayvanın boynuna ip bağlayıp yolda gezdirmek "ip bağlamak" bana "bu nasıl sevgi" dedirtiyor. O bakımdan sanki "kedi" beslemek daha mantıklı geliyor bana. Zaten kedimiz vardı eski evde. Herhangi bir hayvanın boynuna ip bağlamayı hapsetmeyi sevgi kapsamında değerlendiremiyorum. Bu açıdan sokak köpekleri çok şanslı. Zaten çoğu da elleşmeye sevmeye geliyor sevdiriyor sahipli köpekler daha saldırgan oluyor. Ben de seviyorum sokak köpeklerini. Ama sokaklar köpek pisliği. Duvarlar her yer çiş. Köpek gezdiren tiplerin yarısı ancak pislikleri topluyor. Şehirde köpek işi sıkıntı. Ayrıca evin içinde köpek besleyenlerin çoğu kez diğer insanlara sevgisi ve çocuk yapma eğilimleri azalıyor çünkü hayvan onu karşılıksız (bi şekilde karşılık olsa da) seviyor. Açık alanda kırda köyde bahçende tarlanda köpek mantıklı köpek de rahat sen de. yahut fabrikada vs. Ama apartmanda köpek besleyip günde 10 dakika sokağa boynunda iple çıkarmayı benim kafam almıyor. Bu hayvan sevgisi değil oyuncak sevgisi gibi. Zaten "pet" enterean bi kelime ingilizcede. "köle" anlamında da kullanılabiliyor. Bilemedim şimdi. İnekler, kuzular vb bunlar çok akıllı güzel hayvanlar. İnsanlara bu şekilde saldırmaz ısırmaz çocukları yemezler (boynuzlayabilir ama şiddet olarak yapmaz). Onların makuz talihi de bizim onları yiyor olmamız. Çinliler de köpekleri yiyorlar ve bu gerçek. Öyle şehir efsanesi değil. Hintliler inek yemiyor. Modern şehirlerde birçok doğal şeyden vazeçtik. Ağaçtan, doğal akarsudan, cıvıl cıvıl kuş seslerinden, temiz havadan... köpekten vazgeçmez kötü olmasa gerek. Hele ki doğadaki köpek popülasyonunun 100 katı köpek insna olan yerde olunca.. Eskiden bizim köyde de köpek vardı demeyin.. Vardı tabi.. köyde vardı.. çünkü orası köydü..yine insan yerleşimi idi. EK: Sani hala neyi anlamadığını anlamamış.

Geçen ay aldım bundan harika çalışıyor Kaçak akım ayarı Amper ayarı Düşük ve yüksek voltaj ayarı V.s. En güzeli de güç kesildi geldi ise gecikmeli başlatma var. 10 sn geriden başla diyorum elektirik geldiğinde şebeke oturana kadar eve güç vermiyor. AliExpress'te bu muhteşem ürünü buldum. Hemen göz atın! 525,77TL 20%OFF | TOMZN 63A WIFI akıllı anahtar TUYA enerji ölçer Kwh gerilim akım ve kaçak koruma ile ölçüm devre kesici zamanlayıcı https://a.aliexpress.com/_EzrJbGN

Çocuğum ya da insan sokak köpeğinden daha değerli dediğimizde düşman ilan ediliyoruz bende buna şaşırıyorum. Evet insan daha değerli sokak hayvanından. Kedi için de kediler insandan değerlidir. Biz maruldan salyangoz çıkınca peçeteye sarıp 4.5 yaşındaki çocuğun eline verip "annesi merak eder aşağı çimenliğe bırak gel hadi" diyen aileyiz. Türlü kötülüklerin olduğu ortamda birde kedi mi saldırdı köpek mi saldırdı istememek benim en doğal hakkım. Boyuta bağlı hayvan sevgisi diyorum ben buna. Sivrisinekle mücadelede kimse ya onların yaşam alanı bu sazlıklar kardeşim neden kurutuyorsunuz demiyor? Neden? Çünkü zarar görüyor ve rahatsız oluyorlarda ondan.

Geçen yıl bir çocuk köpekten kaçarken kamyom altında kaldı. Bir diğeri köpekler tarafından parçalanıp öldürüldü. Daha yüzlercesi var. Malesef insanların sorunu bu. Kendi yakınlarına birşey olmadığında gayet normal bir olay mış gibi davranılabiliyor. O çocuğu parçalanan babaya anaya diyebilir miyiz bunu? O köpeğin de yaşamaya hakkı vardı malesef yanlış zamanda yanlış yerdeymiş çocuğunuz? 18500 insan öldü 2 ayda yarıdan fazlası çocuk. Bu çocuklar şu köpekler kadar savunulmadı, konusu olmadı buna üzülüyorum.

En sevdiğim hayvan yeminle Benim kedi yazılımlı. Ekonomi yüklettim paso yatış

https://twitter.com/Distastemoment/status/1735227384356302939?t=0apkCWouyrzFUn8sVgJ40g&s=19

Cumartesi yağ-filtre bakımı yapacağım. Malzemelerimiz geldi. Uzun zamandır Bosch tercih ediyordum. Bu defa Mann aldım. Filtre seti 1094₺ Yağ 1672.50₺ (1 litre fazla aldım) Dizel Spülung 343.50₺ Balata Spreyi 80₺ Toplam: 3190₺

eski nüfus sayım zamanı (gerçek kaç kişi yaşıyor bilinirdi neyse) sokağa çıkma yasağı günü aksaray kavşağında kaza yapmıştı sayım memuru

Spor adı altında avlanmaya mesela kesinlikle karşıyım. Karşında hiç bir şeyden haberi olmayan, doğal olarak mermiden de hızlı koşamayan hayvanı sen silahınla öldürüyorsun tek vuruşta. Nereden baksan saçmalık.

NEyi dediğimizi anlamadığın için öldürmeyi savunmanı istediğimizi sanıyorsun. O değil mesele. Keza altta verdiğin örnek de yanlış. Öldürmek çaredir. Bu nedenle savaşlar hep olup duruyor. Temizliyorsun bitiyor. Amerikada kızılderili kalmış mı? Uzaktan bi örnek vereyim yani. iki camabaz ir ipte oynamaz misali etnik ve dini unsurlar aynı türden olan insanı bile birbirini öldürür hale getiriyor. ve diğer taraf için çözüm oluyor. Çözülüyor. Bu şekilde değişmedi mi kavimlerin yerleri? Değişti. Demek ki çözüm. gerekçesi ne? Kaynakların paylaşılamaması. Bu başka bir konu. Köpek konusunda öldürme içeren bir çözüm çözüm olarak uygulanamaz. Çözüm müdür evet çözümdür. Ama uygulanamaz. Bu nedenle yoğun bir kısırlaştırma seferberliği bu işi çözecektir. Emin ol köpekler çok yaşamıyor. birkaç senede vadeleri ile aramızdan ayrılıyorlar zaten.

İstanbul'da sokağa çıkma yasağı olsa da trafik olur. İnsanlık öldü mü ben yaparım tahsilatı nakitse 1 gece kalsa bende kafi

bence kendini ve sevdiklerini gerçek tehdilerden korumayı düşünmek kadar normal birşey yok. problem tehdit yokken de korumaya çalışmakta diye düşünüyorum. buradaki iş; tehdit algısını yıkmakta eğitimcilerde, tehdit olasılığını azaltmakta ise belediyelerde bence.

Sosyal medyada görüyorum, köpeklerin yaşam hakkı var diyenler, köpeklerin önüne salam, sosis, tavuk koyuyor. Bu salam sosis yapılan hayvanların yaşam hakkı yok mu? Köpekler bu popülasyona ulaştıktan sonra kısırlaştırma yapılamaz. Google göre sokakta yaşayan köpek sayısı 10 milyondan fazla, bu kadar köpeği kısırlaştırmak için kaç tane veteriner lazım? Ne kadar süre lazım? Ne kadar bütçe lazım? Bunları da düşünmek lazım. Kısırlaştırma yaparken birileri sokakta beslemeye devam edece ve popülasyon artacak. Kısırlaştırma işlemi sorunu kısır döngüye sokacak, çözüm olmayacak.

Katılmıyorum işte hocam. Ben zaten en başından beri köpeklerin kısırlaştırılması, barınakların yaşanabilir hale getirildikten sonra gerekirse toplatılmasını söylüyorum. Karşıt duyduğum şey ise, biri saldırıyorsa, etrafta ne kadarı varsa öldürülsün. Öldürmek çare olsaydı, dünya düzeninde savaşlar olmazdı. Akılcı çözümden bahsediyorum.

Kedi popülasyonu da insana bağlıdır. Destek olmazsak onlar da kısa sürede yok olurlar.

Tamam da siz dünyanın doğal dengesinde şu an bulunduğu ortamda yaşamaması gereken, hatta biz karışmasak yaşayamayacak bir türün evini işgal ettiğimizi iddia ediyorsunuz. Bakın doğal evrim sürecinde böyle bir şey yok. Kaldırın insanoğlunu dünyadan, koyun kuzu karga kartal yılan falan tamam, bildiğimiz hali ile köpek yok, kedi yok. Bu hayvanlar doğada kendi başlarına var olabilecek olsalar zaten şehirlerde durmaz kırsala çekilirlerdi. Gidin bir kurt sürüsünün bölgesini yerleşime açın, sürü yer değiştirir, derhal uzağa gider çünkü doğada onun yeri var. Köpeğin yok. Bu arada, elimize silah alıp her köpeği vuralım yakalım da demiyorum, öyle bir şeyi de desteklemiyorum. Ama saldırgansa saldırgandır. Benim bir alman-belçika kurt melezi köpeğim vardı. Ölmek üzere iken veterinerden aldığımda 25-30 günlük falandı. Veteriner veteriner gezdirdim, yaşadı. Hayvan 45 günlükken hırlardı. Şiddet görmedi, zincir görmedi, kötü muamele görmedi. Açıkta kalmadı, aç kalmadı, üşümedi. Ama 8 aylık olduğunda aile fertleri hariç herkese her şeye saldırıyordu. Saldırganlığına çare bulamadık, bir kaç dönüme kurulu çiftliği olan bir arkadaşıma verdim, halen sık sık gider görür ilgilenirim. Halen herkese saldırır. Ben 8 ay besledim, 7 yıldır arkadaşta, ben köpekle oynarken sırtımın dönük olduğu yerden gelirse arkadaş, 7 yıl falan demeyip diş gösteriyor. Ben köpeğimi çok seviyordum, halen de seviyorum ama her ne kadar müstakil bahçeli bir evde de oturuyor olsam, bahçeden kaçabileceği ilk seferde önüne çıkacak insan hayvan ne varsa hepsine saldıracağına ve ben gelmeden de durmayacağına o kadar emindim ki üzülerekte olsa sahiplendirme işine giriştim. O kadar saldırgan olmasına rağmen güzel bir huyuvardı, çocuklara asla saldırmazdı. Ama bunu çocukların ailelerine anlatamazsınız. Bir gün annem kapıyı açınca kaçmış, işten uçarak geldim eve, sokak hayalet kasaba. Çağırdım geldi. Yerine! dedim, gidip kulübesine girdi. Kapı kapanınca komşular geldi. Çocuklar boş arsada oynuyormuş. Bu da yanlarına gitmiş. Çocuklar korkup ağaca çıkıp ağlamaya başlamış. Aileler çocukları kurtarmaya gidince bizimki çocukları korumak için ailelere saldırmış falan. Aynı hafta 6 aydır peşimde gezip yalavaran çiftlik sahibi arkadaşımı çağırıp götürüp çiftliğe yerleştirdim. Komşumun güvenliği önemliydi çünkü. Bunu kabul etmek gerekç

Soru biraz saçma olmuş. Bir insan canı mı bir hayvan canı mı? Önem sırasını yazar mısınız? İkisi de aynı diyeceksiniz, evladınız mı bir hayvan mı deseydim?

Evet tekrardan herkese selamlar. Uzun uğraşlar sonucu 2.5 aydır aradığımız arızayı sonuçlandırdık ve diğer arkadaşlara tecrübe olması açısından çözümü iletmek istedim. Sıfırdan başladık işe. Buji buji kabloları bobin tekrar kontrol edildi. Ateşleme de sorun olmadığı tespit edilip enjektör sıralaması kontrolü yapıldı ecudan. Enjektörler testi geçti. Kompresyon testi yapıldı her şey 4/4lük çıktı. Sensör kontrollerine geçildi o2 sensörü testi geçti ancak krank devir sensörü testi geçemedi ve değişimin gerekli olduğu anlaşıldı. Parça tam bozulmadığı için arıza kodu düşmemiş ancak sağlam olmadığı içinde sıkıntılı çalışma durumuna neden olmuş. Krank devir sensörü değişti ateşleme de servis bujilerini söküp fomoco buji ile değiştirdik ve teklemeli çalışma sorunu tamamen ortadan kalktı. Bahaneyle uzun vadede sorun olabilecek tüm yan parçalar değişmiş oldu maliyetli yorucu bir süreç. Hazır arabasızlığa alışmışken diğer ufak tefek işler için 2 gün daha bıraktım. Uzun süreli tecrübe sürüşünden sonra tekrar yorumu güncellerim, ilgilenen ve bilgi aktaran tüm dostlara sevgiler

Gelmeyin kardeşim

Evet bi-döner demek istedi.. biri benim..

hani şu park edince stop etmeden önce 30 saniye rölenatide çalışsın diyen tayfa nerede? 100 le giderken gaza bastın çat diye çalıştı tapa gaz gidilen motorun ömrü de /2 olur ama

Şu an farkettim ki ben de DPF'siz motora DPF'ye uygun yağ koyuyorum.

hee köpeği çalan da veterinere götürürdü zaten, çipi yerleştiriken, çip yoksa aşı da yok vet hizmeti de verilmeyecek denmişti onu ne yapacağız , çoğunda zaten sistem çalışmıyor diyorlar, norveçten yazıyorum

kendi motorumu 5000 km lerde değişirdim , k/n aldım rahatladım , her 5 bin km de çıkarıp kontrol etmeli ortam atmosferine bağlı kirlenmesi

Demek ki kendisi mimliymiş... Şükür, ben anormal değilim

Konuları birbirine fazla karıştırmamak gerekiyor. Ayrım ve analizleri yapmak çok basit bence ve en büyük sorunların başında, sosyal medyanın hayatımızın büyük bir bölümünü ele geçirmesi. Bu da algılarımızı ve yaşam biçimlerimizi büyük ölçüde değiştiriyor. Sosyal medyanın zararları da ayrıca ele alınacak bir konudur. Hayvan mı beslenilecek yoksa, oraya buraya videolar atılıp, duyar kasılarak şov mu yapılacak? Bizlerin burada ne yapılabilirliğini bilmemiz gerekli. Kimseyi rahatsız etmeden bir hayvan besleyebiliyorsak ne ala. Evet, onlar bize muhtaç. Ancak, bir apartman dairesinde koca bir köpeğin gecenin bir vaktinde havlaması doğru değil. Neden başkalarına rahatsızlık verilsin? Diğer bir komşu da yüksek sesle müzik dinlesin. Zaten o köpek, o evde mutlu değil. Küçük köpek beslenir, kedi ya da akvaryum canlısı. İlla büyük bir hayvan beslemek isteniyorsa, o hayvanın sağlıklı, mutlu ve huzurlu olabileceği ve kimseyi rahatsız etmeyecek, tehlikeye sokmayacak bir ortamın olması gerekli. Sorun buradan başlıyor. Bakımı üstlenilemeyecek hayvan bir çok farklı nedenle alınıyor ya da hediye ediliyor. Sonra hoooop sokağa. Sokakta da üremelerine ve/veya kendi yaşam alanlarını yaratmaya mecbur bırakıyoruz. Her ne kadar evcil olsa da, bu hayvanların hepsi özünde vahşi canlılar. Ve kendi yaşam alanlarını da, içgüdüsel olarak koruma eğilimindeler. Ayrıca bir çok türün kırması haline gelmişler ve dolayısıyla nerede ne yapacakları belli olmuyor. 8-10 tanesi de bir araya gelince bu sefer de, bir üst kademe olan ve ne büyük tehlike kendi av alanları oluşmuş oluyor. Bunun gibi birçok neden gibi, şehir planlamasından, biyolojiden, zoolojiden ve botanikten anlamayan yönetim ve kadroların elinde olan tüm yaşayan canlılara oluyor. Konu sahibinin ise, tamam sokaktaki hayvanı besle ama neden benim kapımın önünde besliyorsun serzenişi.

duyguyu bırak, teknik olarak da mümkün değil bence.

Kısırlaştırılsa da saldırgan olabiliyor, sonuç olarak insan doğasını bile anlayamamışken hayvan doğasını anlamış olma imkanımız yok. Benim savunduğum şey hep aynı. Havalimanında şirketin önünde kedi bakıyoruz, köpek bakıyoruz, tilkimiz bile var. Özellikle kışları şirket yanındaki boş alana su ve yiyecek bırakıyoruz hayvanlar için. Yıllardır sorun olmuyordu. Ne zaman birileri açık alandaki personel dinleme alanının yanına yiyecek bırakmaya başladı, o zamandan beridir yemeğini korumak için tilki bile saldırgan tavırlar sergiliyor. Zaten sorunun temel kaynağı bu. Birlikte olamadığımız ve olamayacağımız çok açık. Demek ki iç içe bir düzenden farklı bir çözüm bulmak gerekiyor. Başkasının kapısının önünde, çocuk parklarında, otobüs duraklarında besleme yapmamak gerekiyor. Hayvan zaten aç, ister istemez hem bölgesini koruyacak hem yiyeceğini koruyacak. Doğanın kanunu bu. Serengetideki sırtlanlar da çok korkutucu ve çok saldırgan ama gidip öldürelim demiyoruz çünkü yaşam alanları bizimkinin dışında. Basit örnek, bir kaplan doğada yaşar, avlanır, ürer. Bizim türümüz ile karşılaşmazlar pek. Ama aç kalmış bir kaplan bir insan denk getirdiğinde saldırır, avlar ve yer. İNsan anlamanın geyik avlamaktan kolay olduğunu fark ettiğinde insan avlamaya eğilim geliştirir. Daha kolay ve daha az riskli bir av olan insana yönelebilir. Bunun yaşanmış bir çok örneği var. Her gece köyde evlere girip insanları uykuda yakayıp yediği örnekler var. Gidip bütün kaplanları öldürmezler ama, çözümü basittir. İnsan yakalamanın görece daha kolay olduğunu fark edip menüsüne insanı koyan kaplan tespit ve imha edilir. Sorun çözülür. Onun da yaşam hakkı var diyemeyiz. Onun yaşam hakkı beni yemediği sürece var. Bunun yanında, esas yaşam hakkı olan hayvanlar için ne yapıyoruz? Kaz tüyü yastıklar, yorganlar, kıyafetler. O tüyler o kazlardan nasıl elde ediliyor bilen var mı? Giydiğimiz deri ayakkabılarda kullanılan deri hangi bitkinin mahsulü? Adam marketten kanatlı eti mamüllerinden alıp köpek besliyor, sorunca hayvansever. O etin kaynağı ne? Topraktan mı çıkıyor? Hepimizin kullandığı ilaçlar, kozmetik ürünleri falan önce papatyalarda mı deneniyor? Çoktan evrimin taş devri çağına girmiş olan maymunların üzerinde ne gibi deneyler yapılıyor? Bu deneyler ile üretilen mamülleri kullanmıyor muyuz? Kendimize, kendi vicdanımıza dürüst olalım lütfen. Gündüz köpeğe mama verip akşam rakı balık yapıp, ocak başında pişirdiğimiz etten biraz da kenardaki kediye verip sonra duyar kasmayalım. Kolaysa her türlü hayvansal ürünü hayatından çıkartsın köpek çocuktan kıymetlidir diyenler. Bunu buradaki forumdaşlar için söylemiyorum, yanlış anlaşılmasın. Sokaktaki yaşlı teyzeler mesela, neredeyse saldırıya uğrayan çocuk suçlu diyecekler mikrofonlara. Bunu gidip o çocuğun annesine söylemeyi denesinler.

Bu olayın size anlatımında bir eksiklik var.. İkame araç alırsan, evet konaklama ve geri dönüş masrafları teminatı da alıyorsun. Ancak bunları zaten bir arada kullanamıyorsun. Yani seçimlik. İkame araç alırsan otel veya geri dönüş masrafı alamıyorsun. Otel alırsan ikame araç alamıyorsun. Herkes ikame aracı tercih ettiği için diğer seçeneklerden hiç bahsetmeyiz biz. Diğer taraftan ben yol yardımı hizmetlerini düşünerek yok demiştim. asistans hizmetlerinde değişiklik olmaz.

Ataşehirde çocugu parka götürürken elime sopa aldığım çok oldu parkı işgal etmiş bir çete vardı resmen Tarsusta denk gelmiyorum burda canı sıkılan vuruyor niye vurdun desen senide vurur teksas bura?

çok iyi olur hatta daha da yaygınlaşsın L7 sınıfı hariç her yer ücretli olsun ama çakarlı halkalılar ve renyçler de dahil olsun buna