Misafir 27 Aralık 2012 Paylaş 27 Aralık 2012 YERLİ OTOMOBİL ŞUBAT'TA YOLA ÇIKIYORBaşbakan Erdoğan'ın TÜSİAD'da aradığı babayiğit MÜSİAD'dan çıktı. Toyota'nın en büyük bayisi Derindere Otomotiv, aracı 1 Şubat'ta tanıtacak...Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın geçen yılki TÜSİAD Genel Kurulu'ndaki "Yerli otomobil yatırımcısı babayiğit arıyorum" çağrısına yanıt Anadolu sermayesinden geldi. Türkiye'nin ilk yerli otomobili için İstanbul'un dev sermayeli şirketleri "Bu iş zor, en az 2 milyar dolarlık destek lazım" diyerek yan çizerken, temeli 1951'de Çorum'da atılan Derindere Şirketler Topluluğu işe sahip çıktı.2008'den bu yana üzerinde çalıştığı projenin tüm hazırlıklarını tamamlayan Derindere Motorlu Araçlar A.Ş., üretim için yeni bir şirket kurarak, 1 Şubat 2013'te otomobili kamuoyuna tanıtacak. Yeni kurulan DMA Derindere A.Ş'nin Yönetim Kurulu Başkanı Önder Yol'un anlaşmalarda adını 'DMA ALL ELECTRIC' olarak nitelediği arabanın marka adı lansmanda açıklanacak.SERMAYE YÜZDE YÜZ YERLİDerindere şirketi, distribütörlüğünü yaptığı yaptığı Japon Toyota ile anlaşarak, otomobilde Corolla kasasını kullandı. Ancak diğer bütün aksamlar yüzde yüz yerli sermaye ile hem yerli hem yabancı üreticilerden karşılandı.TÜBİTAK'TAN TAM NOTTamamı Türk mühendislerce geliştirilen Türkiye'nin ilk yerli elektrikli otomobil markası olarak kayıtlara geçecek aracın, test aşamaları da tamamlandı. 6 yıl önce başlatılan projeyle ortaya çıkan otomobili, TÜBİTAK'tan 40 kişilik uzman ekip inceledi. Kurum, otomobile tam not verdi. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ise otomobile 'trafiğe çıkabilir' anlamına gelen 'TİP' belgesiyle sertifikalandırdı. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile şirket yetkililerinden alınan bilgiye göre Nihat Ergün de ilki 7 Ocak 2012'de olmak üzere iki kez aracı test etti. Bakan, Kocaeli'nde basına kapalı yapılan test sürüşünden memnun kaldı.6 YILDIR ÇALIŞMA YAPIYORİş hayatına toptan gıda sektörüyle başlayan Derindere Şirketler Topluluğu halen İstanbul'da Toyota bayiliği yapıyor. Sabah'tan İbrahim Acar'ın haberine göre, şirket 6 yıldır yerli oto üzerine çalışmalar yapıyor. Önceki gün Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Başkanı Nail Olpak'ın "Üyelerimiz içinde yerli otomobil üretimi konusunda ciddi çalışma yapan var. Şahsen test dahi ettim. Başkanımız da gördü hatta kısa bir tur da attılar" dediği ancak ismini vermediği Derindere şirketine ulaşıldı. Şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Özkan Derindere, otomobille ilgili detaylı bilgi vermezken, birkaç model üzerinde çalışma yaptıklarını söyledi.300 kilometre hıza çıkabilen elektrikli otomobilin lansmanı 1 Şubat'ta yapacaklarını belirten Özkan Derindere, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın denediği otomobilin halen şirket merkezlerinde bulunduğunu vurguladı. Özkan Derindere'nin detay vermediği araçla ilgili otomotiv sektörü temsilcilerinden övgü geldi. İşadamları, Derindere'nin ürettiği otomobilin Türkiye'nin enerjiye olan bağımlılığı göz önüne alındığı çok önemli ve akıllıca bir stateji olduğunu belirttiler.Kaynak:http://www.siyahgaze...kiyor-4101h.htmHayırlı olur İnşaallah. Yorum bağlantısı
Murat Dere 27 Aralık 2012 Paylaş 27 Aralık 2012 "... diğer bütün aksamlar yüzde yüz yerli sermaye ile hem yerli hem yabancı üreticilerden karşılandı." Bu kısmı anlamadım. Bu şekilde yerli mi oluyor araç? 5 Yorum bağlantısı
Kudret Öcalan 27 Aralık 2012 Paylaş 27 Aralık 2012 (düzenlendi) Ha satın almışsın ha parasını verip araba yaptırmışsın ne fark var?! Neresi yerli sermaye ki bunun ? Ben de anlamadım. 27 Aralık 2012 tarihinde Adnan Çakır tarafından düzenlendi almşşsın,yaptırmışşsın Yorum bağlantısı
Misafir 27 Aralık 2012 Paylaş 27 Aralık 2012 "... diğer bütün aksamlar yüzde yüz yerli sermaye ile hem yerli hem yabancı üreticilerden karşılandı." Bu kısmı anlamadım. Bu şekilde yerli mi oluyor araç? Sermaye yüzde yüz yerli.Yabancı üreticilerden,yerli sermaye karşılığı bazı aksamları yaptırılacakmış anladığım kadarıyla. Ha satın almışşsın ha parasını verip araba yaptırmışşsın ne fark var?! Neresi yerli sermaye ki bunun ? Ben de anlamadım. Ozaman ford,hyundai,reno gibi büyük markalar da türk malı.hepsinin fabrikası var biz üretiyoz. Yorum bağlantısı
Murat Dere 27 Aralık 2012 Paylaş 27 Aralık 2012 Yani parasını verip yabancıdan parça alıyoruz, sonra da "yüzde yüz yerli araba yaptık, aha!" diyoruz ha? O da iyiymiş ya... Olur öğretmenim. Hatta bazı ülkelerde ( ) parayı verirsin, malzemenin menşei şahadetnamesine (Certificate of Origin) Türkiye yazarlar "Murat DERE üretimi" bile yazdırırım ben o zaman. Çok para isterler mi ki buna? 2 Yorum bağlantısı
Ayhan Onaran 27 Aralık 2012 Paylaş 27 Aralık 2012 Sermaye yerli olunca ortaya çıkan malda yerli oluyor demek ki ! 1 Yorum bağlantısı
Misafir 27 Aralık 2012 Paylaş 27 Aralık 2012 Olur öğretmenim. Hatta bazı ülkelerde ( ) parayı verirsin, malzemenin menşei şahadetnamesine (Certificate of Origin) Türkiye yazarlar Bir şeyi tasarlamışsın,icat etmişsin,yapmışsın,devamında paran karşılığı dışarıda yaptırmışsın,made in ne oluyor şimdi bu ürün. Yorum bağlantısı
Mehmet Ozyurek 27 Aralık 2012 Paylaş 27 Aralık 2012 "... diğer bütün aksamlar yüzde yüz yerli sermaye ile hem yerli hem yabancı üreticilerden karşılandı." Bu kısmı anlamadım. Bu şekilde yerli mi oluyor araç? Anlamayacak bir şey yok.. Cümle çok açık.. Yorum bağlantısı
Murat Dere 27 Aralık 2012 Paylaş 27 Aralık 2012 Bir şeyi tasarlamışsın,icat etmişsin,yapmışsın,devamında paran karşılığı dışarıda yaptırmışsın,made in ne oluyor şimdi bu ürün. O "made in" olmaz "assembled in" olur. 1 Yorum bağlantısı
Misafir 27 Aralık 2012 Paylaş 27 Aralık 2012 Yani parasını verip yabancıdan parça alıyoruz, sonra da "yüzde yüz yerli araba yaptık, aha!" diyoruz ha? O da iyiymiş ya... "Murat DERE üretimi" bile yazdırırım ben o zaman. Çok para isterler mi ki buna? İkisi aynı şey değil Murat abi.Birinde satın alıyosun,diğerinde imal ettiriyosun. Yorum bağlantısı
Kudret Öcalan 27 Aralık 2012 Paylaş 27 Aralık 2012 Bir şeyi tasarlamışsın,icat etmişsin,yapmışsın,devamında paran karşılığı dışarıda yaptırmışsın,made in ne oluyor şimdi bu ürün. Bu şekildeyse harika Yorum bağlantısı
Misafir 27 Aralık 2012 Paylaş 27 Aralık 2012 Anlamayacak bir şey yok.. Cümle çok açık.. Mehmet abi ben mi yanlış anladım,millet mi olayı siyasete çekmek isteyip muhalefet oluyo. Yorum bağlantısı
Murat Dere 27 Aralık 2012 Paylaş 27 Aralık 2012 İkisi aynı şey değil Murat abi.Birinde satın alıyosun,diğerinde imal ettiriyosun. Barış'ım, kendin üretmediğin parçaları para karşılığı yabancıdan alıp monte etmekle (ki anladığım kadarıyla biz bunu yapıyoruz), ürettiğin parçaları para karşılığı yabancıya monte ettirmek arasında fark var, di mi canım? Yorum bağlantısı
Misafir 27 Aralık 2012 Paylaş 27 Aralık 2012 Bu şekildeyse harika Valla ben okuduğumdan öyle anladım. Yada ben çok iyimser bakıyorum Yorum bağlantısı
Kudret Öcalan 27 Aralık 2012 Paylaş 27 Aralık 2012 Mehmet abi ben mi yanlış anladım,millet mi olayı siyasete çekmek isteyip muhalefet oluyo. Kulaklarımıza inanamıyoruz böyle şeylere alışkın değiliz biz kısa süreli şoklara giriyoruz Lise yıllarından hatırlıyorum bizim bir de İMZA efsanemiz vardı 1 Yorum bağlantısı
Murat Dere 27 Aralık 2012 Paylaş 27 Aralık 2012 Mehmet abi ben mi yanlış anladım,millet mi olayı siyasete çekmek isteyip muhalefet oluyo. Alakası yok, böyle anlaşılabileceğini düşündüm ama umrumda değil. Kim nereye çekerse çeksin; ben doğruları, düşündüğümü söylerim arkadaş. Siyasiyse siyasi, yanlış yapana, göz boyamaya kalkana, beni kandıracağını sanana kim olursa olsun karşı dururum ben. Yorum bağlantısı
Murat Dere 27 Aralık 2012 Paylaş 27 Aralık 2012 Valla ben okuduğumdan öyle anladım. Yada ben çok iyimser bakıyorum Barış'çım, benim 2. mesajda alıntı yaptığım cümleden ne anlıyorsun iyimser şekerim? Yorum bağlantısı
Misafir 27 Aralık 2012 Paylaş 27 Aralık 2012 Barış'ım, kendin üretmediğin parçaları para karşılığı yabancıdan alıp monte etmekle (ki anladığım kadarıyla biz bunu yapıyoruz), ürettiğin parçaları para karşılığı yabancıya monte ettirmek arasında fark var, di mi canım? Murat abi bence bir daha oku metni .Yüzde yüz yerli sermaye demekle sen ne anlıyosun Yorum bağlantısı
Murat Dere 27 Aralık 2012 Paylaş 27 Aralık 2012 Murat abi bence bir daha oku metni .Yüzde yüz yerli sermaye demekle sen ne anlıyosun Kardeşim, yüzde yüz yerli sermaye, paramız demek; aksamlar yabancıdan alındı demek, para onlara gitti demek... 4 Yorum bağlantısı
Nihat Palolu 27 Aralık 2012 Paylaş 27 Aralık 2012 Yüzde yüz yerli sermaye kelimesi hiçbir şey ifade etmez. Sadece sahibinin Türk olduğunu anlatır. Ayrıca haber bence çok saçma ve tutarsız. Toyota'yı Sabancı ithal etmiyor mu ? Derindere distribütör olarak yazılmış, Toyota ile anlaşmış mış.... 300 km hıza çıkan elektrikli otomobil, falan filan... Yorum bağlantısı
Murat Dere 27 Aralık 2012 Paylaş 27 Aralık 2012 Bence masal... Gerçek payı vardır belki de abartıla abartıla ne hale gelecek bakalım. Yorum bağlantısı
Misafir 27 Aralık 2012 Paylaş 27 Aralık 2012 Kardeşim, yüzde yüz yerli sermaye, paramız demek; aksamlar yabancıdan alındı demek, para onlara gitti demek... Globalleşme Kavramı 21. yüzyılın eşiğinde bulunduğumuz şu dönemde dünya çapında değişim rüzgarları esmektedir. Şüphesiz bu değişim rüzgarlarından en önemlisi ve en çok tartışılanı globalleşmedir[1]. Ulusal kültürlerin, ekonomilerin ve sınırların ortadan kalkmaya yüz tuttuğu, politik kutuplaşmaların ortadan kalktığı, hemen hemen her alanda liberal eğilimlerin güç kazandığı, teknolojinin akıl almaz bir hızla geliştiği ve toplumsal hayatın büyük bir kısmının global süreçler tarafından belirlendiği bir çağda yaşıyoruz. Teknoloji ve iletişim teknolojisindeki devasa gelişmeler ülkeleri ekonomiden, siyasete kadar pek çok alanda birbirlerine doğru iyice yakınlaştırmıştır. Teknolojik gelişmeler ve bunların ortaya koyduğu iletişim ve bilgi ağındaki ilerlemeler dünyayı adeta ‘global bir köy’e dönüştürmüştür. Bu süreçte telekomünikasyon ve ulaşım teknolojisindeki gelişmeler lokomotif işlevi görmektedir. Bu yakınlaşmanın temelinde ekonomiden kültüre, siyasete kadar pek çok alanda ülkelerin birbirlerine yakınlaşmasını sağlayan globalleşme süreci yatmaktadır. Bu süreçte sermaye, işgücü, teknoloji ve bilgi sınır tanımaz hale gelmiştir. Ayrıca, globalleşme sürecinde demokratikleşme, hukukun üstünlüğü, çevrenin korunması, terörizm ve organize suçlarla mücadele, insan hakları ve liberalleşme gibi evrensel değerler de ön plana çıkmaktadır. Bütün bu gelişmeler bir taraftan ulusal ekonomi, ulusal siyaset, ulusal kültür kavramını rafa kaldırmakta, diğer taraftan da ulus-ötesi çıkar gruplarını ortaya çıkarmakta ve değişik ülkelerden, hatta kıtalardan, insanları birbirlerine bağımlı hale getirmektedir. Globalleşme sürecindeki tüm bu gelişmeler, ülkeleri dünya standartlarında mal, hizmet ve bilgi üreten bir toplum olmaya doğru sürüklemektedir. Globalleşmenin tanımı konusunda henüz bir fikir birliği sağlanmış değildir. Bazı yazarlar, globalleşmenin sadece ekonomik boyutuna ağırlık verirlerken; diğerleri, globalleşmenin ekonomik boyutu yanında siyasi ve kültürel boyutlarına da temas etmektedirler. Örneğin, Ouattara (1997), globalleşmeyi ekonomik açıdan ele almakta ve globalleşmeyi, ticaret, finansal akımlar, teknoloji değişimi ile bilgi ve işgücünün mobilitesi yoluyla dünya ekonomilerinin birbirleriyle entegrasyonu olarak tanımlamaktadır. Bazıları ise, globalleşmenin ekonomik boyutu yanında siyasal ve sosyo-kültürel boyutuna da dikkat çekerek konuyu daha geniş bir perspektiften ele almaktadır. Esas itibariyle ekonomik bir olgu olarak karşımıza çıkan globalleşmenin siyasal ve sosyo-kültürel boyutları da mevcuttur. Globalleşmeyi tarihin akışı içinde ortaya çıkan bir olgu (realite) olduğu kadar; uluslararası ticaretin yaygınlaşması, emek ve sermaye hareketlerinin artması, ülkeler arasındaki ideolojik kutuplaşmaların sona ermesi, teknolojideki hızlı değişim sonucunda ülkelerin gerek ekonomik, gerekse siyasal ve sosyo-kültürel açıdan birbirlerine yakınlaşmaları olarak da tanımlayabiliriz. Yorum bağlantısı
Sercan Uğur 27 Aralık 2012 Paylaş 27 Aralık 2012 Merhabalar, Burada dikkat edilmesi gereken ürünün nerede veya hangi parçalarla üretildiğinden ziyade markanın yerli olmasıdır. Parçalarını bizim üretmemiz yada dışardan almamızdan daha önemli olan çıkacak marka değeridir. Ortaya marka değeri olmayan, seri üretimi yapılamayan bir ürün çıktıktan sonra, parçalarının menşeinin pek bir önemi kalmıyor. Yorum bağlantısı
Misafir 27 Aralık 2012 Paylaş 27 Aralık 2012 Bence masal... Uyku seti de olcakmış Alper abi bagajda :D Yorum bağlantısı
Recommended Posts