Elektrikli Fluencenin Türkiye Fiyatı Belli Oldu

[Ercan Çakır]

Şarjlı Floresan:

Ali Bey her birey fikrinde ve zikrinde hürdür , bir başkasının özgürlüğüne kadar. yazdıklarınızı çok iyi anlıyorum , bu konu hakkında hiçbir yorumda bulunmayı düşünmüyordum ancak yazınızı baştan sona okuyunca sadece şunları yazmak geldi içimden (size-fikrinize ya da tepkinize karşılık olarak yazmıyorum lütfen beni yanlış anlamayın.) tarihimize baktığımızda fransa dışındaki tüm ülkeler bizlere olması gerektiği gibimi davrandı yoksa onlardan yanada haksızlıklara maruz kaldıkmı? bu ilk ülke 1. yanlışlık değil...(yazıyla anlatmaya çalışmak zor oluyor anlatmak istediğiniz konudan çook başka anlamlar çıkabiliyor ben tepkisiz kalınsın demiyorum.)

tekrarlıyorum tartışmak için değil dertleşmek için yazdım.

[Misafir]

evet mesela bir örnek,

---------------------

2 Ekim 1992'de Akdeniz ve Ege’de yapılan NATO deniz tatbikatında meydana gelen bir olay Türk Deniz Tarihi'nde acı bir olay olarak yerini aldı.

Display Determination 92 isimli tatbikatta gece yarısı Amerikan uçak gemisi Saratoga, attığı 2 füzeyle Türk Muavenet firkateynini vurdu. Füzelerden biri kaptan köşküne, diğeri savaş harekat merkezine isabet etti.

Komutanın da aralarında olduğu 5 bahriyeli şehit oldu, 18'i ise yaralandı.

İŞTE KAHRAMAN ŞEHİTLERİMİZİN İSİMLERİ

Komutan Kurmay Yarbay Levent Kudret Güngör,

Teğmen Alper Tunga Akan,

Astsubay Serkan Haktepe,

Telefoncu ikmal çavuş Mustafa Kılınç,

Topçu er Recep Akan.

Gerçek silahların kullanılmaması gereken tatbikatta meydana gelen bu olay Türk Deniz Kuvvetleri'nin en değerle gemilerinden birinin hizmet dışı kalmasına neden oldu. Olayın en tatsız yanlarından biri de füzelerden birinin Türkiye Cumhuriyeti'ni temsil eden ve bayrağını taşıyan köprüye isabet etmesi oldu. ......... devamı var.

----------------------------------------------

----------------------------------------------

İncirlikte üst rütbeli bir subayımız amerikan askerleri tarafından yere yatırılmıştı. tarihini unuttum şimdi. Hemde kendi topraklarımızda.

------------------------------------------------------------------------------

daha çok olay var bunun gibi. Amerika nezaman boykot edildi ??

Bu olayların yanında fransa biraz sönük bile kalıyor. Duyarlı olunması tabiki güzel ama ilk kazığı fransadan yemedik biz. son da olmayacak. Tüketici toplumlar boykot yapamaz. Ekonomin sağlamsa borun öter, değilse ve tüketiciysen malesef yapabileceklerin forumlarda kalır.

Tamamen kendi düşüncelerim.

27 Aralık 2011 tarihinde İlkay Başaran tarafından düzenlendi

[Misafir]

Türkiyenin güölenip ses duyurmasını amiyane tabirle borusunu öttürmesini bir Türk olarak tabiki bende çok isterim. Ama bu gelişmiş ülkelere kapı kapatarak olmaz. Genç nüfüsumuzu kullanarak onların üretimlerini buraya kaydırmalıyız ki zaman içinde söz sahibi olabilelim. Soyutlanmak sadece geri götürür.

[Sani Gerşon]

İnsanlık hali, onada takılmayın. Düzeltiyorum... Türk dili öğretmeni olsaydım yanlış yazmazdım ama ozamanda bu forumda olmazdım..

Estafurullah, tabiiki de insanlık hali. Forumumuzda çok Türk dili öğretmeni var

[Fatih Öz]

Yok aracı al yok bataryayı al yok abonmanlık öde yok 150 km'de bir sarj et... Bataryaların geliştirilmesi ve aylık bedelleri alınmaması gerek. Çok yeni bir teknoloji bir 5-8 yıl daha beklemek gerek. Ayrıca bunları Fluence gibi büyük araçlara uygulamak yerine şehir içi kullanımına daha uygun küçük araçlara uygulamaları çok daha verim getirecektir üreten ve satan firmalara...

[Selçuk Keleş]

Ben gerçeğinin fotoğraflarını gördüm hepsi ledliydi.. Sadece farları hatırlayamadım .

Fotoğrafları bulamadım bulursam eklerim..

Konsepttir o Tanıtımlarda filmlerinde falan bildiğimiz klasik halojen farlı.

[Mehmet Ozyurek]

Konunu özünde kalın lütfen arkadaşlar...

[Ali Cihangiroğlu]

İkay ve Ercan bey, sizde haklısınız, tarihimize bakınca bize karşı yapılan bir sürü düşmanlık görüyorum, bunları bende biliyorum, gemimize füze atılması, askerimizin başına çuval geçirilmesi, daha neler neler, dost bildiğimiz ülkelerin bizi arkadan vurması, doğuda askerlerimize abd lilerin küçümser davranışları vs. yazmaya kalksak forum kilitlenecek neredeyse.

Evet bu olaylar oldu, bunlar olduğunda devlet yeterince tepki gösteremedi, millet yeterince tepki koymadı, dışa bağımlı ekonomi, borçlar, yönetenlerin zaten ... neyse, toplum olarak uyuşuk ve tepkisiz olmamız, bizi her geçen gün dahada kötü duruma sokuyor bence, adamlar rahat rahat işlerini görüyor, baksanıza, üç kuruşluk yunan kıbrısta %100 haksızken, açık seçik bu ab devletleri bunların tarafında, daha çok şey var, benim hükümetten falan umudum yok zaten, anca konuşurlar, elleri kolları bağlı...

İstediğim toplum olarak birşeyler yapılması, öyle yada böyle etkili tepki koymamız, bakın fransada 5 milyon Türk var, ama sesleri şimdiye dek çıkmıyordu, seçmen bile değiller, bu konuda uğraşmıyor yada az uğraşıyorlar, ama ermeniler öylemi, sistemli planlı, kanunları bilen ona göre plan yapan bir grup var, adamlar 100 yıllık plan yapmış ve uyguluyor, bu gidişe dur denilmezse yakında işi BM ye getircek toprak tazminat vs. tutturacaklar, ondan sonra gelsin azınlıklar, yok kilisenin toprakları, yok ruhban okulu, dolu şey var, bunlara karşılık açık net bir tepki yok bizde, çıkın dava açın, ne bileyim devlet hukukundan anlamam, dış işleri bu konuda ne yapıyor, dava açın, gidin ikna edin, bunlar belkide yapılıyor belkide duymuyoruz, yapılıyorsada hepsi yeterli seviyede değil demekki.

Bakın bu konuda yarın unutulur gider, kimsenin umurunda değil, çoğu insanın haberi bile yok, okumayan araştırmayan cahil bir toplum var ne yazıkki, göreceksiniz bu da unutulacak. Ben tepkimi bu şekilde göstermek istedim, belki size ters yada aşırı gelmiş olabilir, ama tarihe baktıkça olanlari gördükçe içim içimi yiyor, lanet olsun be diyorum, ne yapayım başka şey elimden gelmiyor, bu elimden gelen en sert tepki, kusura bakmayın alınanlarda olmasın ama canım acaip sıkılıyor, bunları okudukça gördükçe ne hallere düştüğümüz görüp üzülüyorum, toplum olarak artık uyanıp birlikte hareket etme zamanı geldide geçti diye düşünüyorum, ama görüyorumki bu şekilde düşünen insan sayısı bizim forumdaki seviyede bile değil, esas üzüldüğüm şeyde bu zaten.

27 Aralık 2011 tarihinde Ali Cihangiroğlu tarafından düzenlendi

[Ali Cihangiroğlu]

Türkiyenin güölenip ses duyurmasını amiyane tabirle borusunu öttürmesini bir Türk olarak tabiki bende çok isterim. Ama bu gelişmiş ülkelere kapı kapatarak olmaz. Genç nüfüsumuzu kullanarak onların üretimlerini buraya kaydırmalıyız ki zaman içinde söz sahibi olabilelim. Soyutlanmak sadece geri götürür.

Olabilir ama bunu yaparken hata yapmamak lazım, bu öyle kolay iş değil, en basitinden abd nin üretiminin çoğu çinde, ama bu çine pek avantaj sağlamıyor, bunu bilen amerikalıda tahvillerini bunlara satmış, çini dolara endeksli tutuyor, çin durumdan kurtulmak için nerdeyse savaşa girecek, yani bunu yapmakta plan program ister, bizde bunları yapacak yönetim görebiliyorsan tamam, günümüzde olanları görüyorsun, bunu yapcak adam herşey, göze almalı, ne yazıkki ben bunları yapacakları göremiyorum, bunu siyasi algılamayın, hepsi aynı, hiçbirinden umudum yok benim. Ayrıca soyutlanmak değil, soyutlayan olmamız lazım bizim.

Neyse konuya dönelim, bu şarjlı ışıldak tipli floresan bize gelmez diyorum, daha çoook gelişmesi (yada buna izin verilmesi daha doğru olacak sanırım) lazım.

Mesela şimdi öğrendim, saab iflas edince çinliler talip olmuş, fakat abd engellemiş, çinin bu markayı alması, dolayısı ile teknolojik patentleride alarak üretici konumuna geçmesini istememiş, tamamen ideolojik ve ekonomik sebebler var, bunun gibi olaylarda oluyor bu işlerde.

27 Aralık 2011 tarihinde Ali Cihangiroğlu tarafından düzenlendi

[Mehmet Ozyurek]

Güzelim konuyu yine getirip siyasete dayadınız kutluyorum hepinizi..

[Ercan Çakır]

Güzelim konuyu yine getirip siyasete dayadınız kutluyorum hepinizi..

Haklısınız , aferdesiniz

[Misafir]

Güzelim konuyu yine getirip siyasete dayadınız kutluyorum hepinizi..

Evet haklısınız. Ama güzel olan yanıda medeni bir şekilde tartışabilmek. Sonuçta kırılan ve üzülen yok güzel bir sonuç.

[Ali Cihangiroğlu]

Mehmet bey, haklısınız başka konuda yazmamız daha iyi olurdu sanırım, neyse konuyla ilgisiz yazılarımı silebilirsiniz, durmasının bir gereği yok sanırım.

[Serdal Soysal]

Menzil düşük olduğu için fiyatlar uygun. 400 km menzil olsaydı fiyat yükselirdi. Her gün 100 km altı kullanan, işe gidip gelenler için güzel. Birde garajınız varsa akşamdan takın şarja.

40km iş yeri olsa 40km geliş toplam 80km

MAZOT HESABI 80kmX20gün=1600km 100km de 5lt yaksa 16X5=80lt aylık yakıt 80lt mazot x 3,9 =312TL

ELEKTRİK 100km de 2,5TL elektrik harcıyormuş 2,5TLX 16= 40TL 250Batarya kirası+40TL fatura= 290TL yani 22 lira için bence değmez Almayın arkadaşlar

[Serkan Gümüşdağ]

Bencede almayın şarj problemide cabası...

27 Aralık 2011 tarihinde Serkan Gümüşdağ tarafından düzenlendi

[Ali Cihangiroğlu]

150 km. menzil, pil dertli, çakmaları çıksa o da patlar yanar, iphone gibi yüzünde patlamakla kalmaz, komple patlarsın vallahi, hem bu fiyata nereye alıyorsun zaten

[Mehmet Göktürk]

şarjlı piller nasıldı? Ericsson telefonlar 1 gün dayanırdı. Şimdi 15 gün gidiyor. Hele aynı fonksiyona sahip telefon olsa herhalde 2 ay gider pil.

İlk başlarda 500mAh nikel kadmiyumlar vardı. Sonra 1000 likler çiktı, 2000, 2200 derken benim bildiğim 2500 lükler var. Lityum AA bilmiyorum vardır herhalde.

Öte yandan bozuk şarj cihazları (kötü tasarım) bu güzelim niMh pilleri bozuyor. Bunu da sanırım mahsus yapıyor pil üreticileri. Ne zaman şarjlı pil aldıysam 10 15 sefer sonunda bozuldu ve makinaya takınca change battery demeye başladı. Şarjı kesemiyor pek çok makina ve ben makina başında nöbet tutacak yaşta değilim, unutuyorum. Oysa ki yıllar önce (25 yıl) dolunca kendi duran devre yapabilmiştim.

27 Aralık 2011 tarihinde Mehmet G&#246ktürk tarafından düzenlendi

[Misafir]

Konu biraz karışmış ancak şu an mantıklı bir yatırım gibi gözükmüyor, ahmet abinin dediği gibi bundan ancak üvey evlat olur.

[Necat Ertan]

şarjlı piller nasıldı? Ericsson telefonlar 1 gün dayanırdı. Şimdi 15 gün gidiyor. Hele aynı fonksiyona sahip telefon olsa herhalde 2 ay gider pil.

İlk başlarda 500mAh nikel kadmiyumlar vardı. Sonra 1000 likler çiktı, 2000, 2200 derken benim bildiğim 2500 lükler var. Lityum AA bilmiyorum vardır herhalde.

Yakıt pili diye bir şey vardı. Bildiğim kadarıyla üzerinde araştırma geliştirme yapılıyordu. Bu konuda son gelişmelerden haberi olan var mı? Yakıt pilleri, elektrikli otomobillerde kullanılamaz mı?

[Mehmet Göktürk]

Yakıt pili kullanılır. Ama yakıt pili de bir nevi aküdür. Maliyet çok yükseklerde, reaktör oldukça sıcak. Yakıt olarak hidrojen ya da benzeri birşey kullanıyor, doğalgaz da kullanabiliyor. ufak bir kombi gibi düşünün. Sadece yanma alevli değil sağlam bir yarı metal zar üzerinde ısınma ve elektrik üretme şeklinde gerçekleşiyor.

Sonuç olarak "enerjiye" ihtiyaç her zaman var. Ülke olarak buna çalışmak lazım. Enerji olduktan sonra benzini de sıfırdan yaparsın kimyasal reaksiyonla.

Hidrojeni nereden bulacaksın? elektrikle üreteceksin Yok başka yerde bulunmaz.. elektriği nerden? Nükleer....

27 Aralık 2011 tarihinde Mehmet G&#246ktürk tarafından düzenlendi

[Ali Cihangiroğlu]

Bir ara vestel bor yakıt hücresi yapmıştı, ama birden ses seda kesildi, acaba ne oldu, yoksa başarılı oldularda önlerimi kesildi?

Çıkan haber şöyleydi.

YIL 2009

Türkiye’nin elektronik devi Vestel, enerji alanında devrim niteliğindeki buluşunu şubat ayında tanıtmaya hazırlanıyor.

Vestel Şirketler Grubu İcra Kurulu Başkanı Ömer Yüngül, “Borla ilgili enerji kapsamında çalışmamız vardı, onu neticelendirdik. Şubat’ta bu çalışmanın sunumunu yapacağız. Çok önemli bir çalışma. Her sektörde kullanılacak. Örneğin askerimiz dağda giderken kendi elektriğini kendisi üretebilecek. Bu çalışma yakıt olarak geçiyor” dedi. Türkiye’nin bor ve hidrojen kaynaklarını değerlendirmek amacıyla bir dizi Ar-Ge çalışması yürüttüklerini, bu kapsamda 1.5 yıl önce kamuoyuna verdikleri sözü yerine getirerek cep telefonu, notebook gibi taşınabilir elektronik cihazlarda kullanılabilecek bir yakıt pili ürettiklerini de söyledi.

başka haber

20 milyon dolar yatırımla bor madeninden yakıt pili üretildi. Alternatif enerji gelecekte faturaları yüzde 90 düşürecek.

Vestel, petrol ve doğalgaza karşı hidrojen ile alternatif enerji sunmaya hazırlanıyor. Şirket, geliştirdiği hidrojen bazlı pil sayesinde, su ve güneşten elektrik ile ısı üretecek. Yaklaşık 2 yıldır üzerinde çalışılan ve şu ana kadar Ar-Ge çalışmasına 20 milyon dolar harcanan proje yıl sonunda satışa sunulacak.

Vestel İş Geliştirme ve Stratejik Planlamadan Sorumlu İcra Kurulu Üyesi Cengiz Ultav, Vestel'in geliştirdiği projeyle ayrıca yıllardır hakkı verilmeyen bir madde olan borun da canlanacağını belirtti. Ultav, “Hidrojen enerjisi alanında bugün vardığımız noktada evlerin her türlü enerji gereksinimini karşılayacak katı oksit yakıt pilleri ürettik. Evler için ekonomik enerji kaynağı olan bu piller, konutlardaki elektrik şebekesinden bağımsız halde tüm elektrik enerjisi, sıcak su ve ısı sağlayacak” dedi.

Yılsonunda piyasada

Hidrojen enerjisi alanında yürütülen laboratuvar çalışmalarının sonlandığını ve söz konusu ürünün sertifikasyon sürecinin yakında başlayacağını belirten Ultav, şunları kaydetti:

“Borakstan hareketle elde ettiğimiz hidrojen süngeri malzemesiyle telsizden dizüstü bilgisayara, radyodan buzdolabına çeşitli kapasitelerde sayısız gereci çalıştıracak PEM yakıt pillerini, evlerin her türlü enerji gereksinimini karşılayacak katı oksit yakıt pillerini geliştirdik.

İlk aşamada doğalgaz ile çalışacak ve bu yıl sonuna kadar piyasaya sunulacak cihaz yüzde 15 daha ucuz enerji üretecek. Daha sonra ilave edeceğimiz başka bir parçayla tamamen sudan enerji üretecek duruma getirilecek. Bu sayede enerji maliyetleri yüzde 90 azalacak.”

Japonya Başbakanı'nın pili bizimkinin 10 katı pahalı

Japonya, Almanya ve ABD'de denemeleri yapılan ev tipi yakıt pillerinin uygulamaya geçmesiyle faturalarda yüzde 90'lara varan iyileştirme sağlanacağını belirten Cengiz Ultav, “Japonya Başbakanı Abe de evinde bu sistemi kullanıyor. Ancak bize göre oldukça pahalı. Fiyatı 51 bin dolar olan bu pilin sağladığı güç 1 KWH. Vestel'in katı oksit yakıt pilleri ise 5 bin dolar değerinde ve 2.5 KWH gücünde” diye konuştu.

bir detay daha...

Bu teknoloji

doğalgazın içerisinde bulunan hidrojenin emilmesi ve kimyasal reaksiyonlar sonucunda elektrik enerjisine çevrilme prensibine dayanıyor. İşlemesnasında herhangi bir yanma veya tutuşma olmadığı için açığa çevre kirletici bir atık çıkmıyor. İşlem esnasında ortaya çıkan tek şey su buharı. Teknolojidoğalgazın olduğu her yerde kullanılabiliyor. Yakıt pilleri geleneksel piller gibi durduğu yerde enerjisini yitirmiyor ve kapasite olarak çok daha verimli. Böyle bir pille dizüstü bilgisayarlar aralıksız bir ay çalışacak. Cep telefonları ise sürekli konuşulsa bile üç gün enerji sıkıntısı çekmeyecek. Piller bitince doğalgaz hattına bağlı bir sarj cihazıyla yeniden hidrojenle doldurulacak. Bu cihazlar hem evlerde hem de sokaklarda bulunabilecek. Biten pilleri atma derdi olmayacak.

27 Aralık 2011 tarihinde Ali Cihangiroğlu tarafından düzenlendi

[Mehmet Göktürk]

Şu anki piller metal ve alkali şeklinde yapılıyor. (Lityum, Nikel, Çinko, Kurşun, vs).

Bu piller ne zaman ki organik molekülle yapılır (yani OLED ler gibi plastik tabanlı) o zaman fiyat çok düşer ve hafifleme olur.

Hocam bor sadece bu pilde hidrojeni güvenli depolamak için işe yarıyor. Kendisi yanmıyor. Zaten yansa da pek bir enerji vermez.

Organik pil haberi: (mesela)

http://nanotechweb.org/cws/article/tech/40409

27 Aralık 2011 tarihinde Mehmet G&#246ktürk tarafından düzenlendi

[Servet Aydın]

Bir kaç gündür gözüme ilişiyor

27 Aralık 2011 tarihinde Servet Aydın tarafından düzenlendi

[Mehmet Göktürk]

Yapılması gereken şeyi söyleyeyim size. 600kg altı araçlardan vergi alınmasın.. Bak o zaman nasıl değişim yaşıyoruz.

27 Aralık 2011 tarihinde Mehmet G&#246ktürk tarafından düzenlendi

[Ali Cihangiroğlu]

Hımm, ama bu bor işe yarar gözüküyor, bu kibrit olayı da ilginç ama gereksiz, arabada yine motor var, ama araç ya elektrikli yada hidrojenli, fiyatlar uçuk ve hala dizelle baş edemez durumda.