Skor Tablosu

Selamlar Dostlar, Arabayı patron (eşim) kullanıyor, ben de akşamları geç geldiğim için çok fırsatım olmuyor; o yüzden bugün kızımı voleyboldan getirdiğimde hızlı bir kaç foto çektim; arabanın varolduğunu göstermek için İlk 2 foto dün akşamdan; erken geldiğim için önünden geçerken çekiverdim. Sonrasında çam ağaçları altında olduğu için yerini değiştirdim ve patronu aynı yere parketmemesi için bilgilendirdim. Aşağıdaki foto bu sabahtan, voleybol dönüşü, çok belli olmasa da sağ tarafta silecek yerine vites kolu var (ileride daha detaylı foto çekeceğim) Hala vites değiştirmek için ortada vites arıyorum. Sol tarafki far kontrol koluna silecek ayarları da eklemişler, her kullandığımda saydırıyorum hala. Mesela Qashqai J12'de otomatik sileceğin hassasiyeti vardı, sanırım burada yok; ya da henüz bulamadım. Kolun üzerindeki minicik çıkıntı da arka sileceği kontrol ediyor; bence kötü bir kullanıcı deneyimi. Ortadaki ekran epey büyük, henüz koruyucusunu takmadım, fabrika çıkşlı plastiği duruyor. En altında sabit bir şekilde klima kontrolleri var, bir de en üst taraf hep sabit gibi. Sol üst köşede bütün foksiyonların olduğu listeye ulaşmanızı sağlayan hamburger menü tarzı kısa yol var. Hemen yanındakı araba ikonlu bölüm ise arabanın en çok kullandığınız bazı fonksiyonlarına kısayol atayabildiğiniz bir yer. Ben oraya start-stop kapatmayı ve auto-brake koydum mesela. Detaylı fotolar ekleyeceğim bu menülerden ileride. Direksiyon kontrolleri oldukça iyi, solda ACC vs ile ses kontrolleri var. Sağda ise medya (radyo, spotify) içinde ileri geri yanı sıra ana kadranı ayarlamaya yarayan kontroller var. Ana kadran 3 parçadan oluşuyor ve her biri ayrı ayrı ayarlanabiliyor. Aşağıdaki ise kolçak önünde bulunan kumanda grubu. Yuvarlak düğmenin sadece ve sadece iki fonksiyonu var; ses kontrol ve ambiyans. Ambiyans değiştirdiğinizde ses seviyesi, kadranların etrafındaki aydınlatma, sürücü tarafındaki kısımlar vs değişiyor. 4-5 hazır ayar var, kendiniz de detaylı ayarlayabiliyorsunuz. Sürüş modları ile ambiyans arasında da bir takım fırsat bulup bakamadığım ilişkiler de var. Ben bu yuvarlak işlevsiz düğmeye ileride daha çok fonksiyonu buraya bağlayabileceklerini / bağlamaları gerektiğini düşünüyorum. Aşağıdaki foto ise sunroof ve tavan perdesi kumandalarına ait. Dokunmatik olması kullanıcı deneyimini kötülestiriyor bana göre. Ayrıca harita okuma lambaları da dokunmatik; aydınlatmaları epey başarılı. Arabayı kapattığınızda ekranda böyle bir uyarı çıkıyor, hoşuma gittiği için paylaşayım dedim. Sürücü ve yolcu tarafındaki koltuklar elektrik kontrollü ve hafızalı. Ayrıca ısıtma, havalandırma ve masaj fonksiyonları da var. Şimdilik bu kadar dostlar; sabah oğlum arkadaşlarıyla futbol antrenmanına gittiği için acilen rizline paspasları yerleştirdim. Ekran koruyucuları da yarın kızımı voleybola götürdüğümde takmayı hedefliyorum. O esnada ana ekrandaki menüler, paspaslar ve bagaj ile arka koltuklardan foto çekmeye çalışacağım.

Ford Escord RS 2000

▶️ 5. Gün Hurgada Mısır'daki son günümüze geldiğimizde artık çok yorulmuştuk. Fakat bu bizi son günümüzün geçeceği Hurgada'yı keşfetmekten alıkoyamayacaktı. Artık akşam 10'da havaalanına varana kadar buradaydık. Burada yapılan etkinliklerin birçoğu vizesiz gidilen Şarm El Şeyh'de de yapılabilir. Zaten Kızıldeniz'in diğer tarafında. Hurgada Kızıldeniz'e kıyısı olan yaklaşık 250 bin nüfuslu bir tatil şehri. Genellikle Kahire'deki zenginlerin tatil için tercih ettiği yer burasıymış. Her türlü farklı etkinlikler yapılabilecek bir yer. ⬇️ ATV ile arazide çöl safarisi yapabilirsiniz. Tüplü dalış, parasailing, tekne turları... vs gibi deniz etkinlikleri yapılabilir. Biz sabah cam tabanlı tekne turuna katıldık. Bu 3 saatlik bir etkinlikti. Hepimiz için 50 USD ödedik ama tur olmadan marinaya gidip bilet alsak daha ucuz olurdu sanırım. İlk deneyim böyle oluyor. İsteyenler portakal adasına gidip denize de girebilir. Giftun adası adı verilen yer Kızıldeniz'de kumsallarıyla meşhur bir ada. Günübirlik tekne turları düzenleniyor. Fakat hava serin olduğu için gerek duymadık. Alternatif çok. Cam Tabanlı teknede alt kısma geçince camekanlı bölmeden Kızıldeniz'in güzelliklerini görebiliyorsunuz. Gerçekten çok şahane. ⬇️ Bu tur esnasında çok sayıda denize giren kişi oldu. Bizim de eşyalarımız yanımızdaydı fakat denize girebilecek kadar sıcak olmadığı konusunda eşimle hemfikirdik. Hatta oracıkta bir sonraki deniz tatilimizi Şarm El Şeyh'te yapalım diye karar aldık. Kısmet. Özellikle kuzey ülkelerinden gelen turistler bol bol denize girdi. Şnorkelle denizin içini seyrettiler. Biz de kahvemizi yudumladık. Turumuzun bitiminden sonra şehir merkezinde kısa bir tur atıp yemek yedik. Çarşısını falan gezdik. Alışveriş yaptık. Burada hediyelik eşyalar Kahire'de göre çok daha ucuz ve orada olan herşey var. Marinaya gezdik orada akşam yemeği yedik ve derken ayrılma vakti gelip çattı. Ülkeden çıkış çok meşakkatli. Havaalanına girerken geçtiğiniz kontrol noktasında bütün yolcular ayakkabılarını çıkarıyor. Polisin rastgele seçtiği yolcular aranıyor. Hatta valizleri açtırılıp bakılıyor. İlk kontrol noktasından geçerken arananlara bakıp piyango bunlara vurdu demiştim. Bir sonraki kontrol noktasında beni çağırdılar. ? Tabi valizleri verdiğimiz için sadece cihazla üst araması yapıldı. ⏹️ Sonsöz Sevgili forum üyeleri, "Mısır'a gitmeli miyiz?" sorusunun cevabı bende net bir şekilde "Evet." Elbette bir Ortadoğu ülkesi olmasının vermiş olduğu endişe acaba dedirtiyor. Fakat son dönemde özellikle ülkemizde artan popülaritesi insanı cezbediyor. Bu cazibeye bizde kapıldık ve rüya gibi deneyimden sonra tadı damağımızda kaldı desek yeridir. Öncelikle bizde bu etkiyi bırakma sebebi eşsiz Mısır Medeniyeti'nin ardında bıraktığı eserler. Kimine göre bu gereksiz gelebilir. O zaman bizim hissettiğimiz duygular onlar için geçerli olmayabilir. Mesela bazı arkadaşlar öyle taş toprak için kendimi yoramam diyor. ? Tabi ki Mısır'a gelebilmek için alternatif olarak deniz turizmi de revaçta. Şarm El Şeyh'in son yıllarda artan popülaritesi insanları kendine çekiyor. Peki neden 3 tarafı denizle çevrili ülkem yerine Mısır'a gideyim derseniz cevabı çok basit. Ucuzluk. Evet Mısır çok ucuz bir yer, Türkiye'de yapacağınız tatilin bir benzerini çok daha uyguna orada yapabilirsiniz. Ayrıca yeni bir kültürü de tanımış olursunuz. Mısır'a biz tur şirketi ile gittik ancak bireysel olarak da bu turları gerçekleştirebilirsiniz. Bilseydim öyle yapardım. Zaten oraya vardıktan sonra bazı gezileri mecbur turla yapmak gerekiyor. Çünkü şehirlerarası yolculuklar bireysel olarak sıkıntılı geçiyormuş. Orda aldığınız zaman daha uygun oluyor ayrıca. Bu arada ülkeye giriş için 25 USD verilerek alınan kapı vizesi mevcut. Kahire ve Luksor'daki yerleri görmek için Hurgada'ya gidebilirsiniz. (Pegasus ve Ajet buraya uçuyormuş, Kahire'ye gitmiyorlar.) Hurgada'dan günü birlik Kahire ve Luksor turlarına katılabilirsiniz. Fakat bu turlar yaklaşık 18 saat sürebiliyor yorucu olabilir. Ayrıca Hurgada'da deniz tatili de yapabilirsiniz. Bütçenize göre çok ucuza konaklama imkanı var. Sadece deniz tatili yapmak için Şarm El Şeyh tercih edilebilir. Burası 5 yıldızlı bir çok otelin de bulunduğu çok güzel bir yermiş. Ben gitmedim ama niyetim var. Fakat buraya giderseniz Piramitleri yahut Luksor'a görmek daha pahalı turlar gerektiriyor. Planlarınızı bu doğrultuda yapabilirsiniz. Anlattıklarım inşallah hoşunuza gitmiştir ve yazdıklarım sizin için yol haritası çizecek küçük bir rehber olmuştur. Elbette ne gördüğüm herşeyi anlattım ne de herşeyi gördüm. Mısır 5 gün ile görülebilecek bir yer asla değil. Gitmek isteyen arkadaşlar aklınıza takılan bir soru olursa her türlü cevaplayabilirim. ?

E-hayırlı olsun

Korkarım kazalı aleti alıp sana kasko yaptırdı anlaşılan. Tutanak gelince anlaşılır

Paralel evren.

Gerçi emminin şanzımanı var ama, güç hiç bir şeydir son dişli oranı her şeydir.

amerikalıya gerek yok. Bizde her yapılan binanın zemin tespiti sisteme yüklenir. Yanında yapılacak veya bölgede yeni inşaat için bilgi verir. Tdth.afad adresinden koordinatları girip lokal zemin değerlerini görebilirsiniz. Daha emin olmak için ilçe belediyeye gidip yakındaki yeni binanın zemin etüt analizini görebilirsiniz boğaz orta ve üst kıyıları en iyi yerlerdir.

Zemin durumuna hangi siteden baktınız?

Belki çorbacı gibi anlaşılabilir.

Mevsimini bekliyorlar ?

Az kaldı bitiyor. Sanıyorum ki iki ay sonunda halka arzı yapacağız.

▶️ Luksor 4. Gün 2. Kısım Öğleden sonraki hedefimiz Hatşepsut Tapınağı ile Krallar Vadisi'ydi. Nil üzerinden karşıya yani batı tarafına geçmemiz gerekiyordu. Burada ilginç bir detayı aktarmak istiyorum. Eski Mısırlılar için doğu yaşamı, batı ise ölümü simgeliyor. Tabi bu inanç ana tanrıları olan Güneş Tanrısı 'Ra' nın hareketleri etrafında şekilleniyor. Bu yüzden Mısır Nekropolleri Nil'in batı yakasında, ibadethaneleri ise doğu yakasında bulunuyor. Biz de Batı tarafında bulunan Kraliçe Hatşepsut ve bir dönem kralların mezarlarını inşa ettirdikleri Krallar Vadisi'ne doğru gitmek üzere kısa bir tekne turu yaptık. Hedefimiz resimde görünen dağların arasında bulunan Krallar Vadisi'ydi. ⬇️ Mısır'da beni en çok etkileyen şey Nil Nehri oldu. Mısır'ın can damarı. Koca bir ülkeyi besliyor. Onun olmadığı yerler kurak bir çöl. Nil'den ülkenin değişik yerlerine açılan kanallar kurak yerlere hayat veriyor. Biraz maliyetli fakat Mısır'da yapılan en güzel seyahat resimde görülen nehir gemileriyle yapılan turlar. Daha popüler olan klasik Mısır turlarının aksine güneyde bulunan Aswan ve daha da güneydeki Abu Simbel'i görme imkanı sağlıyor. İmkanı olanın bunu yapmasını tavsiye ederim. ⬇️ Nil nehrindeki kısa yolculuğumuzun ardından karşıya geçip bizi bekleyen araçlarımızla Hatşepsut Tapınağı'na doğru yola çıktık. Yolda iki devasa heykelin orada durup rehberimize kulak verdik. Bu heykellere Yunanlıların Mısır'da hakim olduğu dönemde onların keşfetmesi nedeniyle Memnon Heykelleri adı verilmiş. Beş dönümlük bir arazi üzerinde bulunmuş ve bu alanda halen kazı çalışmaları devam ediyormuş. Halen yeni eserlerin ortaya çıktığını öğrendik. Mısır Tarihi yirmi yıl sonra belki farklı yazılacak. ⬇️ Nihayet Mısır'ın en heyecan verici köşelerinden biri olan Firavun Hatşepsut Tapınağı'na vardık. Bu arada firavun dediğim bu Hatşepsut kadın! Ve Eski Mısır tarihindeki tek kadın firavun. Hem de sadece erkeklerin firavun olabildiği bir dönemde firavun olmuş. Bunu erkek kılığına girerek yapmış. Hatta sahte bir sakal takıyormuş. Kimse anlamadı mı bilmiyorum ama onun döneminde Mısır'ın refah içinde olduğu söyleniyor. Yaptırdığı mabet de çok ilgi çekici. Bilet alınan yerden tapınağa kadar yaklaşık 300 metrelik bir yol var fazla ücret öderseniz golf arabalarıyla gidiliyor. Yoksa yürünüyor Video çektiğim için oradan aldım, fotoğraf iyi değil idare edin artık. ? ⬇️ Birçok firavunun olduğu gibi Hatşepsut'un çok sayıda Sfenksi mevcut. Yüzü onun kendi yüzü ve sakallı olarak tasvir edilmiş. ⬇️ Tapınağın içinde Hatşepsut'un sık sık kaldığı ve kendini Amon'a adadığı oda var. Arkasında da öldükten sonra mezarına giden geçitin olduğu söyleniyor. ⬇️ Tapınağın ilginç kısımlarından biri de tarihteki ilk takasın anlatıldığı hiyerogliflerin yer aldığı duvar. Burada video çektim ve fotoğraf videodan alındı bu yüzden bir kısmı görünüyor. ⬇️ Buradan ayrıldıktan sonra en fazla merak ettiğim yerlerden biri olan Krallar Vadisi'ne doğru yola çıktık. Zaten tapınağın arkasındaki dağın diğer tarafında yer alıyor. Oraya girişte de bilet alınan yerden biraz yürüyüş yapabilirsiniz yahut golf arabalarını tercih edebilirsiniz. Kapanma saati yaklaştığı için biz golf arabasını tercih ettik. Çünkü adamlar mesai bitince turist murist dinlemiyor yallah diyorlar. ⬇️ Krallar Vadisi Mısır'ın son hanedanlarının olduğu Yeni Krallık döneminde tercih edilen bir mezar kompleksi. Alışılagelmiş Mısır mezarlarından farklıydı. Daha önce yapılan Mastabalar ve ardından yapılan Piramitlerden sonra bu şekilde yapılmasının sebebi mezar soyguncularından korunmaktı. Çünkü devasa mezarlar ne kadar sağlam yapıda olursa olsun hırsızları engelleyemedi. Zaten bas bas bağırıyor içimde hazine var diye. ? Bu nedenle Yeni Krallık firavunları bu vadiyi yeni mezar kompleksi olarak seçtiler ve tepelerin altlarına mezarlarını inşa ettirdiler. Burayı seçmelerinin nedenlerinden biri de vadinin oradaki bir tepenin piramite benzemesi deniliyor. Peki hırsızları engelleyebildi mi? Tutankamon hariç hayır! İşte Tutankamon'u bu kadar meşhur eden şey burada keşfedilen mezarında bütün hazinesiyle birlikte arkeolog Carter'in önünde durmasıydı. Aldığınız biletle buradaki mezarların üç tanesine giriş yapılabiliyor ve zaten üç tanesi açıktı. Tam hatırlayamadım ama sanırım III., IV. ve IX. Ramses'in mezarlarını gördük. Her mezar girişinde bir görevli var ve biletinizi delgeç ile deliyor. ? ⬇️ Üç mezara da girdik. Mezarlara derine doğru resimde görülen şekilde uzun bir koridordan geçerek iniliyor. Duvarlarda firavunları ve yaptıklarını anlatan hiyeroglifler mevcut. Bunun haricinde Tutankamon'un mumyasının da sergilendiği mezarı görmek isterseniz ekstra 12 USD daha veriliyor bilet alırken belirtiyorsunuz. Biz girmedik yeterince mumya gördük müzede. Rüya gibi olan Luksor turunun ardından 4-5 saatlik yolculuğun ardından otelimize döndük. İnanın daha fazla gezsem uykuyu seven biri olarak hiç zor gelmezdi. 18 saattir geziyorduk. Bu arada aşağıdaki arabalardan da Mısır'da çok var. Klimalı yazınca ilgimi çekti. ? ⏸️

▶️ Luksor 4. Gün 1. Kısım 4. Güne çok erken başladık. Luksor'a gidecektik. Burası Mısır ruhunu yaşayabileceğiniz en önemli 2. turistik bölge. Daha önce Eski Mısır krallıklarına başkentlik yapan Teb şehri buradadır. Piramitlerin olduğu yer Memphis olarak geçer. Daha önce bahsettiğim gibi bu tur için kişi başı 185 USD istediler fakat bir arkadaşımın aracılığı ile bulduğum Türkçe rehberli turu 200 USD vererek satın aldım. Eğer gitmeyi düşünen olursa ilgili kişinin numarasını veririm siz de daha uyguna Türkçe turlara katılabilirsiniz. Orda yapılabilecek her türlü etkinliği uygun fiyata ayarlayabilirsiniz. Toyota'nın vip tarzı araçları ile bizim gibi bir aile ile birlikte gidecektik. Saat 04.00'da aracımız bizi aldı. Gideceğimiz yol yaklaşık 240 km olmasına rağmen bu kadar erken yola koyulmamızın sebebi ülkedeki güvenlik koşulları. Yolda çok fazla kontrol noktası mevcut ve bazı yerlerde araçlar dakikalarca bekliyor. Hatta bazı yollarda tur otobüslerini konvoy yapıp öyle gönderiyorlar. Bu nedenle bizim oraya varışımız hemen hemen 5 saati buldu. Nitekim bu uzun yolculuğun ardından Luksor'a vardık ve ilk durağımız Karnak Tapınağı oldu. ⬇️ Burası MÖ 1300lü yıllarda Firavun III. Tutmose tarafından yapılmaya başlanmış ve her gelen firavun yeni yapılar eklemiş ve bu şekilde genişlemiş. Buradaki eserlerde bulunan yazılar her kral döneminde eskisi silinerek yeniden yazılmış. Tapınakta en fazla katkısı bulunan Firavun II. Ramses olmuştur. Bizim Hititlerle savaşa tutuşan ve sonrasında dünyanın ilk barış antlaşması olan Kadeş Barış Antlaşması'nı imzalayan firavun. Hatta tapınağın bir kısmına hiyerogliflerle bu savaşı ve anlaşmayı yazdırmış. ⬇️ Karnak Tapınağı'nın en can alıcı kısımlarından biri 25 metrelik de sütunların olduğu alan. Tek parça halinde yerleştirilmiş 134 sütun var. Daha önce üstü kapalıymış tabi. ⬇️ Bu sütunların olduğu alana sadece firavun ve rahipler girebiliyor. Halk tapınağın sadece belli bir kısmına kadar girebiliyor. Tapınağın arka kısmında Nil taşkınları ile oluşmuş bir havuz var ve burada günahlardan arınma amacıyla rahipler ve firavunlar yüzüyorlar. Aynı zamanda tanrıları eğlendirmek amacıyla sık sık cümbüş yapılıyor. O zamanlar da insanların ruhani duyguları istismar ediliyormuş diyebilir miyiz yorum sizin?! ? Tapınağın giriş kısmında bir sunak var ve halk buraya kadar gelip adaklarını sunuyorlar. Burada devasa bir II. Ramses heykeli mevcut. Zaten bu tapınaktaki bütün eserler çoğunlukla ona ait. Bu heykelden itibaren halk içeri giremiyor. ⬇️ Meşhur koç başlı sfenksler. ⬇️ Tapınağın isminin herhangi özel bir anlamı yok. Burada bulunan yerleşim yerinin adını almış. Karnak köyünün üzerinde yer almaktaymış. Karnak Tapınağı gezimizi tadı damağımızda kalarak 12.00'da sonlandırdık. Çünkü gezilecek daha çok yer vardı ve 17.00'da mesai bitiyordu. Turistik bölgelerdeki bu durumu hiç anlayamıyorum. Çok erken kapanıyor. Gezmesi güzeldi ancak yeterince fotoğraf ve video çekemediğimi düşüyorum. Buradaki gezimizin ardından öğle yemeğimizden önce papirüse yapımını görmek için papirüs atölyesine gittik. Papirüs bitkisinden nasıl papirüs elde edildiğini rehberimiz detaylıca anlattı. Hiyeroglif yazısını yazabilen yaşlı bir adama isteyen aldığı papirüse ismini falan yazdırdı. ⬇️ Öğle yemeğini Nil manzaralı bir restoranda yedik. Mısır'ı hayat kaynağı Nil büyük hayranlık uyandırdı bende. ⏸️

Eyvallah kardeşim. Hiç korkma ilk fırsatta git. Biz 2 çocukla gittik. Sağolsun çocuklar da çok yardımcı oldu bize hiç üzmediler. Biri 2 buçuk yaşında düşün artık. Şu pozu bile verdi. ? İnsanları sanıldığı gibi değil aksine çok cana yakın. Hizmet aldığın yerlerde inanılmaz bir saygı var. Herkes gülüyor. Sadece maddi açıdan zor durumda oldukları için sürekli birşey satmaya çalışan ve maddi beklenti içinde olan insanlar var. Onları da bir şekilde uzaklaştırıyorsun kendinden. Sonuçta bizde Türküz. Zaten Türklerin pazarlıklarını iyi biliyorlar. ? Mısır'ı tarihini gördükçe şu anki yaşantılarına çok üzülüyorsun. Ben çok acıdım insanlara ve söylemesi ayıp bol bol bahşiş dağıttım. Hizmet aldığım zaman fazla para verdim hep. Zaten ucuz memleket çok etkilemiyor. Adamlar MÖ 700lerden itibaren hep işgal altında olmuşlar kendilerini yönetememişlerki. Turistik yerlerin çoğunda İngilizce konuşuyor herkes. Bilmeyen de google translate kullanarak konuşuyor. Birkaç uberci ile bu şekilde muhabbet ettik. Piramitlerin Orda yaşlı bir deveci var adam öyle bir İngilizce konuşuyor ki bizim yıllarca aldığımız eğitim hak getire.

▶️ Kahire - Hurgada 3. Gün Sabah otelde kahvaltımızı yaptıktan sonra tur otobüsüne binip Kahire'nin farklı noktalarına gittik. Bir parfüm dükkanında yapılan sunumların ardından isteyen parfüm aldı. Eski Mısır'dan kalan uygulamalardan biri parfüm işi. Eski Mısırlılar bu konuda gerçekten etkileyici işler yapmışlar. Çeşitli bitkilerden elde edilen bir çok koku mevcut. Bunların nasıl yapıldığı falan anlatıldı. Günümüzde aralarında ünlü markaların da bulunduğu parfüm üreticilerinin çoğu Mısır'dan gönderilen esanslar ile parfüm üretimi yapıyormuş. Bu seanslar alkol ile karıştırılarak parfüm haline geliyormuş. Ayrıca sağlık alanında kullanılan birçok ürün de mevcut. Eski Mısır'ın tıp alanında dönemine göre çok ileride olduğu söyleniyor. Zaten mumyalama işlemlerinden dolayı da bu konuda ciddi bilgi birikimi elde etmişler. Ardından Kahire'nin Heliapolis adı verilen ve çoğunlukla devlet kurumlarının olduğu yeri gördük. Buralarda çok da anlatılacak birşey yok. Kahire, New Cairo yani Yeni Kahire adı verilen bir bölgeye doğru genişlemekteymiş. Orası daha modern yapıların olduğu ve elit kesmin oturduğu bölgeymiş. Fakat ne kadar yeni de olsa bence eski görünüyordu. Kahire'nin bütün binaları rüzgarla gelen kumlarla kum rengine bürünmüş durumda. Zaten herhangi bir yenileme çabası da yok insanlarda. Kahire genel olarak fotoğraflarda gördüğümüz turistik yerler haricinde keşmekeşin hakim olduğu bir şehir. Şehrin görünmeyen yüzü çok karanlık. Her yer çöp içinde, bütün yapılar eski, trafik felç durumda, gürültü had safhada. Hava kirliliğinden dolayı şehir gri görünüyor. Maske takmadan gezildiği takdirde bir müddet sonra hava kirliliği inanılmaz derecede rahatsız ediyor. Ciddi manada hissediyorsunuz. Astımı falan olanlar için orada gezmek iyi olmayabilir. İnsanlar her anlamda çok rezil durumdalar. İnsanların aylık geliri ortalama 70 USD civarındaymış. Turist olduğunuzu gören herkes birşeyler satmaya çalışıyor veya para istiyor. Sizin için birşeyler yapıp para vermenizi bekliyor. Mesela fotoğrafınızı çekebileceğini söyleyen kişiler sizden para isteyecektir. Fakat herhangi bir temasları söz konusu değil ve çok sakin insanlar. Seslerini asla yükseltmiyorlar. Hizmet aldığınız yerlerde size karşı inanılmaz nazik davranıyorlar. Daha önce rehberimiz hırsızlık vakalarının çok yaşanmadığını söyledi. Hatta hırsızlığın Avrupa'da daha fazla olduğunu söyledi. Ben de izlediğim videolarda Avrupa ülkelerinde özellikle Londra'da insanların selfie çekerken elinizden telefonu falan aldığını duymuştum. Biz 2 gün gezebildik ancak daha fazla gezmek isterdim. Her ne kadar bizden en az 50 yıl geride olsalarda ben gayet memnun kaldım. Kahire'de öğle saatlerinde ayrılarak 450 km güneydeki Hurgada kentine doğru yola çıktık. Hurgada Mısır'ın güneyinde bulunan yaklaşık 250 bin nüfuslu bir tatil şehri. Kahire'nin zenginlerinin genellikle yazlık sahibi oldukları ve tatil yapmaya geldikleri bir şehir. Buranın tatil şehri olmasının yanı sıra Luksor gibi Mısır'ın diğer gizemli yerlerini görebilmek için konaklayabileceğiniz bir şehir. Buradan günübirlik turlar ile Luksor'a gidebilirsiniz. Bundan bahsedeceğim. Mısır'ın şehirlerarası yolları genel olarak iyi. Yollarda güvenlik had safhada. Ayrıca 15 kişinin üzerinde yolcu taşıyan araçlara polis veriliyor. Öndeki 2 koltuk daima bir polis için boş bırakılıyor. Yeni yapılan bu yollar paralı. ⬇️ Bu bomboş arazideki yol kenarında tek başına plastik sandalyeye oturmuş polis gördüm öylece bekliyordu. Nil nehri kenarında suyun ulaşabildiği araziler dışında tüm ülke resimde gördüğünüz şekilde gri bir çöl ile kaplı. Sadece Nil Nehri kenarında hayat var. Bunun dışında Kızıldeniz kenarındaki tatil şehirleri mevcut. Yaklaşık 5 saatlik bir yolculuğun ardından otelimize yerleştik. Kızıldeniz manzaralı 5 yıldızlı bir oteldi. Bunun gibi herşey dahil oteller çok ucuz. Hurgada'da deniz tatili yapabilirsiniz. Mısır bu mevsimde bile deniz tatilinin yapıldığı bir ülke. Hava sıcaklığı Kahire'de 21 derece falandı. Hurgada'da ise 25 derece civarındaydı. Hurgada'ya varınca yemek yiyip dinlenmeye çekildik. Çünkü yaklaşık 240 km mesafedeki Luksor turuna katılacaktık. Tur sabaha karşı 4'te başladığı için uyumamız gerekiyordu. ⏸️

▶️ Kahire 2. Gün İlk günün yorgunluğu ile deliksiz bir uyku çekerim diye düşünürken gece Piramitleri düşünmekten çok da iyi bir uyku çekemedim açıkçası. Otelimiz şehrin Giza bölgesinde 4 yıldızlı bir oteldi. Mısır standartlarına göre 5, bize göre ise 3 yıldızlı bir oteldi bana göre. Fakat çalışanların ilgisi muhteşem. En ufak bir hatada sizden defalarca özür diliyorlar. Hizmet etmek için yarışıyorlar. Sabah kahvaltı yapıp yine uber ile yola düşmek istedik fakat otelin taksicileri uber ile aynı fiyata götürebileceklerini söylediler ve 100 EGP'ye piramitlerin giriş kapısına kadar gittik. Zaten otelimiz de Giza bölgesinde olduğu için 5-6 kmlik bir mesafe katettik. Yolda taksici eğer 20 USD verirsem içeride bize eşlik edebileceğini, rehberlik yapabileceğini ve istediğimiz saate kadar kalabileceğimizi söyledi fakat teklifini kabul etmedik. Gidiş yolunda çektiğim videodan aldığım bir görüntü. ⬇️ Şu anı yaşayan bilir. İnanılmaz bir an. Piramit kompleksine giriş - ki buraya Nekropol adı veriliyor çünkü bizim hayranlıkla baktığımız piramitler aslında mezar- kişi başı 700 EGP. Daha önce belirttiğim gibi öğrenciler yarısı. Ancak ekstra olarak piramitlerin içine giriş yapmak isterseniz hepsinin ayrı ayrı fiyatı var. Giriş ücreti fazla olsa da doğal olarak en yoğun talep en büyük olana yani Khufu namıdiğer Keops piramidine. Buna giriş ücreti kişi başı 1500 EGP. Değer mi derseniz bana göre değer. Nitekim 2,5 yaşındaki oğlum da dahil olmak üzere hep beraber girdik. Giriş çok meşakkatli bir tırmanış gerektiriyor. Çok dar bir koridordan yukarı doğru çıkıyorsunuz ve daha önce çıkanlar inerken karşınızdan geliyorlar. Böyle olduğu için çocuklar en rahat çıkanlar oldu. ⬇️ Bu koridor firavun mezara konulduktan sonra büyük kayaların kaydırılarak piramitin içine girişin tamamen kapatıldığı koridor. Fakat yağmacıları engelleyemediği için Khufu'nun mumyası dahil hiçbir şeyi kalmamış. Ardından daha yüksek tavanı olan bir koridordan tırmanmaya devam ediliyor. ⬇️ Bu tırmanışın sonunda mezar odasına ulaşıyorsunuz. Bu arada terden sırılsıklam olunuyor çünkü içerisi aşırı derecede sıcak ve sürekli tırmanış halindesiniz. Mezar odasında lahitten başka bir şey yok ama dünyanın 7 harikasından tek ayakta kalan yapının merkezindesiniz. Bu herşeye değer. ⬇️ Bu piramit Eski Krallık döneminde yaklaşık MÖ 2500'lü yıllarda yapılıyor. Yapımı yaklaşık 20 yıl süren piramit Eyfel Kulesi'nin yapımına kadar dünyanın en büyük yapısıymış. Bu büyük yapıdan tekrar inmek çıkış kadar zor değildi ama karşıdan gelenlerin olduğu dar geçit zorladı tabi. Keops'tan çıktıktan sonra diğer piramitlere de bakmak istedik ama içine girmeye gerek yoktu. Bu yüzden dışarıdan seyrettik bir müddet hem de dinlenmiş olduk. Bu arada sürekli rehberlik yapmak isteyen, fotoğrafımızı çekmek isteyen, birşeyler satmak isteyen bir sürü kişiyi kovmak durumunda kalıyorsunuz. Uzaktan piramitleri görebileceğimiz bir noktaya gitmek istiyorsanız kompleksin içinde yer alan bir sürü at arabası var. İlk başta her zaman olduğu gibi yüksek ücret talep ediyorlar ve yarısını kabul ediyorlar. Aslında çok fazla pazarlık ederseniz üçte bir fiyatına da götürür. Zaten yasal olarak belirlenmiş fiyat yazıyor 500 EGP olarak. Bundan fazlasını isterseniz bahşiş olarak verebilirsiniz. Bizde bir at arabasına bindik ve Piramitleri yukarıdan gören bir kısımda fotoğraf çektik. ⬇️ Fotoğrafta görünen piramitlerden soldaki Khufu, sağdaki ise Khefren. Daha sağda ise Mikerinos var kadraja sığmadı. Piramitlerin ilki Khufu tarafından yaptırılıyor ve en büyüğü. Ancak tepesindeki taşların bir kısmı zamanında başka yapılarda kullanılmak için alınmış. 2 numaralı piramit ise firavun Khefren tarafından babasının piramiti Keops'tan bir tık daha küçük olarak yaptırılmış. En küçüğü ise Mikerinos. Bunlar Baba-Oğul-Torun. Daha sonra piramit işi maliyetli olmuş olacak ki yapmaktan vazgeçiliyor. Daha çok video çektiğim için fazla resim yok elimde. Farklı açılardan daha iyi fotoğraflar çekilebilir mesafeler uzun olduğu için gitmedik biz. Ayrıca devesi olanlarda sürekli yanınıza geliyor bindirip fotoğraf çekmek için. Bizde bindik gerçekten hoş bir deneyim oldu. Mutlaka onunla da pazarlık edilmeli. Önceden fiyatını belirlemediğiniz bir şeyi sakın yapmayın Mısır'da. Bir tane arkadaşımın tecrübesidir. Adama parayı veriyor deve ile gösterdiği yere gitmek için. Adam 25 metre sonra indiriyor daha fazla götüremeyeceğini söyleyerek. Dikkatli olunmalı. ⬇️ Burdan tekrar ayrılarak piramitlerin yanına indik ve kompleksin içindeki bulunan farklı yapıları da keşfettik. Belki daha önce dikkatinizi çekmiştir büyük piramitlerin yanında küçük piramitcikler de mevcut. Bunlar kralın eşleri yahut çocuklarının Mezarı. Piramitlerin ilk başlangıç noktası firavun Zoser zamanında meşhur veziri Imhotep'in mimarlığını yaptığı Sakkara Piramitleri'dir. Firavunlar daha önce kare şeklindeki mastaba adı verilen mezarlara gömülürken firavun Zoser vezirinden daha yüksek bir yapı tasarlamasını istiyor. O da kare şeklindeki mastabaları üst üste koyarak Mısır'daki ilk piramitlere doğru giden yolu açıyor. Bu piramit yapımı daha sonra mükemmele doğru evrilerek ortaya Giza Piramitleri çıkıyor. Sakkara piramitleri de Giza'nın 7-8 km daha uzağında bulunuyor. ⬇️ Bizi ve birçok insanı en çok heyecanlandıran yapılardan biri olan meşhur Sfenks'e doğru inişe geçtik. Sfenks alçak bir noktada bulunuyor. Buraya gidilmesi için biraz mesafe katetmek gerekiyor. Mısır'da bir çok yerde Sfenksler mevcut. Tabii en büyüğü ve en meşhur olanı Giza Sfenksi. Piramitlerin koruyucusu olarak yapıldığı düşünülüyor. Bilim adamları yaptıranın, 2 numaralı piramitin sahibi Khefren olduğunu söylüyorlar. Bununla ilgili bilgiler muallak. Bu kısımda Sfenks ve piramitlere bakan kısma doğru yüzlerce sandalye dizildiğini gördük. Eşime, bunları da oturup sinema gibi seyretsinler diye koymuşlar dedim. Meğerse Mısır Ulusal Polis Günü dolayısıyla tören yapılacakmış. Yüksek rütbeli polisler bizimle fotoğraf çektirdi ve medya bizimle röportaj yaptı. Muhtemelen Mısır TV'sine çıktık. ? Bu da ilginç bir anektod olarak burada dursun. Piramitlerin bulunduğu konuma doğru oturduk ve dakikalarca manzarayı seyredip yanımızda getirdiğimiz abur cuburları yedik. Tadını çıkararak gezdik ve 5 saatimiz burada geçti. Bunu özellikle şunun için söyledim. Mısır'a geldiğimiz tur ile piramitleri gezmiş olsaydık sadece 2 saat kalıp Keops'un içine giremeyecektik. Bu yüzden gelmeyi düşünen olursa rahatlıkla tek başınıza gezebilirsiniz çekinceniz olmasın. Piramitlerden üzülerek ayrıldık ve hemen bir uber çağırdık. 150 EGP vererek bizi şehir merkezine götürdü. Burada tekne turu yapmak istiyorduk ve Nil kıyısında neler yapabileceğimize baktık. Şehrin en merkezi noktasında Nil nehrinin yanında gezinti yapmak için para verilerek girilen bir yer yapmışlar. Muhtemelen bunun nedeni önüne gelenin oraya girip insanları rahatsız etmelerini engellemek. Bu durum Mısır'da sıklıkla uygulanıyor. Halk oldukça fakir ve sürekli dilenen yahut birşeyler satmaya çalışan insanlar var. Hatta 2 sene öncesine kadar meşhur Şarm El Şeyh'e çalışanlar haricinde Mısırlıları kesinlikle almıyorlarmış. Burada şehrin en elit mekanları bulunmakta. Nil manzaralı nargile veya kahve keyfi yapılabilecek yerler mevcut. Biz de güzel bir tekne turunun ardından oldukça güzel bir mekanda yemek yedik ve yalnızca 1250 EGP ödedik. Yarım saatlik tekne turu için kişi başı 50 EGP verdik. Ve Kahire'deki son gecemizi bu şekilde tamamladık. ⏸️

Kızdırma bujilerinden de yapıyor olabilir.

Bunları ben sevmiyorum. Ses tonlarında bi ukalalık sürekli var. Kalender konuşma tarzı değil. Tansu elektrikli kullandıktan sonra başka birşeyi kullanmak canın çekmiyor. Bu enteresan birşey. Araba süper mi hayır. Ucuz mu hayır. Elektriksiz araç bi daha alır mıyım hayır. Böyle yani. Sen test sürüşü yaptın mı? Sanırım kağıthaneye açmışlar test sürüşü showroom. Bi dene. Yüzde 50 düşmüyor. %25 diyelim.

1 saattir bumbumluyoruz. ? Bizim oğlan öyle diyor.

Foto yanılsaması. esitler.

Hocam çünkü elimde daha neredeyse sıfır yazlık lastikler var ve bunların kışın sert koşullarında yetersiz kalacağından eminim. Ama yaşadığım yer ve çıkacağım muhtemel uzun yollar da kış lastiği için fazla ılıman. En soğuk ayın ortalama 7 derece olduğu bir yerde yaşıyorum. Buna gece sıcaklıkları da dahil ki ben farlar çok rahatsız ettiği için gece araba kullanmıyorum, gün ışıdıktan sonra çıkarım uzun yola. Bu durumda kış lastiğini de üst sıcaklık limitlerinde kullanacağım, fren mesafesi vesaire uzayacak, lastik daha çok yıpranacak, daha fazla yakıt yakacak ve daha fazla ses alacak diye endişe ediyorum. Elimdeki lastikler kötü durumda olsa zaten iyi bir 4 mevsim alır geçerdim. İstanbul’da 3 santimetre kar yağdı diye kıyamet koptu sanıyoruz.

makineyle de sallamasyon yapabilir, 20 yerden telle bağlaması gerekirken yarısını bağlamaz. Yeterki düzgün iş yapmak istesin. Makineyle bağlayınca daha iyisi olmuyor hocam. maalesef işimin iyisini yapayım algısı doğacağına daha beteri oluyor

Tiguana Çok şık çok güzel tekrardan hayırlı olsun

Çok ısrar eden olursa uygun bir bedel karşılığı satabilirim bu arkadaşı.

Ağır başlı , güzel bir tasarımı var. Çin arabalarında işte bu tasarım yok( Henüz) . İç mekan da çok geniş gibi. Hayır olsun.

2011 280K LPG takılı 600 isteniyor kazasız muayeneli vb araç gümüş renk gebze-tuzlada kampüste görülebilir. Yatırım tavsiyesi yahut ilan değildir.

Dandik araba pis tukaka.

Harbi çok güzel arabaymış, iyi günlerde kullanın. Jantlar Merso E - S serisini andırdı. Nedense turuncu - Opel Sarısı çok yakışırmış gibime geldi şu an. Makyajlı olmasından sanırım.

@Gökhan Tuna abi cteside geldi.. hani bizim fotolar Yoksa

Land rover de 140 nm ve 70 hp

Hem yazlık hem kışlık lastikleri değiştirme zamanı gelmiş biri olarak tüm konuyu okudum. Fren mesafesini gösteren o videoları izledikten sonra asla 4 mevsim almam.

Bak yanlış olmasın, 400 olmasın?

Saydın mı?

Gökhan hayırlı olsun. Allah kaza bela göstermesin.

Sizin adınıza mutluyum. Ama inşallah spor ayakkabı ile yolda yürürken kayıp da bana çarpmazsınız. Bilesiniz ki o zaman mutlu olmam.

nerde o eski kışlar. bırak kış lastiğini zincir olmadan kımıldayamazdık. saatlerce araba temizlerdik. İstanbulda... yani doğuda tamam da.. Ayrı takılmayacak.

Hayırlı olsun, Allah bol bereketli kazançlar nasip etsin. Pillilerin web sayfalarına, forumlarına üyelik ve reklam işlerini ihmal etme.

İçindeki ürün net 1000 gram diyorsa evet eksik ürün. Ambalajla bir 1000 gram diyorsa yanlış birşey yok tartımda. Demek istediğim bu. Kavanoz olarak kullanım size kalmış.

Kart yerine beyin onarımı yazsaydı daha mı iyi olurdu?

Bana yakın değildir umarım

Hep iç güçler

Opel in yeni SUV u sandım ??? Hayırlı olsun abi. Bol kazançlar

Geçen hafta ailecek 5 günlük Mısır turumuzu yaptık. Tecrübelerimi sizinle paylaşmak istiyorum. Tabii ki sadece görebildiklerimi aktaracağım. Göremediklerim gördüklerimin 100 katıdır muhtemelen. Yaptıklarımdan pişman değilim aklım hala yapamadıklarımda. ?Öncelikle kesinlikle gitmenizi hatta imkan varsa daha fazla kalmanızı öneririm. Biz güvenlik endişeleri nedeniyle turla gittik fakat ekstra gezilecek yerlerin hiçbirine tur ile katılmadık çünkü fahiş fiyat isteniyor. Örnek vermek gerekirse Krallar Vadisi, Karnak Tapınağı, Hatşepsut Tapınağı ve Memnon Heykelkerinden oluşan yemekli Luksor turuna kişi başı 185 USD istediler fakat biz ailecek 200 USD ile aynısını yaptık. Bu arada Mısır'da Türkçe rehberli turlar mevcut araştırabilirsiniz. Güvenlik nedeniyle tur şirketi ile katılmanın faydası şehirlerarası yolculuklarda daha güvenli olması. Eğer sadece gezilecek tek yer düşünüyorsanız mesela Kahire gibi turlara fazla para vermenize gerek yok. Hatta çok önceden planlı yaparsanız otel+uçak falan... vb ucuza gelir ve dediğim gibi orada mevcut turlar çok uyguna her yeri gezdiriyor. Fakat ben beceremem veririm parayı tur gezdirsin derseniz siz bilirsiniz. Mısır'da güvenlik için endişelenmek miyim yoksa rahat mı olmalıyım karar veremedim! Çünkü her yerde polis var. Turistik olan her yerin girişinde bir sürü polis var, çoğuna dedektörlerden geçiliyor. Ayrıca şehirlerarası yollarda toplu yolculuklarda araca bir tane polis veriliyor. Bizimle Hurghada'ya gelen poliste MP5 vardı. Unutmadan söyleyelim gitmeden önce emmiye seyahat sigortanızı yaptırmayı unutmayın. Kahire Biz 2 gün Kahire'de kaldık fakat yeterli değildi. Görülmek istenenler birkaç şey dışında farklı olabilir. Mesela benim için en önemli olan Ulusal Müze ve Piramitleri görmekti. Bunun dışında Nil Turu yaptık, El Halili Çarşısını gezdik ve 2-3 tane cami gördük ki şehrin her yeri camilerle dolu. Her yöneten bir cami yaptırmış çoğu da yeri de duruyor. Ancak bunun dışında yeni yapılan Büyük Mısır Müzesi ile çok fazla mumyanın sergilendiği Medeniyet Müzesi gibi önemli yerleri de görecek zaman bulamadık. Kahire 20 milyona yakın nüfusu ile büyük bir metropol. Ancak şehrin büyüklüğü beraberinde büyük bir kaos yaratmış. Hiç bir yerde hiçbir kural yok özellikle trafikte. Kim hangi boşluğu görürse giriyor ve kimsenin arabasına birşey olacakmış gibi bir derdi yok. Çoğu araba hurda, vurduğu kırığı çok, paslanmış. Yeni arabalar da yok değil tabi. En çok kullanılan arabalardan biri Tofaş. Her yerde sıklıkla görebilirsiniz. Örnek olarak 2 tanesini paylaşayım. Bunun dışında şehiriçi taşımacılıkta otobüs yok denecek kadar az. Genellikle eski Volkswagen Hippi Minibüsünü kullanıyorlar. Ayrıca Uber kullanılıyor ve çok uygun. 5-6 km olan yolu comfort seçerek 100 EGP'ye gidebilirsiniz. 1 USD yaklaşık 50 EGP. Yani her yere Uber ile gidebilirsiniz. 5 günde şehiriçinde her yere Uber ile gittik ve toplamda 1000 EGP ödemedim ki çoğu tutarda fazla ödeme yaptım. Mesela 120 EGP tutunca 150 verdim. Bu yüzden tek başınıza giderseniz her yeri tek başınıza gezebilirsiniz. Benzin çok ucuz sadece 17 EGP. Taksi kullanmanıza gerek yok. Çok para istiyorlar. Eğer kullanmak durumunda kalırsanız pazarlık yapın. Diğer tüm satıcılar gibi onlara da söyledikleri fiyatın yarısını ya da daha azını verirsiniz. Birşey alacağınız zaman farklı yerlerden fiyat öğrenip mutlaka pazarlık yapın. 60 dolar istenen şeyi 20 dolara aldım. Mutlaka bozuk para bulundurun kastım madeni para değil. Ucuz olan şeylere çok vermeyin. Çünkü para üstü yerine ucuz şeker verme eğiliminde olabiliyorlar. ? Dolmuş olarak kullanılan Volkswagenler. ⬇️ Trafikte aşırı derecede korna sesleri rahatsız ediyor. Ayrıca çok fazla egzoz dumanına maruz kaldık. Boğazımız felç oldu resmen. Herhangi bir yerde karşıdan karşıya geçerken arabaya yol vermelisiniz yoksa ezerler. ? Hatta yaya görünce ben geliyorum sakın deneme der gibi el ediyorlar. Kahire'de yemek konusunda sıkıntı yaşamazsınız. Yerel işletmelerin yanısıra uluslararası fast food markaları mevcut. Biz birkaç defa bunlardan yedik. Çünkü ailecek gittik ve çocuklar kolay kolay her yerde yemiyorlar. En lüks mekanlarında dahi çok ucuza yiyip içebilirsiniz. Mesela bunlardan birinde ailecek yediğimiz yemeğe 1250 pound verdim karşılığı 25 USD civarı. Paraları bizimkinden bile değersiz olduğu için harca harca bitmiyor. Aynı zamanda dolar da kullanılıyor. Ancak dolar kullanırsanız pound ile fiyatlandırılan bazı ürünlerde tam karşılığı olmadığı için daha fazla ödemek zorunda kalabilirsiniz. Bunun için mutlaka pound bulundurun. 1. Gün Kahire'deki ilk günümüzde otelden Uber çağırarak Ulusal Müzeye gittik. Burası Mısır'ın ilk müzesi. İçinde binlerce eser mevcut ancak bir çoğu sergilenecek yer olmadığı için depolarda tutuluyormuş. Bu yüzden Büyük Mısır Müzesi'ni inşa etmişler ve sergilenemeyen eserleri oraya taşıyorlarmış. Giriş 500 EGP. Bütün resmi fiyatlar öğrenci için yarısı. Ulusal Müze'de Mısır'ın eşsiz tarihinin en önemli eserlerini görme şansımız oldu. Bunlardan en ünlüsü Tutankamon'un eşyalarının sergilendiği bölüm. Burada kamera kullanmak yasak. Eğer farkeden görevli olursa telefonu açtırıp içindeki görüntüyü sildiriyorlar hemde sert şekilde. Fakat sizin için Tutankamon'un meşhur büstünü fotoğraflayabildim. ? Tutankamon çocuk denilecek bir yaşta tahta geçmiş fakat sadece 9 yıl tahtta kalabilen bir firavun. Peki neden bu kadar önemli ve firavunların en ünlüsü? Bunun nedeni Howard Carter adlı bir arkeoloğun 1922'de onun mezarını tamamen dokunulmamış şekilde keşfetmesinden kaynaklanıyor. Çoğu firavunun mezarı yağmalanmış haldedir ve firavunlara ait eşyalar çalınmıştır. Fakat Tutankamon ile birlikte gömülen herşey keşfedilmiştir. Özellikle büstü Mısır tarihi denilince simge haline gelmiştir. İronik şekilde piramitlerin en büyüğünü yaptıran Kufu'ya namıdiğer Keops'a ait tek eser 10 cmlik bir heykelciktir. Bu da Ulusal Müzededir. Ulusal müzede bunun dışında çok sayıda eser görebilirsiniz. Biz 3-4 saat gezdik. Çok fazla eser barındıran bu büyük müzeyi gezmesi çok yorucu ama fazlasıyla değer. İşte bazı eserler. ⬇️ Hemen hemen birçok eserde açıklama mevcut. İngilizce ve Arapça olarak. Eğer bu dilleri bilmiyorsanız telefon ile çevirip anlayabilirsiniz. Çok fazla fotoğraf ve video çektim ama bir kısmını ekledim. Ulusal Müze gezimizin ardından yemek yiyelim dedik ve çok acıktığımız için yerel yemekleri yiyeceğimiz düzgün bir yer aramaktansa Tahrir Meydanı'nda bulunan bir Fast food restoranına girelim dedik. Zaten çocuklara kolay yemek yedirmenin en kısa yolu bu. Yalnız bizdeki gibi değildi beğenmedik. Her yerde aynı yapılmıyor demek ki. Sadece söylediğimiz menünün içinde baharatlı pilav vardı onu çok beğendik. Ardından ubere atlayıp Kahire'nin meşhur çarşısı Han El Halili'ye gittik. Burası sık sık Türk olduğunuzu anlayanların "Yavaş yavaş Hasan Şaş" diye espri yaptıkları esnaflarla dolu bizim Kapalı Çarşı'ya benzeyen fakat daha dar ve sıkışık bir yer. Tabi espriyi Hasan Şaş yerine Mansur Yavaş olarak yapanlar da var. İçerisinde çoğunlukla hediyelik eşyaların bulunduğu, yer yer çay kahve içilecek yemek yenilecek alanlar var. Burada sevdiklerinize hediyelik eşya alıp soluklanmak için bir yerde birşeyler içebilirsiniz. Mutlaka pazarlık yapın en az üçte bir oranında indirim yapıyorlar. Daha doğrusu kar ettikleri miktarın en az 3 katını söylüyorlar. Şehirde mimari açıdan bütün dönemlere ait birçok eser görebilirsiniz. Bunların hepsini paylaşabilmem mümkün değil ki çoğunu pabaromik turda otobüsten gördüm. Kahireyi gezmek için 2 gün maalesef yeterli değil. İstanbul gibi düşünün. ⏸️ Burada ara veriyorum devam edeceğim. ?

2. anfi için kaplo çektim 2.5 kg kadar ağırlık artışı ne kadar yaktırırır

Pardon, terörle mücadele ediyorlardı değil mi, unuttum bir an. Attığın wiki sayfasının kaynakçasından aldım aşağıdaki görüntüyü, kendini laik olarak kabul eden ama aslında o kadar da laik olmayan diyelim o zaman. Sani yazdıklarımda İsrail'in yaptıklarını Yahudilere mal eden bir şey var mı? Tam tersi, İsrail'den dolayı insanlar bunu karıştırıyor diyorum. Benim (ve eminim toplumun büyük çoğunun) ne İsrail'deki ne dünyanın başka bir yerindeki Yahudilerle bir sorunumuz yok. Siyonistlerle ve İsrail devleti ile var. Bu ikisini de gayet ayırabiliyoruz.

Burada kimsenin kimsenin diniyle sorunu olduğunu sanmıyorum, dünyada dini adına yaptığını iddia ederek çoluk çocuğun katleden tek bir devlet var (var mı atladığım başka?), o devlet de laik değil, yani resmi bir dini var ve o dinin inananlarının çoğu orada yaşıyor, mutlaka hepsi desteklemiyordur ama ciddi bir kısmının da desteklediği belli. Dolayısıyla din, devlet ve onu yönetenlerin politikasının iç içe geçmiş olması ve kafa karıştırması da normal.

Kimsenin ne yaptığıyla ilgilenmemekle beraber ben de desteklemediğim şeyleri destekleyen firmaları desteklememekte özgürüm. Eğer aynı ya da yakın kalitede alternatifi varsa seçerim. Örneğin Coca Cola içmiyorum ya da Starbucks'a gitmiyorum uzun süredir. Zaten kola zararlı, sbx'ın kahvesi yanmış tekerlek tadında. Ama Apple'ı mecburen kullanıyorum gibi gibi. Herkes kendi muhasebesini ona göre yapsın. Hayırlı forumlar.

Forumda konuşacak şey mi bulamadık yahu

bunlarda Fatihin rafları